Dha İstanbul Bülteni - 1 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 1

1- ERDOĞAN: ADALET YOLLARDA DEĞİL, ADLİYE BİNALARINDA ARANIR *Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TEM'i, E-5'i işgal ederiz diyecek olursanız o zaman durum aynen 15 Temmuz'a dönüşür.

18.06.2017 08:24

1- ERDOĞAN: ADALET YOLLARDA DEĞİL, ADLİYE BİNALARINDA ARANIR

*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

"TEM'i, E-5'i işgal ederiz diyecek olursanız o zaman durum aynen 15 Temmuz'a dönüşür. Ona da tabii ki müsaade etmek gibi bir lüksümüz asla yok"

"Hukuk önünde hiç kimse dokunulmaz değildir. Kendi istedikleri kararlar çıkmadığında yargı kurumuna saldırınlar en büyük zararı bu ülkeye veriyorlar. Adalet yollarda değil, adliye binalarında aranır"

"Yasal yollardan  gidişiniz şu anki hükümetimizin bir inceliği, lütfudur"

"Batı'daki bazı kuruluşlar sürekli bize gelirler hapisteki gazeteciler teranesi, tutturmuş gidiyorlar"

"Özellikle darbe dönemlerinde Türk medyasının nasıl kötü bir imtihan verdiğini sizler çok daha iyi biliyorsunuz"

Haber: Hakime TORUN-Mehmet İlkay ÖZER-Akın ÇELİKTAŞ/İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan CHP'nin başlattığı 'Adalet yürüyüşü'ne ilişkin, "Terör örgütü mensupları ile işbirliği içinde hukuku çiğnemenin milli güvenliği tehdit eden eylemlere girişmenin elbette bir müeyyidesi olacaktır. Bugün ortalığı ayağa kaldıranlar FETÖ ile işbirliklerini sorgulamalıdırlar. Sizin 15 Temmuz'dakilerden ne farkınız var? Onların elinde F-16'ları vardı. Tanklar, toplar ile saldırıyorlardı. Sizlerde yollarda yürüyüşleri yapıyorsunuz akşam da karavanlarda istirahat ediyorsunuz. Sizler kalkıp TEM'i, E-5'i işgal ederiz diyecek olursanız o zaman durum aynen 15 Temmuz'a dönüşür. Ona da tabii ki müsaade etmek gibi bir lüksümüz asla yok. Yasal yollardan  gidişiniz şu anki hükümetimizin bir inceliği, lütfudur. Hukuk önünde hiç kimse dokunulmaz değildir. Kendi istedikleri kararlar çıkmadığında yargı kurumuna saldırınlar en büyük zararı bu ülkeye veriyorlar. Adalet yollarda değil, adliye binalarında aranır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya Köşkü'nde medya temsilcileri ile bir araya geldiği iftar programında konuştu. Haber ilkelerine vurgu yapan Erdoğan, "Sizler basın yayın hayatımızın farklı alanlarında yer alan bireyler, yöneticiler olarak  gerçekten kritik görevler üstelendiniz, üstleniyorsunuz. Ülkemizde, dünyanın dört bir köşesinde yaşanan hadiseler hakkında kamuoyunu sizler bilgilendiriyorsunuz. Bu çalışmaların tarafsız hakkaniyete ve mesleğin temel ilklerine riayet edilerek yürütülmesi şüphesiz çok ama çok önemli. Hakikatin en yalın hali ile okuyucuya, izleyiciye iletilmesi bu mesleğin olmazsa olamazıdır. Yanlı tek taraflı hatta kasıtlı bir haber gerçek anlamda bir haber değildir" ifadelerini kullandı.

"MEDYA KENDİSİNİ SİYASETİN, YARGININ, YASAMANIN YÜRÜTMENİN ERİNE KOYAN BİR KONUMDA OLMUŞTUR"

Erdoğan, "Maalesef ülkemizde senelerce haber yerine özelikle de dezenformasyon ile ağır bir propaganda bombardımanı ile hep karşı karşıya kaldık. Bil hassa medya dünyasının köşe başlarında bulunanlar ellerindeki bütün gücü milletin sesini duyurmak için, demokrasinin gelişmesi için değil özelikle de kendi ideallerini yansıtabilmek, ısrarla sürdürebilmek için kullandılar. Medya halk adına kamuoyu oluşturan bir kuvvet olmaktan ziyade kendisini siyasetin, yargının, yasamanın yürütmenin özellikle yerine koyan bir konumda olmuştur" açıklamasında bulundu.

"DARBE DÖNEMLERİNDE TÜRK MEDYASININ NASIL KÖTÜ BİR İMTİHAN VERDİĞİNİ SİZLER ÇOK DAHA İYİ BİLİYORSUNUZ"

"Özellikle darbe dönemlerinde Türk medyasının nasıl kötü bir imtihan verdiğini sizler çok daha iyi biliyorsunuz" diyen Erdoğan, "Özellikle darbe dönemlerinde Türk medyasının nasıl kötü bir imtihan verdiğini sizler çok daha iyi biliyorsunuz. 40 yıllık siyasi hayatım boyunca hem yerel hem de uluslararası medyada karalama kampanyalarının muhatabı olmuş birisiyim. Şu anda da genel başkanı olduğum partim parlamentoda kahir ekseriyete sahip olduğu bir dönemde partim kapatılmak istendi" açıklamasında bulundu.

"ASLA ÜMİTSİZLİĞE KAPILMADAN ÇALIŞTIK MÜCADELE ETTİK, EDECEĞİZ"

Erdoğan, "Sayı itibarıyla neredeyse anayasayı değiştirebilecek güce sahip olduğu dönemde bununla karşı karşıya kaldık. Hatta ana muhalefetin başındaki zat o zamanlar, Ankara'da da 'Gerçekten yargıçlar varmış.' gibi ifadeler kullandılar. Bunları kullananlar aynı şeylerin onlara da bizlere de geleciğini düşünmediler. Asla ümitsizliğe kapılmadan çalıştık mücadele ettik. Bundan sonra da aynı şekilde mücadele edeceğiz" dedi.

"İKTİDARLARIMIZ DÖNEMİNDE FARKLI GÖRÜŞLERİN DİLLENDİRİLMESİNE ÖZELLİKLE İMKAN SAĞLAMAYA GAYRET ETTİK"

Erdoğan, "İktidarlarımız döneminde diğer alanlarda olduğu gibi medya sektöründe de farklı seslerin, farklı görüşlerin dillendirilmesine özellikle imkan sağlamaya gayret ettik. Ayrıcalıklarını kaybedenler bundan rahatsız olsalar da bugün medyamızın daha renkli, daha demokratik daha çoğulcu olduğunu bir muhakkaktır, bir gerçektir. Demokraside ulaştığımız seviye itibarıyla ülkemizde artık hiç kimse milli iradeyi yok sayamaz. Kendini milletin ve seçtiklerinin üstünde göremez" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'DE ANAYASA VE YASALAR HERKES İÇİN BAĞLAYICIDIR"

Hukukun üstünlüğüne vurgu yapan Erdoğan, " Türkiye'de anayasa ve yasalar herkes için bağlayıcıdır. Nasıl siyasetçiler hukuk içinde hareket etmek zorundaysa şüphesiz ki gazetecilerin, medya dünyası mensuplarını aynı şekilde hukuka bağlı kalmak zorunda olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Özgürlük dediğimiz şey sınırsız hürriyetin olduğu bir şey değildir. Özgürlüklerin de bir sınırı vardır. Benim özgürlük alanıma kadar bir özgürlük. Ben de sınırsız bir özgürlüğe sahip olduğumu söyleyemem. Başkasının özgürlük alanına kadar kullanabilirim" açıklamasında bulundu.

"BATI'DAKİ BAZI KURULUŞLAR SÜREKLİ BİZE GELİRLER HAPİSTEKİ GAZETECİLER TERANESİ, TUTTURMUŞ GİDİYORLAR"

Erdoğan, "Batı'daki bazı kuruluşlar sürekli bize gelirler hapisteki gazeteciler teranesi, tutturmuş gidiyorlar. Biz yurt dışına çıktığımızda aynı şeyi söylüyorlar; 'Sizin cezaevlerinde çok tutuklu gazeteci var.' Bugün ülkemizde, Bakanlığımızın rakamlarını veriyorum, mesleğini gazeteci olarak ifade ederek cezaevinde bulunan 177 kişiden sadece 2'si sarı basın kartı sahibidir. Bu 177 kişiden biri cinayet suçundan, diğerleri de terör örgütleriyle olan ilişkileri sebebiyle cezaevinde bulunuyor. Bunu öyle bir dezenformasyonla Batı dünyasına bildiriyorlar ki Batı dünyası da alıyor onunla bizim önümüze geliyor. Diyoruz ki bakanlığımızın size verdiği bilgilere, belgelere mi bakacaksınız? Yoksa onların  yalamalarına mı? Ne derseniz deyin aynı şeyleri döndürüp karşımıza getiriyorlar" ifadelerini kullandı.

"MANŞETİNİ, KALEMİNİ, GAZETE SAYFALARINI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EMRİNE VERENLER"

CHP'nin başlattığı 'Adalet yürüyüşü'ne ilişkin Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Son birkaç gündür yapılan tartışmaların bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Haber peşinde koşmak ile ihanete aracılık etmek farklı şeyler. Manşetini, kalemini, gazete sayfalarını terör örgütünün emrine verenler, eline silah alıp dağa çıkan arasında temelde bana göre hiçbir fark yok.

"ULUSLARARASI KARALAMA KAMPANYALARINA KALEMŞORLÜK YAPMAK DA GAZETECİLİK DEĞİLDİR"

Terör örgütü mensupları ile işbirliği içinde hukuku çiğnemenin milli güvenliği tehdit eden eylemlere girişmenin elbette bir müeyyidesi  olacaktır.  Dünyanın hiçbir ülkesinde devlet sırlarını yasa dışı yollar ile ele geçirip tahrif ederek eğip bükerek sözüm ona haberleştirmek gazetecilik faaliyeti olarak görülemez. Gerçekçi olalım. Milletin bütün sırlarını, menfaatini  yerle yeksan etmek kimsenin haddine değildir. Uluslararası karalama kampanyalarına kalemşorlük yapmak da gazetecilik değildir. Hele hele FETÖ'cuların servis  ettiği çarpıtmalar üzerinden devletin, devletin güvenliğini, devletin geleceğini hedef almak asla gazetecilik ile bağdaşmaz.

"BUGÜN ORTALIĞI AYAĞA KALDIRANLAR FETÖ İLE İŞBİRLİKLERİNİ SORGULAMALIDIRLAR"

Bugün ortalığı ayağa kaldıranlar nümayişle suç bastırmaya çalışmak yerine öncelikle kendilerini hesaba çekmeli. FETÖ ile işbirliklerini sorgulamalıdırlar.

"ADALET YOLLARDA DEĞİL, ADLİYE BİNALARINDA ARANIR"

Hukuk önünde hiç kimse dokunulmaz değildir. Kendi istedikleri kararlar çıkmadığında yargı kurumuna saldırınlar en büyük zararı bu ülkeye veriyorlar. Adalet yollarda değil, adliye binalarında aranır. Rahmetli Demirel'in ifade ettiği gibi 'yollar yürümek ile aşınmaz' bunu aşındıramayacaklar. Varsa bir haksızlık müracaat edeceğin yer belli. Siyasette sözü olanın bunu ifade edeceği yer de yol kenarları değil meclis kürsüsüdür. Gelirsin Meclis kürsüsünden ifade edersin.

"TEM'İ, E-5'İ İŞGAL EDERİZ DİYECEK OLURSANIZ O ZAMAN DURUM AYNEN 15 TEMMUZ'A DÖNÜŞÜR"

Mahkeme kararlarının da usulleri bellidir. Bunun dışında bir hareket  tarzının ne ülkeye ne millete ne de adaletin tecellisine katkısı olmayacaktır. Bu ülkeyi birlik beraberlik içiresinde muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak istiyorsak o zaman ülkeyi karıştırmanın hiçbir anlamı yok. Sizin gibi 15 Temmuz'da da bunu yapanlar oldu. Sizin 15 Temmuz'dakilerden ne farkınız var? Onların elinde F-16'ları vardı. Tanklar, toplar ile saldırıyorlardı. Sizlerde yollarda yürüyüşleri yapıyorsunuz akşam da karavanlarda istirahat ediyorsunuz. Sizler kalkıp TEM'i, E-5'i işgal ederiz diyecek olursanız o zaman durum aynen 15 Temmuz'a dönüşür. Ona da tabii ki müsaade etmek gibi bir lüksümüz asla yok.

"YASAL YOLLARDAN  GİDİŞİNİZ ŞU ANKİ HÜKÜMETİMİZİN BİR İNCELİĞİ, LÜTFUDUR"

Zaten yapılan iş hukuki değil. Yasal yollardan bunu böyle bir adım atmak suretiyle gidişiniz şu anki hükümetimizin bir inceliğidir. Daha da ileri gidiyorum lütfudur. Bunun da çerçevesi içinde devamı ama bu şekilde kalkıp da gerek ulusal,  uluslararası bazda ülkemizde özgürlüklerin olmadığı bir ülke havasında yansıtmanın gayreti içerisine girmek bu ülkeye bir şey kazandırmayacağı gibi kendilerine de bir şey kazandırmayacaktır. Bunu bir tehdit yolu olarak düşünüyorlarsa, hiç mi hiç kazandırmayacaktır. Her şey ortadır."

"15 TEMMUZ'DA OLANLARIN AKIBETİ BELLİ. DAHA BİTMEDİ İŞİMİZ DEVAM EDİYOR"

Erdoğan, "15 Temmuz'da olanların akıbeti belli. Daha bitmedi işimiz devam ediyor. 15 Temmuz'un banileri ile yapacağımız çok büyük işler var. Onlarla vereceğimiz mücadele az buz değil. Virüs bütün bünyeyi sarmış durumda. Ufak tefek ele alamayız. Bu sürece galene kadar bizim de eksiklerimiz, yanlışlıklarımız, gözden kaçırdığımız şeyler olabilir. Bundan dolayı iş buraya kadar gelmiş olabilir. Fark ettik bundan sonra da üzerine üzerine gidiyoruz" diye konuştu.

"SİZLER GEREK HÜKÜMETİM GEREK ŞAHSIM İLE NE KONUŞUYORSAM AYNISINI KONUŞMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ"

Erdoğan, "Sizler gerek hükümetim gerek şahsım ile ne konuşuyorsam aynısını konuşmak zorunda değilsiniz. Ama bir şeyi özellikle rica ediyorum. Yerli ve mili olarak ülkemizin ve milletimizin menfaatinin olduğu yerde diğerleri teferruattır" dedi.

"DAĞLARDA OLANLAR,  ONLARIN VERDİĞİ DESTEKLER İLE ÜLKEMİZİ KARIŞTIRMANIN GAYRETİ İÇİNDE OLANLAR"

Erdoğan, "Şu anda dağlarda olanlar ile dağlara kaçırılanlar ve onların verdiği destekler ile ülkemizi hala karıştırmanın gayreti içinde olanlar ekonomide ciddi bir sıçramanın işaretlerinin ortaya çıktığı bir dönemde bunun bize kazandıracağı bir şey yoktur" dedi.

"İŞTE İLK ÇEYREKTE YÜZDE 5 GİBİ BİR BÜYÜMENİN YAKALANDIĞI TÜRKİYE"

Ekonomik verilere değinen Erdoğan, "İşte ilk çeyrekte yüzde 5 gibi bir büyümenin yakalandığı Türkiye artık 2017'yi çok daha farklı bir şekilde oranlarını yükselterek gerçekleştirecektir. İhracatta işaretler 155 milyar doları gösteriyor. Onun da üzeirne3 çıkacağımız düşünüyorum. Koşuyoruz. 2023 hedeflerimiz çok büyük. Halkımızın morallerinin yüksek tutulması sizlerle beraber olacaktır. Yazılı ve görsel medyada bu enformasyon kanallarını kendilerini teşvik edici olduğunu gördüğünde herkes işine farklı sarılacaktır. Sizler bunu lojistiği durumundasınız. Bu yatırımcılarımızı da teşvik edecektir" açıklamasında bulundu.

Erdoğan'ın Huber Köşkünde verdiği iftar davetine, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'da katıldı. Erdoğan'ın iftar davetine, Doğan Holding bünyesindeki televizyon, gazete ve haber ajansından, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı ve köşe yazarı Doğan Hızlan, Doğan Haber Ajansı Genel Müdürü Uğur Cebeci, Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, CNN Türk Haber Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Boratav, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Kanal D Genel Müdürü Barış Tünay, CNN TÜRK Genel Müdürü Erdoğan Aktaş, Doğan TV Ankara Temsilcisi Hakan Çelik, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, DHA Ankara temsilcisi Ümit Kozan, Hürriyet Gazetesi Yazarları Fatih Çekirge, Vahap Munyar ile Verda Özer de katıldı.

Görüntü dökümü:

----------------

-Araçların Tarabya Köşkü'ne girişi

-Erdoğan'nın konuşması

-Detaylar

17.06.2017 - 23.20 Haber Kodu : 170617204

17.06.2017 - 23.21 Haber Kodu : 170617205

17.06.2017 - 21.17 Haber Kodu : 170617188

//////////////////////////////////////

2-  BAŞBAKAN YILDIRIM: TÜRKİYE'Yİ BAŞKALARINA ŞİKAYET EDEN SİYASETÇİLER VAR

Başbakan Binali Yıldırım,

"Türkiye'yi sağa sola başka ülkelere şikayet etmek için yollara düşenler, Türkiye'yi başkalarına şikayet eden siyasetçiler var"

Haber: Hakime TORUN/ İSTANBUL DHA

Başbakan Binali Yıldırım, 3. Havalimanı merkez şantiyesinde işçiler ile bir araya geldiği iftar programında konuştu. CHP'nin başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'ne ilişkin Yıldırım, "2017 dünyada kriz var. Türkiye 2017'nin ilk 4 ayında yüze 5 büyümeyi gerçekleştirdi. Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü sırada geliyoruz. Türkiye'yi sağa sola başka ülkelere şikayet etmek için yollara düşenler, Türkiye'de yaşanan gerçeği de görsünler. Dünya alkışlıyor Türkiye yüzde 5 büyüyor, ihracatı artıyor, en büyük havalimanını, en uzun tünellerini yapıyor diye kıskananlar, bir  yanda. Bir yanda da Türkiye'yi başkalarına şikayet eden siyasetçiler var. Takdiri milletimi bırakıyorum. Aziz milletimiz her şeyi görüyor. Hiç merak etmeyin yarınımız bugünden daha güzel olacak" dedi.

Dünkü Diyarbakır ziyaretine değinen Yıldırım, "Dün Diyarbakır'daydım gece yarısından sonra Lice'ye geçtik. Lice'de 10 bin Mehmetçik, polis, jandarma gece operasyondaydı. Operasyon yapan bu askerlerimiz, polislerimiz ile birlikte olduk sahur yaptık. Bu hava meydanını biz yapıyoruz kıskananlar var. Kıskanma kardeşim fazla çalış senin de olsun, ister kıskansınlar ister kısmasınlar arkamızda dünyanın en büyük eseri yükseliyor. Bu eser Türk milletinin azmini, gücünü, kararlığını ve geniş vizyonunu gösteriyor" dedi.

"GEZİ OLAYLARINDA BURANIN YAPILMAMASI İÇİN İSTANBUL'U BİRBİRİNE KATMADILAR MI?"

Yıldırım, "Niye Türkiye ile uğraşıyorlar. Arkasındaki sebebi düşünmenizi istiyorum. İstiyorlar ki Türkiye büyük projeleri gerçekleştirmesin. Hatırlayın Gezi olaylarında buranın yapılmaması için İstanbul'u birbirine katmadılar mı? Türkiye'nin her yerinde kargaşa çıkarmadılar mı? Havalimanını, köprüyü, tünelleri yapmayın. Bu ne demek? İş, AŞ olmasın. Memleketimiz ileriye gitmesin. Sürekli sorunlar ile uğraşsın dursun. Türkiye buna layık değil. Kim ne derse desin 80 milyon vatandaşımızın hedefini, vizyonunu gelecek umutlarını, hayallerini gerçeğe dönüştürmek  bizim için en önemli görevdir. Bu görev için buradayız" diye konuştu.

"BU HAVALİMANI HAVACILIKTA DÜNYANIN MERKEZİ OLUYOR 200 MİLYON YOLCUYA ÇIKACAK"

Türkiye'nin havacılık sektöründe geldiği noktaya vurgu yapan Yıldırım, "Bu havalimanı 200 milyon yolcuya çıkacak. Dünyanın doğusundan, batısından, kuzeyinden, güneyinden gelenler burada buluşacak. Burası bir  buluşma vedalaşma merkezi haline gelecek. İstanbul havacılıkta dünyanın merkezi oluyor. Son 15 yılda hava yolu halkın yolu haline geldi. Türkiye ortalama büyümesi yüzde 6 civarında olduğu halde, Türkiye'de 2002'den beri her yıl havacılık yüzde 15 büyüdü. 3 kat. Onun için iç ve dış hatlarda toplam 33 milyon yolcu taşınırken bu gün bu sayı 200 milyona yaklaştı. Türkiye, havacılıkta nerden nereye geldiğini görüyoruz. Türkiye dünya havacılık sektöründen aldığı pay yüzde yarımın altındaydı. Şimdi yüzde 2'ye yaklaşmış durumda. Bu da gösteriyor ki Türkiye dünya havacılığının merkezi olmayı hak ediyor. Bu bir vizyon işidir geleceği görecek ona göre proje yapacaksın biz gördük. Bu kararı verirken bize acımasızca saldırdılar. Ne dediler; 'Türkiye dünyanın niye en büyük havalimanını yapıyor?' Başka işimiz yok mu? Bu kadar büyük projelere ne gerek var? Bizim elden aşağı neyimiz var? Biz imparatorluk geleneğinden geliyoruz çok değil 100 yıl önce dünyanın bir numaralı ülkesiydik. Ülkemize, milletimize güvenimiz kaybetmeyeceğiz. Geçmişimiz, şanımız, şerefimizdir" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'NİN İTİBARINA 15 YIL İÇİNDE İTİBAR KATTIK"

Yıldırım, "Gençlerimize daha güzle bir ülke emanet edeceğiz. Onların dağa çıkıp terörden genç yaşta yok olmaları değil bu ülkenin kalkınması için bu eserleri yapıyoruz. Türkiye'nin itibarına 15 yıl içinde itibar kattık. Bölgede ve dünyada sözü dinlenen kararları dikkate alınan bir Türkiye var. Bu hepimizin gururu birlikte sahip çıkmalıyız" dedi.

"GEÇEN SENE BİR DARBE GELDİ. ŞİMDİ HESABINI VERİYORLAR, BUNDAN RAHATSIZ OLANLAR VAR. VARSIN OLSUNLAR"

Yıldırım, "Geçen sene bir darbe geldi. O darbeyi milletçe bir olduk beraber olduk darbecilere darbeyi vurduk. Şimdi hesabını veriyorlar, verecekler. Bundan rahatsız olanlar var. Varsın olsunlar" dedi.

