Basın Özgürlüğü Ödülü ise tüm tutuklu gazeteciler adına Sözcü Gazetesi'nden Gökmen Ulu'ya verildi.
Bergama Belediyesi'nin İzmir'de görev yapan gazetecilerin mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak ve başarılı çalışmaları özendirip ödüllendirmek amacıyla gerçekleştirilen 6. Şakir Süter Gazetecilik Yarışması'nın ödül töreni Bergama Kültür Merkezi'nde yapıldı. Düzenlenen törene Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ile birlikte gazeteciler ve davetliler katıldı.
Beş ayrı kategoride; Haber dalında İlkses Gazetesi'nden Emircan Işıldak, Araştırma İnceleme dalında Ege Telgraf Gazetesi'nden Serkan Aksüyek, Röportaj dalında Habertürk Gazetesi'nden Mehmet İnmez, Karikatür dalında İz Dergi'den Mustafa Yıldız, Fotoğraf dalında ise İHA'dan Atakan Şen'in çalışması ödüllendirildi. Ayrıca beş kategorinin dışında İHA'dan Ceren Atmaca'ya Bergama Belediyesi Özel Ödülü, Habergama'dan Emin Urgun'a Ahmet Ünal Eroğlu Özel Ödülü, Habertürk Gazetesi'nden Melis Apaydın'aJüri Özel Ödülü, İzmir Life Dergisi'nden Utkucan Akkaş'a Özendirme Ödülü'ne layık görüldü. Bu yıldan itibaren verilmesi kararlaştırılan "Basın Özgürlüğü Ödülü" ise tüm tutuklu gazeteciler adına ve oy birliği ile Sözcü muhabiri İzmirli Gazeteci Gökmen Ulu'ya verildi. Ödül töreni öncesi Gökmen Ulu'nun yaptığı haberlerle ilgili kısa bir film de gösterildi. Gökmen Ulu'nun ödülünü Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'in elinden babası Mehmet Ulu aldı.
GÖKMEN MESLEĞİNE ÂŞIK YURTSEVER BİR GAZETECİDİR
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende ilk olarak söz alan Bergamalı merhum gazeteci Şakir Süter'in ağabeyi, Bergama Ticaret Odası eski Başkanı Ali İhsan Süter; "Bergama Belediyesi vefanın çok önemli olduğunu bizlere öğretti. Önceki Belediye Başkanımız ve meclis üyeleri Şakir'in ismini bir caddeye verdiler. Sayın başkan ve meclis üyeleri de çok güzel bir etkinlik ortaya koydular. Kendilerine şahsım ve ailem adına çok teşekkür ederim" dedi. Daha sonra söz alan Jüri Başkanı gazeteci-yazar Saadet Erciyas; "Böyle anlamlı günlerde eserlerin değerlendirilmesi bizleri motive ediyor. Tüm katılımcı arkadaşlarımızın eserleri çok güzeldi. Özellikle bu sene ki eserlerde insana, sosyal yaşama dokunan haberler vardı. Çok zorlandık seçim yaparken. Hepsine katılımından dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu yıl yarışmada bir eklenti yapıldı. Basın özgürlüğü ödülü tüm tutuklu gazeteciler adına Gökmen Ulu kardeşimize verildi. Hiç kimsenin fikirlerinden dolayı, özellikle mesleğini yaptığı için cezalandırılmamalı. Üstelik Gökmen'i hepimiz tanıyoruz. Ne kadar yurtsever ve mesleğine aşık olduğunu biliyoruz. Mesleğini dürüstçe yapan tüm gazetecilerin özgürce mesleklerine dönmelerini diliyoruz" dedi.
HABER YAPMAKTA ÖZGÜR DEĞİLİZ
Ardından söz alan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ise; "Değerli gazeteci Şakir Süter adına düzenlenen bu yarışma büyük bir vefa örneği. Bu dünyada iz bırakarak, kendi ışığı ile gidenlerin bu şeklide anılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de ki gazetecilik yarışmalarında bir geri çekilme gözlüyoruz. Bu da memleketin halinin bir yansıması bir şekilde. Çünkü artık haber yapmakta özgür değiliz. Haberi yaparken bırakın uygulanacak sansürü, otosansür nedeniyle kendimizle savaşıyoruz. Gerçekten mesleğimizi hakkıyla yapabilmemiz için önce bizi sarmalayan ipleri değil, tel örgüleri söküp atmamız gerekiyor. Türkiye'de basın en sıkıntılı günlerini yaşıyor. Giderek bu daha da artıyor. Gökmen Ulu bu toprakların çocuğu. Bu yıl ikinci kez basın özgürlüğü ödülü ona veriliyor. Tüm tutuklu gazetecilerin özgürlüklerine bir an önce kavuşmalarını diliyorum" dedi.
GAZETECİLERİN İÇERİDE OLMASI HUKUKSUZLUĞUN BİR ÖRNEĞİ
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ise; "Rahmetli Süter'i burada bir kez daha anıyoruz. Şehirler çoğunlukla anıtsal yapılarıyla ön plana çıkmıştır. Ama bazen de o kentin insanları, o kentin içinden çıkan sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, müzisyenler o kente kimlik kazandırmıştır. Bu o kentlerin sanata, sanatçıya, yazara, gazeteciye verdiği değeri de anlatır. Bergama bu açıdan şanslı bir kent. Galenos'tan, Bergamalı Kadri'ye, rahmetli Osman Bayatlı'dan, Şakir Süter'e kadar çok önemli insan hazineleri var. Bu gazetecilik yarışması böyle bir işlevde sağlıyor" dedi.
Başkan Gönenç; "300 yıl önce Voltair 'Sizin gibi düşünmüyorum ama sizin düşüncelerinizi söylemeniz için elimden geleni yaparım' demişti. 300 yıl önce bunun söylendiği bir dünyada gazeteciler içeride. Üstelikte sadece mesleklerini yaptıkları için. Haber yaptıkları için. Bu acı bir şey. Türkiye'de her dönemde dimdik durabilen, kalemini kimliğini satmayan, sadece doğrunun yanında olan gazeteciler olacak. Gökmen Ulu'yu eskiden bu yana iyi tanıyorum. Kendisini, ailesini, düşüncelerini çok iyi biliyorum. Benim arkadaşım, dostum kendisi. Asla bir cemaat ve tarikat örgütlenmesiyle, hele hele bir terör örgütü ile aynı cümle içerisinde adı anılacak birisi değil. Bu gerçeği zaten onu tanıyan herkes, aile yakınları, dostları, komşuları, biliyor. Haber yapmak bazen Türkiye'de pahalıya mal olabiliyor. Sevgili Gökmen bir gazeteci bir muhabir kimliğiyle otopark çetelerine, rantçılara karşı haberler yaptı. Bir ülkenin cumhurbaşkanı 4-5 gün tatile çıkıyorsa bir gazeteci de bunu haber yapar. Gökmen böyle bir haber yaptı. Sonrasında yaşanan süreci biliyorsunuz. Ülkemizde ki hukuksuzluğun bir örneği. Avukatları tarafından tutukluluğuna itiraz edildi. Tutuksuz yargılanması istendi. Gelen yanıt olumsuz oldu. Avukatları sorduğunda ise iddianame hazır değil yanıtı alındı. İddianame niçin hazır değil diye sorulduğunda ise henüz yeterli delillere ulaşılamadı denildi. Henüz yeterli delillere ulaşılamadı ise ve bir iddianame oluşturulamadı ise o zaman niçin tutuklu diye sormak gerekiyor. Galiba şunu yaşıyoruz. Talimatla insanlar içeriye atılıyor. Ve orada insanlar kendi masumiyetlerini kanıtlamak için uğraşıyorlar. Türkiye ne yazık ki böyle bir dönemde. Umarım bu haksızlıklar biran önce sona erer. Bugün içeride olan sevgili Gökmen Ulu başta olmak üzere hepsine buradan selam gönderiyorum. Bugün aramızda olmayanlar var, Türkiye'de terör cinayetlerine kurban edilenler var. Uğur Mumcu, Ahmet Tamer Kışlalı gibi. Onları da rahmet ve şükranla anıyorum" dedi.
GÖKMEN ULU'NUN BABASI MEHMET ULU; "GAZETECİLİK SUÇSA OKULLARINI KAPATSINLAR"
Ödül töreninde bir konuşma yapan Gökmen Ulu'nun babası Mehmet Ulu; "Öncelikle geçmişten bu yana ailece tanıdığım ve tanımaktan da onur duyduğum Süter ailesine saygılarımı sunuyorum. Altın kalem olarak adlandırdığım Şakir Süter'i de rahmetle anıyorum. Adına düzenlenen böyle bir ödülü almaktan gurur duyuyorum. Bu ödülü bize layık gören herkese teşekkür ediyorum. Bu ülkede kalemi pas tutmuş gazeteciler var. Dürüst ve namuslu gazeteciler ise içeride. Gazetecilik suçsa okullarını kapatsınlar" dedi.
TÖRENE VİDEO MESAJLARI İLE KATILDILAR
Yapılan törene CHP'li vekiller Atilla Sertel, Mustafa Balbay, Özgür Özel ve Türk basınının duayen gazetecisi Uğur Dündar ile ünlü şair Ataol Behramoğlu görüntülü mesaj gönderdiler.
Mustafa Balbay; "Şakir Süter benim çok yakından tanıdığım değerli bir gazeteciydi. Kendisini çok erken kaybettik. Bugün ödül alan gazeteci arkadaşlarımı kutluyorum. Onlardan biri de Gökmen Ulu. En yakın zamanda onunda aramızda olacağına inanıyorum. Bergama Belediyesini medyaya verdiği bu önem nedeniyle de ayrıca kutluyorum"
Atilla Sertel; "Şakir Süter Bergamalı önemli bir gazeteciydi. Ben bugün adalet kurultayı nedeniyle aranızda değilim. Adalet herkes için gerekli. Bugün ilk kez bu yarışmada sevgili kardeşim Gökmen Ulu'ya Basın Özgürlüğü Ödülü veriliyor. Bu anlamlı ödülün verilmesinden dolayı Bergamalıları kutluyorum"
Özgür Özel; "Gökmen Ulu bugün habercilik yaptığı için içeride. Dürüst, namuslu ve çalışkan evlatlar yetiştiren bir aileye, Atatürkçü ve cumhuriyetçi bir babaya, kimsenin bunu çektirmeye hakkı yok. Bergamalılara Dikili'nin böyle güzel bir evladına, İzmir'in böyle bir evladına, komşularına, kendi evlatlarına sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Daha nice gazetecilik ödülleri alacak. Özgür kalıp bu ödülleri kendi alacak"
Uğur Dündar; "İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin Bergama Belediyesi ile birlikte sevgili Gökmen Ulu kardeşime basın özgürlüğü ödülünü layık görmesini çok yerinde bir karar olarak görüyor ve kutluyorum. Gökmen Ulu evrensel gazetecilik ilkeleri doğrultusunda mesleğini yapan ve halkın gerçekleri öğrenme dışında hiçbir güç önünde eğilip bükülmeyen değerli bir meslektaşımdır. Zaten başka güçlerin önünde eğilip bükülmüş olsa ve halkın haber alma hakkının dışında bazı hizmetler yapmış bulunsa şu anda ceza evinde olmazdı. Bu sözlerim kendisi gibi ceza evinde bulunan Mediha Olgun kardeşimiz ve yurt dışında bulunduğu için yakalama kararı çıkartılan gazetemizin sahibi Sayın Burak Akbay içinde geçerlidir. Ben hukuk adına yapılan bu yanlıştan biran önce dönülmesine, sevgili Gökmen ve Mediha'nın mesleklerine, gazetelerine, okurlarına ve özgürlüklerine bir an önce kavuşmalarını diliyor, nice ödüllere sahip olmalarını da canı gönülden arzu ediyorum"
Ataol Behramoğlu; "Sevgili genç arkadaşım gazeteci Gökmen Ulu'ya, tutuklu gazeteciler adına basın özgürlüğü ödülü verildiğini memnuniyetle öğrendim. Arkadaşımın ceza evindeki duvarında benim 'Yıkılma Sakın' adlı şiirimin olduğunu biliyorum. Sevgili arkadaşım ve bütün tutuklu gazeteciler, bütün adalet savaşçıları asla yıkılmayacağız. Arkadaşlarımın bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum"
Son Dakika › Güncel › 6.Şakir Süter Gazetecilik Yarışması Sonuçlandı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?