ÜVEY ANNESİNİN ÖLDÜRDÜĞÜ ÇOCUĞUN AMCASI: ÇÖPTEN MALZEME TOPLATIP, SATTIRIYORDU
KONYA'da üvey annesi Suriye Uyruklu Raaşa Osman'ın (27) hortumla döverek öldürdüğü Azzam Al Abdullah'ın (7), amcası İsmail Al Abdullah, yeğeninin üvey annesi tarafından sürekli dövüldüğünü söyledi. Üvey annenin, kendilerine koronavirüs nedeniyle öldüğünü söylediği yeğenini hemen defnetmek istediğini anlatan amca, "Kimsenin haberi olmadan çocuğu gömmek istedi. Biz de komşudan yardım isteyip, polis ve sağlık ekiplerini çağırdık. Raaşa kendi çocuklarını kayırıp, yeğenime çöpten malzeme toplatıp, sattırıyordu. Parayı da elinden alıyordu" dedi.
Acı olay, geçen cumartesi gecesi saat 01.30 sıralarında Karahöyük Mahallesi Pirhasan Sokak'taki evde meydana geldi. 112 Acil Servis'i arayan bir kişi, yeğeni Azzam Al Abdullah'ı yatağında ölü bulduklarını, çocuğun koronavirüs nedeniyle öldüğünü söyledi. İhbar üzerine eve polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlileri yaptıkları kontrolde, küçük çocuğun vücudunda, darbeye bağlı çok sayıda morluk olduğunu tespit etti. Polisin yaptığı incelemede de babası yaklaşık 15 gün önce sınır dışı edilen çocuğun, üvey annesi Raaşa Osman ve kardeşleriyle birlikte kaldığı ve üvey annesi tarafından sokaklarda kağıt toplattırıldığı ortaya çıktı.
ÖNCE 'SOKAKTA KAVGA ETTİ' DEDİ, SONRA SUÇUNU İTİRAF ETTİ
Polis, üvey anne Raaşa Osman'ı gözaltına aldı. Raaşa Osman, ilk olarak polise, Abdullah'ın kağıt toplamak için evden çıktığını, kavga edip geri geldiğini, bu nedenle vücudunda morluklar olduğunu söyledi. Polisin anlatımlarındaki çelişkiler üzerine sorguya aldığı üvey anne, Abdullah'ı, eve geç geldiği için hortumla dövüp, defalarca havaya kaldırıp yere attığını itiraf etti. Osman, çocuğu daha önce de dövdüğünü söyledi. Kardeşleri de üvey anneleri Raaşa Osman'ın, Azzam Al Abdullah'ı hortumla dövdükten sonra havaya kaldırıp yere attığını, baygınlık geçirince de yüzüne su döktüğünü, ağzından kan gelmesi üzerine yatağına yatırdığını anlattı.
Adliyeye sevk edilen Raaşa Osman, mahkemece, 'çocuğa karşı eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan tutuklandı.
KİMSEYE HABER VERMEDEN ÇOCUĞU GÖMMEYİ DÜŞÜNMÜŞ
Azzam Al Abdullah'ın amcası İsmail Al Abdullah, yeğeninin üvey annesi tarafından sürekli dövülüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Babası Suriye'ye gittikten sonra Azzam Al Abdullah, üvey annesi ve kardeşleriyle kaldı. Raaşa çok sinirliydi. Kendi çocuklarını bile dövüyordu. Beni telefonla arayıp, Azzam'ın öldüğünü söyleyince hemen evlerine gittim. Raaşa, bana çocuğun koronavirüsten öldüğünü ve hemen gömmemizi söyledi. Raaşa sürekli ağlıyordu. Sinirli bir hali vardı. 'Babaları Suriye'ye gitti biz burada kaldık' dedi. İçeri girdiğimde çocuğu kefenlemiş gibi battaniyeye sarmışlar. Gömeceklerdi. Gömmek için hazırlık yapmışlardı. Kimsenin haberi olsun istememiş. Biz koronavirüsten de olsa yeğenime bakmak istedik. Belki çöpten filan birşey yedi, boğazında bir şey kalıpta mı öldü, diye düşündük. Raaşa kimsenin haberi olmadan yeğenimi gömecekti."
'AYAĞIYLA ÇOCUĞUN GÖĞSÜNE BASMIŞ'
Yeğeninin vücudunda hortum izlerini fark ettikten sonra komşularının yardımıyla polis ve sağlık görevlisini aradıklarını ifade eden Abdullah, "Üzerini açtığımda vücudunda hortum izleri vardı. Ayağıyla çocuğun göğsüne basmış. Kendi çocuklarını yanından ayırmazdı. Onları sobanın yanında oturturdu. Yeğenimi ise yağmur altında dışarıda bekletirdi. Yağmur, kar demeden çöpten malzeme toplatırdı. Yeğenim gidip çalışıyor, kazandığı parayı da Raaşa'ya veriyordu. Çocuğu hiç evde oturtmaz, sürekli çalıştırırdı" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Olayın meydana geldiği evden detay-Amca röp. -Raaşa Osman'ın adliyeye sevk edilmesi
Haber- Kamera: Tolga YANIK- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))
Haber Kodu : 200401048
==============================================
VAN'DA, 'KORONAVİRÜS' YASAKLARINA UYMAYANLARA HAVADAN UYARI VAN'da, koronavirüs tedbirleri kapsamında vatandaşlara evden çıkmamaları konusunda uyarılar yapılırken, polis ekipleri havadan helikopter ve drone ile karadan da ekip otolarıyla sürekli denetim yapıyor. Alınan kararlara uymayanlar, anonslarla uyarılıyor.
Türkiye'de koronavirüs salgını nedeniyle her geçen yeni tedbirler hayata geçirilirken, vatandaşa da sürekli evde kalmaları konusunda uyarılar yapılıyor. Özellikle 65 yaş ve üstü vatandaşlara getirilen sokağa çıkma yasağı ile insanların daha çok bir araya geldiği kafeler, lokantalar, kahvehaneler gibi yerlerin kapatılması ile caddeler ve sokaklardaki insan yoğunlu azaldı.
Koronavirüs önlemleri kapsamında Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri de denetimlerini sürdürüyor. Denetimlerde helikopter ve drone da kullanılıyor. Özellikle sahilde ve parklarda gezenleri helikopterden tespit eden ekipler, vatandaşları evlerine gitmeleri konusunda uyarıyor. Denetimler sırasında ilginç görüntüler de ortaya çıkıyor. Havadan denetim sırasında parkta oturan 2 kişi, yapılan anonsla uyarıldı. Helikopterden gelen anonsu duyan bu kişiler, koşarak parktan ayrıldı.
'BU İSTEDİĞİMİZ GÖRÜNTÜ'
Van İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Akkaş, Van'daki son durumu gözlemlemek için helikopterle denetim yaptı. Akkaş, Türkiye'nin diğer illerinde olduğu gibi Van'da da sıkı bir şekilde denetimlerin yapıldığını söyledi.
Van'da vatandaşların güzel havalarda en çok tercih ettiği Edremit ilçesindeki park ve bahçelerin bomboş olduğunu belirten Akkaş, şöyle konuştu:
"Bu bizim istediğimiz bir durum. Bu kesimde insanlar evlerine çekilmiş durumdalar ve sahillere inmiyorlar. Ekiplerimiz sürekli buralarda devriye halindeler ve eğer burada vatandaşları gördükleri takdirde hemen evlerine gitmeleri konusunda uyarılarını yapıyor. Asıl halkın yoğun olarak bulunduğu alışveriş yaptığı cadde ve sokaklarımız önemli. Orada da devriye ekiplerimiz görevlendirildi. Şehrimizin giriş noktalarında da 24 saat esasına göre şehrimize gelen bütün araçlar kontrol edilmekte bu kontrolün amacı da 65 yaş ve üstü ve kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların evde kalmaları konusunda alınan kararlar ile ilgili denetleme. Toplu taşıma araçlarında yeni bir uygulama hayata geçirildi. Kapasitesinin altında yolcu alabilecek. Bunlarla ilgili denetimlerimizde devam ediyor."
HAVADAKİ EKİPLER, KARADAKİ EKİPLERE BİLDİRİYOR
Helikopterle denetim sayesinde şehirdeki yoğunluğun görülebildiğini ifade eden Akkaş, "Şehir merkezlerinde yoğun bir kalabalık yoksa bu iyi ama eğer kalabalık devam ediyorsa, bununla ilgili tedbirlerimizi sıklaştırmamız gerektiği anlaşılacaktır. Şu anda helikopterle dolaşmamızın önemli sebeplerinden biri de budur. Karada devriye ekiplerimiz bulunmakta. Havadan da halkın yoğun olarak bulunabileceği yerler zaman zaman pilotlarımız tarafından kontrol edilip, karada bulunan ekiplerimize bildirilmekte. ve ekiplerimiz vatandaşlarımızı ikna ederek evlerine gönderiliyor" dedi.
HAFTA SONU UYARILARA UYDULAR
Van'da birkaç gün öncesine kadar kalabalığın çok daha yoğun olduğunu belirten Akkaş, biraz olsun insan sirkülasyonu ve araç trafiğinin azaldığını söyledi. Amaçlarının mümkün olduğunca sokakta kimsenin kalmaması olduğunu belirten Akkaş, yaptıkları çalışmanın karşılığını da aldıklarını söyledi. Vatandaşların dışarı çıkmaması ve evlerinde kalmaları halinde bu salgını daha rahat bir şekilde atlatacaklarını belirten Akkaş, özellikle Van'da hafta sonu vatandaşların uyarılara uyduğunu söyledi.
Van merkezde bulunan ve vatandaşların en çok gittiği Kurtuluş Parkı'nın havadan inceleyen Akkaş, "Şu an havadan gördüğüm bir manzara beni çok fazla mutlu etti. Vatandaşların en çok gittiği şehir merkezindeki Kurtuluş Parkı'nda kimse yok. Bizim istediğimiz görüntü bu. Parklarda, bahçelerde, sokaklarda insanlarımızın olmaması evlerinde bulunması. Yani bu görüntü beni mutlu etti" dedi.
UYGULAMA NOKTALARINDA DA SIKI TEDBİR
Şehrin birçok noktasında oluşturulan uygulama noktalarında da polisler sıkı tedbirler alıyor. İlçelerden Van'a giriş yapan araçların ve toplu taşıma araçlarının kurallara uyup uymadığı kontrol edilirken, dışarı çıkan kişilere de evde kalmaları konusunda çağrı yapılıyor. Helikopterle buralarda da inceleme yapan Akkaş, şöyle konuştu:
"Van'ın İran sınırındaki ilçeler olan Saray, Özalp ve Çaldıran ilçelerinden gelen yolun birleştiği yerde şu anda uygulama noktamız var. Şu anda o uygulama noktasından geçiyoruz. Burada araç geçişlerinin çok az olduğunu görüyoruz. Bunun önemli sebeplerinden biri Kapıköy Sınır Kapısı'nın kapalı olmasıdır. Burada ekipler eğer varsa yolcu taşıma araçlarında kurallara uyulup uyulmadığı kontrol ediliyor. Bunun yanında herhangi önemli bir sebebi yokken dışarı çıkmış vatandaşlarımız da o uygulama noktasında vatandaşlara lütfen evden kalın çağrılarını yapıyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------------Muhabir anonsu-Helikoptere binişi-Çevreden genel görüntü-Sahil bandından genel görüntü -Muhabir anonsu -Genel ve detaylar-Emniyet müdür yardımcısının acıklamaları -Parkta oturanParkta oturanlarin tespiti-Parkta oturanlara uyari yapılması-Müdürün açıklamasıHavadan uygulama noktalari-Helikopterden genelÇarsida anons yapan ekipler-Vatandasların ularılması-Detaylar
VAN
Haber Kodu : 200401019
=====================
BARIK AİLESİ YENİ EVİNE KAVUŞTU ADANA'da, evlerinin duvarları yıkılmak üzere olan ve yardım çağrısında bulunan İbrahim (41) ve Sevda Barık (44) çifti, yeni evlerine kavuştu. Sevda Barık, 2007 yılında dalak ve karaciğer büyümesi nedeniyle hayatını kaybeden kızına bu mutluluğu yaşatamadığını ancak diğer çocuklarını temiz bir evde büyüteceği için mutlu olduğunu söyledi.
İnşaatlarda işçi olarak çalışan İbrahim Barık, 25 yıl önce amcasının kızı Sevda Barık ile evlendi. Barık çiftinin bu evlilikten 4'ü kız 2'si erkek 6 çocuğu oldu. Çift, kız çocukları Esra Barık'ı 11 yaşındayken 2007 yılında dalak ve karaciğer büyümesi nedeniyle kaybetti. Çift, çocukları Şule Barık (11) ile İbrahim Barık'ın da (6) aynı hastalığa yakalandığını öğrenince büyük üzüntü yaşadı.
BARIK AİLESİNE YENİ EV YAPILDI
Çocuklarının tedavisi için işinden ayrılan İbrahim Barık, ailesiyle birlikte Ankara'ya gitti. 2 yıldır çalışamayan baba Barık, bu sürede maddi imkansızlıklarla boğuşmaya başladı. Çocukların tedavisinin ardından Ocak ayında Adana'ya dönen Barık ailesi, kentte yaşanan yoğun yağış nedeniyle duvarları çöken ve yıkılma tehlikesi olan evlerini görünce, şok yaşadı. İki odalı, üzeri çinko ile kaplı evlerinden gidecek başka yerleri olmayan Barık ailesi, yardım beklediklerini söyledi. Bu yardım çağrısına kulak veren televizyoncu Hakan Ural, aileye yeni bir ev yaptırılması için harekete geçti. Barık ailesi, 2 buçuk aylık bir çalışmanın ardından yeni evlerine kavuştu.
'ÖLEN ÇOCUĞUMA BU MUTLULUĞU YAŞATAMADIM'
Yeni bir evleri olduğu için mutlu ve huzurlu olduğunu ifade eden Sevda Barık, "Önceki evimle şimdiki arasında dağlar kadar fark var. Önceden evimde hijyen yoktu. Şimdi çocuklarımı temiz bir evde tuttuğum için çok mutluyum. Bizi mutlu edenlerden Allah razı olsun. Bu sevinci, önceki çocuğuma veremedim ama şimdiki çocuklarıma verdiğim için çok mutluyum. Evi görünce kendimi hayalin içerisinde sandım. Hala inanamıyorum" dedi.
Baba İbrahim Barık ise ailesinin çok mutlu olduğunu belirterek, "Evimin yapılması 2 buçuk ay sürdü. İçine girince inanamadık, hala inanamıyoruz. Hakan Ural başta olmak üzere tüm yardımseverlerden Allah razı olsun" diye konuştu.
Yardımcı olanlara sevgilerini gönderdiğini dile getiren Şule Barık ise, "Evimiz yapıldığı için ben de ailem de çok mutlu olduk. Eski evimize üzülmüştüm ama artık mutluyuz. Sanki rüyaymış gibi geliyor. Tüm yardımseverlere, Hakan ağabeyime teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü----------------------Sevda ve İbrahim Barık ile röpÇocukları Esra Barık ile röpGenel ve detay görüntüler
SÜRE: 05'09" BOYUT: 576 MBHaber-Kamera: Ruşen Anıl ATAR-Eser PAZARBAŞI/ADANA,
Haber Kodu : 200401026
==========
LİSELİ DİLARA, KORONAVİRÜSÜN RESMİNİ ÇİZDİ HATAY'ın Reyhanlı ilçesinde, lise öğrencisi Dilara Altınorak (19), topladığı plastik atıklarla 'koronavirüs'ün resmini yaptı.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde uzun zamandır mozaik ve hurda sanatçısı babası Mervan Altınorak ile çeşitli heykeller yapan Dilara Altınorak, dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye'de de görülen koronavirüs salgınını kullandığı plastik atıklarla resmetti. Altınorak, gündemi takip ederek koronavirüsün resmini yaparken, bir de mesaj verdi. Vatandaşlardan evlerinde kalmaları ve sosyal aktivitelerle meşgul olmalarını isteyen Altınorak, "Dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de görülen koronavirüs eğitim, ulaşım gibi günlük yaşantımızda birçok şeyi etkiledi. Ben de evde kaldığım sürede koronavirüsün resmini yaparak 'evde kalın' mesajı vermek istedim" dedi.
'VİRÜS SANATI ETKİLEYEMEZ'
Virüsün sanatı etkileyemeyeceğini söyleyen Altınorak, "Ben boş zamanımı değerlendirmek için koronavirüs resmi yaptım. Bu çalışmamda plastik atıklar kullandım. Gündemdeki bu çalışmayı yaparken aslında bir mesaj vermek istedim. Evinizde kalın evdeki zamanınızı iyi değerlendirin, kitap okuyabilir ve benim gibi resim yapabilirsinizö diye konuştu.
Görüntü Dökümü-----------------------Koronavirüsün resmiDilara Altınorak, çalışmasını anlatırken
SÜRE: 01'22", BOYUT: 154 MB
Haber - Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),
Haber Kodu : 200401036
=========
MALATYA'DA DIŞARI ÇIKAMAYANLARA OTOBÜSLE MÜZİK DİNLETİSİ
MALATYA'da merkez ilçe Battalgazi Belediyesi personeli üstü açık tur otobüsüyle sokakları dolaşarak, koronavirüs nedeniyle dışarı çıkamayanlara müzik dinletisi sunuyor. Salgın riski nedeniyle bulundukları evlerinde otobüsten çalınan müziğe eşlik eden vatandaşlar, uygulama ile moral bulduklarını söyledi.
Çin'de ortaya çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü'nce pandemi ilan edilen yeni tip koronavirüse karşı önlemler artırılıyor. Türkiye'de de ölümlere yol açan salgının yayılmaması için ülke genelinde önlemler alındı. Türkiye'de de etkisini artıran koronavirüsten dolayı evlerinden dışarıya çıkamayan ve Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremden de etkilenen Malatya'daki vatandaşlara moral vermek amacıyla Battalgazi Belediyesi personeli üstü açık tur otobüsüne binip sokaklarda gezerek hem çalıp, hem söylüyor. Belediye personeli, sokaklara, maske, eldiven ve tulum giyerek çıktı.
Malatya ve Doğu Anadolu bölgesi yöresine ait türküleri söyleyen müzik ekibi 'evde kal, sağlıkta kal' diyerek vatandaşlara uyarılarda bulundu. Dışarıda gezen 65 yaş ve üzeri vatandaşları gören personel, evlerine gitmeleri konusunda da uyarılarda bulundu. Sokaklarda renkli görüntülerin oluştuğu müzik dinletisinde, vatandaşlar evlerinin balkon ve pencerelerine çıkarak söylenen şarkılara eşlik etti. Mahalle aralarında müzik yapan ve şarkılar söyleyen belediye personelleri, sosyal medyada da yoğun ilgi gördü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------------------Muhabirin anonsuMüzik çalıp söylenmesiHavadan otobüsün ilerlerken görüntüsüVatandaşların ilgisiBalkon ve cama çıkan vatandaşlarVatandaşlara uyarılarGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA
Haber Kodu : 200401030===============================
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA PASTA JESTİ
AKSARAY'da bir pastane işletmecisi koronavirüsle mücadele eden sağlık çalışanlarına destek olmak ve moral vermek için 75 adet pasta yapıp, 4 hastanenin çalışanlarına ikram etti.Koronavirüsle mücadele yoğun performans gösteren sağlık çalışanların halkın desteğini almaya devam ediyor. Aksaray'da da pastane işletmecisi Şahin Güneş, kentteki 4 hastanede görevli sağlık çalışanları için 10 kişilik 75 adet pasta yapıp, ikram etti. Güneş, şunları söyledi: "Koronavirüsle mücadelede özverili çalışan doktorundan, hemşiresine tüm sağlık çalışanlarına halkın da yanlarında olduğunu göstermek ve moral vermek amacıyla özel olarak yaptığımız 750 kişilik pastamızı ikram ettik. Pastaların üzerlerine de 'Sağlık çalışanlarımızın yanındayız afiyet olsun' yazdık. Bu pastaları hazırlamamız bir gün sürdü. İnşallah bu günleri hep birlikte atlatacağız." dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------------- -Pastalardan detay-Pastaların sağlık çalışanlarına dağıtılması -Genel ve detay, röportaj
Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA))
Haber Kodu : 200401027
============================================
BELEDİYE CANLI YAYINLA EVDEKİ İNSANLARA SPOR YAPTIRIYOR
BARTIN'ın Ulus ilçesinde evde kalan vatandaşların spor yapması amacıyla Ulus Belediyesi'nin 'Evde kal zinde kal' projesiyle sosyal medya üzerinden canlı yayın yapılarak spor yapmaları sağlanıyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle evde kalan vatandaşların spor alışkanlıklarına devam etmeleri için Ulus Belediyesi 10 gün önce proje başlattı. Belediyeye ait spor merkezinde 'Evde kal zinde kal' projesi kapsamında antrenörler Tolga Karakaya (33) ve Murat Olukman (26), tarafından verilen spor programı her akşam 18.30'da başlıyor. Belediyenin sosyal medya hesabından yapılan canlı yayınlar 45 dakika sürerken, izleyenlerin sorularına da yanıt veriliyor. Isınma hareketleri ile başlayan egzersizler, kondisyon çalışmaları ile sona eriyor.
Belediye spor merkezi antrenörü Tolga Karakaya, "Koronavirüs nedeniyle insanlarımız şu anda evlerinde oturuyor. Bu da hareketsizliği artırmış oluyor. İnsanlar hareket etmeyince geriliyor. ve psikolojileri de büyük oranda bozuluyor. Spor yapmanın bir avantajı da mutluluk hormonu salgılamasıdır. Bizde bunu düşünerek 'Evde kal zinde kal' projesiyle insanlarımızı spora teşvik etmeye sağladık. İnsanları mutlu ettiğimizi düşünüyoruz. Yaptığımız canlı yayında aslında spor salonunu onların evine getirmiş oluyoruz. ve anında sordukları soruları anında cevap veriyoruz. Bizim yaptığımız 10 günlük spor canlı yayınlarımızda kilo veren insanlarımızın da olduğunu gördük. Bu da bizleri çok sevindirdi. İnşallah bu çalışmamız bundan sonra da devam edecek." dedi.
Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun ise, "Madem insanlar buraya gelemiyor bizde sporu onların insanların evine getirelim dedik ve 'Evde kal zinde kal' projesini başlattık. Belediyemizin sosyal medya hesabından canlı yayın yapmaya karar verdik. 10 gündür canlı yayınlarımız devam ediyor ve vatandaşlarımız çok büyük ilgi gösteriyor. Güzel geri dönüşümler alıyoruz, bu da bizi mutlu ediyor. İnsanlara faydalı olduğumuza inanıyoruz." diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------------ -Spor salonundan detay -Canlı yayından detay -İzleyicilerin soru sorması -Spor hareketlerinden detay -Antranör Tolga Karakaya röp. -Başkan Hasan Hüseyin Uzun ile röp.
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,
Haber Kodu : 200401028=================================
ORDU'DA, JANDARMA ANONSLARLA 'EVDE KALIN' ÇAĞRISI YAPIYOR
ORDU'da koronavirüs tedbirleri kapsamında sosyal hayatın kısıtlanmasına yönelik alınan kararların ardından, kent merkezlerinde olduğu gibi mahallelerde sessizliğe büründü. Kırsal mahallelerde devriye gezen jandarma ekipleri, anonslarla vatandaşları evlerinde kalmaları yönünde uyarıyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle sosyal hayatın kısıtlanmasına yönelik alınan kararların ardından, kent merkezlerinde olduğu gibi Karadeniz Bölgesi'nde köy ve mahallelerde sessizliğe büründü. Ordu'da ihtiyaç sahibi vatandaşların talepleri 112, 155 ve 156 çağrı merkezlerinin yönlendirmeleri ile Vefa Sosyal Destek Grupları tarafından karşılanıyor. Jandarma ekipleri de köy ve mahallelerde devriye gezerek, anonslarla vatandaşları evlerinde kalmaları yönünde uyarıyor. Anonslarda "Lütfen zorunlu olmadıkça evden çıkmayalım. Evlerinizde kalmanız sizler ve sevdiklerinizin sağlığı için hayati derecede önemliö ifadelerine yer veriliyor. Mahallelerde vatandaşların çoğunluğunun evlerinde olduğu, sokaklara çıkmadığı gözlendi. Kırsal mahallelerde meralarda küçükbaş hayvanlarını otlatan besiciler dışında, fındık bahçelerinde çalışan vatandaşların da azaldığı, çoğunluğunun bağ-bahçe işlerine ara verdiği görüldü.
'HERKESİN BÜYÜKLERİNİ KORUMASI LAZIM'
Altınordu ilçesine bağlı Gökömer mahallesinde yaşayan Cemalettin Korkmaz (60), mahallede sokağa çıkmadıklarını, jandarmanın da sürekli denetim ve anons yaptığını belirterek, "Ahırda iki tane inek sağılıyor, onların sütünü yoğurdunu yiyoruz. Kendi baktığımız tavuklarımız var, yumurtalarını yiyoruz. Virüse karşı beslenmemize çok dikkat etmeye çalışıyoruz. Jandarma köye geldi anonslar yapıyor. 90 yaşında annem var korumaya aldım dışarıya çıkarmıyorum artık. Odasına da koronavirüs tedbirleri kapsamında maske kullanıyorum. Herhangi bir ihtiyacım olursa da jandarmayı ararım, kurallara uyalım. Herkesin büyüklerini koruması lazımö dedi.
'UYARILARA DİKKAT EDİYORUZ'
Ümmühan Korkmaz ise "Kayınvalidem açık kalp ameliyatı oldu, televizyonları seyrediyoruz. Uyarılara dikkat ediyoruz, evimizden de sokağa gitmiyoruz, evimizin yanına çıkıyoruz sadece. Şehirde yaşayanlarda kendilerine dikkat etsinler. Biz zaten düzenli besleniyorduk, bu virüsten sonra yine organik yiyeceklerle beslenmeye devam edeceğiz. Mahallemize gelen komşularımızla da virüs nedeniyle mesafeliyizö şeklinde konuştu.
Alaaddin Kaya da virüsün yayılmaması için uyarıcı tedbirlerin önemli olduğunu, herkesin duyarlı davranarak bu kurallara uyması gerektiğini, şehirden ve il dışından mahallelere gelen vatandaşlarında genelde evlerinde kaldığını ve dışarıya çıkmadığını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Jandarmanın köylerde anonslu uyarısı-Köylerden genel görüntü (drone)-Vatandaşlardan görüntü-Vatandaşlarla röportaj-Diğer detaylar
Haber-Kamera: Nedim KOVAN-ORDU-DHA
Haber Kodu : 200401044================================
KİTAPÇILARA GELEMEYENLER, İNTERNETTEN ALIŞVERİŞE YÖNELDİ
İZMİT'te koronavirüs salgını nedeniyle kitapçılar boş kalırken, internet üzerinden satış yapan kitapçılar ise gelen siparişlere yetişmeye çalışıyor. Bir kitapçıda çalışan Ayhan Bulut, "Önceden müşteriye yetişemediğimiz dükkanda şimdi sinek avlıyoruz. Ancak internet satışları aşırı yükseldi. Önceden internet üzerinden günde 20-30 kitap satışı yapılırken bu sayı şimdi günlük 600-700'lere çıktı" dedi.
İzmit'te hizmet veren kitapçılar, koronavirüs tedbirleri kapsamında 65 yaş ve üzerinde bulunan kişilerin sokağa çıkmasının sınırlandırılması ve insanların kendilerini evlerde izole etmesi nedeniyle dükkanlarına gelen müşteri sayılarında büyük bir düşüş yaşadı. Sokağa çıkmayı tercih etmeyen kişiler, internet üzerinden kitap satın alınca internetten satış yapan kitapçılar siparişlere yetişmeye çalışıyor. Kitapçılar, internet üzerinden yaptıkları satışlardan memnun olduklarını dile getirdi. Bir kitapçıda çalışan Ayhan Bulut koronavirüs salgınından önce dükkanda çok büyük yoğunluk yaşandığını belirterek, kişilerin 'Evde kal' çağrılarına uyması nedeniyle gün içerisinde kitap mağazalarına neredeyse kimsenin gelmediğini söyledi. Eskiden internet üzerinden satışın yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Ayhan Bulut, "Bu hastalık çıkmadan önce biz dükkanlarımızda müşterilerimizin taleplerine yetişemiyorduk. Bazen öyle anlar oluyordu ki, gelen müşterilerimizi masalarda oturtup kendilerine sıra gelmesi için bekletiyorduk. İnternet satışımız da yok denecek kadar azdı. Koronavirüs ülkemizde görüldükten sonra dükkanda yaptığımız satış tamamen bitti diyebilirim. Günde yaklaşık olarak bin 500 kişinin geldiği dükkana artık günde 10-15 kişi geliyor. Ondan dolayı tabiri caizde artık dükkanda sinek avlıyoruz diyebiliriz." dedi.
Salgının ardından internet satışlarında patlama yaşadıklarını belirten Bulut, "İnternet satışında oranlarımız çok düşükken şu an satışlar patladı. Önceden internet üzerinden günde 20-30 kitap satışı yapılırken bu sayı şimdi günlük 600-700'lere çıktı. Geçen hafta sonu bir günde 900 sipariş verdiğimiz de oldu. Şu da bunu gösteriyor, insanlarımız artık evden çıkmıyor, genelde evde kalıp siparişlerini evden internet üzerinden veriyorlar." diye konuştu.
"SATIŞLARIN NEREDEYSE TAMAMI İNTERNETTEN"Kitap satışlarını, insanların evden çıkmak istememesi nedeniyle internet üzerinden gerçekleştirdiklerini söyleyen kitapçı Emre Yavuz ise şöyle konuştu: "İnsanlar sokağa çıkmaya korktuğu için internetten satışlarımız çok fazla arttı. Dükkana gelen giden çok fazla olmuyor. İlk zamanlarda biraz daha hareketlilik vardı dükkanda ama uzaktan eğitim sistemi başlayıp öğrencilerin evlere kapanmasının ardından gelen müşterilerin sayısı çok daha azaldı. Çok şükür işlerimiz var ama büyük çoğunluğunu internetten yapıyoruz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ -Kitapçılardan görüntü -Kitapçı Ayhan Bulut ile röportaj -Kitapçı Emre Yavuz ile röportaj -Detaylar
Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU-Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli),
Haber Kodu : 200401034=====================================
AİLESİNİ OĞLUNUN EVİNE GÖNDERDİ, KENDİSİNİ KARANTİNAYA ALDI ALMANYA'dan Karabük'e dönen TIR şoförü Haşim Çetinkaya (64), kendisini evinde karantinaya aldı. Eve gelmeden önce eşini arayıp, evli olan oğullarının yanına gitmelerini istediğini belirten Çetinkaya, 14 gün evde kalacağını söyledi.
