DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

ADALET BAKANI GÜL:  FİRARLA İLGİLİ TÜM YÖNLER TİTİZLİKLE SORUŞTURULMAKTADIR

* Adalet Bakanı Abdülhamit Gül,

"Açık cezaevinin koşulları yani bugün belirlenmiş bir durum değildir bu. Türkiye'de uzun zamandır uygulanan bir sistem var ama bu sistemle ilgili uygulamalarda yaşanan bu hadiselerle de tekrar gözden geçirme, daha iyileştirme, bu konuda ne gibi bir düzenleme olacak, hem idari hem yasal olarak neler yapılabilir bu konu elbette çalışılacaktır."

"Açığa ayrılması, firarıyla ilgili tüm yönleri titizlikle soruşturulmaktadır. Bu konuda da mevzuata aykırı bir durum var mı ya da herhangi farklı bir ihmal ya da mevzuata aykırılık söz konusu, bu yönleriyle incelenmekte"

Haber-Kamera: Özden ATİK - İdris TİFTİKÇİ/ İstanbul, DHA - ADALET Bakanı Abdülhamit Gül, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlenen Adalet Bölge Değerlendirme Toplantısına katıldı.

Bakan Gül, toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ordu'daki Ceren Özdemir cinayetini hatırlatan bir gazetecinin "Açık ceza evleri konusunda bir düzenleme olacak mı?" sorusu üzerine Gül, "Acımız, üzüntümüz çok büyük. Ceren yavrumuza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine, milletimize, hepimize baş sağlığı diliyorum. Her ölüm, öylece büyük ve acı bir cinayet hepimizin vicdanını derinden yaralıyor. Bu tür hadiselerin asla yaşanmaması hepimizin ortak dileğidir. Cani açık cezaevinde infazını yaparken 1 Aralık itibarıyla cezaevinden firar ettiği anlaşılıyor ve Ordu Cumhuriyet Başsavcılığımızca hemen bir yakalama kararı çıkartılıyor. Polisler yakalamaya çalışırken bu esnada bu menfur cinayet işleniyor. Tekrar Ceren kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu arada da cani, iki polisimizi yaralıyor ve polis memuru arkadaşlarımıza da Allah'tan şifa diliyoruz, geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum" dedi.

"BAKANLIKÇA İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTIR"

Başsavcılıkça olayın tüm yönleriyle konuyu soruşturmak için çalışma başlattığını ifade eden Bakan Gül, "Adli yönden tüm süreç büyük bir titizlikle takip edilmektedir. Tutuklamaya sevk edilmiştir, mahkemece tutuklanmıştır. Bu caninin en ağır cezayı almasını ve hak ettiği cezayı alacağına da inancımız tamdır. Yargı bu konuda hak ettiği cezayı verecektir" dedi. Adalet Bakanı Gül, konuyla ilgili bakanlığın idari yönden de bir soruşturma başlattığını belirterek "İdari soruşturma yapılmıştır. Açığa ayrılması, firarıyla ilgili tüm yönleri titizlikle soruşturulmaktadır. Bu konuda da mevzuata aykırı bir durum var mı ya da herhangi farklı bir ihmal ya da mevzuata aykırılık söz konusu, bu yönleriyle incelenmekte. Hem başsavcılığımız, hem bakanlığımız idari ve adli yönden tüm yönleriyle soruşturmaktadır" diye konuştu. Açık ve kapalı cezaevleri uygulamasının yeni olmadığını öteden beri Türkiye'de uygulandığını söyleyen Gül, bunlarla ilgili ihtiyaç olan tüm çalışmaların yapılması ve hayata geçirilmesi için her türlü öneri ve çalışma yapılacağını söyledi.

"AÇIK CEZAEVLERİ İLE İLGİLİ ÇALIŞILACAK"Bakan Gül, "Açık cezaevlerine geçiş koşullarında düzenleme olacak mı?" şeklindeki soruya, bu konunun parlementonun takdirinde olarak değerlendirilebileceğini belirterek "Açık cezaevinin koşulları yani bugün belirlenmiş bir durum değildir bu. Türkiye'de uzun zamandır uygulanan bir sistem var ama bu sistemle ilgili uygulamalarda yaşanan bu hadiselerle de tekrar gözden geçirme, daha iyileştirme, bu konuda ne gibi bir düzenleme olacak, hem idari hem yasal olarak neler yapılabilir bu konu elbette çalışılacaktır." dedi.

"KADINLARA VERİLEN HAKLARIN DAHA DA GENİŞLETİLMESİ ORTAK PERSPEKTİFİMİZDİR"Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerine (ŞÖNİM) avukat konulması şeklindeki soruya ilişkin de Gül, "Şiddeti önlemede 6284, önemli bir kanun ve bu konuda kadınlara verilen hakların daha da genişletilmesi bizim ortak perspektifimizdir. Yani hiçbir haktan geriye gidilemez. Bu konuda hangi adım atılması gerekiyorsa bu adımın daha da genişleyerek atılması gerektiğine inanıyoruz. O konuda yaklaşımımız da bu yöndedir." diye konuştu. ŞÖNİM'lerin çok büyük bir çalışmayla, büyük bir ihtiyacı karşılamak üzere kurulduğunu belirten Bakan Gül, "Burada avukatın, ŞÖNİM'de kadının yanında yer alması çok önemli. Yani ŞÖNİM'lere bir avukat ihtiyacını, özellikle Türkiye Barolar Birliği ile de görüştük Metin Bey ile de bu konuda bir protokol üzerine çalışıyoruz. Yani kadın bir olayla ilgili geldiğinde yargısal, idari süreçte her zaman yanında olacak bir avukatı, devlet olarak bu anlamda avukatın bu anlamda desteğini vereceğiz. ŞÖNİM'e gittiğinde kadın, şiddete uğramış ya da farklı bir istenmeyen tavra maruz kalmış kadın oraya gittiğinde savunmadan birini, avukatı yanında görecek, tüm süreçte de yanında olacak. Bu konuda tüm süreci takip etmek üzere avukatların orada, kadının yanında yer alması hususunda çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız, bu konuda hiç istemediğimiz bu tür hadiselerin yaşanmaması" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü-----------------------Bakan Gül konuşması-Gül soru-cevap-Genel ve detaylar

06.12.2019 - 11.34 Haber Kodu : 191206053

=======================

2-İSTANBUL'DA TARİHİ ESER KAÇAKÇILARINA OPERASYON; 4 BİN YILLIK ANA TANRIÇA HEYKELCİĞİ ELE GEÇİRİLDİ (1)

-6 ilçede düzenlenen ve çok sayıda tarihi eserin ele geçirildiği operasyon kameralara yansıdı.

Ali ABLAY, İSTANBUL, İSTANBUL'da düzenlenen operasyonlarda  aralarında 4 bin yıllık ana tanrıça heykelciğinin de olduğu çok sayıda tarihi eser ele geçirildi. 6 farklı ilçedeki operasyonlar kameralara yansırken, 12 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Mücadele Şube Müdürlüğü tarihi eser kaçakçılarına yönelik 22 Ekim ile 5 Aralık tarihleri arasında Gaziosmanpaşa, Büyükçekmece, Fatih, Ümraniye, Pendik ve Beykoz ilçelerinde 8 ayrı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonlarda aralarında erken tunç çağına ait 4 bin yıllık ana tanrıça heykelciğinin de olduğu, 1089 tarihi sikke, 82 taş obje, sürahi obje, 4 yuvarlak görünümlü obje, 2 dairesel bronz obje, 21 tane 4 ayaklı metal obje, 56 kandil formunda obje, 12  sarı renkli hayvan figürlü obje, 2 metal yeşil renkli insan ayağı formunda obje, taş havan obje, kahverengi yılan derisi, İslami yazı karakterli demir güğüm, 3 ayaklı şamdan, pişmiş topraktan yapılmış küp,  bakır tepsi, yaklaşık 90 cm uzunluğunda ucu püsküllü metal kemer, yaklaşık 90 cm uzunluğunda 22 dikdörtgen bakladan oluşan zincir,  yaklaşık 90 cm uzunluğunda 2 hayvan figürlü zincir, yaklaşık 100 cm uzunluğunda 2 parçadan oluşan metal kemer,  yaklaşık 40 uzunluğunda lacivert renkli kırmızı gövdeli pişkin olan boyun kısmı sarmal vaziyette vazo, yaklaşık 15 cm çapında dairesel formda metal çanaklı obje, yaklaşık 5 cm uzunluğunda hayvan figürlü metal obje, yaklaşık 150x20 cm ölçülerinde üzerinde İslami yazı karakteri olan dua metni,  60x85 cm ebatlarında sarı çerçeveli mavi fonlu İslami yazı karakterli tablo ele geçirildi. Operasyonlarda yakalanan 12 şüpheli hakkında 'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanuna muhalefet' suçundan işlem yapıldı. Operasyon anları ise kameralara saniye saniye yansıdı.

Görüntü Dökümü: ---------------------(POLİS KAMERASI)-Tarihi eserlerin bulunması-Operasyon anı-Tarihi eserlerin saklandığı yerlerden çıkartılması-sergi görüntüleri-genel ve detay(AKTÜEL)-Ele geçirilen tarihi eserler-Detaylar

06.12.2019 - 11.47 Haber Kodu : 19120606006.12.2019 - 11.56 Haber Kodu : 191206069

========================

3- LİSE ÖĞRENCİSİNİN ÖLDÜĞÜ MAKAS DAVASI: JULİA'NIN AİLESİ ŞİKAYETTEN VAZGEÇTİ

Halil YILMAZ/ İstanbul, - BAKIRKÖY'de lise öğrencisi Julia Inanch (17)'ın hayatını kaybettiği makas kazasında aile şikayetini geri çekti. Bakırköy Sahilyolu'nda 5 Şubat 2019 tarihinde trafik kazası meydana geldi. Kazada 17 yaşındaki lise öğrencisi Julia Inanch hayatını kaybederken aynı yaştaki arkadaşı L.H.C yaralandı. Kazayla ilgili Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu olarak yargılanan sürücü Furkan Toker ve taraf avukatları katıldı.

AİLE ŞİKAYETTEN VAZGEÇTİDuruşmada, annesi Elena Inanch ve olayda yaralanan L.H.C.'e, makas atarak kazaya neden olduğu belirtilen sürücü Toker hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiğine dair dilekçeleri okundu. Mahkeme başkanının Trafik İhtisas Dairesi'nden gelen raporu okumasıyla duruşma devam etti.

SÜRÜCÜ KUSURLU BULUNDUDuruşmada okunan raporda, sanık Furkan Toker'in yola gereken dikkati vermediği, aracını hızlı ve tehlikeli bir şekilde sürdüğü vurgulandı. Raporda tutuklu olarak yargılanan Furkan Toker'in kusurlu bulunduğu belirtilirken, tutuksuz olarak yargılanan diğer aracın sürücüsü Ömer Karadağ ve taksi sürücü Metin Özdemir kusursuz bulundu. Ayrıca raporda, hayatını kaybeden Julia Inanch'ın yolculuk sırasında emniyet kemeri takmadığına değinilerek alt düzeyde tali kusurlu bulunduğuna kanaat getirildi.

"ÇOK ÜZGÜNÜM"Söz verilen sanık Furkan Toker, "Kaza dolayısıyla çok üzgünüm, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyeti, sanık Toker'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

İDDİANAMEİddianameye göre 5 Şubat 2019 tarihinde Bakırköy'de meydana gelen olay şöyle oldu: Lise öğrencisi Julia İnanch (17) ile arkadaşı  L.H.C. (17),  Bakırköy Florya sahil yolunda otostop çekerek  Furkan Toker'in  otomobiline bindi. Toker, yanında arkadaşı Ali Döne ile sahil yolunu havalimanı tarafından Bakırköy istikametine otomobiliyle seyir halindeyken, Ömer Karadağ'ın yönetimindeki araçla arkalı önlü makas atarak ilerlemeye devam etti. Kazanın meydana geldikleri yere vardıklarında Furkan Toker yolun sağ şeridinde ilerleyen Metin Özdemir yönetimindeki  taksiye çarptıktan sonra, yolun sol kısmına sürüklenerek Ömer Karadağ yönetimindeki araca çaptı, ardından da bariyerlere çarparak durdu.  Kazada Julia Inanch çarpışma sonucu açılan kapıdan fırlayarak hayatını kaybetti, L.H.C. ise yaralandı. Davada Furkan Toker ve Ömer Karadağ'ın "Bilinçli taksirle ölüme ve  yaralanmaya neden olma", "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" ve "Basit yaralama" suçlarından 4 yıl 3 aydan 25 yıl 6'şar aya kadar hapsi isteniyor. Görüntü Dökümü------------Arşiv 06.12.2019 - 11.29 Haber Kodu : 191206049_

================================

4- GAZETECİ AHMET HAKAN'A SALDIRI DAVASINDA 5 SANIĞA CEZA

Ruken KADIOĞLU/ İstanbul, DHA - HÜRRİYET Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'a yönelik 2015 yılında evinin önündeki saldırıya ilişkin 7 kişinin yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 5 sanık hakkında ayrı ayrı 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası verdi.İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, gazeteci Ahmet Hakan'ın avukatları ile sanık avukatı katıldı. Başka suçtan tutuklu sanık Kamuran Ergin de cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

"TALİMATLA GERÇEKLEŞMİŞTİR, ÖRGÜTLÜ BİR ŞEKİLDE SUÇ İŞLENMİŞTİR "Gazeteci Ahmet Hakan'ın avukatları, "2015 yılında müvekkilimiz televizyon programından çıktıktan sonra gece evinin önünde feci şekilde darp edildi. Bir burun ameliyatı gerçekleşti. Bu saldırı Yahya Kemal Gezen'in talimatıyla gerçekleşmiştir. Yahya Kemal Gezen, sanıkları koruyacağına dair vaat vermiştir. Sanıklar avukat görüşü yapmıştır. Dosyadaki delillerde mevcuttur bütün bunlar. Sanıklar organize olarak örgütlü bir şekilde bu suçu işlemişlerdir. Müvekkilimiz bir gazeteci olduğu için saldırıya uğramıştır. Sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep ediyoruz" şeklinde konuştular.

"KONUŞMA YAPMAK İÇİN GİTMİŞTİK "Sanıklardan Kamuran Ergin ise SEGBİS'le yaptığı savunmasında, "Olay tarihinde Ahmet Hakan'ın yanına konuşma yapmak amacıyla gitmiştik. Ben Yahya Kemal Gezen'den herhangi bir talimat almadım. Ani gelişen bir olaydır " dedi.

AYRI AYRI 2 YIL 2 AY 20 GÜNMahkeme kararını açıklayarak, sanıklar Nezih Özbirinci ve Soner Arık hakkında tüm suçlamalardan beraat kararı verdi. Mahkeme,  "Kasten yaralama", "Mala zarar verme", "Hakaret" suçlarından sanıklar Yahya Kemal Gezen, Uğur Adıyaman, Kamuran Ergin, Fuat Elmas, Ahmet Şengüler hakkında ayrı ayrı 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası verdi. Mahkeme, aynı sanıkları 3'er bin TL adli para cezasına da çarptırdı.

Görüntü Dökümü: -ARŞİV

=====================

5- BAKIRKÖY'DE İLGİNÇ KAZA

Haber-Kamera: Serdal ALTINTEPE/ İSTANBUL,Bakırköy Aksu Caddesi'nde giden otomobil, aniden önüne çıkan başka bir otomobilin üzerine çıktı.Kaza, dün saat 11.30 sıralarında Bakırköy Osmaniye Mahallesi Aksu Caddesi Sahil yolu istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, 34 BGK 075 plakalı otomobil ile giden sürücünün önüne yol kenarında bulunan otoparktan bir anda 34 LM 4745 plakalı lüks araç çıktı. Önüne çıkan araçtan kaçamayan 34 BGK 075 plakalı otomobilin sürücüsü lüks aracın üzerine çıkarak durabildi.  Kaza sonrası Aksu Caddesi'nde trafik akışı tek şeride düştüğü için araç yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan otomobiller de ilginç görüntü oluşturdu. Kaza tutanaklarının tutulmasının ardından olay yerine gelen çekici lüks aracın üzerine çıkarak durabilen 34 BGK 075 plakalı otomobili bulunduğu yerden kaldırdı. Otomobilin çekilmesi sırasında ise yol tamamen trafiğe kapatıldı. Kazaya karışan araçların çekilmesinin ardından trafik normale döndü.

Görüntü dökümü: -------------------Otomobilin üzerine çıkan otomobilden görüntü-Sürücülerin polise kazayı anlatması-Otomobilin çekilmesi

06.12.2019 -11.59  Haber Kodu : 191206072

=======================

6- ATAŞEHİRDE POLİS SİLAH SATICISININ ÖNÜNÜ BÖYLE KESTİ

Ali ABLAY, İSTANBUL,DHAAtaşehirde polis ekipleri otomobilden silah satışı yapan kişinin önünü keserek gözaltına aldı. Şüphelinin aracında ve evinde toplam 11 pompalı av tüfeği ele geçirilirken, polisin şüphelinin aracının önünü keserek, gözaltına alması kameralara yansıdı.Ataşehir'de geçtiğimiz Çarşamba günü saat 17.30 sıralarında araçtan silah satışı yapıldığı ihbarı alan Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Şüpheli aracı takibe alan ekipler Ferhatpaşa Mahallesi üzerinde durdurarak arama yaptı. Aramalarda 7 yivsiz pompalı av tüfeği el geçirilirken, aracı kullanan Bekir A. (30) gözaltına alındı.Soruşturmayı derinleştiren ekipler şüpheli Bekir A.'nın Bağcılar Kazım Karabekir Caddesinde bulunan evinde arama yaptı. Evde yapılan aramalarda ise 4 yivsiz pompalı av tüfeği ele geçirildi. Şüphelinin 350 liraya aldığı tüfekleri 500 liraya sattığı ve sosyal medya üzerinden bu silahlar ile fotoğraf paylaşımında bulunduğu tespit edildi. Şüphelinin 'ruhsatsız silah, bıçak ve ya mermi bulundurma, satın alma ve ya taşıma' suçundan arandığı ortaya çıktı. Yakalanan şüpheli hakkında idari işlem yapıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü-----------------------Polisin aracı takip etmesi-Polisin aracın önünü kesmesi-Şüphelinin gözaltına alınması-Bagajda silahların bulunması

06.12.2019 - 10.47 Haber Kodu : 191206028

===================== 7-İBB GENÇLİK MECLİSİ'NİN FAALİYETLERİ DURDURULDU İSTANBUL, İSTANBUL  Büyükşehir Belediyesi (İBB)  Gençlik Meclisi'nin faaliyetleri, yeni kurulan Kent Konseyi'ne devredilmek üzere durduruldu. Meclisin binası boşaltılırken sözleşmesi biten bazı çalışanlarla yeni sözleşme imzalanmadı.11 farklı kulüple faaliyet göstererek gençlerin ilgi alanlarıyla ilgili etkinlikler düzenleyen İBB Gençlik Meclisi yeniden yapılandırılmak üzere faaliyetleri durduruldu. Gençlik meclisi, yeni oluşturulan Kent Konseyi'ne bağlanacak. Bu kapsamda sözleşmesi biten bazı çalışanlarla yeni sözleşme imzalanmadı. İBB Gençlik Meclisi'nin binası da boşaltıldı. Binadaki gençlik meclisi yazıları da söküldü. Binayı Kent Konseyi kullanacak. Kent Konseyi'nin kuruluşu tamamlandıktan sonra gençlik meclisinin yeniden kurulacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü: ---------Binanın görüntüsü-Tabelaların sökülmesi

06.12.2019 - 11.57 Haber Kodu : 19120607

======================

8- CİNAYET ZANLISI MİLLİ SPORCU İÇİN MÜEBBET HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI Yüksel KOÇ/ İSTANBUL, KADIKÖY'de kız arkadaşına laf attığı gerekçesi ile Ömer Özdemir'i bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen milli kick boksçu Berke Şahin hakkındaki soruşturma tamamlandı. Berke Şahin ve Tevfik Karakaya hakkında, "Kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, Şahin'i motosikleti ile olay yerine götürdüğü iddia edilen Okan Canyurt hakkında da, "Kasten adam öldürmeye yardım" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istedi.

KAVGA KIZ ARKADAŞINA LAF ATTIĞI GEREKÇESİ İLE ÇIKTI İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda Berke Şahin ve iki arkadaşı hakkında iddianame düzenlendi. Berke Şahin'in doğum gününü kutlamak için kız arkadaşı ile olay günü Kadıköy'e gittiği bilgisine yer verilen iddianamede, maktül Ömer Özdemir'in yanında bulunan arkadaşı ile birlikte Şahin'in kız arkadaşına laf attığı belirtildi. Şahin'in kız arkadaşına arkadaşlarının yanına bırakarak Ömer Özdemir ve arkadaşının yanına geri gelerek onları darp etmeye başladığı belirtilen iddianamede, olay yerine yakın yerde bulunan Berke Şahin'in arkadaşlarının de olay yerine gelerek kavgaya dahil oldukları kaydedildi.

MOTOSİKLETLE TAKİP ETTİMaktül Ömer Özdemir'in olay yerinden kaçtığı Berke Şahin ve diğer şüpheli Tevfik Karakaya'nın de onu kovaladığı ancak yakalayamadıkları belirtilen iddianamede, şüphelilerin Moda Caddesi üzerinde motosikletli iki arkadaşı ile karşılaştıkları, Berke Şahin'in şüpheli Okan Canyurt'un motosikletine, şüpheli Tevfik Karakaya'nın da kimliği tespit edilemeyen bir şahsın motosikleti ile Ömer Özdemir'i aramaya başladıkları, Berke Şahin'in maktulü bir iş yerinin önünde ağaçların arkasına saklanmaya çalışırken gördüğü belirtildi.

BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜBerke Şahin'in yeniden kaçmaya başlayan Ömer Özdemir'i yakaladığı, bıçakla arkasından rastgele vurduğu, arkasından yetişen şüpheli Tevfik Karakaya'nın da olaya dahil olarak maktulü darp ettiği kaydedilen iddianamede, ardından da motosiklete binerek olay yerinden ayrıldıkları ifade edildi.İddianamede, şüpheliler Berke Şahin ve Tevfik Karakaya'nın, "Kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis, Okan Canyurt'un da, "Kasten adam öldürmeye yardım" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Görüntü Dökümü: -ARŞİV

=====================

9- BAKAN GÜL: NİCE CANLARIN VEBALİNDEN SADECE CANİLERİ ADALETE TESLİM EDİP CEZALANDIRMAKLA KURTULAMAYIZ

Haber-Kamera: Özden ATİK - İdris TİFTİKÇİ/ İSTANBUL,  ADALET Bakanı Abdülhamit Gül, "Emine Bulutlar, Ayşe Tuğbalar, Özge Canlar, Ceren Özdemirler gibi nice canların vebalinden sadece canileri adalete teslim edip cezalandırmakla kurtulamayız. Olaylara geniş ve bütünlüklü bir perspektifle yaklaşmak gerekiyor" dedi.Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlenen Adalet Bölge Değerlendirme Toplantısı'na Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz ve HSK üyeleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile birlikte çok sayıda hakim ve savcı katıldı. Toplantıda konuşma yapan Gül, "Bu toplantıyı Dünya Kadın Hakları Gününün hemen ertesinde ve insan hakları demokrasi haftasının da arefesinde gerçekleştiriyoruz. Daha doğrusu bu toplantıyı kadına karşı şiddet olaylarının gölgesinde yapıyoruz. 2 gün önce bir cani tarafından hayatının baharında hayata veda eden Ceren Özdemir'e Allah'tan rahmet diliyorum. Hepimizin başısağolsun, üzüntümüz çok büyük. Bu konuda ne yapabiliriz, nerede eksiğimiz var, hangi konunun üzerine gitmeliyiz vakit kaybetmeden bu hususlar üzerinde düşünmeli, harekete geçmeliyiz" dedi.

"KALICI NEŞTER VURMAK DEVLETİN TÜM KURUMLARININ ORTAK ÇABASIYLA MÜMKÜN OLACAKTIR"Bakan Gül, şöyle devam etti: "Aile içi şiddete, kadına yönelik şiddet olaylarında bir pansuman yapmak, merhem sürmek değil, kalıcı bir neşter vurmak devletin tüm kurumlarının ortak çabasıyla toplumun bütün kesimlerinin çabasıyla mümkün olacaktır. Sivil toplum kurululşarı eğitim camiası ve medya sorunun temeline inerek işbirliği içerisinde bu mücadeleyi sürdürebilir. Yargı teşkilatımız da dinmek bilmeyen bu çığlık, bu feryat karşısında, en yüksek kararlılıkla ve büyük bir özenle üzerine düşeni yaparak işbirliğinin etkin bir parçası olmalıdır. Emine Bulutlar, Ayşe Tuğbalar, Özge Canlar, Ceren Özdemirler gibi nice canların vebalinden sadece canileri adalete teslim edip cezalandırmakla kurtulamayız. Olaylara geniş ve bütünlüklü bir perspektifle yaklaşmak gerekiyor. Kadına karşı şiddet vuku bulmuşsa devamı gelebilir veya öncesi olabilir. Olayın öncesini sonrasını bir bütün olarak değerlendirip aile hukukunun ve ceza muhakemesinin ön gördüğü koruma tedbirlerini süratle ve durumun gerektirdiği ölçüde uygulamak gerektiği hepimizce malumdur."

Görüntü Dökümü-----------------------Bakan Gül konuşması-Genel ve detaylar