ŞEHİT KARA, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
SURİYE'nin İdlib kentinde yürütülen Bahar Kalkanı Harekatı'nda şehit olan Piyade Uzman Çavuş Fatih Kara, memleketi Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı Koçkıran Köyü'nde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nce İdlib'de sürdürülen Bahar Kalkanı Harekatı'nda şehit olan Kara için baba ocağı olan Koçkıran köyünde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımıcısı Mücahit Demirtaş, Vali Enver Ünlü, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar, Doğubayazıt 1'inci Mekanize Tugay Komutanı Tuğgenaral Yücel Özer, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mustafa Özdurhan, 5'nci Hudut Alay Komutanı Albay Yılmaz Doğan, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Göllüce, ilçe kaymakamları ile yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Törende ayakta durmakta güçlük çeken şehidin anne ve babası tabuta sarılıp ağladı. İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Ehlibeyt Alimleri Derneği üyesi Zeki Tümay tarafından dua edilip, helallik alındı. Ardından Piyade Uzman Çavuş Fatih Kara'nın cenazesi, silah arkadaşlarının omuzlarında taşınarak köy mezarlığında toprağa verildi. Şehit Kara'nın cenaze törenine İdlib'de başka bir saldırıda yaralanıp Iğdır'daki evlerine gönderilen gaziler Ercan Babet ile Sefter Güzel Nargün de katıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Cenazeninin getirilişi-Cenazeninin kalafatın üzerine konulması-Ailesinin tabuta sarılıp ağlaması-Cenaze nin götürülüşü
Haber-Kamera: Suat DENİZ-Özkan AYDIN/ IĞDIR,============================================
YUNANLILAR, SINIRDA BEKLEYEN GÖÇMENLERE MÜDAHALE ETTİ
EDİRNE'de sınırı geçmek isteyen göçmenlere Yunan güvenlik güçleri, TOMA ve gaz bombası ile müdahale etti.Yunanistan'ın giriş ve çıkışlara kapattığı Pazarkule Sınır Kapısı ile Kastanies Sınır Kapısı arasındaki tampon bölge ve çevresinde bulunan göçmenlere dün akşam saatlerinde Yunan güvenlik güçleri sert müdahalede bulundu. TOMA'dan tazyikli su sıkan Yunan güvenlik güçleri ayrıca gaz bombası da kullandı. Atılan gazlardan göçmenler etkilenirken, bazıları nefes almakta güçlük çekti. Müdahale nedeniyle Türkiye tarafında kaçan göçmenler ile Yunan güvenlik güçleri arasında olaylar bir süre devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Yunanlıların müdahalesiGazlı müdahalede yükselen dumanlarGöçmenlerin kaçışmasıMüdahaleden detaylar
Haber-Kamera: Cemal YURTTAŞ/ EDİRNE,=======================================
GÖÇMENLER ALIŞVERİŞ İÇİN MARKETLERE KOŞTU
TÜRKİYE'nin çeşitli illerinden Yunanistan'a geçmek için Edirne'ye gelen göçmenler, marketlerin önlerinde uzun kuyruklar oluşturdu. Yunanistan'a geçmek için Pazarkule Sınır Kapısı ve çevresinde göçmenlerin bekleyişi devam ediyor. Geceleri bölgede kurdukları çadırlarda geçiren göçmenler, gıda ihtiyaçlarını ise yakınlardaki marketlerden alışveriş yaparak karşılıyor. Karaağaç Mahallesi'ndeki marketlerin önünde uzun kuyruklar oluşturan göçmenler, alışveriş yapıp ardından kaldıkları çadırlara döndü.Bazı göçmenler ise telefonlarını şarj etmek için kafeteryalara gitti. Zaman zaman kalabalıklaşan kahvelere uzatma kablolar kurulmasıyla kalabalık önlendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Market önünde bekleyenler-Alış veriş yapanlar-Marketten çıkanlar-Kahvede oturanlar-Kahvede telefonlarını şarj edenler-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN - Resul ORUÇOĞLU/ EDİRNE,==========================================
İZMİR'DE 120 GÖÇMEN YAKALANDI
İZMİR'in Çeşme ve Dikili ilçelerinden denize açılan ve Yunanistan'a geçmeye çalışan 120 göçmen yakalandı. Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Çeşme ilçesi açıklarında tespit edilen 2 ayrı lastik bot Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince durduruldu. Lastik botlarla Yunanistan'a geçmeye çalışan 30'u çocuk 95 göçmen, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından karaya çıkartıldı. Öte yandan, Dikili ilçesine bağlı Bademli açıklarında da Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından Türkiye'ye itilen 25 göçmen yakalandı. Kıyıda işlemleri tamamlanan 120 göçmen, İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Göçmenlerden görüntü-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/ İZMİR,===========================================
SAHİL GÜVENLİK MİDİLLİ'YE GİDEN 41 GÖÇMENİ DURDURDU ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesinden lastik botla Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmek üzere denize açılan 41 kaçak göçmen, Sahil Güvenlik ekiplerince durduruldu. Sahil Güvenlik Komutanlığı denizlerden göçmen geçişlerine can güvenliği nedeniyle izin verilmediğini açıkladı.Türkiye'nin sınır kapılarını açmasıyla birlikte göçmenlerin Edirne'den Avrupa'ya geçişleri sürerken, Ayvacık ilçesi Assos açıklarında lastik botla Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmek üzere denize açılan 39'u Afganistan, 2'si Senegal uyruklu 41 kaçak göçmen, denizden yaklaşık 2 mil açıkta Sahil Güvenlik ekipleri tarafından durduruldu. Can güvenliğinin olmaması nedeniyle denizden geçişleri engellenerek Sahil Güvenlik botuna alınan göçmenler, Küçükkuyu beldesindeki sahil güvenlik karakoluna götürüldü.
DENİZLERDE GÖÇMEN GEÇİŞLERİNE İZİN VERİLMİYORSahil Güvenlik Komutanlığı denizlerden göçmen geçişlerine izin verilmediğini açıkladı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ve Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun takibiyle, kaçak göçmenlerin deniz geçişlerinin tehlikeli olması nedeniyle Ege Denizi'nden geçişlerine izin verilmiyor.Tüm Türkiye'de ayrılmak isteyen kaçak göçmenlere müdahale etmeme prensibi uygulanırken bu yaklaşım hayati tehlike taşıması nedeniyle deniz geçişlerini kapsamıyor. Sahil Güvenlik birimleri denizden geçişleri, Jandarma ve Emniyet birimleri ise karadan denize çıkışları engellemek için olağan zamandan çok daha fazla gayret sarf ediyor.Kaçak göçmenler, Yunan Karasularına girdikleri anda Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk Karasularına doğru geri itilerek, motorları bozularak ve botları patlatılarak denizin ortasında çaresiz durumda bırakılıyor. Yunanistan, Ege Denizi'nden geçmeye çalışan göçmenlere karşı sergilediği tutumla insan haklarını ve uluslararası hukuk kurallarını ihlal etmeye devam ediyor.Denizlerde alınan tüm önlemlere rağmen 05 Mart 2020 tarihinde Yunanistan tarafından botları patlatılan ve yarı batık halde denizin ortasında bırakılan 3 lastik bot içerisindeki toplam 97 kaçak göçmen Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince kurtarıldı. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından, aralıksız şekilde sürdürülen kaçak göçle mücadele faaliyetleri kapsamında 2019 yılında 146 olayda toplam 3425 kaçak göçmen, 2020 yılının başından bugüne kadar 49 olayda toplam 1707 göçmenin hayatı kurtarılmıştır."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Sahil Güvenlikten görüntü-Yakalanan kaçak göçmenlerden görüntü-Sahil Güvenlik tarafından deniz ortasında yakalanan lastik bot içindeki kaçak göçmenlerden görüntü
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ-Dilara ERDİNÇ/ AYVACIK(Çanakkale),================================================
MUTABAKAT HUZUR GETİRDİ, M4 SİVİLLERİN DÖNÜŞ YOLU OLDU TÜRKİYE ve Rusya'nın ortak devriye görevi yapacağı İdlib'deki M4 Otoyolu'nu Türkiye ve Rusya arasında yapılan mutabakatın ardından, siviller terk ettikleri evlerine dönüş yolu olarak kullanmaya başladı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleştirilen görüşmelerin sonunda İdlib'de ateşkes kararı alındı. İki liderin anlaşması ile hazırlanan mutabakatta, 15 Mart'ta stratejik öneme sahip M4 Otoyolu'nda Türk ve Rus askerleri tarafından ortak devriye yapılması kararlaştırıldı. Ortak devriye ile gözlerin çevrildiği yol ise ticaret yapan araçlar ile evlerine dönmek isteyen siviller tarafından kullanılmaya başlandı. Otoyolu bombardıman nedeniyle evlerini terk eden siviller dönüş için kullanıyor. Siviller, Türkiye'nin gayreti ile oluşan ateşkes sonrası rahatladıklarını ve M4'ü kullanarak güven içerisinde geri dönüşe geçtiklerini ifade ettiler. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettar olduklarını anlatan İdlibli siviller, Rus ve rejim güçlerinin ateşkesi ihlal etme ihtimalinin kendilerini korkuttuğunu kaydettiler.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Göçmenlerin dönüşünden görüntülerGenel ve detaylar
Haber: İDLİB,(Suriye)=================
İDLİB HALKINDAN TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR: BUGÜN BOMBARDIMAN YOK
SURİYE'de uzun bir zamandan beri Esad rejiminin havadan ve karadan bombaladığı İdlib'de ateşkes ilanı, sevinç gösterileriyle kutlandı. Kent meydanında toplanan yüzlerce İdlibli, slogan atıp, "Bugün uçak ve bombardıman yok, Türkiye'ye teşekkür ediyoruzö mesajı verdi. Kent merkezindeki aydınlatma direklerine de Türk bayrakları asıldı.Esad rejiminin havadan ve karadan bombaladığı, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği zirvenin ardından ateşkesin ilan edildiği İdlib, güne bomba sesleri olmadan uyandı. Bombardıman korkusu yaşamadan sokaklara çıkan İdlibliler, kent meydanında toplanarak sevinç gösterisinde bulundu.Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine sloganlar atan kalabalık, kent merkezindeki aydınlatma direklerine Türk bayrakları asıldı.Kutlamalara katılan İdlibli Muhammed Nur Karmiş, "İdlib'de oturuyorum, ateşkesi kutluyoruz burada. Recep Tayyip Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum. Bombalar sustu, savaş durdu" dedi.
'BUGÜN BOMBARDIMAN YOK, ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR EDİYORUM'Bombardımanda bir oğlunu kaybeden Nicah El Hasan ise Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "Türkiye olmasa açlıktan ölmüştük. Evlerimiz yıkıldı, bahçede yaşıyoruz. Bugün uçak ve bombardıman yok. Dün en az 20 ev bombardımanda yıkıldı. Türkiye'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.Uzun zaman sonra iş yerini korkusuzca açan Zahir El Muhammed de savaş uçaklarının gelmediğini, bombardımanın olmadığını belirterek Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
'BUGÜN GÜZEL BİR GÜNE UYANDIK'İdlibli Muhammed Al Hac, güzel bir güne uyandıklarını belirterek, "Bugün çok güzel bir gün, bugün hiçbir sorun yok. Reis Recep Tayyip Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum. Bize yardım edene Allah yardım etsin. Suriyeliler Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seviyor, ben de çok seviyorum. Bombalar sustu. Allah ondan razı olsun" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------İdlib kent merkeziMuhabir Mehmet Mucahit Ceylan'ın anonsuİdlibli vatandaşlardan röplerKutlama görüntüleriTürk Bayrağı'nın asılmasıGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN - Eser PAZARBAŞI/ İDLİB(Suriye),=================================================
SURİYE'DE TÜRKİYE'YE DESTEK GÖSTERİSİ
SURİYE'nin Azez'e bağlı Ahtarin kasabasında cuma namazı sonrası bir araya gelenler, Türkiye'ye destek için eylem yaptı.Fırat Kalkanı Harekatı ile terörden arındırılan Azez'e bağlı Ahtarin kasabasında Büyük Camii'de kılınan cuma namazı sonrası bir araya gelenler, Türkiye'ye destek gösterisi düzenledi. Ellerinde Türkiye ve Suriye Milli Özgür Ordusu bayraklarını sallayan eylemciler, gece başlayan ateşkes anlaşmasının ardında Bahar Kalkanı Harekatı'na destek verirken rejimi protesto etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Suriye Ahtar kenti-Halkın Ellerinde Türkiye ve Suriye bayrakları slogan atmaları-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Kadir ÇELİK/ GAZİANTEP,======================================
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay Mersin'de (3)CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY: 'TÜRKİYE ASLA ACIDAN, ÇATIŞMADAN YA DA SAVAŞTAN YANA OLMAMIŞTIR'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2018'de yapımına başlanan Mersin Üniversitesi Onkoloji Hastanesi'nin açılışını yaptı. Burada yaptığı konuşmada Suriye meselesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Oktay, "İdlib'de başlayan ateşkes ve güvenli koridor tesisinin, bölgede barış ve huzurun sağlanması için hayırla sonuçlanmasını diliyorum. Türkiye asla acıdan, çatışmadan ya da savaştan yana olmamıştır" dedi.
'TÜRKİYE DÜNYAYA İNSANLIK DERSİ VERMİŞTİR'Suriye'de yaşanan insani krizin, gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ettiğini vurgulayan Oktay, "Krizin başlangıcından bu yana Türkiye asla acıdan, çatışmadan ya da savaştan yana olmamıştır. Aksine hem kendimiz hem de Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli, huzurlu ve müreffeh bir gelecek arzu ediyoruz. Türkiye gerek mültecilere kapılarını açan güvenli bir liman olarak, gerek Suriye'de mazlum halka sunduğu temel hizmetler ile tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir, vermeye de devam ediyoruz. İşte Yunanistan'ın masumlara yaptığı zulüm ortadadır. Çocuklara atılan gaz bombaları, savunmasız mültecilere sıkılan kurşunlar Avrupa'nın övündüğü hangi değeriyle bağdaşıyor? Bir tarafta dinine veya etnik kökenine göre ayırmadan sığınan herkesi bağrına basmış bir Türkiye, bir tarafta adil yük paylaşımından kaçınanlar; mülteci ve insanlık düşmanları var" diye konuştu.
'BİRLİK BERABERLİĞİMİZİ ZEDELEYİCİ VE YIKICI BİR MUHALEFET ANLAYIŞINI ÜZÜLEREK İZLİYORUZ'"Suriye'de yaşanan krizin etkileri açıkça ortada iken ne yazık ki ülkemizde hala Suriye'de ne işimiz var diye soran ve Cumhurbaşkanımıza hakaret etme cüretini gösteren seviyesizler var" diyen Oktay, "Son dönemlerde birlik beraberliğimizi zedeleyici ve yıkıcı bir muhalefet anlayışını ne yazık ki üzülerek müşahede ediyoruz. Bunu yapanlar milletimiz nezdinde de hukuk nezdinde de hesap verecek; her şeyden önce milletimizin vicdanında yargılanacaktır. Terörle ve insani krizlere karşı mücadelemiz siyaset meselesi değil, bizim için onur meselesidir; milli güvenlik meselesidir. Devletimizin bekasını doğrudan ilgilendiren yurt içinde ve yurt dışında verdiğimiz tüm mücadeleler bu bilinçle milletimizin güçlü iradesiyle yürütülmektedir. Şimdiye kadar, şehitlerimizin, gazilerimizin bir damla kanını yerde bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız" dedi.
'RUSYA'NIN GARANTÖR DEVLET OLARAK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMASINI BEKLİYORUZ'Bahar Kalkanı Harekatı ve güvenlik güçlerinin İdlib bölgesindeki faaliyetlerini hem uluslararası hukuk kuralları hem de imzalanan mutabakatlara uygun olarak yerine getirdiğini vurgulayan Oktay şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanımızın Rusya'ya gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda varılan ek mutabakat, Astana ve Soçi süreçlerine yeniden hayat vermektedir. İdlib'de rejimin saldırganlığına son verilmesi ve akan kanın durdurulması için Rusya'nın garantör devlet olarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. Suriye'de yaşanan insaniyet dramının askeri bir çözümü olmadığını, Türkiye olarak diplomasiden, müzakereden ve siyasi çözüm süreçlerinden yana olduğumuzu her defasında teyit ettik. Ancak sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, terörle mücadele ve insani dramın önüne geçmek için gerektiğinde güç kullanmakta da tereddüt etmedik. İdlib üzerinden ülkemizin köşeye sıkıştırılmasına da asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Gözlem noktalarımıza ya da mevzilerimize terör rejimi tarafından yapılan saldırılara en şiddetli şekilde karşılık verilmiştir ve bundan sonra da şayet saldırı olursa tereddütsüz verilmeye devam edecektir. Bölgede kendilerine verilen görevi büyük özveri, kararlılık ve kahramanlıkla sürdüren güvenlik güçlerimizi milli mücadelenin gazi şehri Mersin'den selamlıyorum. İnsanlık için ifa edilebilecek en kutsal görevlerden birini yerine getiriyorsunuz. Hastalarınızdan ve onların yakınlarından aldığınız dualar hiçbir maddi karşılıkla ölçülemez. Hem şifa bulmalarına vesile olduğunuz insanlar hem de kendiniz için vazgeçilmez sorumluluklar taşıyorsunuz. Rabbim her birinizden ayrı ayrı razı olsun, Allah yardımcınız olsun. Halihazırda sınır ötesinde yürüttüğümüz operasyonlarda görev alan sağlık personelimize de sizlerin nezdinde muvaffakiyetler diliyorum."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Açılışı yapılacak hastanenin görüntüsü -Alanda toplananlardan genel ve detay -Fuat Oktay araçtan inerken -Oktay ve beraberindekiler otururken -Fuat Oktay konuşurken
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/ MERSİN,======================================
'KORONAVİRÜSLE İLGİLİ SADECE RESMİ AÇIKLAMALARA GÜVENİLMELİ'
ANTALYA'nın Kemer ilçesinde düzenlenen Sağlık Çalışanları Kongresi'ne katılan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Koronavirüs konusunda resmi kurumlara güvenilmesini ve açıklamalarının takip edilmesini tavsiye ediyorum. İstanbul'da panik havası oluşturmaya çalışan, maalesef sosyal medyada yalan yanlış bilgiler ileten arkadaşların daha duyarlı davranmasını özellikle istirham ediyorum" dedi.İstanbul Sağlık Yöneticileri Derneği (İSAY) tarafından Türkiye'de ilk kez düzenlenen 'Sağlık Çalışanları Kongresi', İstanbul ve çevre illerden 500 sağlık çalışanının katılımıyla Antalya'nın Kemer ilçesindeki Rixos Sungate Otel'de başladı. Kongreye, Cumhurbaşkanlığı Gıda ve Sosyal Politikaları üyeleri Dr. Gülşen Öztürk, Dr. Zülifye Füsun Kümet, TBMM Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı ve AK Parti Ordu Milletvekili Şener Yediyıldız, Sağlık Bakanlığı son müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sağlık Sen Genel Başkanı Semih Durmuş ve sağlık personeli katıldı. 8 Mart tarihinde sona erecek kongrede sağlık personelinin problemleri ve sektöre dair düzenlemeler konuşuldu.İl Sağlık Müdürü ve Sağlık Çalışanları Kongresi Onursal Başkanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sağlık çalışanlarının sorunlarının ilk kez bilimsel ortamda tartışıldığı bir kongre olduğunu söyledi. Organizasyonun başarılı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Memişoğlu, "Türkiye'de sağlıkla ilgili dünya çapında hizmet sunan çalışanların kendi dertlerini anlatacağı, daha iyi olması için neler yapılacağı konusundaki bir ortam. Biz de burada olmaktan çok mutluyuz. Bizler, sağlık ihtiyacı olanlar ve sağlığını kaybetmeyenlerin hayatlarındaki, onların devamlılığını sağlayan insanlarız. Kendimizi esasında insanlığa adadık. Sağlıkçılara herkesin sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum" dedi. Prof. Dr. Memişoğlu, sağlıkçıların 14 Mart Tıp Bayramını kutlayarak, görevi başında şehit olan sağlıkçılara ise rahmet diledi.12 Aralık tarihinde Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı saran koronavirüs hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Memişoğlu, şöyle konuştu: "Sağlık Bakanlığımız gerekli bilgilendirmeyi yapıyor. Bu konuda resmi kurumlara güvenilmesini ve açıklamalarının takip edilmesini tavsiye ediyorum. İstanbul'da sanki bir panik havası oluşturmaya çalışan, maalesef sosyal medyada yalan yanlış bilgiler ileten arkadaşların, daha duyarlı davranmasını özellikle istirham ediyorum. Çünkü böyle bir salgın havası oluşturarak veya 'hastane kapatıldı' diyerek bir fayda sağlamıyorlar. İnsanlarda korkunçmuş gibi algı oluşturuyorlar. Şu anda bakanlığımız açıklıyor, her türlü önlemi alıyoruz. Şu ana kadar da bakanlık açıklamalarına dikkat etmelerini istiyorum. Hijyen önemli. Ellerimizi yıkamamız, öksürürken ağzımızdaki küçük damlacıkları korumaya almamız gerekiyor. Ellerimizi dezenfekte etmemiz lazım. Bir kolanya bile, el sıkıştıktan sonra elimize kolanya sürmemiz bu salgını rahatlıkla engelleyebilir. Sadece koranavirüs için değil, siz eğer temiz olursanız, iyi beslenirseniz zaten hastalanma şansınız yok."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Kongreden detaylar-İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu röportaj-Kongreden detay
Haber-Kamera: Levent YENİGÜN/ KEMER(Antalya),=============================================
ARI KOVANLARI YANDI: BİNLERCE ARI ÖLDÜ KARABÜK'te boş arazideki 20 arı kovanı alev aldı. Yangın itfaiye ekiplerince söndürülürken, binlerce arı öldü.Karabük 5000 Evler Mahallesi'ndeki boş arazide bulunan Numan K.'ye ait arı kovanları bilinmeyen nedenle alev aldı. Kısa sürede 20 kovanı da saran yangını görenler durumu itfaiyeye bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerince yangını kısa sürede söndürüldü. Yangında, 20 kovanın içinde bulunan binlerce arı öldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Yanan kovanlardan görüntü-Çevredeki kovanlardan görüntü-İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışması-Polis ekiplerinin görüntüsü
Haber-Kamera: Yasin ALDEMİR/ KARABÜK,========================================
TÖRE KARARIYLA ABLASINI ÖLDÜRÜP KAÇAN KARDEŞ YAKALANDI
DİYARBAKIR'da biri 8 aylık, diğeri 3 yaşında olan 2 çocuğunun yanında öldürülen Deniz K.'nın (27) katil zanlısı olarak aranan erkek kardeşi Sezer K., Van'da yakalandı. Diyarbakır'a getirilen Sezer K., adliyeye sevk edildi.Deniz K., 3 yıl önce kız kardeşiyle Van'daki ailesinin yanından kaçarak, Diyarbakır'a geldi. Ancak 26 Aralık gecesi Gevran Caddesi'ndeki Timuçin Apartmanı'ndaki evinde biri 8 aylık, diğeri 3 yaşında olan çocuklarının yanında 4 kurşunla vurularak öldürüldü. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından kurulan özel ekip, kız kardeşiyle birlikte bir müzikholde çalışan Deniz K.'nın töre cinayetine kurban gittiğini, katil zanlısının da erkek kardeşi Sezer K. olduğunu tespit etti. Cinayetten sonra Van'a kaçtığı tespit edilen Sezer K., düzenlenen operasyonla yakalandı. Diyarbakır'a getirilen Sezer K., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Şüphelinin adliyeye araçla getirilmesiŞüphelinin araçtan çıkarılmasıAdliyeden genel ve detay
Haber-Kamera: Emrah KIZIL-Elif FİLİZ/ DİYARBAKIR,===============================================
EVLİLİK TEKLİFİNİ REDDEDEN SEVGİLİSİNİ YARALAYIP, İNTİHAR ETTİ KAYSERİ'de Kazım Şimşek (54) evlilik teklifini reddeden sevgilisi Suna Ç'yi (47) tabanca ile ateş ederek yaralayıp, aynı silahla yaşamına son verdi. Kızı Gülay Şimşek (27) 8 ay önce ayrılmak istediği sevgilisi tarafından öldürülen Kazım Şimşek, o dönem, "Kadınlar öldürülüyor. Artık buna 'dur' demek lazım" demişti.Olay, dün saat 16.30 sıralarında Suna Ç.'nin merkez Melikgazi ilçesi TOKİ 8'inci Etap Asilevler'de oturduğu evde meydana geldi. Kazım Şimşek, iddiaya göre sevgilisi Suna Ç. ile konuşmak için evine gitti. Şimşek, Suna Ç'ye evlenme teklifinde bulundu. Şimşek, olumsuz cevap alınca Suna Ç.'ye tepki gösterdi. Çıkan tartışmada Şimşek, tabancısını çıkarıp Suna Ç'ye ateş etti. Şimşek, ardından da aynı silahı başına dayayıp ateşledi.Silah seslerini duyan komşuları, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Gelen sağlık ekipleri, bacağından vurularak yaralanan Suna Ç.'yi ambulansla Kayseri Şehir Hastanesi'ne kaldırdı. Kazım Şimşek'in ise hayatını kaybettiği belirlendi. Şimşek'in cesedi de evde yapılan incelemeden sonra hastane morguna kaldırıldı.
KIZINI DA SEVGİLİSİ ÖLDÜRMÜŞKazım Şimşek'in, geçen yıl 31 Temmuz'da Kocasinan ilçesi Sahabiye Mahallesi'nde iş çıkışı eve giderken, ayrılmak istediği sevgilisi Özkan Onay tarafından öldürülen Gülay Şimşek'in babası olduğu ortaya çıktı. Kazım Şimşek, o dönem DHA'ya yaptığı açıklamada, "Ülkemizin farklı illerinde ve değişik ortamlarda kadınlara yönelik şiddet hadisesi oluyor. Kadınlar öldürülüyor. Artık buna 'dur' demek lazım. Bu cinayetlerde mahkeme tarafından sonuca gidilerek, dava uzatılmadan idam kararı verilmesi gerekiyor. Ben kadına şiddet olaylarında idam kararlarının verilmesini özellikle talep ediyorum. En azından bir caydırıcılık olur" demişti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olay yeri genel görüntü-Olayın işlendiği binadan görüntü-Arkadaşını yaralayan kendini öldüren Kazım Şimşek ile daha önce kadın cinayetleri üzerine yapılan röportaj-Diğer genel detaylar
Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ - Muhammed KISIR/ KAYSERİ,==========================================
20 GÜNDÜR KAYIPTI, METRUK BİNADA ÖLÜ BULUNDU
KOCAELİ'nin Darıca ilçesinde, 20 gündür kayıp olan Cengiz Kayaalp (44) terk edilmiş bir çiftlikteki metruk binada ölü bulundu.Darıca'da yaşayan Cengiz Kayaalp için ailesi 15 Şubat tarihinde kayıp başvurusunda bulundu. Dün öğle saatlerinde, Darıca Pirireis Mahallesi Şelale Sokak'ta terk edilmiş bir çiftlik içerisinde yer alan metruk binaya giren arkadaşları, Cengiz Kayaalp'in cesediyle karşılaştı. Haber verilmesi üzerine gelen polis ekipleri, vücudunda herhangi bir yara olmayan Cengiz Kayaalp'in ölümüyle ilgili olay yerinde inceleme yaptı. Bir fabrikada işçi olarak çalışan, evli 6 çocuk babası Cengiz Kayaalp'in ölümü yapılacak otopsi sonucu belli olacak. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olay yerinin önünde polis araçları görüntüsü-Metruk bina ve cenaze aracı-Cenaze aracı-Olay yeri görüntü
Haber-Kamera: Erol POLAT/ DARICA(Kocaeli),==========================================
İŞÇİ SERVİSİ İLE OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ, 9 YARALI
MERSİN'in Mut İlçesi'nde işçi servisi ile otomobilin çarpışması sonucu, sözleşmeli er Mehmet Ali Eski (25) öldü, 9 kişi yaralandı. Hayatını kaybeden Eski'nin Diyarbakır'da görev yaptığı ve izne geldiği öğrenildi.Kaza, dün gece saatlerinde Mut-Silifke karayolu Köselerli mevkiinde yaşandı. Diyarbakır'da görev yapan ve memleketine izinli olarak gelen sözleşmeli er Mehmet Ali Eski'nin kullandığı 33 PFG 80 plakalı otomobil, karşı yönden gelen ve fabrika işçilerini taşıyan Galip Mert yönetimindeki 33 U 8102 plakalı minibüs ile çarpıştı. Kazada çok sayıda kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Eski'nin hayatını kaybettiği belirlendi. Kazada, minibüste bulunan ve yaralanan 9 kişi ise ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan yol, araçların kaldırılması sonrası yeniden açıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kaza yerindan görüntüKazaya karışın minibüsAmbulansta yaralılara müdahale edilirkenJandarma olay yerine şerit çekerkenKazaya karışan otomobilSavcı olay yerinde inceleme yaparkenAraç parçaları detay ve genel görüntüler
Haber-Kamera: Murat SÖZERİ/ MUT(Mersin),=============================
HAFİF TİCARİ ARAÇ İLE OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ, 1 YARALI
AKSARAY'IN Ortaköy ilçesinde otomobil ve hafif ticari araç çarpıştı. Kazada 1 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı.Kaza, dün gece saat 23.15 sıralarında, Ortaköy İlçesi Kırşehir yolu Sanayi Kavşağı'nda meydana geldi. Kaan Koça (21) yönetimdeki 40 AD 940 otomobil, sanayiden çıktığı sırada Tacettin Can Özkula (20) yönetimdeki 68 FS 813 plakalı hafif ticari araç ile çarpıştı. Kazada araçlar hurdaya dönerken sürücüler yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar ilk müdahalenin ardından ambulanslarla çevre hastanelere sevk edildi. Otomobil sürücüsü Kaan Koça kaldırıldığı Ortaköy Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hafif ticari araç sürücüsü Taccettin Can Özkula ise ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kazada yapan araçlardan detaylar
Haber-Kamera: Erkan ALTUNTAŞ/ AKSARAY,===========================
KAYMAKAMIN OĞLUNUN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ OLAYDA ŞÜPHELİ SAYISI 11'E ÇIKTI DENİZLİ'nin Pamukkale ilçesinde, 25 Haziran 2019'da iki grup arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, Avcılar Kaymakamı olan Kemal İnan'ın çocuklarından Safa Akif İnan (16) bıçaklanarak öldürüldü, ağabeyleri Ahmet Burak İnan (22) bıçakla, Mehmet Buğra İnan (22) ise darp sonucu yaralandı. Olayla ilgili 1. Ağır Ceza Mahkemesinde davanın görülmesine devam edildi. 6'sı tutuklu 8 sanıklı davada, savcılığın ek iddianame hazırlamasıyla sanık sayısı 11'e yükseldi.Çamlaraltı Mahallesi'nde 25 Haziran 2019'da iki grup arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, Denizli Vali Yardımcılığından Gemlik Kaymakamlığına, ardından da İstanbul'un Avcılar ilçesi Kaymakamlığına atanan Kaymakam Kemal İnan'ın çocuklarından Safa Akif İnan ve Ahmet Burak İnan bıçakla, Mehmet Buğra İnan ise darp sonucu yaralandı. Durumu ağır olan Safa Akif İnan, kaldırıldığı Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında polis, kavgaya karışan karşı gruptan yaşları 15 ile 17 arasında değişen B.Ç., K.E., A.S.K., K.B., B.K., K.Ö., B.Ö. ve İ.S.'yi gözaltına aldı. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan 8 kişiden B.Ç., K.E., A.S.K., K.B., İ.S. ve B.K. tutuklandı. İki kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
EK İDDİANAMEYLE ŞÜPHELİ SAYISI 11'E ÇIKTIOlayla ilgili Cumhuriyet Savcılığının hazırladığı iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve 8 şüphelinin yargılanmasına başlandı. 'Çocuğu Kasten Öldürmek, Yaralama ve Basit Yaralama' suçlarından 18 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle dava açılırken, savcılık ek iddianame hazırladı. Hazırlanan ek iddianamede, suça karıştığı tespit edilen E.S. (15), B.E. (16) ve M.K.B. (16), hakkında da 'çocuğu kasten öldürmek' suçundan soruşturma başlatıldı. Ek iddianameyle, soruşturma kapsamında şüpheli sayısı da 11'e yükseldi. Dava kapsamında, B.Ç., K.E., A.S.K., K.B., İ.S. ve B.K. tutuklu, K.O., B.E. (16), M.K.B., E.S. ile F.A.B. tutuksuz yargılanıyor. Çocuk ağır ceza sıfatıyla Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde suça sürüklenen 6'sı tutuklu 11 şüpheli çocukla ilgili davanın görülmesine dün devam edildi. Duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz şüpheli çocuklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Kapalı yapılan davada, ek iddianame ile soruşturmaya şüpheli olarak dahil edilen ve tutuksuz yargılanan çocuklardan E.S., M.K.B., ve B.E.'nin ifadelerinin alındığı öğrenildi. Mahkeme heyeti duruşma sonunda, tutuklu çocukların tutukluluk hallerinin devamına karar verip, davayı 16 Haziran tarihine erteledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Güvenlik kamerasında öldürülen Safa Akif İnan'ın bıçaklandıktan sonra bir kafeye gelmesi-Olay yerinden görüntüler-Polis ve hastane önünden detay görüntüler
Haber: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,================================
'KADIN MÜŞTERİLERE BAKTIN' CİNAYETİNDE RESTORAN SAHİBİ TUTUKLANDI
ANTALYA'da, kadın müşterilerini rahatsız ettiği iddiasıyla tartıştığı komşu restoran çalışanı Ziya Selçuk'u (45) bıçaklayarak öldüren restoran sahibi Yakup İskender, mahkemece tutuklandı. Evli ve 1 çocuk babası Ziya Selçuk gözyaşları arasında toprağa verildi.Olay, önceki gün saat 04.30 sıralarında, Muratpaşa ilçesi Tuzcular Mahallesi'nde meydana geldi. Restoran sahibi Yakup İskender, iki kadın müşterisini rahatsız ettikleri iddiasıyla komşu restoranın çalışanları Ziya Selçuk, M.K., A.K., O.K. ve K.B. ile tartışmaya başladı. Selçuk ve 4 arkadaşı, Yakup İskender'i dövmeye başladı. Grubun elinden kurtulan Yakup İskender, hızla girdiği restoranından bıçak alıp, çıktı. İskender, Ziya Selçuk'u karın boşluğundan bıçaklayıp, olay yerinden kaçtı. Selçuk kanlar içinde yere yığıldı. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Ziya Selçuk, sağlık görevlilerince yapılan müdahalesinin ardından Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Selçuk, doktorların tüm çabasına rağmen yaşamını yitirdi.
'KENDİMİ SAVUNDUM'Yakup İskender ise olay sonrası elinde bıçakla Atatürk Caddesi'nde polis ekiplerince yakalandı. Özel hastaneye götürülen Yakup İskender'in kaburga kemiği ile sol göğüs kemiğinde kırık oluştuğu, sol işaret parmağında da kesik bulunduğu belirlendi. İskender, tedavisinin ardından gözaltına alınarak Antalya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne götürüldü. Yakup İskender polise verdiği ifadesinde, "Bana saldırdığı için kendimi savundum" dedi.
TUTUKLANDIPolisteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Yakup İskender, Sulh Ceza Hakimliği'nce 'kasten adam öldürme' suçundan tutuklandı. Kavgaya karıştığı için ifadesi alınan 4 kişi ise serbest bırakıldı. Adli Tıp Kurumu morgunda otopsisi yapılan evli ve 1 kız çocuk babası Ziya Selçuk'un cenazesi, Kurşunlu Mezarlığı'nda gözyaşlarıyla toprağa verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------ARŞİV görüntülerle
Haber: Bülent TATOĞULLARI/ ANTALYA,=====================================
HUSUMETLİSİ TARAFINDAN CADDE ORTASINDA TABANCAYLA VURULDU ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde, husumetlisi Bülent B. tarafından cadde ortasında tabanca ile vurularak ağır yaralanan Eyüp K., kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.Olay, dün saat 19.00 sıralarında ilçeye bağlı Müftü Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre aralarında husumet bulunan Eyüp K. ile Bülent B. caddede karşılaştı. Bülent B., belindeki tabanca ile Eyüp K.'ya ateş etti. Ağır yaralanan Eyüp K. kanlar içerisinde kalırken, Bülent B. ise kaçtı. İhbarla gelen sağlık ekiplerinin müdahalede bulunduğu Eyüp K., özel hastaneye kaldırıldı. Eyüp K.'nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Polis olaydan sonra kaçan Bülent B.'nin yakalanması için çalışma başlattı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
HAYATINI KAYBETTİZonguldak'ın Ereğli ilçesinde cadde ortasında, husumetli olduğu Bülent B. tarafından tabancayla vurularak ağır yaralanan Eyüp Keleş, kaldırıldığı hastanede doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. Polis, olayın ardından kaçan Bülent B.'yi yakalamak için çalışmasını sürdürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Yaralı Eyüp K.'ye vatandaşların müdahalesi-Sağlık ekiplerinin Eyüp K.'yi ambulansa alması-Ambulansın olay yerinden ayrılması-Olay yerindeki boş kovanlar-Merminin girdiği duvar-Emniyet şeridi ile olay yerinde güvenlik önlemi alınması
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/ EREĞLİ(Zonguldak),===================================
ENGELLİ NUMARASI YAPAN DİLENCİNİN TORNAVİDA VE BALTAYLA ZABITAYA SALDIRDIĞI ANLAR KAMERADA ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesinde, koltuk değnekleriyle engelli numarası yaparak dilencilik yapan Nevzat Ç. (40), zabıta ekiplerini görünce kendini yere attı. Ardından koltuk değneklerini bırakıp koşarak iş yerine giren Nevzat Ç., tornavida ve baltayla zabıta ekiplerine saldırdı. O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.Olay, dün akşam saatlerinde ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı'nda meydana geldi. Koltuk değnekleriyle engelli olduğunu söyleyerek halktan para talep eden Nevzat Ç.'ye, zabıta ekipleri müdahalede bulundu. Karşısında zabıtayı görünce kendini yere atarak bayılma numarası yapan Nevzat Ç., ardından koşarak bir iş yerinden aldığı tornavida ve balta ile zabıtaya saldırdı. Nevzat Ç.'ye olay sırasında yoldan geçen polis, biber gazıyla müdahalede bulundu. Ambulansla Çaycuma Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Nevzat Ç., tedavisinin ardından polis merkezine götürüldü.O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Zabıta memurları, 'kasten yaralamaya teşebbüs' ve 'görevli memura mukavemet' suçundan Nevzat Ç.'den şikayetçi oldu. Nevzat Ç., ifadesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olay anı güvenlik kamerası
Haber-Kamera: ZONGULDAK,============================
DİYARBAKIR'DA SİLAHLI KAVGA: 1 YARALI DİYARBAKIR'ın Yenişehir ilçesinde, iki grup arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi vücuduna isabet eden kurşunlarla yaralandı.Olay, dün gece saatlerinde ilçeye bağlı Kooperatifler Mahallesi Kurt İsmail Paşa Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre aralarında husumet bulunan iki grup arasında başlayan sözlü tartışma kısa sürede büyüyerek silahlı kavgaya dönüştü. Olayda ismi öğrenilemeyen 1 kişi vücuduna isabet eden kurşunlarla yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılarak tedaviye alınan kişinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis, MOBESE'den kimliklerini tespit ettiği şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Olay yerinden detayPolis ekiplerinin çalışmasıZırhlı araçGenel ve detay
Haber-Kamera: Emrah KIZIL/ DİYARBAKIR,=======================================
YOLUN KARŞISINA GEÇEN KADINA KAMYON ÇARPTI ŞANLIURFA'da yolun karşısına geçmeye çalışan Halime Demir'e (60) tüp yüklü kamyon çarptı. Demir'in ağır yaralandığı kaza anı, güvenlik kameralarına yansıdı.Kaza, Yeşildirek Mahallesi, Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı'nda meydana geldi. Yolun karşısına geçmeye çalışan Halime Demir'e, plakası ve sürücüsü belirlenemeyen tüp yüklü kamyon çarptı. Çarpmanın şiddetiyle metrelerce sürüklenen kadın ağır yaralandı. Kazayı görenler durumu polis ve sağlık görevlilerine bildirdi. İhbarla olay yerine geçen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı kadın Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırdı. Burada tedavi altına alınan kadının durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.Halime Demir'in ağır yaralandığı kazanın meydana geldiği yolda sık sık kazaların yaşandığını dile getiren esnaf Emin Avcı, "Burada kazanın yaşanmadığı gün geçmiyor. Ben burada 35 yıldır esnafım. Defalarca iki mahallenin ortasından geçen bu yola bir köprü yapılması için talepte bulunduk ama bir türlü yapılmıyor. Yolun karşısına geçmeye çalışan yaşlı bir kadına tüp yüklü kamyon çarparak ağır yaralandı. Üst geçit olmayınca ölüm yolunda kazasız gün geçmiyor" dedi.
KAZA GÜVENLİK KAMERASINDAMahalle sakinlerinin tepkisine yol açan kaza anı ise güvenlik kameralarına yansıdı. Kamyon sürücüsünün yakalanması için ise polis çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Yoldan gör.Röp.Genel ve detaylarGüvenlik kamerası (kaza anı)
Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ ŞANLIURFA,=====================================
ÇOCUĞA ÇARPAN SÜRÜCÜ: BEN DEĞİL, ÇOCUK BANA ÇARPTI
ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde, yolun karşısına geçmeye çalışan Harun Baha Çetin'e (15) çarpıp kaçan otomobil sürücüsü Nazmi Fenerci (59), polise teslim oldu. Vücudunda kırıklar oluşan Harun Baha tedaviye alınırken, Fenerci, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Fenerci, adliyeye girişinde, "Ben çocuğa değil, çocuk bana çarptı" dedi.Kaza, önceki gün akşam saatlerinde, Ereğli Solak köyü yol ayrımında meydana geldi. Yolun karşısına geçmeye çalışan Harun Baha Çetin'e Nazmi Fenerci'nin kullandığı otomobil çarptı. Harun Baha yola savrularak yaralanırken, Nazmi Fenerci otomobiliyle kaza yerinden kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan Harun Baha, Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Harun Baha buradan Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne sevk edildi.Polis kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlatırken, Nazmi Fenerci, önceki gece saatlerinde teslim oldu. Fenerci, emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Nazmi Fenerci adliyeye girişi sırasında gazetecilere, "Ben çocuğa değil. çocuk bana çarptı" dedi. Fenerci, savcılıktaki ifadesinin ardından nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.Harun Baha Çetin'in ise vücudunda kırıklar olduğu ve tedavisinin devam ettiği bildirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Sürücü Nazmi Fenerci'nin emniyetten çıkarılışı-Sürücü Nazmi Fenerci'nin çocupun kendisine çarptığını söylemesi-Ekip aracına bindirilmesi-Aracın emniyetten ayrılması-Emniyetten detaylar
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/ EREĞLİ(Zonguldak),================================================
MERSİN'DE CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK 'AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI' OPERASYONU MERSİN'de, polis ekiplerince düzenlenen operasyonda 5 milyon 240 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirildi. Operasyonun, Cumhuriyet tarihinin en büyük akaryakıt kaçakçılığı olduğu açıklandı.Mersin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, ihbar üzerine Akdeniz ilçesinde bulunan bir akaryakıt depolama ve dolum tesisine baskın yaptı. KOM ekipleri tesiste yaptığı aramada 5 milyon 240 bin litre markersiz olduğu değerlendirilen gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirdi. Ekipler dolum tesisinin satış yaptığı bayilere de denetim yaptı. Denetimlerde Şanlıurfa'da 7 bin litre, Gaziantep'te ise 12 bin litre markersiz akaryakıta el koyuldu.Mersin emniyetinden yapılan açıklamada Cumhuriyet tarihinin tek seferde en büyük kaçak akaryakıt operasyonu olduğu açıklanırken, ele geçirilen kaçak akaryakıtların TÜBİTAK'ta yapılan analiz sonucunda da marker seviyesinin geçersiz çıktığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.
3 ŞÜPHELİ HAKKINDA ADLİ İŞLEMKonya KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen operasyonda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (EPDK) dağıtıcı lisanslı firmaya ait tankerden 12 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirildi ve bu akaryakıtın söz konusu dağıtıcı firmaya ait Mersin ilinde bulunan bir dolum tesisinden yüklendiği tespit edildi. Mersin KOM Şube Müdürlüğünce söz konusu depolama tesisine yapılan aramada 5.2 milyon litre kaçak akaryakıt ele geçirildi. Konya ve Mersin ilindeki akaryakıt kaçakçılığı olaylarında yakalanan 3 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Polis ekipleriTesis, varil ve örneklerİncelemeler
Haber-Kamera: MERSİN-ANKARA,================================
KAHRAMANMARAŞ'TA SUÇ ÖRGÜTÜNE OPERASYON: 8 GÖZALTI
KAHRAMANMARAŞ'ta, 3 ay takip edilen organize suç örgütüne yönelik düzenlenen polis operasyonunda, 8 kişi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerinde, çek ve senetler ele geçirildi.Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 aylık takip sonucu 11 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'örgüt yöneticiliği', 'örgüt adına suç işlemek', 'örgüte yardım etmek ve uyuşturucu ticareti' suçlarından Çetin A., Cengiz T., Adem K., Kazım T., Ümit Y., Hatice C., Sedanur B. ve Abdullah T. gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda çek ve senetler ile telefon, bilgisayar ve fişek ele geçirildi. Şüpheliler, hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Şüpheliler polisler arasında-hastaneye alınmaları-Hastanede beklemeleri-Hastaneden çıkarılmaları-Polis otolarına bindirilmeleri
Haber-Kamera: Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ,===========================================
Yalova'da geçici belediye başkanlığına Mustafa Tutuk seçildi (2)SEÇİM SONRASI CHP KANADINDAN AÇIKLAMA
Yalova Belediyesi'nde gerçekleşen seçimde AK Parti Meclis Üyesi Mustafa Tutuk geçici olarak belediye başkanı olarak seçildi. Seçimin ardından Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, görevden uzaklaştırılan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ve CHP Yalova İl Başkanı Mehmet Gürel katıldı. Toplantıda konuşan Vefa Salman, "Önümüze bakacağız. Bizim giydiğimiz gömlek, ateşten gömlek. Bunun içerisinde her şey var. Gelinen nokta itibariyle bugün belediye başkan vekilliği seçimi yapıldı. Yalova'ya hayırlı olsun diyorum. Adaletin tecelli edeceğine inancım tam. Kamunun vicdanında, Yalovalının vicdanında, ben ne konumda olduğumu sokakta yürürken gördüm, bu bir süreç. Ne kadar süreceğini kestirmek güç ama gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu vardır. Haklılığımız nasıl geçmişte, 2014'te ortaya çıktıysa, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Allah'ın adaleti de tecelli edecektir" dedi.
'YALOVA'NIN İRADESİNE VURULMUŞ BİR ZİNCİRDİR'Yalova Belediye Başkanının görevden uzaklaştırma kararının hukuki değil siyasi olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Bir belediye görevlisinin şahsi işlediği suçu maalesef önce belediye başkan yardımcımıza, sonra da belediye başkanımıza kadar getirmişlerdir. Bütün kamuoyunun bildiği gibi, önce bir kişinin zimmeti söz konusuydu ama oradan herhangi bir şey çıkaramayınca şimdi müfettişler araya araya, elde hiçbir belgesi olmayan bir suçlamayla belediye başkanımızı karşı karşıya bırakmışlardır. Maalesef hukuk katledilmiştir. Bu Yalovalılara da yapılmış bir haksızlıktır. Yalovalının iradesine vurulmuş bir zincirdir" ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Konuşmacılardan detaylar-Genel detaylar
Haber-Kamera: Semih ŞAHİN-Huzeyfe ÖZDEMİR-Cem Mete OKUR/ YALOVA,=====================================================
BALIK ALMAYA GİDEN KADIN, KÖPEĞİN SALDIRISINA UĞRADI
ŞANLIURFA'nın Bozova ilçesinde çocuğuyla birlikte balık almaya giden Gülizar Şahin (40) köpeğin saldırısına uğramasıyla kolundan ve bacağından yaralandı. Ölü bulunan köpekte kuduz hastalığı tespit edilmesi üzerine mahallede karantina uygulaması başlatıldı.Bozova ilçe merkezine 17 kilometre uzaklıktaki Dutluca Mahallesi'nde yaşayan Gülizar Şahin çocuğuyla birlikte balık almaya gittiği sırada başıboş gezen bir köpeğin saldırısına uğrayarak kolundan ve bacağından yaralandı. Yakınları tarafından Bozova Devlet Hastanesine kaldırılan Şahin tedavi altına alındı. Başıboş köpeğin saldırısına uğraması sonucu yaralanan kadının ihbarı üzerine Dutluca Mahallesine giden Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü ekipleri, ölü bulunan köpekten alınan numuneleri Adana'ya gönderdi. Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde numunede yapılan inceleme sonucunda köpeğin kuduz olduğu belirlendi. Bunun üzerine ekipler, mahallede karantina uygulaması başlatı. Mahalleye hayvan giriş ve çıkışları yasaklandı, vatandaşlar ise uyarıldı. Başıboş köpeğin kendisine saldırması sonucu çok kortuğunu ifade eden Gülizar Şahin, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu oldu.Eşinin kuduz köpeğinin saldırısına uğradığını anlattan Dutluca Mahalle Muhtarı Nihat Şahin, "Sokaktaki başıboş köpek eşime saldırdı. Eşimin kolu ve ayağı yaralandı. Hemen hastaneye ulaştırdık tedavisine başladılar. Ben de zaman kaybetmeden görevlilere haber verdim. Veterinerler de gelip ölmüş köpekten numuneler alıp Adanaya gönderdi. Birkaç gün sonra haber geldi ki köpek kuduzmuş. Ben de camide mahalleyi toplayarak bilgilendirdim. Gerekli afişleri alıp mahallenin bazı bölgelere astım" defi.Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü yetkilileri, köpekten alınan numunenin pozitif sonuç vermesi üzerine mahallede sahipli köpeklerin aşılandığını kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Dutluca Mahalle girişine asılan kuduz levhasıMahalleden genel görüntüMahallede bulunan köpeklerMuhtar Nihat Şahin açıklamasıGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ ŞANLIURFA,======================================
GERİ GELEN KAMYONETİN ALTINDA KALMA ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
KARABÜK'te geri gelen kamyonet yolun karşısına geçmeye çalışan R.M.'ye çarptı. Kamyonetin altında yola savrulan R.M. ayağa kalkarken, kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.Kaza, dün sabah saatlerinde Hürriyet Mahallesi İnönü Caddesi'nde meydana geldi. Caddede geri gelen T.D. yönetimindeki 78 AAF 297 plakalı kamyonet yolun karşısına geçmeye çalışan R.M.'ye çarptı. Vatandaşların uyarısı üzerine ileri giden kamyonetin altından kurtulan R.M. ayağa kalktı. Vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine 112 Acil ve polis ekipleri geldi. Kamyonun altında kalan ve ölümden son anda kurtulan R.M. sağlık kontrolünden geçirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, kaza anı ise güvenlik kameralarına yansıdı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Güvenlik kamerası görüntüsü-Olay yerinden görüntüler
Haber-Kamera: Yasin ALDEMİR/ KARABÜK,=======================================
VELİLERİN ADINA KREDİ ÇEKEN EĞİTİM KURUMU MÜDÜRÜNE ADLİYEDE PROTESTO ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde, velilerin adına bankadan kredi çektiği iddiasıyla gözaltına alınan özel eğitim kursu müdürü G.Ö. adliye sevk edildi. Adliye önünde bekleyen veliler, G.Ö.'yü alkışlarla protesto etti.Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, özel eğitim kursu müdürü G.Ö.'nün velilerinin üzerinden 3 ile 12 bin TL arasında değişen miktarlarda kredi çekip, bu parayı farklı bir hesaba aktardığı belirlendi. İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçla Mücadele Bürosu ekipleri, yapılan soruşturma kapsamında 21 velinin adına bankadan para çekildiğini tespit etti. Polis, eğitim kursu müdürü G.Ö. ve çalışanlar Ş.Ö., K.Ö., G.K., N.A., G.A. ve İ.A.'yı gözaltına aldı. 6 şüpheli, emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.Kurum müdürü G.Ö. ise işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Adliye önünde bekleyen öğrenci velileri G.Ö.'yü alkışlarla protesto etti. Veliler, G.Ö.'nün kendi adlarına kredi çekerek farklı miktarlarda dolandırdıklarını belirtti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------G.Ö.'nün emniyetten çıkarılması-Ekip aracına bindirilmesi-Adliyeye getirilmesi-Yüzünü kapatması -Mağdur velilerin protestosu-Gülşah Özdemir'in adliyeye girişi-Annelerle röportaj-Adliyeden detaylar
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/ EREĞLİ(Zonguldak),================================================
SÜLÜK AVCILARINA 221 BİN TL CEZA KONYA'nın Beyşehir ilçesinde, yasa dışı sülük avlayan 3 kişiye 221 bin 241 TL ceza kesildi.İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Üstünler Mahallesinde bulunan sazlık mevkisinde ticari amaçlı yasa dışı sülük avlayan F.B. (32), C.K. (34) ve İ.K.'yı (37) avlamış oldukları sülüklerle birlikte yakalandı. Yakalanıp, bidon içerisine konulan sülükler Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefliği tarafından el konularak tekrar doğaya bırakıldı. 3 kişiye kişi başı 73 bin 747 TL olmak üzere toplam 221 bin 241 TL idari para cezası kesildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Ele geçirilen sülüklerden detay
Haber-Kamera: KONYA,=======================
'KİMSE YOK' DİYE GEÇTİLER, DRONE YAKALADI KAHRAMANMARAŞ'ta polis, drone ile kırmızı ışık denetimi yaptı. Dronedan habersiz kırmızı ışıkta geçen sürücüler, polis tarafından çevrilince, büyük şaşkınlık yaşadı.Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, trafik kazalarını azaltmak amacıyla kırmızı ışık ihlali yapan sürücüleri tespit etmek için drone ile denetim yaptı. Şehrin en yoğun kavşaklarından biri olan Arsan Kavşağı'nda yapılan denetimde polis, ışık ihlali yapan sürücüleri drone ile belirledi. Tespit edilen sürücüler, 300 metre ileri bekleyen ekipler tarafından durduruldu. Denetimde ışık ihlali yapan 21 sürücüye toplam 288 lira para cezası uygulandı. Bazı sürücüler sarı da geçtiklerini söylese de cezadan kurtulamadı.Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Hakan Doğan, yaralamalı trafik kazalarının yüzde 30-35'inin kavşaklarda meydana geldiğini, bu kazaların nedenlerinden birinin de kırmızı ışık ihlali olduğunu söyledi. Bu kapsamda trafiğin yoğun olduğu kavşaklarda drone ile sık sık denetim yaptıklarını ifade eden Doğan, "Amacımız meydana gelen yaralanmalı ve ölümlü kazaların azaltılması. Sık sık drone ile kırmızı ışık denetimi yapıyoruz. Bazen de sivil ekibimizle kırmızı ışık denetimini yapıyoruz. Çevirmeli uygulamalarımız bizim için daha bir önem arz ediyor, sürücülere hatalarını hatanın işlendiği alanda, mekanda yüzüne karşı ikaz ederek bildirmek sürücüler de davranış değişikliğini olumlu olarak etkiliyor. Dolayısıyla böyle bir çevirmeli uygulamadayız. Sürücülerimizi, kırmızı ışık ihlali yapmamaları konusunda tekrar uyarıyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Trafik kontrol levhası-Droneun havalanması-Araçların kırmızı ışıkta geçmesi-Polisin araçları anons etmesi-Sürücülere ceza yazılması-Sürücü ile röp.-Hakan Doğan ile röp.
Haber-Kamera: Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ,===========================================
PROF. DR. ERSOY: MARMARA'DA DEPREM DENİZ ALTI HEYELANLARINI TETİKLERSE TSUNAMİ YARATIR YILDIZ Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Marmara Bölgesi'nde deprem olacağını söylemenin bir kehanet olmadığını ifade ederek, "Bir tsunami olması için denizin tabanında düşey bir hareket olması lazım. Yanal olursa olmaz. Fakat Kuzey Anadolu fayı yanal hareket ediyor. O zaman ben niye tsunami olur diyorum? Düşey bir hareket yok. Marmara'da deprem deniz altı heyelanlarını tetiklerse onlar tsunami yaratır. Depremin kendisi değil deniz altı heyelanları tsunami yaratabilir" dedi.Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, 'Marmara Depremi ve Tsunami Potansiyeli' konulu panele katıldı. Yabancı bilim insanı aramaya gerek olmadığını, Türk yer bilimcilerinin dünya çapında donanıma sahip olduklarını söyleyen Ersoy, "Türk yer bilimciler, dünya çapında biz, dünyadaki tüm yer bilimleri problemlerini çözebilecek kapasitedeyiz. Bilim insanlarımız buna yeterli hiçbir eksiğimiz yok, başkalarının problemlerini de çözebilecek kapasitedeyiz. Bir yabancı aramaya gerek yok, elbette uluslararası çalışmalar yapacağız, insanlar ile beraber olacağız ama muhtaç değiliz. Onu anlatmaya çalışıyorum. Çünkü Türkiye bir laboratuvar, yabancılar öğrenmek için Türkiye'ye gelirler. Dolayısıyla biz yabancıların içinde olduğumuz için daha tecrübeliyiz" dedi.
'BİRİNİN ÇIKIP, MARMARA'DA DEPREM OLMAYACAK DEMESİ HAYAL'Türkiye'de 1939'dan 1999'a kadar batıya doğru kayan bir deprem aktivitesi olduğunu ifade eden Ersoy, konuşmasını öyle sürdürdü: "Şimdi burada neresi eksik, kırılmayan yer neresi? Marmara. Bize deprem bilgilerimiz şunu söyler; kırılan yerde stres boşaldığı için uzun süre deprem olmaz ama komşu alanlara transfer eder stresi. Dolayısıyla stresin transfer olduğu yer neresi? Marmara Denizi. Bu yüzden Marmara'da deprem olacağını söylemek bir kehanet değil, çok basit bir bilgi. Eninde sonunda burada büyük bir deprem olacak. Marmara Denizi'nin içinde 3 tane büyük çukur var. Hepsi 1000 metreden daha derin, 1200 metreye dayanıyor. Burada ne biliyoruz? 1912'de Şarköy Mürefte depreminde kırmızı çizgi, ta orta Marmara çukuruna kadar gelen bir deprem oldu. Peki ondan sonra doğuda da Yalova'ya kadar gelen 1999 kırıkları var. Şimdi buralar kendi içinde rahatlamıştı. Bu kırıkların uçları gerilim yerleri. Dolayısıyla Marmara'da böyle bir gerilim var. Nitekim tam Silivri açıklarında 5.8 oldu arkadan 4.6 oldu. Bakın Türkiye'de bu kadar deprem oluyor 5.8 olduğunda çok büyük kaygı duyduk. Uzmanların hepsi endişelendi. Çünkü beklediğimiz depremin ucu buradaydı. O yüzden Silivri depremi bizim için önemliydi. Acaba dedik, 'bu öncüsü mü ardından büyük deprem mi geliyor?' diye en büyük endişeyi burada taşıdık. Ama hemen akabinde gelmedi eninde sonunda gelecek. Yani birisinin çıkıp Marmara'da deprem olmayacak demesi hayal."
'TSUNAMİ OKYANUSLARA ÖZGÜ DEĞİL'Endonezya'da meydana gelen 9.3 büyüklüğündeki depremde 32 metre dalga boyunun olduğu yerleri bizzat bölgeye giderek incelediğini söyleyen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "İki hafta boyunca Endonezya'da kaldık. Bazı yerlerde 7 kilometre içeriye girmişti dalgalar. Benim girdiğim yerlerde de 20 metreydi. Bunların hepsine baktık ve inceledik. Yani tsunaminin ne olduğunu iyi biliyoruz. Marmara kıyıları için de son 2000 yılda 30'dan fazla tsunami var. Hepsinin izlerini biliyoruz. Bazıları eposon kayıtlarında bile var. Bu bakımdan Türkiye kıyıları böyle bir tehlike içerinde. Tsunami okyanuslara özgü bir şey değil. İç denizde elbette Pasifik'teki kadar yüksek bir dalga olmaz. Ama biliyor musunuz, dalga yüksekliğinin öldürücülüğü 1 metredir. 1 metre, Marmara'daki dalga gelip geri çekildiğinde ne olacağını biliyor musunuz? Servis yollarındaki bütün araçlar dalga ile birlikte denizin içine çekilecek. Yani çok büyük olmasına gerek yok. Dolayısıyla bu tehlikenin var olduğunu kabul etmek gerekiyor" dedi.
'MARMARA'DA TSUNAMİ OLABİLİR'1999'dan sonra bütün toplanma alanlarının hep kıyıda olduğunu belirten Ersoy, şunları söyledi: "Daha büyük bir deprem olsaydı hepsini alacaktı. Kötünün iyisi, yani bir şey olmadı. Dolayısıyla Marmara'da böyle bir tehlike var. Bir tsunami olması için denizin tabanında düşey bir hareket olması lazım. Yanal olursa olmaz. Fakat Kuzey Anadolu fayı yanal hareket ediyor. O zaman ben niye tsunami olur diyorum? Düşey bir hareket yok. Marmara'da bu deprem deniz altı heyelanlarını tetiklerse onlar tsunami yaratır. Depremin kendisi değil deniz altı heyelanları tsunami yaratabilir. Böyle örnekleri de var. Dolaysıyla açıkta tsunami hiç etkili değil. Marmara'nın ortasında olsanız, en büyük 7.7 şiddetinde deprem meydana gelse ve ardından da tsunami meydana gelse Marmara'nın ortasında hiç zarar görmezsiniz. Bir, deprem dalgaları sudan geçmez. Sudan geçen sadece P dalgaları onlar da zararlı değil. Diğer dalgalar sudan geçmez. İki, tsunami kıyılarda etkilidir, açık denizde etkili değildir. Orada 20 santimetre falandır. Dolayısıyla açıkta etkili değildir. Depremde ve tsunamide en güvenli yer denizlerin içidir, okyanusların ortasıdır. Kıyılarda olmayacaksınız. Tsunamiden sonra genellikle iki dalga olur. İlk dalga centilmen dalgadır zarar vermez, ama ikinci, üçüncü dalgalar yıkıcı dalgalardır. Peş peşe gelirler. Marmara gibi bir yerde dalga bir kere gelmez. Karşı kıyıya gider, geri döner ve geri gelir. Yani bu konuda uyarıları dikkate almak gerekiyor. Ne zaman güvenilir olduğu söylenirse ondan sonra kıyıya gitmek gerekiyor. Aksi takdirde gitmeyeceksiniz. Kıyıdaysanız uzaklaşıp kara içine ve yükseğe çıkacaksınız. Denizdeyseniz kıyıya gelmeyip açığa gideceksiniz. Tsunamide kurtulma yöntemleri bunlar."
'MARMARA TÜRKİYE'YE BAKAR, AMA TÜRKİYE MARMARA'YA BAKAMAZ'Olası bir Marmara depreminde hazırlıklar ivedilikle ele alınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr, Şükrü Ersoy, "Tsunami, önce sular kıyıdan çekilerek bir öbekleme oluşturuyor. Ondan sonra su çöktüğü zaman o yıkıcı dalgalar meydana geliyor. Sonuç olarak depremler önlenemez tehlikedir. Ama zararlarını azaltabiliriz. Marmara'da yaşadığımız için her il her yerleşim alanı bundan etkilenebilir. Dikkat etmek gerekiyor. Marmara Türkiye'ye bakar ama Marmara yıkılır ise, Türkiye Marmara'ya bakamaz. Özellikle Marmara'da zemin olarak kıyılarda fena bir zemin yok ama yine de yapıları yaparken bunlara uygun olarak yapmak gerekiyor. Gençler ve müdahale ekiplerimiz güçlü, ama müdahale ekipleri gelene kadar yardımcı olabilecek gönüllüler var. Türk insanında dayanışma gücü yüksek ama afet kültürümüz yok bizim. Çok güzel dayanışma kültürümüz var. Afet kültürünü de öğrenmeliyiz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Salondan detaylar-Panele katılan konuşmacılarProf. Dr, Şükrü Ersoy'un konuşması-Detaylar
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/ TEKİRDAĞ,=======================================
3 YAŞINDAKİ AHMET, 'BEYİNCİK SARKMASI' AMELİYATIYLA SAĞLIĞINA KAVUŞTU BİTLİS'in Tatvan ilçesinde yaşayan 3 yaşındaki Ahmet Karabalık, Bitlis- Tatvan Devlet Hastanesi'nde yapılan 'Beyincik sarkması' ameliyatıyla sağlığına kavuştu.Duruş ve yürüme bozukluğu şikayetiyle ailesi tarafından Bitlis-Tatvan Devlet Hastanesi'ne getirilen Ahmet Karabalık'a yapılan muayenede başının arka tarafında 'Beyincik Sarkması' ve omurilik içinde sıvı birikmesi olduğu teşhisi konuldu. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Burak Gezer, Ahmet'in ameliyat olacağını ailesini bildirdi. Bunun üzerine 3 yaşındaki Ahmet hemen beyincik sarkması ameliyatına alınarak başarılı bir operasyon gerçekleştirildi.Ameliyatı gerçekleştiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Burak Gezer, ameliyat sonra Ahmet'i bir süre gözlem altında tuttuğunu belirterek, "Hastamız bize duruş bozukluğu, yürüme bozukluğu, sık düşme ve dengesiz hareketler şikayetleri ile bize getirildi. Yaptığımız muayene ve testler sonrası halk arasında 'Beyincik Sarkması" olarak bilinen 'Chiari Malformasyonu' ve buna eşlik eden omurilik içerisinde sıvı birikmesi olduğu anlaşıldı. Hastanemizde bu ameliyatı gerçekleştirdik. Başarılı geçen ameliyatın üçüncü haftasındayız ve gözlemlerimiz devam ediyor. Hastamızın sağlık durumu gayet iyi. Bu tür ameliyatlar çok ender yerlerde yapılıyor. Hastanemizde ayrıca, beyin ve omurilik tümörleri, kanal darlığı, bel ve boyun fıtığı gibi ameliyatları da yapıyoruz. Gerekli tedavi ve ekipmanlarımız var. Sadece bazı durumlarda sevk verebiliyoruz, o da çok nadir oluyor." dedi.Bitlis- Tatvan Devlet Hastanesi Başhekimi Erdinç Eren ise, sağlık hizmeti sunabilmek için her türlü ekipman ile cihazların mevcut olduğunu ve alanında tecrübeli doktorların özverili çalışmaları ile her geçen gün hizmet kalitesini daha da artırmayı hedeflediklerini ifade etti.
ÇOCUĞUM SAĞLIĞINA KAVUŞTUAmeliyat sonrası sağlığına kavuşan 3 yaşındaki Ahmet'in babası Abdurrahim Karabalık da, 7 çocuğunun olduğunu ifade ederek, "Hasta çocuğumu ameliyat için il dışına götürmektense Tatvan'da ameliyat ettirmeyi tercih ettim. Buradaki doktor başarılı bir ameliyat gerçekleştirdi. Çocuğum ameliyatla sağlığına kavuştu. Doktora çok teşekkür ederim" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Hastaneden detay görüntülerBeyin cerrahi servisinden detaylarBeyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Burak Gezer'in röportajıBaba Abdurrahim Karabalık'ın röportajıGenel ve detaylar
Haber-Kamera: Ceren KURTYE/ TATVAN(Bitlis),===========================================
YENİDÜNYA İLK MEYVESİNİ ALANYA'DA VERDİ
TÜRKİYE'de sadece Antalya'nın Alanya ilçesi ile Mersin'in Tarsus ilçesinde yetişen turfanda malta eriği, ilk meyvesini Alanya'da verdi. Alanya'nın coğrafi işaretli iki ürününden biri olan malta eriği, muşmula ve yenidünya isimleriyle de biliniyor. Türkiye'de yaklaşık 10 bin ton üretimi yapılan ve 1800'lü yıllarda Cezayir ve Lübnan üzerinden ülkeye gelen malta eriğinin ilk hasadı Alanya'da yapıldı. Türkiye'de sadece Akdeniz Bölgesi'nde Alanya ve Tarsus'ta yetişen malta eriğinin mart ayında başlanan hasadı, nisan sonunda tamamlanıyor. Malta eriği toptan 30 TL, tezgahta ise 50 TL'den alıcı buluyor.
'KALP SAĞLIĞINA ÇOK İYİ GELİYOR'Alanya Hal Komisyoncuları Derneği tropik meyvelerden sorumlu yönetim kurulu üyesi Hilmi Sevilgen, ülkede malta eriğinin genellikle 12 ay boyunca yeşil olarak kaldığını söyledi. Sevilgen, "Malta eriği meyve olmaya başladığı zaman yeşilden sarıya dönüyor. Yıkanarak yenmesi tavsiye ediliyor. Lif açısından çok zengin, kan basıncını düşürüyor, kalp sağlığına da çok iyi gelmektedir" dedi. Alanya'nın turfanda ürünlerin en iyi yetiştiği bölge olduğunu aktaran Sevilgen, "Bunun en büyük sebebi, güneşin doğumu ve batışı bu noktada gerçekleşmektedir. Bulunduğumuz bahçe de Türkiye'nin ilk malta eriğinin üretildiği bahçe" diye konuştu.
'SADECE ALANYA VE TARSUS'TA YETİŞİYOR'Üretiminin azalmaya başladığını ifade eden Sevilgen, şöyle dedi: "Malta eriğinin Alanya için önemli olmasının bir sebebi de coğrafi işaretli ürünlerimizden biridir. Üreticiler şu an kendini tatmin edecek şekilde para kazanıyor çünkü sadece Alanya ve Mersin'in Tarsus bölgesinde var. Başka herhangi bir bölgede malta eriği üretilmiyor. Mart ayında başlıyoruz, nisan ayı sonuna doğru da hasadı bitiyor. Alanya'da malta eriğinin 350-400 civarı üreticisi var. Önceki yıllarda 1500 civarı üretici vardı. Tabi sayının azalmasıyla beraber ürünün değeri de yükseliyor. Şu an yeniden ekim başladı çünkü fiyatı oldukça yüksek gidiyor."Kendisinin 15 yıldır malta eriği ürettiğini belirten Muzaffer Yıldız ise ürünlerinin bulunduğu bahçenin çok farklı bir özelliği olduğunu söyledi. Gün doğumu ilk olarak kendi bahçesine vurduğu için ağaçların gün ışığıyla erkenden olgunlaştığını ve bambaşka bir lezzeti olduğunu ifade eden Yıldız, "Üretimimiz çok verimli. Gelirinden memnunuz ve ürünlerimizin kalitesi oldukça iyi" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Bahçeden genel görüntü-Yenidünya meyvesinden görüntüler-Hilmi Sevilgen RÖP-Muzaffer Yıldız RÖP
Haber-Kamera: Burcu MUTLU - Engin ANAK/ ALANYA(Antalya),
===========================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?