"TÜRKİYE'Yİ SAĞA SOLA BAŞKA ÜLKELERE ŞİKAYET ETMEK İÇİN YOLLARA DÜŞENLER VAR"

CHP'nin başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'ne ilişkin Yıldırım, "2017 dünyada kriz var. Türkiye 2017'nin ilk 4 ayında yüze 5 büyümeyi gerçekleştirdi. Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü sırada geliyoruz. Türkiye'yi sağa sola başka ülkelere şikayet etmek için yollara düşenler, Türkiye'de yaşanan gerçeği de görsünler. Dünya alkışlıyor Türkiye yüzde 5 büyüyor,,ihracatı artıyor, en büyük havalimanını, en uzun tünellerini yapıyor diye kıskananlar, bir  yanda. Bir yanda da Türkiye'yi başkalarına şikayet eden siyasetçiler var. Takdiri milletimi bırakıyorum. Aziz milletimiz her şeyi görüyor. Hiç merak etmeyin yarınımız bugünden daha güzel olacak" açıklamasında bulundu.

"İNŞALLAH ÜLKEMİZ VE BÖLGEMİZ BU SORUNLARDAN DA KURTULACAK"

Yıldırım, "İnşallah ülkemiz ve bölgemiz bu sorunlardan da kurtulacak. Ülkemizin başını ağrıtan bu terör belası da kararlı duruşumuz, etkin mücadelemiz ile sonlanacak. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye'ni önü açık, geleceği aydınlıktır buna adım kadar inanıyorum" dedi.

Görüntü dökümü:

--------------

-Binali Yıldırım'ın konuşması

-Detaylar

17.06.2017 - 22.30 Haber Kodu : 170617195

17.06.2017 - 22.33 Haber Kodu : 170617196

17.06.2017 - 22.34 Haber Kodu : 170617197

/////////////////////////////////////////////////

3-YAĞMUR ALTINDA ADALET NÖBETİ

Haber-Kamera: Murat DELİKLİTAŞ-Ali Kerem BENGİ/ İSTANBUL,

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından Maçka Demokrasi Parkı'nda başlatılan 'Adalet Nöbeti' yağmurlu havaya rağmen devam ediyor. Akşam saatlerinde başlayan yağmura rağmen, vatandaşlar parktan ayrılmadı.Satın aldıkları yağmurluklarla ve Ataşehir Belediyesi tarafından dağıtılan şemsiyelerle nöbet tutmaya devam eden vatandaşlar, iftarlarını da yağmur altında açtı. Ataşehir Belediyesi tarafından dağıtılan iftarlıkları alanlar, sığındıkları yerlerde yemeklerini yedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Maçka parkındaki kalabalıktan görüntü

-İftar için yemek sırası bekleyen vatandaşlar

-Yemek dağıtımından

-İftar için bekleyen insanlar

-Yağmurda yemek yiyen insanlar

-Genel ve Detaylar

17.06.2017 - 21.54 Haber Kodu : 170617193

//////////////////////////////

4-(EK GÖRÜNTÜLERLE) (ÖZEL) - BÜYÜKADA'DA SUNUCUYA "TACİZ" DEHŞETİ

Büyükada'da denize giren Sunucu Canan Tuğaner, kendisini cep telefonuyla görüntüleyen kişiyi farketti.

İranlı şüpheli ile Tuğaner arasında başlayan tartışma arbedeye dönüştü.

Sunucu Tuğaner'in alnı yarılırken İranlı şüpheli gözaltına alındı.

İranlı şüphelinin cep telefonundan Tuğaner'in görüntüleri çıktı.

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN-Ali Kerem BENGİ-Murat DELİKLİTAŞ/ İstanbul DHA

Televizyon sunucusu Canan Tuğaner, Büyükada'da sahil kenarında bikinili haldeyken cep telefonuyla görüntülerini çeken İranlı bir kişiyle tartıştı. Tartışma arbedeye dönüştü. Bu sırada Tuğaner'in alnı yarıldı; şüpheli gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜLENDİĞİNİ FARKETTİ

Büyükada'daki olay saat 16.00 sıralarında meydana geldi. 36 yaşındaki Sunucu Canan Tuğaner, arkadaşıyla birlikte günübirlik Büyükada'ya gitti. Tuğaner burada denize girip serinledi. Bir süre sonra Canan Tuğaner denizden çıkıp sahilde cep telefonuyla görüşmeye başladı. Bikinili olan Tuğaner bu sırada bir kişinin cep telefonuyla kendini görüntülediğini fark etti.

CEP TELEFONUNDAN O GÖRÜNTÜLER ÇIKTI

Tuğaner, görüntüyü çeken kişinin yanına gidip ona tepki gösterdi.  Canan Tuğaner ile İran uyruklu B.J. arasında arbede yaşandı. Arbede sırasında Canan Tuğaner'in alnı yarıldı. Olaydan sonra şüpheli gözaltına alındı. İranlı şüphelinin cep telefonundan Tuğaner'in sahilde bikiniyle yürürken çekilen görüntüleri çıktı. Canan Tuğaner hastaneden darp raporu alıp B.J. hakkında şikayette bulundu.

"UMARIM GEREKLİ CEZAYI ALACAKTIR"

DHA'ya açıklama yapan Tuğaner, "Denize girmek istedik. Oraya, Büyükada'ya gittiğimizde ben denize girdim, çıktım. Havluyu alacağım telefonum çaldı. Telefonla konuşurken videomun çekildiğini, gizlice çekildiğini fark ettim. Uyardım, hayır kabul etmedi. 'Telefonu ver' dedim. Aldım telefonu, o arada arbede çıktı işte. 'Sen beni çekemezsin sen kimsin' dedim. İngilizce olarak 'nereden' olduğunu sordum. İngilizce bilmediğini iddia etti. Sonra polisler gelince İngilizce konuşmaya başladı. Sonra polis arkadaşlar geldi. Sağ olsunlar sakinleştirmeye çalıştılar beni. Direkt hastaneye gittik zaten. Bir rapor alındı oradan. Daha sonra şikayetçi misiniz, davacı mısınız? dediler. Evet dedim. Gözaltında, durumu bekliyoruz.

"BUNDAN SONRA SUSMAMAYA DEVAM EDECEĞİM"

Bundan sonra susmamaya devam edeceğim. Çünkü sustukça bunlar başımıza geldi diye düşünüyorum. Biliyorsunuz ülkede yaşanan olayları; 5 yaşında bile değil, artık sekiz, yedi aylık çocuklardan, bebeklerden başlayarak biz kadınların başına gelen birçok olay var.

İlk başta, 'Hadi olgunluk olsun, hadi susayım'  tarzında düşündüm. Halbuki ne susuyorsun? Yani genel böyle olay olunca artık müdahale etmek zorunda kaldım ve tuttum yakasından. Yani 'sen onu bana ver bakayım' dedim. Aldım zaten. Sonra insanlar zaten adamı darp etmeye kalktılar. Ama adaletin  onun cezasını vermesi gerekiyor, bizim değil... Dolayısıyla insanları sakinleştirdim o arada. 'Lütfen' dedim, 'sakin olun'... Ben zaten kendimi tutamayıp bunu yaptım. Yeğenlerimin gözünün önünde oldu bu olay.  Tabii böyle şeye şahit olmaları  çok kötü" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-İranlı'nın cep telefonundan çıkan video

-Tuğaner'in tepki göstermesi

-Tuğaner'in olayı anlatması

-Tuğaner'in olay sonrası çekilen fotoğrafları

-Canan Tuğaner röp. (EK GÖRÜNTÜ)

Canan Tuğnaer yakın detaylar

Genel ve Detaylar

17.06.2017 - 18.42 Haber Kodu : 170617171

18.06.2017 - 00.05 Haber Kodu : 170618004

//////////////////////////////////////////////

5-  (ÖZEL) - OTOGARDA SURİYELİ KADININ ÖLÜMÜ

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK/İSTANBUL DHA

Bayrampaşa'daki 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda Suriye uyruklu bir kadın, korkulukları aşarak yaklaşık 20 metre yükseklikten otobüs bakım-onarım katındaki alana düştü. Genç kadın olay yerinde hayatını kaybederken, yakınları sinir krizleri geçirdi. Polis, düşen kadının

intihar etmiş olabileceği üzerinde duruyor.

Olay, 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'ndaki yazıhaneler bölümüne yakın alanda,  saat 17.00 sıralarında meydana geldi. 20-25 yaşlarında isminin Zeynep olduğu öğrenilen Suriyeli kadın, korkulukları aşarak yaklaşık 20 metre yükseklikten otobüs bakım-onarım katındaki alana düştü. Durumu görenler hemen ambulans ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, genç kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri, genç kadının düştüğü noktada inceleme yaptı. Bu arada, ölen kadının yakınları olay yerinde sinir krizleri geçirdi.

MERAKLI BAKIŞLARLA İZLEDİLER

Öte yandan, çevredekiler olayı meraklı bakışlarla izledi. İncelemelerin tamamlanmasının ardından genç kadının cesedi incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Polis, Suriyeli kadının intihar etmiş olabileceği üzerinde duruyor.

Görüntü Dökümü:

--------

-Ceset torbası ile kapatılan kadın

-Polis ve ambulans ekipleri

-Çevredeki kalabalıktan görüntü

-Kadının bir yakınının olay yerine gelerek feryat etmesi

-Genel görüntüler

17.06.2017 - 18.43 Haber Kodu : 170617172

/////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

6-TBMM BAŞKANI KAHRAMAN: İMAM HATİPLER OLMASAYDI 'FETÖ' NETİCEYE ULAŞIRDI

Gençlik Kuruluşları Birliği'nin sahur programına katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, İmam hatiplerin Türkiye'yi büyük bir badireden kurtardığını belirterek "İmam hatipler olmasaydı 'FETÖ' nün neticeye ulaşırdı" dedi.

Haber-Kamera: Hakan KAYA-Ali Kerem BENGİ/ İSTANBUL,

Gençlik Kuruluşları Birliği tarafından Taksim Meydanı'ndaki bir otelde düzenlenen sahur yemeğine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misvak Demircan ve çok sayıda davetli katıldı. Sahur programı Kuran-ı Kerim Tilaveti ile başladı.

ÜLKENİN BİRİNCİ MESELESİ EĞİTİM VE GENÇLİKTİR

Gençliğin önemine dikkat çeken Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, Ülkenin birinci meselesinin eğitim olduğunu söyledi. Kahraman, "İftihar ettiğim bir durum var. Muhteşem bir gençliğimiz var. Allah'a şükür. Çok olabiliriz, sayı çok olabilir ama bu bir mana ifade etmez. Ruh lazım. Belediye başkanımızda ruhtan bahsetti.  O ruhu yakalamak için bize bir görev düşüyor. Bize bir yük düşüyor. Birinci meselemiz gençliktir.  Her ülkenin birinci meselesi maariftir, eğitimdir, gençliktir" diyerek gençliğin önemine dikkat çekti.

İMAM HATİPLER OLMASAYDI 'FETÖ' AMACINA ULAŞIRDI

İmam Hatiplerin Türkiye'yi büyük bir badireden kurtardığını belirten Kahraman, İmam hatipliler olmasaydı 'FETÖ'nün neticeye ulaşacağını söyledi. Kahraman " Türkiye'deki imam hatip okullarını açan Teyfik İleri'dir Milli Eğitim Bakanıdır. Rahmetli Adnan Mederes'in talebesidir. Teyfik İleri, siyasetteki ayağıydı İmam Hatiplerin. İlk İmam Hatip 1951 yılında açıldı. Kim açtı? İlim Yayma Cemiyeti açtı. 68 kişiydiler. Bir araya gelerek cemiyeti kurdular. Bir hafta sonrada Langa'da ki ilk İmam Hatip'i açtılar. 19 kişiydik. Para yok. Böyle sahurlarmış, otellermiş, böyle şeyler yoktu.  İman vardı. Celalettin Ökten geceleri tuvaletleri temizliyordu, okul müdürüydü ancak hademe tutacak para yoktu. Bir zaman sonra öğreniyorlar ki; Müdür tuvalet temizliyor.  Diyorlar ki, Celal Bey çocuklara ayda iki sefer sıra gelir, bırak çocuklar yapsınlar. Benim bu yavrularım, yarın Türkiye'yi idare edecekler, bunlardan bu ülkeyi idare edecek çocuklar çıkacak, ben onlara bu yaşta tuvalet temizletmem diyerek işinize bakın diyor. ve o 19 kişiden bu günlere geldik. Allah hepsinden razı olsun. Draman'da İmam Hatipte tep bir iftar yapılıyordu. Başka bir yerde iftar yoktu. Belediye iftar yapar mı? Uzun süre belediyelerin iftar vermelerine karşı duranlar şimdi daha büyük çadır yapma peşindeler. Gerçek her zaman kendini kabul ettirir. Tek yerdi, başka yer yoktu. Çoğaldı, çoğaldı ve Türkiye'yi büyük bir badireden kurtardı. İmam Hatipler olmasaydı, bu FETÖ denilen hain neticeye giderdi. O yüzden karşıydı İmam Hatiplere" ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal ise şunları söyledi:

"Biz 15 Temmuzdan önce gençlerle konuşurken gençlerle ilgili hayal kırıklıklarını konuşurduk. Onlar şunu yaşamadılar, onlar bunun farkında değiller, onlar diye kurulu birçok cümlelerimiz vardı. Ama 15 Temmuz gecesi siz hepimizi yanılttınız. O yüzden ben hepinizi tebrik ediyorum. Büyük ve anlamlı laflar kullanmak yerine sanırım basit değerli düşünceler üzerinde odaklanmak ve her birimizin kendi düşüncemize kendi bakış açımıza odaklanmak daha doğru olur diye düşünüyorum"dedi. Sahur programı ödül ve plaket töreniyle son buldu.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

-Salondan bulunan misafirler

-Protokol masasında bulunan misafirler

-Kuranı kerim tilaveti okunması

-Sahur yapanlar

-Ak Parti genel başkan yardımcısı ve parti sözcüsü Mahir Ünal'nın konuşması

-Türkiye büyük millet meclisi başkanı İsmail Karaman'ın konuşması

-Ödül töreni

-Hatırla fotoğrafı çekilmesi

-Genel ve Detaylar

18.06.2017 - 05.21 Haber Kodu : 170618019

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 1 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement