1- KÜRŞAT MİCAN'IN İÇİNDE BULUNDUĞU ARACA SİLAHLI SALDIRI
Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican;
"Buna benzer bir çok olaylar olmuştu. Daha önce şoförümüz yaralanmıştı. Buna benzer olayları ara ara yaşıyoruz. Saldırının siyasi olduğunu düşünüyoruz"
Büyük Birlik Partisi İstanbul İl Başkanı Mustafa Mican;
"Öncelikle yapılan bu hain saldırıyı kınıyorum. Sağdan yaklaşan bir araçtan atılan mermilerle de, sağ arka camdan üç kurşun isabet ediyor. Kürşat'ın arkada oturduğunu tahmin ediyorlar. Bunun üzerine arka camdan ateş ediyorlar. Renkli cam ama Kürşat ve şoförü önde oturuyor. Dolayısıyla biz şükrediyoruz. Kürşat'ta bir şey yok. Böyle hain bir saldırıyla karşı karşıya kaldık"
Haber- Kamera: Ertan KILIÇ-Ozan URAL/ İstanbul DHA
Sultanbeyli'de, Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican'ın içinde bulunduğu otomobil, trafik ışıklarda otomobilleriyle önlerini kesen kişiler tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Saldırıda otomobile 9-10 kurşun isabet ederken Kürşat Mican ile şoförü saldırıdan yara almadan kurtuldu.
Kürşat Mican'ın kardeşi Ömer Mican telefonla kendisine ulaşan DHA muhabirine yaptığı açıklamada, saldırı olayını doğruladı. Ağabeyi, Kürşat Mican'ın Sultanbeyli ilçe teşkilatını ziyaret ettikten sonra evine gitmek üzere yola çıktığını, trafik ışıklarda otomobilleriyle önlerini kesen iki kişinin silahlı saldırısına uğradıklarını, otomobilde yere yatan ağabeyi ile şoförünün saldırıdan yara almadan kurtulduğunu bildirdi. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Polisin olay yerindeki çalışmaları sürüyor.
Silahlı saldırıyla ilgili ilk açıklama Mustafa Mican'dan geldi. Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican'ın babası ve Büyük Birlik Partisi İstanbul İl Başkanı Mustafa Mican silahlı saldırının ardından açıklama yaptı. Kürşat Mican'ın Sultanbeyli Alperen Ocakları'nda yapılan bir programdan döndüğünü söyleyen Mican, "Öncelikle yapılan bu hain saldırıyı kınıyorum. Kimden geldiği şu anda belli olmayan, ben Kürşat Mican'ın babasıyım. İl Başkanıyım aynı zamanda. Kürşat, Alperen Ocaklarımızın Sultanbeyli Teşkilatı'ndaki bir programdan dönerken takip edildiğiniz zannediyor. Neticede seyir halinde. Soldan yaklaşan bir araç önüne kırıyor. Sağdan yaklaşan bir araçtan atılan mermilerle de, sağ arka camdan üç kurşun isabet ediyor. Kürşat'ın arkada oturduğunu tahmin ediyorlar. Bunun üzerine arka camdan ateş ediyorlar. Renkli cam ama Kürşat ve şoförü önde oturuyor. Dolayısıyla biz şükrediyoruz. Kürşat'ta bir şey yok. Böyle hain bir saldırıyla karşı karşıya kaldık" dedi.
"ARAÇTA ŞOFÖRÜ VE KÜRŞAT VARDI"
Saldırıya uğrayan otomobilde, oğlu Kürşat Mican ve şoförünün olduğunu söyleyen Mustafa Mican, daha önce tehdit olaylarının olduğunu söyledi. Mican, saldırıyı kimlerin yaptığı ile ilgili konuşmak için erken olduğunu vurgulayarak, "Şu anda kimin olduğunu söylememiz erken olabilir. Emniyet mensuplarımız çalışıyorlar. İnşallah sabaha kadar kimin yaptığını bulacağız. Daha evvel benzer şeyler vardı. Siyasi bir saldırı olmaz. Terör mü? Değil mi? Emniyet mensuplarımızın araştırması sonucu belli olacak" dedi. Mican, gazetecilerin tehditlerin her hangi bir örgütten gelip gelmediğini sorması üzerine, "Onu da daha sonra açıklarsak, en azından araştırmayı yanlış yönlendirmeyelim" diyerek yanıtladı.
MİCAN'DAN AÇIKLAMA
Pendik'te silahlı saldırıya uğrayan Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican, emniyetteki işlemlerin ardından açıklama yaptı. Şahsi olarak kimseyle bir husumetinin olmadığını söyleyen Mican, saldırının siyasi olduğunu düşündüklerini belirtti. Saldırının eve giderken yapıldığını söyleyen Mican, "Bugün 20.30 gibi Sultanbeyli'de bir toplantımız vardı. 22.00'de toplantımızı bitirdik. Oradan eve giderken orman yolunda önümüze bir araç kırdı. Akabinde silah sesleri duyduk. Çok sayıda ateş ettiler. Tabi bunun üzerine bizde karşılık vermek üzere bizde kapıyı açtık. Hızlı bir şekilde kaçtılar. Daha önce buna benzer bir çok olay yaşamıştık. Can kaybımız yok. Hiçbir şekilde de yara almadık. Daha önce, biliyorsunuz Mihraç Ural'da bizi tehdit etmişti defalarca. Buna benzer bir çok olaylar olmuştu. Daha önce şoförümüz yaralanmıştı. Buna benzer olayları ara ara yaşıyoruz. Saldırının siyasi olduğunu düşünüyoruz" dedi.
