5. İstanbul Edebiyat Festivali Sona Erdi - Son Dakika
Kültür Sanat

5. İstanbul Edebiyat Festivali Sona Erdi

5. İstanbul Edebiyat Festivali Sona Erdi

Ustaların İzinde temasıyla edebiyatseverleri ağırlayan 5. İstanbul Edebiyat Festivali, Edebiyat Mevsimi ödüllerinin verilmesiyle son buldu.

25.11.2013 12:32  Güncelleme: 12:35
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ile İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'nın ortaklaşa düzenlediği etkinlikte, Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil'in Türk edebiyatı ile fikriyatına olan etkileri konuşuldu. Edebiyat camiasında büyük ilgi gören festivalde 100'e yakın şair, yazar ve akademisyen konuşmacı olarak katılırken yüzlerce edebiyatseverde festivali ilgiyle takip etti.

Festivalin ilk günü "Necip Fazıl'ın İzinde" ikinci günü "Nurettin Topçu'nun İzinde", üçüncü gününde de "Cemil Meriç'in İzinde", dördüncü gününde "Sezai Karakoç'un İzinde", beşinci gününde de "Nuri Pakdil'in İzinde" başlığı altında ikişer oturum yapıldı. Ayrıca her üstat için hazırlanan özel belgeseller izletildi. Programların sonunda da üstatların eserleri, şiirleri hakkında kısa konuşmalar gerçekleştirildi. Festival boyunca saat 13.00'da başlayan etkinlikler akşam 20.00'a kadar devam etti. Festivalin sunuculuğunu ise Selahaddin Kocaaslan yaptı.

BİR HAFTA SÜRDÜ

Bu yıl 5'ncisi düzenlenen İstanbul Edebiyat Festivali 'Ustaların İzinde' teması işlendi. Türk Edebiyatı'nda derin etkileri olan 5 büyük edebiyatçı tüm yönleriyle ele alındı. Festivalin ilk gününde Necip Fazıl Kısakürek (18 Kasım), ikinci gününde Nurettin Topçu (19 Kasım), üçüncü gününde Cemil Meriç (20 Kasım) dördüncü gününde (21 Kasım) Sezai Karakoç, beşinci gününde de (22 Kasım) Nuri Pakdil anlatıldı. Altıncı gününde de (23 Kasım) Edebiyat Mevsimi Ödülleri sahiplerine verildi.

ÖNEMLİ İZLER BIRAKTILAR

Festivalin ilk günü açılışta konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, "TYB İstanbul Şubesi olarak düzenlediğimiz 5. Edebiyat Festivali, Türkiye'nin son yüzyılında önemli izler bırakmış 'Ustaların İzinde' edebiyat yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil ile başlamak istedik bu yürüyüşümüze. Yönümüzü yeniden kıbleye döndürmek için onların mücadele azmine, ideal aşkına, kaynaştırıcı irfanına, derin sezgili diriliş önergelerine ve hayatı bir bütün olarak algılayan klas duruşlarına ihtiyacımız var. Onlar bize düştüğümüz yerden ancak sanatla ayağa kalkabileceğimizi yaşayarak öğrettiler. Edebiyat Mevsimindeki hedefimiz öncü isimlerle yeni nesilleri buluşturduk. Kendimizi ustaların hikâyesine kattığımızda daha bir iyileşiyoruz" dedi.

MUTLU: İSTANBUL KÜLTÜR ŞEHRİ

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da açılışta yaptığı konuşmada, İstanbul'un kültür şehri olduğunu söyledi. Edebiyat festivali ile 5 değerli fikir insanının edebiyat, ruh ve inanç dünyamıza değerler katacağını ifade eden Vali Mutlu, "Bu değerli fikir adamlarının eserlerinden toplum en iyi şekilde istifade ederek kendini daha güçlü hale getirecektir" diye konuştu.

EDEBİ DÜNYAMIZI İMAR ETTİLER

TYB Onursal Başkanı Mehmet Doğan, "Bu sene Edebiyat Festivali'nin 5'ncisini icra ediyoruz. Bu memnun olduğumuz bir faaliyet. O beş üstat iyi ki varlar. Onlar dünyamızı doldurup imar ettiler. Ufkumuzu açtılar. Türk Edebiyatına yön veren bu üstatlar edebiyatımızla milli değerlerimizi aynı paralellikte ileriye taşıdılar" ifadelerini kullandı.

-NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN İZİNDE BÜYÜK DOĞU O'NUN SİLAHIYDI

Festivalin birinci oturumunu Dursun Gürlek yönetirken Mustafa Yazgan 'Kültür ve Sanat Dünyamızda Necip Fazıl', Prof. Dr. Bedri Gencer 'Ulemadan Üdebaya Necip Fazıl Kısakürek', Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş 'Necip Fazıl'ın Büyük Doğu Mücadelesi', Ali Ural 'Poetikasının Mihenk Taşında Necip Fazıl Şiiri' başlıklı konuşma yaptılar.

SÜREKLİ MÜCADELE ETTİ

Nevzat Yalçıntaş, "Üstat Necip Fazıl bir savaşçıydı. Neyle savaşıyordu; rejimle, İslamafobi'nin o günkü temsilcileriyle. Büyük Doğu O'nun silahıydı. Sürekli zorluklarla mücadele ediyordu. Dergisi ve kendisi hakkında sürekli davalar açılırdı. Eskiden şairler her hafta toplanır ve topluluğa karşı şiir okurdu. Bu okumalardan sonra üstat Necip Fazıl için şiir makinesi tabirini kullanırlardı."

NECİP FAZIL SON İSLAMCIDIR

Prof. Dr. Bedri Gencer, "Sosyal teorisyen Namık Kemal'dir ve Necip Fazıl, O'nun çizgisini devam ettirmiştir. Mehmet Akif Ersoy ön İslamcıdır. Necip Fazıl ise son İslamcıdır. Ve birbirlerini tamamlayıcı roller üstlenmişlerdir. Necip Fazıl, şiirselliğiyle ön plana çıkmıştır. Mehmet Akif ise nesre yakınlığıyla ön plana çıkmıştır" şeklinde konuştu.

ŞİİRLERİNDE HAKİKATİ ARADI

Ali Ural, "Necip Fazıl, eylemci bir şairdi. Kendisine münker-nekir vazifesi biçmişti. O, sorgulamayı görev bilmiştir. Necip Fazıl, direnen kapıları açan bir çilingirdir. O, Türkiye2de direnen bütün kapıları açmıştır. Necip Fazıl, hakikati arayan şairdir. Necip Fzıl'a göre şiiri, saklamaya memurdur. Şiirin yegane vazifesi vardır. O da Allah'ı aramaktır. Arvasi hazretlerinin el vermesiyle, Necip Fazıl'ın şiirleri yeni bir ruh bulmuştur.

O ALLAH'IN BİR LÜTFU

Necip Fazıl Kısakürek'in anlatıldığı belgeselin ardından ikinci oturuma geçildi. Mustafa Özçelik'in yönettiği oturumda; Yalçın Turgut Balaban 'Necip Fazıl'dan Hatıralar', Muzaffer Doğan 'Kaldırımlardan Sakarya'ya Fildişi Kuleden Meydanlara' başlıklı konuşma yaptılar. Oturumu yöneten Mustafa Özçelik, " Yunus Emre'nin 20. yüzyıldaki en önemli temsilcisi Necip Fazıl'dır" dedi. Daha sonra konuşmasını yapan Yalçın Turgut Balaban da, Necip Fazıl'la ilgili bazı hatıralarını anlattı. Necip Fazıl'ı yakından tanıyan önemli isimlerden olan Muzaffer Doğan ise "Necip Fazıl Kısakürek, İslam milletine, Türkiye'ye Allah'ın bir lütfudur. Necip Fazıl'ın meydanlarda büyük kavga başlatması bakımından Davam şiir önemlidir" diye konuştu.

ŞAİRLER NECİP FAZIL ŞİİRLERİNİ OKUDU

Oturumların bitiminde 'Necip Fazıl Kısakürek Şiir Akşamı'na geçildi. 12 şair, Necip Fazıl'ın şiirlerini okudu. O şairler şöyle; Vahap Akbaş, Bestami Yazgan, Özcan Ünlü, Nurettin Durman, Yusuf Özkan Özburun, Cihat Şimşek, Hüseyin Emin Öztürk, Ahmet Yenilmez, Ebubekir Kurban, Aykut Kuşkaya, Davut Göksu, Şeref Akbaba.

-NURETTİN TOPÇU'NUN İZİNDE

Festivalin ikinci günü "Nurettin Topçu'nun İzinde" başlığı altında iki oturum yapıldı. İkinci gününün ilk oturumunu Ahmet Fidan yönetirken Doç. Dr. Rıdvan Canım 'Nurettin Topçu'nun Kültür Hayatımızdaki Yeri ve Önemi', Mehmet Sılay 'Nurettin Topçu'nun İdeali', Prof. Dr. Ergün Yıldırım 'Moderniteye Meydan Okuyan Düşünür', Mehmed Doğan 'Ahlakçı Bir Fikir Adamı: Nurettin Topçu' başlıklı konuşma yaptılar. Oturumu yöneten Ahmet Fidan, "O'nun için yapılabilecek en güzel tanımlama 'ahlak abidesi' tabiridir" dedi. Daha sonra diğer konuşmacılar söz aldı.

HÜRRİYET VE DEMOKRASİ SAVUNUCUSU

Doç. Dr. Rıdvan Canım, "Ülkemizde felsefi konular soğuk karşılanıyor. İşte Nurettin Topçu böyle bir ortamda düşünen kişiliği ile var olmuştur. Bu memleket, Namık Kemal'den beri Nurettin Topçu gibi hürriyet ve demokrasi savunucusu görmedi."

"BATILILAŞMAYA KARŞIYDI"

Nurettin Topçu'nun "Batı'yı taklit etmek kendini tekrar etmektir" sözüyle konuşmasına başlayan Mehmet Sılay, "Nurettin Topçu, Batılılaşmaya karşıydı. Nurettin Topçu fikriyatı ile birçok genci sokaklardan alıp kitaplara yönlendirmiştir."

O'NU ANLAYAMADILAR

Prof. Dr. Ergün Yıldırım, "Nurettin Topçu, moderniteyi uygulayan, düzenleyen ve düşünen, düşündüğünü yansıtmaya çalışan birisiydi. O, kendi çağının toplumunda zirvede olmasından dolayı yalnız kalmış ve sürgüne gönderilmiştir."

İLK FİKİR MUHALİFİYDİ

Mehmed Doğan, "O, hayatını Hakk'a yönlendirmiş bir kişiydi. Fikirlerini açıkça söyleyen ve harekete geçiren bir edebiyatçıydı. O, döneminin en aykırı düşüncelerini açıkça ifade ederdi. Makalelerinde dini atıfları sıkça kullanırdı. Edebiyatımızda fikirleriyle ön plana çıkan edebiyatçıydı" dedi. Öte yandan Doğan, Nurettin Topçu'nun ilk fikir muhalifi olduğunu kaydetti.

DERSLERE İBADET İÇİN GİRERDİ

Nurettin Topçu'nun anlatıldığı belgeselin ardından ikinci oturuma geçildi. Hüseyin Öztürk'ün yönettiği oturumda Doç. Dr. Emin Işık 'Hatıralar Işığında Nurettin Topçu' başlıklı konuşma yaptı. Hüseyin Öztürk oturumu, "Nurettin Topçu bir dergahtır, gençleri arı gibi çeken bir özelliği vardır" sözleriyle açtı. Daha sonara konuşan Doç. Dr. Emin Işık da, "Nurettin Topçu, derslere para için değil ibadet için girerdi. İbadet parayla yapılmaz diyerek de kendisine verilen ücreti reddederdi" ifadelerini kullandı.

