Van'daki depremde enkaz altında kurtulanlar o anları anlattı
İRAN'ın Hoy kentinde meydana gelen 5.9 şiddetindeki depremin en çok hasar verdiği Van'ın Başkale ilçesine 4 mahallede enkaz altında yaralı olarak kurtulanlar, o dehşet anlarını Demirören Haber Ajansı Muhabirine anlattı. Güvenlik Mahallesi'nde ahırda koyunlarına bakarken ankaz altında kalan Gıyasettin Arslan, depremde kurtulan anne ve babası tarafından enkaz yığınları altında yaralı olarak çıkarıldığını, aynı mahallede yaşayan Fadime Acar ise depremde 6 çocuğunu kurtardığını, kendisinin de yıkıyan duvarın altında kaldığını söyledi.
İran'ın Hoy kentinde 23 Şubat'ta meydana gelen 5.9 şiddetindeki deprem en çok Van'ın Başkale ilçesine bağlı Özpınar, Gelenler,Güvenlik ve Kaşkol Mahallelerine hasar verdi. 255 konut ve 400 ahırın yakıldığı, 600'ün üzerinde konutun ağır hasarlı olduğu 4 mahallede en büyük yıkım ise 8 kişinin hayatını kaybettiği Özpınar Mahallesi'nde yaşandı. 9 kişinin hayatını kaybetiği ve 54 kişinin yaralı olarak kurtarıldığı depremde, yaralı olarak kurtulanlar o dehşet anlarını Demirören Haber Ajansı Muhabirini anlattı.
ENKAZ ALTINDA YARIM SAAT KALDI
Van 100. Yıl Üniversitesi Araştırma Hasbtanesi ile Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesin'de tedavileri tamamlanan 36 yaralı taburcu edilirken, 18 yaralının tedavileri sürüyor.11 vatandaşın tedavi gördüğü Bölge Eğitim Araştırma Hastanesinin Ortopedi servisinde tedavileri süren Güvendik Mahalllesi'nden Gıyasettin Arslan, o anları anlattı.Yarım saat enka altında kaldığını anlatan Arslan,"Depremde kurtulan annem Şefika ve babam Mehmet beni enkaz yağınları arasında yaralı olarak çıkarttı.Yaklaşık yarım saat enkaz altında kaldım.Koyunlara ot verirken bir an sallandığımı hissettim.Enkazın altında kaldım. Bacağım ve kafamda yaralandım.Koyun ve kuzularım hepsi öldüler.Enkaz altında yarım saat kaldım. Nefes alamıyordum.Annem, babam ve komşularım gelip beni kurtardı.Onlar da evden kaçarak kurtulmuşlar.50 koyun ve 50 kuzum telef oldu.Hepsi de öldü, hiçbirini de kurtaramadık.Evimiz de yıkıldı"dedi.Depreme dışarıda yakalanan ve 7 çocuğu ile kocasını kurtarmak isterken yıkılan duvarın altında kalan omuz ve bacaklarından yaralanan Fadime Acar ise halen o anların şokunu yaşadığını söyledi.Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan Arslan,"Ben o sırada dışarıdaydım. Deprem oluncaçocuklarımı kurtarmak için tekrar eve girdim.Tam balkona geldim sırada yıkılan duvarın altında kaldım. 6 yaşındaki kızımın başına da taş isabet edip yaralandı. Beni depremde kurtulan kocam kurtardı.Kocamla birlikte 9 nüfusuz.Hepsi sağ kurtuldu. Ben ve 6 kızım yaralandık."diye konuştu.Depreme Gelenler Mahallesi'nde koyunlarını otlatmaya giderken dışarıda yakalanan Eklime Işık(36) ise, eve girip çocuklarını kurtaran ve bu esnada meydana gelen artçılar nedeniyle yıkılan bir duvarın altında kalarak omuz ve bacaklarında yaralandı. Kocası tarafından enkaz altından çıkartılan Işık'ın Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor.Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik, depremde yaralı kurtarılanların 19 kişinin hastanede yapılan tedavilerinde 8'inin taburcu edildiğini söyledi.KRİZ VE KOORDİNASYON SİSTEMİMİZİ DEVREYE SOKUYORUZDoç.Dr. Çelik,"Yaralılar ilk etapta acil sernvise getirildi.Acil servisimizde bu tür afet durumlarında müdahale etmek için çok hızLı bir şekilde kriz koordinasyon ve afet organizyon sistemini devreye sokuyoruz.Daha önceki çığ faciası ve kazalarda da bu sistemimizi devreye soktuk.Biz gelen 19 yaralıdan 2'nin durumu ağırdı.Ağır olanları yoğun bakıma aldık.Diğer hastalarımızı servise aldık. Yaralılar cerrahi geçirdi.Bir tane hastanız çocuk yoğun bakımda.Maalesef durumu ağır.Ameliyatları olan hastalarımız da tedavileri sürüyor.Sağlık durumları gayet iyi.Bir yetişkin bayan hastamız da yoğun bakımda.Bugün de onu servise aldık.Bize ilk 19 yaralı geldi. Şu an itibariyle 11 kişi tedavi altında.Diğer hastalarımız taburcu edildi" diye konuştu.