1)RUS JETİNİN BOMBALADIĞI BİNADA ŞEHİT OLAN UZMAN ÇAVUŞ ŞAHİN' E UĞURLAMA TÖRENİ
SURİYE'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda görevliyken Rus savaş uçağının kazaen bombaladığı binada şehit olan askerlerden uzman çavuş 25 yaşındaki Mehmet Şahin'in cenazesi, Gaziantep'te düzenlenen törenle, memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi'ne gönderildi.Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen harekat kapsamında dün El Bab bölgesindeki bir binaya Rusya'ya ait savaş uçaklarının kazaen bomba atması sonucu şehit olan 3 askerden uzman çavuş Mehmet Şahin'in cenazesi, Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsisinin ardından gasilhaneye götürüldü. Burada yıkanan şehidin Türk bayrağına sarılı cenazesi başında, askerler ve imamlar tarafından dua edildi.Şehit için daha sonra Gaziantep Havalimanı'nda düzenlenen uğurlama törenine; Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 5'inci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Ekiyor, İl Jandarma Komutanı Albay Ömer Ersever, belediye başkanları, rektörler, STK ve siyasi parti temsilcileri ile askerler katıldı. Şehit uzman çavuş Şahin'in Türk bayrağına sarılı cenazesi, askerlerin omuzlarında cenaze aracından Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçağa taşındı. Şehidin cenazesi, memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi'nde toprağa verilmek üzere Malatya'ya gönderildi.Rus jetinin kazaen bombalamasıyla şehit olan askerlerden uzman onbaşı Emre Mücahit Topal ve sözleşmeli er Ömer Akkuş'un cenazeleri ise, DNA incelemesi sonrası memleketlerine gönderilecek.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Şehidin gasilhaneden alınması
Şehidin cenaze aracına konulması
Şehit için düzenlenen tören
Törene katılanlar
Şehidin cenaze aracından omuzlara alınması
Şehidin askeri uçağa konulması
Uçağın hareketi
Törenin dağılması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 79 MB
Eyyüp BURUN- Ahmet ÖZER/ GAZİANTEP,
======================================================
2)165 DEAŞ HEDEFİ VURULDU, 23 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ
SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda, terör örgütü DEAŞ'a ait 165 hedef karadan ve havadan ateş altına alındı, 23 terörist öldürüldü. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından geçen yıl 24 Ağustos'ta başlatılan ve 171'inci gününe giren Fırat Kalkanı Harekatı'nda, Özgür Suriye Ordusu ilerleyişini sürdürdü. 154 hedefin karadan, 11 hedefin ise havadan ateş altına alındığı El Bab bölgesinde, DEAŞ terör örgütüne ait barınma alanları, karargahları ve cephanelikleri imha edildi. 23 teröristin etkisiz hale getirildiği harekata ilişkin Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan bilgilendirmede şöyle denildi: "Muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteği ile planlı harekatın icrası devam etmektedir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki topçu ve diğer ateş destek vasıtaları ile 154 DEAŞ terör örgütü hedefine atış yapılarak, barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah ve araçları baskı altına alınmış; Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından da 11 DEAŞ terör örgütü hedefine yönelik düzenlenen hava harekatları sonucunda, barınma maksatlı kullanılan, 7 bina, 3 karargah binası ve 1 cephanelik imha edilmiştir. Yapılan topçu atışları, icra edilen hava harekatı ve meydana gelen çatışmalarda toplam 23 DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiştir. Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde, icra edilen koalisyon harekatına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyet göstermektedir."
Görüntü Dökümü
----------------------------------
El Bab'a yönelik hava heraketı
Genel ve detay görüntüler
Haber: Hasan KIRMIZITAŞ - Kamera: GAZİANTEP - DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 21 MB
=======================================================
3)EL BAB ŞEHİDİ ÜSTEĞMEN KOÇOĞLU'NUN BİRLİĞİNDEN ANLAMLI VİDEO
SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı harekatında El Bab'da DEAŞ'lı teröristlerin el yapımı patlayıcılı saldırısında şehit olan Üsteğmen 30 yaşındaki Tarık Koçoğlu, dün memleketi Kayseri'de gözyaşları arasında toprağa verildi. Şehit Üsteğmen Tarık Koçoğlu için birliğindeki askerler ve komutanları tarafından anlamlı bir video hazırlandı. "366 K/D Erlerden, Komutanları Şehit Piyade Üsteğmen Tarık Koçoğlu'na ithafen" notuyla sosyal medyada paylaşılan video kısa sürede binlerce beğeni aldı. Şehit üsteğmen için hazırlanan videoda, Hüseyin Nihal Atsız'ın "Kahramanların Ölümü" şiirini okuyan askerler, şiirin en sonunda "Ruhun şad olsun Üsteğmen Koçoğolu" diyerek Türk Bayrağı açtı.2015 yılında 4'üncü Komando Tugayı 1'inci Komando Taburu'nda göreve başladığı, daha sonra 2016 yılında aynı tugayda Bölük Komutanı olduğu bildirilen Koçoğlu anısına hazırlanan 43 saniyelik video izleyenleri duygulandırdı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Hazırlanan videonun görüntüsü
DHA
=====================================================
4)50 MİLYON TON SEBZE VE MEYVENİN YÜZDE 25'Sİ ÇÖPE GİDİYOR
MERSİN Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Münir Şen, fahiş fiyatlar nedeniyle yılda üretilen 50 milyon ton yaş sebze ve meyvenin yaklaşık yüzde 25'inin çöpe gittiğini söyledi.Halden çıkan bir ürünün yüzde 150'ye varan fiyat farkı ile market ve pazarlarda tüketiciye sunulduğunu kaydeden Münir Şen, hal, pazar ve market fiyatlarının haber bültenleri sonrası hava durumu gibi yayınlanmasını önerdi. Özellikle Çukurova'dan çıkıp İstanbul'da satılan aynı ürünün arasındaki fiyat farklarının şoka uğrattığını anlatan Şen, "Hava raporu sunuluyorsa sebze meyve fiyatları da sunulsun. Hal, pazar ve market fiyatları açıklansın. O zaman kim ne kazanıyor görülsün. Kimsenin kazancında gözümüz yok ama herkes hak ettiği kadar kazansın. Sonuçta herkes nihai bir tüketici. Ürünler fahiş fiyatlarla satılınca tüketici ye ulaşmıyor. 50 milyon yaş sebze ve meyvenin yaklaşık yüzde 25'i çöpe gidiyor. Bu milli servet. Doğru fiyatlarla tüketiciye ulaşırsa bunu minimize edebiliriz" dedi. Orantısız fiyat farklarının önüne geçilmesi gerektiğini kaydeden Şen şunları söyledi: "Hava raporu gibi yaş sebze ve meyvenin raporları, fiyatları ana haber bültenleri sonrası 30 saniye, en kötü ihtimalle 10 saniye yayınlansa yeter. Pazarların, marketlerin, halcilerin kendilerine çeki düzen vermeleri, daha doğru adım atmaları ve ürünün daha doğru fiyata tüketiciye ulaşmasını sağlayacağına inanıyoruz. Bizlerde nihai tüketiciyiz. Manava markete gittiğimiz zaman fahiş fiyatlarla karşılaşınca biz bile şok oluyoruz. Hal fiyatları, market fiyatları, pazar fiyatlarını insanlar görsün. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nezdinde yaptığımız girişimlerden, kare kod uygulamamız var. Marketlerde bunu görüyorsunuz. Bu bile fiyatların bir nebze olsun doğru fiyatlarla tüketiciye ulaşmasını sağlıyor."
HAL FİYATLARI
Öte yandan Mersin Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürlüğü'ndeki bazı ürünlerin fiyatlı ise son listede şöyle açıklandı: "Baklanın birinci kalitesinin kilo fiyatı 4 ikinci kalite 2 lira, biber çarli sera birinci kalite 4.5, ikinci kalite 2.25 lira, domates birinci kalite 1.2 lira, ikinci kalite 60 kuruş, ıspanak birinci kalite 2 ikinci kalite 1 lira, karnabahar birinci kalite 1.5 ikinci lira ikinci kalite 75 kuruş, beyaz lahana birinci kalite 1.2 lira ikinci kalite 40 kuruş, pırasa birinci kalite 1.3 lira ikinci kalite 65 kuruş, patates birinci kalite 1 lira ikinci kalite 50 kuruş, kuru soğan birinci kalite 60 ikinci kalite 30 kuruş, santamaria armut birinci kalite 4 ikinci kalite 2 lira, ayva birinci kalite 3 ikinci kalite 1.5 lira, golden elma birinci kalite 2 ikinci kalite 1 lira, Anamur muz birinci kalite 3.5 ikinci kalite 1.75 lira, mandalina birinci kalite 2 ikinci kalite 1 lira, limon birinci kalite 2 ikinci kalite 1 lira, portakal birinci kalite 1.2 lira ikinci kalite 60 kuruş."
Görüntü Dökümü
------------------------
-Halden görüntüler
-Sebze ve meyvelerden görüntüler
-Halde çalışanlar kamyonlara yükleme yaparken
-İşçiler ürün seçimi yaparken
-Sebze ve meyvelerden detay görüntüler
-Üreticiler ürünleri gösterirken
MERSİN Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Münir Şen'in konuşması
-Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 03'52" BOYUT: 255.84 MB
Haber-Kamera: İbrahİm MAŞE/ MERSİN,
=================================================
5)GÜL GEÇEN YILLA AYNI FİYATA
SEVGİLİLER Günü'nün sembol hediyesi gülün üretimi bu yıl seraları vuran kar ve don nedeniyle düştü. Çiçekçiler, Etiyopya, Ekvator ve Uganda'dan gül getirtti. Ancak bu ithalat fiyata yansımayacak. Gül yine geçen yıl olduğu gibi tanesi 7, 10 ve 15 TL'den satışa sunulacak. Seraları don vurunca güller soldu. 14 Şubat Sevgililer Günü'nün vazgeçilmez çiçeği bu yıl Etiyopya, Ekvator ve Uganda'dan ithal edildi. İzmir'de yerli üreticinin yetiştirdiği güllerin tamamını satın alan İzmirli çiçekçiler, 150 bin dal gül ithal etti. Çiçekçiler Odası Başkanı Kazım Kış, sevgilileri rahatlatan müjdeyi verdi. "Güller ithal ama fiyata yansıtmayacağız. Gülü geçen yılla aynı fiyata satacağız. Tanesini 7, 10 ve 15 TL'den satışa sunacağız. Sevgililer Günü geçen sene hafta sonuna denk geldi. Bu nedenle işyerlerinin kapalı olmasından dolayı, vatandaşlarımız farklı kutlama yollarına gitti. Farklı hediyeler aldılar. Ancak bu yıl hafta içine mesai gününe denk geldi. Bu nedenle geçen yılın aksine iki katı oranında satış yapmayı umuyoruz. Üyelerimiz, bir günlük satış için kendilerini ayarladılar, büyük beklenti içindeyiz. Üyelerimiz aldıkları siparişlerin şimdilik iyi olduğu bilgisini de verdi" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Kazım Kış'la röportaj.
Güllerin görüntü.
Çiçeklerin görüntü.
Anons
Haber: Taylan YILDIRIM, kamera: Yasin TİNBEK/ İZMİR
=================================================
6)SPREY BİTİNCE YAZIYI TAMAMLAYAMADI, İNTERNETTE FENOMEN OLDU
BURSA'da bir genç kız, bir evin duvarına cep telefonuna bakarak sprey boya ile yazı yazı yazmak istedi. Kendisini çeken güvenlik kamerasına aldırış etmeyen genç kız, spreyi bitince, "Aldırma gidene, sevip terk edene, hayat iki…ö yatısını tamamlayamadı. Ev sahibi merak edilen yazının tamamlanması için genç kızın görüntülerini sosyal medyada sitesinde paylaştı. Çok sayıda yorum alan paylaşımın ardından yarım kalan "Aldırma gidene, sevip terk edene, hayat iki…ö yazıyı sonuna, ""Aldırma gidene, sevip terk edene, hayat iki kelime, hoş geldin-güle güle" kelimelerini ekleterek tamamladı.
Merkez Osmangazi ilçesi Tahtakale Mahallesi Maksem Caddesi 1. Nazım Sokak üzerinde haftalık yayın yapan ekonomi gazetesinin sahibi Kenan Sertalp'in evinin duvarına geçtiğimiz aralık ayında kimliği belli olmayan bir genç kız, sprey boya ile yazı yazmaya başladı. İstanbul'da tatilde olan Sertalp, Bursa'daki evine dönünce duvarındaki yazıyı görünce güvenlik kamerasını inceledi. Sertalp, cep telefonuna bakınca, genç bir kızın elinde sprey ile duvara "Aldırma gidene, sevip terk edene, hayat iki…" şeklinde yazı yazarken spreyinin bitmesi sonucu yazıyı tamamlayamadığını gördü.
Bunun üzerine Sertalp, görüntüyü Facebook'tan paylaşarak takipçilerinin yarım kalan yazıyı tamamlamasını istedi. Sertalp'in paylaşımına çok sayıda yorum gelirken bir takipçi yazıyı, "Aldanma gidene, sevip terk edene, hayat iki kelime, hoş geldin-güle güle diyerek tamamladı.
BARİ SANATSAL YAZSAYDI
Evinin duvarına yazı yazılmasına tepki gösteren Kenan Sertalp, "Gençler kendilerini böyle ifade etmekten hoşlanıyorlar. İstanbul, İzmir ve Avrupa'da giderek yaygınlaşan 'Graffiti' diye bir sanat dalı var. Yazılar duvara sanatsal bir şekilde yazılıyor. Keşke buraya yazılan yazı da bir sanat şeklinde yazılsaydı. dedi.Tanımadığı genç kızın duygularına hakim olamadığını belirten Sertalp, "Görüntülere, telefona sürekli baktığı için yazacağınıda ezberleyemediği anlaşılıyor. Kendisin koyduğum Facebook'ta adeta fenomen hale geldi ve pek çok insan yarım kalan yazısı için yorum yaptı. Ama yazının devamını bir arkadaşımız tamamladı ve merak giderildi.ö dedi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Genç kızın cep telefonuna bakarak yazı yazması
-Spreyinin bitmesi ve ayrılması
-Duvardaki yazı
-Sertalp ile röportaj
Edip TEKİN/ BURSA, -
Boyut: 457 mb
Süre: 4,05
===================================================
7)SU KABAKLARINI ADETA SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜYOR
MUĞLA'nın Datça İlçesi'nde yaşayan 47 yaşındaki Ahmet Baktimur, su kabaklarından adeta bir sanat eseri yapıyor. Su kabaklarından yaptığı lamba ve çantalar, beğeni topluyor. Datça'da 21 yıldır elektrik malzemeleri satışı yapan evli ve 2 çocuk babası Ahmet Baktimur, metal ve benzeri abajurlara ilginin azalması üzerine tamamen doğal malzemelerle, su kabaklarından yaptığı lamba ve çantalarla yeni bir akımın öncüsü oldu. Yaklaşık 1 yıl önce Dalamandan, Datça'ya gelirken tesadüf eseri yolda bulup yanına aldığı sukabağı üzerinde yaptığı ilk denemeden olumlu sonuç alan Baktimur, daha sonra birbirinden ilginç ürünler ortaya koymaya başladı. Bu sanatla tanıştığı ilk günlerde, üzerinde sadece boncuk ve delik işi yapılan sukabaklarını keserek, çeşitli figürler işleyen Baktimur, farklı bir çalışma biçimi geliştirdi. Kartaldan, yelkenlilere, çiçeklerden, yıldız ve kelebeklere kadar onlarca figürün üzerlerine işlendiği sukabakları, ışıklandırılınca ortaya çıkan yansıma sayesinde herkesin beğenisini kazandı.
Su kabaklarından yaptığı ürünlerin özellikle yabancı turistlerin ilgisini çektiğini söyleyen Baktimur, "Yaptığım ürünler, Almanya, Macaristan, İngiltere, Fransa ve Japonya'ya bile gitti. Yerli müşterilerimiz alt tarafı kabak diyorlar. Oysa üst tarafının sanat olduğunu unutuyorlar. Tek bir kabak üzerinde bir günden fazla çalıştığım oluyor" dedi.
Sukabaklarından yaptığı abajur, okuma lambaları ve çantaların çeşitli boyut ve şekillerde 120 ile 450 TL arasında fiyatla satışa sunduğunu ifade eden Baktimur, "Toplum doğal olanı tercih ediyor. Eski metal abajurlara artık bakan yok. Bu nedenle su kabağı abajurlarda halatı ilk kez ben kullandım. Eskiden metal aksamlar, kablolar kullanılıyordu. Metaller doğallığı bozuyordu. Ben halatın içinden kabloyu geçirdim, daha doğal bir görünüm ortaya çıktı" diye konuştu.
Su kabaklarının çok kalıcı bir malzeme olduğunu belirten Baktimur, "Eski yıllarda değişik amaçlı kullanım alanları vardı. Hamam tasları yapıldığı gibi, yüzme amaçlı olarak bile kullanılıyordu. 120 yıldır bozulmadan kalan su kabaklarının olduğunu biliyorum. Günümüzde su kabaklarının aydınlatma ve çeşitli amaçlarla kullanılması sektör haline geldi. Amacına uygun, özel olarak sukabakları üretiliyor. Su kabaklarının pek çok çeşidi bulunuyor. Çift boğum, düz kabak, armut kabak ve gülle kabak gibi çeşitleri var. 'Gülle' olarak tabir edilen kabaklar, çanta yapımında kullanılıyor. Çok az sayıda ve özel olarak üretiliyor. Hatay'dan getirtiyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Datçalı elektrikçi Ahmet Baktimur (47) sukabağı üzerinde çalışma yaparken..
Sukabağı üzerine çizdiği figürleri kesip işlerken..
İçinde lamba yanan sukabağının görüntüsü..
İşyerinden genel görüntü..
Ahmet Baktimur ile röp.
106 MB - Süre: 00.05.37 Dk.
(Haber- Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),
======================================================
8)İNTERNETTEN GÖRDÜĞÜ HABERDEN ETKİLENEREK, SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİM TESİSİ KURDU
YOZGAT'ın Sorgun İlçesinde 10 yıldır esnaflık yapan 42 yaşındaki Cahit Altuğ, internetten gördüğü haberden etkilenerek, 130 metrekarelik bir alanda solucan gübresi üretim tesisi kurdu.Boş zamanlarını seracılık işleriyle değerlendirdiğini belirten girişimci Cahit Altuğ, "İnternetten daha organik ürün nasıl elde edebilirim, onun araştırmasını yaparken solucan gübresi olduğunu gördüm. Daha sonra deneme amaçlı solucan gübresi aldım. Ürünlerimin üzerinde yaptığım denemede olumlu sonuç elde edince kendi solucan gübresi üretim tesisimi kurdum" dedi.
500 BİN SOLUCAN SAYISINI 1 MİLYONA ÇIKARDI
Üretim tesisini kurarken 500 bin solucan ile bu işe başladığını belirten Altuğ, "Solucanlar çok çabuk üreyen bir hayvan türü olduğu için yaklaşık 4 ay gibi kısa bir süre içerisinde 2,5 kat bir çoğalma oldu. Özellikle Ocak ve Şubat ayları içerisinde daha fazla bir çoğalma meydana geliyor. Beslenmelerini büyükbaş hayvan gübresi ile gerçekleştiriyoruz. Solucanlarda farklı enzimler var. Bunları da kattığımız zaman yüzde yüz doğal bir gübre elde ediyoruz" dedi.Altuğ, 'kırmızı kaliforniya' cinsi solucanlardan organik gübre üretimi gerçekleştirdiğini de belirterek, "Yaptığımız bu tesis bize 80 bin liraya maal oldu. Bu solucan gübresinin en önemli özelliği, toprağı yakmaması. Bunun yanı sıra normal gübreye göre yüzde 40 ile yüzde 60 fazla verim elde ediliyor. Bunun dışında lezzet, aroma arttırıcı özelliği var. Diğer gübrelere göre de daha ekonomik. Dönüme bir veya 2 litre solucan gübresi kullanılıyor. Bu sayede işçilik de azalıyor" diye konuştu.
15 GÜNDE 1,5 TON GÜBRE ÜRETİMİ
Solucan gübresi üretim tesisini kendi imkanları ile kurduklarını belirten Cahit Altuğ, "Sürekli akım sistemi dediğimiz 12 metre uzunluğunda, 1 metre 40 santim eninde, yaklaşık 80 santim derinliğinde bir tekne var. Bunun içerisinde altta ızgara bulunuyor. Tekne dolduğu zaman 15 günde bir kesim yapacağız. Bu sayede yaklaşık 1,5 ton doğal gübre elde etmiş olacağız. Böyle bir sistemi Yozgat'ta ilk defa biz kurduk. Avrupa ülkelerinin bir çoğu 40 yıldır solucan gübresi kullanıyor" diye konuştu.
Görüntü dökümü
--------------------
Tesisin dışından görüntü
Solucan Gübresi Tesisin içerinden görüntü
Solucanlardan görüntü
Solucanlara mama yapılması
Cahit Altuğ'un konuşması
Detay görüntüler
SORGUN/DHA
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?