Dha İstanbul Bülteni 4 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni 4

Dha İstanbul Bülteni 4

1- BAŞBAKAN YILDIRIM: (TV RADYO KULESİ) RAMAZAN'IN SONUNA DOĞRU AÇMAYI HEDEFLİYORUZBaşbakan Binali Yıldırım,(TV-Radyo kulesi) "Bugün itibariyle 220,5 metrelik beton kulenin 153 metresini tamamlamış vaziyetteyiz.

04.02.2017 18:27

1- BAŞBAKAN YILDIRIM: (TV RADYO KULESİ) RAMAZAN'IN SONUNA DOĞRU AÇMAYI HEDEFLİYORUZ

Başbakan Binali Yıldırım,

(TV-Radyo kulesi) "Bugün itibariyle 220,5 metrelik beton kulenin 153 metresini tamamlamış vaziyetteyiz. Geriye 67,5 metre var. Onu da önümüzdeki hava şartları, bir sıkıntı olmazsa bir gibi sürede tamamlanmış olacak"

"39 ve 40'ıncı katlarda da restoran, yiyecek, içecek kısımları var. Yaklaşık bu kule yıllık 4,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapacak, böyle bir planlama var"

"Kule bittiği zaman gerek Küçük Çamlıca'da ve gerek Büyük Çamlıca'da gördüğünüz bu salkım, saçak çelik antenler ortadan kalkacak ve büyük bir kısmı bu kulenin çelik kısmına yerleşecek."

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA

Başbakan Binali Yıldırım, yapımı devam eden Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi'nin inşaatında incelemelerde bulundu. Başbakan Yıldırım'a Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile yetkililer eşlik etti. Başbakan Yıldırım yetkililerden bilgi aldıktan sonra açıklama yapmak için basın mensuplarının bulunduğu alana geldi. Yıldırım burada, basın mensuplarıyla tek tek tokalaştı ve sohbet etti.

Ardından açıklama yapan Başbakan Yıldırım, "İstanbul Küçük Çamlıca televizyon kulesi gördüğünüz gibi arakamızda yükselmeye devam ediyor. Bu gördüğünüz kule bu hale kolaylıkla gelmedi. Yerin altında 21 metre temel kazısı yapıldı, beton temel yapıldı. Beton kule yüksekliği 220 metre 50 santimetre. Onun üzerine bir de 145 metre radyoların, televizyonların vericilerinin konulacağı çelik anten var. Toplam 365 metre 50 santimetre. Ancak deniz seviyesinden ölçtüğümüz zaman 583, 5 metrelik bir yükseklikten bahsediyoruz. Bu haliyle her halde deniz seviyesinden İstanbul'un en yüksek yapısı oluyor. Kule kesiti eliptik kesit, tam dairesel değil. 13 metreye 16 metre yukarıya doğru biraz daha daralarak devam ediyor. Bugün itibariyle 220,5 metrelik beton kulenin 153 metresini tamamlamış vaziyetteyiz. Geriye 67,5 metre var. Onu da önümüzdeki hava şartları, bir sıkıntı olmazsa bir ay gibi sürede tamamlanmış olacak" dedi.

4,5 MİLYON ZİYARETÇİ

Binali Yıldırım, "En geç 33 ve 34'üncü katlarda seyir terası var. Yani İstanbullular veya İstanbul'a dışarıdan gelen ziyaretçiler bu seyir teraslarında İstanbul'un her tarafını izleme, seyretme, güzelliklerini görme imkanı bulacaklar. 39 ve 40'ıncı katlarda da restoran, yiyecek, içecek kısımları var. Yaklaşık bu kule yıllık 4,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapacak, böyle bir planlama var" diye konuştu.

"SALKIM, SAÇAK ÇELİK ANTENLER ORTADAN KALKACAKö

"Kule bittiği zaman gerek Küçük Çamlıca ve Büyük Çamlıca'da gördüğünüz bu salkım, saçak çelik antenler ortadan kalkacak ve büyük bir kısmı bu kulenin çelik kısmına yerleşecek" diyen Başbakan Yıldırım,

"Geri kalanlar da Büyük Çamlıca'da bulunan TRT'ye ait kuleye yerleştirilmiş olacka. Ağırlıklı olarak TRT'nin kendi vericileri olmak üzere. Bu yılın ortalarında açmayı hedefliyoruz. Bunun için arkadaşlarımız zamanla yarışıyor, gece gündüz çalışıyor. Amaç, Küçük Çamlıca ve Büyük Çamlıca'daki görüntü kirliliği yapan, sağlığa zarar veren çelik antenleri kaldırmak. Her bir verici, her bir televizyoncu, radyocu ayrı anten dikiyor. Dolayısıyla bu çirkinliği ortadan kaldıracağız. Bir de emisyondan dolayı radyasyon etkisini ortadan kaldıracak sağlığa zararlı bu yapıyı da tamamen kule üzerine daha yüksek bir noktada yerleştirmiş olacağız" ifadesini kullandı.

"GEREKLİ EMNİYET TEDBİRLERİ GÖZETİLİYOR"

Başbakan Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

"Frekanslar biliyorsunuz yatay yayılır. Dolayısıyla tabana yakın olduğu yerlerde yerleşim varsa daha fazla zarar verir. O yüzden ne kadar yukarı çıkarabilirseniz o kadar sağlıklı bir yayın elde ediyorsunuz. O bakımdan İstanbul'un, dünya şehri İstanbul'un biraz geç kalmış bir projesi ama nihayet o da gerçeğe dönüşüyor. Çok yüksek bir yapı. Dolayısıyla rüzgar yüklerine karşı, dış yüklere karşı hesabının, kitabının iyi yapılması lazım. 2 tane panaromik asansör, bir de servis asansörü var. Ayrıca olağanüstü veya acil durumlarda da yangın merdivenleri mevcut. Gerekli emniyet tedbirleri gözetiliyor. İstanbulumuza hayırlı uğurlu olsun."

RAMAZAN'A KADAR TAMAMLANMASI PLANLANIYOR

Başbakan Yıldırım bir gazetecinin, "Kulenin ne zamana tamamlanması bekleniyor?" şeklindeki sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Ramazan'ın sonuna doğru açmayı hedefliyoruz. Ramazan Bayramı'ndan önce inşallah açmak için arkadaşlar gece gündüz çalışıyorlar. Çok kolay olmayacak. İnşallah, bir aksilik yaşamayız, her şey yolunda gider ve bayramla beraber burayı da İstanbulluların hizmetine vermiş oluruz."

ANALOG YAYINLAR

Yıldırım, "Bazı analog yayıncılar "Bize yer kalmıyor?" şeklinde endişe ediyorlarmış. Bu konuda endişeye mahal yok. Burası yaklaşık 125 vericiye hizmet verecek, yayın yapan radyo ve televizyona. TRT'nin kendi kulesi var. Orada da vericiler olacak ama yine de yetmezse İstanbul'un değişik yerlerinde, Adalar'da 12 tane daha emisyon noktası var. Bu emisyon noktalarına da vericileri yerleştirerek yayın yapabilecekler. Dolayısıyla hiç kimse açıkta kalmayacak. Zaten sayısal yayına geçince biliyorsunuz bir analog 6 ile 8 sayısal yayına, bant aralığı olarak tekabül ediyor. O yüzden de istemediğiniz kadar verici buradan hizmet alabilecek" dedi.

"YÜKSEKLİK KORKUNUZ VAR MI'ö

Bir gazetecinin, "Yükseklik korkunuz var mı? Bittiğinde yukarıya çıkabilecek misiniz?" sorusu üzerine Yıldırım, gazeteciye "Gel beraber çıkalım. Korkun var mı?" diye sordu. Gazetecinin "Ben korkuyorum" yanıtına, "O zaman sen buradan izle, biz el sallarız." karşılığını verdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan'ın " Yavuz Sultan Selim'de az yukarıya çıkmadınız?" demesi üzerine Yıldırım, "Yavuz Sultan Selim 322 metre. Bu, ondan biraz daha az" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Yıldırım'ın gelişi

-Gazetecilerle tokalaşması

-Gazetecilerle sohbet etmesi

-Yıldırım'ın açıklamaları

-Yıldırım'ın ve Arslan'ın gazeteci ile diyalogları

-Detaylar

04.02.2017 - 15.54 - Haber Kodu : 170204084

04.02.2017 - 15.55 - Haber Kodu : 170204085

04.02.2017 - 16.45 - Haber Kodu : 170204102

======================================

2- CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ İBRAHİM KALIN KİTABININ İMZA GÜNÜNDE OKURLARIYLA BULUŞTU (1)

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN/ İstanbul DHA

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Ben, Öteki ve Ötesi" adlı kitabının imza gününde okurlarıyla biraraya geldi. Üsküdar'da gerçekleşen imza gününe okurlar yoğun ilgi gösterdi. İbrahim Kalın burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-İbrahim Kalın'ın konuşması

-İmza töreninden detay

-Okurlardan detay

-Genel ve detaylar

04.02.2017 - 18.20 - Haber Kodu : 170204127

======================================

3- MAÇKA'DA YOGALI AKROBATLI ETKİNLİK

Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA - Özgür Eren - Akın ÇELİKTAŞ/ İstanbul DHA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nin, 'Dolmabahçe-Levazım-Baltalimanı- Ayazağa tüneli proje kapsamında Maçka Parkı'nın, Beşiktaş'ın stadı Vodafone Arena'ya bakan giriş kapısının çitlerle kapatmasının ardından parkta bir dizi etkinlik düzenlendi.

'Maçka Parkı Hepimizin' yazılı yelekler giyen vatandaşlardan bazıları parkın içindeki parkurda koştu. Bir grup vatandaş çimlerde dinlenirken, ip üstünde yürüyen akrobatlar, yoga yapanlar, parkta köpeklerini gezdirenler renkli görüntüler oluşturdu.

Koşuya katılanlardan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, parkın girişinin kapatılması hakkında kamuoyunun önceden bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek, "Şişli ve Beşiktaş'ta bulunan tek park neredeyse burası. İstanbul'un bir trafik sorunu var. Bu trafik sorunun çözülmesi lazım. Bu sorun çözülürken çevreye azami duyarlılık gösterilmesi lazım. Ancak bu duyarlılıkla trafik sorunu çözülebilir. İkinci olarak da çevre halkının bu parktan yararlanan insanların bilgilenmesi lazım. Görünen o ki bizlere bilgi verilmedi. Bir sabah insanlar uyandığında parkın bölündüğünü gördüler. Önceden bir bilgilendirme olsaydı bu süreç şeffaf yürümüş olsaydı çok daha doğru olurdu. Duyarlılık amacıyla buradayız" ifadesini kullandı.

"PARKIN AKTİF OLARAK KULLANILDIĞINI GÖSTERMEK İÇİN BURADAYIZ"

Parka gelen vatandaşlardan Çağdaş Öztürk de "Parkımıza sahip çıkmak için buradayız. Maçka Parkı'nın normal zamanlarda da bu kadar aktif kullanıldığını göstermek için buradayız. Parkımıza hukuksuzca yapılmak istenen tünel projesini gündem yapmak istiyoruz. Belediyenin yapmış olduğu açıklamayı belediyenin yapmış olduğu planlar ve hatta dün yayınlamış olduğu planlarda görüyoruz. Altı yüz küsur tane ağaç işaretlenmiştir' diye konuştu.

Kızı ile parkta gezinen Melike Algan ise 'Ben Nişantaşı'nda oturuyorum. Kızım için bu parkı kullanıyoruz ve sürekli geliyoruz. Burası bizim tek nefes aldığımız alan ve üzülüyoruz elimizden tek tek gittiği için. Bu yüzden burada kalıp burada canlı olarak yaşadığımızı göstermek istiyoruz' dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Maçka Parkı'nda koşu yapanlardan görüntü

-CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile röportaj

-Parkta yoga yapan insanlardan görüntü

-Parkta akrobatik hareketler yapan kişiden görüntü

-Parkta yürüyüş yapanlardan detay

-Parkta güneşlenenlerden görüntü

-Dilekçe imzalayanlar

-Parkta oynayan çocuklar

-Röpler

-Genel ve yakın detaylar

=============================

4- PERİNÇEK, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ İMZALAMAMASINI İSTEDİ

Haber-Kamera: Yüksel KOÇ/ İstanbul DHA

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yollayarak Anayasa değişikliğini imzalamamasını istedi.

Vatan Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubu okudu.

Perinçek'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben yazdığı mektup şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin üzerine bombaların atıldığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınırlarımızın ötesinde savaştığı koşullarda yaşıyoruz. Bugün Türkiye, sizin de vurguladığınız üzere İstiklal Savaşı vermektedir. Öte yandan gittikçe ağırlaşan ekonomik sorunları milletçe göğüslemek durumundayız. Geniş yığınların geçim derdi ağırlaşıyor. İşsiz yurttaşlarımızdan sanayici ve tüccarlarımıza kadar bütün millet, ciddi zorluklarla karşı karşıyadır.

Bu koşullarda Türkiye'nin iki yıl sonra yürürlüğe girecek bir Anayasa değişikliği için 60 gün sürecek bir referandum kamplaşması içine sokulmamasının ne kadar yerinde olduğu konusunu takdirlerinize sunuyorum. Mehmetçiğimiz ve polisimiz teröre karşı canla başla mücadele ederken, milletin iç cephede bölnmesi, İstiklal Savaşı manzarası olmaz.

Gün ülke içinde evet-hayır mücadelesi günü değildir. Gün, vatan savaşını kazanmak ve ekonomik zorlukları göğüslemek için birleşme günüdür. Siz de bu ihtiyacı kuvvetle belirterek, milli seferberlik çağrısında bulundunuz. Oysa referandum süreci teröre karşı ve ekonomik zorlukları aşmak için birleşmeyi değil anlaşmazlıkları gündeme getirmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanımız, referandumda evet oyları ağır bassa bile, Cumhurbaşkanlığı sistemi önümüzdeki TBMM seçimi ve Cumhurbaşkanı seçiminden sonra, başka deyişle iki yıl sonra uygulanacaktır. Bu durumda halk oylamasına sunulan sistem, Türkiye'nin önünde bekleyen yakıcı sorunlara çözüm getirmiyor, tersine yeni sorunları davet ediyor.

Mevcut hükümet sistemi değiştiği halde uygulanmaya devam edecek, yeni gelen Cumhurbaşkanlığı sistemi ancak iki yıl sonra yürürlüğe girecektir. Böylece ülkemizde iki yıl sürecek bir kararsızlıklar, tereddütler ve kargaşalıklar döneminin kapısı açılmaktadır. Oysa Türkiye'nin yetki çatışmaları ve otoriter bunalımları yaşamaya tahammülü yoktur. Yapılan Anayasa değişikliği, içeriği yanında, ayrıca bu nedenle de Türkiye'nin bugün yakıcı olan güçlü meclis ve güçlü hükümet ihtiyacına cevap vermiyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız, Nisan sonrasındaki Türkiyeyi düşünmek durumundayız. Bu Anayasa değişikliği, Türkiyeyi hedef alan güçlerin Nisan sonrası planları için uygun koşullara yol açma tehlikesi taşıyor. Türkiye'nin önünde geleceğimizi belirleyen iki yıl var. Bu iki yılda devletin ve milletin bütün güçlerini birleştirmek en başta Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğudur. Bugün sorunları çözme göreviyle karşı karşıya olan Cumhurbaşkanı ve hükümet, önümüzdeki iki yıl Anayasa değişikliği sayesinde yeni bir yetkiye, yeni bir otorite kaynağına kavuşmuyor. Bu durumda, iki yıl boyunca yenilik getirmeyen bir Anayasa değişikliğinin getireceği biricik yenilik, otorite bunalımları ve meşruiyet tartışmaları olacaktır. Bu Anayasa değişikliği, hükümet bunalımı yaratmak için Türkiye'nin üzerine bombalarla gelen küresel güçlere fırsat vermekten başka bir işe yaramıyor. En az iki yıl için görünen manzara budur. O nedenle önümüzdeki iki yılın milli birlik ve milli kararlılık ihtiyacını dikkate alan bir çözüm üretmenizi takdirlerinize sunuyorum. Bu koşullarda, Anayasa değişikliğinin imzalanmaması yoluyla, hükümet sistemi konusunun bir bakıma ertelenmesi, 80 milyon tarafından alkışlanacak ve saygılya karşılanacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, sizin de saptadığınız gibi, önümüzde Milli Seferberlik görevi duruyor. Bu görevi milletçe yerine getirmekde Cumhurbaşkanı'nın tavrı yeni bir ufuk açacaktır. Milleti birleştirmede erdemli bir uygulamada bulunan Cumhurbaşkanı, milletin bütününün saygısını kazanacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimi ili yıl sonra olacaktır. Ancak milletin bütününü kucaklayan lider olma olanağı önümüzdeki 15 günün içindedir. Bir imzanın atılması ya da atılmaması bazen tarihi bir seçimdir. Bugün sizin değrelendirmeniz ve sorumluluğunuz sayesinde, hayır diyenleriyle ve evet diyenleriyle bütün milletin kazanacağı bir seçime önderlik etmek sizin yetkinizdedir. Vereceğiniz karar bu açıdan tarihi bir önem taşıyor ve size bütün milleti kucaklama ve hep birlikte büyük başarılara imza atma olanağı veriyor."

"VAROLAN ANAYASA İLE TÜRKİYE'NİN SORUNLARI ÇÖZÜLÜR"

Mektubu okuduktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Perinçek, mevcut Anayasa'nın Türkiye'nin sorunlarını karşılayıp karşalamadığına ilişkin soruyu, "Bize göre, Vatan Partisi'ne göre varolan anayasa ile Türkiye'nin sorunları çözülür. Varolan anayasa 12 Eylül Anayasası değil. Meclis'e karşı sorumlu bir hükümet ve sorumsuz bir Cumhurbaşkanı sistemi Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap veriyor. Türkiye'de sorunları çözmek için kuvvetli bir meclis gerekiyor. Getirilen Anayasa kuvvetli bir Mmeclis, kuvvetli bir hükümet ve kuvvetli bir Cumhurbaşkanı getirmiyor" sözleri ile yanıtladı.

"HAYIR ÇIKACAĞINDAN EMİNİM"

Perinçek, referamduma ilişkin bir soruyu ise, "Hayır çıkacak, onu söyleyeyim. Türkiye hayır çıkartarak olayı köklü olarak çözecek. Hayır çıkacağından eminim. Bütün gelen bilgiler hayır çıkacağını gösteriyor" şeklinde yanıtladı.

Perinçek, 15 Temmuz darbe girişiminde hükümetin önceden haberdar olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, "Ben hükümetin bunu planladığı, Tayyip Erdoğan'ın bunu planladığı gibi iddiaları saçma sapan görüyorum ama daha da kötüsü bu iddialar bu darbede Amerika'nın rolünün üzerini örtüyor."

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Doğu Perinçek'in konuşması

-Toplantıdan genel ve detay görüntü

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement