DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

İL TARIM VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ: ISPANAK İÇERİSİNDE YABANCI OT TESPİT EDİLDİSemih ÇALIŞKAN - İstanbul DHAİstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, "Zehirlenmeye ıspanaklara karışan yabancı otların neden olduğu analizlerle ortaya çıkmıştır" açıklamasında bulundu.

04.11.2019 11:38

İL TARIM VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ: ISPANAK İÇERİSİNDE YABANCI OT TESPİT EDİLDİ

Semih ÇALIŞKAN - İstanbul DHA

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü,  "Zehirlenmeye ıspanaklara karışan yabancı otların neden olduğu analizlerle ortaya çıkmıştır" açıklamasında bulundu.

"YOĞUN MİKTARDA ATROPİN VE SCOPALAMİN MADDESİ TESPİT EDİLMİŞTİR"

Ispanak zehirlediği iddiaları üzerine  İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yazılı açıklama yaptı.Açıklama şu şekilde: "İl Müdürlüğümüze, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü'nden 02.11.2019 tarihinde yapılan ihbarda ıspanak tüketimi sonrası zehirlenme olduğu bildirilmiştir.  Zehirlenme şüphesi ile sağlık kuruluşlarına başvuru yapanların ürün satın aldıkları ilimizde, faaliyet gösteren satış noktalarından analiz yapılmak üzere taze ıspanak, evlerden ise pişmiş ıspanak yemeği numunesi alınmıştır. Alınan numunelerin ileri tetkik sonuçlarında ıspanak içerisinde tespit edilen yabancı ottan kaynaklı yoğun miktarda atropin ve scopalamin maddesi tespit edilmiştir"

"YABANCI OTLAR AYIRT EDİLMELİ""Zehirlenmeye ıspanaklara karışan patlıcangiller familyasından, atropin ve scopalamin içeren yabancı otların neden olduğu yapılan analizlerle ortaya çıktığı görülmüştür. İl Müdürlüğümüze ulaşan tüm ihbarlar değerlendirilmekte, konuyla ilgili değişik ilçelerimizden sağlık kuruluşlarına başvuranların ıspanak satın aldıkları işletmeler, resmi kontrole tabi tutulmakta, numune alınmakta ve alınan numuneler laboratuvarlara gönderilmektedir. Halkımızın tüketecekleri tüm gıdaları olduğu gibi, yeşil sebzeleri de dikkatlice kontrol ederek, yabancı otları ayırt etmeli ve çok iyi şekilde temizledikten sonra tüketmeleri gerekmektedir"

Görüntü Dökümü: ---------Olayla ilgili çekilen görüntüler

04.11.2019 - 11.23 Haber Kodu : 191104052

====================================== 2- BAYRAMPAŞA HALİNDE ISPANAK NUMUNESİ ALINDI

Haber-Kamera: Gülseli KENARLI-İdris TİFTİKCİ/ İSTANBUL, BAYRMAPAŞA  Meyve ve Sebze Hali'nden ıspanak numunesi alındı. Dün ıspanaktan zehirlendiği iddiasıyla 44 kişi hastanelere başvurdu. Olayın ardından Tarım İl Müdürlüğü ekipleri Bayrampaşa'da bulunan yaş meyve ve sebze halinde günlük rutinin dışında ıspanak numunesi aldı. Alınan numuneler Tarım İl Müdürlüğü tarafından incelenecek.Türkiye Halciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Sedat Recep Toktürk ise halde bulunan bütün ürünlerin künyeleri olduğunu ve kesilen faturalarda yer alan bu künye numarasından, üreticiye kadar ulaşmanın mümkün olduğunu anlattı.

