AKSARAY'DA KAÇIRILAN EGEMEN, 36 SAAT SONRA KURTARILDI (EK)
1)EGEMEN, FİDYE İÇİN KAÇIRILMIŞ
Aksaray'da 2 gün önce akaryakıt istasyonundan maskeli iki kişi tarafından pompacı olarak görev yapan Hasan Ekmen'in bacağından tabancayla vurulduğu, kaçırılan ve bugün şafak vakti düzenlenen operasyonla rehin tutulduğu evde kurtarılan Egemen Samet Dinç'in fidye istemek için kaçırıldığı belirlendi. Egemen Samet Dinç'in, nasıl kurtarıldığının ayrıntıları ortaya çıktı. Olayın ardından İl Emniyet Müdürü Ali Karabağ başında bulunduğu ekip, jandarma ile birlikte Ortaköy İlçesi'nde arama çalışması başlattı. Yapılan çalışma sonucu akaryakıt istasyonuna 6 kilometre uzaklıkta Ekecik Dağı eteklerinde 68 KR 679 plakalı araç terk edilmiş olarak bulundu. Aracın Egemen'in kaçırıldığı araç olduğu belirlenmesi üzerine otomobilin poliste uyuşturucu kullanmak suçundan kaydı bulunan akaryakıt istasyonuna yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Borucu Köyü'nde oturan Ferhat Koçak'a ait olduğunu belirledi. Araştırmasını derinleştiren polis Koçak'ın, olaydan yaklaşık 6 gün önce akaryakıt istasyonunda çalışmaya başladığını ve 2 gün çalıştıktan sonra da işten ayrıldığını saptadı. Bunun üzerine polis Ferhat Koçak'ın cep telefon numarasını teknik takibe aldı. Yapılan takip sonucu Koçak'ın, sık sık 16 yaşındaki H.D. ile görüştüğünü belirledi. Ardından H.D. polis tarafından gözaltına alındı. H.D., yapılan sorgulamasında Egemen'i, Ferhat Koçak ve Berat Batuhan Kolukısa ile birlikte kaçırdıklarını ve aracı arazide terk ettikleri sırada da korkup onların yanından kaçtığını söyledi. Ardından Berat Batuhan Kolukısa'nın de cep telefon numarasını alan polis, Koçak ve Kolukısa'nın telefonunu teknik takibe aldı. Polis, şüphelilerin cep telefonlarından alınan sinyallerde Ekecik Dağı yakınlarındaki arazilerde sürekli gezdikleri ardından da Borucu Köyü yakınlarındaki boş bir evde sabit olarak beklediğini belirledi. Bunun üzerine Emniyet Müdürü Ali Karabağ, Ankara'dan Özel Hareket ekibi çağırdı.
OPERASYONUN DÜĞMESİNE BASILDI
Özel Harekat ekipleri, bugün saat 05.30 sıralarında Egemen'in tutukluğu evin etrafını sardı. Jandarmada Borucu Köyün giriş ve çıkışlarını tutup, köye giriş ve çıkışları yasakladı. Ardından eve operasyon düzenlendi. Polisin geldiğini fark eden Ferhat Koçak ve Berat Batuhan Kolukısa, tabancayla polise ateş açtı. Bunun üzerine çatışma çıktı. Çatışma sırasında eve girmeyi başaran Özel Harekat Polisi, evde odanın birinde köşede saklanan Egemen'i sağ olarak kurtardı. Çıkan çatışmada şüphelilerden Koçak, bacaklarından yaralandı. Diğer şüphelide yara almadan gözaltına alındı. Yaralı Koçak, ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılırken, Kolukısa da sorgulanmak üzere Ortaköy Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.Sağ olarak kurtarılan Egemen Samet Dinç de sağlık kontrolünden geçirilmek için Ortaköy Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Ardından ailesine haber verildi. Baba Galip Dinç ve anne Gülfidan Dinç, hastaneye gelerek oğullarına kavuştu. Aksaray Valisi Aykut Pekmez ve Emniyet Müdürü Ali Karabağ da hastanede aileyi ziyaret etti.
Egemen, yapılan tedavisinin ardından taburcu olup evine götürüldü. Yaşadığı psikolojik travma nedeniyle iye Egemen Samet Dinç, sessizliğini korurken anne ve babası, oğlunu sağ olarak kurtaran güvenlik güçlerine teşekkür etti.
Anne Gülfidan Dinç, "Şu an çok mutluyum. Bu mutluluğun tarifi yok. Sanki kanatlarım var, ben şu an uçuyorum. Mutluluktan öleceğim. Oğlumun kurtarılacağını hissediyordum. "dedi.
Haber: Hasan BÖLÜKBAŞ AKSARAY DHA)
=====================================================
2)GÜRCİSTAN'DAKİ YANGININ DUMANI TÜRKİYE'Yİ SARDI
GÜRCİSTAN'da Türkiye sınırına yakın bölgede çıkan orman yangının dumanı, Ardahan'ın Posof ilçesini kapladı. Türkiye'den giden iki helikopter, komşudaki yangına müdahale etti.
Türkiye sınırına 70 kilometre uzaklıkta bulunan Gürcistan'ın Borjomi bölgesinde büyük çaplı bir orman yangını çıktı. Yanan ormanların dumanı, sınır kenti Posof ilçesi ve çevresinde gökyüzünü sardı. Önceleri gökyüzünde oluşan dumana anlam veremeyen ve endişelenen ilçe halkı bir süre tedirginlik yaşadı. Olayın Gürcistan'da yaşanan yangından kaynaklandığını öğrenen vatandaşlar rahat bir nefes aldı. Gürcistan'a sınır olan Posof'a yangının sıçrama ihtimalinin bulunmadığını belirten Posof Belediye Başkanı Cahit Ulgar, "Güzel ve şirin ilçemiz üzerinde yoğun bir sis ve kirli hava oluştu. İlçe sakinleri olarak bu dumandan dolayı bir telaş oluştu. Biz bu anlamda İl Afet Müdürlüğü ile irtibata geçerek durumun tespit edilmesini talep ettik. Daha sonra komşu ülkede sınıra yakın bir bölgede Borjomi yakınlarındaki bir dağda yoğun bir orman yangını olduğunu öğrendik. Türkiye'den de iki yangın söndürme helikopteri komşu ülkedeki orman yangınına müdahalede bulunuyor. Herhangi bir tedirginliğe, endişeye gerek yoktur. Komşuda çıkan orman yangının bize sıçraması gibi bir durum söz konusu değildir. Yangına karadan yaklaşık 100 itfaiye ekibi ile havadan da uçak ve helikopterlerle müdahale edildiğini öğrendik" diye konuştu.Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu twitter hesabından Tiflis' teki orman yangınına türk ekiplerinin yangın söndürme uçak ve helikopterleriyle destek verildiğini duyurdu
Görüntü Dökümü
---------------------
Yangına havadan müdahalenin görüntüleri
-Çevredeki yoğun duman
-Posof ilçe merkezi üzerini kaplayan duman
-Başkanın konuşması
-Detaylar
Haber-Kamera: Alper TURGUT/ POSOF(Ardahan),
2,43 DK/ 194 MB
====================================================
3)İSLAHİYE'DE ÜZÜM VE BİBER FESTİVALİ
GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde, Üzüm ve Biber Festivali kapsamında düzenlenen yarışmada, en iyi üzüm ve kırmızı biber seçildi.Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen festivale; İslahiye Kaymakamı Ramazan Yıldırım, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mehmet Karayılan, 106'ncı Topçu Alayı Komutanı Topçu Albay Metin Aydın, İlçe Emniyet Müdürü Bedrettin Sarıtaş, İslahiye Ticaret Odası Başkanı Selahaddin Türkmen, STK ile siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Festivalin açılışında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, acı ve tatlının en kalitelisinin İslahiye'de üretildiğini belirterek, "İslahiye bir medineyet, bir kültür, bir Yesemek, bir Zincirli Höyük ve bir tarihtir. Birçok yer, festival yapmak için malzeme bulamıyor. Ama yarabbi hem üzümün, hem biberin; acının en acısı, en kalitelisi, en sağlıklısı, en lezzetlisi, üzümün en tatlısı, sofralarımızın baş tacı ilaç bütün doktorlar hastalığın bir sonuç olduğunu, hasta olmamak için İslahiye'nin biberinin yenmesi gerektiğini söylüyor. Siz bütün dünyaya ilaçsınız. İslahiye insanın zeka seviyesini çok yüksek buluyorum. Bunun nedenin üzüm ve biber olduğunu düşünüyorum. Dünyanın kafasının daha iyi çalışmasını istiyorsak, üzüm ve biberi tüm dünyaya tanıtmamız gerekiyor. Hastalıklardan kurtulmak için tüm dünyaya üzüm ve biberden tattırmamız lazım. Acı dediğiniz şey, biber dediğiniz şey eşittir İslahiye. Organik tarımı desteklememiz gerekiyor. Altınımız yok ama yeşil altın, kırmızı altın, sarı altın burada" dedi.
İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural ise, üzüm ve biberin ilçe ekonomisini ayakta tutan en önemli iki ürünü olduğunu belirterek, üzüm ve bibere teşvik verilerek desteklenmesini istedi.
Konuşmaların ardından en iyi üzüm ve kırmızı biber yarışması düzenlendi. Yarışmada jüri tarafından biber ve üzümler; görünüm, büyüklük, kalite ve tadına göre değerlendirilip puan verildi. Üzümde; Mine Emek, kırmızı biber yarışmasında ise Mehmet Kaçar birinci oldu. Dereceye girenlere ödülleri Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kaymakam Ramazan Yıldırım ve İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural tarafından verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Demokrasi Meydanı
Bando takımı gösterisi
Yarışmaya katılan üzüm ve biberler
En iyi üzüm ve biberi belirleme çalışması
Kemal Vural'ın konuşması
Fatma Şahin'in konuşması
Ödüllerin verilmesi
Genel ve detay görüntüler
( Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 116 MB
=====================================================
4)MUHTARIN TEBLİGAT İSYANI
ANTALYA'da Konyaaltı ilçesi Altınkum Mahallesi muhtarı Eyüp Karakaya, icra müdürlükleri ve mahkemeden gelen tebligatların adreste bulunamadığı gerekçesiyle muhtarlıklara bırakılmasının, mağduriyetlere neden olduğunu belirtti.
Karakaya, PTT elemanlarının ağırlıklı olarak mahkeme, trafik cezası ile icra müdürlüklerinin gönderdiği tebligatların dağıtımını yaptığını söyledi. Muhtar Karakaya, "Vatandaşlar adreslerinde bulamayınca dağıtım elemanları kapıya bir haber kağıdı yapıştırıp zarfın muhtarlığa teslim edildiğini yazıyor. Binaların kapılarına yapıştırılan haber kağıtları ise çoğunlukla kayboluyor. ya da bir başkası tarafından sökülüp atılıyor. Vatandaşın kendisine gönderilen tebligattan haberi bile olmuyor. Muhtara bırakıldığı için kendisine tebliğ edilmiş sayılıyor. Duruşmaları kaçırıyor, trafik cezaları faize biniyor. İcralık olaylarda ise telafisi mümkün olmayan mağduriyet yaşanabiliyor" dedi.
Mahalledeki posta dağıtımına geç başlandığını da ileri süren Karakaya, "Dağıtım elemanları saat 10.30'da dağıtıma başlıyor. Eskiden daha erken başlıyorlardı. Muhtarlığa evrakları ise gün sonuna doğru bırakıyorlar. Bu zarflar teslim edilmeden, bize teslim edilmiş gibi kapıya not bırakıyorlar. Bazen vatandaş bize gelip soruyor. 'Benim zarfım nerede' diyor. Biz vatandaşlara daha postacının evrakları getirmediğini gelmediğini söyleyince aramızda tartışma çıkıyor" dedi.
Posta dağıtımında daha çağdaş yöntemlere geçilmesi gerektiğini anlatan Karakaya, 90 gün içinde alınmayan tebligatları imha ettiklerini söyledi. Biriken tebligatları gösteren Karakaya, mahallelerde dağıtım elemanlarının da sık sık değiştirilmesinin de sorunları artırdığını söyledi. Karakaya, bir elemanın birden fazla mahalleye dağıtım yaptığını da belirterek, "Az adamla çok iş yaptırmaya çalışılıyor. Biz yaşadığımız sorunları defalarca PTT yöneticilerine ilettik. Ancak şu ana kadar bir çözüm de üretilmedi" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
Altınkum Mahallesi Muhtarı Eyüp Karakaya'nın açıklamaları
Eyüp Karakaya'nın içinde yüzlerce tebligatın olduğu koliyi gösteren görüntüleri
Eyüp Karakaya'nın muhtarlık önündeki beyanları
199 MB/// 06.16"
Haber- Kamera: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
====================================================
5)KAYAALP'İN DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU AİLESİNİ SEVİNCE BOĞDU
FRANSA'nın Başkenti Paris'te düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası'nın ikinci gününde, dün akşam grekoromen stil 130 kiloda mindere çıkan milli güreşçi Riza Kayaalp'in maçını Yozgat'ta yaşayan ailesi televizyondan büyük bir heyecanla izledi. Finalde karşılaştığı Estonyalı Heiki Nabi'yi dize getiren son düna şampiyonu Rıza Kayaalp'in Pariste'de unvanını koruyup, altın madalya kazanması, Yozgat'ta yaşayan ailesini büyük bir sevince boğdu.
Milli güreşçi Rıza Kayaalp'in ünvanını koruduğu final müsabakasını dün akşam evlerinde televizyondan annesi, babası, kardeşleri ve diğer akrabaları büyük bir heyecanla izlerken, şampiyon olup altın madalya kazanması için dua ettiler. Şampiyonluk ünvanını koruyan Kayaalp'in annesi Sevgi Kayaalp, oğlunun maçını izledikten sonra gazetecilere yaptığı konumada, büyük bir heyecan ve gurur duydugunu, başarılarının devamını dilediğini belirtirken, "Hepimizin gözü aydın. Rıza bütün Türkiye'yi gururlandırdı, bayrağımızı dalgalandırdı, İstiklal Marşımızı söyletti. Çok gururlanıyorum. O, orada güreşiyor ama ben de burada bitiyorum, halsiz kalıyorum, duadan başka bir şey gelmiyor aklıma. Annelik çok zor bir şey"diye konuştu.
Rıza Kalaalp'in babası Kelami Kayaalp de oğlunun yeniden dünya şampiyonu olması nedeniyle çok gururlu ve mutlu olduğunu belirtirken, emeklerinin karşılığını aldığını belirterek, "Darısı olimpiyatlara' dedi.
Milli güreşçinin ablası Arzu Coşkun da Rıza Kayaalp'in emeklerinin karşılığını aldığını söyledi. Dünya şampiyonasında Türk bayrağını dalgalandırdığı için kardeşiyle gurur duyduğunu dile getiren Coşkun, "Ailesi olarak onu çok seviyoruz. O bizim her şeyimiz, gururumuz. Allah'ım hayırlısıyla olimpiyatları nasip eder inşallah. Darısı olimpiyatlara" diye konuştu.
Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç da final maçı sonrası Sevgi Kayaalp'i telefonla arayıp, oğlunun başarısından dolayı tebrik etti.
Görüntü Dökümü
----------------------
Ailenin maçı televizyondan izlemesi
Aile ile röportaj
Detay
Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, -
==================================================
6)HEPATİT E VİRÜSÜNÜN EN SIK GÖRÜLDÜĞÜ İL VAN
VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Cumhur Dülger, Hepatit E virüsünün Türkiye'de en sık görüldüğü ilin Van olduğunu söyledi. Doç. Dr. Dülger, Hepatit-E virisünün tedavisinin mümkün olmadığını, hamile kadınlarda öldürücü hastalıklara, karaciğer yetmezliğine yol açtığını ifade etti.Van'da yoğun olarak görülen, insandan insana fekal- oral yol, gaita ve pis sularla bulaşan Hepatit E virüsü üzerine araştırma yapan YYÜ Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cumhur Dülger, Hepatit E virüsünün dünyada bilinen en küçük virüslerden olduğunu belirtti. Dünya geneline bakıldığında sadece Çin'in geri kalmış bölgesi olan Kuzeydoğu Çin'de yüzde 45, Kuzey Kore'de yüzde 40, Güney Kore'de yüzde 15, Japonya'da ise sadece yüzde 5 Hepatit E sıklığı görüldüğünü anlatan Doç. Dr. Dülger, bu oranın Edirne'de yüzde 3, Ankara'da yüzde 5, Gaziantep'te yüzde 12 ve Diyarbakır'da yüzde 15 olduğunu, Van'daki oranın ise yüzde 35 oldu söyledi. Hepatit E virüsünün Türkiye'de en sık görüldüğü ilin Van oluğunu anlatan Doç. Dr. Dülger şöyle konuştu:
"Hepatit E virüsünün sıklığı Van ve çevresinde yaklaşık yüzde 35 olarak görülmektedir. Bu veriler az gelişmişliğin, sosyo- ekonominin, altyapı eksikliğinin, sıcak su kaynaklarının az olmasının, hijyen şartlarının hepsinin bir puanını bize vermektedir. Van bölgesi için konuşursak, şehir çöplüğü ve yeni yapılan birimlerdeki kanalizasyonların olmamasından kaynaklanan bir Hepatit E sıklığı olması mümkün olabilir. İkinci ilginç bir nokta da Hepatit E'nin insanlardan hayvanlara geçiyor olabileceği. Van gibi hayvancılığın çok gelişmiş olduğu bir yerde koyunlardan, keçilerden insanlara geçiş de söz konusu olabilir. Fakat ne yazık ki ülkemizde ve Van bölgesinde hayvanların ne kadar Hepatit E virüsü taşıdığı halen bilinmemekte. Bundan dolayı hem ziraatçilerimizin, hem veterinerlerimizin, hem de Halk Sağlığı uzmanlarımızın Van'da niçin bu kadar Hepatit E virüsü yaygınlığı olduğunu bulmak için, geceyi gündüze katıp çalışması lazım."
HAMİLE HER 5 KADINDAN BİRİ ÖLÜYOR
Hamile kadınlarda bu virüsün çok tehlikeli olduğunu belirten Doç. Dr. Dülger, "Hepatit E virüsü hamile kadınlarda öldürücü hastalıklara ve karaciğer yetmezliğine sebep olabilmekte. Bilinen herhangi bir tedavisi de yok. Yaklaşık her 5 hamile kadından bir tanesi ölmektedir. Bundan dolayı bu konuda önleyici Halk Sağlığı çalışmalarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu açıktır" dedi.
HEPATİT E VİRÜSÜNÜN TEDAVİSİ YOK
Bu çalışmayı 200 Hepatit B, Hepatit D ve normal hastalar üzerinde yaptıklarını anlatan Doç. Dr. Dülger, "Hastalarımızı üç gruba böldük ve yeni bir şey bulduk. Örneğin, Van ve bölgesinde çok fazla olan Delta Hepatitinin, aynı zamanda Hepatit E virüsüyle birlikteliğini ilk defa biz bulmuş olduk. Bu aslında dünya çapında bir buluş olabilecek bir durum. Hepatit B hastalarının Van bölgesinde, yaklaşık yüzde 20'si Hepatit D virüsü de taşıyor. Hepatit D tedavisi zaten çok zor, hatta imkansız gibi. Birde bunun üstüne Hepatit D virüsü taşıyanların, yarısında Hepatit E virüsü de var. Yani hem D virüsü, hem E virüsü aynı hastada olması tedaviyi daha da zorlaştırmakta. İkisinin de zaten tedavisi yok. İki ayrı virüsün aynı insanda olması büyük bir talihsizlik. Daha da talihsizlik olan kısmı, her iki virüsün de Van ve bölgesinde dünyadaki oranlardan ve Türkiye'deki oranlardan kat ve kat daha fazla olması" dedi.
VİRÜSÜN YAYILMASI ENGELLENMELİ
Virüsün daha çok yayılmaması için çalışmaların yapılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Dülger, "Hepatit E virüsü için temelde kanalizasyonların iyileştirilmesi, insanların suya ulaşabilmelerinin temini ve hane başına düşen gelirin arttırılması bu virüsün yayılmasının engellenmesi için temel 3 faktör. Tabi ki temizlik kurallarına uyulması, kamuya açık tuvaletlerin yaygınlaştırılması ve hayvanlardan geçişi engelleyecek veteriner çalışmalarının yapılması da esastır" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Van kent çöplüğünden görüntüler
-Doç. Dr. Cumhur Dülger'in çalışmalarından görüntüler
-Doç. Dr. Cumhur Dülger'in açıklaması
-Detaylar
Orhan AŞAN- Safa ATMACA/VAN, -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?