SALDIRI SIRASINDA 3 KİŞİ GÖRDÜK
Saldırı anını da anlatan Mican, bir aracın önlerini kestiğini söyledi. Mican, "Bir araçta 3 kişi olduklarını gördük. Ancak diğer araçta kaç kişi olduğunu göremedik" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Kürşat Mican'ın açıklaması
-Mustafa Mican'ın konuşması
-Konvoy halinde emniyetten çıkmaları
-Detaylar
09.03.2018 - 00.17 Haber Kodu : 180309001
09.03.2018 - 02.04 Haber Kodu : 180309005
09.03.2018 - 03.07 Haber Kodu : 180309008
==========================
2- SANCAKTEPE'DE BAŞLAYAN KOVALAMACA MALTEPE'DE BİTTİ: 1'İ POLİS 2 YARALI
Haber-Kamera: Ertan KILIÇ-Ozan URAL/İstanbul DHA
Sancaktepe'de "dur" ihtarına uymayan otomobil ile polis ekipleri arasında yaşanan kovalamaca Maltepe Sahil Yolu'nda son buldu. Polisin ateş açtığı otomobilde bulunan bir kişi omzundan yaralandı. Kovalamaca sırasında kaza yapan ekip otosunda bulunan bir polis memuru da hafif yaraladı.
Sancaktepe'de saat 03: 00 sıralarında polis ekiplerinin "dur" ihtarına uymayan 34 LP 5298 plakalı otomobil ile polis ekipleri arasında kovalamaca yaşandı. Ümraniye, Tepe Üstü'nden Fatih Sultan Mehmet Köprüsü istikametine ters yönde giren otomobil Maltepe İstikametine yöneldi.
POLİS EKİBİ KAZA YAPTI
Kadıköy'e giren otomobili takip eden polis ekiplerinden biri Ethem Efendi Caddesi'nde kaza yaptı. 3 lastiği birden patlayan araçta bulunan polis memurlarından biri hafif yaralandı.
POLİS ATEŞ AÇARAK DURDURABİLDİ
Polisin dur ihtarlarına ve uyarı atışlarına rağmen kaçmaya devam eden otomobile polisler tarafından ateş açıldı. 2'si kadın 4 kişinin bulunduğu şüphelilerden biri omzundan yaralandı. Bir süre Sahil Yolu'nda ters istikamette giden otomobilin lastikleri patlatılarak durdurulabildi.
ZANLILAR KISKIVRAK YAKALANDI
Lastiklerinin patlamasına rağmen bir süre daha kaçan otomobil kısa süre sonra durdu. Araçta bulunan 2 'si kadın 4 kişi kıskıvrak yakalandı. Polisin açtığı ateş sonucu yaralanan şüpheli hastaneye kaldırılırken olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü dökümü:
----------------
-Kaçan otomobilin görüntüsü
-Polis ekiplerinin çalışması
-Yakalanan 2 kadın şüphelinin araç içi görüntüsü
-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması
-Kaza yapan ekip otosu
-Genel ve detay görüntüler
09.03.2018 - 05.57 Haber Kodu : 180309014
===============================
3- POLİSTEN KAÇAN HIRSIZLIK ŞÜPHELİSİ ORTALIĞI BİRBİRİNE KATTI
Haber - Kamera: Özgür EREN - Murat DELİKLİTAŞ/ İSTANBUL
Şişli'de, girdiği evden aldığı anahtarla otomobil çaldığı ileri sürülen şüpheli ile polis arasında kovalamaca yaşandı. Kovalamaca sırasında çaldığı belirtilen otomobille, önce kırmızı ışıkta bekleyen 2 araç ile polis otosuna, ardında demir direğe çarpan şüpheli kaçtı.
Bir kişi polisi arayarak, Feriköy'deki evine girip anahtarı alan kişinin 34 MM 450 plakalı otomobilini çaldığını bildirdi.
Şişli Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipleri, saat 16.30 sıralarında çalındıktan yaklaşık yarım saat sonra Piyalepaşa Bulvarı üzerinde bildirilen otomobile rastlayarak şüpheliye 'dur' ihtarında bulundu. İhtara uymayan şüpheli, çaldığı otomobil ile kaçmaya başladı.
Polis ekipleri, Irmak Caddesi'ne kadar şüpheliyi kovaladı. Şüpheli çaldığı otomobille önce kırmızı ışıkta bekleyen 2 araç ile polis otosuna çarptı. Ardından otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek, bir otel inşaatının girişinde bulunan demir direğe çarptı. Kazanın ardından duran otomobilden çıkan şüpheli, Yaya Köprüsü Sokağı üzerinden Tarlabaşı yönüne doğru kaçmaya başladı. Polis ekipleri, bir süre de yaya olarak şüpheliyi kovaladı. Ancak şüpheli ara sokaklarda izini kaybettirdi.
Şüphelinin çalıntı otomobille çarptığı taksinin şoförü Göksel Aykaç, "Dolapdere Caddesinden yukarıya doğru gidiyorduk. Polis bunu kovalıyordu her halde. Direk arkadan vurunca o da bana önden vurdu. Sonra döndük bu arkadaşın arabasına vurur gibi oldu. Kaçtı 2-3 araca vurarak en son buraya geldi' diye konuştu.
