DHA YURT BÜLTENİ-2

Uludağ'da kaybolan dağcı ağaç yapraklarını emerek hayatta kaldı

Bursa, Uludağ'da kaybolan dağcı, jandarma ekiplerinin 7 satlik çalışması sonucunda bulundu. Ormanda susuzlık çeken dağcı gece boyunca ağaç yapraklarını emerek hayatta kaldı.

Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Uludağ'a tırmanan dağcı Halil Çakır, bir süre yürüdükten sonra gideceği yönü şaşırınca cep telefonuyla jandarmayı arayıp kaybolduğunu söyledi. İhbar üzerine Jandarma Arama Kurtarma (JAK), AFAD, UMKE, AKUT Bursa ve Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ekipleriyle çevredeki köylüler, ormanlık alanda Çakır'ı aramaya başladı. Çakır, internet bağlantısının olmaması nedeniyle ekiplere tam olarak koordinat veremezken yolu bulabilmek adına yürüyüşünü sürdürdü. Ormanlık alanda bulduğu tenekeye vurarak sürekli ses çıkaran Çakır'ın sesini duyan ekipler o bölgeye yönelerek Çakır'a ulaştı.

AĞAÇ YAPRAKLARINI EMEREK HAYATTA KALDI

Yaklaşık 7 saatlik çalışmanın ardından Kestel ilçesinin ormanlık alanında bulunan Halil Çakır'ın sağlık kontrolleri yapılırken ilk olarak su istedi. 7 saat boyunca susuzluk çeken Çakır'ın susuzluğunu giderebilmek için ağaç yapraklarını emdiği öğrenildi. Ekiplerle beraber Kestel İlçe Jandarma Komutanlığına getirilen dağcı burada sağlık kontrolünden geçirildi.

Çakır, ekiplere yaptığı açıklamada, birçok yerde tırmanışlar yaptığını ancak Uludağ'ın hiçbirine benzemediğini belirterek, şunları kaydetti: "Gece Uludağ'da yürüyüş yapıyordum. Kendi yolumu bularak düşüncesiyle uzun süre yürüdüm. Kaybolduğumu anlayınca jandarmayı aradım. Telefonumun şarjı bitince yolda bulduğum tenekeye vurarak yürümeye devam ettim. İstanbul, Karadeniz, Şile'deki bütün ormanlık alanları gezdim. Çeşitli orman yollarından geceleri yürüdüm. Orman yollarını çok iyi kullanırım. Ancak burada orman yolunu bulamadım. Ayrıca internet çekmediği için navigasyonu çalıştıramadım. O nedenle kayboldum. Orman yoluna denk gelseydim kaybolmazdım. Daha önce Erzurum Palandöken'e tırmandım. Ağrı Dağı'na tırmanma deneyimlerim oldu ama başaramadım. Uludağ, doğudaki bildiğimiz dağların hiçbirine benzemiyor. Çok değişik."

Görüntü Dökümü-Uğur Çakır'ın ormanda bulunması-Ekiplerin ilk kontrollerini yapması-Çakır'ın indirilmesi-Ambulansta sağlık kontrolünün yapılması-Çakır'ın açıklamaları-Genel, detay görüntüHaber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,

======================

Yoldan geçen vatandaşlara öldürülen kadınları sordular

İZMİR'de, kadın haklarına dikkat çekmek amacıyla kurulan Mor Dayanışma Derneği üyelerinin, kadın cinayetleri flash mob gösterisi, büyük beğeni topladı. Etkinlikte, toplumda büyük yankı uyandıran Şule Çet, Emine Bulut ve benzeri cinayetlere vurgu yapan kadınlar, yoldan geçen vatandaşları durdurup, 'Şule'yi, Emine'yi gören var mı?' diye sordu.

İzmir'de kadın haklarını korumak amacıyla kurulan ve belirli aralıklarla söyleşi, panel gibi etkinlikler düzenleyerek toplumsal eşitlik mücadelesi veren Mor Dayanışma Derneği, kadın cinayetlerini anlatan flash mob gösterisi ilgiyle izlendi. İzmir Karşıyaka Çarşısı'nda bir araya gelen ve tamamı kadınlardan oluşan dernek üyeleri, toplumda büyük yankı uyandıran Şule Çet, Emine Bulut ve benzeri cinayetlere dikkat çekerek yoldan geçen vatandaşlara 'Şule'yi, Emine'yi gören var mı?' diye sordu. Gösteri sırasında kimi vatandaşlar bu soruları yanıtsız bıraktı, kimileri ise gözyaşlarına hakim olamadı. Grubun kurucu üyelerinden Deniz Uslu, "Yaptığımız sokak gösterisinde bu ülkede katledilen Şule Çet, Emine Bulut, Nadira Kadirova gibi kadınları 'Onları gördün mü, duydun mu?' 'Onların sesini duyamıyorum, sessiz olun' nidalarıyla andık. Böylelikle tiyatroyu, sokağı ve kadın mücadelesini birleştirmiş olduk. Bunu kullanabildiğimiz bütün yerlerde kullanmaya devam edeceğiz. Bu gösterinin büyük bir etki yarattığını düşünüyorum orada olan kadınlarla birlik olabilmeyi başardık" dedi. 'AMACIMIZ EŞİT VE ÖZGÜR BİR DÜNYA YARATABİLMEK'Derneğin 2013 yılından beri faaliyette olduğunu söyleyen Uslu, "Kadınlarla mahallelerde yan yana gelerek hem bulunduğumuz ilde hem de ülkedeki kadınların yaşadığı problemlere, erkek egemenliğine ev içindeki baskılara, tacize, tecavüze karşı yan yana gelişi örgütleyen bir kadın örgütüyüz. Biz Mor Dayanışma Derneği olarak birçok ilin mahallelerinde kadınlarla yan yana gelip dayanışma etkinlikleri düzenliyoruz. Film gösterileri, söyleşiler, paneller, kitap okumaları, müzik atölyeleri ve kültür sanat aktiviteleri düzenliyoruz. Kadınlara birçok yönden birçok yönden birbirimize ulaşıp dayanışabileceğimiz zeminler hazırlamaya çalışıyoruz. Asıl amacımız haklarımız ve hayatlarımız için bir mücadele verebilmek ve hiçbir kadının korkmadan sokakta gezebileceği, istediği işte çalışabileceği, tacize maruz kalmayacağı, kılığından kıyafetinden yargılanmayacağı eşit ve özgür bir dünyayı yaratabilmek" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜGösteriden görüntülerDeniz Uslu ile röportajDernek üyelerinin standından görüntüHaber: Hande NAYMAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,  =======================

Bakan Ersoy, sıcak hava balonuyla Kapadokya'yı gezdi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, incelemelerde bulunmak için geldiği Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde, sıcak hava balonuyla uçtu.

Bakanlığına bağlı üst düzey yöneticiler ve gazetecilerle birlikte Kapadokya bölgesine gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sabah erken saatlerde kaldığı otelden çıkarak Göreme beldesi Kılıçlar Vadisi'ndeki sıcak hava balonlarının kalkış alanına gitti. Bakan Ersoy'u Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Ak Parti Nevşehir milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Yücel Menekşe, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı karşıladı. Bakan Ersoy, ilk olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün desteği ile Pasha Balloons tarafından tasarlanarak üretimine başlanan ilk yerli sıcak hava balonunu inceledi ve yetkililerden bilgiler aldı.

Bakan Ersoy, daha sonra beraberindeki heyetle sıcak hava balonuna binerek uçuş yaptı. Bakan Ersoy, gezisi boyunca bölgenin doğal harikası vadilerinin üzerinden bölgeyi kuş bakışı izleme imkanı buldu.

Görüntü dökümü-Bakan Ersoy"un balona binmesi-Genel detayOlcay DÜZGÜN- Ahmet KORKMAZER/NEVŞEHİR, -

======================

Öğrencilerinden Gamze öğretmene sürpriz kutlama Erzurum'da merkez Yakutiye ilçesinde Mareşal Fevzi Çakmak Ortakolu'nda bir süre ücretli öğretmen olarak görev yapan Gamze Tuysuz'a öğrencileri sürpriz Öğretmenler Günü kutlaması yaptı.

Erzurumlu Gamze Tuysuz, 2016 yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Fen Bilimleri Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Öğretmen olmak hayali atama engeline takılan Tuysuz, 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde Mareşal Fevzi Çakmak Ortaokulu'nda ücretli olarak fen bilgisi öğretmenliği yaptı. Tuysuz, ders verdiği öğrencileriyle kısa sürede sıcak bir bağ kurdu. Öğrencilerin aileleriyle de tanışan Tuysuz, her zaman yanlarında oldu. Gamze Tuysuz, öğretmenlik yaptığı dönemde, öğrencilerinden Efendi (12) ve İbrahim Gökdere'nin (15) zihinsel engelli kardeşleri Seda ile de tanıştı. Seda ile aralarında sıcak bir bağ oluşan Tuysuz, görev süresi sona ermesine rağmen öğrencilerini bırakmadı.

Aras Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi'nde (Aras EPSAŞ) kurumsal iletişim ve kalite uzmanlığı olarak işe başlayan Tuysuz, fırsat buldukça öğrencileriyle ilgilenmeye devam etti.

'SEDA HASTA' DİYEREK EVE ÇAĞIRDILAR

Gerek eğitim gerekse normal yaşantılarında Gamze öğretmeni hep yanlarında gören öğrencileri 24 Kasım Öğretmenler Günü sebebiyle sürpriz bir kutlama planladı. Efendi, İbrahim ve Seda kardeşlerin Sanayi semtindeki gecekondu evinde toplanan öğrenciler, kutlama için hazırlık yaptı. Öğrencilerden birisi cep telefonla aradığı Gamze Tuysuz'a Seda'nın hastalandığını ve kendisini görmek istediğini belirterek eve çağırdı.

Yakından ilgilendiği zihinsel engelli Seda'nın hastalığını duyan Tuysuz, hemen eve geldi. Odadan içeri giren Gamze Tuysuz'u, Seda elinde çiçekle karşıladı. Tuysuz'un öğretmenler gününü kutlayan Seda'nın duaları arasında pastanın üzerindeki mumlara birlikte üflediler. Daha sonra serilen yer sofrasına oturan Gamze öğretmen ve öğrencileri hep birlikte pastaya çatal salladı. Gamze öğretmenin kendilerine sürekli destek olduğunu belirten öğrenciler, "Biz de kendisine böyle bir sürpriz yaparak öğretmenler gününü kutlamak istedik" dedi.

Öğrencilerine sürpriz kutlama için teşekkür eden Gamze Tuysuz, "Onlar benim için bambaşka bir şey. Erzurum'da olayım, olmayayım onlar benim için bambaşka. Hepsini ayrı ayrı o kadar çok seviyorum ki, hiçbirinin tırnağına bir şey gelmesin" diye konuştu.

Neşeli ve samimi bir ortamda geçen kutlamanın ardından öğrencileriyle sokağa çıkan Tuysuz, bir süre birlikte top oynadıktan sonra veda ederek evden ayrıldı. Seda, Gamze Tuysuz'u defalarca öperek 'yine gel tamamı' sözleriyle uğurladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Öğrencilerin Gamze öğretmene telefon açmaları-Gamze öğretmenin içeri girmesi-Seda'nın çiçekle karşılaması-Gamze öğretmenin öğrencileriyle sarılması-Dua etmeleri ve pastaya üflemeleri-Gamze öğretmenle röp-Seda ile röp-Öğrencilerle röp-Öğrencilerin hediyelerini vermesi-Birlikte pastayı kesmeleri-Pastayı birlikte çatalla yemeleri-Gamze öğretmen ve öğrencilerin top oynamaları-Gamze öğretmenin öğrencileriyle vedalaşmasıHaber: Salih TEKİN - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM, ======================

Sıkışan yaralı sokak köpeğini, itfaiye kurtardı Bursa'nın İnegöl ilçesinde bir evin bahçesini çevreleyen duvar sunta panelin altında sıkışan yaralı sokak köpeğini, itfaiye ekipleri kurtardı.

İnegöl ilçesi Cuma Mahallesi Özdere Sokak'ta arka ayaklarından yanalı bir sokak köpeği, evin bahçesinden çıkmaya çalışırken duvar sunta panelin altında sıkıştı. Köpeği fark eden çevre sakinleri, itfaiyeye haber verdi. Gelen itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla köpek kurtarıldı. Yaralı köpek, tedavisi için veterinere götürüldü.

Görüntü Dökümü-----------------------------------------------Yaralı köpeği kurtarma çalışmalarından detay- İtfaiye ekiplerinden detay-Köpeğin kurtarılması-Genel, detay görüntüHaber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,(Bursa),

======================

Manisa'dan 20 ülkeye itfaiye ihracatı

Manisa'da üretilen itfaiye araçları yurt içinin yanı sıra Fas, Suudi Arabistan ve Nijerya başta olmak üzere 20 ülkeye ihracat ediliyor. Yıllık 5 ila 10 milyon dolar arasında değişen ihracatla, Türk ekonomisine katkı sağlanıyor.

Manisa Küçük Sanayi Sitesi'ndeki 50 metrekarelik bir dükkanda, 1993 yılında itfaiye aracı üretimine başlandı. Bugünkü yönetici Eskişehir Anadolu Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü mezunu Halil Erçin'in (28) babası ve amcası tarafından kurulan işletme, aradan geçen 25 yılda, Türkiye'nin önde gelen firmalardan biri oldu. Şehzadeler'in Aşağı Çobanisa Mahallesi'nde 1500 metrekare kapalı alan, 5 bin metrekare açık alanda tamamen Türk mühendisler ve Türk ustalardan oluşan kadrosuyla üretimini sürdüren firmanın itfaiye araçları; Türkiye genelindeki çok sayıda belediye tarafından tercih edildi. Yurt içinin dışında dünyaya da açılan firma; Fas, Suudi Arabistan ve Nijerya başta olmak üzere 20 ülkeye itfaiye aracı ihraç etti.'EN DÜŞÜĞÜ 600 BİN, EN YÜKSEĞİ 2 MİLYON LİRA'Şirketin işletmecisi Halil Erçin, "Yurtiçinde birçok belediye ve kamu kurumlarına araç üretiyoruz. Aracın çekici kısmı bize geliyor, biz üzerine tanker, merdiven ne sipariş aldıysak ona göre çalışıyoruz. Buradan hazır bir şekilde çıkarıyoruz aracı. Elektrik hatlarından, kaynak işine aklınıza ne geliyorsa burada yapıyoruz. Avrupa Standartlarında dünyanın 20 ülkesine ihracat yapıyoruz. Ülkemizin ekonomisine bizde bir nebze de olsa katkı sağlıyoruz. Yıllık 5 ila 10 milyon dolar arasında değişen bir ihracat yapıyoruz. Firmamızın üretim bölümünde 25 kişi çalışıyor. Bir merdivenli itfaiye aracının yapımı 30 ila 90 gün arasında değişiyor. Fiyat aralığı ise en düşüğü 600 bin liradan başlayarak, 2 milyon liraya kadar ulaşabiliyor. Burada hidrolik merdivenli itfaiye aracı, arazöz, kaza kurtarma aracı, vidanjör, kanal açma aracı, çöp aracı, teleskopik bomlu platform ve su tankeri üretiyoruz. Merdivenli itfaiye araçlarında 12 metreden 33 metreye kadar üretim yapabiliyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: İtfaiye aracı yapımından görüntüİşçilerin çalışmasından görüntüFabrikadan görüntüHalil Erçin röp.Genel ve Detay görüntüHaber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA, ======================

Zeytinyağının 'Feriştah'ı

Muğla'da, ev kadını 34 yaşındaki Feriştah Yıldız, çocukluk hayali yağ sıkım fabrikasını devlet desteğiyle kurdu. Erken hasat yaptığı zeytinlerin sıkımından elde ettiği yağa 'Feri Olive' ismiyle marka tescili de yaptıran Yıldız, kadın girişimci adayları için ilham ve rol modeli oldu.

Evli ve 3 çocuk annesi olan Feriştah Yıldız, zeytin üretici bir ailenin çocuğu olarak yetişmesinin de etkisiyle, çocuk yaştan beri yağ sıkım fabrikası kurmanın hayalini kurdu. Bunun için kolları sıvayan Yıldız, Menteşe'nin kırsal Denizova Mahallesi'nde eşi Rüstem Yıldız'a (38) ait 7 bin 200 dönümlük araziye yağ sıkım fabrikası kurmak için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'na hibe desteği başvurusunda bulundu. Kurumdan geri ödemesiz 1 milyon lira hibe alan Yıldız, 3 bini kapalı alan üzerine kurulan fabrikayı 2 milyon liraya mal etti. Bölgedeki çiftçilerin hasatta topladıkları zeytinlerin getirildiği fabrikada, günlük 60 ton yağ sıkımı yapılıyor. Çiftçilerden ise, litre başına sıkım karşılığı, yüzde 8 oranında zeytinyağı alınıyor. Erken hasat yaptığı zeytinlerin sıkımından elde ettiği yağa 'Feri Olive' ismiyle marka tescili de yaptıran Yıldız, kadın girişimci adayları için ilham ve rol modeli oldu. 'KADIN GÜÇLÜ OLURSA BAŞARAMAYACAĞI BİRŞEY YOK'İşini çok seven Feriştah Yıldız, "Gerekli numunelerle otel, restoran, kahvaltı salonları ve şarküterilere ürünlerimizi tanıtıp, siparişlere cevap veriyoruz. Aynı zamanda şehir dışına kargo yoluyla ürünlerimizi gönderiyoruz. Bundan sonraki hedefimiz pazarımızı büyütmektir. Kadın güçlü olduğu takdirde başaramayacağı, aşamayacağı hiçbir şey yoktur. Yeter ki istesin. Ülkemizin güçlü kadınlara ihtiyacı var. Kadınların iş dünyasında, siyasette, eğitimde, sanatta, sporda ve diğer tüm alanlarda daha fazla ön planda olması ve seslerini daha fazla duyurmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir ülkede kadınlar, iş ve çalışma hayatında etkin değillerse; o ülkenin kalkınması, büyümesi, hedeflerine ulaşması mümkün olmayacaktır. İnşallah başarılı kadınlarımızın sayısı daha da artar. Çocukluk hayalimi gerçekleştirdiğim için mutluluk içerisindeyim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜFabrika önünde zeytin sıkımı sırası bekleyenlerin görüntüsüZeytinyağı fabrikasındaki makinelerden görüntüFabrikada aşama aşama zeytin sıkım işleminden görüntü Feriştan Yıldız'ın makinelerin başında görüntüsüFeriştah Yıldız ile röp. Haber: Cavit AKGÜN- Kamera: Aykut KURT/ MUĞLA, ======================

Müzikseverlerden sokak hayvanlarına mama bağışı

İzmir'de, kış aylarında sokak hayvanlarına destek olunması amacıyla düzenlenen 'hayvanlar için mama bağışı' konseptli konserde 250 kilo mama toplandı. İzmirli gitarist Gökhan Özden'in düzenlediği sokak hayvanlarına destek konserlerini izlemeye gelen müzikseverler, yanlarında getirdikleri kedi ve köpek mamalarını sahnenin önüne bıraktı. Alsancak'taki konser salonunda toplanan mamalar Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı (DOHAYDER) Hatice Şenoğul'a teslim edildi. Sokak hayvanları için 4 yıldır konser düzenlediklerini belirten rock müzik grubu Pislick Kedi'nin gitaristi Gökhan Özden, Alsancak Mavi konser salonunda Nasty Beast müzik grubu ile birlikte konser verdiklerini söyleyerek konsere ilginin yoğun olduğunu dile getirdi. 250 kilo mama toplandığını belirten Özden, "Konserimizde hem geçen sene vefat eden Şopengazi bakım evinin kurucusu Nebiha Deprem'i andık hem de bağışçıların getirdiği mamaları DOHAYDER Başkanı ve İzmir Şopengazi bakım evi temsilcisi Hatice Şenoğul'a teslim ettik. Şopengazi bakım evi, bünyesinde ve ormanlık alan besleme noktalarında 1000'e yakın köpeğin bakımını üstleniyor. Biz de kendilerine konserlerimizle destek vermekten memnuniyet duyuyoruz" dedi. Sokak ya da barınakta yaşayan canlıların en iyi besinleri yiyebileceğini ispatlamak için mamalarını alıp geldiklerini ifade eden hayvanseverler de onların iyi şartlarda yaşamaları için mama alıp konsere geldiklerini söyleyerek bir dahaki etkinliğe tüm İzmirlileri davet etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Konserden detay görüntü,Konseri izlemeye gelenlerle röportajHaber - Kamera: Nevra UÇKAÇ/ İZMİR,