1)BAKAN SOYLU, ÇUKURCA'DA EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI AÇILIŞINA KATILDI
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Hakkari'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesinde düzenlenen 2018-2019 eğitim-öğretim yılı açılış programına katıldı. Sınırın sıfır noktasında konuşan Bakan Soylu, Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlerin umutları hedef aldığını belirterek, "Okullarımızı, ümitlerimizi, üniversitelerimizi, geleceğimizi karıştırmaya çalıştılar, kütüphanelerimizi tahrip ettiler, öğretmenlerimizi şehit ettiler. Ama ne yaptılarsa başaramadılar. Umudumuzu, geleceğimizi elimizden alamadılar. Kendileri yok oldular, kendileri karanlık dünyalarıyla baş başa kaldılar" dedi.Sabah saatlerinde uçakla Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanı'na inen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, AK Parti Hakkari Milletvekili Husret Dinç, Yüksekova Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Mahmut Kaşıkçı, 3'üncü Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Metin Tokel, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuri Öztürk, Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, AK Parti Hakkari İl Başkanı Emrullah Gür ve kurum amirleri karşıladı. Bakan Soylu ve beraberindekiler daha sonra helikopterle Çukurca ilçesine geçti. Çukurca'daki Tugay Komutanlığı'na inen Bakan Soylu'yu burada da Çukurca Kaymakamı Temel Ayca, komutanlar ve kurum amirleri karşıladı. Bakan Soylu, ilçenin Cumhuriyet Mahalllesi'nde bulunan Atatürk İlk ve Orta Okulu'nda düzenlenen 2018-2019 eğitim-öğretim yılı açılış programına katılarak ailelere, öğretmenlere ve öğrencilere seslendi.Bakan Süleyman Soylu, sadece çocukların değil, annelerin, babaların ve öğretmenlerin de yeni bir döneme adım attıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Her okul dönemi sadece öğrenciler için değil, bütün ülke için bir mevsim dönemi gibidir. İşler güçler, tatiller okullara göre ayarlanır. Evden işe, evlilikler, düğünler okullara göre ayarlanır. Büyük şehirlerde trafikler, mesai saatleri okullara göre ayarlanır. Çoçuklarımız mutluysa, karneler iyiyse, öğretmenlerimiz huzur ve güven ortamı içerisinde derslerini yapabiliyorlarsa, çocuklarımız yarışmalara katılıyor, başarılar alıyorsa, ülkemizin umudu tazelenir ve umut bize yaşam azmi verir. İnsanların her zaman umuda ihtiyacı vardır. Belki de bu yüzden bu ülkenin önünü kesmek isteyenler hep umutlarımızı hedef aldılar. Okullarımızı, ümitlerimizi, üniversitelerimizi, geleceğimizi karıştırmaya çalıştılar, kütüphanelerimizi tahrip ettiler, öğretmenlerimizi şehit ettiler. Ama ne yaptılarsa başaramadılar. Umudumuzu, geleceğimizi elimizden alamadılar. Kendileri yok oldular, kendileri karanlık dünyalarıyla baş başa kaldılar."
"Biz, geçen yıl bu tarihte okullarımız açılırken, Batman Kozluk'taydık" diye sözlerine devam eden Soylu, şunları kaydetti:
"O şehit olan güzel öğretmenimizin okulunda onu yad etmiştik. Bakın biz bugün yine dimdik ayaktayız. Burası Hakkari Çukurca. Burada yetişen bir öğretmen inşallah Edirne'de bir okulda, Edirneli çocukları eğitecek. Buradan mezun olan bir evladımız gidip tıp okuyacak; sizler doktor olacaksınız ve İzmir'deki bir hastayı ameliyat edip hayatını kurtaracaksınız. Çukurca'dan çıkan bir genç yüksek mühendis olacak, mimar olacak; bize uçak projeleri, otoyol projeleri çizecek hatta tarihimizle bütünleşen binaları yapacaklar. Çukurca'da bir bestekar çıkacak ve hatta Ankara'da Cumhurbaşkanlığı orkestrası onun bestesini çalacak. Çukurca'da yetişen bir genç Ankara'da yönetici olacak."
'AYRIŞTIRMAK İSTEYENLERİN NEFESLERİ TÜKENDİ'
Bakan Soylu, konuşmasında, birilerine ve ayrıştıranlara inat çocukların hayallerinin gerçek olacağını vurguladı. Soylu, şöyle dedi:
"Ayrıştırmak isteyenlerin zaten nefesleri tükendi, umutları bitti. Ayrıştılanların dünya tarihi boyunca insanlığa fayda verdiği hiçbir zaman dilimi görülmemiştir. Bugün dünyada hem de gelişmiş olan Avrupa'da ırkçılığı yeniden yükseltiyorlar. Oysa bizim medeniyetimiz, bizim dinimiz bu meseleyi çoktan bitirmiştir. Bizi ayrıştırmak isteyenlere, etnik, mezhep farklılıkları üzerinden aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere karşı bizim inancımız, bizim geleceğimiz, örfümüz, adetimiz en büyük şanşımızdır. Bize Kerbalaları yaşatmak isteyenlere biz kardeşliğimizle cevap vereceğiz. Onlara inat bugün biz Kürt-Türk, Arap-Sünni demeden aşure sofrası çevresinde toplanacağız. Bilesiniz ki; kardeşliğimize inanan herkese bu sofra açıktır. Bin yıldır bu topraklarda kardeşliğin gücü var olmuştur."