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Yaralı Gıyasettin Aslan-Ziyaretine gelenler-Muhabir anosu-Aslan ile röportaj-Yaralı Fadime Acar -Acar'dan tdetaylar-Muhabir anosu-Acar ile röp-Yaralı eklime Işık'tan genel detaylar-Hemşire çalışırken-Başhekim Doç. Dr. Sebahattin Çelik ile röp
Behçet DALMAZ/VAN,
==================================
Sivas'ta hasta yakınları, güvenlik görevlilerine saldırdı
SİVAS Numune Hastanesi'nde iki hasta yakını, binada görevli 1'i kadın, 3 güvenlik görevlisine saldırdı. Vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan güvenlik görevlileri darp raporu alarak şikayetçi oldu. Yaşanan kavga hastanenin güvenlik kamerasına yansıdı. Yeşilyurt Mahallesi'ndeki Numune Hastanesi'nde dün yakınlarını hastaneye getiren A.M.K. ve T.K. ile güvenlik görevlileri arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle birlikte güvenlik görevlileri Fatih Yıldız, Münire Eker ve İlhan Canlı darp edildi. Darp raporu alan güvenlik görevlileri hasta yakını A.M.K. ve T.K.'den şikayetçi oldu. Yaşanan kavga hastanenin güvenlik kamerası tarafından da saniye saniye kaydedildi.Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikası (ÖZGÜVEN-SEN) olayla ilgili olarak hastane bahçesinde açıklama yaptı. Sağlık çalışanları ve darp edilen güvenlik görevlilerinin katıldığı basın açıklamasını okuyan ÖZGÜVEN-SEN Şube Başkanı Muhammed Yalçınkaya, "Sivas Numune Hastanesi'nde görevini ifade ederken özel güvenlik görevlisi emekçi kardeşlerimize yönelik şiddeti esefle kınıyoruz. Özel güvenlik görevlisi olarak görevlerini büyük bir hassasiyetle yerine getiren, sağlık çalışanlarının ve hastaların canlarını, canları pahasına koruyan özel güvenlik görevlisi kardeşlerimize geçen hafta ve dün itibariyle hasta yakınları tarafından saldırıda bulunulmuştur. Bu saldırılar sonucun 8 kardeşimiz darp edilmiş olup bu olaya müteakip emekçi kardeşlerimiz tarafından darp raporu alınarak hukuki süreç başlatılmıştır. Alın teriyle gece gündüz demeden çalışarak evine ekmek götüren emekçilerimiz, hasta yakınlarınca canavarca bir hisle vücutlarının farklı bölgelerinde kemik kırıklarına varan bir şiddet ile karşı karşıya kalmıştır. Ülke genelinde özel güvenlik görevlisi emekçilerine şiddet artarak devam etmektedir. Özellikle sağlık sektöründe emekçilerimize yönelik şiddetin son bulması, işyerlerinde güvenle görevlerini ifade edebilmeleri için caydırıcı yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi talebimizi bir kez daha yineliyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -----------------Güvenlik kemarası görüntüleri, saldırı anları-Hastane bahçesinde açıklama-Saldırıya uğrayan güvenlik görevlilerinin görüntüleri
Haber-Kamera: Uğur YİĞİT - Rahmi MEYVECİ/SİVAS
==================================
Öğretmenini öldüren öğrencinin yargılanmasına devam edildi
KOCAELİ'nin Gebze ilçesinde, öğretmen Necmeddin Kuyucu'nun öğrencinin F.Ç.(17) tarafından öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine devam edildi. F.Ç. savunmasında çok pişman olduğunu, "bilincimi kaybetmiştim. Kendime geldiğimde her şey olup bitmiştiö dedi. Kocaeli'nin Gebze ilçesinde 2 Nisan 2019 günü meydana gelen olayda, Atatürk Anadolu Lisesi'nin müdür yardımcısı Necmeddin Kuyucu, 11. sınıf öğrencisi F.Ç. tarafından makam odasında bıçaklandı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Necmeddin Kuyucu, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından F.Ç. tutuklanarak cezaevine gönderildi. F.Ç. hakkında 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi ile tasarlayarak kasten öldürme' suçlamasıyla 18 ve 24 yıl arasında hapis istemiyle dava açıldı. Necmeddin Kuyucu'nun öğrencisi tarafından öldürülmesiyle ilgili açılan davanın ikinci duruşması bugün Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık F.Ç. ve avukatı ile Necmeddin Kuyucu'nun eşi Gülay Kuyucu, ağabeyleri İbrahim Kuyucu, Metin Kuyucu, ablası Gülser Yılmaz ve ailenin avukatları katıldı. Olay tarihinde okulun disiplin kurulu üyesi olan öğretmenlerden M.E. tanık sıfatı ile dinlenildi. Mahkeme heyetinin söz verdiği sanık F.Ç, "Böyle bir olay içerisinde olduğum için çok pişmanım. İsteyerek yaptığım bir şey değil. Gerçekten bilincimi kaybetmiştim. Kendime geldiğimde her şey olup bitmişti.ö dedi. Sanığı dinleyen mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 4 Haziran tarihine erteledi. Duruşma sonrasında Kuyucu ailesinin avukatı Murat Altun yaptığı açıklamada, "Bugün Necmeddin Kuyucu'nun öldürülmesine ilişkin davanın ikinci oturumu yapıldı. Kocaeli Barosu Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı dosyaya katılma talebinde bulundular. Ancak mahkeme heyeti yasal imkansızlık sebebiyle, yasal şartlar oluşmadığından gerek Kocaeli Barosu Başkanlığı'nın gerekse Milli Eğitim Bakanlığı'nın katılma taleplerini reddetti. Bu celse itibariyle sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin rapor alınmasına dair eksiklikler maalesef tamamlanamadı. 15 Nisan tarihi itibariye Adli Tıp Kurumu bir muayene yapacak suça sürüklenen çocukla ilgili olarak. Nihayetinde 4 Haziran itibariyle de bir sonraki oturum gerçekleşecek." dedi. Şehit edilen öğretmen Necmeddin Kuyucu'nun aynı zamanda kendisinin okul arkadaşı olduğunu söyleyen avukat Murat Altun, "Bizim öngörümüz ve beklentimiz eğer 4 Haziran tarihine kadar Adli Tıp Kurumu'ndan suça sürüklenen çocuğun cezai ehliyetinin olup olmamasına dair raporun gelmesi halinde dosyanın artık karar aşamasına yaklaştığı yönündedir. Şehit edilen öğretmenin ailesi benim müvekkilim, aynı zamanda da Necmeddin Kuyucu okul arkadaşım. Ben bu vesileyle mensubu olduğu sendikaya en başından bu yana gerek aileye gerekse dosyaya sahip çıkmaları ve ilgilenmeleri nedeniyle teşekkür ediyorum.ö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ----------------Duruşma sonrası avukatla röp. Adliye binasından detaylar
HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/ GEBZE,Kocaeli
=================================
Muğla'daki akıl almaz olayda o otomobil güvenlik kamerasınca görüntülendi
MUĞLA'da, kendisine çarpan otomobilin tavan camından içine düşen ve bu araçta ağır yaralı kaderine terk edilen Ümmü Yeşil Tatlı'nın (41) yakınları öfkelerini dile getirdi. Kaldırıldığı hastanede ölen Ümmü Yeşil Tatlı'nın, oğlu Can Tatlı (22), "Kuşa bile çarpsanız hissedersiniz. Otomobilin içerisine girmiş bir kişiyi fark etmemek mümkün olabilir mi?" dedi. Kaza sonrası araç ise bir işyerinin güvenlik kamerasınca görüntülendi.Geçen pazar günü akşamı meydana gelen kazada Ortaca-Dalyan karayolunun Okçular mevkisinde, Ümmü Yeşil