Meral Akşener: Korkmuyorum kardeşim
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) ile ilgili eleştirilerini sürdürdü, "İyi Parti için bu madde yok hükmündedir" dedi. Akşener, "İnsanlara silah kullanmayı serbest bırakırsanız, insanların silah almasını kolaylaştırırsanız, sosyal medyada kimin nasıl öldürüleceği, kime nasıl kurşun sıkılacağına dair beyanlar oluyorsa, bu KHK'nın maddesi aynı zamanda insanların birbirini katletmesine neden olacaktır. Bu milletin aziz evlatlarını ürkütmek, korkutmak istiyorsunuz. Korkmuyorum kardeşim. Korkmuyoruz kardeşim" diye konuştu.
Aksaray'da partisinin il teşkilat binasının açılış törenine katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener burada partililere seslendi. İYİ Parti'nin cesurlar hareketi olduğun ifade eden Akşener, "Baskı, korkutma ve tehditlere rağmen 'Elif' gibi dimdik durarak İYİ Partiye güç verdiniz" dedi. Meral Akşener şöyle konuştu: "Böyle bir zamanda böyle bir binanın açılmasının ne kadar zor olduğunu ne kadar engeller çıkarıldığını biliyoruz farkındayız. Ama İyi parti cesurlar hareketidir. Pek çok baskıya, korkutmaya, tehdide hakarete rağmen dimdik. Elif gibi dimdik durarak İyi Parti'ye güç verdiniz. Onun için İyi Parti cesurlar hareketidir. Derdimiz ekonomi. Ekonomi 11.1 büyüdü sağ olsunlar. Ama kimsenin cebine 11.5 kuruş giriş yok. İşsizlik azaldı mı? 11.1 büyüyen bir ülkenin çocuklarının genç işsizlerinin en az yarısının iş bulması gerekirken, sayın Başbakan her bir iş adamına ekstra iki kişi işe alın demek mecburiyetinde kalıyor. Halbuki Aksaray'da gençlerimizin işsiz olması mümkün değil. İyi kötü fabrikalar vardı. tarım vardı fabrikalar vardı. Dolayısıyla üretmeyen sadece yanlış bir tercih olan inşaatla sürdürülen ekonomik büyüme size yansımaz. Sizin çocuklarınızın işine yaramaz. Biz iktidar olduğumuzda önce sanayileşmeye, ona bağlı olarak üretime, ona bağlı olarak istihdama önem vereceğiz. Onu birinci tercihimiz olarak ortaya koyacağız."
'ORADA BİLE TÜRKİYE'Yİ SOYUYORSUNUZ'
Tarıma ve tahıl ithalatına da değinen Meral Akşener, şöyle devam etti: "Tarımda şimdi buğday ithal ediliyor. Ey muhteremler buğday, saman, mercimek ithal ediyorsunuz. Hani Türkiye tarım da kendine yeten bir ülkeydi? Soru bir; Hangi AK Partililerin, AK Parti yandaşlarının Etiyopya'da, Sırbistan'da, Ruanda'da, Sudan'da binlerce dönüm arazisi var ve onların üzerinde tarım yapıp Türkiye'nin ihtiyacı olan buğdayı, samanı ve mercimeği bunlar üzerinden ithal ediyorsunuz. Orada bile Türkiye'yi soyuyorsunuz muhteremler bırakın gelin Türkiye'de tarım yapılmasının önünü açın. Nerede görülmüş Amerikan çiftçisinin 4 katı mazot parası ödeyerek dünya ile rekabet edebilir buğday yetiştirilsin. Biz mazotta gübre de teşviği uygulayacağız. Biz girdilerde çiftçinin elini rahatlatacağız. Ürettiği malın dünya ile rekabet edebilir bir fiyatta oluşmasını sağlayacağız. Dolayısıyla Türkiye tekrar kendine yetebilir hale gelecek."
'TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İHRAÇ EDEN TARIM ÜLKESİ YAPACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sudan ziyaretinde hayvan ithalatıyla ilgili yaptığı anlaşmayı hatırlatan Akşener, şunları söyledi: "Hayvancılık ne oldu? Hayvancılık gitti. Güney Amerika'dan hayvan ithalatı. Sayın Cumhurbaşkanın Sudan'dan da hayvan ithalatıyla ilgili anlaşma yapmış. Peki angus- mangus geliyor da. Türk hayvancılığı ne oldu? Bizim hayvancılığımız ne oldu. Neden ortadan kaldırdınız. Neden gereken girdi teşviklerini vermiyorsunuz da uluslararası anlamda rekabet edebilir süt üretimini et üretimini ortaya koymuyorsunuz? Neden çiftçimizi ithal buğdaya, ithal mercimeğe, ithal samana mecbur bırakıyorsunuz'İyi Parti'nin hedefi Türkiye'yi yeniden ithal eden değil ihraç eden bir tarım ülkesi haline getirmek. Hem bunlar o kadar büyük paralar değil. Kaynak diyorlar ya, kaynak çok. Sadece çaldıklarını alıp size dağıtsak bitti."
Hükümetin dış politikasını eleştiren Meral Akşener, dış politikanın şahsi dostluklarla yürüyemeyeceğini ifade etti. Akşener sözlerini şöyle sürdürdü: "Kişisel dostluklarla 'Canım kardeşim Putin', 'Canım kardeşim Reza', 'Canım kardeşim Trump reis', ondan evvel Obama, 'Canım kardeşim Esat', sonra Eset. İnşallah bana 'Canım kardeşim Meral' demez. Canım kardeşim diyen atta'ya gidiyor. Uçuyor gidiyor. En son El Beşir'e dedi gitti. Dış politika şahsi dostlukla yürümez. Dış politika 'ey'lerle de yürümez. Dış politika akıl, mantık, sağduyuyla ve Türk milletinin çıkarlarını öne koyarak yürür. Etrafımızı düşman çevirmiş hale getiren bu muhteremler. Fakat ilginç bir yel oldu. Sayın Erdoğan'ın bir beyanını okudum. Diyor ki bir adası varmış Sudanlılar'ın; 'Onu bize verin restore edelim.' Soruyorum, elalemin adasına restorasyon yapmak için ada isterken, muhterem, 18 ada işgal altında bunun hakkında ne düşünüyorsun. 18 adayı işgalden kurtarmak için fikrin nedir. El alemin adasına restorasyon 18 ada Yunanlıların elinde. Yunanlılar sinir bozmak izin kuzu çeviriyor. Yunan savunma bakanı 'Sıkıyorsa gelin alın' dedi. Bizimkilerden çıt yok. Ona da biz cevap veriyoruz. Merak etme az kaldı. Sen de hadi bakalım sıkıysa verme."
'BU KHK'LAR ANAYASAYA AYKIRI'
Son çıkan 696 sayılı kanun hükmünde kararnameyle ilgili de açıklamalarda bulunan Meral Akşener, "Bir açık ara bu iktidarın, açık ara büyük bir milletvekili gücü var mecliste. Dışarıdan destekleyenler de var. Bu KHK'ları bu şekilde Cumhurbaşkanı imzasıyla çıkarmak yerine, zaten Meclisten geçebilecek imkanı varken neden meclisten geçirmiyorlar birinci soru.
Anayasa mahkemesi kanun hükmünde olağan üstü hal döneminde KHK'lar ile ilgili ben bir şey yapamam diye bir karar verdi. Ama meclisten geçen KHK'lar kanunlaştığı için Anayasa Mahkemesi iptal edebilir. Bu nedenle birinci yöntem KHK'yı Cumhurbaşkanı eliyle çıkartılmasıdır. Meclisten kaçırılması ve Anayasa Mahkemesi'nin gözetiminden kaçırılması demek bu KHK'ların Anayasaya aykırı olması demektir. Anayasaya karşı suç işlenmektedir." diye konuştu.
'KORMUYORUM KARDEŞİM'
Kararnamedeki bu düzenlenmenin, herhangi bir sorunda vatandaşların birbirini katletmesine yol açabileceğini söyleyen Meral Akşener şunları söyledi: "İki şimdi malum kararname işte deniliyor ya 15 Temmuz'dan sonra fasılda tekrar benzeri bir şey olursa bürokratların sivillerin karşı koyması halinde, suç işlemesi halinde her türlü hukuki yaptırımdan azade olması anlamına geliyor. Öncelikle şunu söyleyeyim İyi Parti için bu madde yok hükmündedir. Yok hükmündedir. Kardeşim, FETÖ'yü bu ülkenin başına kim sardı? Yıllar boyunca birlikte beraber bu ülkede iş tuttunuz. Devletin kılcal damarlarına kadar bu hain terör örgütünün yayılmasına yol açtınız. Her toplantı da ağlaya ağlaya 'Hoca efendi dön' diyen sizsiniz. Bugün bu KHK ile insanlara silah kullanmayı serbest bırakırsanız. İnsanların silah almasını kolaylaştırırsanız. Dünden beri sosyal medyada kimin nasıl öldürüleceğini, kime nasıl kurşun sıkılacağına dair beyanlar oluyorsa, bu KHK'nın maddesi aynı zamanda herhangi bir problemde birbirini katletmesine neden olacaktır. Buradan ilan ediyorum. Bu milletin aziz evlatlarını ürkütmek korkutmak istiyorsunuz. Korkmuyorum kardeşim. Korkmuyoruz kardeşim."
'BUYUR BİRADER BUYUR BİZ BURADAYIZ'
Meral Akşener, "Tutturdunuz her düşman olduğunuza bir FETÖ suçlaması. Devlet ciddiyeti lazım, devlet ciddiyeti. Birisine FETÖ'cü diyorsanız gereğini yapın. Yapamıyorsanız iftiradan vazgeçin. Reza kardeşiniz kaçıp giderken istihbarat birimleri ne yapıyordu? Bizi takip ediyordu. Bizi takip etmekten Reza bey uçtu gitti. Cereyanlar ha bire kesiliyor da işte sesi kesmek zor. Bu aziz milleti korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bizleri korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Biz Fatih Sultan Mehmet'in torunlarıyız hep birlikte. Somuncu Baba'nın torunlarıyız hep birlikte. Biz Osman beyin torunlarıyız hep birlikte. Biz Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet'in korkmaz vatandaşlarıyız hep birlikte" diye konuştu. Akşener, "Biz çıktık yola siz de düşün peşimize. Düşün peşimize derken, gerçekten biz önde olacağız. Size gelmesi için konulan yanlışlığı önce biz karşılayacağız. İki de bir parmak sallayıp tehdit ediyorlar ya bittin sen diye. Biz de onlara diyeceğiz ki buyur birader buyur biz buradayız" dedi.
ŞEREFLİKOÇHİSAR'DA MOLA
Bu arada, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara'dan Aksaray'a giderken, E-90 Karayolu üzerinde bulunan terminalde kendisini bekleyen İYİ Parti Şereflikoçhisar İlçe Başkanı Avni Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri ve vatandaşlarla sohbet etti. Partililerinin ellerini tek tek sıkan Akşener, "Türkiye İYİ olacakö diyerek kendisini coşkuyla karşıladıkları için teşekkür etti.
Görüntü dökümü:
-------------------------------------------
-Akşenerin teşkilat açılışında konuşması
-Akşener'in parti binasında açıklama yapması
-Akşener'in esnafı ziyaretleri
-detaylar
Haber-Kamera: Hasan BÖLÜKSAŞ/AKSARAY,
=================================================
FETÖ soruşturmasında 5 asker adliyeye sevk edildi
Kocaeli'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 5 asker, adliyeye sevk edildi.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ/PDY'nin 'Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) yapılanması'na yönelik soruşturması kapsamında 14 muvazzaf asker, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından 2 binbaşı, 1 yüzbaşı, 1 üsteğmen ve 1 astsubay olmak üzere 5 kişi adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Adliyeye sevk edilmeleri
Haber: Selda Hatun TAN/İZMİT (Kocaeli),
================================================
Silopi'liler yayla yasağının kaldırılacak olmasına sevindi
Şırnak'ın Silopi ilçesinde hayvancılık ile uğraşan vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yayla yasaklarını kaldırılacaklarını açıklamasına sevindi. Mandırasında koyun besleyen Hasan Mete, 1992 ve 1993 yılları arasında her bir ailenin yaklaşık 3 bin koyunu olduğunu hatırlattarak, "Babamın 3 bin koyunu vardı. Ama yasaklar ve terör olayları çıktığında hepimiz koyunları satmak zorunda kaldık. Artık otlanacak yer kalmadığı için bizde mecburen sattık. Her bir ailenin şuanda 50 veya 100 koyunu var. Yayla yasağı kalkarsa daha güzel olur"dedi. Hakkari'de partisinin kongresinde konuşan ve yayla yasaklarını kaldıracaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu açıklaması bölgede hayvancılık ile uğraşan vatandaşları sevindirdi. Silopi ilçesine bağlı Çalışkan beldesinde hayvancılık ile uğraşan vatandaşlar yayla yasaklarının sona ermesi halinde hayvanlarını rahatlıkla yaylalara gönderebileceklerini söyledi. Hayvan yetiştiricisi İrfan Timur, yasakların sona ermesi halinde hayvancılığın önününün açılacağını ifade ederek, "Hayvan sahipleri bu şekilde hayvanlardan daha fazla verim alacak. Önceden bizim köyümüzde çok hayvan vardı. Şuanda yaylaya gidemiyoruz. Hayvanlarımız azaldı. Şimdi hayvanları burada besliyoruz. Yasak kalktığı zaman yaylaya gidebiliriz"dedi. Mandırasında koyun besleyen Hasan Mete ise, 1992 ve 1993 yılları arasında her bir ailenin yaklaşık 3 bin koyunu olduğunu hatırlatarak, "Babamın 3 bin koyunu vardı. Ama yasaklar ve terör olayları çıktığında hepimiz koyunları satmak zorunda kaldık. Artık otlanacak yer kalmadığı için bizde mecburen sattık. Her bir ailenin şuanda 50 veya 100 koyunu var. Yayla yasağı kalkarsa daha güzel olur. Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ederiz" diye konuştu. Çalışkan beldesi Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Hüseyin İnal da, belde halkının çoğunun geçimlerini hayvancılık üzerinden sağladığını ifade ederek, "Bu yasak kalkarsa umarım ki yine halkımız hayvancılıkla uğraşmaya başlayacak ve hem halk açısından hem devlet açısından bayağı bir faydalı olacağını düşünüyorum"dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Hayvan sahipleri
-Sürü halinde gelen koyunlar
-Hayvan sahiplerinin açıklamaları
-Koyunlardan detaylar
-Hayvan sahibinin koyunları beslemesi
-Genel ve Detaylar
Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN,/SİLOPİ(Şırnak),
============================================
Bölgenin hayat kaynağı Dicle Nehri can çekişiyor
Diyarbakır'dan geçen Dicle Nehri, son 44 yılın en etkili kuraklığın yaşanması ve Ilısu Barajı altında kalacak olan tarihi Hasankeyf ilçesinde yapılan Kültürel varlık çalışması nedeniyle barajdan su verilmemesi nedeniyle adeta kurudu. Çocukluk yıllarında Dicle Nehri'nde kelekle dolaştığını anlatan 65 yaşındaki Ramazan Vuranel, Dicle'nin şuan ki halini görünce çok üzüldüğünü söyledi.Türkiye'nin bu yıl son 44 yılın en kurak yılını yaşarken, Diyarbakır'dan geçen Dicle Nehri, su seviyesi bakımından tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Bir dönem kelek ve botlarla gezilen Dicle Nehrinden artık adım mesafesi ile karşıdan karşıya geçilebiliyor. Yetkililer, son 44 yılın en kurak mevsiminin yaşanması ve Ilısu barajı altında kalacak olan tarihi Hasenkeyf ilçesinde yapılan Külütrel varlık çalıyşmaları nedeniyle Dicle barajından Dicle nehre su verilmemesi nedeniyle neherdeki su seviyşesinin düştüğünü söyledi. Bölgenin hayat kaynağı olarak anılan Dicle Nehri'nin kurumasından dolayı bir süre önce binlerce balık sussuzluktan dolayı telef olmuştu. Dicle'nin suyu ile beslenen Hevsel bahçelerinin de yaşanan kuraklıktan önemli ölçüde etkilendiği öğrenildi.
"ESKİNDEN ON GÖZLÜ KÖPRÜNÜN TÜM GÖZLERİ SUYLA TAŞIRDI"
Çocukluk yıllarında Dicle Nehri'nde kelekle dolaştığını anlatan 65 yaşındaki Ramazan Vuranel, Dicle'nin şuan ki halini görünce çok üzüldüğünü belirterek, "Eskiden Dicle Nehri'nde kellek kullanılırdı. Karşıdan karşı geçmek isteyen, hayvan taşıyanlar, yoğurt getirenler her zaman kelekleri kullanırdı. Yaz aylarında Diyarbakır karpuzu yetiştirenlen Dicle'nin kenarında aylarca kalırdı. Marul, domates, şeftali, erik, karpuz gibi bir çok şeyi nehrin kenarında ekerlerdi. Şimdi bakıyorsunuz nehirde su bulamıyorsunuz. Ürünler ekiliyor fakat eski tadı vermiyor. Kış aylarında nehir suyu taşıyordu. Bazı zamanlarda On Gözlü Köprü'yü neredeyse taşıyacak duruma geliyordu. Köprünün on gözü de doluyordu. Nehrin bu halde olduğunu görüncü üzülüyorum" dedi. Ahmet Sökmen ise, doğduğundan beri Dicle Nehri'nin kenarında yaşadığını ifade ederek, eski günlere oranla şu an nehirde büyük farkın olduğunu söyledi. Sökmen, "Dicle Nehri'nde eskiden suyun fazla olduğundan dolayı etrafında yüzlerce hayvan yaşardı. Şimdi ise bir kaç hayvan ancak bulabilirsiniz. Gördüdüğüm manzara karşısında çok üzülüyorum"dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Nehirden görüntü
-Nehirin kuruyan yeri
-On gözlü köprüsünden görüntü
-Röportajlar
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ahmet ÜN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,
=============================================
Tecavüz ve tehdit mağduru kadın yardım istedi
Adana'da 14 yaşındayken evlenip 16 yaşında anne olan 25 yaşındaki T.A., uğradığı tecavüz ve aldığı tehditler nedeniyle yaşamının alt üst olduğunu ileri sürdü.
Merkez Sarıçam ilçesinde 2006'da 14 yaşındayken kaçarak işçi Mahmut A. (28) ile nikahsız evlenen T.A.'nın bu evlilikten B.A. (9) ve K.D.A. (2) adında 2 kız çocuğu dünyaya geldi. İddiaya göre eşinin kuzeni M.E.A. (49), bir yıl önce hoşlandığını söylediği T.A. ile sevgili olabilmek için genç kadına baskı yaptı. Genç kadın bunu kabul etmedi. Gelini M.A. ile birlikte hareket eden M.E.A., 2 çocuk annesi T.A.'nın evinin bahçesinde ipe asılı iç çamaşırlarını çalarak birliktelik için telefonla tehdit etti. İstediğini alamayan M.E.A., T.A.'nın telefon numarasını başka kişilere verdi.
YAŞADIKLARINI ANLATTI
Eşi ve ailesine yaşadıklarından söz edemeyen genç kadını, bir süre sonra V.Ş. (24) telefonla arayıp cinsel ilişkiye girmek istediğini, elinde iç çamaşırları ve fotoğraflarının olduğunu, kabul etmezse bunları kocasına göndereceğini söyledi. Bu süreçte çok korktuğunu anlatan T.A., başından geçenleri şöyle anlattı: "V.Ş., benden özel fotoğraflar göndermemi istedi. Çok korktum, ne yapacağımı bilmiyordum, fotoğraf gönderdim. Bu süreçte C.G. isimli biri de benimle görüşmek için ısrarcı oldu, görüştüm ve benim telefonumu gasp etti. Fotoğrafımı alan V.Ş. 2 gün sonra arayıp görüşmek istedi. Fotoğrafımı silmesi için görüşmeyi kabul ettim. 19 Ocak 2017 tarihinde otomobilde V.Ş. bana tecavüz etti. Bağırıp çağırdığım için korktu ve hız yapınca otomobil kaza yaptı. Bu kazada kolum kırıldı. Şikayetçi olmamam için V.Ş. 'Ben PKK'lı teröristim, seni dağa kaldırırım' diye tehdit etti. Yaşadıklarımdan dolayı psikolojim bozuldu, hastanede tedavi gördüm ve bu süreçte polise gidip şikayetçi oldum. Tehditlerde bulunup bana tecavüz eden V.Ş. ile tehdit eden M.E.A, gelini M.A. ve C.G.'den şikayetçi oldum. Polisler bunları gözaltına aldı. Tüm suçlamaları reddettikleri için mahkemede delil yetersizliğinden beraat ettiler. Ben 2 çocuk sahibi bir kadınım. Tecavüze uğradım, mağdur edildim. Bana bir tek eşim sahip çıktı. Sesim lütfen duyulsun, bu olayın üstü kapatılmasın. Bu insanlar beni hala tehdit ediyor. Adalet yerini bulsun, bu kişiler cezasız kalmasın. "
Görüntü Dökümü
------------------------
Tecavüz ve tehdit mağduru kadının konuşması
Kadından detay görüntüler
SÜRE: 03'28" BOYUT: 212 mb
Haber-Kamera: Yusuf BAŞTUĞ/ ADANA,
===============================================
Otel odasında başına poşet geçirilmiş erkek cesedi bulundu
Antalya'nın Alanya ilçesindeki bir otel odasında, Serdar İlhan'a (25) ait olduğu belirlenen, başına poşet geçirilmiş ve çürümeye yüz tutmuş ceset bulundu.
Oba Mahallesi'ndeki bir otelde kalan Serdar İlhan'dan haber alamayan otel yetkilileri, dün gece, yedek anahtarla kaldığı odaya girdi. Çürümeye yüz tutmuş, başına poşet geçirilmiş ve yatakta yatar haldeki İlhan'ın cansız bedeniyle karşılaşan yetkililer, durumu polise bildirdi. Odaya gelen polisin ve savcının incelemesinin ardından İlhan'ın yaklaşık 15 gün önce öldüğü belirlenirken, cesedin yanında kanlı bir jilet bulundu. Serdar İlhan'ın cenazesi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Haber: Engin ANAK/ALANYA (Antalya),
===============================================
Toprak kayınca çukura düşen işçiler yaralandı
Düzce'nin Çilimli ilçesinde, alt yapı çalışması sırasında kazılan toprağın kayması sonucu 2 işçi çukura düşerek yaralandı.
Olay saat 14.30 sıralarında, Çilimli Ulucami Mahallesi'nde meydana geldi. Çilimli Belediyesi'nin kanalizasyon ve alt yapı çalışmaları sırasında iş makinesinin kazdığı alanda çukurun etrafındaki toprak yığını kaydı. Bu sırada kazı alanının yanında bulunan işçiler İsmail Kahriman ve Kadem Tuncer dengelerini kaybederek yaklaşık 5 metre derinliğindeki çukurun içine düştü. Açılan çukurun etrafında bulunan işçiler hemen müdahalede bulunarak arkadaşlarını çukurdan çıkardı. Olay yerine gelen 112 Acil ekibinin ilk müdahalesinin ardından Düzce Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar tedavi altına alınırken, sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-İki işçinin acil servise getirilirken görüntüsü
-Acil servisin görüntüsü
Haber: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
=============================================
İşyerinden bilgisayar çaldılar
Adıyaman'ın Gölbaşı İlçesinde, bir iş yerine giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler para ve bilgisayar çaldı.
Asfalt Mahallesi'nde büro olarak kullanılan iş yerine giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, içeride bulunan masa üstü bilgisayarı ve kasada bulunan bir miktar parayı çaldı. Sabah iş yeri sahibi Hasan Hüseyin Ulubey'ın hırsızlığı fark etmesiyle durum polise bildirdi. Polislerin yaptığı incelemede, para ve bilgisayarı çalarak kaçan hırsızlık şüphelisi veya şüphelilerinin bulunması için çalışma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
Hırsızlık yapılan iş yeri
İş yeri sahibinin ifadesi
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 70 MB
Haber-Kamera: Ahmet KORKMAZ-ADIYAMAN,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-12 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?