1
ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ KAYA, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
BİLECİK'te uygulama noktasında, otomobilin çarpması sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mert Kaya (25), memleketi Mersin'de gözyaşları arasında toprağa verildi.
Bilecik Jandarma Komutanlığı'nda görevli Uzman Çavuş Mert Kaya, görevli personelle birlikte asayiş uygulaması yapmak için Soğuksu mevkiine geldi. Araçtan indirdikleri dubaları yol ortasına dizen Kaya'ya ve arkadaşı Uzman Çavuş Salim Kayın'a, Yaşar Gümüş yönetimindeki 11 AAH 447 plakalı otomobil çarptı. Yaralanan Kaya ve Kayın ihbar üzerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalelerinin ardından Bilecik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan Mert Kaya doktorların tüm çabasına rağmen şehit oldu.
ANNEANNESİ ASKER SELAMI VERDİ
Şehit Kaya'ın Türk bayrağına sarılı tabutu, cenaze töreni için askerlerin omuzlarında Mersin'deki Muğdat Camisi avlusuna getirildi. Düzenlenen cenaze törenine şehidin annesi Ümmü Kaya, babası Tekin Kaya, kız kardeşi Buket Kaya, erkek kardeşi Tolga Kaya, Mersin Valisi Ali İhsan Su, vali yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları, askerler ile çok sayıda vatandaş katıldı. İl Müftüsü Dr. Şaban Kondi'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından şehidin naaşı, Merkez Şehir Mezarlığı'na defnedilmek üzere top arabasının üzerinde götürülürken, ismi Safiye olduğu öğrenilen anneannesi, asker selamı verdi. Şehidin cenazesi daha sonra gözyaşları arasında toprağa verildi. Tolga Kaya, şehit ağabeyinin fotoğrafını gözyaşları arasında taşıdı.1 AY ÖNCE NİŞANLANMIŞTIŞehit Jandarma Uzman Çavuş Mert Kaya'nın Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Bahçelik köyü nüfusuna kayıtlı olduğu fakat ailesiyle birlikte uzun yıllardan beri Mersin'de ikamet ettiği ve 1 ay önce nişanlandığı ve düğün hazırlığı yaptığı öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Cenaze aracı gelirken-Askerler cenazeyi araçtan indirirken-Askerler canezayi taşırken-Cenaze kalafata konulurken-Şehit babası ve kardeşinin görüntüsü-Törene katılanlar -Babanın görüntüsü-Dua edilirken -Cenaze taşınırken-Şehit kardeşi, ağabiyinin fotoğrafını taşırken-Baba, Vali Ali İhsan Su ile birlikte gelirken -Cenaze top aracına bindirilirken-Top aracının hareket etmesi -Top aracının peşinden gelen kalabalık -Anne tabuta dokunmaya çalışırken-Cenaze ambulansa konulurken-Annenin asker selamı vermesi-Genel ve detay
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN - Soner AYDIN/ MERSİN,======================================
UZMAN ÇAVUŞA ÇARPARAK ŞEHİT EDEN OTOMOBİL SÜRÜCÜSÜ TUTUKLANDI
BİLECİK Jandarma Komutanlığı'nda görevli Uzman Çavuş Mert Kaya'ya (25), Bozüyük karayolunda Asayiş uygulaması yapmak için yol ortasına dubaları yerleştirdiği sırada çarpan otomobilin sürücüsü Yaşar G. (60) çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.
TUTUKLANDIOlay, dün akşam saatlerinde Bilecik-Bozüyük yolunda meydana geldi. Bilecik Jandarma Komutanlığı'nda görevli Uzman Çavuş Mert Kaya, görevli personelle birlikte asayiş uygulaması yapmak için Soğuksu mevkiine geldi. Araçtan indirdikleri dubaları yol ortasına dizen Kaya'ya ve arkadaşı Uzman Çavuş Salim Kayın'a, Yaşar Gümüş yönetimindeki 11 AAH 447 plakalı otomobil çarptı. Kazada yaralanan Kaya ve Kayın ihbar üzerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalelerinin ardından Bilecik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan Mert Kaya doktorların tüm çabasına rağmen şehit oldu. Kazanın ardından gözaltına alınan otomobil sürücüsü Yaşar G., Bilecik Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından ifadesi için Bilecik Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.İşlemleri tamamlanan Yaşar G., dün adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan Yaşar G.,, tutuklanarak cezaevine konuldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Yaşar Gümüş'ün adliye çıkışı-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Cafer ELMAS/ BİLECİK,====================================
HENDEK'TE YANGIN; 2 ÇOCUK ÖLDÜ
YANGINA DEVRİLEN ELEKTRİKLİ SOBA NEDEN OLMUŞ
Sakarya'nın Hendek ilçesinde, yanan evde yapılan incelemede ilk belirlemelere göre devrilen elektrikli sobanın yangına neden olduğu, çatının çökmesiyle 2 kardeşin öldüğü belirlendi. İnşaat işçisi olan İsa Çolak'ın işte, anne Cansu Çolak'ın ise bahçede bulunduğu sırada çıkan yangında yaşamlarını kaybeden kardeşlerin cenazeleri olay yerinde yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Yanan ev -İtfaiyenin müdahalesi-Detay+++Hayatını kaybeden çocukların fotoğrafları
Haber-Kamera: Aziz GÜVENER - Kadir KAZIN/ HENDEK(Sakarya),=============================================
YÜKSEKOVA'DA 6 KİŞİLİK AİLENİN YAŞADIĞI EVDE YANGIN; ÇOCUKLAR, KOMŞULAR TARAFINDAN KURTARILDI
HAKKARİ'de 3 katlı binanın en üst katında kiracı olarak yaşayan 5 çocuk annesi Feradiba Ayvalık, çocuklardan birini hastaneye götürdüğü sırada evinde yangın çıktı. Nedeni henüz belirlenemeyen yangın sırasında evde bulunan çocuklar, komşular tarafından kurtarılırken, ev ise kullanılamaz hale geldi. Maddi durumu iyi olmayan 6 kişilik ailenin kıyafetleri de hasar görürken, okul kıyafetleri yanan çocuklar için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın görevlileri para desteğinde bulundu.Yeni Mahalle'de, Ayvalık ailesinin yaşadığı 3 katlı binanın en üst katındaki evde, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangın, kısa sürede evin tümünü sararken, içeride kalan çocuklar ise komşuları tarafından kurtarıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürürken, evde kiracı olarak kalan ailenin eşyaları kullanılamaz hale geldi.Eşinin cezaevinde olduğunu belirten 5 çocuk annesi Feradiba Ayvalık, çocuğunu hastaneye götürdüğü sırada yangının çıktığını belirterek, "Eve geldiğimde her yer alevler içindeydi. Evde kalan diğer çocuklarım, komşularım tarafından alevlerin içinden çıkarıldı" diye konuştu.Yangın sırasında evde olan ailenin kızı Lavin (16) ise, o sırada evde olduğunu ve çok korktuğunu belirterek " Evdeydim. Yangınla birlikte aniden ev alev aldı. Alev alan odada kardeşlerim vardı. Komşular gelip beni ve kardeşlerimi alt kata aldılar. Dün akşam amcalarımda kaldık. Evleri küçük olduğu için sığamıyoruz. Benim ve kardeşlerimin okul kıyafetleri yandı. Okula gidecek ve giyecek elbiselerimiz kalmadı" dedi.Maddi durumları kötü olan ve çıkan yangında eşyaları da kullanılamaz hale gelen Ayvalık ailesine İlçe Kaymakamı Osman Doğramacı'nın talimatıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı görevlileri, yangın çıkan evde inceleme yaptı. İnceleme sonucu, eşyaları hasar gören aileye, ilk etapta 2 bin lira para desteğinde bulunuldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Binadan detay-Yanan evden detay-Yanan eşyalar-Eşyalarını kontrol edilmesinden detay-Okul kıyafetlerini arayan çocuklar-Anne Ferahdiba Ayvalık il röportaj-Lavin Ayvalık il röportaj-Genel detaylar
Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN/ YÜKSEKOVA(Hakkari),====================================
ELEKTRİK KONTAĞINDAN ÇIKAN YANGIN 6 EVİ KÜL ETTİ
ELAZIĞ'ın Arıcak ilçesine bağlı Karakaş Köyü'nde elektrik kontağından çıkan yangında 6 ev kullanılamaz hale geldi, 1 kişi hafif yaralandı.Yangın dün öğle saatlerinde yaşandı. Karakaş Köyü'nde yaşayan Yaşar Özel'e ait bir evde elektrik kontağından yangın çıktı. Alevler kısa sürede yan yana olan diğer evlere sıçradı. Köylülerin ihbarıyla olay yerine çok sayıda itfaiye ve jandarma sevk edildi. İtfaiye ekipleri, 6 evdeki yangına müdahale etti. 3 evdeki yangın söndürülürken, 3'ünde soğutma çalışması devam ediyor. Yangına müdahale sırasında 1 kişi hafif yaralandı. Yaralı, ambulansla Arıcak Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak, tedaviye alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Yanan evden görüntüGenel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Erkan BAY/ ELAZIĞ,=================================
KIR BAHÇESİNDE YANGIN ÇIKTI
AYDIN'ın Efeler ilçesinde, bir kır bahçesinde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevlerin bahçedeki ahşap yapıya sıçraması sonucu, kır bahçesinde büyük hasar meydana geldi.Yangın, dün saat 21.00 sıralarında Aydın-İzmir Karayolu kırsal Kızılcaköy Mahallesi girişindeki bir kır bahçesi meydana geldi. Kır bahçesinden dumanlar yükseldiğini gören çevredeki vatandaşlar, durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Yangının kısa sürede bahçede bulunan ahşap yapıya sıçraması sonucu yangın kısa sürede büyüdü. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahalede bulundu. Yapılan çalışmalar sonucunda, yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında yaralanan olmazken, kır bahçesi kullanılmaz hale geldi. Yangın ile ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Yangın anı cep telefonu görüntüsü
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,=====================================
KAZADA ÖLEN UZMAN ÇAVUŞ, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
KAYSERİ'de trafik kazası sonucu hayatını kaybeden uzman çavuş Murat Savucu(22), memleketi Sivas'ın Şarkışla ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.Kaza, önceki gün akşam saatlerinde Sivas-Kayseri karayolu Sarıoğlan ilçesi yakınlarında meydana geldi. Özbekistan'dan İzmir'e giden Murat Yazıoğlu (52) yönetimindeki 42 ABY 442 plakalı TIR, yol kenarında park halinde bulunan Jandarma Uzman Çavuş Murat Savucu'nun (22) kullandığı 38 BH 943 plakalı otomobile arkadan çarptı. Kazada sürücü ile otomobilde bulunan Gizem Savucu (17) ile Nazile (41) ve Hayrünnisa Caymaz (12) yaralandı. Kayseri Şehir Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Jandarma Uzman Çavuş Murat Savucu, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak öldü. Hastanede yapılan otopsinin ardından cenazesi memleketi Sivas'ın Şarkışla ilçesine gönderilen Jandarma Uzman Çavuş Murat Savucu için Şarkışla Muhsin Yazıcıoğlu Camisi'nde tören düzenlendi. Cenaze törenine Sivas Valisi Salih Ayhan, 5'inci Piyade Eğitim Tugay Komutan Vekili Albay İlhan Erdoğan, Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan, İl Jandarma Komutanı Albay İdris Tataroğlu, Şarkışla Kaymakamı Mehmet Erdem, Belediye Başkanı Ahmet Turgay Oğuz, ailesi, askerler ve vatandaşlar katıldı. Savucu'nun cenazesi, kılınan namazın ardından Yıldırım Mezarlığı'nda toprağa verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Cenazeden görnütüler-Cenaze namazının kalınması-Uğurlanışı
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/ SİVAS,=====================================
POLİS KAYINBİRADERİNİN ÖLDÜRDÜĞÜ UZMAN ÇAVUŞ VE EŞİ AYRI YERLERDE DEFNEDİLECEK
GÖZYAŞLARI ARASINDA UĞURLANDI
ISPARTA'da, polis kayınbiraderi tarafından çocuklarının gözü önünde eşi Ebru Öztürk ile birlikte tabancayla vurularak öldürülen Uzman Çavuş Erkan Öztürk, memleketi Malatya'da toprağa verildi.Şehir Mezarlığı Camisi'nde düzenlenen törende Erkan Öztürk'ün yakınları gözyaşı döktü. Öztürk'ün cenazesi, ikindide kılanan cenaze namazının ardından Şehir Mezarlığı'nda toprağa verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Askerlerin tabutu getirmesiCenazeye katılanlarCenaze namazının kılınmasıGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN/ MALATYA,=====================================
=================================
SÜRÜCÜNÜN 3 OTOMOBİLE ÇARPTIĞI ANLAR, SOSYAL MEDYADA 'CANLI YAYINDA' SAKARYA'nın Serdivan ilçesinde, 4 otomobilin karıştığı zincirleme kazada 3 kişi yaralandı. Kazaya neden olan ve alkollü olduğu öne sürülen sürücü T.T.'nin, çarpma anında da sosyal medya üzerinden canlı yayın yaptığı ortaya çıktı.Kaza, önceki gün saat 22.00 sıralarında, Serdivan İstiklal Mahallesi Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarı'nda meydana geldi. T.T. yönetimindeki 34 RG 9072 plakalı otomobil, sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 34 BJY 441 plakalı otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle takla atan otomobil yol kenarında park halindeki 2 otomobile de çarptı. Kazada, T.T. ve 2 kişi yaralanırken, park halindeki 2 otomobilde hasar meydana geldi. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince ilk müdahaleleri yapılan yaralılar, hastaneye kaldırıldı.
KAZA ANI SOSYAL MEDYADA CANLI YAYINDA Kaza yapan sürücü T.T.'nin alkollü olduğu öne sürüldü. Ayrıca T.T.'nin kaza anında sosyal medya üzerinden canlı yayın yaptığı ortaya çıktı. Görüntülerde, T.T.'nin, müzik eşliğinde şarkı söylediği ve önündeki otomobile çarptığı görülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kaza anı görüntüleri
Haber: SAKARYA,===================
ŞARAMPOLE DEVRİLEN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ ÖLDÜ, 5 KİŞİ YARALI
KONYA'da, otomobilin arkadan çarpması sonucu sürücüsünün kontrolünden çıkan diğer otomobil, takla atıp, şarampole yuvarlandı. Kazada devrilen otomobilin sürücüsü Mehmet Dağlı (54) yaşamını yitirdi, araçlardaki 5 kişi de yaralandı. Kaza, dün saat 14.00 sıralarında, Konya- Aksaray yolunun 55'inci kilometresinde meydana geldi. Mehmet Dağlı (54) yönetimindeki 68 LB 827 plakalı otomobile, iddiaya göre, Selami A.'nın kullandığı 68 AAB 112 plakalı otomobil arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle Dağlı'nın kontrolünden çıkan otomobil, takla atarak, şarampole devrildi. Kaza ihbarıyla olay yerine sağlık ekipleri ve güvenlik güçleri sevk edildi. Sağlık görevlileri, yaptığı kontrolde, Mehmet Dağlı'nın yaşamını yitirdiğini belirledi. Araçlardaki 5 yaralı ise ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Kaza yerinde yapılan incelemede, yaklaşık 100 metre fren izi olduğu tespit edildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kaza yerinden detaylarCenazenin kaldırılması
Haber-Kamera: Mehmet IŞIK/ KONYA,===================================
BURSA'DA ZİNCİRLEME KAZA: 7 YARALI
BURSA'nın Yıldırım ilçesinde, otomobil, hafif ticari araç ve minibüsün karıştığı zincirleme kazada, 1'i çocuk 7 kişi yaralandı. Kaza, dün saat 16.00 sıralarında, Mimar Sinan alt geçidinde meydana geldi. İ.K. yönetimindeki 48 KJ 206 plakalı otomobil, F.Ç.'nin kullandığı 08 AG 559 plakalı hafif ticari araca arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle F.Ç.'nin kontrolünden çıkan hafif ticari araç, S.A. yönetimindeki plakası öğrenilemeyen minibüse çarptı. Zincirleme kaza ihbarı üzerine, olay yerine sağlık ekipleri ve güvenlik güçleri sevk edildi. Sağlık görevlileri, kazada yaralanan 1'i çocuk 7 kişiyi ambulanslarla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Kaza yerinden detaylar-Hasarlı araçlardan detaylar-Sağlık ekiplerinden detaylar-Kazaya karışan sürücü röportajı
Haber-Kamera: Semih ŞAHİN/ BURSA,===================================
ADIYAMAN'DA OTOMOBİL ŞARAMPOLE DEVRİLDİ: 6 YARALI
ADIYAMAN'ın Besni ilçesinde, sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobilin takla atıp şarampole devrilmesi sonucu 1'i çocuk 6 kişi yaralandı.Kaza, dün akşam saatlerinde Besni- Gaziantep yolunun 10'uncu kilometresinde Kurugöl köyü yakınlarında meydana geldi. Mehmet Ulaş'ın kullandığı 44 DG 457 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu takla atıp şarampole devrildi. Kazada, sürücüsü Ulaş ile otomobildeki Merve Ulaş, Münevver Ulaş, Elif Ulaş, Zeynep Ulaş ve Hülya Kılınç yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince ilk müdahaleleri yapılan yaralılar, Besni Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Besni Devlet Hastanesi-Ambulansın gelişi-Yaralıların ambulanstan indirilmesi-Yaralıları acil servise götürülmesi-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mustafa ÖNDOĞAN/ ADIYAMAN,===========================================
KAZA YAPAN PANZER YAN YATTI: 3 YARALI IĞDIR'da zırhlı polis aracı ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında ikisi polis 3 kişi yaralandı.Kaza, dün saat 18.00 sıralarında merkez Konaklı Mahallesindeki TOKİ konutları kavşağında meydana geldi. Iğdır Emniyet Müdürlüğüne ait zırhlı araç ile sürücüsü belirlenemeyen 34 VL 944 plakalı otomobil çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle zırhlı aracın yan yattığı kazada ikisi özel hareket polisi ile otomobildeki 1 kişi yaralandı.Kaza sonrası olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla Iğdır Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza nedeniyle Iğdır-Ağrı karayolunda ulaşım tek yönden sağlandı. Soruşturma sürdürülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Kaza yeri-Güvenlik ekiplerinden görüntü-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,
===================
MANİSA'DA ÇİFT VE TORUNLARI SOBADAN SIZAN GAZDAN ZEHİRLENEREK, ÖLDÜ
MANİSA'nin Alaşehir ilçesinde, iddiaya göre sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen Eraslan Altıntaş (84), eşi Gülşen Altıntaş (80) ve torunları Hasret Altıntaş (10) hayatını kaybetti.Olay, dün saat 16.00 sıralarında Dağhacıyusuf Mahallesi'nde meydana geldi. Eraslan Altıntaş, eşi Gülşen Altıntaş ve torunları Hasret Altıntaş evde, iddiaya göre, kömürlü sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Altıntaş çiftinden haber alamayan yakınları şüphelenerek eve gitti. Zili defalarca çalan yakınları açan olmayınca kapıyı kırarak içeri girdi. Evdeki 3 kişinin de hareketsiz halde yattığını gören yakınları, durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine eve gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Eraslan Altıntaş ve eşi Gülşen Altıntaş'ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Evdeki Hasret Altıntaş ise yakınları tarafından Alaşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Hasret Altıntaş yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.3 kişinin cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olay yerinden görüntü
Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR(Manisa),===================================
4 KİŞİNİN EVLERİNDE ÖLÜ BULUNMASINDA MEKTUPTA ADI GEÇEN 2 KİŞİ HAKKINDA SORUŞTURMA ANTALYA'da aynı aileden ikisi çocuk 4 kişinin, kimyasal madde kullanımı sonucu evlerinde ölü bulunmasıyla ilgili, babanın bıraktığı mektupta adları geçen 2 belediye çalışanı hakkında soruşturma başlatıldı. Belediye de 3 çalışanı hakkında idari soruşturma başlattı.Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 9 Kasım günü Konyaaltı ilçesinde, Selim (36), eşi Sultan (38), çocukları Ceren (9) ve Ali Çınar Şimşek'in (5) kimyasal madde kullanımı sonrasında evlerinde ölü bulunmasıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın, Selim Şimşek'in yaşadığı sıkıntıları anlatan mektubunda adı geçen, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde görevli S.A. ile F.P. hakkında olduğu bildirildi.Antalya Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanlığı da S.A., F.P. ve R.A. hakkında idari soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE
Haber: Süleyman EKİN/ ANTALYA,================================
ÖLÜ BULUNAN ÇİFTÇİNİN EVİNDE 'KİMYASAL MADDE' ŞÜPHESİ
ANTALYA'da, dün sabah saatlerinde, sosyal medya hesabından 'Dünyaya başkalarının mutluluğunu izlemeye gelmiş gibiyim' paylaşımı yapan çiftçi Ali Abay (45), çiftlik evinde ölü bulundu. Polisin evdeki koku nedeniyle kimyasal madde zehirlenmesinden şüphelenmesi üzerine AFAD ekiplerince inceleme yapıldı. İncelemede herhangi bir bulguya rastlanılmazken, Polis, Abay'ın şüpheli ölümü ile ilgili inceleme başlatıldı.Olay, dün saat 20.30 sıralarında, Kepez ilçesi Altıayak Mahallesi'nde meydana geldi. Çiftçi Ali Abay, sabah saatlerinde evinden ayrılıp Ayanoğlu Caddesi'ndeki çiftlik evine gitti. Akşam saatlerinde eve dönmeyen Abay'dan haber alamayan yakınları, kontrol etmek çiftlik evine geldi. Kapının açık olduğunu gören yakınları, eve girdiklerinde Abay'ı hareketsiz halde yatarken buldu.Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları kontrolde Ali Abay'ın yaşamını yitirdiğini belirledi. Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, evdeki yoğun koku nedeniyle kimyasal maddeden zehirlenmiş olabileceği şüphesiyle çevre güvenliği alarak bölgeyi tahliye etti. Haber verilmesi üzerine gelen AFAD ekipleri, kimyasal maddeye karşı tedbir alarak evde araştırma yaptı ancak herhangi bir bulguya rastlamadı. Polis ve diğer ekiplerin incelemesinden sonra Ali Abay'ın cesedi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Acı haberi alan Abay'ın yakınları gözyaşı döktü.
'BAŞKALARININ MUTLULUĞUNU İZLEMEYE GELMİŞ GİBİYİM'Ayrıca, Abay'ın sabah saatlerinde, sosyal medya hesabından 'Dünyaya başkalarının mutluluğunu izlemeye gelmiş gibiyim' paylaşımı yaptığı görüldü. Polis, Abay'ın ölümünü şüpheli bularak inceleme başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Olay yerinden görüntüPolis ve Afad ekipler,Sağlık ekipleri Ağlayan yakınlarıDetaylar
Haber-Kamera: Semih ERSÖZLER/ ANTALYA,=========================================
4 AYLIK EŞİNİ KAZAKLA BOĞUP; ÖLDÜRDÜKTEN SONRA KAYINVALİDESİNİ ARAMIŞ
OSMANİYE'nin Düziçi ilçesinde, Ali Osman Sarı (26), tartıştığı 4 aylık eşi Serpil Sarı'yı (38) kazakla boğdu. Ali Osman Sarı, tutuklanarak, cezaevine konuldu. Olay, 15 Kasım günü Hürriyet Mahallesi Kaymakamlık Lojman Sokak'ta Sarı çiftinin yaşadığı evde meydana geldi. Çaycılık yapan Ali Osman Sarı ile 4 ay önce evlendiği eşi Serpil Sarı arasında tartışma çıktı. Bu sırada Ali Osman Sarı, eşini kazakla boğdu. Ali Osman Sarı, ardından amcasının yanına gidip, eşini öldürdüğünü söyledi.Eve giden amca ve yakınları, kadının cansız bedenini buldu. Gözaltına alınan Ali Osman Sarı, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak, cezaevine konuldu.Osmaniye'nin Düziçi ilçesinde 4 aylık eşi Serpil Sarı'yı kazakla boğarak öldüren Ali Osman Sarı'nın olayın ardından kayınvalidesi Meryem Bekmezli'yi aradığı ancak konuşmadığı ortaya çıktı. Telefonda iletişim kurmaya çalışan Meryem Bekmezli'nin, meraklanıp evine gönderdiği oğlu Servet Bekmezli (33), "Annem beni aradı 'Bunların evine gidip bakabilir misin? Telefondan ses geliyor ama konuşmadılar' deyince eve gittiğimde olay yeri inceleme ekipleri oradaydı. Bana, ablamın öldüğünü söylediler. Daha sonra olayı öğrendiğimizde ise kazakla boğularak öldürüldüğünü öğrendik. Olay, ablamın kayınpederine beraber gitmek istemesiyle başlamış. Ali Osman, 'çarşıya gidiyorum ben' diyerek ablamı evde bırakıp babasının yanına gitmiş. Oraya da 'Serpil gelmek istemedi' diye yalan söylemiş. Sonra eve gelince 'ablam beni neden götürmedin' deyince tartışma çıkmış. Sonra olay boğazlamaya kadar gitmiş" dedi.
ÖLDÜRÜP, KAPIYI KİLİTLEMİŞBekmezli, Ali Osman Sarı'nın ablasını boğarak öldürdükten sonra üzerine kapıyı kilitleyip amcasına gittiğini ardından birlikte eve geldiklerini öğrendiğini kaydederken, "Ablam, o zamana kadar hastaneye kaldırılamadan zaten ölmüş. Geçen 20 Temmuz'da evlenmişlerdi, daha 3-4 ay oldu. Ali Osman, Antalya'ya çalışmaya gitmişti ve 15-20 gün önce eve dönmüştü. Geçim sıkıntısı yönünde hiçbir sorun yoktu, zaten ablam bir şey istediği zaman karşılıyorduk. Antalya'da çalıştığı süre içerisinde eve para göndermiyormuş, babasına sürekli gönderiyormuş. Biz burada zaten gerekeni yapıyorduk, ablam bizim yanımızda da kaldı. İhtiyacını karşılıyorduk, en son sobasını aldık. Geçim sıkıntısı yoktu. Bu kadın cinayeti, devletimizin üzerine düşeni yapmasını ve en ağır cezayı almasını istiyoruz. Kardeşimin o kadar iyi bir insan ki çevremizde herkes bilir. Buna rağmen ona bunu yapmasını hazmedemiyoruz ve en ağır cezayı almasını istiyoruz. Kazakla boğmuş, darp etmiş, tırnaklarında deri izleri çıkmış ve eliyle de boğazlamış, en ağır cezayı almasını istiyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Taziye çadırından genel detay görüntü-Öldürülen Serpil Sarı'nın kardeşi Servet Bekmezli ile röportaj-Serpil Sarı'nın sağlık fotosu-Ali Osman Sarı'nın fotosu
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/ DÜZİÇİ(Osmaniye),===============================
8 GÜNLÜK BEBEKLERİNİN CANSIZ BEDENİNİ HASTANEYE GETİRİP "BU ÖLDÜ, BUNU ALIN" DEDİLER
DÜZCE'de, E.K. adlı kadın, eşi A.K. ile birlikte, 8 günlük bebeğinin cansız bedenini hastaneye getirdi. E.K. ve A.K. çifti, jandarma tarafından ifadeleri alınmak üzere karakola götürüldü. Bebeğin ölüm nedeni, yapılacak otopsi sonucu belli olacak.Düzce merkeze bağlı Musababa köyünde yaşayan E.K. ve eşi A.K., 8 günlük erkek bebeklerinin cansız bedenini Düzce Atatürk Devlet Hastanesi'ne getirdi. İddiaya göre E.K., "Bu öldü. Bunu alın" diyerek, bebeğin cansız bedenini acil servis personeline teslim etmek istedi. Hastane personelinin haber vermesi üzerine gelen jandarma ekibi, çifti ifadelerini almak üzere karakola götürdü. Bebeğin ölüm nedeninin yapılacak otopsi sonucu belli olacağı belirtilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
BEBEĞİ EMZİRİRKEN UYUYA KALMIŞDüzce'de, 8 günlük bebeğinin ölümünün ardından gözaltına alınan anne A.K. jandarmada verdiği ifadesinde olayın nasıl yaşandığını anlattı. Anne A.K. ifadesinde bebeğini emzirirken uyuya kaldığını söyledi. Annesinin emzirdiği bebeğin boğularak öldüğü belirlenirken, yapılan otopside de bebeğin ölümüne dair farklı bir duruma rastlanılmadı. Bunun üzerine jandarmada tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen A.K., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Hastaneden görüntü
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/ DÜZCE,======================================
EŞİ, KAYINPEDERİ VE KAYINVALİDESİNİ ÖLDÜREN ASTSUBAY, HAKİM KARŞISINDA ADANA'da, 4 aylık eşi Büşra Güçlü (21), kayınpederi Cemal Ünlükıraner (58) ve kayınvalidesi Sultan Ünlükıraner'i tabancayla vurarak öldüren astsubay Ertuğrul Güçlü, hakim karşısına çıktı. Savunmasında, eşi ve kayınpederinin kendisine hakaret ettiğini iddia eden Güçlü, "Her şey bir anda oldu. Eşimin başına gittim. Yaralıydı, Kelime-i Şehadet getirdi. Bunun üzerine 'Böyle yaşayamam' diyerek boş odaya geçtim. Silahı kafama dayadım. O sırada polisler geldi" dedi. Duruşma, ertelendi.Merkez Seyhan ilçesi 2000 Evler Mahallesi 76010 Sokak'taki 12 katlı apartmanın 11'inci katında, 9 Temmuz akşamı, Jandarma Astsubay Çavuş Ertuğrul Güçlü, 4 aylık eşi Büşra Güçlü ile birlikte kayınpederi Cemal Ünlükıraner'in evine gitti. Burada çıkan tartışmada Ertuğrul Güçlü, tabancasıyla eşi Büşra Güçlü, babası Cemal Ünlükıraner ve annesi Sultan Ünlükıraner'i vurdu. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, Büşra Güçlü ve babası Cemal Ünlükıraner'ın öldüğünü belirledi. Ağır yaralı olan ve Seyhan Devlet Hastanesi'nde tedaviye alınan Sultan Ünlükıraner ise 41 gün sonra yaşamını yitirdi.Polis ekiplerince gözaltına alınan Ertuğrul Güçlü, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
'HER ŞEY BİR ANDA OLDU, PİŞMANIM'Biri ağırlaştırılmış 3 müebbet hapisle cezalandırılması istemiyle 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanık astsubay Güçlü, dün hakim karşısına çıktı. Savunmasında, olay günü yaşananları anlatan Güçlü, her şeyin bir anda geliştiğini öne sürerek, "Böyle bir suçu nasıl işledim bilmiyorum. Pişmanım" dedi. Ailesini ve mesleğini çok sevdiğini dile getiren Ertuğrul Güçlü, savunmasında şunları söyledi: "Olay günü kayınvalidemin evinde bulunduğumuz sırada eşim yemekten sonra Babalar Günü'nde kayınbabasına aldığı ayakkabıyı değiştirmek için AVM'ye gitmek istediğini söyledi. Yorgun olmam nedeniyle gitmek istemediğim için eşim hakaret edip odasına gitti. Bana kırıldığını düşünerek yanına gittim. 'Tamam, yemekten sonra gidelim' dedim. Olumsuz yanıt verdi. 'O zaman evimize gidelim' deyince eve de gelmek istemedi. Bana ve aileme ağza alınmayacak laflar söyleyip, küfürler etti. Tartışma yaşanırken kayınpederim içeri girdi ve yakamdan tutup küfür ettikten sonra 'Balkonda hava al sakinleş' dedi. Beni iterek odadan çıkarttı. Eşim de jandarmayı aradı."
'ÜÇÜ BİRDEN ÜZERİME GELDİ, İHTAR İÇİN DUVARA ATEŞ ETTİM'Ütü masasında bıraktığı tabancayı alıp evden ayrılmak istediğini ancak kapının kilitli olması nedeniyle çıkamadığını iddia eden Güçlü, şöyle devam etti: "Bu sırada eşim ve kayınbabam bana hakaret ediyordu. Babası, 'Yörüklerden adam alınmaz, hele hiç kız verilmezmiş' diyordu. Sözlerini kaldıramadım. Tabancayı alnıma dayadım. Kaynanam 'Burada böyle yapma içeri gir' dedi. Kayınbabam 'Ver lan şu silahı, seni ben vuracağım' deyip silahı almaya çalıştı. Beni çekiştirmeye başladılar. Eşim de bana vuruyordu. Elimi yüzümü tırmalamaya çalışıyordu. Üçü birden üzerime doğru geldiler. İhtar için duvara doğru bir el ateş ettim. Kayınbabam küfür edip 'öldürürüm' deyince bir el daha sıktım. Kapı kilitliydi, çıkamayacağımı anlayınca bir iki el daha ateş ettim. Her şey bir anda oldu, kendime geldiğimde hepsini öldürdüğümü sanarak intihar etmeyi düşündüm, ancak silahımda mermi kalmamıştı."
'KURTULACAKLARINI DÜŞÜNEREK TESLİM OLDUM'Olay sonrası eşinin koltuğa yaslanmış halde durduğunu, kayınpederinin ise sürünerek mutfağa doğru gitmeye çalıştığını, kayınvalidesinin de daire kapısının önüne kadar geldiğini anlatan Güçlü, "Daha sonra askıdaki anahtarı alıp kapıyı açarak yardım istedim. Apartmandan tanıdığım Osman geldi. Osman'a ambulans çağırmasını söyledim, ayrıca 'Babam mutfağa doğru süründü ona da bak' dedim. O sırada eşimin başına gittim. Yaralıydı 'İyileşecek misin?' diye sordum. Bana gözleriyle olumsuz bir şekilde işaret etti, kelime-i şehadet getirdi. Ben bunun üzerine 'Böyle yaşayamam' diyerek boş odaya geçtim. Silahı kafama dayadım. O sırada polisler geldi, Bana 'Dur yapma yaralılar, kurtulurlar' dedi. Ben de onların kurtulacağını düşünerek teslim oldum. Kurtulamayacaklarını bilseydim intihar edecektim. Polise teslim olduktan sonra eşimin öldüğünü gördüm" diye konuştu.
'ABİ BİTTİM BEN' DEMİŞMahkemede tanık olarak dinlenen polis memuru A.S.G., ise silah sesleri üzerine olay yerine gittiklerini belirterek, "Olay yerine çıktığımızda daire kapısı açıktı. Sanık ise salon girişinde elindeki silahı kafasına dayamış durumdaydı. Bana 'Abi bittim ben, öldüm ben, ben ne yapacağım?' gibi şeyler söyledi. Ben de sakin olmasını yaralı olduklarını, ambulans çağırdığımızı, kurtulacaklarını söyledim. Bunun üzerine sanık silahı yere bıraktı" dedi.Sanık astsubay Ertuğrul Güçlü'nün tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------**ARŞİV**Çiftin düğün videosuApartmandan görüntülerAmbulanstan detaylarOlay yerindeki polis ekipleriOlay yeri inceleme ekibinin görüntüsüSağlık fotoğraflarıAdana adliyesinden görüntüler
Haber-Kamera: ADANA,=======================
14 YAŞINDAKİ KIZA, AMCASI 4 YAŞINDAN İTİBAREN İSTİSMARDA BULUNMUŞ
İZMİT'te, saçlarını yolup, saatlerce kendisini banyoya kilitleyen, son olarak da intihara teşebbüs eden 14 yaşındaki E.A.'ya 4 yaşından beri öz amcasının cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. Babasının ve dedesinin 'olayı kapatalım' dediği küçük kızın annesi, tüm tehditlere karşın şikayetçi oldu. Tutuklanan evli ve 1 çocuk babası amcanın yargılanmasına bugün başlanacak. İzmit'te yaşayan F.A., kızı E.A.'nın sürekli banyoya girip saatlerce suyun altında kaldığını, akrabaları geldiğinde kendisini odaya kilitlediğini ve sınıfında erkek arkadaşları ile yan yana oturmadığını fark etti. Bunun üzerine kızını psikoloğa götürdü. Ancak küçük kız konuşmadı. Sürekli saçlarını da yolan E.A. art arda intihar girişiminde bulundu. Bu nedenle doktor kontrolüne alınan E.A., mart ayında ise sinir krizi geçirdi. Bu sırada da annesine, öz amcasının 4 yaşından itibaren kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Anne şikayetçi oldu. 10 yıldır yeğenine cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıkan evli ve 1 çocuk babası F.A. gözaltına alındı. Sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklanan F.A. hakkında 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan dava açıldı. İlk duruşma bugün görülecek.
EŞİNDEN BOŞANMAK İÇİN DAVA AÇTIYaşananların ardından 23 yıllık eşine boşanma davası açan 5 çocuk annesi F.A., eşi C.A. ile kayınpederi T.A.'nın olayın gizli kalmasını istediklerini öne sürerek, şöyle konuştu: "23 yıllık evliyim, en büyüğü 22, en küçüğü 2 yaşında 5 kızım var. Kızım E.A.'da 12 yaşından itibaren farklılıklar olmaya başlamıştı. Başlarda ergenlik diye düşündük, üzerine düşüp gözlemlemeye başladım. Dersleri çok iyiydi, devamsızlığı yoktu. Okulda başarılı bir öğrenciydi. Ama kötüye gitmeye başlamıştı. Kendisini odasına kapatıyordu. Akrabalarımıza gelmek istemiyordu. Onlar gelecekse asla odasından çıkmıyordu. İçine kapandı. Sürekli banyoya giriyor saatlerce kendisini yıkıyordu. Meğer kendini kirlenmiş hissediyormuş yavrum. Sınıfındaki erkek öğrencilerle iletişim kurmuyordu, aynı sırada dahi oturmuyordu. Bir şeyler olduğunun farkındaydım. Psikoloğa götürdüm ama orada da anlatmadı. Şüpheleniyordum ama aileden birinin yapacağını hiç düşünmedim. Okulda bir şeyler olduğundan şüphelendim. Büyük birileri bir şey yaptı, korkuyor diye düşündüm."
İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDUKızının intihar girişiminde bulunduğunu ifade eden F.A., "Önce psikolojik destek almaya başladık. Birkaç kez intihar girişiminde bulundu, sürekli intihar etmekten bahsediyormuş. Doktorlar Bursa'ya hastaneye yolladı, bir hafta orada yattı. Ama orada da kriz geçirdi. Alıp, İzmit'e getirdim. Saçlarını yoluyordu sürekli. Bir gün sinir krizi geçirip, saçlarını kesti.Her gün doktora götürdüm, gözlem altında tutuldu. Geçen mart ayında sinir krizi geçirdi, yaşadıklarını kaldıramıyordu, taşıyamadı. Bir anda her şeyi anlattı. Anaokuluna gitmeye başladığında, 4 yaşındayken amcası F.A.'nın kendisine cinsel istismarda bulunmaya başladığını ve bunun devam ettiğini anlattı. Belki yanlış anlamıştır, belki farklı şeydir diye düşündüm, konduramıyor insan ailesinden birine böyle bir şeyi. Sonra Çocuk İzleme Merkezi'nde ve psikolojik tedavi gördüğü yerlerde yaşadıkları hep kanıtlandı. Adli tıp raporunda da kanıtlandı doğru söylediği" diye konuştu.
'ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİM'Eşinin ailesi tarafından ölümle tehdit edildiğini iddia eden F.A., "İlk önce olanları eşime anlatamadım. Katil olur, zarar verir diye düşündüm. Dedesine anlattım, amcalarına anlattım. Yanımızda olmak yerine bizi sindirip, kokutup vazgeçirmek istediler. Dava açmamamızı, şikayetçi olmamızı istediler. Eşim ilk öğrendiğinde bizim yanımızdaydı. Bir ay sonra, ailesinin baskısıyla yaşananları kapatmak istedi. Şikayetçi olmamamızı istedi. Beni sürekli tehdit ettiler. 2 kızım üniversite okuyor. Onları okutmayacaklarını, parasız bırakacaklarını söylediler. Ölüm tehditleri aldım. Ailemin yaşadığı şehre geldim, çocuklarımı yanıma alıp. Burada yaşamaya başladım. 'Parasız sokaklarda kalıp, döneceksin' diye tehditler devam etti" dedi.
'KIZLARIMIN HER ZAMAN ARKASINDA DURACAĞIM'Her zaman kızlarının yanında olacağını kaydeden anne F.A. şöyle konuştu: "Kızımı sosyal hizmetler almak istedi. Ben kendim koruyacağımı ve asla vazgeçmeyeceğimi söyledim. Vazgeçmem de. Bütün raporlar kızımın doğru söylediğini kanıtlıyor. Yaşadıkları çok kötü. Hepimiz şu an psikolojik destek alıyoruz. O tutuklandı. Yarın mahkememiz görülecek. Durumları iyi, güçlüler. Ama ben bu davanın peşini bırakmayacağım. Kızıma, bize bunu yaşatanın cezasını alana kadar peşinde duracağım. Kızlarımın her zaman arkasında durup, onlardan desteğimi esirgemeyeceğim. Adaletin yerini bulmasını istiyorum."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Zanlının fotoğrafı-Adalet ve emniyet binalarından ARŞİV görüntü
Haber: Selda Hatun TAN/ İZMİT(Kocaeli),=====================================
ANKARA'DA BİRLİĞİNDEN FİRAR EDİP HAVAYA ATEŞ AÇAN ASKER, KENDİNİ VURDU
ANKARA'da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki birliğinden firar eden Er Mehmet K., havaya rastgele ateş açtı. Ardından kaçarak yakındaki parka giden Karalı, kendisini göğsünden vurdu. Polis ekiplerince ağır yaralı halde bulunan Mehmet K., hastaneye kaldırıldı.Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli Er Mehmet K., belirlenemeyen nedenle elindeki otomatik silah, tabanca ve hücum yeleğiyle birliğinden firar etti. Nizamiye çıkışında havaya rastgele ateş açan Mehmet K., otomatik silahı bırakıp elindeki tabancayla kaçmaya başladı. Yaya olarak Çankaya ilçesi Balgat semtine giden Mehmet K.'yı görenler, durumu polise bildirdi. Ankara polisi, Mehmet K.'nın yakalanması için arama çalışması başlattı. Ekipler, Mehmet K.'yı, 1421'nci Sokak'taki parkta göğsünden silahla vurulmuş ağır yaralı halde buldu. İhbar üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri, kanlar içindeki Mehmet K.'yı, yapılan ilk müdahalenin ardından Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesine kaldırdı.Olay yerinde yapılan incelemede polis ekiplerince Mehmet K.'nın elindeki silahla kendisini göğsünden vurduğu belirlendi. Mehmet K.'nın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Yaralı askerden görüntüParkta çalışma yapan ekiplerden görüntüYaşanan panik anlarından görüntüÖzel hareket ve tüm ekiplerin güvenlik önlemiOlay yeri ekiplerinin çalışmasıGenel detay
Haber-Kamera: Fatih POYRAZ/ ANKARA,=====================================
KİMLİKLE İLAÇ YAZMAYAN DOKTORU DARBETTİ
KAYSERİ'de, aile hekimi Ali Has (63), kimlikle ilaç yazdırma talebini geri çevirdiği hasta yakını tarafından darbedildiğini iddia ederek, şikayette bulundu. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.Olay, Melikgazi ilçesi Seyitgazi Mahallesi Hayri Güldüoğlu Aile Sağlık Merkezi'nde meydana geldi. Fabrikada işçi Mustafa G., sağlık merkezine başvurup, kalp ve şeker hastası annesi Fadime G. için onun kimliğini göstererek ilaç yazdırmak istedi. Doktor Ali Has, hastayı görmeden ilaç yazamayacağını söyledi. Bunun üzerine Mustafa G., doktora saldırarak, yüzüne vurdu. Sağlık merkezindeki çalışanların araya girmesiyle hasta yakını odadan çıkarıldı. Doktor Ali Has, polisi arayarak şikayette bulundu. Gelen polis ekipleri, güvenlik kamerasına yansıyan olayla ilgili inceleme başlattı. Polisler, Doktor Ali Has'ın ifadesine başvururken, olayın ardından kaçan Mustafa G.'yi yakalamak için çalışma başlattı.
'SEN NASIL DOKTORSUN?' DİYEREK SALDIRDI'Doktor Ali Has, saldırganın elindeki ilaçlarını yazmasını istediğini söyleyerek, "Ben de, görmediğim hastaya ilaç yazmamın suç ve yasak olduğunu söyledim. Bana, 'sen nasıl doktorsun?' diyerek saldırdı. Dudağıma ve çeşitli yerlerime vurdu. Saldırgan hasta ve meslektaşlarım tarafından odamdan çıkarıldı. Saldırganın annesi iki saat sonra hastaneye geldi. Muayenesini yapıp, ilacını yazdım" dedi.Sağlık merkezini ziyaret edip Doktor Ali Has'a 'geçmiş olsun' dileğinde bulunan İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli de "Doktorumuza yapılan saldırıyı kınıyoruz. Konuyla ilgili avukatlarımız çalışmaya başlamıştır" açıklamasını yaptı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------İl Sağlık Müdüründen açıklama-Darp edilen doktordan açıklama-Olay güvenlik kamera görüntüsü-Diğer görüntüler
Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ,=======================================
HALK OTOBÜSÜ ŞOFÖRÜ, FENALAŞAN KADIN YOLCUYU HASTANEYE YETİŞTİRDİ
BURDUR'da halk otobüsünde fenalaşan kadın yolcu, durumu fark eden otobüs şoförü tarafından hastaneye yetiştirildi. Şoför Öner Arıkan (35), "Vatandaşlık görevimizi yaptık" dedi.Burdur'da cumartesi günü halk plajı- sanayi seferini yapan halk otobüsüne binen kadın yolcu, bir süre sonra göğsünü tutmaya başladı. Elindeki cep telefonuyla yakınlarını arayan kadın, göğsünün sıkıştığını ve iyi olmadığını anlattı. Konuşmalara kulak misafiri olan otobüs şoförü Öner Arıkan, yanındaki arkadaşından kadına bakmasını ve durumunu kontrol etmesini söyledi. Bir yandan dikiz aynasından kadının durumunu kontrol eden şoför, durumun ciddi olduğunu anlayınca tereddüt etmeden diğer yolcuları otobüsten indirerek, güzergahından çıktı ve Burdur Devlet Hastanesi'nin yolunu tuttu. Bir yandan otobüsü kullanan, bir yandan da hastaneye bilgi vermeye çalışan otobüs şoförü, kadını hastaneye yetiştirdi. Acil servisten gelen sağlık çalışanlarının ilk müdahalesiyle kadın sedyeye konularak, tedaviye alındı.
Otobüs şoförü Öner Arıkan, olayı şöyle anlattı: "Plaj seferinden dönerken, yaşlı bir teyzenin telefon konuşmaları kulağıma takıldı. 'Ben kötüyüm', 'iyi değilim' gibi kelimeler sarf etti. Sonra ben teyzenin fenalaştığını fark edince yanımda olan Mehmet Bal arkadaşımdan yardım isteyerek, teyzenin durumunu sorması için yanına gönderdim. Ben aynadan kontrol ederken, teyzenin benzinin bembeyaz olduğunu fark ettim. Yani durum sıkıntılıydı. Sonra Mehmet'e durumunu sordum teyzenin, o da iyi olmadığını söyledi. Teyze baygınlık geçirince otobüsün güzergahından çıkarak acil servis yoluna girdik. Araçta yolcularımız da vardı, onları yolda indirerek, hızlı bir şekilde acilin önüne gidip ilk yardım ekibinden yardım istedik. Onlar da geldi, teyzeye baktı, durumunun kötü olduğunu görünce hemen aldı. Sonradan öğrendiğimiz kadarıyla teyzede kalp hastalığı varmış. Yani iyi ki de götürmüşüz. Hatta Isparta'ya sevk edilmiş. Durumunu sorduk, sonradan iyiye gitmiş. Biz de vatandaşlık görevimizi yaptık. Sonuçta biz de vicdanen rahatız."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Güvenlik kamerası görüntüsüŞoförle röportajArabaya binmesiŞoförün otobüsle gidişi
Haber-Kamera: Mesut MADAN/ BURDUR,=====================================
KUNDAKLAMA ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI ADANA'nın Kozan ilçesinde kimliği belirsiz bir kişi, park halindeki otomobili üzerine benzin dökülerek kundaklandı. Olay anı, güvenlik kamerasına da anbean yansıdı.Olay, önceki gün Mahmutlu Mahallesi Kozan Ortaokulu yakınlarında meydana geldi. Kimliği belirsiz bir kişi, Sibel Mantaş'a ait 01 GS 307 plakalı otomobilin üzerine benzin döküp, ateşe verdi. Otomobil alev aldıktan sonra şüpheli, olay yerinden kaçtı. Kundaklama anı, güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen itfaiye ekibi, kundaklanan otomobili söndürdü.Kundaklamaya ilişkin soruşturma başlatan polis, güvenlik kamerasından eşkali uyan iki kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin emniyetteki sorgusu devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------(Güvenlik kamerası görüntüleri)-Otomobilin kundaklanma anları
Haber: Ali GÖKDAL/ KOZAN(Adana),==================================
MASKELİ HIRSIZ KISA SÜREDE YAKALANDI
İZMİR'in Tire ilçesinde, bir marketin camını kırarak işyerine giren kar maskeli hırsız T.D. (46), polisin çalışmasıyla yakalandı. Emniyetteki işlemleri sonrası adliyeye sevk edilen T.D. tutuklandı. Önceki gün gece saatlerinde Gençlik Caddesi üzerindeki bir marketin camını kırarak işyerine giren kar maskeli hırsız, işyerinde bulunan 2 cep telefonu ve 1 şarj cihazını alarak kaçtı. Sabah çalışanlar işyerine geldiklerinde hırsızlığı fark edip, polise bildirdi. Polis ekipleri, işyerinde inceleme yaptı ve hırsızın yakalanması için çalışma başlattı. Hırsızlık zanlısının kimliğinin T.D. olduğu belirlendi. Zanlı T.D., evinde yakalandı. Evde yapılan aramada çalınan cep telefonları bulundu. Çalınan eşyalar, sahibine teslim edildi. Zanlı T.D. emniyetteki işlemleri sonrası sevk edildiği adliyede tutuklandı. Öte yandan T.D.'nin hırsızlık için işyerine girdiği anlar da güvenlik kamerasınca görüntülendi. Pencereden işyerinin içine atlayan T.D.'nin ilk olarak yere düştüğü, daha sonra aya kalkıp, dükkanın içini gezdiği görüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Güvenlik kamerası görüntüsü
Haber: Yiğit SOYLU/ TİRE(İzmir),===============================
80 YAŞINDA MARATONDAN MARATONA KOŞUYOR
ÇANAKKALE'nin Gelibolu ilçesinde yaşayan Makbule Kababıyık (80), ilerleyen yaşına rağmen maratonlarda koşuyor. Kababıyık, 4 yılda katıldığı 6 organizasyonda 3 kupa, 6 madalya aldı.Gelibolu'ya bağlı Güneyli köyünde yaşayan 2 çocuk annesi Makbule Kababıyık, 76 yaşında başladığı atletizm sporunu 4 yıldır büyük bir istekle sürdürüyor. Kababıyık, 80 yaşında olmasına rağmen genç atletlere adeta taş çıkartarak, maratonlarda koşuyor. 23 yıl boyunca iplik ve plastik kap fabrikalarında çalışan Kababıyık, 4 yılda 6 organizasyona katıldı. Kababıyık'ın ilk maraton macerası 2015'te başladı. Kababıyık, 15 kilometrelik Vodafone İstanbul Maratonu'nu 2 saat 1 dakika 34 saniyede tamamlayarak, 'kıtalararası maratoncu' sertifikası aldı. Maraton koşmanın tadını alan Kababıyık sırasıyla 2016'da Turkcell Gelibolu Maratonu'nu 60 yaş üzeri üçüncü, 2017'de ise, 70 yaş ve üzerinde birinci oldu. 2018'de Adidas Bozcaada Maratonu'nu koştu, 65 yaş üzerinde birinci oldu. Bu yıl 6 Ekim'de Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda düzenlenen Turkcell Gelibolu Maratonu'nu ise 75 yaş üzerinde birinci tamamladı. Kababıyık 4 yılda katıldığı 6 organizasyonda 3 kupa, 6 madalya aldı.
'İÇİMDE KALMIŞ'Bu spor aşkının çocukluk yıllarında başladığını belirten Makbule Kababıyık, "Ben 11 yaşındayken bir köye öğretmenlerim koşu yarışmasına götürdü. Ben o koşuda birinci oldum. Ben o koşuda öyle bir koşmuşum ki içimde kalmış, üzerinden 65 yıl geçti. 76 yaşında İstanbul'da 15 kilometreyle yeniden koşuya başladım. 4 yıldır koşuya devam ediyorum. Bu yıl içinde 2 defa koştum. Bu koşu merakı benim içimde kalmış. Demek ki insanın içinde varsa bir şeyi yapmak kaç yıl geçerse geçsin, isterse yapabiliyor, başarabiliyor. Koşmayı seviyorum. İstanbul'da bu yıl 15 kilometrede oğlum ve torunumla koştum. Çok mutlu oldum" dedi.
'ÇALIŞMAYI BIRAKMIYORUM'Enerjisinin sırrını da açıklayan Kababıyık, "80 yaşında benim koştuğumu görenler buna inanamıyor. Sporu hiç bırakmasınlar, keşke benim gençliğim de böyle olsaydı, sporu hiç bırakmazdım. Şimdi bile bırakmayacağım. Belki de ölene kadar bırakmayacağım. Yaşıtlarıma tavsiyem belki benim gibi koşamazlar ama yürüsünler. Ev yemekleri yerim. Meyvelerin hepsini tüketirim. Eti az yerim. yemek yedikten sonra yatmıyorum. Yedikten sonra çalışıyorum. Enerjim oradan geliyor. Çalışmayı bırakmıyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Makbule Kababıyık'ın koşmasından genel ve detay görüntü.-Makbule Kababıyık'ın kazandığı kupa ve madalyalar ile detay görüntü.-Makbule Kababıyık ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ GELİBOLU(Çanakkale),=====================================
TRABZONLU BALIKÇILARDAN 'HAMSİ DAVETİ' KARADENİZ'de deniz suyunun soğumasıyla hamside son yılların en bereketli sezonunu yaşanıyor. İstanbul'da kilogramı 25 liradan satılan hamsi, Trabzon'daki tezgahlarda 5 TL'den satılıyor. Vatandaşlar, fiyatı uygun olan hamsiyi bolca tüketmenin sevincini yaşaken, sezondan umutlu olan balıkçılar da, hamsi yemek isteyenleri kente davet ediyor. Karadenizli balıkçılar, av yasağının sona ermesiyle birlikte 'Vira bismillah' diyerek, ağlarını denize bırakmayı sürdürüyor. Bu yıl bereketli bir av sezonu geçiren balıkçılar, hamsi avındaki bolluğun sevincini yaşıyor. Trabzon'da balıkçı tezgahları da, fiyatı düşen hamsi ile dolup taşıyor. Trabzon'da fiyatı 5TL'ye kadar inen hamsinin kilogramı, İstanbul'da ise 25 TL'den satışa sunuluyor. İstanbul'da hamsi fiyatları cep yakarken, kent sakinleri de hamsiyi düşük fiyattan tüketmenin sevincini yaşıyor.
'25 LİRAYA HAMSİ Mİ OLUR'Balıkçı Hami Çolak, 25 liradan hamsi alacaklara sabır dilediğini belirterek, "Bugün Trabzon'da hamsinin fiyatı 5 lira. Çok kaliteli ve iri hamsi. Uzun süredir 5 ile 7,5 lira arasında hamsiyi satıyoruz. Öz Trabzon hamsisi. İstanbul'da fiyatlar duyduk ki 25 liraya kadar çıkmış. 25 liraya hamsi mi olur ? Burada 5 liraya hamsiyi zor satıyoruz. Hem de gelip bizimle pazarlık yapıyorlar. Burada kasası 50 lira İstanbul'da 250. Allah oradaki insanlara sabır versin. Buradaki insanlar da hamsinin değerini bilsinö diye konuştu.
'ŞAŞIRTICI RAKAMLAR BUNLAR'İstanbul'da hamsinin fiyatının şaşırtıcı olduğunu söyleyen balıkçı Mehmetcan Örseloğlu da, "Bu sene hamsi de bol ve bereketli sezon yaşıyoruz. Sezonu açtığımızdan beri hamsi görüyoruz. Geçen yıl hiç yoktu. Bu yıl çok şükür hamsi avlandı. Yıllardır bu işi yapıyorum. Trabzon'da 25 lira hamsi için çok fazla. Burada, 5 lira olan hamsiye rağbet gösterilmiyor. Zaten sezon başından beri fazla çıktığı için hamsi insanlar artık her gün hamsi mi yenir diye tezgaha bile yaklaşmıyorlar. İstanbul'dakiler istesin biz onlara buradan 5 liraya hamsi yollarız. Müşteri arasın yeterö dedi.
'ORADAKİ VATANDAŞA DA YAZIK GÜNAH'İstanbul'a da 5 liraya hamsi gönderebileceklerini belirten balıkçı Sinan Sayar, "İstanbul'da çok pahalı hamsinin fiyatı. Eğer oradaki insanlar uygun, kaliteli hamsi yemek isterlerse biz buradayız. Arasınlar bizi buradan onlara şoklayıp paketle göndeririz. Burada 5 lira iken orada 25 lira hamsiye verilmez. Bire beş fark var. Buradan 10 kilo hamsi alsan 50 lira, İstanbul'da 10 kilo hamsi alsan 250 lira. Buradan otobüse koysan maliyeti 80 lira. Kilosu 8 liraya gider. Arada kilogramda 17 lira fark ediyor. Uçuk bir rakam. Oradaki vatandaşa da yazık günahö diye konuştu.
'VATANDAŞ GELSİN BURADAN ALSIN HAMSİSİNİ'Balıkçı Mahmut Çakır ise, "Bu sene palamut çıkmadı zaten. Tezgahlarda sadece hamsiyi gördük. 5 liraya kadar fiyatı indi. Hem de lezzetli iri hamsi. İstanbul'da 25 lira hamsi. Üzerine ne kadar nakliye koyarsan koy kafamdaki hesaba uymuyor. Muhteşem bir para. Vatandaş gelsin buradan alsın hamsisini hem gezmiş olur hem de lezzetli hamsi yerö diyerek İstanbulluları hamsi yemeye Trabzon'a davet etti.
'TRABZON'DA HAMSİ BEDAVA'Balık pazarına hamsi almaya gelen Ergin Yılmaz Çelik, "Hamsi burada bedava gibi. Diğer şehirlerde olan akrabalarımla görüşüyorum oralarda 25 ile 30 lira arasında fiyatlar değişiyor. Buradan alıp şimdi akrabalarıma, Bandırma'daki kızıma hamsi göndereceğimö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Hamsi tezgahlarından detaylar-Hamsi etiket fiyatlarından detaylar-Balık pazarından detaylar-Balıkçılarla röportajlar-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Aleyna KESKİN/ TRABZON,=======================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?