NURETTİN TOPÇU'YU ANLATTILAR

Oturumların bitiminde edebiyatçılar, Nurettin Topçu'nun eserlerinden kısa bölümler okudu. O edebiyatçılar şöyle; Yunus Emre Altuntaş, Mustafa Özcan, Ercan Yıldırım, Necmeddin Kemal, Hüseyin Öztürk, Bahtiyar Arslan, Hüseyin Akın, Meryem Aybike Sinan, Osman Akkuşak, Dilaver Demirağ, Cemal Şakar.

-CEMİL MERİÇ'İN İZİNDE

Festivalin üçüncü gününde "Cemil Meriç'in İzinde" başlığı altında iki oturum yapıldı. Birinci oturumu Dursun Gürlek yönetirken Recep Garip 'Cemil Meriç'te Şiir ve Kültür', Celal Fedai 'Cemil Meriç ve Hint Edebiyatı', Necmettin Şahiner 'Bir İrfan Adamı Cemil Meriç' başlıklı konuşmalar yaptılar. Şeref Akbaba'nın yönettiği ikinci oturumda da Memduh Cumhur "Cemil Meriç'ten Hatıralar", başlıklı konuşma yaptı.

BENİM HOCAM CEMİL MERİÇ

Festivalin birinci oturumunu Dursun Gürlek yönetirken Recep Garip 'Cemil Meriç'te Şiir ve Kültür', Celal Fedai 'Cemil Meriç ve Hint Edebiyatı', Necmettin Şahiner 'Bir İrfan Adamı Cemil Meriç' başlıklı konuşmalar yaptılar. Cemil Meriç'in "Tanzimat uçuruma açılan bir dehlizdir" sözüyle oturumu açan Dursun Gürlek, "Ben kendimi Cemil Meriç üniversitesinin bahtiyar mezunlarından sayıyorum. Eskiden hoca esastı, mezun olunan kurum değil" dedi. Necmettin Şahiner ise Cemil Meriç'in Bu Ülke adli kitabı için vitamin hapı tanımlaması yaptı.

ŞİİR CEMİL MERİÇ'LE SAN BULDU

Recep Garip, "Edebiyat medeniyetten beslenir. Medeniyetten beslenmeyen edebiyat, edebiyat olmaz. Bu coğrafya şiir medeniyetidir. Doğuda, bizim topraklarımızda düşünce şiirin emrine girer. Cemil Meriç, eleştirmenliği sanat olarak görüp algılar. Cemil Meriç, Nazım Hikmet için şiirin kapısını düşünceye açan adam der. Şiir Nazım Hikmet'le, şiir Cemil Meriç'le san bulmuştur."

HİNT KÜLTÜRÜNÜ DERİNDEN SORGULADI

Celal Fedai, "Cemil Meriç'in Hint edebiyatı eserleri, Türk entelektüellerine İslamiyeti tanımaları için lojistik bir çalışmasıdır. Cemil Meriç kendisini Hint kültürüyle derinden sorgular. Cemil Meriç, Hint kültürü ve edebiyatının önemini halka ispatlayabilmek için Batı edebiyatı ve kültürünün bu alanda gösterdiği ilgi ve dikkati anlatmak durumunda kalmıştır. Çünkü halk, Batı'nın önemsediğini önemsemekte idi.

İNANILMAZ EDEBİYAT BİLGİSİ VARDI

Cemil Meriç'in anlatıldığı belgeselin ardından ikinci oturuma geçildi. Şeref Akbaba'nın yönettiği oturumda Memduh Cumhur "Cemil Meriç'ten Hatıralar", başlıklı konuşma yaptı. Memduh Cumhur, "Cemil Meriç'i tanıdığım zaman bir başkasını tanıma ihtiyacı duymadım. Çünkü inanılmaz bir edebiyat bilgisi vardı. Cemil Meriç intihar etmeyi pek çok kez düşündüğünü çok kez dile getirmişti. Ancak eşinin ıstırabı ve öğrencilerinin ilgisinden dolayı bundan vazgeçti."

CEMİL MERİÇ'İ ANLATTILAR

Oturumların bitiminde Cemil Meriç'le ilgili anılar, hatıralar anlatıldı. Kızı Ümit Meriç'in yanı sıra şu isimler vardı: Ümit Meriç, Ekrem Kızıltaş, Selvigül Kandoğmuş, Bülent Parlak, Gökdemir İhsan, Tarık Tufan, Furkan Çalışkan, Haluk İmamoğlu, Uğur Uzunok, Yusuf Tosun, Süleyman Doğan, Ekrem Kaftan, Murat Tokay.

-SEZAİ KARAKOÇ'UN İZİNDE ÜSTAT SEZAİ KARAKOÇ'U TANIMAYAN ÇOK GENÇ VAR

Festivalin dördüncü günü "Sezai Karakoç'un İzinde" başlığı altında iki oturum yapıldı.
Dördüncü günün ilk oturumunu TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı yönetirken Prof. Dr. Turan Karataş "Entelektüel Bir Şairin Bir Portresi", Yusuf Kaplan "Çağın Bilgesi", Prof. Dr. İlhan Genç "Sezai Karakoç Ve Geleneğin Dirilişi" başlıklı konuşma yaptılar. "TYB bugün Sezai Karakoç ile ayrı bir bereketlenecek" diyerek oturumu başlatan Bıyıklı, "Sezai Karakoç'u tanımayan daha çok genç olduğunu düşünüyorum. Bu programlarla birlikte Sezai Karakoç, daha çok tanınacaktır" dedi.

O'NU HER OKUYAN FARKLI PORTRE ÇİZİYOR

Prof. Dr. Turan Karataş, "Sezai Karakoç'u okumadan onun hakkında yazılanları okumak sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır. Sezai Karakoç okunurken çok temkinli okunmalı. Çünkü her okur, kendi Sezai Karakoç portresini ortaya çıkarmaktadır.

20. YÜZYILIN EN ÖNEMLİ ŞAİRİ

Prof. Dr. Karataş, "Türk şiirinin 20. Yüzyılda yetiştirdiği en büyük 2-3 isimden biridir. Sezai Karakoç ne söylüyor ne yazıyorsa onları birebir yaşayan biridir. O, Kalabalıkların akıntısına kapılmamış, dışarıda ve yukarıda kalmayı başarmıştır. Sezai Karakoç inancının gereği gibi yaşayan bir insandır. Sezai Karakoç milletimizin tarihinde ancak beş yüz yılda bin yılda rastlanan eşsiz bir şair ve mütefekkirdir. Saygılı, disiplinli, özgüvenli ve düzenli bir insandır. Peşin hükümlerden kaçınır, fazla konuşmaktan hoşlanmazdı. Sezai Karakoç insan ruhunu şehirlere benzetir. O, bir ruh mimarıdır."

SEZAİ KARAKOÇ'U OKUYAN KENDİNİ BULUR

Prof. Dr. İlhan Genç, "Anlaşılmazlığın Sezai Karakoç'ta olduğu söylenir. Oysa anlaşılmazlık okurun kendisindedir. Sezai Karakoç eserlerinde trajedileri karartmaz. İfadelerinde hep bir umut vardır. Yine Sezai Karakoç yüksek bir tarih şuuru ile eserlerini yazmıştır. Sezai Karakoç gelenekten istifade etme konusunda eserleriyle bir mihenk taşır. Leyla ile Mecnun eserinde İslam metaforu kullanmıştır. Sezai Karakoç okuyan bir kişi kendisini okur."

"YAŞAYAN EFSANEDİR"

Yusuf Kaplan, "Sezai Karakoç'un bazı kitaplarını, özellikle şiirlerini bir defa okumak yetmez. Sezai Karakoç zamanın sesi değil, sesin zamanıdır. Sezai Karakoç hakikatin en diriltici sesi ve nefesidir" dedi. Sezai Karakoç'un yaşayan bir efsane olduğunu söyleyen Kaplan, "Sezai Karakoç yaşayan bir efsanedir. Değeri bilinmelidir. Sezai Karakoç ümmidir. Ümmileşmiş biridir."

-NURİ PAKDİL'İN İZİNDE ÇIĞIR AÇAN BİR ŞAİR

Festivalin beşinci gününde "Nuri Pakdil'in İzinde" başlığı altında iki oturum yapıldı. Birinci oturumunu Sadık Yalsızuçanlar yönetirken Prof. Dr. Turan Koç "Nuri Pakdil'in Yazılarında Dil ve Anlam İlişkisi", Dr. İbrahim Demirci "Nuri Pakdil'in Dil Tutumuna Bakışı", Hüseyin Su "Edebiyatta Klas Bir Duruş Nuri Pakdil" başlıklı konuşma yaptılar. Oturumu yöneten Prof. Dr. Sadık Yalsızuçanlar, "Nuri Pakdil, çığır açmış bir şairdir. Sükut suretinde yaşayan, yeniden dirilişi kendinde toplayan klas duruşun ismidir. Dilin o pörsümüş teolojik örtüsünü kaldırmıştır" dedi.

İDEOLOJİK BİR DİL KULLANIR

Prof. Dr. Turan Koç, "Nuri Pakdil, düşüşün sıfır noktasında konuşan biriydi. Karanlığın zifiri karanlığında, enkazın altında yazan biriydi. Kelimeleri kendi kavrayışları içerisinde istihdam eden yazarlarımızdandı. Genç kuşak Nuri Pakdil'i sevdi ve onu çabuk kavradı. Nuri Pakdil, ideolojik düşünen, tavır alan ve dille eyleyen bir dil kullanır."

MESAJLARI TÜM DÜNYAYA

Hüseyin Su, "Nuri Pakdil düşüncesinin coğrafyası sadece Türkiye değil tüm dünyaya konuşur. Yeryüzünde hangi köşede bir isyan varsa onu kendi diline eklemler. Nuri Pakdil'in duruşunun bir özelliği de bütüncül bir kavrayışa sahip olmasıdır."

"İSLAM ULUSU TABİRİNİ KULLANMIŞTIR"

Dr. İbrahim Demirci, "Edebiyat, insanın bir bakıma yeryüzündeki varoluşunu anlama ve anlamlandırma çabasının bir ürünüdür. Nuri Pakdil, 'İslam Ulusu' tabirini kullanmıştır. Sultan II. Abadülhamid'i başkan olarak görmüş ve yazılarına o şekilde yansıtmıştır. Önyargılarımızdan yaftalanmalarımızdan kurtulduğumuzda Nuri Pakdil'i bütünüyle anlayabiliriz."

-EDEBİYAT MEVSİMİ ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Ustaların İzinde temasıyla 6 gün boyunca edebiyatseverleri ağırlayan 5. İstanbul Edebiyat Festivali, "Edebiyat Mevsimi" ödüllerinin verilmesiyle son buldu.

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ile İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'nın ortaklaşa düzenlediği etkinlikte, Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil'in Türk edebiyatı ile fikriyatına olan etkileri konuşuldu. Edebiyat camiasında büyük ilgi gören festivalde 100'e yakın şair, yazar ve akademisyen konuşmacı olarak katıldı.

MUSTAFA MİYASOĞLU'NA "NECİP FAZIL KISAKÜREK" ÖDÜLÜ

Geçtiğimiz aylarda kanser tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Türk edebiyatının usta kalemlerinden Mustafa Miyasoğlu'nun 'Necip Fazıl Kısakürek' ödülü ise ailesine verildi. Necip Fazıl Kısakürek'le yakından çalışma imkanı bulan Miyasoğlu'nun Necip Fazıl üzerine çalışmaları bulunuyor.

6 YAZARA ÖDÜL

Geleneksel hale gelen Edebiyat Mevsimi Ödülleri'nin bu yılki sahipleri, festivalin ana konusunu oluşturan 5 büyük üstat üzerine çalışma yapan yazarlar oldu. Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleşen ödül töreninde, Necip Fazıl Kısakürek Ödülü Mustafa Miyasoğlu ve Üstün İnanç'a, Nurettin Topçu Ödülü Prof. Dr. İsmail Kara'ya, Cemil Meriç Ödülü Halil Açıkgöz'e, Sezai Karakoç Ödülü Ali Haydar Haksal'a, Nuri Pakdil Ödülü Hüseyin Su'ya verildi.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Kültür Sanat 5. İstanbul Edebiyat Festivali Sona Erdi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement