İdlib şehidi yarın toprağa verilecek
Suriye'nin İdlib şehrinde rejim güçlerinin hava saldırısında şehit olan Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları'nın (24), memleketi Hatay'ın Samandağ ilçesinde yarın törenle toprağa verileceği bildirildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, İdlib bölgesine göç ve krizi önlemek için yoğun askeri sevkiyatı sırasında Esad rejiminin düzenlediği hava saldırısında 2 asker şehit oldu, 5 asker ise yaralandı. Yaralı askerler, ambulanslarla Hatay Devlet Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alındı. Saldırıda şehit düşen Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları'nın Samandağı Deniz Mahallesi'ndeki baba evine gelen askeri heyet, acı haberi baba Remzi Fırıncıoğulları ve anne Münteha Fırıncıoğulları'nın İzmir'de bulunması nedeniyle şehidin yakınlarına verdi. Oğullarının şehit olduğu haberini İzmir'de alan Fırıncıoğulları çifti, özel uçakla Hatay'a geldi. Şehidin baba evine Türk bayrakları asılırken, acı haberi alan yakınları taziye için eve akın etti. Şehidin silah arkadaşları taziyeye gittikleri baba evinde gözyaşı döktü. Bekar olan şehidin Samandağ ilçesinde yarın ikindi namazına müteakip Çiğde'de Asri Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Şehit babasını karşılayan kalabalık Babanın ağlayarak eve girmesiEvden detay görüntüHaber-Kamera: Ali ARSLAN/SAMANDAĞ,(Hatay),======================
Binali Yıldırım: "Darbeyi aklından geçirenler ayağını denk alsın" TBMM eski Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, "Darbeyi aklından geçirenler 15 Temmuz gecesini düşünsün ve ayağını denk alsın" dedi.
AK Parti Muğla İl Danışma Kurulu Toplantısı, AK Partili Binali Yıldırım'ın katılımıyla yapıldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Atatürk Kültür Merkezi'ndeki program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. AK Parti İl Başkanı Kadem Mete, Muğla milletvekilleri Yelda Gökcan ve Mehmet Yavuz Demir'in ardından söz alan Yıldırım, " Türkiye'nin incisi Muğla'mızda sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum" diyerek başladığı konuşmasını söyle sürdürdü: "Muğla'ya birkaç kez geldim. Bugün yine beraberiz. Buraya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdim. Muğla, ülkemizin önemli şehirlerinden birisidir. İlkleri ve önemli özellikleri var. İstanbul'dan sonra iki havalimanı bulunuyor. Muğla, bütçeden almıyor, hep katkı sağlıyor. Nüfusu 1 milyona yaklaştı. Yaz aylarında nüfus oranında 4 kat artış oluyor. Geçen yıl 3 milyon 666 bin misafir ağırlandı. Turizm, ekonomi, istihdam ve refah demektir. Türkiye, geçen yıl yaşanan olumsuzluklara rağmen turist sayısında 52 milyonu aştı. 15 Temmuz deyince Muğla'yı hatırlıyoruz. Muğlalılar, Cumhurbaşkanımıza sahip çıktı ve hainlere teslim etmedi."
'FETÖ, 15 TEMMUZ'A TEŞEBBÜS EDENLERİN MORALİNİ YÜKSEK TUTMAYA ÇALIŞIYOR'Geçmişte parti kapatma davaları, Gezi olayları ve 15 Temmuz gibi olumsuzlukların yaşandığını hatırlatan Yıldırım, "Bugünlerde yine darbe lafları ortada dolaşıyor. Bu lafları ortaya atmak ülkeye ihanettir. Darbe söylemleri yatırım yapmak isteyen insanların kafasını karıştırır. Çılgınlığın mevzuatı yok. Darbeyi aklından geçirenler 15 Temmuz gecesini düşünsün ve ayağını denk alsın. FETÖ, 15 Temmuz'a teşebbüs edenlerin moralini yüksek tutmaya çalışıyor. Asla ve asla bunlara itibar etmeyiniz. Milletimiz ders almayanlara yine ders verir" diye konuştu.
Programın ardından Muğla Valiliği'ni ziyaret eden Yıldırım bir yerel gazetenin kuruluş yıldönümü etkinliğine katıldı. Yıldırım, Muğla programını tamamlayıp, İzmir'e geçecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -----------------Son başbakan Binali Yıldırım'ın partililer tarafından salon önünden karşılanması-Binali Yıldırım'ın salona girişi-Salondan görüntüler-Binali Yıldırım'ın konuşması(Haber- Kamera: Cavit AKGÜN - Aykut KURT/ MUĞLA, Cavit AKGÜN- Aykut KURT/MUĞLA, ======================
Didem son yolculuğuna uğurlandı
ERZURUM'da ailesiyle tartışıp evden ayrıldıktan sonra kaybolan, 10 gün sonra Karasu Nehri'nde cansız bedeni bulunan Didem Turan (17), gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı.
Aşkale ilçesine bağlı Meydan Mahallesi'nde yaşayan, Aşkale İMKB Anadolu Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi Didem Turan, 10 Şubat Pazartesi günü öğle saatlerinde, annesi Nermin ve üvey babası Yüksel Duman ile tartışıp evden çıktı. Bir daha da kendisinden haber alınamadı. Ailesinin kayıp başvurusu üzerine polis ve jandarma arama çalışması başlattı. Her yerde aranan Didem'in, dün Karasu Nehri'nde cansız bedeni bulundu. Akıntıya kapılan genç kızın cesedinin, buz tabakasının altına sıkıştığı ortaya çıktı. Jandarmanın kadavra köpeği tarafından bulunan Turan'ın cansız bedeni, Cumhuriyet savcısının olay yeri incelemesinden sonra sudan çıkarıldı.
Otopsi işleminin ardından yakınları tarafından teslim alınarak, Aşkale ilçesine götürülen Didem Turan için Merkez Çarşı Cami'de cenaze namazı kılındı. Üvey baba Yüksel Duman, Didem Turan'ın tabutu başında durarak, taziyeleri kabul etti. Cenaze törenine protokol, ailesi, yakınları, okul arkadaşları olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.Namazın ardından Didem Turan'ın cenazesi, ilçedeki mezarlığa defnedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Babanın tabutun basında taziyeleri kabul etmesi-Cenaze namazı-Cenaznin taşınmasıHaber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM,
======================
Sözde 'dergah'la dolandırıcılığa 'yaşam koçluğu' savunması Eskişehir'de, sözde 'dergah' adıyla kurulan çiftlik evinde, psikolojik rahatsızlığı olanları tedavi ettiğini öne sürerek dolandırdığı öne sürülen Sibel Gönül (50), avukat oğlu Sadık Hamza Gönenli (25) ile bir suç ortağının yargılanmasına başlandı. Yaklaşık 13 milyon liralık vurgun yaptığı iddia edilen Gönül, suçlamaları kabul etmeyerek, "Ben yaşam koçuyum. Ben kimseyi dolandırmadım. Bana danışan insanlarla yaptığım görüşmeler sonucu hizmetimin parasını alıyordumö dedi.
Tepebaşı Jandarma Komutanlığı ekipleri, Keskin Mahallesi'nde, 10 dönümlük arazide sözde 'dergah' olarak kullanılan çiftlik evinde, psikolojik rahatsızlığı bulunan kişileri para karşılığında ilginç yöntemler kullanarak tedavi ettiğini öne süren Sibel Gönül'ün dolandırıcılık yaptığı şikayetleri üzerine harekete geçti. Geçen yıl ağustos ayında soruşturma başlatan ekipler, çiftlik evine operasyon düzenledi. Gözaltına alınan Avukat Sadık Gönenli tutuklanırken, firar eden annesi Sibel Gönül ise kısa süre sonra Sakarya'nın Serdivan ilçesinde yakalandı. Anne ve oğlu tutuklandı. Soruşturma sonunda, Sibel Gönül ve avukat oğlu Sadık Hamza Gönenli ile tutuksuz sanıklar Serkan D. ve Hasan C.B. hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan Eskişehir 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.
'BÜYÜCÜ DEĞİL, YAŞAM KOÇUYUM'Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Sibel Gönül ve Sadık Hamza Gönenli ile tutuksuz sanıklar Serkan D. ve Hasan C.B. katıldı. İfadesi alınan Sibel Gönül, suçlamaları kabul etmeyerek, yaşam koçluğunu yaptığını savundu. Gönül, "Büyücü ya da hoca değilim, ben yaşam koçuyum. Kazandığım paralarda oğlumun hesabını kullandım. Oğlum olduğu için herhangi bir sakınca görmedim. Ben kimseyi dolandırmadım. Bana danışan insanlarla yaptığım görüşmeler sonucu hizmetimin parasını alıyordum. Oğlumun hesabını ben kullanıyordum. Kendi hesabımın şifresini kaybetmiştim, suçsuzumö dedi.Tutuklu sanık Hamza Gönenli de suçlamaları kabul etmedi. Kimseden para almadığını anlatan Gönenli, "Ben kimseden para almış değilim. Birçoğunu tanımıyorum. Suçun ne unsurlarla ne şekilde işlendiği dahi belli değildir. Yaklaşık 7 aydır tutukluyum. Suç işlemedim. Beraatımı istiyorum. Suç işlediğime dair şüphe dahi yoktur. Annem yaşam koçu olarak çalışıyordu. Hesabımı kullanmasında sakınca görmedimö diye konuştu.
'2 MİLYON LİRA KAPTIRDIM'Davanın tutuksuz sanıklarından Serkan D., Sibel Gönül'ün etkisinde kalarak 2 milyon lira parasını kaptırdığını öne sürdü. Sanık Serkan D. ifadesinde, şunları anlattı: "Sibel benim hesap numaramı istedi. Para geleceğini söyledi. Ben de bu paraları çekip, Sibel'e verdim. Kim neden gönderdi bilmiyorum. Sibel hacizle ilgili sorun yaşamış. O yüzden kendi hesabını kullanmak istemediğini söyledi. Ben Sibel'den yaşam koçluğu desteği aldım. Sibel'e 2012'de kayınvalidemin rahatsızlığı sebebiyle gittim. Doktorlar teşhis koyamıyordu. Hoca olarak söylenen Sibel'in yanına gittim. Kayınvalidemi götürdüm. Seanslar uyguladı. Sibel bizim üzerimizde büyüler olduğunu söylüyordu. Seanslarda büyü olduğunu söyleyerek, seccade üzerine bizi alıyordu. Yumurta veriyordu. Yumurtaları ya yakıyorduk ya da gömüyorduk. Seanslarda ayna, kilit kırıyordu. Bazen de su veriyordu. Suyun ve yumurtaların okunmuş olduğunu söylüyordu. 'Çıkmaz sokağa gidin, suyu dökün' diyordu. Döküyorduk. 'Kör kuyuya dökün' diyordu. Yapıyorduk. Her seansta para veriyorduk, kurban istiyordu. Küçük meblağlarla başladı sonra yükseldi. Sibel, bir keresinde beni aradı ve 'Kan almamız lazım' dedi. Bizde kendi kollarımızdan kan aldık. Kendisinin peygamber soyundan geldiğini söylüyordu. Üstün niteliklerinin olduğunu söylüyordu. Hz.Süleyman'ın kanını taşıdığını söylüyordu. Sibel, Mevlana'nın, Şeyh Edebali'nin ruhlarıyla iletişim halinde olduğunu belirtiyordu. Biz inanıyorduk. Etkisinde kalarak 2 milyon liramı kaptırdım, yeterince mağdur oldum.ö Mağdurlar ise Sibel Gönül'ün, her seferinde istediği parayı arttırdığını anlatarak şikayetçi olduklarını bildirdiler.Mahkeme, Sibel Gönül ve oğlu Sadık Hamza Gönenli'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
121 YIL HAPİS İSTEMİEskişehir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davada Sibel Gönül hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 121 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede Sibel Gönül'ün 'Nursema Edebalioğlu' takma adını kullandığını ve kendisine ulaşan mağdurlara kendisinin peygamber, dört halife ve ermiş kişiler olarak kabul edilen bazı kişilerin isimlerini söyleyerek bunlarla görüştüğünü, kanının şifalı olduğunu, görülmeyen üstatlarla bağlantılarının olduğunu söyleyerek mağdurları ikna ettiği iddia ediliyor.
KOYUN KAFASIYLA BÜYÜ BOZMUŞİddianamede 27 mağdurun ifadelerine yer verilirken, kendisine ulaşan bir mağdura 'sizde büyük var onu çözeceğim' diyen Sibel Gönül'ün çamaşır leğenine kum birikintisi ve üzerinde koyun kafası ile kemiklerinin bulunduğu cisimleri göstererek 'bu çivileri sökerek sizi bu büyüden kurtaracağım' dediği ve karşılığında para aldığı bilgisine yer verildi. Ayrıca sanık Sibel Gönül'ün mağdurlardan birini evin içerisinde bir odaya alarak seccade üzerinde beklettiği ve dini söylemlerde bulunarak hareket yapmaya başladığı, elinde bulunan yumurtaları mağdurun vücudunun farklı yerlerinde sürdüğü, bazı mağdurlardan tedavi amacıyla seanslarda kan alıp, şifalı diyerek kendi kanını da içirdiği belirtiliyor.
ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE
Engin ÖZMEN/ESKİŞEHİR,
======================
Kadın yolcunun iç çamaşırından uyuşturucu çıktı VAN'ın Gevaş ilçesinde, yol kontrolü sırasında durdurulan otobüste bir kadın yolcunun iç çamaşırına gizlediği 106 gram metamfetamin ele geçirildi. İsmi açıklanmayan yolcu, gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Gevaş ilçesinin Balaban mevkisinde yaptıkları yol kontrolü sırasında durdurdukları bir yolcu otobüsünde arama yaptı. Arama sırasında şüpheli hareketler sergileyen kadın yolcunun, üst araması yapıldı. Kadın jandarma personeli tarafından yapılan aramada, yolcunun iç çamaşırına gizlenen106 gram metamfetamin ele geçirildi.
Adı açıklanmayan şüpheli kadın, gözaltına alındı.
GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
Behçet DALMAZ/VAN,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?