Olayı gören bir kişi, "Işıklarda bekliyordu. Bir araç polis arabasına vurmaya başladı. İleri geri yapıp gene polis aracına vurdu. Sonra iki araca daha vurdu. Buraya gelip kaza yaptı" dedi.
Polis olay ile ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Çalıntı araçtan detay görüntü
-Aracın kaza yapması
-Polis aracından detay görüntü
-Kazaya karışan taksiden görüntü
-Polis ekiplerinden detay görüntü
-Röportajlar
08.03.2018 - 17.41 Haber Kodu : 180308251
===========================
4- MALTEPE'DE 3 KATLI BİNADA YANGIN
Haber-Kamera: Ertan KILIÇ-Ozan URAL/ İstanbul DHA
Maltepe'de 3 katlı binada yangın çıktı. Çıkış nedeni henüz belirlenemeyen yangında 3 katlı binada büyük hasar meydana gelirken ölen yada yaralanan olmadı.
Yalı Mahallesi Doğancı Sokak'ta 3 numaralı binada binada çıkan yangın korku ve paniğe neden oldu. Edinilen bilgiye göre, saat 05: 00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle binanın birinci katında yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.
3 KATLI BİNADA BÜYÜK HASAR OLUŞTU
Yangın kısa sürede binanın tamamını etkisi altına aldı. İtfaiye ekipleri tedbir amacıyla yanan binanın bitişiğindeki binaları da boşalttı. Yaklaşık yarım saat süren çalışmanın ardından yangın söndürüldü. Yan binada oturan komşu, itfaiyeden önce kovalamaca yaşandığını belirterek, "Yangın var sesine uyandık. Baya koşuşturmaca oldu. Pencereler falan düştü. Panik vardı. Çok fazla bir şey olmadı. İçeride çok ciddi miktarda alkol alan birisi varmış. Biz tanımıyoruz. Kendisi yakmış. Bağrışları falan oluyormuş zaman zaman. O yakmış diyorlar. Polisler falan bakacaktı. Sokakta baya kovalamaca yaşandı. Herhalde yakalandı" dedi.
"KIZIMIN SESİYLE UYANDIK"
Başka bir mahalle sakini ise, yangın nedeniyle büyük panik yaşadıklarını ifade ederek, "Kızımın sesiyle uyandım. Anne yangın yan daire yanıyor dedi. Bizde bir anda panik olduk. camdan baktığımda alevleri gördüm" diye konuştu. Yangınla ilgili soruşturma başlatılırken, yangının çıkış nedeni itfaiye ekiplerinin yapacağı çalışmanın ardından belirlenecek.
Görüntü dökümü:
------------------
-Yanan bina görüntüsü
-İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışmaları
-Toplanan mahalle sakinleri
-Röportaj
-Hazır bekleyen sağlık ekipleri
-Genel ve detay görüntüler
09.03.2018 - 06.44 Haber Kodu : 180309015
=====================================
5- FETÖ'NÜN MEDYA YAPILANMASINDA KARAR...
Haber: Ümit TÜRK/ İstanbul DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin "örgüt üyeliği" ve "darbeye teşebbüs" suçlarından haklarında dava açılan 19'u tutuklu 29 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un bulunduğu 25 kişi hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında firari sanıklar dışında tüm tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. İki gün süren duruşmalarda sanıklar son savunmalarını yaparak beraatlerini talep etti. Savunmaların tamamlanmasının ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından davaya ilişkin kararını açıkladı.
25 SANIK HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Tutuksuz sanıklar Atilla Taş, "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Gazeteci Murat Aksoy da, "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Taş ve Aksoy'un tutuklanmaları talebini reddetti. Karakola imza atma şartını kaldıran mahkeme yurtdışına çıkış yasağının devamına hükmetti.
Mahkeme 12 sanığa, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 6 yıl 3 ay, aynı suçtan 11 sanığa ise 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
6 yıl 3 ay hapis cezası alan sanıklar: Cihan Acar, Bünyamin Köseli, İbrahim Balta, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Habip Güler, Hanım Büşra Erdal, Yakup Çetin, Seyit Kılıç, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu.
7 yıl 6 ay hapis cezası alan sanıklar: Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Muhammed Sait Kuloğlu, Erkan Acar, Oğuz Usluer, Davut Aydın, Ufuk Şanlı, Yetkin Yıldız ve Cuma Ulus, Mutlu Çölgeçen, Ünal Tanık.
BİR KİŞİ BERAAT ETTİ 3 KİŞİNİN DOSYASI AYRILDI
Mahkeme sanıklardan Muhterem Tanık'ın ise beraatine karar verdi. Firari sanıklar Bülent Ceyhan ile Said Sefa'nın dosyalarının ayrılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıklardan Emre Soncan'ın da dosyasının bu dava dosyasından ayrılmasına karar verdi. Mahkeme, tutuksuz sanık Ali Akkuş'un tutuklanmasına karar verdi. Akkuş, duruşma salonuna gelen polisler tarafından götürüldü.
DARBE SUÇUNDAN BERAAT
Mahkeme sanıklar; Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş'un yer aldığı 13 kişi hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından ise beraat kararı verdi.
DARBEYE TEŞEBBÜSTEN TAHLİYESİ VERİLEN 8 SANIK BU KEZ ÜYELİKTEN TUTUKLANDI
Mahkeme "Darbeye teşebbüs" suçundan tutuklu bulunan, 8 sanığın bu suçtan tahliyesine karar verirken, hükümle birlikte "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanmalarına karar verdi. "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklu bulunan 10 sanığın ise bu hallerinin devamına karar verdi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, sanıkların FETÖ'nün talimatının ardından Bank Asya'da hesap açtıkları veya var olan hesaba yüklü miktarda para yatırdıkları, bazılarının ByLock kullancısı olduğu, bazılarının ise FETÖ'nün üst düzey isimleri ile telefon irtibatının bulunduğu iddia edildi. İddianamede sanıkların ayrıca, 17/25 Aralık sürecinin ardından FETÖ'ye yönelik yapılan operasyonlara karşı durdukları ve örgüte destek çıktıkları ileri sürüldü. Bazı sanıkların sosyal medya ve gazete haberlerinde ya da köşe yazılarında örgüt lehine algı oluşturmaya çalıştıkları iddiasına yer verildi. İlk hazırlanan iddianamede tüm şüpheliler hakkında, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istenirken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan yeni iddianamede ise, medya yapılanması davasından tahliye edilen ancak darbe soruşturmasından tutuklanan şüpheliler Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş'un yer aldığı 13 kişi hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti.
ATİLLA TAŞ'TAN KARAR SONRASI AÇIKLAMA
Karar sonrası açıklama yapan Atilla Taş, "Yargı kararıdır, sonuçta saygı duyacağız. Ben her zaman söylüyorum, adalete her zaman güvendim, her zaman inanıyorum. Ben muhalefet ettim, başka hiçbir şey yapmadım. Bir ülkede muhalefet etmek suçsa, ben o kadar suçluyum. Başka bir şey söylemek istemiyorum" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Atilla Taş'ın açıklaması
-Sanıkların arşiv görüntüsü
08.03.2018 - 18.08 Haber Kodu : 180308259
================================
6- USTA OYUNCU ERCAN YAZGAN HAYATINI KAYBETTİ
Haber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU/ İstanbul DHA
Usta oyuncu Ercan Yazgan hayatını kaybetti. Sultanbeyli'de özel bir hastanede felç tedavisi gören Yazgan 3 Mart 2018 tarihinde solunum yetmezliği nedeniyle hastanenin yoğun bakım servisine alındı. Yoğun bakım servisinde hipotansiyon, böbrek ve karaciğer yetmezliği ve bunların sonucunda oluşan çoklu organ yetmezliği nedeniyle yapılan tüm müdahalelere rağmen Yazgan'ın yaşamını yitirdiği belirtildi.
"BU AKŞAM KAYBETTİK"
Ercan Yazgan'nın yakını olduğu öğrenilen Volkan Acar, "Söyleyecek bir şey yok. Türkiye'ye mal olmuş bir kişilik. Bir haftalık hastalık sürecinden sonra bu akşam kaybettik. Hastane ve herkes elinden geleni yaptı takdiri ilahi, başımız sağolsun. Cenazesi ile ilgili oğlu Can ağabeyimiz İngiltere'de yaşıyor, şu anda uçakta geliyor. Kendisi yarın üstüne bir açıklama ekleyebilir. Büyük bir ihtimal cenazemiz Cumartesi günü ama detayları yarın paylaşırız" dedi.
HASTANEDEN AÇIKLAMA
Yazgan'ın tedavi gördüğü hastaneden yapılan açıklamada, "Sanat dünyasının sevilen ismi Necip Ercan Yazgan, İskemik serebrovasküler hastalık tanısıyla hastanemiz nöroloji kliniğinde medikal tedavisi devam ederken 3 Mart 2018 tarihinde gelişen solunum yetmezliği nedeniyle hastanemiz yoğun bakım servisine kaldırılmış, yoğun bakım takibinde iken gelişen hipotansiyon, böbrek ve karaciğer yetmezliği ve bunların sonucunda oluşan çoklu organ yetmezliği nedeniyle bugün saat 23.05'te kalbi durmuş, yapılan tüm müdahelelere rağmen geri döndürülememiş olup 23.45'te hayata gözlerini yummuştur. Sanat dünyasına uzun yıllar hizmet etmiş böyle bir değerin kaybı için başta yakınları olmak üzere tüm sevenlerinin başı sağ olsun" denildi.
ERCAN YAZGAN KİMDİR
Ercan Yazgan, 4 Nisan 1946 tarihinde Sinop'ta doğdu. Yazgan, 1986 yılında Perihan Abla dizisindeki Şoför ismet karakteriyle tanındı.
1989-2002 yılları arasında 13 yıl kesintisiz olarak yayınlanan "Bizimkiler" adlı dizide ise Kapıcı Cafer tiplemesiyle izleyici karşısına çıktı. Yazgan kariyeri boyunca birçok dizi ve sinema projesinde yer aldı.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
Hastaneden detay
Yakını ile röp (Volkan Acar)
Genel ve detaylar
09.03.2018 - 02.41 Haber Kodu : 180309007
=======================================
7 - KADINLARDAN İSTİKLAL CADDESİ'NDE BÜYÜK YÜRÜYÜŞ
İstiklal Caddesi'ndeki kalabalık yüksekten görüntülendi
Haber-Kamera: Murat DELİKLİTAŞ-Mehmet İlkay ÖZER-Özgür EREN/İSTANBUL,- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde İstiklal Caddesi'nde toplanan binlerce kadın, kadınların yaşam hakkını savunmak, kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine tepki göstermek için gece yürüyüşü yaptı.
Aralarında çeşitli kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarının olduğu yaklaşık 7 bin kadın, dün saat 19.00'da Fransız Konsolosluğu önünde toplandı. Ellerinde pankart ve dövizler taşıyan kadınlar, sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Bu yıl 16'ıncısı yapılan gece yürüyüşüne, HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve şarkıcı Kalben'in de olduğu siyasetçiler ve sanatçılar da destek verdi.
"KADINLARIN HAYATLARINA TECAVÜZ EDİLMESİNE 'HAYIR' DİYEBİLDİKLERERİ BİR DÜNYA DÜŞÜNDEYİM"
Yürüyüşe destek veren Kalben, "Bütün kadınların erkeklerle eşit olduğu, siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik bağlamda özgürlüklerini ellerine alabildikleri, kanatlarıyla kanatlanıp, uçabildikleri ve artık tecavüze, ırzlarına geçilmesine ve hayatlarına tecavüz edilmesine 'hayır' diyebildikleri bir dünya, ülke düşündeyim. Bunca kadın da onun düşünde. Onun için buradayız." dedi.
"KADINLAR HEP DİRENDİLER, HAYATLARINA SAHİP ÇIKTILAR"
Yağan yağmura aldırış etmeden devam eden yürüyüş Tünel Meydanı'na kadar devam etti. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı yürüyüşün sonunda Tünel Meydanı'nda Arapça, Kürtçe ve Türkçe basın açıklaması okundu. Açıklamada, "Kadın mücadelesi tarihi, yüz yılı aştı. Baskı varsa direniş baki. Adları tarihe sığmasa da kadınlar hep direndiler. Hayatlarına sahip çıktılar. Binlerce kadın burada, milyonlarca kadın dünyanın her yerinde duruyoruz. Kadınları karar alma mekanizmalarından dışlayan, bizlere istemediğimiz bir hayatı dayatan erkek egemen bir düzen var. Burada bu düzene seslenmek için değil, bu düzene karşı bir yol önerdiğimiz için toplandık. " ifadeleri yer aldı.
Basın açıklamasının ardından bir müddet meydanda bekleyen kadınlar, halay çekti. Daha sonra gruplar halinde dağıldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Toplanan gruplar
-Atılan sloganlar
-Pankart açılması
-Kalben ile röportaj
-Yürüyüşe geçilmesi
-Yürüyenlerin yüksekten görüntüsü
-Basın açıklaması
-Halay çekenler
-Genel ve detaylar
08.03.2018 - 20.01 Haber Kodu : 180308298
08.03.2018 - 20.42 Haber Kodu : 180308302
08.03.2018 - 21.38 Haber Kodu : 180308311
08.03.2018 - 22.09 Haber Kodu : 180308312
===================================
8- KARAKÖY ROTARY KULÜBÜ 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KADIN BAŞKONSOLOS VE DİPLOMATLARLA KUTLADI
Haber: Taner YENER Kamera: İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL,
Karaköy Rotary Kulübü tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 'Cinsiyet Eşitliği' konusunda sorumluluk almak ve duyarlılık geliştirmek amacıyla yemekli bir toplantı düzenlendi.
Karaköy Rotary Kulübü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yabancı kadın diplomatlara yönelik toplantı düzenledi. Hasköy'deki Rahmi Koç Müzesi' nde 'Cinsiyet Eşitliği' konusunda sorumluluk almak ve duyarlılık geliştirmek amacıyla düzenlenen toplantıya, Karaköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı Hakan Avdan ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra ABD İstanbul Başkonsolosu Jennifer Davis, Romanya İstanbul Başkonsolosu Adriana Ciamba'nın da aralarında İstanbul'da görev yapan kadın diplomatlar ile çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda, Prof. Dr. Acar Baltaş "Kadın Erkek Mükemmellik Anlayışının Egemen Olduğu Bir Dünyada Yaşamak" başlıklı bir konuşma yaptı.
"İYİ BİR LİDERİN HANGİ ÖZELLİKLERİ OLUR?"
Karaköy Rotary Kulübü Üyesi Prof. Dr. Acar Baltaş, kulüplerinin 50. kuruluş yıl dönümü ile 8 Mart Dünya Kadınlar gününü birlikte kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Bu anlamı günde biz de İstanbul'da görev yapan kadın diplomatları ağırlamak istedik." dedi. G 13 ülkelerinde yapılan bir araştırmadan bahseden Baltaş, "Yapılan bir araştırmada 32 bin kişi yönetimlerinden memnun olmadığını yüzde 80'i, çocuklarını daha iyi bir geleceğin beklemediğini yüzde 70'i, büyük kurum ve kuruluşların elinde daha çok güven daha çok yetki olduğunu beyan etmiş yüzde 80'e yakın bir oranda. Dolayısıyla acaba kadınlar dünyayı yönetiyor olsaydı nasıl yönetirdi? diye bakıldığında şu sonuç çıkmış. 32 bin kişiye 125 tane sıfat vermişler. Demişler ki, 'Bu sıfatları kadınlara ve erkeklere özgü ve her iki cinsiyete özgü diye ayırın?' Daha sonra bir başka 32 bin kişiye demişler ki, 'İyi bir liderin hangi özellikleri olur? Başarılı insanların hangi özellikleri olur? Mutlu insanların hangi özellikleri olur? Etik ahlaki değerleri yüksek insanların hangi özellikleri olur?' diye sorulmuş." diye konuştu.
