İSTANBUL ADALET SARAYI'NDA NEFESLERİN TUTULDUĞU AN
4 kat balkon korkuluklarından atlamaya kalkan kişiyi ellerini bıraktığı anda güvenlik görevlileri yakaladı. İntihar girişiminde bulunan kişi çığlıklar arasında balkona çekildi ve etkisiz hale getirildi.
Haber-Kamera: Ümit TÜRK/ İstanbul DHA
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nda bir kişi henüz bilinmeyen bir nedenle intihar girişiminde bulundu. Adliyenin 4. katındaki balkona çıkan kişi çevresindekilere kendini aşağıya bırakacağını söyledi. Bu sırada Adliyenin güvenlik görevlileri geldi.
İntihar girişimcisi ellerini bıraktığı anda güvenlik görevlileri tarafından yakalandı. Adliyede bulananlar yaşananları nefeslerini tutarak izledi. Güvenlik görevlilerinin kollarından yakaladığı ve bir daha bırakmadığı kişi içeri çekildi ve güvenli bir alana alındı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
İntihar girişiminden görüntüler
Balkondan çekilmesi
Adliyenin içinde görüntüler
Detaylar
20.12.2016 - 12.31 Haber Kodu : 161220058_
===============
ABD, İRAN VE RUSYA BAŞKONSOLOSLUKLARINDA GÜVENLİK ÖNLEMİ
Rusya İstanbul Başkonsolosluğu'ndaki bayrak yarıya indirildi; başkonsolosluk vize ve benzeri işlemlerine devam ediyor.
Türkiye'deki ABD ve İran temsilcilikleri kapalı... ABD İstanbul Başkonsolosluğu ile İran İstanbul Başkonsolosluğu çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı.
Haber-Kamera: İhsan YALÇIN - Erhan TEKTEN - Akın ÇELİKTAŞ/ İstanbul DHA
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a dün yapılan suikastın ardından, İstanbul'daki Rusya Başkonsolosluğu'ndaki bayrak yarıya indirildi. Konsolosluk çevresindeki güvenlik önlemleri de arttırıldı. Başkonsolosluğun önünde çevik kuvvet polisleri nöbet tutuyor. Yine konsolosluk binasının önünde 'akrep' diye tabir edilen zırhlı polis aracı konuşlandırıldı. Konsolosluk binası yakınlarında özel harekat polislerinin de olduğu görülüyor.
ABD VE İRAN TEMSİLCİLİKLERİ KAPALI
ABD İstanbul Başkonsolosluğu resmi twitter adresinden, Türkiye'deki tüm ABD temsilciliklerinin bugün kapalı olacağını duyuruldu. ABD İstanbul Başkonsolosluğu'nda da sıkı güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. Konsolosluk girişinde çok sayıda çelik yelekli güvenlik nöbet tutuyor. Konsolosluğun önündeki caddenin giriş ve çıkışında da zırhlı araçlar içerisinde ABD'li güvenliklerin önlem aldığı görüldü.
İran İstanbul Başkonsolosluğu'nda da bugün işlem yapılmıyor. Konsolosluk binası önünde yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. Konsolosluk önünde çevik kuvvet ekipleri ve TOMA bekletiliyor.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Rusya Başkonsolosuğu çevresindeki çevik kuvvet
-Konsolosluk önünde bekleyen zırhlı polis aracı
-Özel harekat polisleri
-Rusya Başkonsolosluğu'ndaki yarıya indirilmiş bayrak
-ABD Başkonsolosluğu'ndan detay
-Çevresinde ciplerin içinde bekleyen amerikalılar
-ABD Başkonsolosluğu önünde bekleyen Amerikalı güvenlik güçleri
-İran Başkonsolosluğun görüntüsü
-TOMA
-Bekleyen polis ekipleri
-Bariyerler
-Genel ve detaylar
===============
4 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN BALKONDAN DÜŞEREK ÖLÜMÜ, ÜVEY ANNE VE BABAYI AĞIR CEZALIK YAPTI
"Bakım ve gözetim" görevlerini yerine getirmeyerek 4 yaşındaki çocuklarının ölümüne neden olmakla suçlanan babayı ve üvey anneyi yargılayan Asliye Ceza Mahkemesi olayın "kasten öldürme" niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için yargılamanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürmesini kararlaştırdı.
Ağır Ceza'da hakim karşısına çıkan baba, ikinci eşinden şüphelindiğini belirtti. Üvey anne ise suçlamayı reddetti
Haber: Serpil KIRKESER, İstanbul DHA
Bahçelievler'de geçen yıl 4 yaşındaki Ayaz Çınar Y.'nin evlerinin balkonundan düşerek ölmesine ilişkin baba ve üvey annenin yargılanmasına başlandı. Doktor olan sanık baba Mustafa Y. olay günü evde olmadığını belirtti. Üvey anne Hülya D.Y. ise "Ayaz'ın, babasının parkta olan arabasının orada olup olmadığını kontrol etmek amacıyla bakarken düştüğünü düşünüyorum" dedi. Mahkeme heyeti, küçük çocuğun balkon demirlerine tırmanıp tırmanamayacağı konusunda evde keşif yapılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
BABA: KENDİ ADIMA BİR KUSURUM YOK
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Mustafa Y. ve Hülya D.Y. hazır bulundu. Mustafa Y. ifadesinde, "Hülya benim ikinci eşimdir. Kendisi olay günü evde alkol alıyordu. Ben de almaması hususunda kendisini uyarmıştım. O da bana alacağını söyledi ve hatta evde 'Su yok, erkek değil misin su getir' dedi. Çıktım su aldım, geldim. Konuşması ağrıma gittiği için evden çıkıp hastaneye gittim. Ben, Hülya D.Y., oğlumu balkondan attı demiyorum. Ama bundan şüphe duyduğum için bunu dillendirdim. Çocuğumun ölümünde kendi adıma bir kusurum yok. Suçsuzum, beraatimi talep ederim" dedi.
"BANA KÖTÜ ŞEYLER YAPTIRMA CÜMLESİ BOŞANMAYI KASTEDEREK SÖYLEDİĞİM BİR İFADEYDİ"
Sanık Hülya D.Y.'de ifadesinde, "Biz henüz daha iki aylık evliyken bu olay meydana geldi. İddia edildiği gibi alkol almıyordum, nescafe içiyordum. Zaten alkol kullanan biri değilim. Evde su olmadığını su alması gerektiğini ilettim. Mutfağa gittiğimde suyu masanın üzerinde görüp eşimi evde göremeyince ve aramızda bir tartışma yokken böyle bir davranışı beni üzdü ve kendisiyle yazışmaya başladım. Telefonlarıma ve mesajlarıma cevap vermiyordu. Yazı içeriğinde bir kısım yerleri birleştirerek beni suçlayıcı konuma itmesini kabul etmiyorum. Ayrıca "Çıktım, yürüyorum" gibi ifadeler blöftü. 'Bana kötü şeyler yaptırma' cümlesi de boşanmayı kastederek söylediğim bir ifadeydi" şeklinde konuştu.
"ORADAN TIRMANARAK DÜŞMÜŞ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
"Bahse konu yer bizim evimizin mutfağının balkonudur" diyen sanık Hülya D.Y. "Ayaz, geceleri uyanıp bazen yatak odasına gelip aramızda uyuyordu. Babasının parkta olan arabasının orada olup olmadığını kontrol etmek amacıyla bakarken düştüğünü düşünüyorum. Ayrıca Ayaz, yaşıtlarına göre daha iri 112 cm boyunda ve hiperaktif yapıya sahip biriydi. Oradan tırmanarak düşmüş olabileceğini düşünüyorum. Burada benim Ayaz'ın vefatında kasıt veya ihmali kasıt ile bir davranışım asla söz konusu olmaz" diye konuştu.
OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILACAK
Olay yerinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti, 4 yaşındaki bir çocuğun balkondan tırmanarak düşüp düşmeyeceğinin, atlatıp atlamayacağı husun da rapor aldırılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME VE OLAYIN GEÇMİŞİ
Bahçelievler'de 29 Temmuz 2015 tarihinde 4 yaşındaki Ayaz Çınar Y. üvey annesi ile kaldığı 3. Kattaki evin balkonundan gece saat 04.30'da düşerek hayatını kaybetti. Üvey anne Hülya D.Y. olay anında uyuduğunu, uyandığında ise Ayaz Çınar Y.'yi bulamadığını balkondan aşağıya baktığında Ayaz Çınar Y.'yi yerde yattığını gördüğünü söyledi. Ayaz Çınar Y.'nin babası Mustafa Y.'de olay anında evde olmadığını, Ayaz'ın üvey annesi Hülya D.Y. ile evde kaldığını, Hülya D.Y'nin alkol aldığı için tartıştıklarını söyledi. Mustafa Y., Hülya D.Y.'nin mesajlar göndererek kendisini aradığını, öleni tek başına bırakıp gideceğini söylediğini, Ayaz Çınar Y.'nin düştüğüne dair mesajlar gönderdiğini belirtti.
ÜVEY ANNE VE BABANIN KUSURLU OLDUĞU BELİRTİLDİ
Savcılık hazırladığı iddianamede, Ayaz Çınar Y.'nin nasıl olduğu tespit edilemeyen bir şekilde evlerinden aşağıya düşerek öldüğünü belirtti. Ayaz Çınar Y.'nin o sırada üvey annesi olan Hülya D.Y.'nin bakım ve gözetiminde olduğu ifade edilen iddianamede, şüpheli Hülya D.Y.'nin bakım ve gözetimi altında bulunan yaşı küçük üvey oğlu üzerinde bu görevi gerektiği şekilde yerine getirmeyerek çocuğun yüksekten düşme sonucu ölümüne neden olduğu iddia edildi. Ayaz Çınar Y.'nin babası Mustafa Y.'nin de alkol aldığı için tartıştığı eşi ile oğlunu yalnız bırakarak görevli de olmadığı halde evden ayrıldığı eve çağrılmasına rağmen ısrarla gelmediği belirtilen iddianamede, bu şekilde sorunlu bir ortamda çocuğunu bırakarak bakım ve gözetim görevini ihmal etmiş olduğu kaydedildi. Hülya D.Y. ve Mustafa Y.'nin ölüm olayından dolayı kusurlu oldukları öne sürülerek, "Taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 2 'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapsi istendi.
DAVA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMİŞTİ
Bakırköy 47. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların, tanıkların ifadeleri, Hülya D.Y.'nin gönderdiği mesajlar, otopsi raporu, olay yeri inceleme raporu ve olay yeri krokisi birlikte değerlendirildiğinde, maktulün düştüğü iddia edilen balkon korkuluğunun zeminden 90 cm yükseklikte olduğu, maktulün kafasını veya vücudunu sokarak düşebileceği bir parmaklık bulunmadığı, yüksekliği itibariyle maktulün tırmanmasının yaşı itibariyle mümkün olmadığı belirtildi. Hülya D.Y.'nin göndermiş olduğu mesajlar, mesajların saatleri ve içerikleri birlikte değerlendirildiğinde eylemin "kasten adam öldürme" niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu konuda mahkemelerinin görevli olmadığı ifade edildi. Görevsizlik kararı verilen dosya Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
===============
1,5 MİLYON LİRALIK SOYGUN YAPANLAR YAKALANDI
Ali AKSOYER/ İstanbul DHA
İstanbul'da dün sabah saatlerinde döviz bürosuna çantalarda para taşıyan 2 kuryeyi vurarak, yaklaşık 1,5 milyon liralık soygun yapan şüpheliler çaldıkları paralarla birlikte yakalandı. Esenyurt'ta dün gece yapılan operasyonda olayı gerçekleştirdikleri iddia edilen Özbekistan uyruklu 3 kişi gözaltına alındı. Baskın yapılan evlerdeki aramalarda gasp edilen paranın tamamı ele geçirildi. Soygunla ilgili şüphelilerin akrabası olduğu öğrenilen 5 kadının da emniyette ifade verdikleri öğrenildi.