37 yıldır uzun yol şoförlüğü yapan Haşim Çetinkaya, 12 Mart'ta Kapıkule Sınır Kapsından çıkış yaparak Almanya'ya gitti. Taşıdığı yükünü Almanya'ya bırakıp Türkiye dönüşe geçen Çetinkaya, 26 Mart'ta Kapıkule Sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptı. Çetinkaya, Karabük'e gelmeden önce eşini arayıp, çocukları da alarak oğlunun evine gitmesini istedi. Cuma günü eve gelen Çetinkaya, kendini karantina altına aldı.
4 çocuk ve 4 de torunun bulunduğunu belirten Çetinkaya, "Evde tekim. Çocuklarıma, torunlarıma, hanımıma gelirken telefon ettim, evi boşaltın ben dönüyorum, 14 gün kalmam lazım evde karantinaya girmem lazım dedim. Onlar da tamam dediler gittiler. Şu an oğlumun evinde kalıyorlar. Yalnız kalıyorum evde. 14 günlük karantina süreci içerisinde evde yiyip içip yatıyorum kendime bakıyorum" dedi.
'BAŞKASINA BULAŞMASIN DİYE KENDİMİ KARANTİNAYA ALDIM'
Virüs ihtimaline karşı yakınlarını düşünerek kendini karantinaya aldığını ifade eden Çetinkaya, "Kimsenin kimseye bulaştırmaya hakkı yok. Bu kötü bir mikrop. Allah göstermesin bu bizde de olabilir. Ben dışarıdan geldim, başkasına bulaşmasın, başkasına geçmesin diye bunu düşünerek kendimi karantinaya aldım. 65 yaş üstü evde kalıyor ama işi olmayan kimse dışarı çıkmasın, kimseyi kimseye bulaştırmasın. Kimse bilemez kendi üzerinde var mı yok mu? Sinsi bir hastalık bu. Onun için vatandaş evinde kalsın. Devletimiz çağrı yapıyor. 'Evde kal Türkiye' diye. Ben de diyorum 'Evde Kal Türkiyem' sağlıklı kalın" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜHaşim Çetinkaya'nın TIR'da görüntüsüEvinde çekilen görüntüsüPencereden konuşurken görüntüsü
HABER-KAMERA: Yasin ALDEMİR/KARABÜK,
Haber Kodu : 200401023==================================
ERZURUM'UN MASKE İHTİYACINI MESLEK LİSELERİ KARŞILIYOR
ERZURUM'da koronavirüsle mücadele çerçevesinde meslek lisesinin gönüllü öğretmen ve öğrencileri maske üretmeye başladı. Günde 2 bin maske üretimi yapan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, kurum ve kuruluşlardan gelen yoğun talepleri karşılayabilmek için makine siparişi verdi. Makina sayesinde seri üretime geçebileceklerini söyleyen Okul Müdürü İstek Bulut, "Üç kat olan cerrahi maskeler dezenfekte edilerek kutulara konuluyor. Maskelere yoğun bir talep var. Bu nedenle seri üretime geçmek için makine siparişi verdik" dedi.
Erzurum'da koronavirüs ile mücadele kapsamında dezenfektan üretimi yapan meslek liseleri, cerrahi maske üretimine de başladı. İl Sağlık Müdürlüğü Bilim Kurulu tarafından onaylanan maskeler, merkez Yakutiye ilçesindeki Cumhuriyet ve Hamidiye okulları kendi isimleri ile piyasadaki yerini aldı. Cerrahi maske üretimini gerçekleştiren moda tasarımı bölümü öğretmen ve öğrencileri günlük 4 bine yakın maske üretimi yapıyor. Bu maskeler Erzurum'daki kurum ve kuruluşlara satılıyor. Gönüllü olarak çalışan öğretmen ve öğrenciler, gelen talepleri karşılayabilmek için yoğun bir şekilde çalışıyor. Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yoğun talep üzerine bir makine siparişi vererek önümüzdeki günlerde seri üretime geçecek. Üretilen maskelerin Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü Bilim Kurulu tarafından onaylı 3 katlı tek kullanımlık maskeler olduğunu ifade eden Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü İstek Bulut şunları söyledi.
"Sabah saatlerinde okula gelen moda tasarım bölümü öğretmen ve öğrencilerimiz maske üretimine başlıyor. Maske üretiminde pilot okullarından birisiyiz. Yoğun bir talep var. Bu talebi karşılamak için makine siparişi var. Günlük 2 bin olan üretimimizi böylelikle 5 bine çıkarmayı düşünüyoruz. Burada üretilen maskeler resmi dairelere belli bir ücret karşılığında ödeniyor. Önümüzdeki günlerde sosyal proje kapsamında 65 yaş üstü ve kimsesizlere ücretsiz olarak dağıtacağız. Maskeler 3 katlı olup tamamen steril bir ortamda üretiliyor. Çalışma ortamında ise sosyal mesafeye kesinlikle uyuluyor. Bazı sınıflarımızda 2 veya 3 kişi çalışıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Okul tabelasından detay -Maske yapımı-Maskelerin dikilmesi ve kutulara konulması -Okul Müdürü İstek Bulut ile röp-Çalışanlar ile röp
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
Haber Kodu : 200401038
================================
ERZURUM'UN EN İŞLEK CADDESİNE ŞERİTLİ KORONAVİRÜS ÖNLEMİ ERZURUM'da, koronavirüse karşı alınan tedbirlere rağmen kalabalığın azalmadığı Cumhuriyet Caddesi'nde park yasağı başladı. Maskeli ve eldivenli polisler, caddede gezenleri evlerine gitmeleri için uyarıyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle İçişleri Bakanlığı genelgesiyle 65 yaş ve üstü grubun sokağa çıkması yasaklanırken, diğer yaş gruplarındaki vatandaşların da mecbur olmadıkça dışarı çıkmamaları istendi. Alınan tedbirlere rağmen Erzurum'da, Cumhuriyet Caddesi'nde vatandaşların uyarılara uymaması Vali Okay Memiş'in başkanlık ettiği Pandemi Kurulu'nda gündeme geldi. Kurul, Cumhuriyet Caddesi'nde park yasağı ve bölgedeki iş merkezlerinin yeniden ilaçlanması kararını verdi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Vali Okay Memiş, "İlin valisi olarak aldığımız kararların uygulanmasını kontrol ediyorum. Cumhuriyet Caddesi'nde o kadar yoğun kalabalık oluyor ki şaşılacak ölçüde. Virüsle mücadele var mı yok mu belli değil. Gençleri görüyoruz. Market yok, alışveriş yapılan yerler değil. Buna rağmen ciddi bir yoğunluk görüyoruz. Bunun olmasını istemiyoruz. Pandemi Kurulu olarak Cumhuriyet Caddesinde park yasağına gideceğiz. Vatandaşların evde kalmasını rica ediyoruz" dedi.
CADDEYE ŞERİT ÇEKİLDİ
Vali Memiş başkanlığındaki kurulun kararının ardından Erzurum'un en işlek bölgesi Cumhuriyet Caddesi boydan boya şeritlerle kaplandı. Araçların park yapmasına izin verilmeyen caddede, trafik polisleri ve zabıta ekipleri araçlarla anons yaparak vatandaşları evde kalmaya çağırdı. Maskeli ve eldivenli sivil polisler de caddede gezen vatandaşları uyardı. Alınan tedbirler ve uyarılar sonrası Cumhuriyet caddesinde önceki günlere oranla yoğunluk olmadığı gözlendi.
Bu arada bank ve oturakların kaldırıldığı Yakutiye Kent Meydanı da sessizliğe gömüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Cumhuriyet caddesi ve trafik aracı-Araçtan yapılan anons-Şeritle park tedbiri-Caddeye çekilen şeritler-Ekip otoso ve caddeden görüntü-Ekip otobüsünün anons yapması-Erzurum kalesi ve çevresinin boşhali-İşyeri sahiplerinin temizliği-Yakutiye Kent Meydanının boş hali-Vali Okay Memiş'in açıklaması-Caddenin yıkanarak ilaçlanmasının görüntüsü-Caddenin drone görüntüleri
Haber: Salih TEKİN - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
Haber Kodu : 200401033=============================
EVDE KALIP, SORUYU BİLENE ÖDÜL ERZURUM'un Aziziye ilçesinde Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, vatandaşların evde kalmalarını sağlamak için her gün farklı bir yarışma düzenliyor. Yarışmada birinci olanlar, başta bir aylık termal kaplıca aboneliği olmak üzere çeşitli hediyeler kazanıyor.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında merkez Aziziye ilçesinde vatandaşların evde kalmalarını sağlamak için Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, yarışma düzenledi. Sadece evde kalanların katıldığı yarışmanın ilkinde Başkan Orhan, 'Gönülden gönüle Aziziye projemiz kapsamında kaç kişiye yardım ettik?' sorusunu yöneltti. Saat 13.00'te başlayan yarışmanın bitiş zamanı da 16.00 olarak açıklandı. Aziziye'de yaşayanların büyük ilgi gösterdiği yarışmada 500'den fazla vatandaş, soruya doğru ya da en yakın cevabı vermeye çalıştı.
Yarışmayı evinde çocukları Zeynep Bera (8), Mahinur (5), Elif Zehra (2) ile takip eden Başkan Orhan, "Evde kal etkinlikleri çerçevesinde sosyal medya üzerinden 'Evde kal, soruyu bil, hediyeyi kap' kampanyası başlattık. Amacımız koronavirüsten dolayı herkesin evde kalmasını sağlamak. Evde, internet ve sosyal medyada vakit geçiren vatandaşlar için böyle bir etkinlik düzenlemek istedik. Soruyu bilen ya da en yakın tahmin eden kişiye hediye vereceğiz. Hediyemiz ise televizyon izlerken yemesi için çerez, filografi tablo, kitap ve belediyemize ait termal tesislerde bir aylık abonelik" diye konuştu.
HEDİYESİNİ ELEKTRİKLİ ARAÇ GÖTÜRDÜ
Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, düzenlediği ilk yarışmada 'Gönülden gönüle Aziziye projemiz kapsamında kaç kişiye yardım ettik?' sorusuna cevap aradı. 500'den fazla cevabın geldiği yarışmada 4 bin 351 olan doğru cevaba en yakın yanıtı Ilıca semtinde yaşayan Burak Buruk (26) verdi. 4 bin 300 cevabını vererek ödülü kazanan Burak Buruk'u telefonla arayarak tebrik eden Başkan Orhan, evde kaldığı için teşekkür etti.
Buruk'un birincili ödülünü Aziziye Belediyesi personeli, elektrikli arabayla götürdü. Hediyelerini teslim alan Buruk, "Sosyal mecrada gezinirken yarışmaya katılarak bir tahmin yürüttüm. Birinci olacağımı tahmin etmiyordum. Hediyeler için Başkan Orhan'a teşekkür etti. Buruk, kendi ve halk sağlığı için evde kalmaya devam edeceklerini söyledi.
6 GİZLİ KELİMENİN BULUNMASINI İSTEDİ
Başkan Orhan, evde kalanlar için düzenlediği ikinci yarışmada bulmacada gizlenen 6 kelimenin bulunmasını istedi. Bine yakın vatandaşın katıldığı yarışmada keman, Ilıca, Aziziye ve şifa kelimelerini bulan 400 kişi arasından birinci kura çekilerek belirlendi. Birincinin hediyesini ekipler, evine teslim etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Başkan Orhan'ın evde yarışması izlemesi-Başkan Orhan'ın laptopta takibi-Başkan Orhan'la röp-Başkan Orhan'ın çocuklarıyla yarışmayı takibi-Başkan Orhan'ın birinci olanla telefon görüşmesi-Elektrikli arabanın hediyeyi getirmesi-Birinci olan Burak Buruk'a hediyesinin verilmesi-Burak Buruk ile röp
Haber-Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM,
Haber Kodu : 200401025==================================
BAKKALDAN İLGİNÇ KORONAVİRÜS ÖNLEMİ
BATMAN'ın Sason ilçesinde Hanifi Yıldırım, koronavirüs tedbirleri nedeniyle bakkalında önlemler aldı. Yıldırım, bakkala alışverişe gelen müşterilerine istedikleri siparişleri, kendi imkanıyla yaptırdığı sepetin içerisinde koyup sopayla uzatırken, parasını da aynı yöntemle alıyor. Hem kendi sağlığı hem de ilçe sakinlerinin sağlığını düşündüğü için böyle bir uygulama başlattığını anlatan Yıldırım, "Müşterilerimden olumlu tepkiler aldım. Böyle uygulamaları tüm esnaf ve dostlarıma tavsiye ediyorum" dedi.
Türkiye'de koronavirüs vakasının tespit edilmesinin ardından her geçen gün yeni tedbirlerin alınmasına beraberinde getirdi. Batman'ın Sason ilçesinde bakkal Hanifi Yıldırım, koronavirüs önlemi için ilginç bir yöntemi uygulamaya başladı. Yıldırım, bakkala alışverişe gelen müşterilerine istedikleri siparişleri, kendi imkanıyla yaptırdığı sepetin içerisinde koyup sopayla uzatırken, parasını da aynı yöntemle alıyor.
Aykut Ozan Mahallesi'ndeki Yıldırım'ın bakkalına gelen müşteriler, ilginç önlemden memnun olduklarını ifade ederek, koronavirüs tedbirlerinin her alanda uygulanması gerektiğini söyledi. Bakkal Yıldırım, alışverişe gelen müşterilerine istedikleri siparişleri, kendi imkanıyla yaptırdığı sepetin içerisinde koyup sopayla uzatırken, parasını da aynı yöntemle almasıyla hem kendi sağlı hem de ilçe sakinlerinin sağlığını düşünerek hayata geçirdiğini belirterek, "Müşterilerimden olumlu tepkiler aldım. Böyle uygulamaları tüm esnaf ve dostlarıma tavsiye ediyorum. Gerekirse eldiven ve maske de kullanmalarını tavsiye ediyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Bakkaldan görüntü-Müşterilerin alışverişi-Alışverişte bakkalın ilginç uygulaması-Röportajlar-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Sayım ÖZMEN/SASON(Batman),
Haber Kodu : 200401029
============================
YURTTA KARANTİNADAKİ ESMA: BU KADAR GÜZEL AĞIRLANACAĞIMIZI BİLMİYORDUK KORONAVİRÜS tedbirleri kapsamında yurt dışından uçakla getirildikleri KYK yurtlarında kalan öğrencilerden Esma Çilingir (29), geride kalan bir haftalık sürede yaşadıklarını anlattı. Çilingir, "Aslında gelirken tedirginlik yaşamıştık. Ama gördük ki iyi ki gelmişiz. Açıkçası bu kadar güzel ağırlanacağımızı bilmiyorduk. Devletimize ve buradaki insanlara teşekkür ediyoruz" dedi.
ERASMUS programlarıyla Türkiye'nin çeşitli illerinden gittikleri İrlanda ve İskoçya gibi ülkelerden uçakla alınarak koronavirüs tedbirleri kapsamında Sivas'taki KYK yurtlarına yerleştirilen öğrencilerden Esma Çilingir (29), yurtta bir oda içinde bir haftada yaşadıklarını DHA'ya anlattı. Gazi Üniversitesi Uluşlarası İlişkiler Bölümü Mezunu olan ve dil eğitimi almak için İrlanda'nın Dublin kentine giden Çilingir, Türkiye'nin koronavirüs nedeniyle kapıları kapatmasından sonra tedirgin olduklarını, daha sonra yurt dışı öğrencilerinin getirileceğini öğrendiklerini söyledi. Çilingir yaşadıkları süreci şöyle anlattı:
"Bizden bilgilerimiz istendi. 23 Mart'ta uçakla bizi Sivas'a getirdiler. İndikten sonra sağlık kontrollerimiz yapıldı ve sonrasında burada Cumhuriyet Üniversitesi içindeki Binali Yıldırım kampüsündeki KYK yurtlarına yerleştirildik. Bu aşamada bize süreçle ilgili bilgiler verildi. Tek kişilik odalarda kalacağımız ve nasıl besleneceğimiz şeklinde. Anonsla bilgilendirmeler yapılacağı söylendi. Odaya geldiğimizde kullanabileceğimiz şeyler düşünülmüştü. Temizlik malzemesi gibi, ihtiyaç duyacağımız temel şeyler gibi. Her şey biz gelmeden hazırlanılmıştı. Sonrasında yemek ve bazı ihtiyaçlar, sıcak su ve meyve gibi şeyler yoktu ve bazı isteklerimizi Valiliğe ilettik. Canımızın sıkıldığını, biraz atıştırmalık, meyve istediğimizi ilettik. Valilik bizleri dinledikten sonra kısa sürede bunları karşıladı. Odalar için gezici kantinler oluşturuldu. Sıkılmayalım diye bize pilates topu ve aletleri sağlandı. Dışarı çıkamadığımız için burada müzik eğlenceleri yapıldı, bizler de onlara eşlik ettik. Burada yalnız olduğumuz için değişik ve güzel bir şey oldu. Bu anlamda ilgilenilmesi çok güzel. Aynı zamanda gün içinde sağlık ekiplerince ateşimiz ölçülerek nasıl olduğumuz soruluyor. Aile ve Çalışma Müdürlüğü de sürekli bizi arayıp ihtiyaçlarımızı soruyorlar. Bu da kendimizi çok iyi hissetmemize neden oluyor."
'GELİRKEN TEDİRGİN OLDUK'
Türkiye'ye dönerken 14 gün karantinada kalacak olmanın endişesini yaşadıklarını, bazılarının bulunduğu yerden kaçtıkları yönündeki haberlerin kendilerini tedirgin ettiğini belirten Çilingir, "Gelirken çok tedirginliğimiz vardı. İnsanlar karantinadan sürekli kaçıyordu. Bizler de nasıl bir yerde kalıyorlar ki kaçmak istiyorlar diye tedirgin yaklaşmıştık. Ama yine de kendi ülkemizde olmak istemiştik. Geldikten sonar baktık ki iyi ki gelmişiz. Açıkçası bu kadar güzel ağırlanacağımzı bilmiyorduk. Bu konuda hem devletimize hem de buradaki insanlara teşekkür ediyoruz. Büyük bir özveri ve anlayışla bizimle ilgileniyorlar. Bu çok sevindirci ve güzel bir şey" diye konuştu.
'BİRAZ DAHA KALALIM DİYE ŞAKALAŞIYORUZ'
İlk günlerde alışmakta zorlandıklarını ama şimdi kendilerini çok iyi hissettiklerini belirten Esma Çilingir, "Başlarda alışma sürecinde biraz sıkıldık, sürekli odada olmaz nedeniyle. Etkinlikler, moralimizi git gide yükseltmeye başladı. Hatta aramızda süreç uzarsa burada biraz daha kalabiliriz diye şakalaşıyoruz. Olabildiğince ilgileniyorlar. Bu durum, bu süreçte kendimizi iyi hissettiriyor çünkü odada sürekli yalnız olmak biraz kötü bir şey açıkçası" dedi.
'ÇAĞRILARA KULAK VERİLMELİ'
14 günlük süre sonunda Bursa'daki ailesinin yanına döneceğini ifade eden Çilingir, "4 gözle ailemin yanına, evime gitmeyi bekliyorum. Herkes evinde bu süreci geçiriyor. Kendi evimde ailemle olmayı ben de 4 gözle bekliyorum. Bizler bu konuda bilinçli davranmalıyız. Kimse kendinin ve yakınlarının bu hastalığa yakalanmasını istemez. Bu yöndeki çağrılara kulak vermek gerekiyor. Herkesin sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Yurtta internet olduğu için ailemizle sürekli görüntülü görüşme imkanımız sağlandı. Açıkçası bu süreç düşündüğümüzün çok çok üzerinde iyi bir şekilde geçiyor" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Yurt binası görüntüleri-Yurttaki odanın görnütüleri-Görüntülü röportaj-Esma Çilgingir'in açıklamaları
Haber: Eraydın AYTEKİN/SİVAS,
Haber Kodu : 200401020
==============================
ELEKTRİK DİREĞİ 8 YILDIR LEYLEKLERİN YUVASI AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı ilçesi Oda köyünde leylekler, 8 yıldır aynı direğe yuva yapıyor. Köylülerin 'baharın müjdecisi' olarak nitelendirdiği leylekler bu yıl da yuvalarını kurdu.
Sandıklı ilçesindeki Oda köyünde leylekler 8 yıldır aynı direğe yuva yapıyor. Köy halkı her yıl aynı noktaya gelen leyleklerin yuva yapması için elektrik direğinin yaklaşık 20 metre ilerisine ağaçtan direk yaptı. Ancak leylekler elektrik direğine yuva yapmaktan vazgeçmedi. 4 yıl önce leylek yuvasında elektrik hattından kaynaklandığı düşünülen yangın çıktı. İtfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın sonrası yuva yanarak kül oldu. Leylekler ise yangından kısa süre sonra yanan yuvalarını tekrar yaptı.
8 yıldır aralıksız aynı direğe gelerek yuva yapan leylekler bu yıl da geldi. 2 leylek direğin üzerine yuva kurarken, bölge halkı da leylekleri rahatsız etmemek için özen gösteriyor. Köy halkı leylekleri 'baharın müjdecisi' olarak nitelendiriyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Direği gösteren geniş açı leylekler ile birlikte görüntüYuva ve leylekleri gösteren görüntüLeylek yakın görüntü
HABER- KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),
Haber Kodu : 200401009
======================================
SİDE'DE İNŞAAT KAZISINDA ROMA DÖNEMİNE AİT MOZAİKLER BULUNDU ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde, tarihi Side Antik Kenti'nde koruma amaçlı imar planı kapsamında yapılan temel kazılarında Roma dönemine ait çeşitli hayvan figürlerinin yer aldığı mozaikler ve kilise kalıntısı bulundu.
Türkiye'nin önemli antik kentleri ve turizm merkezleri arasında yer alan ve kuruluşu 2 bin 700 yıl öncesine dayanan Side'de 1940'lı yıllardan bu yana kazılar yapılmasına rağmen halen toprak altında değişik tarihi eserler bulunuyor. Birinci Derece Antik SİT olduğu için bir imar planı olmayan Side, içinde oturanların ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri ve kaçak yapılaşmayı önlemek amacıyla 2013 yılında 3'üncü Derece Kentsel SİT'e çevrilerek, koruma amaçlı imar planı hazırlandı. Yeni imar planına uygun olarak Side'de kaçak yapı ve eklentilerin yıkılarak Manavgat Belediyesi tarafından hazırlanan Antik Side Kentsel Tasarım Projesi, tarihi dokuya uygun olarak yeniden yapılacak. 2016 yılında başlayan çalışmalarda Manavgat Belediyesi tarafından birçok sokak ve meydanı tarihi dokuya uygun şekilde yenilerken, iş yerleri ve bina sahipleri de mevcut yapılarını yıkarak binalarını koruma amaçlı revize imar planına uygun yeniden inşa etti.
KAZILAR GÖREVLİLER EŞLİĞİNDE YAPILIYOR
Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan izin alarak Side Müzesi ve kazı başkanlığı görevlileri nezaretinde sürdürülen çalışmalar kapsamında çok sayıda tarihi eser gün yüzüne çıktı. Side çalışmalarında ilk olarak 2017 yılında Haluk Şen'e ait bölgede MS 266 ya da 267 yılında yazıldığı tespit edilen Roma İmparatoru Gallienus'un Side'ye gönderdiği mektubun taş üzerine işlenmiş hali bulundu. Side Müzesi'nde sergilenen mektubun birebir kopyası yapılarak bulunduğu yere bırakıldı ve taban camla kaplanarak iş yerinde turistlerin görmesi sağlandı.
HAYVAN FİGÜRLERİ OLAN MOZAİKLER BULUNDU
Geçen yıl kasım ayında kimliği açıklanmayan bir kişiye ait arsada yapılan çalışmalarla ise Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen mozaikler ortaya çıkarıldı. Temel kazıları sırasında bulunan bir yapının tabanında olduğu belirlenen ve Side Müze Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan mozaiklerde çeşitli kuş figürleri yer aldığı belirlendi. Mozaiklerin inşaat tamamlandıktan sonra binanın tabanının kalın ve kırılmaz camla kapatılıp ışıklandırılarak yerli ve yabancı turistlere bulunduğu yerde sergileneceği belirtildi.
KİLİSE KALINTISINA ULAŞILDI
Yine aynı plan kapsamında başka bir yerde yapılan kazıda kilise kalıntısına ulaşıldı. Kilisenin taban seviyesinde tamamen ortaya çıkarılmasının ardından üzeri deforme olmaması için kapatılarak inşaat bitinceye kadar kapatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Side'den genel görüntüAntik tiyatrodan görüntüKazı alanlarından görüntülerKoruma altında bulunan sütun ve parçaları
HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),
Haber Kodu : 200401012
========================
UZMANLAR UYARIYOR: KORONAVİRÜS GÜNLERİNDE LENS TAKMAYIN GÖZ Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Turgut Çoban, koronavirüse karşı alınan önlemler arasında el ve yüz temizliği kadar gözlerini de dikkatli şekilde korunması gerektiğini vurgulayarak, "Bu dönemde lens kullanmayın" dedi. 37 yıllık optikçi Nazif Eken ise gözlüklerin camlarının alkollü su veya kolonya ile temizlenmesini önerdi.
Antalya'da yaşayan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Turgut Çoban, koronavirüsün en çok ağız, burun ve göz yoluyla bulaştığını belirti. Koronavirüsle mücadele kapsamında vatandaşların ellerine eldiven ve yüzüne maske takarak kendilerini korumaya çalıştığını anlatan Doç. Dr. Çoban, virüsün bulaşmaması için gözleri de korumanın çok önemli olduğunu vurguladı. Özellikle sağlık çalışanlarının maske, eldiven ve koruyucu gözlükle koronavirüse karşı önlem almaya çalıştığını belirten Doç. Dr. Deniz Turgut Çoban, "Hastaların göz muayenesi sırasında göz hekimlerinin kendilerini ve hastaları korumak adına her hastada eldiven değiştirmesi ve mutlaka kendi gözü ve tüm yüzünü örtecek gözlük ve maskeler kullanması da gerekmektedir" dedi.
'LENS KULLANMAYIN' ÖNERİSİ
Koronavirüs vakalarının artmasından sonra kontakt lens kullananlardan çok soru geldiğini anlatan Doç. Dr. Çoban, "Bu süreçte hastaların mümkünse kontakt lens kullanmamasını önermekteyiz. Kullanması zorunlu ise el dezenfeksiyonu ve kontakt lens ve kaplarının temizliğine çok özen göstermeliler" diye konuştu.
GÖZDEKİ KIZARIKLIĞA DİKKAT
Koronavirüs vakalarının artmasıyla hastalar üzerinde yeni belirtiler ortaya çıktığını anlatan Doç. Dr. Deniz Turgut Çoban,""Covid-19 hastalarının bazılarında gözün beyaz kısmının enfeksiyonu olarak tanımladığımız konjonktivit bulgusudur. Konjonktivitte gözlerde kızarıklık ve sulanma görülebilir. Her gözde gördüğümüz kızarıklık ve sulanma Covid-19 anlamına da gelmez. Ancak bu göz bulgularının yanı sıra ateş, öksürük ve nefes darlığı varsa bu durumda, Covid-19 olabileceğini düşünmek gereklidir" dedi.
'LENS YERİNE GÖZLÜK KULLANIN'
Antalyalı 37 yıllık optikçi Nazif Eken (56), salgın konusunda halkın bilinçlendirildiğini, fakat gözler hakkında pek bilgi verilmediğini söyledi. Mikroba en açık bölgenin gözler olduğunu belirten Eken, şunları söyledi:
"Bu dönemde tüm hijyenik kurallara uyarken, lütfen lens kullanmamaya özen gösterin. Lensler tamamen mikroba açık bir üründür. O yüzden bu dönemde mümkün olduğunca lens yerine gözlük takmayı tercih edin. Gözlük aynı zamanda bir bariyer görevi üstleniyor. Karşıda eğer enfekte olan bir hasta varsa ondan gelebilecek damlacıkları engeller ama açık bir göz enfekte olmakta karşı karşıya kalan en tehlikeli organlarımızın başında gelir. Bu dönemde lens değil gözlük kullanın."
'KOLONYA İLE TEMİZLEYİN'
Gözlük kullanırken hijyene dikkat çeken Nazif Eken, "Gözlüğümüzü sık sık temizlememiz gerekiyor. Kullandığımız gözlük su şişelerinin içini boşaltıp bu dönemde alkollü su ya da kolonyayla doldurun ve onlarla temizleyin. Çünkü normal sıvı gözlükteki olası mikropları öldürmez. Mümkün olduğunca gözlüklerinizi herhangi bir yere koymayın. Çünkü virüsün ne zaman nerede olacağı belli olmaz" dedi.
Zorunlu lens kullananlara da öneride bulunan Eken, "Hijyenik kurallara uyarken lenslerizi her ortamda takıp çıkarmayın. Mümkün olduğunca lens suyunuzu sık sık değiştirin. Ellerinizi koruyucu lens sularıyla mutlaka dezenfekte etmeye çalışın. Çünkü mikrop her an her yerde bulunabilir. Bu dönemde en fazla gözlerimiz mikroba maruz kalıyor. Lütfen dikkatli olalım" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Gözlükçüden detay görüntülerGüneş ve normal gözlüklerden detay görüntülerGözlüklerin düzenlenme görüntüsüGözlüklerden detayGözlüğün dezenfekte edilmesinden detaylarLenslerden detayLens kabı, lens ve solüsyondan detaylarEllerin lens suyuyla temizlenme görüntüsüOptikçi Nazif Eken'in röportajıGöz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Turgut Çoban'ın açıklamaları
HABER-KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA,
Haber Kodu : 200401011
================================
TURİZM CENNETİNDE 'VİRÜS' SESSİZLİĞİ ANTALYA'da, her gün on binlerce turisti ağırlayan Türkiye'nin önemli turizm destinasyonu Belek Turizm Merkezi'ndeki ultra lüks oteller, doğal güzelliğiyle bilinen sahiller, dünyayı saran koronavirüs salgını nedeniyle sessizliğe büründü.
Dünyayı saran koronavirüs salgını nedeniyle Antalya'da dört mevsimin her günü on binlerce turisti ağırlayan Serik ilçesindeki Belek, Kadriye, Boğazkent'teki ultra lüks oteller kapılarını kapattı. Belek Turizm Merkezi'nin bulunduğu Serik ilçesindeki 73 bin 605 yatak kapasitesine sahip 108 tesiste, tedbir amacıyla zorunlu çalışması gereken personelin dışında otellere giriş- çıkış yapılmıyor. Türkiye turizminin önemli destinasyonlarından Belek Turizm Merkezi'ndeki oteller ve kilometrelerce uzunluğundaki eşsiz güzelliğe sahip plajlar boş kaldı.
PLAJLARDAKİ EĞLENCE, YERİNİ DALGA SESİNE BIRAKTI
Müşterilerine kapılarını kapatan lüks otellerin ihtişamlı yapıları, dev havuzları, spor ve etkinlik alanları boş görünümüyle dikkati çekti. Normal günlerde turistlerin güneşlenip, denize girerek eğlenceli vakit geçirdiği sahillerde ise dalga sesleri hakim oldu. Plaj ve iskelelere girişin güvenlik şeridiyle kapatıldığı sahillerde, su sporları ve gezinti amacıyla kullanılan deniz araçları, eski günler yeniden başlayana kadar üzeri örtülerek kıyıya çekildi.
UMUTLU BEKLEYİŞ
Turizm merkezi Belek'in çarşısındaki dükkanlar ise tedbir amacıyla kepenk indirdi. Binlerce turistin gezip, alış- veriş yaptığı cadde ve sokaklar sessizliğiyle hayalet şehri anımsattı. Turizm merkezinde devasa otellerin, eşsiz güzelliğe sahip golf sahalarının ve teknolojik imkanlarla donatılı statlar gibi önemli spor merkezlerinin işletmecileri, yeniden turistleri ağırlayacağı günleri umutla bekliyor. Belek bölgesindeki National Golf Club genel müdürü Bekir Kara, Belek Turizm Merkezi'nin de yer aldığı Serik ilçesindeki otellerde geçen yıl nisan ayında yaklaşık 50 bini yerli, 154 bin turistin tatil yaptığını anımsattı.
GOLF SAHALARI KUŞLARA KALDI
Dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle turizm merkezlerinde faaliyetlerin durdurulduğunu aktaran Kara, ülkelerin koronavirüs salgınına karşı tedbir amacıyla uyguladığı uçuş yasakları nedeniyle nisan ayında otellerin kapalı olacağını kaydetti. Belek Turizm Merkezi'nde turistlerin bulunmaması ve otellerin kapalı olması nedeniyle alışılmamış sessizliğin hakim olduğunu söyleyen Kara, "Belek'te sessizlik hakim. Normal şartlarda nisan ayının ilk haftasında yüzde 60 doluluk yaşanırken bütün oteller, golf sahaları, spor tesisleri kapalı ve boş durumda. Geçen yıl nisan ayında bölgemizdeki tesislerde toplamda 154 bin turist konaklamıştı. Belek'te nisanda bu rakam sıfır olacak. Belek şu anda hiçbir zaman bizlerin hayal edemeyeceği günleri yaşıyor. Nisan ayında golf sahaları dünyaca ünlü golfçuları ağırlarken şimdi sahalar kuşlara kaldı. Bizler de otellerimizde çalışanlarımıza izin verdik. Sadece teknik ve güvenlik ekipleri otellerde çalışıyor. Belek'te hiç beklemediğimiz sessizlik var. Dünyada da birçok ülkede sokağa çıkma yasağı var, uçuşlar durdu. Bu nedenle bölgemize yurt dışından kimse gelemedi. Sahiller bomboş. Oteller dışında, dışarıdaki dükkanlar, turizm ile ilgilenen herkes şu anda bekleme pozisyonunda" diye konuştu.
'VİRÜS SONRASINDA TURİZMİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ'
Koronavirüs salgınının ardından turizm hareketliliğinin yeniden başlayacağı günlerde krizi fırsata dönüştürmek gerektiğini vurgulayan Bekir Kara, şunları söyledi:
"Biz şu anda bu dönemi, turizm başladığında neleri daha doğru yapabileceğimizi düşünerek geçirmeliyiz. Belek bölgesinde 30 Euro'ya oda veren oteller var. İspanya gibi turizmde önemli ülkelerde 100 Euro'dan başlayan fiyatlar. Virüs sonrası talep başladığında fırsata dönüştürerek fiyat politikamızı yeniden belirlemeliyiz. Tur operatörleri yurt dışından gelen müşterilere, oda fiyatlarına yüzde 15 fark koyarak ücret belirlemeli. Turizm sektörü kendi içerisinde denetimi çok iyi yapmalı. Önümüzdeki dönemde bu virüs sonrası turizm açıldığı zaman farklı vizyonla giriş yapıp otellerimizi değerinde satıp herkes kazanması gerektiğini kazanmalı."
ÇARŞI 'HAYALET ŞEHRE' DÖNDÜ
Belek çarşısında 20 yıldır esnaflık yapan Ali Sekmen, normal zamanlarda çarşının alış- veriş yapan, gezen turistlerle 24 saat hareketliliğe sahip olduğunu anlattı. Koronavirüs salgını nedeniyle turistin gelmemesiyle esnafın da tedbir amacıyla iş yerini kapattığını dile getiren Sekmen, dünyada koronavirüs salgınının etkisini kaybetmesinden sonra çarşının eski günlerini yeniden yaşayacağına inandığını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Otellerin ve sahilin drone görüntüsüGolf sahalarının detay görüntüleriBelek çarşısının detay görüntüleriKapalı olan dükanların ve çarşının detay görüntüleriNational Golf Club Bekir Kara ile röportajEsnaf Ali Sekmen ile röportaj
HABER: Tolga YILDIRIM- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA,
Haber Kodu : 200401017
=================================
PARAMOTORLA GÖKYÜZÜNDE 'EVDE KAL TÜRKİYE' PANKARTI AÇTI EDİRNE'nin Keşan ilçesinde paramotor pilotu Yılmaz Özkaya, yaklaşık bin metre yükseklikte gerçekleştirdiği uçuşta koronavirüs salgınına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla 'Evde Kal Türkiye' pankartı açtı.
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan, tüm dünyaya yayılan ve Türkiye'de de ölümlere neden olan koronavirüs salgınına karşı önlemler üst seviyeye çıkarılırken, vatandaşlara da 'evde kal' çağrısı yapılıyor. Sağlık Bakanlığı, valilikler ve emniyet güçleri gibi devlet organlarının yanı sıra, farkındalığı artırmak için bireysel kampanyalar da düzenleniyor. Keşan'da paramotor pilotu Yılmaz Özkaya, koronavirüs salgınına dikkat çekmek amacıyla yaklaşık bin metre yükseklikte gerçekleştirdiği farkındalık uçuşunda, üzerinde 'Evde Kal Türkiye' yazan pankartı açtı.
Koronavirüs salgını nedeniyle zorunlu olmadıkça insanların dışarı çıkmaması gerektiğini belirten Özkaya, "Çıktığımız zamanlarda da fiziksel temaslardan kesinlikle kaçınalım. 2 metre yaklaşma mesafesine uyalım. İnşallah biz bunu atlatırız. Başta sağlık görevlilerimiz olmak üzere bu zor günlerde her türlü risk altında görevini sürdüren hizmet ve üretim sektöründe çalışan tüm insanlarımıza da teşekkür ediyorum. Evde Kal Türkiye" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Paramotor pilotu Yılmaz Özkaya'nın uçuşu hazırlanması-Paramotorla kalkışı-Havada 'Evde kal Türkiye' pankartı açması-Yılmaz Özkaya'nın havada 'Evde kal' mesajı vermesi-Uçtuğu alan-Detaylar
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),
Haber Kodu : 200401013
==================================
PAÜ HASTANESİ'NDE KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ ARTIRILDI DENİZLİ'de, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde koronavirüs önlemleri arttırıldı. Hastane önünde bulunan alana 2 çadır, 1 de konteyner kuruldu. Şüpheli hastaların tedavilerine, burada yapılan tetkiklerin ardından başlanıyor.
Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde koronavirüs nedeniyle alınan önlemler arttırıldı. Hastane önündeki otopark alanına hastaların triyajının sağlanması amacıyla 2 çadır ve 1 konteyner kuruldu. Bu sayede, şüpheli hastaların hastane binası içerisine girmeden gerekli bölümlere sevk edilmesi sağlandı. PAÜ Hastanesi'ne giriş tek kapıdan sağlanmaya başlanırken, girişte vatandaşların ateş ölçümleri yapılıyor.
Pamukkale Üniversitesi Enfeksiyon Bölümü Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Tuğba Sarı, hastanede gereken önlemleri almaya devam ettiklerini belirtti. Şüpheli hastaların hastaneye girmeden önce kurulan çadır ve konteynerde ilk tetkiklerini yapıldığını ifade eden Dr. Sarı, "Hastane girişinde şüphe taşıyan hastalar için Acil Servis önüne UMKE ve AFAD'dan temin ettiğimiz çadır ve konteynerleri kurduk. Bu şekilde hastaların triyajını sağlıyoruz. Hastalar, hastane içerisine girmeden ilgili bölümlere sevkini sağlıyoruz. Polikliniklerin girişinde hastaların ateşleri ölçülüyor. Semptom sorgulaması yapılıyor. Şüpheli görülen olgular acil servise yönlendiriliyor. Bu şekilde hastaneye girişlerini güvenli olarak sağlıyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nden görüntüAcil Servisten görüntüAmbulanslar ve vatandaşlardan görüntüÇadırlar ve konteynerdan görüntüDr. Tuğba Sarı ile röportaj
Haber-Kamara: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,
Haber Kodu : 200401046
========================
AYDINLI PİDECİLERDE NÖBET SİSTEMİ AYDIN'ın Koçarlı ilçesinde 5 pideci, koronavirüs tedbirleri kapsamında, nöbetleşe çalışma sistemine geçti. Her gün sırayla bir pidecinin nöbetçi kaldığı ilçede yaşayanlar, telefonla sipariş veriyor. Pideciler ise ev ve iş yerlerine servis yapıyor.
Koçarlı'da faaliyet gösteren 5 pideci, Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nın da desteğiyle anlaşarak, koronavirüs tedbirleri kapsamında, nöbet sistemine geçti. Pideciler, kendilerini virüse karşı eldiven ve maske takarak, korumaya çalışırken, nöbet tuttukları günlerde iş yeri ve evlere sipariş götürmeye başladı.
?İlçede pidecilik yaparak, geçimini sağlayan Alaaddin Yamaç (40), "Ülkemizde koronavirüs tehdidi var. Biz de devletimize destek olmak amacıyla ilçedeki bütün pideciler olarak kendi aramızda Esnaf ve Sanatkarlar Odası desteği ile birlikte nöbetçi pideci uygulamasına geçtik. Burada bizim çalışanlarımız da var. Bunları korumak adına bu uygulamaya geçtik. Haftanın 1 günü sadece bir pideci açık oluyor. Bugün de nöbet sırası bizde. Faaliyetlerimize paket servisleriyle devam ediyoruz. Telefonla aldığımız siparişleri yerlerine iletiyoruz. Nöbetçi pidecilik bizim ortak aldığımız bir karar. Bu vesileyle vatandaşlar da mağdur kalmıyor. Maske, bone ve eldiven takarak her türlü tedbirimizi de alıyoruz. Müşterileri de içeri çok sokmadan kapıdan sipariş alıp vererek yolluyoruz" diye konuştu.
Müşteri Tevfik Aslan (45) ise "Pideciler nöbetleşe dükkan açıp kapatıyorlar. Biz de koronavirüs nedeniyle çalıştığımız kurumdan yemek yemek için dışarı çıkamıyoruz. Telefonla pide siparişi veriyoruz. Siparişimiz iş yerimize ve evimize kadar geliyor. Bundan dolayı pideci esnafa teşekkür ederiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ;
-Pideciden genel ve detay görüntü-Pide servisinden görüntü;-Telefonla sipariş alınması-Motosikletle servisin teslim edilmesi görüntüsü-Alaaddin Yamaç röp;-Müşteri Tevfik Aslan röp:
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/AYDIN,
Haber Kodu : 200401010===============================
İZMİRLİ ÖĞRETMEN EVİNDE 3D YAZICI İLE SİPER MASKE ÜRETİYOR İZMİR'de yaşayan Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Oğuz Işık, okuldan evine getirdiği 3D yazıcı ile siper maske üretimine başladı. Sabah erken saatlerde 3D yazıcının başına geçen Işık, koronavirüs ile mücadele eden sağlık çalışanları için günde 6-10 arasında maske üretiyor.
Koronavirüs salgınının ülkede yayılmasının ardından birçok meslek grubu evden çalışma sistemine geçti. İzmir'de yaşayan ve İTO Vakfı Süleyman Taştekin Meslek Lisesi'nde bilişim teknolojileri öğretmenliği yapan Oğuz Işık, eğitime ara verilmesi nedeniyle evde geçirdiği zamanı değerlendirmeye karar verdi. Işık, okulundaki Robotik Tasarım ve Üç Boyutlu Modelleme Kulübü'nün atölyesinde kullandığı 3D yazıcıyı müdürün izni ile evine getirdi. Sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını da sosyal medya üzerinden takip eden öğretmen, evinde siper maske üretimine başladı. Sabah 8'de uyanıp makinenin başına geçen Işık, akşam 12'ye kadar çalışarak ortalama 2 saatte bir maske üretti. Işık, şimdiye kadar toplamda 35 maskeyi sağlık çalışanları ile buluşturdu. İki çocuk babası Işık, maskelerin mısır nişastasından yapılan ham maddesini öğretmen arkadaşlarının bağışlarıyla tedarik ederek, her gün üretime devam ediyor.
'MASKELER HASTANEYE ULAŞTIRILIYOR'
Sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını takip ettiklerini söyleyen Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Oğuz Işık, "Ürettiğim maskelerin ham maddesi PLA, mısır nişastasından yapılıyor. Sağlığa hiçbir zararı yok. İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri de malzeme tedarik etme konusunda yardım ediyor. Biz ürettikçe, maskeler teslim alınıyor ve hastanelere ulaştırılıyor. Yazıcı kapandıktan sonra gece 12-1 gibi üretimleri bitirip, asetat, lastik kesimine ve monte etmeye başlıyorum. Yazıcının durumuna göre günlük üretim sayısı değişiyor. Yazıcıların ucu tıkanıyor bazen, o zaman biraz tamirat işleri gerekiyor" dedi.
'ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYUYORUM'
Sağlık çalışanlarına yardımcı olmanın inanılmaz bir duygu olduğunu anlatan Işık şunları söyledi:
"Evde kalıyoruz ama bu durumda olamayan hemşirelerimiz, doktorlarımız var. Bu virüsle bire bir muhatap oluyorlar. Evde çalışmak evet bizim için çok güzel ama elimizde olan bir fırsatı da neden kullanmayalım? Elimi taşın altına koyuyorum. Evden çıkmadan üretim yapıyorum, ne kadar yardım edebilirsem. Doktorlarımızdan geri dönüşler aldıkça çok mutlu oluyoruz. Bizlerin desteğine, yanlarında olduğumuzu hissetmeye ihtiyaçları var. Biz de bu şekilde hem vicdanımızı rahatlatıyoruz hem de bir şekilde hayatımızı devam ettirebildiğimizi gösterebiliyoruz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: 3D yazıcıdan detay görüntülerMaske üretiminden görüntülerMuhabir Melis KARAKUZULU'nun anonsuÖğretmen Oğuz Işık ile röportaj
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR,
Haber Kodu : 200401015
==============================
'EVDE OLSANIZ DA HAREKET EDİN' KORONAVİRÜSE karşı 'evde kal' çağrıları sürerken, özellikle 65 yaş ve üzeri vatandaşların sokağa çıkmamaları nedeniyle kas oranlarının azalıp, yağ oranlarının artabileceğini belirten fitness ve pilates eğitmeni Filiz Erdur, evde basit egzersizler yapılabileceğini ve hareketsiz kalınmaması gerektiğini söyledi.
Koronavirüse karşı alınan önlemler kapsamında, 65 yaş ve üstü ile kronik hastalığı bulunan vatandaşlara sokağa çıkma yasağı getirildi. Salgın nedeniyle bu kişiler de gerekmedikçe sokağa çıkmamaya başladı. Uzun süre evde vakit geçiren vatandaşların hareketleri kısıtlandı. Gün içinde bir süre yürüyen farklı fizksel aktivitelerle vücudun dinç kalması sağlanırken, uzmanlar evde kalınan süreçte aynı oranda hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu duruma dikkat etmemek ve hareketleri azaltmak farklı sağlık sorunlarına da yol açabiliyor. Uzmanlar, evde kalınan süreçte basit egzersizlerle vücut aktivitelerinin artırılabileceğini belirtti.
'YEMEK YAPARKEN AYAKTA DURMAK BİLE FAYDALI'
Dışarı çıkmayan her yaştan bireyin sağlıklı olmaları için ev içinde daha çok hareket etmesi gerektiğini söyleyen basketbol antrenörü, fitness ve pilates eğitmeni Filiz Erdur, evde yemek yaparken bile ayakta geçirilen sürenin faydalı olduğunu kaydetti. Vücut aktivitelerinin artırılması gerektiğini vurgulayan Erdur, beslenme saatlerine de dikkat edilmesi için uyarılarda bulundu. Erdur, "Özellikle evlerinden hiç çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlar basit egzersizler yaparak hareketlerini artırabilirler. Kas oranlarının azalıp yağ oranlarının artmaması için daha fazla hareket etmeleri gerekir. Aksi taktirde çok hareketsiz kaldıklarında eklemlerinde büyük sıkıntı yaşayabilirler. Yağ oranları arttığı için kalple ilgili sorunlar başlayabilir. Tansiyonu olanların çok hareketsiz kalmaları da sağlıkları açısından büyük risk anlamına gelir. Çok az da olsa evde hareket etsinler" diye konuştu.
BU EGZERSİZLERİ UYGULAYIN
Evde yapılabilecek basit egzersizler konusunda da bilgiler veren Filiz Erdur, dirençli esnek egzersiz bantları olarak bilinen thera bantların çok kullanışlı olduğunu anlattı. Bu bantlara sahip olanların bununla, olmayanların ise evdeki eşarp, tülbent ya da kilotlu çoraptan yararlanarak bazı hareketleri rahatlıkla yapabileceğini kaydeden Erdur, "Özellikle külotlu çorap esnek olduğu için bununla bazı hareketleri gayet rahat yapabilirler. Kolları yukarı kaldırıp derin nefes alarak başlayabilirler. Yukarıda ufak ufak kollarını yanlara açabilirler. Göğüs hizasında aynı hareketi tekrarlayabilirsiniz. Dizlerinizde bir sıkıntı yoksa çömelme olarak bilinen squat hareketi ile ön bacak, arka bacak ve kalça kaslarının yanında bel, baldır, sırt ve karın kaslarını da etkili bir şekilde çalıştıran egzersizi yapabilirsiniz. Bu şekilde biraz daha bacağa yük binmiş olur. Son olarak thera bandı ayak ucuna alarak esneme hareketleri yapılabilir" dedi.
Tansiyon hastalarının evdeki egzersizleri yaparken biraz daha dikkatli olmalarını isteyen Erdur, yerde yapılabilecek bazı egzersizlerle ilgili ise şunları anlattı:
"Yerde yatarak yapılabilecek hareketler için tansiyon hastaları başlarının altına bir yükselti koyabilirler. Evde top varsa top kullansınlar yoksa bir minderi kalçalarının altına koyup dizlerini bükerek karın egzersizi yapabilirler. Sandalyeye tam oturmadan oturma kalkma hareketi de vücudu çok yönlü çalıştıran bir harekettir. Yatar pozisyonda olduklarında bacaklarının arasında bir top koyarak kalçalarını yukarı kaldırıp indirebilirler. Günde sadece 20 dakika bu hareketleri yapmaları yeterli olabilir. Bu egzersizleri mutlaka uygulayın."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Filiz Erdur ile röportaj
-Filiz Erdur'un anlattığı egzersizlerden görüntü.
Haber - Kamera: Nevra UÇKAÇ/ İZMİR,
Haber Kodu : 200401014
==============================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ-TEKRAR - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?