"LİDERLİK, KADINLAR İÇİN SEÇİLMİŞ VASIFLAR ARASINDAN ÇIKMIŞ"
Baltaş sözlerine şöyle devam etti: "Bunun sonunda görülüyor ki, bütün bu 4 kategoride de mutluluk, başarı, etik ve liderlik konusunda seçilen vasıflar kadınlar için seçilmiş vasıflar arasından çıkmış. Erkekler için bu özellikler için çok daha az sıfat tanımlanmış. Örneğin; liderliği ele alalım. Esneklik, yaratıcılık, işbirliği, uzlaşma, anlayış, empati gibi özellikler kadınlarda daha fazla. Buna karşılık gurur, tuttuğunu kopartmak, saldırganlık gibi özellikler erkeklerde daha fazla. Bugünün liderlik anlayışı açısından baktığımız zaman aslında geçmişte dünya savaşlarında olduğu gibi komuta ve kontrol esasına dayanan anlayışla şirketler de yönetiliyordu."
"KADINLARIN ÖNÜNDE İKİ TEMEL SORUN VAR"
Baltaş, 1980'lerden başlayarak katı özelliklerin yerini yumuşak özelliklere bıraktığını ifade ederek, "Bu dönüşüm içinde kadınlara çok büyük bir fırsat çıktı. Çünkü kadınlar bugünün ihtiyaç duyulan liderlik özelliklerini erkeklerden doğuştan getirdikleri nitelikleri itibarıyla daha çok sahip. Ne gibi; örneğin yaklaşılabilir olmak, birleştirici olmak, güçle değil anlam duygusuyla yönetmek gibi özellikler kadınlarda erkeklerden daha fazla ancak kadınların önünde iki temel sorun var. Birincisi; erkeklerden oluşan bir jüri tarafından değerlendirilmek, ikincisi de; erkeklere ait özellikleri gösterirlerse, başarılı olacaklarına inanmak. Yani biri dışarıdan gelen biri içeriden kaynaklanan sorunlar. Bu sadece liderlik için değil mutluluk, başarı içinde etik standartların korunması içinde insanların bu niteliklere sahip kişileri atfettikleri özellikler aslında daha çok kadınlara ait olan özellikler." dedi.
"ÇOCUKLARIMIZ VE TORUNLARIMIZ İÇİN BU ÖZELLİKLERİN ÖNE ÇIKACAĞI BİR DÜNYA DİLİYORUZ"
Baltaş, "Bunu aslında kadınlar dünyayı yönetirse nasıl olur? Torunlarımın hiç olmazsa daha dengeli bir dünyada yaşaması için bir fırsat olarak sunmayı düşünüyorum. Çünkü maskülen ve maço özelliklerin öne çıktığı toplumlarla, feminen özelliklerin öne çıkarıldığı toplumlar kıyaslandığında feminen özelliklerin ortaya çıkarıldığı toplamların açık ara önde. Biz de çocuklarımız ve torunlarımız için bu özelliklerin öne çıkacağı bir dünya diliyoruz. Maskülen ve maço özelliklerin öne çıktığı toplumlarla, feminen özelliklerin öne çıkarıldığı toplumlar kıyaslandığında feminen özelliklerin ortaya çıkarıldığı toplamların açık ara önde olduğu görülmüş. Biz de çocuklarımız ve torunlarımız için bu özelliklerin öne çıkacağı bir dünya diliyoruz." dedi.
"TACİZ VE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ÇOK BÜYÜK SORUN"
ABD İstanbul Başkonsolosu Jennifer Davis de, 8 Mart Dünya Kadınlar gününde Türkiye'de olmaktan ve geceye katıldığı için çok mutlu olduğunu, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlandığını ifade ederek, "Kadın hakları çok önemli, kadınlar dünyada çok zorluklar yaşıyor. Ayrımcılık, cinsel taciz ve kadına yönelik şiddet çok büyük bir sorun. Hepimiz bu soruna odaklanmalıyız." dedi.
"KIZ ÇOCUKLARI OKUR VE ÇALIŞIRLARSA İSTEDİKLERİNİ YAPABİLİRLER"
Romanya İstanbul Başkonsolosu Adriana Ciamba ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, "Bildiğiniz gibi bizim Başbakanımız da kadın, hükümetimizde de birçok kadın görev alıyor. Milletvekilleri ve birçok konsolos var. Bundan dolayı çok mutluyum. Ben de bir kız çocuk annesiyim. Kız çocukları okur ve çalışırlarsa istediklerini yapabilirler ve her şeye sahip olabilirler." şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
Acer Baltaş konuşması
ABD İstanbul Başkonsolosu Jennifer Davis röp
Romanya İstanbul Başkonsolosu Adriana Ciamba röp
Genel ve Detaylar
08.03.2018 - 23.58 Haber Kodu : 180308324
==============================
9- AK PARTİ İSTANBUL İL KADIN KOLLARI BAŞKANI DÖĞÜCÜ: SÜREKLİ EZİLMİŞ KADINLARI GÜNDEME GETİRENLERİ KINIYORUM
Haber-Kamera: Özgür Deniz KAYA/ İSTANBUL
Ak Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü,"Son günlerde özellikle kadın problemlerini konuşurken sürekli şiddeti, ezilmiş kadınları gündeme getirenleri esefle kınıyorum. Bizim kültürümüzde kadına el kalkmaz. Bu bizde yaşanan bir şey değil" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kadın Koordinasyon Merkezi tarafından Florya Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen "Kadınlar Günü" etkinliğine, İBB Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü ve çok sayıda kadın davetli katıldı.