"ZEHİRLENME OLAYININ TEKNİK GEREKÇESİNİ BİZ DE TAKİP EDİYORUZ VE ÖĞRENMEK İSTİYORUZ"Demirören Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Türkiye Halciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Sedat Recep Toktürk, "Normal şartlarda üretim bölgelerinde bunun her türlü kontrolü yapılır, yapılmak da zorunda. Zehirlenmenin hangi çıkış kanalından oluştuğu, gerekçesine dair somut bir bilgimiz yok. İstanbul Hali'nde yerinde üretim bölgelerinde eğer kontrolden kaçan bir ürün varsa zaten burada da sık sık ürünler kontrol ediliyor. Biz halden bu ürünün alınıp alınmadığını bilmiyoruz. Zaten bu bizim ciddi bir sıkıntımız. Dışarıda marketlerde ürünleri görenler zannediyorlar ki 'bu ürünlerin hepsi halden alınıyor'. Halin buradaki payı maksimum yüzde 50. Zehirlenme olayının teknik gerekçesini biz de takip ediyoruz ve öğrenmek istiyoruz. Çeşitli nedenleri olabilir, ıspanak çok iyi yıkanmamış olabilir, içinde herhangi bir zehirli ot olabilir, kalmış bir ürün olabilir" dedi.

"BARKOD NUMARASINDAN ÜRETİM YERİ BULUNUYOR""Zaten numuneler alınıyor. Gerekli kontrol üniteleri var. Kontroller çok sıklıkla yapılıyor. Buraya gelen uzmanlar herhangi bir ürünü alıp onun teknik analizini yapıyorlar ve eğer bir sorun çıkarsa bize gerekli bilgi geliyor." diyen Toktürk,  şöyle konuştu: "Bu kontroller son zamanlarda çok arttı. Çünkü insan sağlığı çok önemli. Tarım İl Müdürlüğü kontrolleri yapıyor. Burada hal kompleksi içinde ilgili müdürlük var. Burası zaten İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı bir kompleks. Burada insan sağlığına zararlı, kalmış, küflenmiş bir ürünü satmak mümkün değil. Bu kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Künyeleri var bu ürünlerin. Bu ürünün çıkış noktasını eğer barkod sistemi, künye sistemi eğer doğru çalıştıysa, halden alınan her üründe bu yapılmak zorunda; nereden geldiği, kimin ürettiği… İstanbul'daki meyve ve sebze tüketiminin maksimum yüzde 50'si halden. Çoklu marketler ulusal ve uluslararası ölçeklerde büyük bir oranda İstanbul halini by-pass etmişlerdir ve ürünleri yerinden getirtmektedirler. Bazı yerel marketler de bunu yapmaktadırlar. Biz yerel marketlerin bir bölümüne, pazarlara, manavlara daha fazla çalışıyoruz. Halin gerçek müşterisi bunlar. Ama maalesef bahsi geçen marketlerin halden mal alıp alamadığı konusunda henüz bilgim yok. Buradan kesilen bütün satış faturalarında barkod numarası var. Bu barkod numarasından bir ürünün nereden, kim tarafından üretildiği ve kim tarafından üretildiği öğrenmek mümkündür. Zaten aksi halde burada fatura kesme işlemi yapamıyoruz."

"KÜNYE NUMARALARINDAN TESPİT EDİLİYOR"Hal esnafı Fahrettin Keleş de halde her gün denetim yapıldığını belirterek, "İstanbul İl Tarım Müdürlüğü'nden gelirler kendi belirledikleri ürünlerden, kendi belirledikleri dükkanlardan alırlar. Bu günlük yapılan rutin iştir. Dün bir ıspanak olayı oldu. Ardından gece acil şekilde halde belli dükkanlardan denetim yapıldı, ürünler alındı. Bizim hallerde kestiğimiz bütün faturalarımızda künye numaraları vardır. Hangi üretici hangi ürünü ekti, hangi ilacı kullandı, herhangi bir üründe ilaç kalıntısı var mı, bu künye numaralarından tespit ediliyor. Şu an yeni çıkan hal yasasıyla beraber sahiplenmemek mümkün değil" diye konuştu.

Görüntü Dökümü: ---------------------Ispanak görüntüsü-Halden görüntüler-Toktürk ile röportaj-Keleş ile röportaj-Genel ve detaylar

===========================================

3-GRİ LİSTEDEKİ DHKP-C'Lİ ATAŞEHİR'DE YAKALANDI

Çağatay KENARLI, İstanbul DHATerörden Arananlar Listesi'nde "Gri" kategoride yer alan DHKP-C'li terörist, Ataşehir'de yakalandı.İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri terör örgütü DHKP-C'nin silahlı propaganda birliği sorumlusu Çiğdem Şenyiğit'i Ataşehir'de yakalanarak gözaltına aldı. 5 ayrı dosyadan hakkında yakalama kararı bulunan Şenyiğit, İçişleri Bakanlığı'nın Terör Arananlar sayfasındaki gri listede yer alıyordu. Şenyiğit, sorgulanmak üzere Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü dökümü: ----------------ARŞİV

=======================================

4-6 AYLIK ALMİLA'NIN ÖLÜMÜNDE İHMAL İDDİASI

*Aile, Almila bebeğin ölümünde hastane personelinin ihmali bulunduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu

Yılmaz OKUR/İSTANBUL,  SULTANGAZİ'de İlhan-Songül çiftinin üçüz çocuklarından 6 aylık Almila bebek, nefes borusuna mama kaçınca fenalaştı. Babası tarafından hastaneye götürülen bebek, kurtarılamadı. Bebeğin anne ve babası, o anda hastanede bulunmayan nöbetçi doktorun geç müdahale ettiği, hastane personelinin ihmali bulunduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu.Daha önce 3 çocuğu bulunan Songül ile İlhan Tutumlu çiftinin 6 ay önce ikisi erkek üçüz bebekleri oldu. Siraç, Miraç ve kız Almila prematüre olarak dünyaya geldi. Yaklaşık 3 ay hastanede kalan üçüzler daha sonra taburcu edildi. Edinilen bilgiye göre, üçüzlerden  Almila, geçen hafta saat 03.00'te mamasının nefes borusuna kaçması sonucu fenalaştı. İlhan Tutumlu'nun sağlık görevlisi olan 22 yaşındaki sağlık meslek lisesi mezunu oğlu Mekan Tutumlu, kardeşi Almila'ya ilk müdahaleyi yaptı. Ardından ambulans çağrıldı. Ancak İlhan Tutumlu ambulansı beklemeden kendi imkanlarıyla bebeğini Sultangazi'deki hastaneye götürdü.

"DOKTOR ÇOK GEÇ GELDİ" İDDİASIAcil serviste hazırda doktor olmadığını iddia eden acılı baba, bebeğine hemşirelerin müdahale etmeye çalıştığını öne sürdü. Onların da bebeğin nefes borusunu temizlemeye çalışmak yerine kan tahlili yaptığını iddia eden İlhan Tutumlu,  şunları söyledi: "Hastaneye götürene kadar bebek yaşıyordu. Çocuk acil bölümüne girdim hemşire danışmada oturuyordu. Bağırdım, hemşire hemen sedye getirdi, bebek hala nefes alıp veriyordu. İçeri götürürlerken de müdahale ederken de hala nefes alıyordu. Üçüncü hemşire geldi, dördüncü hemşireden sonra beni dışarı aldılar. Çocuğum prematüre doğduğu için raporu vardı elimde. Cama vurdum raporu gösterdim. Kapı açıldı, 'prematüre bebek bu raporları bunlar yanlış tedavi uygulamayın' dedim. Altıncı gelen kişi de hemşireydi, yedinci gelen doktordu. Çocuk öldükten sonra perdeyi açtılar bize de hiçbir şey söylemediler, öylece durdular. Gittim baktım çocuk Allah'ın rahmetine kavuşmuş. Ama ihmal ettiler çocuğumu, doktor 15 dakika geç geldi. Uykudan geldi çünkü gelirken saçları diken dikendi, yüzü şişti" şeklinde konuştu.Songül Tutumlu da bebeğinin boş kalan beşiğine bakarak ağıtlar yakarken, ölümde doktorların ihmali olduğunu iddia etti. Aile ihmali olan hastane personeli hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunurken bebeğin kesin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak otopsi sonucunda belirlenecek.

Görüntü dökümü: ---------------------Baba İlhan Tutumlu ile röportaj-Anne Songül Tutumlu'nun feryatları-Adli Tıp Kurumu görüntü-Ölen Almila bebeğin görüntüsü-Genel ve detay görüntüler

04.11.2019 -11.15  Haber Kodu : 191104048

=======================================

5- SULTANBEYLİ'DE SURİYELİ GENCE GASP DEHŞETİ KAMERADA

İSTANBUL, SULTANBEYLİ'de Suriye uyruklu Samir E.'nin cep telefonunu ve 900 lira parasını gasp eden şüpheliler yakalandı. Gasp anları güvenlik kamerasına yansıdı.Olay, 12 Eylül Perşembe günü saat 23.45 sıralarında Sultanbeyli, Battalgazi Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sokakta yürüyen Suriye uyruklu Samir E.'nin yanına gelen yine Suriye uyruklu Ahmad Elşeyh Ali Mohammad A. (18), Mohammad Alshık Ali A.(21) ile Mustafa K. (28), Suriyeli gencin telefonunu ve parasını istedi. Şüpheliler telefonunu vermekte direnen Samir E.'yi darp etti. Şüpheliler Samir E.'nin cep telefonunu ve 900 lirasını alarak kaçtı. Samir E.'nin şikayetçi olması üzerine Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. 3 şüpheli 23 Ekimde yakalanarak, gözaltına alındı. Emniyette işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Şüpheliler adli kontrol şartları uygulanarak, serbest bırakıldı.Öte yandan şüphelilerin Samir E.'yi darp ve gasp etmeleri, güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde şüpheliler Samir E.'yi darp ediyor.

Görüntü Dökümü: (GÜVENLİK KAMERASI)-Şüphelilerin Samir E.'yi gasp etmeleri

04.11.2019 - 10.42 Haber Kodu : 191104040

==========================================  6-AVCILAR'DA MARKETÇİYİ OYALAYAN ŞÜPHELİLER KASADAKİ PARALARI BÖYLE ÇALDI

Haber-Kamera: Ali ABLAY-Mertcan ÖZTÜRK/İSTANBUL, Avcılar'da Suriye uyruklu iki kişiden biri marketçiyi gazete alma bahanesiyle dışarı çıkarırken, diğeri kasadan para ve cep telefonunu çalarak kayıplara karıştı. Hırsızlığın bir gün sonra farkına varan marketçi, güvenlik kamerası kayıtlarını seyrettiğinde kendini oyalayan şüphelinin cep telefonuyla konuşarak içerideki arkadaşını yönlendirdiğinin farkına vardı. Olay geçen Perşembe günü saat 14.50 sıralarında Avcılar Denizköşkler Mahallesi Denizköşkler Caddesi'ndeki markette meydana geldi. Markete gelen Suriye uyruklu iki kişiden biri market sahibini oyalarken diğeri marketin içinde kaldı. Şüpheli gazete alma bahanesiyle marketçiyi dışarı çıkarırken, telefonla aradığı içerideki arkadaşına direktif verdi. Marketçi telefonda Arapça konuşan kişiyi anlamazken, diğer şüpheli kasadan 5 bin 100 TL parayı ve cep telefonunu çalarak uzaklaştı. Marketçi Selman Kartal, cuma günü kızının cep telefonunu vermek için kasaya baktığında telefonu bulamadı. Telefonu ararlarken, toptancıya para vermek için kasayı da açtığında parayı da bulamayınca, güvenlik kamera kayıtlarına baktı. Hırsızlık olayının farkına varan Selman Kartal olayı polis ekiplerine haber verdi. Polis kayıplara karışan şüphelileri bulmak için çalışma başlattı.

"ANNESİYLE KONUŞUYOR GİBİ YAPARAK DİĞER ARKADAŞINI İÇERİYE YÖNLENDİRMİŞ"Selman Kartal hırsızlık olayıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Suriyeli iki kişi içeriye girdi. Bir tanesi et suyu alıp 1 TL ödedi, diğeri 5 dondurma, 3 gazete aldı ve tekrar gazete alacağını söyleyerek beni dışarıya çağırdı. Ben gazete fiyatı söylerken annesiyle konuşuyor gibi yaparak diğer arkadaşını içeriye yönlendirmiş. Ben diğerinin dükkana girişini görmedim, aynı yılan gibi süzülerek kasadan parayı almış. Biri beni gazete ve dondurmayla oyalarken diğeri kasadan 5 bin 100 TL net parayı ve cep telefonunu çalmışlar. Olay perşembe günü oldu biz cuma günü fark ettik. Toptancıya para vermek için kasayı açtığımda paranın olmadığını fark ettim, güvenlik kamerasına baktığımızda bu olay ortaya çıktı."

GÜVENLİK KAMERASIGüvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde ise iki hırsız markete önce ayrı ayrı geliyorlar. Ardından üzerinde kırmızı polar bulunan hırsız market sahibi Selman Kartal'ı dışarıya çağırıyor. Beyaz kıyafetli hırsız ise içeride başka müşteride olduğundan başarılı olamıyor. Selman Kartal'ı oyalayan hırsız tekrar dışarıya çağırıyor. Bu sırada dükkandan çıkmış olan hırsız tekrar geri gelerek kasadan 5 bin 100 TL parayı ve cep telefonunu alıyor. Şüpheli sonra hızla marketten çıkıyor, arkasından da Kartal'ı oyalayan arkadaşı marketten ayrılıyor."

Görüntü dökümü------------------(GÜVENLİK KAMERASI)-Bir şüphelinin marketçiyi oyalaması-Şüphelilerin telefonla konuşması-kasadan parayı ve cep telefonunu alması-Şüphelilerin kaçması(AKTÜEL)-Muhabir Anonsu (Ali Ablay)-Selman Kartal Röp-Marketten detaylar

04.11.2019 - 11.27 Haber Kodu : 191104053

========================================

(Havadan görüntülerle) 7- TARİHİ MAĞLOVA SU KEMERİ, TURİZMDE ÇEKİM MERKEZİ OLACAK

Beyza Nur GÜLER-Ali AKSOYER-Güven USTA/İSTANBUL, KEMERBURGAZ'da bulunan tarihi Mağlova Su Kemeri'nin, Kemerburgaz Kent Ormanı'nın ziyaretçilere açılmasıyla birlikte İstanbul'un önemli turizm noktalarından biri haline gelmesi bekleniyor. Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, "Burası güzel bir ormanın içerisinde. İstanbullulara bir seyir terası hazırlamak gerekiyor. Ancak oradan seyredebileceğimiz bir eser. Karşısına geçip dakikalarca bakabilirsiniz. Çünkü hem bir mühendislik eseri hem mimarlık ve estetik tarihi açısından çok ilginç" diyor.Yaya ulaşımının olmaması nedeniyle gizli kalmış olan Mağlova Su Kemeri, ziyaretçilere açılan Kemerburgaz Kent Ormanı'yla birlikte yerli ve yabancı  turistler için çok önemli bir çekim alanı olacak. Yaklaşık 455 yıl önce Mimar Sinan'ın inşa ettiği kemer, 255 metre uzunluğu ve 38 metre yüksekliği ile oldukça etkileyici bir görünüme sahip.Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, "Burası güzel bir ormanın içerisinde. İstanbullulara bir seyir terası hazırlamak gerekiyor. Ancak oradan seyredebileceğimiz bir eser. Karşısına geçip dakikalarca bakabilirsiniz. Çünkü hem bir mühendislik eseri hem mimarlık ve estetik tarihi açısından çok ilginç. Tasarım gerçekten çok başarılı. Yani sadece amacı bu vadiyi geçmek ama kemerlerin büyüklü küçüklü dizilimi gerçekten çok etkileyici.  Herhalde Kent Ormanı projesinin bir parçası olarak yakında burada göreceğiz, bir seyir terası ve platformu. Onu değişik açılardan izleyebilmek çok keyifli olacak. Ben inanıyorum ki bu gelecekte, hem İstanbullular hem de kenti ziyaret eden turistler için çok önemli bir çekim alanı olacak" dedi.

"KENTİN SU İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİN İNŞA EDİLDİ"Mağlova Su Kemeri'nin İstanbul'da görülmeye en layık anıtlardan biri olduğunu ifade eden Yılmaz, "Kentin su ihtiyacını karşılayabilmek için 16. yüzyılda 1550'lerde büyük bir projeye başlandı. Kanuni, Mimarı Sinan Trakya'nın içlerinden kente eski Roma su sistemini de kısmen kullanarak bir hat oluşturmaya çalıştılar. Kırkçeşme tesisleri. ve 1550'lerin sonunda, 1560'larda bu proje tamamlandı. Ama 1564'te bir sel felaketi buradaki muallak kemeri büyük ölçüde tahrip etti ve  Sinan, kendi eserini muhtemelen yeniden inşa etti ya da büyük ölçüde tamir etti. ve İstanbul'a muhteşem bir hediye sağladı" diye konuştu.

"SU KEMERİ MİMARİSİNİN DÜNYADAKİ EN GÜZEL ÖRNEKLERİNDEN BİRİ"Bulunduğu hat üzerinde başka kemerlerin de olduğunu fakat mimari açıdan en etkileyici kemerin Mağlova olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: "Alibeyköy deresinin yatağı üzerine kurulmuş bir kemerdi bu. Gerçekten çok etkileyicidir. Herhalde su kemeri mimarisinin dünyada da en güzel örneklerinden biri. Aslında vazifesi, bu vadinin üzerinden suyu geçirmek. Dışarıdan, uzaktan getirmeye başladıkları suyu vadinin üzerinden aşırıp, kente İstanbul'a doğru taşımaya çalışıyorlar. Bu hat üzerinde bir sürü kemer var ama herhalde estetik açıdan en etkileyicisi bu. Bazıları büyük, bazıları küçük hazırlanmış kemerler. Özellikle açıları çok ilginç. Çok büyük boyutta kemerler oluşturulmuş. Öyle ki bir Osmanlı eseri olmak ile birlikte bunu daha önce inceleyen uzmanlar 16. yüzyılda, 19. yüzyılda onu bir Roma eseri zannetmişler. 'Bu kadar muhteşem bir eser ancak Romalılar tarafından yapılır' diye düşünülmüş. Ama artık bugün biliyoruz ki bu kemer kesinlikle, Osmanlı döneminde Kanuni'nin emri ile Mimar Sinan tarafından tasarlanıp inşa edildi. Ama bir şanssızlığı var maalesef. Burada bir Alibeyköy Barajı hazırlandı 1975 yılında. 83 yılına doğru tamamlandı ve tabii su tutuluyor. Ancak bu tür mevsimlerde su seviyesi biraz düştüğü zaman, kemer tüm ihtişamı ile ortaya çıkıyor ama baraj gölünün su seviyesi yükseldiğinde kent için tabii iyi ama kentin mimarlık tarihi açısından önemli anıtlarından birini yarısına kadar suya gömüyor. 3'te 1'i daha doğrusu. O zaman kemeri bu ihtişamı ile göremiyoruz. Bugün çok şanslıyız. Özellikle akşamüstü kemeri ziyaret edenler, bu kent ormanına girenler için inşallah bir hat hazırlanır. İstanbullular çok hoş bir hatırayı burada izleyebilirler."

"YAKLAŞIK 255 METRE UZUNLUĞUNDA VE 35 METRE YÜKSEKLİĞİNDE"Su Kemerindeki kanalın hala sağlam ve olduğunu ve üzerinden su işlemeye devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "Aşağı yukarı 250 metre uzunluğunda. İki tane kalkan duvarı var başında. Ondan ona 250 metre ama aslında bu çok daha uzun bir sistemin sadece kemer üzerinde kalan kısmına verilen rakam bu. 35 metre de yüksekliği. Dere yatağından aşağı yukarı bugünkü en üst noktaya kadar. Üstünden bir kanal geçiyor. Kanal hala sağlam ve hala su da üzerinden işlemeye devam ediyor. Kanalların mimarisi bozulmasın, diye İSKİ'nin vakıf sular bölümü hala hem su sistemini hem de kemerleri büyük ölçüde ayakta tutmaya çalışıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde, üç büyük kemerin (Bozdoğan, Eğri ve Uzun) restorasyonu sürüyor şu anda, onlar da tamamlandığında İstanbullular bu su sistemini daha iyi hatırlayacak. Bu çok güzel, yarısı Osmanlı yarısı Roma kemerlerin. ve hakikaten iki büyük uygarlığı, su mimarisini ve mühendisliğini çok iyi anlatan bir şey ve  Osmanlı uygarlığının Roma ile birlikte nasıl güçlü bir Akdeniz uygarlığı olduğunu çok iyi anlatan eserler bunlar" ifadelerini kullandı.

"HEM İSTANBULLULAR HEM TURİSTLER İÇİN ÇOK ETKİLEYİCİ BİR ÇEKİM ALANI OLACAK"Kemerburgaz Kent ormanı projesi ile gizli kalmış mimari eserin hem İstanbullular hem de kenti ziyaret eden turistler için çok etkileyici bir çekim alanı olacağını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Bütün Akdeniz dünyasında su kemerlerinin bazıları çok ilgi çekiyor. Fransa'nın Güneyindeki Pont du gard neredeyse 1 milyonun üzerindeki ziyaretçisiyle en fazla ziyaretçi kabul eden su kemeri. Segovia'daki kemer çok meşhur ve birçok ziyaretçisi var. Burası güzel bir ormanın içerisinde. İstanbullulara bir seyir terası hazırlamak gerekiyor. Ancak oradan seyredebileceğimiz bir eser. Karşısına geçip dakikalarca bakabilirsiniz. Çünkü hem bir mühendislik eseri hem mimarlık ve estetik tarihi açısından çok ilginç. Tasarım gerçekten çok başarılı. Yani sadece amacı bu vadiyi geçmek ama kemerlerin büyüklü küçüklü dizilimi gerçekten çok etkileyici.  Herhalde Kent Ormanı projesinin bir parçası olarak yakında burada göreceğiz, bir seyir terası ve platformu. Onu değişik açılardan izleyebilmek çok keyifli olacak. Ben inanıyorum ki bu gelecekte, hem İstanbullular hem de kenti ziyaret eden turistler için çok önemli bir çekim alanı olacak. Çok etkileyici bir şey" dedi.

Görüntü Dökümü: --------------------------Mağlova Su Kemerinden görüntüler-Mağlova Su Kemerinin havadan görüntüleri-Tarihçi Hayri Fehmi Yılmaz ile röp.-Muhabir anonsu(Beyza GÜLER)-Genel ve detay

================================================= 8- SAVCI AHMET ALTAN VE NAZLI ILICAK'A CEZA, MEHMET ALTAN'A BERAAT İSTEDİ (1)

Haber: Özden ATİK/ İSTANBUL, "ANAYASAL düzeni yıkmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteciler Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ile akademisyen Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanık hakkındaki Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılandıkları davaya devam ediliyor. Duruşma savcısı, celse arasında mütalaasını verdiğini belirtti. Savcı, tutuklu sanıklar Nazlı IIıcak ve Ahmet Altan hakkında "Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte FETÖ/ PDY silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım etmek" suçundan alt sınırdan uzaklaşılarak 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Tutuksuz sanık Mehmet Altan hakkında ise beraat verilmesi talep edildi. Mütalaada diğer sanıklar Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek'in ise "örgüt üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) katıldı. Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak ve tutuksuz sanık Mehmet Altan duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşma esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaların alınmasıyla devam ediyor. Nazlı Ilıcak mütalaaya karşı savunmasını yapıyor.

DAVANIN GEÇMİŞİFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve darbe çağrışımı yaptıkları iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan TCK'nin 309/1. maddesi uyarınca 16 Şubat 2018'de ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanıklar hakkında "Örgüt üyeliği" ve "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından ceza verilmesine yer olmadığı kaydedilmişti. "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan yargılanan tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman hakkında ise beraat kararı verilmişti. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince verilen bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince de hukuka uygun bulunmuştu. Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine, dosya, Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise 5 Temmuz 2019'da yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Yargıtay bozma kararında, 6 sanık hakkındaki "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozmuştu. Mehmet Altan'ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmeden Yargıtay, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın ise "Anayasayı ihlal" yerine "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek" suçundan yargılanmaları gerektiğine karar vermişti. Diğer sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek hakkında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçunun oluştuğuna karar verilmişti. 8 Ekim'de yeniden İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkmışlardı. Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasına hükmeden mahkeme, Tutuksuz sanık Mehmet Altan hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı ise kaldırmıştı.

Görüntü Dökümü: -ARŞİV

================================================

9- JANDARMA'DAN KAÇAK GÖÇMEN OPERASYONU

İSTANBUL, İSTANBUL'da düzenlenen kaçak göçmen operasyonunda yasadışı yollarla Türkiye'ye gelen ve Meriç nehri üzerinden Yunanistan'a yasadışı yollardan geçmeye çalışan 40'ı Pakistan, 30'u Bangladeş uyruklu toplam 70 kaçak göçmenle aralarında örgüt liderinin de bulunduğu 6 göçmen kaçakçısı yakalandı.

Yasadışı yollardan Türkiye'ye giriş yapan göçmenlerin Edirne'de bulunan Meriç nehri üzerinden Yunanistan'a geçiş yapacağı ihbarı alan Jandarma ekipleri, kaçakçıların kullandığı minibüsü tespit etti. Takibe alınan minibüsün sık sık Eyüpsultan'da bulunan bir adrese gittiği belirleyen ekipler, bölgede araştırmalarını yoğunlaştırdı. Jandarma ekipleri belirledikleri adresin göçmenlerin yurtdışına çıkmadan önce geçici olarak barındığı "Şok Evi" olduğunu tespit etti. Minibüsün içine kaçak göçmenlerin bindiğini gören ekipleri, hem minibüse hem de 'Şok Evi'ne eş zamanlı baskın düzenledi. Jandarma ekipleri ile kaçakçılar arasında otoyolda süren kovalamacının ardından kaçak göçmenleri taşıyan minibüs durduruldu. Aracın içinden 12 yabancı uyruklu kaçak göçmen çıktı.

'ŞOK EVİ'NE ŞOK BASKINEkipler eş zamanlı olarak şok evinde de arama yaptı. Aramalarda evin odalarında, kanepe altlarında, mutfak dolaplarında, hatta çatıda saklanmış halde 30'u Pakistan 28'i Bangladeş uyruklu kaçak göçmen ile aralarında örgüt liderinin de bulunduğu 6 örgüt üyesi yakalandı. Göçmen kaçakçılığını organize eden suç örgütü mensuplarınca yaşam koşulları kötü durumda olan bu evlerde barınmak zorunda bırakılan göçmenler, Jandarma ekiplerince kurtarıldı. Yakalanan insan kaçakçılarının üzerinden para alış verişini not ettikleri 2 defter çıktı. Evde yapılan aramalarda ise çeşitli resmi kurumlara ait sahte yol/izin belgeleri, uluslararası koruma belgeleri, 30 cep telefonu ile sim kartları ile 1 adet şişme bot ve bu bota ait 2 kürekle 1 adet şişirme pompası ele geçirildi, organizatörlerin kullandığı ve göçmenleri sınıra götürecek olan minibüse de el konuldu.

GÖÇMEN KAÇAKÇILARI TUTUKLANDIKişi başı 2 bin euroya yasadışı yollardan Yunanistan'a kaçmak isteyen, Pakistan ve Bangladeş uyruklu toplam 70 kaçak göçmen hakkında yasal işlemler tamamlanarak, geri gönderme merkezine teslim edildi. 70 göçmen ve 6 göçmen kaçakçısına toplam 350 bin lira idari para cezası uygulandı. Yakalanan 6 göçmen kaçakçısı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü: ----------------------Operasyon anı-Minibüsün durdurulması-Minibüsten inen kaçak göçmenler

-Detaylar

04.11.2019 -08.50  Haber Kodu : 191104017


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement