Mardin'de, HDP'li 3 belediye başkanı gözaltında (2)
DERİK'TE 4 KİŞİ DAHA GÖZALTINDA
Mardin'in Derik ilçesinde hakkındaki terör soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan Derik Belediye Başkanı HDP'li Mülkiye Esmez'in emniyetteki işlemleri sürüyor. Polis ekipleri, Derik'te belediyenin farklı birimlerinde görevli 4 şüpheliyi daha gözaltına aldı. Şüphelilerin, ifade işlemleri sürüyor.
Görüntü Dökümü------------Derik Belediyesi Mazıdağı BelediyesiGenel ve detayHaber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/DERİK (Mardin), ============================
- Diyarbakır'da 8 bin yıldır kesintisiz yerleşim bulgusu
Diyarbakır'da, kentin tarihine ışık tutacak Amida Höyük'teki kazı çalışmalarına ara verildi. Atölye çalışmalarına devam eden Kazı Başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, yerleşimin 8 bin yıldır kesintisiz devam ettiğine dair buluntulara rastladıklarını belirterek, "Artuklu Sarayı'nın en önemli özelliklerinden birisi meşhur İslam bilgini El Cezeri'nin burada 25 yıl yaşamış olması ve El Hiyel adlı kitabını burada yazmış olması, dünyanın ilk insansı robotlarını burada yapmış olmasıdır" dedi.
Diyarbakır'ın kalbi olarak bilinen ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan Sur ilçesindeki Amida Höyük'te kazı çalışmalarına 2018 yılında başlandı. Kentin ilk yerleşimin alanı olarak bilinen Amida Höyük'te kazı çalışmalarına kış nedeniyle ara verildi. Atölye çalışmaları devam eden höyükte ortaya çıkarılan eserler mercek altına alınıyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, yaptıkları incelemelerde yerleşimin 8 bin yıldır kesintisiz devam ettiğine dair çok önemli bulgular çıktığını söyledi.
'DÜNYANIN İLK İNSANSI ROBOTU BURADA YAPILDI'
Yıldız, Amida Höyük'te elde edilen bulgularla 8 bin yıl öncesine dair yaşantının olduğunu ortaya çıkardıklarını ifade ederek, "Şu an itibariyle arazi çalışması bitti ama atölye çalışmamız devam ediyor. Tabii Artuklu Sarayı'nın en önemli özelliklerinden birisi meşhur İslam bilgini El Cezeri'nin burada 25 yıl yaşamış olması ve El Hiyel adlı kitabını burada yazmış olması, dünyanın ilk insansı robotlarını burada yapmış olmasıdır. Kazıda çok önemli buluntular çıktı. Yerleşimin 8 bin yıldır kesintisiz devam ettiğine dair buluntulara rastladık. Bunlar bizim seramik buluntularımızdır. Bu seramiklerden kesintisiz bir yaşamın olduğu anlaşıldı. Milattan önce 6 bin yıllarında yerleşim burada başlamış. Günümüze kadar da devam etmiş" diye konuştu.
'GELECEK SEZON ÖNEMLİ BULUNTULAR ELE GEÇİRİLECEK'
Amida Höyük'te gelecek sezon yapılacak kazı çalışmalarında çok önemli buluntular ele geçirileceğini düşündüklerini aktaran Yıldız, "El Cezeri burada 25 yıl çalışmış, kitabını yazmış. El Cezeri'nin hemen sarayla bağlantısı olan tünelin içerisinde bulunan su kaynağında yukarıya su akıttığını biliyoruz. Bu suyun dağıtımı ile ilgili bu yıl bir iki veri ele geçti ama üzerinde çalışmalar devam ediyor. Önümüzdeki sezonda bu El Cezeri'nin özellikle saraydaki su dağıtımı ile ilgili çok ciddi verilerin ele geçeceğini düşünüyoruz" dedi.
'ÇALIŞMALARIN DAHA BAŞLARINDAYIZ'
Yıldız, geçen yıl başlatılan kazı çalışmalarında bugüne kadar birçok eserin Amida Höyük'te bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Artuklu Sarayı'nı, Artuklu hükümdarı Nasreddin Mahmud inşa ediyor. Nasreddin Mahmud'un burada bastırdığı bir sikke de kazılar da ortaya çıktı. 'Fidrubi Amed' yazıyor. Yani Diyarbakır'da bu sikkenin bastırıldığı belirtiliyor. Nasreddin Mahmud sikkeyi bu sarayda bastırmış. Sikkenin en önemli özelliklerinden biri üzerinde Nasreddin Mahmud'un ve aynı zamanda da Artuklular'ın arması olarak da bilinen çift başlı kartal figürünün bulunmasıdır. Nasreddin Mahmud'un Diyarbakır'da yaptırdığı 7 Kardeş Burcu'nda da biz bu figürü görüyoruz. Dolayısıyla hem sikkelerin üzerine bastırmış hem de mimari eserlerde kullanılmış. Daha önce burada yapılan kazılarda da ele geçen bir çini parçasının üzerinde de aynı formda çift başlı kartal figürüne rastlanmış. Yine Artuklu dönemindeki özellikle El Cezeri'nin kullandığı, otomatlarında kullandığı file benzer bir figür ele geçti. Fil olduğunu tahmin ediyoruz. Bir boğa başı figürü ele geçti. Seramiklerimiz ise saray seramikleri. Özellikle bir çanağın içerisindeki 4'lü kalp motifi de Diyarbakır'ın bir sergi şehri olduğunu bir daha kanıtladı. Cumhuriyet döneminde burası askeriye olarak kullanıldığı için askerlerin düşürdüğü paralar ve kullandıkları, aralarında yabancı bir askere ait künyeler de kazıda ortaya çıktı. Halaf dönemi olarak adlandırdığımız seramiklerin boyalı ele geçmesi yine Ubeyd dönemine ait seramiklerin ele geçmiş olması bizim için önemlidir. Artuklu dönemine ait bir tabak, yine Artuklu dönemine ait üzerinde sülüs yazı bulunan bir küp parçası, onun yanında en son Osmanlı dönemine ait de seramikler ele geçti. Kazı çalışmalarının daha başlarındayız. O yüzden bazı buluntuların ele geçmesi için daha erken. İlerleyen dönemlerde daha çok buluntunun ele geçirileceğini düşünüyoruz. Şu anda kazdığımız en son tabakadaki saray ise Bizans döneminde inşa edilmiş olup Artuklu döneminde onarılmış. Literatüre de Artuklu Sarayı olarak geçmiştir."
Görüntü Dökümü-------Amida kazısıBulunan eserlerİrfan Yıldız'nın röportajıGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Erah KIZIL Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,
======================
- Sağlıkçıların, çocukların aşı korkusunu giderme çabası Mardin'in Derik ilçesinde, 'Aşılı çocuk sağlıklı çocuk' kampanyası kapsamında, çocuklara aşı yapıldı. Sağlık görevlileri, çocukların aşıdan korkmaması için çaba gösterdi.
Sağlık Bakanlığı'nca 'Aşılı çocuk sağlıklı çocuk' sloganıyla sürdürülen kampanyada, Derik Sağlık Müdürlüğü ekipleri; ilçedeki öğrencilere difteri, tetanos, kızamık aşısı ile karma aşı yaptı. Sağlık görevlileri, öğrencilerin aşı olmak istemediğini fark edince korkmamaları için yoğun çaba gösterdi. Hemşireler, aşının sağlık için faydalı olduğunu söyleyip, çocukları ikna etti.
Derik Sağlık Müdürlüğü'nde görevli, aile hekimi uzmanı Dr. Ayşegül Kaya, aşının korucuyu sağlık hizmetlerinin en önemli basamağı olduğunu söyledi. Kaya, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, sağlığa en çok katkısı olan uygulamalardan birinin aşı olduğuna dikkat çekti. Dr. Kaya, "Aşılar ve aşılama, koruyucu sağlık hizmetinin en önemli basamaklardan birini oluşturmaktadır. Aşılama ile bireylerin hastalık etkeni ile karşılaşmadan ya da karşılaşsa dahi bu hastalıklara karşı bağışıklık geliştirmesi hedeflenmektedir. Daha önceden çok sayıda salgınlara, insan ölümlerine sebebiyet vermiş çiçek gibi birçok hastalıklar artık aşılar nedeniyle yeryüzünde görülmemektedir. Dolayısıyla hem yaşam kalitemizi artırmakta hem de insanların uzun süre yaşamasına vesile olmaktadır. Biz de Derik Sağlık Müdürlüğü olarak ilçemizde bulunan yaklaşık 3 bin öğrencimizi 'Aşılı çocuk sağlıklı çocuk' kampanyası kapsamında aşı yapıyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü-------------Aşı uygulamasına çıkan sağlık personelleriAşı yapılan öğrenciler RöportajGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/ DERİK(Mardin),======================
Depresyonu yenmesini sağlayan kedisine şifa arıyor Osmaniye'de 4 yıl önce annesi tarafından terk edilen bir kediyi sahiplenerek 'Duman' ismini veren Nezihe Dönmez (34), kediyle zaman geçirmeye başlayınca kullandığı antidepresan ilaçları bıraktı. Bir süre önce kedisinin arka ayaklarını sürüyerek gezdiğini görünce tedavisi için 35 kilometre yol kat eden Dönmez, "İnsanlarımızdan hayvanlara değer vermesini istiyorum. Bu kedi evimin neşesi, evladım gibi" dedi.
Bahçe ilçesinde yaşadığı psikolojik bunalım nedeniyle antidepresan ilaç kullanması uygun görülen serbest mali müşavir Nezihe Dönmez, 4 yıl önce annesinin terk ettiği bir kediyi sahiplendi. 'Duman' ismini verdiği kediyle zaman geçirmeye başlayan Dönmez, bir süre sonra antidepresan ilaçları kullanmayı bıraktı. Dönmez, bir sabah uyandığında kedisinin ayaklarını yerde sürüyerek gezdiğini görünce ilçede veteriner hekim aramaya başladı. Bulduğu veterinerlerde röntgen cihazı olmadığı için bir türlü teşhis konulamayan kedi, Hayvan Hakları Federasyonu'nun (HAYTAP) Osmaniye'de kurduğu Karakız Görüntüleme Merkezi'ne getirildi. Veteriner hekimler Ali Nuri Yiğit ve Ali Laçinbala tarafından tedavisine başlanan ve çekilen film sonucunda kalça kemiğinde kırık tespit edilen kediye, 1 aylık kafes istirahatı ile birlikte mineral, vitamin, ağrı kesici ve beslenme tedavisi uygulanması kararlaştırıldı. İlerleme olmadığı takdirde kediye cerrahi operasyon yapılacağı kaydedildi.
'EVLADIM GİBİ'Kedisinin 2 ay gibi kısa bir süre içerisinde bulunduğu bunalımdan çıkararak antidepresan ilaçlarını bırakmasını sağladığını söyleyen Dönmez, "Bir hafta kadar önce kedimin arka ayaklarını sürüyerek gezdiğini gördüm ve tedavisi için veteriner kliniklerini gezmeye başladım. Yaşadığım ilçede röntgen cihazı olmadığı için kedimin problemini tespit edemediler. Ben de tedavisi için 35 kilometre yol kat ederek Osmaniye'ye getirdim. İnsanlarımızdan hayvanlara değer vermesini istiyorum. Bu kedi evimin neşesi, evladım gibi" dedi.
ÜCRETSİZ TEŞHİSVeteriner Hekim Ali Laçinbala ise röntgen cihazının HAYTAP yönetim kurulu tarafından hediye edildiğine dikkat çekerken, "Doğu Akdeniz Bölgesi'nde sahipli veya sahipsiz hiç bir hayvana ücretsiz olarak röntgen hizmeti veren bir merkez bulunmuyor. Ancak burada röntgen filmlerini ücretsiz çekip, teşhis koyabiliyoruz. Kedimiz de 35 kilometre öteden şifa bulabilmek için getirildi. Röntgen filmini çekip tedavisine başladık" diye konuştu.Veteriner Hekim Ali Nuri Yiğit ise kedinin sağlığına kavuşması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------------------Kedinin sepet içerisinde uyuması-Kedinin röntgen filminin çekilmesi, detaylar-Veteriner Hekim Ali Nuri Yiğit'in tedavi ile ilgili konuşması-Kedinin sahibi Nezihe Dönmez'in konuşması-Veteriner Hekim Ali Laçinbala röportajHaber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,======================
Minik Esila, ona can verecek donörünü arıyor
İzmir Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hemofagositik sendrom olarak bilinen HLH teşhisiyle tedavi gören 3 yaşındaki Esila Kurt, yaşama tutunmak için kök hücre nakli bekliyor. Uşak'ta yaşayan minik kız için yurdun dört bir yanında donör taraması başlatılırken, Uşak Valiliği tarafından da bağış kampanyası düzenlendi. Uşak Valisi Funda Kocabıyık, kendisinin de bağışta bulunacağını söyledi. Uşak'ta yaşayan Ercan(28) ve Çiğdem (27) Kurt çiftinin ilk çocukları olan 3 yaşındaki Esila Kurt, yaklaşık üç ay önce düşmeyen ateş ve boğaz enfeksiyonu sebebiyle ailesi tarafından İzmir Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Burada yapılan tetkikler sonucunda Esila'ya kısa süre içinde hemofagositik sendrom olarak bilinen HLH tanısı konuldu ve ailenin zorlu süreci başladı. Teşhisin ardından kısa süreli yoğun bakıma alınan, ardından kemoterapi tedavisi görmeye başlayan Esila, enfeksiyon riskinden korunmak için yaşamını maske takarak sürdürmeye başladı ve doktorlar kök hücre nakli yapılması gerektiğine karar verdi. Genetik ikizini arayan Esila için yurdun dört bir yanında donör taraması başlatılırken, Uşak Valiliği tarafından da bağış kampanyası düzenlendi. Kök hücre bağış kampanyasını başlatan Uşak Valisi Funda Kocabıyık, kendisinin de bağışta bulunacağını söyledi. Destekçi olan herkese teşekkür eden baba Ercan Kurt, "Herkesi kök hücre donörü olmaya davet ediyorum. Bizlerden eksilen herhangi bir şey yok ancak Esila ve onun gibi binlercesi can bulmayı bekliyor. Benim kızım da normal çocuklar gibi koşsun oynasın ve çocukluğunu yaşasın istiyorum" dedi. KAMPANYA BAŞLATILDI Bir mühendislik firmasında satış danışmanı olarak çalışan baba Kurt, "Aslında Esila'yı ilk kucağımıza aldığımız dönemde yüksek ateş ve kansızlık sebebiyle tedavi görmüştü ancak o dönemde hastalığı anlaşılmadı. Esila hiç çocukluğunu yaşamadı. Normal odalar, yoğun bakımlar derken ömrü hastanede geçti. Bundan 3 ay önce HLH tanısı kondu. Kendimiz sosyal medya aracılığıyla bir kampanya başlattık yoğun bir ilgi oldu ve vatandaşlarımız çok duyarlı davrandılar. Uşak Valiliği de kampanya düzenledi. Takip eden ve destekçi olan herkese teşekkür ediyorum. Şuanda Uşak'ta yaşamamıza rağmen haftanın en az 2-3 günü İzmir'e gidip geliyoruz" dedi. 'HASTALIK KENDİNİ YENİLİYOR' Ev kadını olan anne Çiğdem Kurt ise, "Bizim sürecimiz boğaz enfeksiyonu ve ateş ile başladı. Antibiyotikler kullandık hiçbir faydası olmadı. Ateş düşmeyince araştırıldı ve HLH tanısı kondu. İlk başta ilaçla tedavi yöntemi denendi aslında iyi gidiyordu ama bir anda hastalık yeniledi. Hastalık yenileyince kemoterapiler başladı. Şuanda da nakil sürecindeyiz ve umarım uygun donör buluruz. Nakil gerçekleşene kadar kemoterapi ve kortizon tedavimiz devam edecek. Tarama sürecimiz başlatıldı ancak bir sonuç yok. Hastalık sürekli kendini yeniliyor. Düşmeyen ateşlerimiz oluyor. Kök hücre şuan için kesin tedavi. Herkesten bağışçı olmasını istiyoruz. Onun da normal bir çocuk olmasını istiyoruz. Enfeksiyon riskimiz olduğu için evden dışarı çıkmıyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- Çiğdem Kurt ile röp.Ercan Kurt ile röp.Esila genel detay görüntüHastane bahçesinden genel detay görüntüMuhabir anonsu
Haber: Hande NAYMAN Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-8 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?