KURYELERİ VURARAK PARALARI GASP ETMİŞLERDİ
Fatih, Ordu caddesi üzeride dün sabah saatlerinde meydana gelen olayda bir döviz bürosuna para taşıdıkları öğrenilen iki kurye, Laleli tramvay durağına geldiklerinde silahlı kişilerin saldırısına uğradı. Saldırıda kuryeler, bacaklarından vurulurken şüpheliler para dolu çantaları alarak kaçtılar. Şüphelilerin aldıkları çantalarda 1 milyon lira, 100 bin dolar ve 30 bin Euro para bulunduğu öğrenildi.
3 KİŞİ YAKALANDI
Olaydan sonra harekete geçen Gasp Büro Amirliği ekipleri olay yeri güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Bir süre sonra şüphelilerin olayda kullandıkları aracın bir otoparkta terk edildiği tespit edildi. Gün boyu devam eden çalışmaların ardından polis ipuçlarını değerlendirerek şüphelilerin kimliklerini tespit etti. Gasp Büro Amirliği ekipleri dün gece geç saatlerde Esenyurt'ta düzenledikleri operasyonda olayı gerçekleştirdikleri öğrenilen 3 kişiyi gözaltına aldı. Baskın yapılan evlerde yapılan aramalarda gasp edilen paranın tamamının ele geçirildiği, şüphelilerin akrabası olduğu bildirilen 5 kadının da gözaltına alınarak Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildiği öğrenildi.
Yetkililer olayla ilgili soruşturmanın çok yönlü sürdüğünü söylediler.
===============
SUR'UN RESTORASYONU İÇİN NÜRNBERG VE NORMANDİYA ÖRNEKLERİ ÖNERİSİ
İhsan DÖRTKARDEŞ/ İstanbul DHA
Geçen yıl PKK'lı teröristlerin kazdığı hendeklerin kapatılması amacıyla düzenlenen operasyonlarda hasar gören Diyarbakır' merkeze bağlı Sur İlçesi'ndeki tarihi doku ve kerpiç yapılara ilişkin, konferans düzenlendi. İstanbul'daki konferansta, geçmişi 5 bin yıl geriye giden, UNESCO tarafından da 'Dünya Kültür Mirası' olarak tescil edilen Sur'daki tarihi yapıların restorasyonu için 2'nci Dünya Savaşı'nda hasar gören Nürnberg, Duisburg kentleri ile Normandiya bölgesindeki çalışmaların örnek alınması önerildi.
Türkiye'nin yanı sıra aralarında Peru, İtalya ve KKTC'den gelen bilim insanları, Aydın Üniversitesi'nde 'Kerpiç'16: Kültürel Çevre: Bozulma Sonrası Yeniden' adı verilen konferansta bir araya geldi. Bilim insanları konferansta, Su ilçesindeki tarihi dokunun yeniden kazanılması ve kurtarılabilmesi ile ilgili görüşlerini açıkladı. Sur'da yaygın olan büyük bölümü tahrip veya yok yapılar konusunda konferansı yöneten İTÜ'den 2010'da emekli olan ve Aydın Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanlığı'nı sürdüren, UNESCO'nun kerpiç yapılar bilim kurulu üyesi Prof.Dr. Bilge Işık, dünya nüfusunun yarıya yakın bölümünün deprem riski ve sağlık açısından güvenli kerpiç yapılarda yaşadığını, anlattı. Prof. Dr. Işık, DHA muhabirine konferansı ve Diyarbakır için önerilerini şöyle özetledi:
"Geçen yıl İpek Yolu Projesi üzerinde bulunan Van'ı ele aldık. Bu yıl ise Diyarbakır'ı içine alan, zaman içerisinde hasar görmüş kentlerin tekrardan yapılandırılması üzerine bir çalışma yaptık. Diyarbakır odaklı konferansta kültürel varlıkların yok olmaması ve korunması, tekrardan canlandırılması ele alındı. Öğrenci, akademisyen ve araştırmacılar bu konferans çerçevesinde bu konuyu işledi. Diyarbakır tarih içerisinde çok değerli bir yer. Geçen yılki yoğun çatışmalı süreçte çok büyük hasar gördü. Yapılar çalışmalarda yeniden canlandırılırken, rehabilite edilirken değerlerini kaybetmemesi lazım. Örnek olarak ben hep şunu veririm Almanya 2'nci Dünya Savaşı sonrası bombalanarak toz haline döndü. Bugün Nürnberg, Dresden sokaklarına gittiğinizde kendinizi 350 yıl öncesinde dolaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Yani kentleri tekrar ayağa kaldırırken eski değerlerini koruyarak bunu yaptılar. Doğu Almanya'da ise, savaş sonrası ihtiyaç olan yerleşmeleri prefabrikasyonla yaptılar. Sonradan kültür ve sağlık açısından içinde yaşayamadılar. Bütün o binaları yıktılar. Yerine daha değerli yapılar yapmaya çalıştılar. Şehirlerde herhangi bir şekilde yıkılma, tahribat varsa onarılırken, eski değerlerini korumaları lazım. Depremler sonrası Van ve İzmit'te yapılan yeni konutlar birbirinin aynı oldu. Yapılan binalar kentlerin değerlerine ait bir şeyler barındırmadı. Diyarbakır'ın özellikle Sur içi bölgesi onarılırken tarihi değerlerinin korunması lazım."
Prof. Dr. Işık, konferansta ağır hasar görmüş binaların aslına uygun biçimde restore edilebildiğine dair tarihteki örneklerin anlatıldığını, depremin hasar verdiği Peru, İtalya ve İran'dan gelen bilim insanlarının ülkelerindeki deneyimleri anlattığını ekledi.
"YAPILARI YOK SAYMAK FAYDASIZ"
Marmaray kazılarından sonra Avcılar'daki Bathonea Antik Yerleşkesi kazı çalışmalarında da yer alan Arkeolog Dr. Şeniz Atik de tarihi ve kültürel değerlerin korunması için ulusal ve uluslararası birçok yasa ve sözleşme bulunduğunu hatırlattı. Dr. Atik, buna rağmen dünyanın birçok ülkesindeki silahlı çatışma, savaş, iç savaş, terör ve kaçakçılık nedeniyle kültür varlıklarının tahrip edildiğini veya çalındığını söyledi. Dr. Atik, Fransa'da Normandiya'nın 2'nci Dünya Savaşı'nda ağır tahribat görmesine rağmen o mimari yapıların birebir ölçüleri ile olduğu gibi yeniden yapılandırıldığını, göç eden insanların döndüklerinde aynı yapıları göremediklerinde ruhsal dengelerinin bozulduğunu söyledi.
Dr. Şeniz Atik, tarihi zenginliği bulunan Sur'daki eski dokunun korunması gerektiğini vurgularken, "Yani orayı tamamen silip atarak, yapıları yok sayarak yeniden başka bir kurgulama yapmanın faydasının olmayacağını düşünmek gerekiyor. Kültüre önem veren, geçmişten günümüze medeniyeti dolu dolu yaşamış bir ülkeyiz. Burada da en önemli şey kültür varlıklarını korumak. Çatışma sonrası alanlarda ekonomik ve sosyal rekonstrüksiyon ardından kültürel peyzajın rekonstrüksiyona öncelik verilmesi, iyileşme algısını güçlendirecektirö dedi.
PROF. DR. GÜNELİ'DEN AYRI KURUL ÖNERİSİ
Dicle Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi eski dekanı, Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zülküf Güneli de, Diyarbakır tarihinin M.Ö. 2 bin 500 yıl geriye gittiğini, 5 kilometre uzunluktaki ayakta kalan surlarının günümüze kadar geldiğini söyledi.
1950'li yıllarda köyden kente göç, 2015'teki güvenlik sorunları sırasında ortaya çıkan sorunların bu tarihi kentte ikinci bir tahribata neden olduğunu söyledi. 1991 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu dışında Doğu ve Güneydoğu'da 11 ilin bağlı olduğu Diyarbakır Kültür Tanıtma Kurulu kurucu üyesi olan Prof. Dr. Güneli, Sur'daki yenileme çalışmaları sırasında sürekli danışılacak bir kurul oluşturulması gerektiğini savunarak, şöyle dedi:
"Restorasyon için hazırlanan projeler kurullardan geçiyor ondan sonra uygulamaya geçiyor. Ancak, projeler hazırlanırken devamlı başvurulabilecek bir kurul olması gerekir. Meslek temsilcilerinden bilim insanlarından oluşturulacak bu kurul prosüdürlerinin dinamik yapıya uygun bir formda olması gerek. Kültür ve Tabiat Koruma kurullarının dışında bir oluşumdan söz ediyorum. İşleyiş yapıldığı sırada hizmet verecek bir kurum olması gerekir. Bu aynı zamanda bir ilk olur. Bu duyarlılıkla hareket edilirse Sur içindeki eski yapı 1950'li yıllara bile gidilebilir. Çünkü o yapılara ilişkin elde belgeler, fotoğraflar var. O yapılar gerçeğine yakın bir şekilde toparlanabilirse Güneydoğu Anadolu Bölgesi için turizm açısından çok önemli bir çekim bölgesi oluşturur."
Görüntü Dökümü:
---------------------
Sur'da geçen yıl düzenlenen hendek operasyonları ardından ağır hasar gören yapılar (Arşiv)
Konferanstan görüntüler
Prof.Dr. Bilge Işık, Arkeolog Dr. Şeniz Atik, Prof.Dr. Zülküf Güneli DHA muhabirine toplantıda dile getirdikleri önerilerini anlatırken
===============
SIĞIRCIK KUŞLARINDAN İLGİNÇ FİGÜRLER
Erdinç YILDIRIM/ İstanbul DHA
Beylikdüzü'nde, gün batımına yakın sığırcık kuşlarının gökyüzünde oluşturduğu ilginç figürler görenlerin ilgisini çekti.
Sığırcık kuşlarının senkronize hareketleri ve sağa sola hareket ederek oluşturdukları figürler Beylikdüzü semalarını renklendirdi. Sonbahar ve kış aylarında genellikle şehir merkezlerini tercih eden sığırcık kuşları gün batımından hemen önce bir araya gelerek renkli görüntüler oluşturuyorlar.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Kuşların görüntüsü
Detaylar
=================
TGC: RUS BÜYÜKELÇİSİNE YÖNELİK SALDIRI BARIŞI HEDEF ALMIŞTIR
İstanbul, DHA
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı saldırı sonucu öldürülmesini lanetleyerek bir baş sağlığı mesajı yayımladı. TGC Yönetim Kurulu'nun yayımladığı baş sağlığı mesajında şu görüşler yer aldı:
" Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a karşı düzenlenen bu insanlık dışı saldırıyı lanetliyoruz. Büyükelçi Karlov'un ailesine, çalışma arkadaşlarına ve Rus halkına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz. Bu saldırı Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede gerilimi arttırmayı ve bölgesel istikrarsızlığı büyütmeyi hedeflemekte, uluslararası işbirliğinin temeli olan diplomasiyi hedef alarak dünya barışını da tehdit etmektedir. Dünyada hiçbir neden terörü ve radikalizmi haklı gösteremez. Tetiği çektiren karanlık ellerin en kısa sürede ortaya çıkarılmasını diliyoruz."
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?