DHA YURT BÜLTENİ - 2

Düğün dönüşü kaza: 2 ölü, 3 yaralı

Antalya'da bir yakınlarının düğüne katıldıktan sonra Osmaniye'deki evlerine dönmek için yola çıkan ailenin bulunduğu hafif ticari araç, Konya'da kontrolden çıkıp takla attı. Kazada 2 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı.
Kaza,  bugün saat 05.30 sıralarında Konya- Adana karayolunun Karapınar ilçesi Kazanhüyüğü Mahallesi yakınlarında meydana geldi.  Antalya'da bir yakınlarının düğününe katıldıktan sonra Osmaniye'ye dönmek için yola çıkan Hacı Sakallı yönetimindeki 80 LD 446 plakalı hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu kontrolden çıkıp takla attı. Kazada sürücü Hacı Sakallı, Çavuş Sakallı, Burcu Sakallı, Elif Sakallı ve Emin Keklik yaralandı. İhbar üzerine polis ve sağlık görevlileri sevk edildi. Yaralılardan Çavuş Sakallı ve Emin Keklik, sağlık görevlilerinin tüm müdahalesine rağmen olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralı 3 kişi de ambulanslarla Ereğli ile Karapınar Devlet Hastanelerine kaldırıldı. Ölen kişinin cansız bedeni de otopsi için Karapınar Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
-----------
Kaza yerinden detay
Genel ve detay

Haber- Kamera: Atilla ATMACA EREĞLİ KONYA DHA))

=====================

Tropik bir ada değil, İncekum Plajı

Muğla'nın Marmaris ilçesinde bulunan İncekum Plajı, masmavi, temiz, duru denizi ve altın rengindeki incecik kumuyla adeta tropik bir ada görünümünde. Yılda yaklaşık 120 bin ziyaretçiyi ağırlayan plajın işletmecisi Cemal Bingöl, "Hem kumumuz hem de denizimiz çok özeldir. Karşımızdaki Kleopatra adası için hikayeler yazılmıştır. Doğal güzelliğinin yanı sıra denizin berrak suyu ve insanı rahatsız etmeyen tuzu nedeniyle tercih ediliyor" dedi.
Muğla'nın Marmaris ilçesindeki altın rengi kumu ve turkuaz rengi deniziyle özellikle yerli turistlerin gözdesi olan İncekum Plajı'nın ziyaretçi sayısı, her geçen yıl artıyor. İlçe merkezine 27 kilometre uzaklıktaki Çamlı Mahallesi'nde bulunan plaja gelen tatilciler, çam ağaçlarının altında oturup, turkuaz rengindeki berrak suda yüzme imkanı buluyor ve ince kumların üzerinde güneşleniyor. Akyaka'dan öğle saatlerinden itibaren tur tekneleriyle gelen çok sayıda turist de İncekum'un keyfini çıkarıyor. İncekum Plajı'na ulaşmak isteyenler, Çamlı Mahallesi'ni geçtikten sonra asfalt yoldan yaklaşık 5 kilometre daha giderek plajın bulunduğu koya geliyor. Plajın otoparkına araçlarını bırakan tatilciler, giriş ücretini ödedikten sonra sıradaki traktörün römorkuna binerek, orman içerisinde kısa bir yolculukla plaja ulaşıyor. Plaj hiç derinleşmeyen denizi nedeniyle özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. Dünyada ünlü Kleopatra Adası'nın (Sedir Adası) hemen karşısında olan İncekum Plajı, 70 günlük yaz sezonunda 120 bin yerli ve yabancı turistte ev sahipliği yapıyor. Plajın etrafında muz, greyfurt ve mandalina bahçeleri bulunuyor. Kumsalın işletme hakkını Orman Genel Müdürlüğü'nden alan turizmci Cemal Bingöl, "Hem kumumuz hem de denizimiz çok özeldir. Karşımızdaki Kleopatra Adası için hikayeler yazılmıştır. Doğal güzelliğinin yanı sıra denizin berrak suyu ve insanı rahatsız etmeyen tuzu nedeniyle tercih ediliyor" dedi. Bölgenin sit alanı olduğunu ve yasalara uygun projelerle plajı yenilediklerini anlatan Bingöl, "Tüm tesisler ahşaptan yapıldı. Elektrik burada yok, doğa dostu güneşten enerjimizi sağlıyoruz." dedi.

Görüntü Dökümü
-------------
-Kumsaldan görüntü.
-Yolcuların traktörle ulaşımında görüntü.
-Bölgeden görüntü.
-Cemal Bingöl ile röportaj

Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM - Cavit AKGÜN/ MUĞLA

===================

Lavanta yağı öğrencilere burs oluyor

Muğla'da, 4 yıl önce kurulan Eğitim- Geriatri-Ekolojik Tarım-Turizm (EGET) Vakfı'nca dikilen lavantalar, eğitime katkı sağlıyor. Kurutularak sıkımı yapılan lavantaların yağından yapılan kozmetik ürünler vakfın internet sitesinde satışa sunuluyor. Elde edilen kazanç ile 31 üniversite öğrencisine aylık 300'er lira burs veriliyor.
Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'de iş insanı Özlem Uzman ve ünlü ressam Safai Özer tarafından öğrencilere burs vermek amacıyla 2015'te kurulan EGET Vakfı, zenginlerin yiyeceği olarak bilinen trüf mantarının ardından lavanta tarlası oluşturdu. Ula ilçesinin Armutçuk Mahallesi'ndeki tarım işletmesinde 4 dönümlük alanda lavanta fideleri toprakla buluşturuldu. EGET Vakfı, bölgede lavanta dikiminin artması için uygun fiyatlarla fide satışına başladı. Vakıf, lavanta fidesi satışı dışında lavanta balı üretimi de gerçekleştirdi. 'Eğitime destek olsun lavantanın çiçeği' sloganı ile satılan lavanta fideleri ve balından elde edilen gelir, öğrencilere verilen burslar için kullanıldı. EGET'in lavanta balı beğenilince bölgedeki arıcıların da dikkati Armutçuk'a döndü. Geçen bahar ayında bal üreticileri yaklaşık 600 kovanı, EGET Armutçuk Tarım İşletmesi'nin çevresine yerleştirdi.  2018'in Ağustos ayı hasat döneminin ardından lavantalar, Muğla Büyükşehir Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi Tesisleri'nde damıtıldı. Damıtılarak elde edilen yağlardan kozmetik ürünler elde edilmesi için İstanbul'daki bir firma ile anlaşma sağlandı. Yapılan anlaşma sonrası elde edilen sabun, tonik, krem, kolonya ve şampuan vakfın internette sitesinde 19 -30 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunuldu.
'ÜRETEBİLECEĞİMİZ ÜRÜNLERİ YÜKSEK MİKTARDA İTHAL EDİYORUZ'
EGET Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman, tarımsal üründen, yüksek katma değerli sanayi girdisi elde ettiklerini belirterek, "Ülkemiz yoğun olarak bitkisel kökenli yağları ve sularını ithal ediyor. Daha da ileriye bakarsak, bu sanayi girdisinin perakende ürüne dönüşmesiyle çok yüksek oranlı bir katma değer oluşuyor. Bu katma değerin çiftçilerimizin cebinde kalması mümkün. Bunu göstermiş olmanın kıvancını yaşıyoruz. Elbette EGET bir vakıf ve ana amacımız eğitim gören dar gelirli öğrencilerimize burs verebilmek. Çiftçilerimizin daha fazla gelir elde etmesini sağlamak için yollar göstermenin yanısıra daha fazla sayıda öğrenciye burs vermek için yeni bir olanak bulduk ve mutluyuz" dedi. Başkan Uzman, tarımda ve sanayide zor bir dönemden geçtiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çiftçilerimiz tarafından üretilebilecek ürünleri dahi ithal ediyoruz. İthal ettiğimiz ürünler arasında lavanta, turunçgil, nane, sitronellol (gül ve sardunya yaprağından üretilen bir ürün) yağları bulunuyor. Bitkilerden elde edilen yağ ve hidrosol, çözeltiler ve rezinoitlere baktığımızda yıllık yaklaşık 33.5 milyon dolarlık bir ithalattan söz ediyoruz. Bu para çiftçimizde kalabilir. Sadece lavanta değil, geniş kapsamlı düşünüldüğünde, bitkilerden elde edilen yağ ve hidrosolleri dikkate alırsak 2018'de 279 milyon dolar açık vermişiz. Bu yılın ocak- mayıs döneminde açık 100 milyon dolar. Çiftçimizin üretebileceği ürünleri yüksek düzeyde ithal ediyoruz. Ürettiklerimizi ise kozmetik ürüne dönüştüremediğimiz için yurt dışından yüksek bedellerle ithal ediyoruz. İşte bu katma değeri çiftçimize kazandırmak mümkün. "
'ÇİFTÇİ KOOPERATİFLERİNİN DESTEKLENMESİ GEREKİYOR'
EGET Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Safai Özer kooperatifler aracılığıyla, ihracat yapan, güçlü kozmetik markaları oluşturulabileceğine dikkat çekerek, şöyle dedi:
"Vakfımız, sahil kentlerinin ilk lavanta plantasyonunu Muğla'da kurmuş olan işletme. Elde ettiği mali kaynakları dar gelirli öğrencilere burs vermeyi kendine görev olarak tanımlamakta. Yaptığımız işlerle, isteyen herkese yararlı ve örnek olmayı da kendimiz için ayrı bir görev sayıyoruz. Lavanta yağı ve lavanta suyundan kozmetik ürün elde etme süreci bize gösterdi ki tarımsal bir üründen çok yüksek oranda bir katma değer elde etmek mümkün. Başlangıçta, Sağlık Bakanlığı'nın onaylayacağı bir laboratuvar ve fason üretici bulmak, satış için önemli organizasyonlar yapmak ve bedeller ödemek gerekiyor. Kamu ya da belediyeler eliyle çiftçiler kooperatif olarak örgütlenip bu süreçler desteklenirse onlar için önemli bir gelir kaynağı sağlanmış olur. Günümüz iletişim imkanları düşünülürse kooperatifler aracılığıyla, ihracat yapan, güçlü kozmetik markaları oluşturulabilir."

Görüntü Dökümü
-----------
-Lavanta tarlasından  görüntü
-EGET Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman'ın lavanta tarlasında incelemede bulunması
-Lavanta yağından elde edilen kozmetik ürünlerin görüntüsü
-EGET Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman ile röp.

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

======================

Öğrenciler sürücüleri uyardı

Adana'da öğrenciler, araç sürücülerini trafikte yayalara öncelik vermeleri için uyardı.
İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri, 'Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın' projesi kapsamında kent araç trafiğinin yoğun olduğu Atatürk Caddesi'nde uygulama yaptı.  Uygulama kapmasımda trafik polisi üniforması giden 4 öğrenci, araç sürücülerine yayalara saygılı olması gerektiğini söyledi. Sürücülere, 'Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın. Trafikte sadece siz yoksunuz bizler de varız' diyen öğrenciler, karşıdan karşıya geçen vatandaşlara öncelik verilmesini istedi. Sürücüler de, öğrencilere teşekkür etti.
Uygulamanın ardından öğrenciler polis motosikletine binerek poz verdi.

Görüntü Dökümü
-----
Çocukların Polis motoruna binmesi
Polislerin Sürücüleri ikaz etmesi
Yaya geçidi görüntüsü
Genel ve detaylar

SÜRE: 02'28"     BOYUT: 274 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

====================

Ceviz ağacından yapılan beşik 4 kuşağı büyüttü

Muş'ta yıllar öncesinde ceviz ağacıyla usta ellerde şekillendirilen ve kuşaktan kuşağa devredilen asırlık bebek beşiği, gelişen teknolojiye rağmen kullanılmaya devam ediliyor.
Muş'ta yaklaşık bir asır önce usta ellerde ceviz ağacıyla şekillendirilen bir bebek beşiği, kuşaktan kuşağa devrediyor. Kale Mahallesi'nde Aydın ailesinin 4 kuşağını içerisinde ninnilerle büyüten beşik, hala  kullanılmasına rağmen sağlamlığını koruyor. Günden güne gelişen teknolojiyle neredeyse artık hiç kullanılmayan tahta beşikler kaybolmaya yüz tutarken, Aydın ailesinin asırlık beşiği mahalleliler tarafından yeni doğan bebekler için kullanılıyor.
Yıllar öncesinde usta ellerde, tamamen ceviz ağacından bir birine geçirmeli olarak yapılan ve desenleri ile görenleri büyüleyen asırlık beşikte yeni doğan çocuğunu büyüten Kale Mahallesi Muhtarı Murat Aydın (34), aynı beşikte kendisi başta olmak üzere dedesi ve babasının da yattığını söyledi. Beşiği üç kuşaktır kullandıklarını belirten Aydın, "Bu kullandığımız beşik, ceviz ağacından yapılmış. Dedem, babam, babamın çocukları olarak biz ve şuanda babamın torunları içerisinde. Dört kuşaktır biz bu beşiği kullanıyoruz. Bundan sonraki kuşaklara da taşıyacağız" diye konuştu.
"DEDEMİZİN, BABAMIZIN KALDIĞI BİR BEŞİKTİR"
Mahallede yeni doğan bebekler için evlerindeki beşiğin istendiğini söyleyen Aydın, "Beşiğin bizde maddi değeri olmasa da, manevi ve kültürel değeri çok yüksektir. Özellikle manevi değeri yüksek olan bu beşiğimiz, bir tarih açısından önemlidir. Dedemizin, babamızın kaldığı bir beşiktir. Ben kendim dahil, bu beşik içerisinde ninniler söylenilerek büyütüldüm. Mahallemizde yeni doğan bir bebek olduğu zaman, bu beşiği bizlerden istiyorlar. Biz beşiğimizi onlara da veriyoruz. Çocuklarını bu beşik içerisinde büyüterek, geliştiriyorlar" dedi.
"ASIRLIK BEŞİĞİ TERCİH EDİYORUZ"
Asırlık beşiğinde tamamen ceviz ağacından yapıldığını vurgulayan Aydın, "Beşiğimizin şöyle bir özelliği var; her hangi bir kanserojen madde içermeden, çivi ve katkı maddesi kullanılmadan tamamen ceviz ağacından yapılmıştır. Sağlık açısından da önemi büyüktür. Günümüzde lüks beşiklerde var ama biz o beşikleri tercih etmiyoruz. Atamızdan kalan bu asırlık beşiği tercih ediyoruz. Bu beşiğin bizdeki yeri ve önemi çok büyüktür" diye konuştu.
Murat Aydın'ın babası Nesri Aydın (70) ise, "Benim babamda ben de ve oğlum da bu beşikte büyü. Şimdi ise torunum beşikte. Bu beşik, babamdan kalan bir kültürüdür. Kimin yaptığını bilmiyoruz. Kullanım açısından bu beşiği çok seviyoruz. Onu terk etmiyoruz. Beşiği kullanmaya da devam edeceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Beşikten genel detaylar
-Beşik içerisindeki bebekten detaylar
-Aile ve beşikten detaylar
-Beşik işlemelerinden detay
-Kale Mahallesi Muhtarı Murat Aydın Röp.
-Nesri Aydın Röp.
-Aile ve beşikten detaylar

Boyut: 480 MB)

Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL/ MUŞ,