1- KILIÇDAROĞLU: ŞANTAJLA 'İSTİFA EDECEKSİN' DİYORLAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
" (İSTİFASI İSTENEN BELEDİYE BAŞKANLARI) Kentlerde görevden alınan, atanan veya istifa eden belediye başkanlarının görev yaptığı kentlerde nüfusun aşağı yukarı yüzde 50'si oturuyor. ya kararname ile görevden alıyorsunuz veya tehdit ediyorsunuz, şantajla 'istifa edeceksin' diyorlar. Nüfusun yüzde 50'si kendi seçtiği belediye başkanı tarafından yönetilmiyor"
"Demokrasiyi araç olarak kullanmak istiyorlar. İnsana saygıyı bilmiyorlar. Sabah, öğle, akşam 'millet, millet, millet'. E hani millet? Kendisini millet olarak görüyor, kendisini toplumun yerine koyuyor. Herkes susacak, sadece o konuşacak. Herkes düşünmeyecek, sadece o düşünecek. İnsanı bir meta yerine koyan, mal yerine koyan bir siyaset anlayışı toplumda egemen olmaya başladı"
" (ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI) Demokrasi öneriyoruz, buyurun bir an önce seçim yapalım, insanlar yeni belediye başkanlarını seçsinler veya siz aday göstermiyorsanız kendi partinizden başkasını aday gösterebilirsiniz. Kazanan kim olur? Hepimiz oluruz.
" (BÜYÜKADA DAVASI SANIKLARININ TAHLİYESİ) Schröder olmasa Büyükada'da toplantı yapanlar serbest bırakılmayacaktı. Adımız gibi eminiz. O devreye giriyor çünkü ortada yargı yok. Hangi yargıdan söz ediyoruz? Kuşatılmış bir yargı"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ/ İstanbul DHA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) tarafından düzenlenen "Prof. Dr. Erdal İnönü İzinde Siyasette Uzlaşma Kültürü" başlıklı anma programına katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne davet edildiğini hatırlatarak, "Türkiye, çok derin bir travma yaşıyordu ve bu travmadan Türkiye'nin kurtulması gerekiyordu. Gittik, söylenmesi gereken her şeyi söyledik. Uzlaşma kültürünün, devlette liyakatın, yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu ifade ettim. Katılanların tamamı hak verdi. 'Yargı bağımsızlığından başlayalım. Oturalım, uzlaşalım ve yargı bağımsızlığını sağlayalım' dediler. Sadece 2 toplantı yapıldı, sonra hiç kimse gelmedi. Niçin? Yargı, zaten ellerindeydi, daha da bağımlı hale getirme düşüncesi vardı ve o düşünceyi daha sonra hayata geçirdiler. Bunlara baktığınızda evet uzlaşma kültürü tamam. Uzlaşma kültürünün özünde yatan nedir? Aklı sorgulamaktır, benim eksik gördüğüm, eksik bildiğim ya da eksik yaşadığım bir olayı bir başkasının tamamlaması demektir. Uzlaşma kültüründe dayatma yoktur. Bugün yaşadığımız olay bir uzlaşma kültürü değil, uzlaşma kültüründen uzaklaşıp, bir dayatma kültürünü toplumun önüne koymaktır. Gelinen nokta maalesef budur" diye konuştu.
"BİZİM KISA SİYASİ TARİHİMİZE BAKTIĞIMIZDA O KADAR ÇOK KEŞKELERİMİZ VAR Kİ"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim kısa siyasi tarihimize baktığımızda o kadar çok keşkelerimiz var ki. ve bunlar olur da 10 yılda bir değil, neredeyse her gün oluyor. Bu aynı zamanda tarihten ders almadığımızı da gösteriyor. Çünkü tarihten ders alabilseydik, hatalardan ders çıkarabilseydik, aynı yanlışları tekrar etmeseydik bugünkü konuma gelmezdik" dedi.
"SCHRÖDER OLMASA BÜYÜKADA'DA TOPLANTI YAPANLAR SERBEST BIRAKILMAYACAKTI"
Kılıçdaroğlu, "Bugün geldiğimiz tabloya bakın, Erdal Bey bugünkü tabloyu görmedi, bilmiyor da. Yargıya bakın ne durumda. Schröder olmasa Büyükada'da toplantı yapanlar serbest bırakılmayacaktı. Adımız gibi eminiz. O devreye giriyor çünkü ortada yargı yok. Hangi yargıdan söz ediyoruz? Kuşatılmış bir yargı. Medya, hangi medyadan söz ediyoruz? Kuşatılmış bir medya. Üniversiteler, hangi üniversitelerden söz ediyoruz? OHAL uygulamalarıyla darmadağın edilen üniversiteler. Bilime saygıdan söz ediyoruz. Hangi bilime saygı? Konuşan, üreten kişinin bir bakıma dışlandığı, bulunduğu alandan dışlandığı bir süreci yaşıyoruz" dedi.
"NÜFUSUN YÜZDE 50'Sİ KENDİ SEÇTİĞİ BELEDİYE BAŞKANI TARAFINDAN YÖNETİLMİYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Ama bütün bunlara rağmen asla ve asla karamsar olmaya hakkımız yok. Bu ülkeyi kuranlar çok zor koşullarda kurdular. Olmazı başardılar. Büyük bedeller ödediler. Biz o günün koşullarına göre daha iyiyiz aslında. Daha çok okuyanımız var, yazanımız var, çizenimiz var. Sorun cesur olmakta. Daha cesur olacağız, daha kararlı olacağız, daha inatçı olacağız. Çünkü biz haklıyız. Bu ülkeye demokrasiyi getirmek istiyoruz. Düşünebiliyor musunuz, belediye başkanları ya görevden alınıyor veya istifaya zorlanıyor. Kentlerde görevden alınan, atanan veya istifa eden belediye başkanlarının görev yaptığı kentlerde nüfusun aşağı yukarı yüzde 50'si oturuyor. ya kararname ile görevden alıyorsunuz veya tehdit ediyorsunuz, şantajla 'istifa edeceksin' diyorlar. Nüfusun yüzde 50'si kendi seçtiği belediye başkanı tarafından yönetilmiyor" şeklinde konuştu.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Kılıçdaroğlu, "Demokrasi öneriyoruz, buyurun bir an önce seçim yapalım, insanlar yeni belediye başkanlarını seçsinler veya siz aday göstermiyorsanız kendi partinizden başkasını aday gösterebilirsiniz. Kazanan kim olur? Hepimiz oluruz. Kazana kurum ne olur? Demokrasi kurumu olur ve dünyaya, 'bakın nüfusun yüzde 50'si bir şekliyle kendi seçtiği belediye başkanı tarafından yönetilemiyor ama demokrasinin gereği olarak erken seçime gittik' deriz. Korkuyorlar çünkü onlar demokrasiye inanmıyorlar. Demokrasiyi araç olarak kullanmak istiyorlar. İnsana saygıyı bilmiyorlar. Sabah, öğle, akşam 'millet, millet, millet'. E hani millet? Kendisini millet olarak görüyor, kendisini toplumun yerine koyuyor. Herkes susacak, sadece o konuşacak. Herkes düşünmeyecek, sadece o düşünecek. İnsanı bir meta yerine koyan, mal yerine koyan bir siyaset anlayışı toplumda egemen olmaya başladı. Bu kültürü yıkacağız ve yıkmakta da kararlıyız. 2019'da benim tek isteğim var, kararlı ve namuslu durursak, demokrasiye sahip çıkarsak, her düşüncenin önündeki engelleri tümüyle kaldırırsak biz bu saray diktasını yıkarız. Yıkmaya da kararlıyız, yıkacağız da" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------------------
Kılıçdaroğlu'nun konuşması
Genel ve detay görüntüler
28.10.2017 - 15.39 Haber Kodu : 171028125
28.10.2017 - 15.15 Haber Kodu : 171028104
===================================
2- KADIKÖY'DEKİ KADIN CİNAYETİ ; BOŞANMAK İSTEDİĞİ KOCASI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
Otomobilindeki kadın cinayetiyle ilgili detaylar belli oldu.
Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiye göre; 62 yaşındaki Selva Sağlam Yılmaz'ı boşanmak istediği kendisinden 23 yaş küçük kocasının öldürdüğü belirlendi.
Kadının 20 gün önce de kocası tarafından bıçaklandığı da öğrenildi. Yılmaz'ın önce bunu gizlediği daha sonra savcılığa giderek şikayette bulunduğu kaydedildi. Şikayet üzerine savcılığın 5 ayrı suçtan kaydı bulunan Emrah Yılmaz'a 6 ay uzaklaştırma cezası verdiği, kadına da çağrılı koruma tahsis ettiği öğrenildi.
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - Çağatay KENARLI - İSTANBUL DHA
Kadıköy'de bir kadın otomobilinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Olay saat 12.00 sıralarında meydana geldi. Aracıyla ilerleyen 62 yaşındaki Selva Sağlam Yılmaz silahlı saldırıya uğradı. Başından 2 kurşunla vurulduğu belirtilen kadın kanlar içinde kaldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Yılmaz'ın hayatını kaybettiğini belirledi.
Saldırgan olay sonrası kaçarak izini kaybettirdi. Görgü şahitleri, "İki el silah sesi duyduk" diye konuştu.
Yılmaz'ın cenazesi incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
"KENDİM YAPTIM" DEDİ, 1 HAFTA SONRA GERÇEĞİ İTİRAF ETTİ
Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri yaptığı incelemede, Selva Sağlam Yılmaz'ın kendisinden 23 yaş küçük kocasıyla sorun yaşadığı bilgisine ulaşıldı. Emniyet yetkililerinden edinilen bilgiye göre; Selva Sağlam Yılmaz yaklaşık 20 gün önce bıçakla hafif şekilde yaralı halde hastaneye gitti. Yılmaz hastane polisine, "Kocam benden boşanmak istedi buna sinirlenerek kendime zarar verdim" dedi. Polis ekipleri kadının anlattıklarına inanmayarak araştırma başlatıldı. Polis ekipler Yılmaz'a geçen hafta bir kez daha ulaştı. Selva Sağlam Yılmaz, bu kez polise kocasından boşanmak istediğini ve bu sebeple eşinin kendisini bıçakladığını anlattı.
6 AY EVDEN UZAKLAŞTIRMA VE ÇAĞRILI KORUMA
Kadının ifadesi doğrultusunda polis ekipleri durumu savcılığa ileterek işlem başlattı. Yılmaz geçtiğimiz hafta savcılığa başvurdu. Savcılık, 5 ayrı suçtan kaydı bulunan Emrah Yılmaz için 6 ay evden ve işyerinden uzaklaştırma cezası verdi. Ayrıca savcılık Selva Sağlam Yılmaz'a çağrı üzerine koruma tahsis etti. Selva Sağlam Yılmaz ve Emrah Yılmaz'ın dün ve bu sabah sosyal medya üzerinden birbirlerine tehditler bulunduğu da öğrenildi.
YAKALANMASI İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Kadıköy Asayiş Büro Amirliği ekipleri saldırı sonrasında kaçan Emrah Yılmaz'ın yakalanması için çalışmalarını sürdüğü öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Olay yerinden görüntüler
-Görgü tanıklarının anlatımları
-Sağlık ekiplerinin incelemeleri
-Cenazenin kaldırılması
-Kadının fotoğrafları
-Kadın ve eşinin fotoğrafları (ek geçilecek)
-Detaylar
28.10.2017 - 12.32 Haber Kodu : 171028054
28.10.2017 - 13.15 Haber Kodu : 171028066
28.10.2017 - 15.29 Haber Kodu : 171028118_
================================
3- İLKER BAŞBUĞ: O YAPILANMA SURİYE'DE ÇÖZÜLMEDEN TÜRKİYE'DE TERÖR SORUNU BİTMEZ
Haber-Kamera: Enver ALAS, İstanbul/ DHA
Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, " Suriye'deki kaotik durum düzelmeden, daha açık söyleyeyim; Suriye'nin Kuzeyi'nde oluşan YPG veya PYD'nin oluşturduğu otonom durum, o yapılanma Suriye'de çözülmeden Türkiye'de terör sorunu bitmez" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Caddebostan Kültür Merkezi'nde bulunan D&R mağazasında düzenlenen imza günü etkinliğine katıldı. Okurlarıyla bir araya gelen Başbuğ'a yoğun ilgi gösterildi. İlker Başbuğ, son kitabı 'Sorunlarla Yüzleşmek' dahil daha önce yayımlanan kitaplarını imzaladı. Etkinlik öncesi basın mensuplarına açıklama yapan Başbuğ, geçen Nisan ayında çıkan 'Sorunlarla Yüzleşmek' kitabından bahsetti.
"TÜRKİYE'NİN TEMEL SORUNLARINI ELE ALDIM"
İlker Başbuğ, kitapta, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı temel sorunları ele aldığını ve bu sorunlara ilişkin kişisel görüşlerini, çözüm önerilerini ifade etmeye çalıştığını belirtti. Türkiye'nin bugün çok ciddi ve büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Başbuğ, ilk ele aldığı sorunun Türkiye'deki eğitim ve öğretim sistemi olduğunu dile getirdi.
"EĞİTİM VE ÖĞRETİME SİYASİ AÇIDAN BAKARSANIZ YANLIŞ NOKTALARA GİDİLEBİLİR"
Türkiye'nin çözüme ulaştırılması gereken en önemli sorununun eğitim ve öğretim olduğunu düşündüğünü belirten Emekli Orgeneral Başbuğ şunları söyledi:
"Eğitim ve öğretim alanındaki sorunları çözemezseniz diğer sorunlara da çözüm bulmanız fevkalade zor. Eğitim ve öğretim, siyasi görüşlerin dışında kabul görmelidir. Eğitim ve öğretim milli bir konudur, milli gözle bakılması gerekir. Eğitim ve öğretime siyasi açıdan bakarsanız yanlış noktalara gidilebilir. Eğitimde ana prensip; akıldır, bilimdir. Ne kadar entresandır ki eğitimde aklı ve bilimi öne almayı ilk gündeme getiren 1808'de Padişah 2. Mahmut'tur. 2. Mahmut, diyor ki, 'medrese eğitimiyle Osmanlının sorunlarını çözemeyiz. Fen Bilimleri'ne dönülmesi lazım'. 209 yıl önce bunu söylüyor. Şimdi 209 yıl önce 2. Mahmut'un söylediği noktaya tekrar mı döneceğiz?"
"BUGÜN TÜRKİYE'NİN MİLLİ BURJUVAZİ SINIFI OLSAYDI BİR ÇOK SORUNLAR OLMAZDI"
"Bir ülkede milli burjuvazi olmadan o ülkenin düzlüğe çekmesi mümkün değil" diyen İlker Başbuğ, "Bunu da ilk defa farkeden İttihat Terakki'dir. İttihat ve Terakki Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurtuluş yolunun milli burjuvazi sınıfının yaratılmasından geçeceğini düşünüyordu. Bununla ilgili çabaları var. Bugün Türkiye'nin milli burjuvazi sınıfı olsaydı bir çok sorunlar olmazdı, bu kitaba da gerek kalmazdı" ifadelerini kullandı.
TERÖR SORUNU
İlker Başbuğ, 'Sorunlarla Yüzleşmek' kitabında ayrıca terör, Kıbrıs sorunu, Ermeni suçlamalarına karşı cevaplar, 15 Temmuz darbe girişimi dahil bir çok konuya yer verdiğini aktardı. Terör konusuna ilişkin kısa bir değerlendirme de yapan Başbuğ, "Suriye'deki kaotik durum düzelmeden, daha açık söyleyeyim; Suriye'nin Kuzeyi'nde oluşan YPG veya PYD'nin oluşturduğu otonom durum, o yapılanma Suriye'de çözülmeden Türkiye'de terör sorunu bitmez" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü
---------------------
-İlker Başbuğ'un gelişi
-Kitaplarını imzalaması
-Sırada bekleyen okurlar
-Başbuğ'un okurlarıyla resim çekilmesi
-İlker Başbuğ'un açıklamaları
-Genel ve detaylar
==============================
(güvenlik kamerası görüntüleriyle yeniden)
4- 5 YILDIZLI OTELDE FİLMLERİ ARATMAYAN SOYGUN
Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL,
İstanbul'a 6 ay önce iş yapmak için gelen İran uyruklu 3 kardeş, 2 katını kapattıkları otelde filmleri aratmayan bir yöntemle soyuldu. 3 kardeş, geceyarısı odalarına gelen ve polis olduklarını söyleyen kişiler tarafından "Size suikast yapılacak. Güvenliğinizi sağlamak için birlikte gitmeliyiz." denilerek otelden çıkarıldı.
Bu olayın ardından 3 İran'lı kardeşin ingiliz korumaları odalara girerek 500 bin Euro değerinde ziynet eşyası ve parayı alarak uçakla İstanbul'dan ayrıldıkları öğrenildi. Soygunun ardından 1 gün sonra serbest bırakılan İran'lı kardeşler polise gelerek başlarından geçenleri anlatırken, Dubai, Macaristan Rusya'da bloke edilen çok miktarda paralarını geri almak için gerekli belgelerin çalındığını iddia ettiler. Polis olayla ilgili 3'ü yabancı uyruklu 6 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili 4 ingiliz vatandaşı ile 1 Türk vatandaşının arandığı öğrenildi.
İRAN'LI KARDEŞLER ESRAREĞİZ BİR ŞEKİLDE ORTADAN KAYBOLDU
İstanbul'da Haliç Polis Merkezi'ne başvuran M.M. adlı kişi İran'dan Türkiye'ye gelerek 6 aydır Sütlüce'de 5 yıldızlı bir otelin 2 katını kapatarak kalan İran uyruklu biri kadın 3 kardeşin esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolduğunu söyledi. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından başlatılan soruşturmada polis otelde yaptığı incelemede geçtiğimiz Salı günü sabaha karşı saat 05.47'de otele bir minübüsle gelen 3 kişinin, ellerindeki güvenlik kartlarıyla 3 kardeşin kaldığı odalara çıktığını tespit etti. Aynı kameralarda üç İran'lı kardeşin gelen bu kişilerle birlikte otelden ayrıldıkları görüldü.
İNGİLİZ KORUMALAR ODALARI SOYDU
Gasp Büro Amirliğine bağlı ekipler aynı görüntüleri izlemeye devam ettiklerinde 3 kardeşin otelden götürülmesinin ardından İngiliz uyruklu 3 korumanın İran'lı kardeşler A.S.(35) M.S.(32) ve M.S.(30) nin odalarına girdikleri ve buldukları tüm ziynet eşyaları ile bazı evrakları çantalara doldurdukları görüldü. Yapılan incelemede bu korumaların İran'lı kardeşlerin Dubai'de anlaştığı İngiliz uyruklu korumalar olduğu tespit edildi. Bu şüphelilerin aynı gün 16.40 sıralarında Atatürk Havalimanından İngiltereye gitmek üzere uçağa bindikleri ve Türkiye'den ayrıldıkları ortaya çıktı.
ARANAN KARDEŞLER OTELE GELDİ
Polis kayıp kardeşleri bulmak için operasyonları sürdürürken ilginç bir gelişme yaşandı. İran uyruklu 3 kardeş bir taksiyle kaçırıldıkları otele geri döndü. Kaçırılan kardeşler poliste verdikleri ifadelerinde İran'dan Türkiye'ye bazı ülkelerde bloke edilen paralarını geri almak için çalışmak yapmak üzere geldiklerini söyledi. Üç iranlı kardeş İran'ın yurt dışına para çıkışını yasakladığı için ancak bazı projeler aracılığı ile para götürebildiklerini söyleyerek "iran hükümeti bizim yurt dışına çıkmamıza izin vermediği için, daha önçeden yurt dışına çıkardığımız milyar Euro paramız bloke edildi. Daha sonra yurt dışı yasağı kalkınca Türkiye'ye gelip yanımızdaki belgelerle diğer ülkelerdeki bu paraların üzerindeki blokeleri kaldırmaya çalışıyorduk. Şimdi bu belgelerin hepsi gitti." dediler. İranlı kardeşler ayrıca 500 bin Euro değerinde yabancı para ve ziynet eşyalarının da çalındığını belirttiler.
DÜNYADA ÜNLÜLERİ KORUYAN KORUMALARDAN TUTMUŞLAR
İranlı kardeşler yanlarındaki ingiliz korumları Dubai'de tuttuklarını belirterek "Dünyada ünlüleri koruyan ve eski komandoları çalıştıran bir firmayla irtibata geçerek 4 tane ingiliz koruma tuttuk. Bunlar 6 ay bizi İstanbul'daki Türk korumalarla birlikte İstanbul'da korudular. Ancak olayın meydana geldiği gün Türk korumaları işten çıkartarak göndermişlerdi." dediler.
3'Ü YABANCI 6 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Gasp Büro Amirliği dedektifleri olayla yürütükleri soruşturmada İran'lı kardeşlerin ifadesi doğrultusunda Belçika uyruklu ve kendisini "Laurent" ismiyle tanıtan V.D.S.A.W, Atatürk Havalimanı'nda İran ve Alman vatandaşaı S.N. ile İran uyruklu A.S. kaldığı otellerde Türk uyruklu oldukları öğrenilen O.A., Ö.Ç., A.Y. ise evlerinde gözaltına aldı. Şüphelilerin kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedikleri öğrenildi.
4 İNGİLİZ 1 TÜRK ARANIYOR
Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Olayla ilgili ingiliz vatandaşları S.C., J.A., P.B. ve P.S. ile olayın Türkiye'deki organizötörlerden biri olan Türk uyruklu kişinin arandığını öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Olayla ilgili güvenlik kamerası görüntüleri
( Mağdurların otelden görülmesi-şüphelilerin otelden eşyaları götürmesi)
-Şüphelilerin adliyeye sevkedilmesi
28.10.2017 - 15.54 Haber Kodu : 171028129_
28.10.2017 - 14.43 Haber Kodu : 171028092
===============================
5- TAKSİM'DE 29 EKİM TÖRENİ
Haber-Kamera: Özgür EREN - Akın ÇELİKTAŞ - İSTANBUL DHA
Cumhuriyetin 94'üncü kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda tören düzenlendi.
Törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, 1'inci Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan katıldı.
Anıtta ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alan polis ekiplerine polis helikopteri de destek verdi. Özel harekat polislerinin de binaların çatılarına çıkarak önlem aldığı görüldü. Şahin, Avsever ve Uysal, anıta çelenk bıraktı. Dana sonra saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla tören sona erdi. Törenin ardından Şahin, Avsever ve Uysal, Taksim Cumhuriyet Sanat galerisine geçerek Zihinsel Engelliler Sanat Galerisi'nde sergilenen eserleri inceledi.
Görüntü Dökümü
--------------
-Vali Vasip Şahinden detay görüntü
-1. Ordu Komutanı Musa Avsever'den detay görüntü
-İBB Başkanı Mevlüt Uysaldan detay görüntü
-Vali, 1. Ordu Komutanı ve İBB Başkanının anıta çelenk bırakması
-Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması
-Protokolün sanat galerisini ziyaret etmesi
-Törenden genel ve yakın detaylar
28.10.2017 - 14.41 Haber Kodu : 171028091_
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?