Toplantıda konuşan AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü, "Aslında biz son senelerde, 15-20 yıldır Kadınlar Günü'nü kutluyor olmakla beraber, kadim memleketimizin kadim kültüründe kadın her zaman baş tacı olmuştur. Bizim Hz. Hatice'lerimiz var. Eşine anında destek olan, inanan, iman eden muhteşem bir örneğimiz var. Bizim Hz. Fatma'larımız, Hz. Ayşe'lerimiz var. Son günlerde özellikle kadınların, kadın problemlerini konuşurken sürekli şiddeti gündeme getiren, sürekli ezilmiş kadınları gündeme getirenleri buradan esefle kınıyorum. Bizim kültürümüzde kadına el kalkmaz. Bu bizde yaşanan bir şey değil. Kadınla şiddeti bir arada kullanmayalım. Çocuklarımızın zihninde bir ön yargı oluşturmayalım. Kadınlarımızı olumlu yönleriyle tanımlayalım, olumlu yönleriyle tanımlayalım. Bu oyunlara gelmeyelim" dedi.
KADINI ANNE OLARAK ANMAKTAN ÇEKİNEN ZİHNİYETLE SAVAŞIYORUZ
Döğücü, "Kadınların tabi ki mağdur olmasını istemeyiz ama özellikle bizim iktidarımızda kadına şiddetin, kadın ve töre cinayetlerinin çoğaldığını iddia edenler, o gelişmiş dedikleri ülkelerin istatistiklerine de baksınlar. Amerika'da, Avrupa'da acaba yılda kaç tane kadın ölüyor? Kaç tane kadın şiddet görüyor? Lütfen bunlara da baksınlar. Bu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da bir problemidir. Biz kadınlar okuruz, kariyer yaparız, evlatlarımıza bakarız, eşlerimizin gözünün içine bakarız; çünkü bizler anneyiz veya anne adayıyız. Kadını anne olarak anmaktan çekinen bir zihniyetle karşı karşıyayız ve savaşıyoruz. Bu nasıl bir bakış açısıdır?" diye konuştu.
İBB BAŞKANI UYSAL: İNANCIMIZA YÖNELİK SALDIRI VAR
İBB Başkanı Mevlüt Uysal ise, "Geçmişte kadınlara yönelik ayrımcılık gündeme geldiği zaman inancımıza yönelik saldırı var. Ama bakıyoruz ki, o dönemde kadının adı yokken kadını baş tacı yapmış bir inancımız, bir dinimiz var. O dönemde, peygamberimizin eşlerinden bir tanesi, o dönemin en büyük tüccarı, eşlerinden bir tanesi savaşı komuta ediyor, yani bugünün genelkurmay başkanı" dedi.
BU ÜLKE 15 TEMMUZ'DA HAİNLERE TESLİM OLMADIYSA KADINLARIN SAYESİNDEDİR
Uysal, "Anadolu'da hiç kimse eşinden habersiz iş yapmaz. Adamın köyde kızını istemeye gelirler, akşam hanımına sorar. Tarlasında mahsül varsa, tüccarın verdiği fiyatı bir düşüneyim der; ama aslında hanımına sorar. Evdeki işlerde kadının etkisi büyüktür. İstanbul gibi büyük şehirlere geldik, bizim adetlerimizi, huylarımızı aldı götürdü. Kadın hakları anlatılmadığı için yanlışlar oluştu. Ama 'kadın toplumun direğidir' anlayışımız ayakta. Bunu Kurtuluş Savaşı'nda, 15 Temmuz'da gördük. Erkeklerden daha cesur davranıp, onlara meydan okuyan kadınlar. Bu ülke 15 Temmuz'da hainlere teslim olmadıysa, kadınların sayesindedir" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-İBB Başkanı Mevlüt Uysal'ın konuşması
-AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü'nün konuşması
-Genel ve detay
09.03.2018 - 02.05 Haber Kodu : 18030
============================
10 - CANAN KARATAY'DAN ÖNCE UYARILAR SONRA TÜRKÜ VE ŞİİRLER...
Prof. Dr. Canan Karatay, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nde öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Konferans salonu doldu taştı, ayakta kalan öğrenciler sahne kenarında oturdu.
Oldukça renkli geçen konferansta hem kadınlara hem gençlere uyarılarda bulunan Prof. Dr. Canan Karatay ardından mikrofonu eline alıp türkü söyledi, şiir okudu.
Prof. Dr. Canan Karatay,
" Bugün kadınlar günü, kadınlar pirinç ve makarna pişirmesin, eve almayın"
"Mantar gibi son 30 sene içinde artan hastalıklar genetik olur mu? Tabi ki olmaz. Genetik hastalık olur mu olur, genler mutasyona uğrarsa olur"
Haber : Gül KABA - Kamera: Özgür KUMANOVALI/İSTANBUL
İSTANBUL Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nin (İYYÜ) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katılan Prof. Dr. Canan Karatay, etkinlik sonrası düzenlenen konserde mikrofonun başına geçerek türkü söyledi ve şiir okudu. Etkinlikte yaptığı konuşmada gençlere önemli uyarılarda da bulunan Prof. Dr. Karatay, şeker hastalığının genetik olmadığını vurgulayarak üç beyaz olarak nitelendirdiği rafine un, şeker ve tuzdan gençleri uzak durmaları konusunda uyardı.
İYYÜ Alev Ofluoğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlik 'Mucha'nın Kadınları' sergisiyle başladı. Etkinliğe İYYÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, İYYÜ Başkan Vekili Alev Ofluoğlu, İYYÜ Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu'nun yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Karatay'ı dinlemek isteyen öğrenciler salonu doldurdu. Bazı öğrenciler ayakta kalınca sahne kenarına oturdu. Büyük ilgiyle Prof. Dr. Karatay'ın anlattıklarını dinleyen öğrenciler bol bol fotoğraf çekti.
"MISIR ŞURUBU ŞEKERİ BEYAZ ŞEKERE GÖRE 7 KAT DAHA FAZLA KARACİĞERİ YAĞLANDIRIYOR"
Üç beyaz rafine un, şeker, tuzdan uzak durulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Karatay, "Yapılan araştırmalar gösterdi ki mısır şurubu şekeri şimdi nişasta şekeri dediğimiz bildiğimiz beyaz şekerden 7 kat daha fazla vücutta toksit etkisi bırakıyor. 7 kat daha fazla karaciğeri yağlandırıyor" dedi.
"ŞEKER HASTALIĞI GENETİK DEĞİLDİR"
Şeker hastalığının genetik olmadığını belirten Prof. Dr. Karatay, "Annem, babam şeker hastası bende de olacak diye bir şey yok. Bu tamamen çevresel ve aileseldir. Aile içinde olması genetik olduğunu göstermez. Bu armudun dibine düştüğünü gösteriyor. Annemiz Boşnak böreği yapar biz de börek yapmasına alışırız. Babamız sigara, alkol içer onu görüp rol model alırız, bütün mesele budur. Hiçbir hastalık genetik değildir. Bu hastalıklar 1980'den sonra arttı. Mantar gibi son 30 sene içinde artan hastalıklar genetik olur mu? Tabi ki olmaz. Genetik hastalık olur mu olur, genler mutasyona uğrarsa olur. Bu da 150-200 seneyi alır, 30 sene içerisinde olmaz. Onun için bu genetik sende de olacak diye insanları umutsuzluğa sürüklemek, hayat boyu bunu çekeceksin diye ömür boyu ilaca bağlamak doğru değil, ben buna karşıyım" diye konuştu.
"KOLESTEROL İLAÇLARI ŞEKER HASTALIĞI YAPIYOR"
Ailesinde şeker hastalığı olmayan kişilerin dahi kolesterol ilacı kullandığı zaman yüzde 45'inde şeker hastalığı çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Karatay, ayrıca yüzde 40'ında da beyin kanaması olduğunu dile getirdi.
"EVDE MAKARNA VE PİRİNÇ PİŞİRMEYİN"
Kadınlara evde pirinç ve makarna pişirmemeleri uyarısında bulunan Prof. Dr. Karatay, "Bugün kadınlar günü, kadınlar pirinç ve makarna pişirmesin, eve almayın" dedi.
NEDEN HORLUYORUZ?
Küçük dilde biriken yağın horlamaya neden olduğunu belirten Prof. Dr. Karatay, "Niye horluyoruz çünkü ensemize, boğazımıza, gıdığımıza yağ birikiyor. Küçük dilimize yağ birikiyor. Horlamanın sebebi odur. Kiloyu verdiğimiz zaman yağlar gidince de horlamıyoruz" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Karatay, her türlü ekmek, bütün şekerli şekersiz içecekler, tatlandırıcılar ve mısır şurubu şekerinin diyabet hastalığı ve kalp krizi nedeni olduğunu vurguladı.
KAYA TUZU ZARARLI MI?
Rafine olmadığı için kaya tuzunun sağlık nedeni olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karatay, "Rafine olmayıp bütün olduğu için kaya tuzu sağlık nedenidir. Hiçbir kimyasal içermez, sofra tuzu kimyasal içerir, tamamen kimyasaldır. Kaya tuzu çevresel kirlenmeye maruz kalmamıştır onun için en sağlıklı tuzdur" dedi.
PROF. DR. HACISALİHOĞLU: KADIN EMEKTİR, ÇÜNKÜ SEVGİNİN TİMSALİDİR
"Kadın emektir, çünkü sevginin timsalidir" diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu ise, "İkisinin ayrılmaz kimliği kadında buluşur, buna inanırız. O açıdan birçok değerin aslında taçlandığı, kimliklendiği sıfatın adıdır bence kadın. Çoğu zaman erkeler çok daha güçlü, büyük yürekli zannedilir ama ilk başta kırılgan gibi görülür ama en önemli güç sabırdır o sabır kadında vardır" diye konuştu.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Alev Ofluoğlu etkinlik sonunda Prof. Dr. Canan Karatay'a hediye takdiminde bulundu.
Görüntü Dökümü:
------------------
Prof. Dr. Karatay kürsü konuşması
Prof. Dr. Hacısalihoğlu kürsü konuşması
Etkinlikten detay görüntüler
Prof. Dr. Karatay'ın türkü söylerken ve şiir okurken ki görüntüsü
08.03.2018 - 19.27 Haber Kodu : 180308293
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?