Anne ve babalara seslenen Soylu, çocukların başıboş bırakılmamasını istedi. Anne ve babalara büyük görevler düştüğünü belirten Bakan Soylu, "Onları okul yolunda alıkoymak isteyen herkese, her fikre, her yayına, her akla, hatta herkese karşı siz karşı çıkın, siz değerlendirin. Birliğimizi, devletimizi, bayrağımızı, bütünlüğümüzü ilk önce sizler öğretiniz. Ola ki bir yanlışa girerlerse ilk önce siz onları uyaracaksınız. Onların en büyük rehberleri sizler olacaksınız" derken, öğretmenlere de şöyle seslendi:
"Sevgili öğretmenler, sizlere işlenmemiş mücevherler teslim ediyoruz. Onları güzel işleyin. Onları dünyaya, hayata güzel hazırlayın. İddialı öğretmenler olun. İddianız sadece bu çocukları mezun etmek olmasın. Biz bir Doğu medeniyetiyiz. Işık doğudan yükselir. Burası doğudur. Sizin öğrencileriniz hem bu ülkeye hem de dünyaya ışık olsunlar. Sizler terörle mücadele eden güvenlik güçlerimiz kadar birer kahramansınız."
UYUŞTURUCU İÇİN UYARDI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu uyuşturucuya karşı da öğrencileri uyardı. Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Okul önlerinde ve okul çevrelerinde tanımadığınız insanlarla konuşmayın, peşlerinden gitmeyin. Sözümün burasında sadece Çukurcalı değil Türkiye'nin her yerindeki öğrenci kardeşlerime sesleniyorum. Kimseden hap, kimseden ilaç veya başka bir şey alıp ağzınıza atmayın. Herhangi bir uyuşturucu ile yanınıza yanaşmaya çalışanlara, 'al bu hapı iç, zihnin açılır' diyenlerle sakın konuşmayın. Size verdikleri haplar zihninizi açmaz, bilakis hayatınızı karartır. Sakın itibar etmeyin, elinizi uzatmayın, onlarla konuşmayın ve onları en yakın polisimize, güvenlik kuvvetlerimize, jandarmamıza ve kolluk kuvvetlerimize ihbar edin. Hatta yakınlarınıza söyleyiniz. Ayrıca okul servislerinde mutlaka ve mutlaka emniyet kemerlerinizi takın."
Bakan Soylu törenin ardından, sıfır noktasında yayın yapacak Kaymakamlık Radyosu'nun da açılışına katıldı. Bakan Soylu daha sonra AK Parti ilçe binasına geçerek burada partililerle görüştü.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Bakan Soylu'nun Yüksekova Selahatin Eyyubi Havalimanmına inişi
-Karşılama
-Bakan Soylu'nun Çukurcaya gelişi
-Atatürk İlk ve Orta okuluna gelişi
-Karşılama
-Eğitim-Öğretim yılı açılışında konuşan Bakan Soylu
-Detaylar
-Bakan Soylu'nun sınıfları gezip öğrnecilerle sohbet etmesi
-Bakan Soylu'nun Gençlik Merkezinde yeni açılanr sinema salanonun açılışı yapması
-Kaymakamlığın açtığı radyonun açılışı yapması
-Bakan Soylu'nun AK Parti ilçe binasını ziyaret edip partililerle görüşmesi
Mehmet ÖZKAN-Yaşar KAPLAN-Serdar KARA/ÇUKURCA (Hakkari), -
====================================================
2)İZMİR TİCARET BORSASI'NDA SEZONUN İLK ÇEKİRDEKSİZ KURU ÜZÜM VE KURU İNCİRİ İÇİN AÇIK ARTTIRMA YAPILDI
İZMİR Ticaret Borsası'nda (İTB) sezonun ilk çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru inciri için tören düzenlendi. Törende konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, kuru incir ve üzümde milli markanın olmadığını tıpkı Türk Hava Yolları (THY) gibi bir mili marka altında toplanılması gerektiğini belirterek bunun için çok çalışmayı şart koştu. Törende 100 yıllık bir gelenek de yerine getirildi, sembolik olarak her iki ürün için açık aktırma yapıldı.İTB'de 100 yıllık gelenek sürdürüldü. 2018- 2019 sezonunda üreticilerin ilk kuru üzüm ve kuru incir ürünlerini borsaya getirilmesiyle tören düzenlendi. Törene Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ak Parti milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Yaşar Kırkpınar, Mahmut Atilla Kaya ile İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ile oda başkanları da katıldı.
KESTELLİ: BU YIL İÇİN İKLİM KOŞULLARININ DA ETKİSİYLE BİR MİKTAR DÜŞÜŞ BEKLİYORUZ
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli,Türkiye'nin geçmişiyle, yüzölçümüyle, etkin olduğu coğrafyasıyla, ekonomisiyle büyük ve güçlü bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Kuru üzüm ve kuru incir, ülkemize en önemli katma değeri sağlayan ürünlerimizin başında yer alıyor. On binlerce üretici aile, geçimini bu ürünlerden sağlıyor. Yüzlerce işletme ve ihracatçımız bu ürünleri yurt içi ve yurt dışına pazarlıyor, önemli sayıda istihdam ve gelir sağlıyor. 2017 yılında ülkemiz genelinde 417 bin hektar bağ sahasında yaklaşık 4,2 milyon ton yaş üzüm üretimi gerçekleştirildi. Ülkemizde üretilen üzümlerin yaklaşık yüzde 40'ını kuru üzüm olarak değerlendiriyoruz. Dünyada kuru üzüm üretiminde ülkemiz lider konumda. Geçtiğimiz sezon dünya üzerindeki üretimin yaklaşık yüzde 30'unu Türkiye olarak bizler gerçekleştirdik. Yapılan çalışmalar sayesinde, 2017- 2018 sezonu için hesaplanan 310 bin ton rekolte, tahmini de aşarak 355 bin ton civarına ulaştı. Ancak bu yıl için iklim koşullarının da etkisiyle bir miktar düşüş bekliyoruz" dedi.
'TÜRK ÜZÜMÜNE YOĞUN TALEP VAR'
Kuru üzüm üretimi hakkında da bilgiler veren Işınsu Kestelli, "Türkiye, kuru üzüm üreticisi ülkeler arasında iç tüketimi en az olan ülkelerden biri. Bu sebeple ve dış pazarlarda Türk üzümüne olan sürekli talep nedeniyle ülkemizde üretilen kuru üzümün yaklaşık yüzde 85'i ihraç ediliyor. Sona eren 2017- 2018 sezonunda dünya üzerindeki 110 ülkeye, rekor miktarda 280 bin ton kuru üzüm ihracatı yaptık. Bu ihracat karşılığında elde ettiğimiz döviz miktarı ise 453 milyon dolar. İhracatımızın yüzde 80'ini, başta İngiltere, Almanya, Hollanda ve İtalya olmak üzere, Avrupa ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Öte yandan, küresel kuru üzüm piyasasında İran etkinliğini artırıyor. Hindistan, Çin ve Özbekistan gibi ülkelerde de üretim her geçen yıl artıyor. Ancak bu nedenlerle rehavete kapılmamalı, sürdürülebilir ihracat ve pazar gelişimi için özellikle üretimde kalite ve verimliliğe odaklanmalıyız" dedi. Kuru üzüm gibi kuru incir de dünya piyasalarında çok etkili olduğumuzu vurgulayan Işınsu Kestelli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üretim ve ihracatta dünya lideriyiz. Dünyada üretilen kuru incirin neredeyse yarısı ülkemiz tarafından üretiliyor. 78 bin ton olarak tahmin ettiğimiz 2017- 2018 sezonu rekoltesi, beklentilerimize oldukça yakın bir seviyede gerçekleşti. İhracat miktarımız sona eren sezonda 62 bin tona, ihracat gelirimiz ise 270 milyon dolara ulaştı. Başta Fransa, ABD ve Almanya olmak üzere 111 ülkeye kuru incir ihracatı yaptık. 7 bin ton civarında iç tüketimin gerçekleştiği geçen sezonda, yaklaşık 12 bin ton kuru incirin de 2018 - 2019 sezonuna devrettiğini tahmin ediyoruz. Sektörün tüm paydaşları ile birlikte 60 yıldan fazladır gerçekleştirdiğimiz ve çok başarılı sonuçlara ulaştığımız rekolte tahmin çalışmasını 2018 - 2019 sezonu için de tamamladık. Bu çalışmaya göre rekolte tahminimiz, tüm kalite grupları dahil olmak üzere 80 bin ton üretim olacağı yönünde. Ancak, özellikle iklim koşullarının olumsuz etkisi ile iş malı olarak tabir ettiğimiz kaliteli incir miktarında geçen yıla göre azalma olduğunu söyleyebiliriz."
KOCAOĞLU: TÜRKİYE'DE TARIM YÜZDE BÜYÜRKEN BUNUN 2.5 KATI BİZ İZMİR'DE BÜYÜDÜK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da "Belediye başkanı olduğumdan beri tarımın gelişmesi için bir çok proje geliştirdik. Tarımın kırsalın kalkınması içini çok da başarılı olduk. Türkiye'de tarım yüzde büyürken bunun 2.5 katı biz İzmir'de büyüdük. Çiftçimizin çok büyük katkısı var. Ayrıca mülkiyet yasasından dolayı arazilerimiz her gün bölünüyor. Bunun bir formülünün bulunması lazım. Eğer bunun önüne geçilemiyorsa adına ister birlik ister kooperatif deyin bunun da teşvik edilmesinde büyük fayda mülahaza ediyorum" dedi.
BAKAN PAKDEMİRLİ: İZMİR BENİM AŞIK OLDUĞUM ŞEHİR
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir'e teşekkür borçlu olduğunu belirterek, "Rahmetli Turgut Özal İzmir'den aday oldu seçilemedi başbakan
oldu cumhurbaşkanı oldu. Binali Yıldırım belediye başkanlığına aday oldu kazanamadı ama başbakan oldu meclis başkanı oldu. Ben de milletvekili olamadım ama bakan oldum. İzmir'e teşekkür ediyorum. İzmir medeniyetin, hoşgörünün, çalışkanlığın merkezidir. İzmir benim aşık olduğum şehir. Hayatımın yarısını çalışarak gurbette geçirsem de İzmir hep özlemim oldu. Bu işler bittikten sonra İzmir'de yaşayacağım" dedi.
'1990'LI YILLARDA ÜZÜM İHRACATI DA YAPTIM'
Türkiye'nin tarım ürünleri borsasının İzmir'de olduğunu vurgulayan Pakdemirli, "Tarım ürünleri çok önemli. Bizler nasıl bu ürünlerinin fiyatını biliriz, nasıl çiftçi bir yıl öncesinden planını yapar, mazotunun, gübresinin planını yapar diye düşündük. Bununla birlikte Türkiye'de tarım ürünleri borsası burada. Bu işi daha da geliştirmemiz lazım. İleriye dönük fiyatları yakalıyor olmamız lazım" dedi.
Türkiye'nin 24 Haziran'da yeni bir döneme girdiğini hatırlatarak, İzmir'in de gelişmesi için elinden geleni yapacağını vurgulayan Pakdemirli, "Yeni sistemin gereği daha hızlı hareket etmek. Tarım ve orman bakanlıkları ayrı olarak işlerini görüyordu. Şimdi birleşti. Toprağın ve suyun zaten birleşmesi lazımdı. Bu teşkilatlanma hızlı bir şekilde oluyor. Bakanlığın yeni mimarisini oluştururken farklı grupları da taşrada nasıl birleştiririz ve bunlardan nasılı sinerji oluştururuz buna bakıyoruz. Hem mimari üzerine hem de tarım geliştirecek çok alan var. 5 yıllık iş planını yazıyoruz, bunu ekim ayı içerisinde açıklayacağız. Amacımız üreticiyi enflasyona ezdirmemek ama tüketici de aynı zamanda enflasyona ezilmeyecek. Bunu gerçekleştireceğiz. 1990'lı yıllarda ben de özel sektörde çalıştım. Şimdi de devlette görevimiz var. 1990'lı yıllarda üzüm ihracatı da yaptım. Tarımla uğraşmak tarım ürünlerine dokunmak çok güzel. Burada olmak benim için ayrı bir mutluluk üzüm ve incirde iyi bir markayız. Ancak milli bir markamız yok. Sizlerle iyi bir şeyler yapmanız lazım. Tarımda da katma değeri ön plana çıkarmak için bir milli marka gerekiyor. Şunu yapmamız lazım. Bunu oturup hep birlikte konuşalım. Bizim bir milli markamız olsun bunun adı altında ürünlerimizi pazarlayalım devlet de bu konuda belli harcamaları yapsın. Ürünlerimizi üç kuruş, beş kuruş daha fazlaya satalım" dedi.
Bakanlıkta asla siyasi davranmayacağını da vurgulayan Bekir Pakdemirli, CHP'li Aziz Kocaoğlu'na da kapılarının her zaman İzmir'e hizmet için açık olduğunu ifade etti.
100 YILLIK GELENEKLE AÇIK ARTTIRMA YAPILDI
Konuşmalardan sonra törende 100 yıllık gelenek gerçekleştirildi. Bekir Pakdemirli'nin gözetiminde kuru üzüm ve incir için açık arttırma yapıldı. Manisa'nın Alaşehir'den ilçesinden üretici Yusuf Avşar'ın getirdiği ilk üzüm için yapılan arttırmada, Bakan Ekrem Pakdemirli Manisa'da olduğu gibi 300 TL fiyat verip açık arttırmaya katıldı. Ancak üzümün kilogramı 350 TL'ye 100 kilogram olarak İzmir Ticaret Borsası tarafından satın alındı. Aydın'ın Nazilli ilçesinden üretici Murat Gümüşoğlu'nun getirdiği kuru incir için ise açık artırma sonunda kilogramı 350 TL veren İhracatçılar Birliği 100 kilogram satın aldı.
Bakan Pakdemirli, basına kapalı gerçekleşen Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş, (TARKEM) toplantısının ardından İzmir'den ayrıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------:
Konuşmalardan görüntü.
Açık arttırmadan görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR
======================================================
3)DOĞU KARADENİZ YAYLALARINDA 'BÜYÜK YIKIM' BAŞLADI
TÜRKİYE genelinde başlatılan 'İmar Barışı' ile Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kaçak yapılara af getirileceği belirtilen uygulamayı fırsat bilen bazı vatandaşların, betonarme kaçak yapılar inşa etmeye başladığı yaylalar için harekete geçildi. İçişleri Bakanlığı'nın bölge valiliklerine gönderdiği uyarı üzerine, 31 Aralık 2017'den sonra inşa edilen kaçak yapılar için yıkım kararı alındı. Trabzon'da, 5 ilçede inşa edilen kaçak yapılar için yıkımlar başladı. Jandarma ve zabıta ekiplerinin geniş güvenlik önlemi aldığı yaylalarda kaçak yapı sahipleri yıkımlara tepki gösteriyor. Yaylalarda yıkım ekipleri ile kaçak yapı sahipleri arasında gerginlikler yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rize'deki Ayder Yaylası için "Ayder'i kirlettik, rezil ettik" çıkışı ile gündeme gelen Doğu Karadeniz yaylalarındaki kaçak yapılara karşı Trabzon, Rize, Giresun ve Gümüşhane illerinin valilikleri harekete geçti. Yapı yoğunluğu artan ve doğal güzellikleri bozulan yaylaların kurtarılması amacıyla, Trabzon'da 1750, Giresun'da 1700, Rize'de 350, Gümüşhane'de ise 306 olmak üzere toplam 4 bin 106 kaçak yapı için yıkım kararı alındı. Bölgede, ilk yıkımlar Uzungöl Tabiat Parkı'nı da bünyesinde bulunduran Trabzon'un Çaykara ilçesinde gerçekleştirildi. Ancak yıkımlar yaylacılardan gelen tepkiler üzerine durduruldu.
'İMAR BARIŞI' UYGULAMASI GELDİ
Türkiye genelinde getirilen İmar Barışı uygulaması, Doğu Karadeniz'de yaylalarda inşa edilen ve yıkım kararı alınan kaçak yapı sahiplerini harekete geçirdi. Ayder Yaylası ve Uzungöl Turizm Merkezi başta olmak üzere yaylalardaki kaçak yapı sahipleri İmar Barışı uygulamasından yararlanmak için başvuru yapmaya başladı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri ile e-devlet üzerinden başvuru yapan yaylacılar, Yapı Kayıt Belgesi almayı bekliyor. Uygulama, yapıları için yıkım kararı alınan yaylacıları sevindirdi.
KAÇAK YAPI FURYASI BAŞLADI
İmar Barışı ile Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kaçak yapılara af getirileceği belirtilen uygulamayı fırsat bilen bazı vatandaşların, yaylalarda betonarme kaçak yapılar inşa etmeye başladı. Jandarma, Doğa Koruma ve Milli Parklar ile Orman Müdürlüğü ve belediye ekipleri kaçak inşaatlarla ile ilgili tutanaklar tutmaya başladı. Doğu Karadeniz'de neredeyse tüm yaylalarda inşaat sesleri arasında kaçak yapılar yükselmeye başladı.
VALİLİKLER UYARMIŞTI
Kaçak yapılarla ilgili valilikler daha önce vatandaşları uyarıcı bildiri yayınladı. İmar Barışı uygulamasının 31 Aralık 2017 tarihinden önceki yapıları kapsadığı vurgulanan bildiride, "İmar Barışı, 31 Aralık 2017 tarihinden önceki yapıları kapsamaktadır. Ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptırarak imar kirliliğine neden olan kişi hakkındaki Türk Ceza Kanunu'nun 184/1'inci maddesine göre 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verileceği ve fail hakkında Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 231'inci maddesinde düzenlenen 'hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına' karar verilmeyeceğine hükmedilmiş olup, 31 Aralık 2017 tarihinden sonra yapılan veya yapımına devam edilen ruhsatsız ve ruhsat eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi'nin verilmeyecektirö
YIKIM İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ
'İmar Barışı' ile Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kaçak yapılara af getirileceği belirtilen uygulamayı fırsat bilen bazı vatandaşların, betonarme kaçak yapılar inşa etmeye başladığı yaylalar için harekete geçildi. İçişleri Bakanlığı'nın bölge valiliklerine gönderdiği uyarı üzerine, 31 Aralık 2017'den sonra inşa edilen kaçak yapılar için yıkım kararı alındı. Trabzon'da, 5 ilçede inşa edilen kaçak yapılar için yıkımlar başladı. Sürmene, Maçka, Düzköy, Hayrat ve Köprübaşı ilçelerinde valilik kararı ile kaçak yapılar yıkılıyor. Düzköy ilçesinde çıkan ekipler, Haçkalı yaylasında kaçak yapıların yıkımına başladı. Jandarma ve zabıta ekipleri de yaylalarda geniş güvenlik önlemi aldı. Kaçak yapı sahipleri yıkımlara tepki gösteriyor. Yaylalarda gerginlik yaşanıyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
Yıkım ekibi detayları
Yıkımların yapılması
Kaçak yapı sahiplerinin tepkileri
Jandarma ve zabıta ekilerinin detayları
Haber: Selçuk BAŞAR - Kamera: Tolga SAĞLAM TRABZON-DHA
===================================================
4)ALAŞEHİR'DE SUMALIK ÜZÜM FİYATLARI ÜRETİCİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
MANİSA'nın Alaşehir ilçesinde sumalık üzüm alımları sürüyor. Kalitesine göre kilosu 90 kuruş ile 1 lira 20 kuruş arasında değişen sumalık üzüm alım fiyatları üreticilerin yüzünü güldürdü.
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde üzüm hasadı öncesi ve sonrasında bağlarda yapılan temizlik çalışması sonucunda kalitesi düşük üzümler sumalık olarak ayrılıyor. İlçede, başta içki fabrikalarının büyük ilgi gösterdiği sumalık üzüm alımları hızlandı. Başta Sultaniye olmak üzere çeşitli türlerdeki sumalık üzümlerin kilosu 90 kuruş ile 1 lira 20 kuruş arasında değişen fiyatlarla alıcı bulması üreticiyi memnun etti. Gediz Havzası'nda geçen yıl 30 kuruşa kadar satabildikleri sumalık üzümün fiyatlarındaki bu artış, girdi maliyetleri altında ezilen üzüm üreticilerini biraz olsun rahatlattı. Üzüm üreticisi Hüseyin Gömleksiz, geçen yıl sofralık üzümün kilo fiyatının 70 kuruş, sumalık üzümün 30 kuruş, kuru üzümün de 4 liraya kadar düştüğünü belirterek, "Bu yıl ise üzüm fiyatları tavan yaptı. Sofralık üzümün 1 lira 60 kuruş ve 3 lira 50 kuruş bandında seyretti. Kuru üzüm fiatları 10 lira 50 kuruşa kadar çıktı. 'Çıkma' diye tabir ettiğimiz sumalık üzümün kilosu ise 1 lira 20 kuruşa kadar çıktı. Üretici daha ne istesin ki?" dedi. Sumalık üzüm alıcısı Halil Garipoğlu, üzüm üreticilerinin fiyatlardan memnun olmasının kendilerini de sevindirdiğini dile getirerek, "Üretici mutlu olacak ki üretsin" dedi.
Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk de üzüm sezonunun başlamasıyla, özellikle ürününü yaş satmak isteyen üreticilerin kaliteyi arttırmak için
bağlarında temizlik yapmaları gerektiğini vurgulayarak, "Çünkü yaş üzüm alıcısı bağ alanına girdiği zaman üzümün albenisini görmesi gerekir. Ayıca halk arasında, 'artık üzüm' ya da 'şaraplık' olarak olarak değerlendirilen kalitesi düşük üzümlerin ayıklanması gerekir. Ayıklanan bu üzümler yaş satmaya ve kurutmaya uygun olmayabilir. Bu üzümler şaraplık olarak değerlendiriliyor. Alaşehir ve çevresinde yetiştirilen Sultaniye üzümün sofralık ve kurutmalıktan sonra geriye kalan üzümler de suma fabrikalarına işlenir ve alkol yapımında kullanılır. Başta Alaşehir olmak üzere, Sarıgöl, Salihli gibi bölgelerde şaraplık üzüm alıcıları alımları sürdürmektedir. Şaraplık olarak kesilen üzümler genel olarak Alaşehir Suma Fabrikası ile İzmir ve Afyon gibi merkezlerdeki suma fabrikalarında işlenmekte" dedi.
Bölgede yaşanan doğal afetlerden ve küresel ısınmalardan dolayı rekoltenin düştüğünü belirten Türk, "Buna bağlı olarak üzüm fiatları gerek kuru üzümde, gerek yaş üzümde gerekse çıkma üzümlerde tavan yapmıştır. Bu da bölge halkımız için iyi bir avantajdır" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Üzümlerin alım yaılan merkezlere getirilip, dökülmesi
-Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk ile röp.
-Üzüm üreticisi Hüseyin Gömleksiz ile röp.
-Sumalık üzüm alıcısı Halil Garipoğlu ile röp.
(Haber - Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa),
======================================================
5)ERGENE'DE BARİYERE ÇARPAN MOTOSİKLETİN SÜRÜCÜSÜ ÖLDÜ
TEKİRDAĞ'ın Ergene ilçesinde Tanju Irmak (22), plakasız motosikletiyle bariyerlere çarparak hayatını kaybetti.
Kaza, dün gece ilçeye bağlı Vakıflar Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Tanju Irmak, İğneler Mahallesinde bir düğüne katıldıktan sonra plakasız motosikletiyle Çorlu'ya doğru yola çıktı. Irmak, vakıflar Mahallesi'ne geldiğinde motosikletin hakimiyetini kaybederek bariyere çarptı. Kazada motosiklet sürücüsü Tanju Irmak, olay yerinde hayatını kaybetti. Jandarma ve savcılık incelemesinin ardından Irmak'ın cesedi Çorlu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Olay yerinden görüntü
-Jandarma ve polisin çalışması
-Cesetten görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ERGENE(Tekirdağ),–
========================================================
6)KENDİSİNE ÇARPIP KAÇAN SÜRÜCÜYE KIZDI, 4 ARACI KUNDAKLADI
BURSA'da Adem B. (21), kendisine çarpıp kaçan aracın sürücüsüne sinirlenerek bir ayda 4 aracı kundakladı.
Son bir ay içerisinde merkez Nilüfer ilçesinde 4 araç kundaklandı. Kundaklama olaylarını araştıran Gasp Büro Amirliği ekipleri, 50 güvenlik kamerasının görüntülerini inceledi. Ekipler, araçları kundaklayan kişinin Adem B. olduğunu belirleyerek harekete geçti. Adem B., Nilüfer ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi'nde gezerken Gasp Büro Amirliği ekiplerince yakalandı. Sabıka kaydı bulunan ve psikolojik sorunları olduğu öğrenilen Adem B., emniyetteki sorgusunda suçunu kabul ederek, daha önce kendisine çarpıp kaçan aracın sürücüsüne sinirlenerek 4 aracı kundakladığını söyledi.Emniyetteki işlemleri tamamlanan Adem B., adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Şüphelinin emniyetten çıkarılması
-Güvenlik kamerası görüntüsü
Haber-KameraGürkan DURAL -BURSA,
========================================================
7)DİYARBAKIR'DA OKULLAR ZILGITLAR İLE EĞİTİM-ÖĞRETİME AÇILDI
DİYARBAKIR'da, 2018-2018 yılı eğitim öğretim yılının açılışı nedeniyle düzenlenen ve Vali Hasan Basri Güzeloğlu'nun da katıldığı törende öğrencilerin zılgıtları eşliğinde okullar açıldı.Merkez Kayapınar ilçesindeki Hantepe Eğitim Şehitleri İlkokulu'nda düzenlenen törene, Vali Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Milletvekilleri Ebubekir Bal, Oya Eronat, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Cumali Atilla, Emniyet Müdürün Tacettin Aslan ile çok sayıda davetlinin katıldı. Törende konuşan Vali Güzeloğlu, bugün Diyarbakır'da 461 bin öğrencinin okulla buluştuğunu söyledi. Yeni eğitim öğretim yılının başlamasının heyecanını yaşadıklarını söyleyen Vali Hasan Basri Güzeloğlu, "İlimiz genelinde 1725 okulda, 52 bin 44 okul öncesi, 150 bin 876 ilkokul, 157 bin 92 ortaokulu ve 100 bin 139 ortaöğretim olmak üzere bugün 17 ilçemizde 461 bin 21 öğrencimiz okulla buluştu. Diyarbakır nüfusunun yaklaşık yüzde 30 oranı teşkil eden bu sayı aynı zamanda ilimizin gücü ve zenginliğidir. Çünkü, biz inanıyoruz ki, her bir çocuk bir dünyadır. Geleceğimizi güzel yarınlara taşıyacak ilimiz ve ülkemizi kalkındıracak, milli ve manevi değerlerden başlayarak, uluslararası bir kimliği temsil edecek donanıma ulaşacak, bir zenginliktir. Bir ülkenin en varlık değeri yetişmiş insan gücüdür, aynı zamanda da zenginliğidir. Eğitilmiş genç nüfusu ve insan gücünü bu anlamda geliştiren ülkeler bugünün ve geleceğinin yöneten ve belirleyen ülkeleridir"dedi.Protokol konuşmalarının ardındanan Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından müzik dinletisi düzenlendi. Müzik dinletisinin ardından öğrencileri tebrik eden Vali Güzeloğlu ve beraberindekiler, öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekmeleriyle, zılgıtlar eşliğinde yeni eğitim öğretim yılı açıldı. İlköğretim haftası etkinlikleri kapsamında Vali Güzeloğlu, törenin yapıldığı Hantepe Eğitim Şehitleri İlkokulu'nda yılın ilk dersinin verilmesiye tören sona erdi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Törenden görüntü
-Törene katılanlar
-Halay çekilmesi
-Vali Güzeloğlu'nun konuşması
-Müzik dinletisi
-Protokolün öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmeleri
-Öğrencilerin zılgıt çekmeleri
-Vali Güzeloğlu'nun ilk dersi vermesi
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ahmet ÜN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,
=====================================================
8)ŞIRNAK KATO'DA ARTIK SİLAH SESİ YERİNE MÜZİK SESİ YANKILANIYOR
ŞIRNAK'ın Beytüşşebap ve Uludere ilçesindeki Kato dağında son 2 yıldır greçekleştirilen operasyonlar ile güvenlik ile birlikte huzurun sağlanması ile artık dağlarda silah sesi değil, 3 gün 3 gece süren düğünlerde çalınan müzik sesi yankılanıyor. Sağlanan huzur ortamı ile birlikte yapılan büyük düğünlerin sayısı her geçen gün artarken, son olarak Uludere ilçesine bağlı Uzungeçit beldesinde İdris-Fatma Yıldırım çifti binlerce konuğun katıldığı düğün ile yaşamlarını birleştirdi. Düğünde geline 1 kilogram altın damada ise 230 bin lira takı olarak takıldı.
Şırnak'ın kırsalında son 2 yıldır yapılan terörle mücadele operasyonları ile güvenlik ile birlikte huzur ortamı sağlanırken, uzun süredir yapılamayan yüksek katılımlı açık hava düğünler peş peşe yapılmaya başlandı. Uludere ilçesine bağlı Kato dağındaki Uzungeçit beldesinde İdris Yıldırım, 3 gün 3 gece süren bir düğün ile hayatını Fatma Yıldırım ile dünya evine girdi. Yöreye ait rengarenk kıyafetli kız ve erkeklerin oluşturduğu uzun halaylar çekilirken, renkli görüntüler oluştu. Türkçe ve Kürtçe müzikler eşliğinhde davetliler gece gündez halaylar çekip doyasıya eğlenirken, düğüne bölgedeki askeri birliklerin komutanlarıda davetli olarak katıldı. Düğünde gelin Fatma Yıldırım'a davetliler tarafından yaklaşık 1 kilogram altın, damat İdris Yıldırım'a ile 230 bin lira para takı olarak takıldı.
Geçmiş yıllırda hep çatışma, operasyon ve terör saldırıları ile gündeme gelen Kato dağında artık silah sesleri yerine 3 gün 3 gece süren düğünlerde çalınan müzik sesi yankılanıyor. Aynı zamanda şehit yakını olan damat ve gelini bu mutlu gününde yalnız bırakmayarak düğünlerine katılan askerlerden biri olan Kıdemli Başçavuş Kazım Doğan, "Asker olarak şehit ailelerini yanlız bırakmadık, buraya geldik. Onlar bizim canlarımız, çiğerlerimiz, Bugün burada isek olanların sayesinde. Tüm şehitlere allahtan rahmet diliyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Düğünün dron ile çekilen görüntüleri
-Düğüne katılan davetliler
-Çekilen halaylar
-Takılardan görüntü
-Düğüne katılan askerler
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emin BAL/ULUDERE (Şırnak),
======================================================
9)16 YILLIK NİKAH MEMURU, OĞLUNUN NİKAHINI KIYARKEN ÇOK HEYECANLANDI
DİYARBAKIR'ın Ergani ilçesinde 15 yıldan beri belediyede nikah memurluğu yapan Ramazan Arı, oğlu Baver ile gelini Emine Arı'nın nikahını kıyarken, heyecan ve mutluluğu birarada yaşadı.Ergani'de sağlık sektöründe çalışan 24 yaşındaki Baver Arı ile 21 yaşındaki Emine Karakaya çiftinin nikahını, damadın nikah memuru olan babası Ramazan Arı kıydı. Ergani Aile Parkı'nda düzenlenen sade bir törenle kıyılan nikaha, gelin ve damadın arkadaşları İbrahim Halil Barut ve Elif Tok da nikah şahitliği yaptı.
Nikah memuru Arı, önce gelin Emine Karakaya'ya Baver Arı'yı kocalığa kabul edip etmediğini sordu. Gelin Karakaya'nın, 'evet' cevabına davetliler zılgıtlarla eşlik ederken, nikah memuru ve damadın babası Ramazan Arı, bu kez damat olan oğluna dönerek, "Evet Baver Arı, sıra sizde. Sizi sanki bir yerlerden tanıyorum, tanıştık mı daha önce?" diye sorması üzerine damat Baver Arı, kısa bir süre bekledikten sonra, "Ama baba" diye karşılık vermesi, masadakiler ve çevredekilerin gülüşmelerine yolaçtı.
Kıyılan nikah sırasında ve sonrasında sık sık çok zorlandığını anlatan damadın babası ve nikah memuru Ramazan Arı, "16 yıllık nikah memuruyum. Bu kadar zorlanacağım düşünmüyordum. Çok zorlandım. Ergani ilçe merkezi ve dışında bir çok nikah kıydım. Ama, bugün kadar zorlandığım kadar hiç zorlanmamıştım. Hatta belediye başkanına söyledim, gel nikahı kıy diye. Heyecanlı ve mutluyum. Hiç bir nikahta bu kadar heyecanlanmamıştım. Söze nerden başlayacağımı bilmiyorum. Kendi çocuğumun nikahını kıyacağım aklımın ucundan geçmezdi. Hayırlısı olsun, Allah utandırmasın. Bu mutlu günü hem bir baba olarak, hem de bir nikah memuru olarak yaşıyorum. Çok farklı duygular yaşıyorum. Ömür boyu mutluluklar diliyorum" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Nikahın kıyılması
-Gelinin evet demesinden sonra zılgıt sesleri
-Nikah memuru babanın sık sık çok zorlanıyorum demesi
-Nikah memuru ile damat arasında gülüşmelere neden olan diyalog
-Nikah memuru damadın babası Ramazan Arı'nın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Esat TAŞTEKİN/ERGANİ (Diyarbakır), -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?