Tatlı'nın kullandığı motosiklete Burak Hoplar (27) yönetimindeki otomobil arkadan çarptı. İddiaya göre çarpmanın etkisiyle havaya fırlayan genç kadın, tavan camından otomobilin içine düştü. Sürücü otomobil içinde yaralı kadınla 6 kilometre gitti, daha sonra Sanayi Sitesi'nde otomobili bırakarak kaçtı. Kazayı görenlerin haber vermesiyle bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri gönderildi. Kaza yerinde ekipler ve yakınları yaklaşık 1 saat yaralı olduğu düşünülen kadını aradı. Ümmü Yeşil Tatlı daha sonra Sanayi Sitesi'nde terk edilmiş haldeki otomobil içinde ağır yaralı bulundu. Hastaneye kaldırılan Tatlı, kurtarılamadı. Firar eden otomobil sürücüsü Burak Hoplar ise, dün sabaha karşı Ortaca ilçe merkezinde jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Daha önce alkollü araç kullanmaktan ehliyetine el konulduğu öğrenilen Burak Hoplar sevk edildiği adliyede tutuklandı. Talihsiz kadının cenazesi, Mengenli Mahallesi'ndeki Merkez Camii'nde dün öğlende kılınan namazının ardından Mergenli Mezarlığı'nda toprağa verildi. Öte yandan kaza tutanaklarına göre Tatlı'nın kaza anında tavan camından otomobilin içine düştüğü yer aldı. Çevredeki bir işyerinin güvenlik kamerası ise Tatlı'nın içine düştüğü aracı görüntüledi. Ortaca ilçe merkezindeki evlerinde taziyeleri kabul eden Ümmü Tatlı'nın gemi kaptanı oğlu Can Tatlı (22), "Kazadan 15 dakika sonra haberim oldu ve olay yerine gittim. Annemi kendi ellerimde aradım ama bulamadım. Çarpan kişi otomobiliyle sanayiye bırakmış. Aracımız ile yoldaki kediye çarpsak veterinere götürüyoruz. Vicdan azabı yaşıyoruz. Çarpan kişi annemi arabanın içerisinde terk edip gitmemeliydi. Bu insanlık dışı bir şey. Burası küçük bir yer. Herkes birbirini tanıyor. Arabayla çarpan kişi uyuşturucu bağımlısı. Bunun araştırılmasını istiyorum. Kuşa bile çarpsanız bunu hissedersiniz. Arabanın içerisine girmiş bir kişiyi fark etmemek mümkün değil" dedi. 'BUNUN ADI CİNAYET'Tatlı'nın kız kardeşi Nuray Yeşil ise, "Acımız çok büyük. Kardeşim bana oturmaya geldi. Akşam yemeğinden sonra evine dönmek istedi. Amcamın kızları da bizimle birlikteydi. Yemeğin ardından yola çıktık. Kendisi motosikletle öndeydi. Bizde aracımızla arkadan onu takip ediyorduk. 'Hasta olsak bize Ümmü bakıyordu' diye yanımdakiler ile sohbet ettim. Bir otomobil, uçak gibi geliyordu. Motosikletin fırladığını gördük. Her yerde kardeşimi aradık. Ambulans ile hastaneye götürüldüğü söylendi. Hastanede böyle birisi gelmedi dediler. Sanayiye terk edilen otomobilin içerisinde olduğu yönünde telefon geldi. Hastaneye götürseydi kardeşim şuan yaşıyor olacaktı. Bunun adı cinayet. Başka hiçbir şey demiyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Kazanın meydana geldiği yoldan görüntü-Taziye evine başsağlığına gelenlerden görüntü -Ümmü Tatlı'nın oğlu Can Tatlı'dan görüntü -Ümmü Tatlı'nın kız kardeşi Nuray Yeşil'den görüntü -Can Tatlı ile röp. -Nuray Yeşil ile röp.
Haber: Cavit AKGÜN - Kamera: Aykut KURT/ ORTACA (Muğla),
=================================
Bereket'in yavruları yeni yuvalarını bekliyor
MERSİN'de, kurt melezi 'Bereket'in tek seferde doğurduğu 16 yavru köpekten geriye kalan 6'sı sahiplendirilmeyi bekliyor.Mut ilçesinde, 15 Aralık 2019 tarihinde Bereket isimli kurt melezi köpek, sezaryenle 16 yavru doğurdu. Doğumun ardından 6 yavrusunu kaybeden Bereket, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kaşlı Geçci Hayvan Bakımevi'nde tedaviye alındı. Bereket'in kalan 10 yavrusundan 4'ü hayvanseverlerce sahiplenilirken, kalan 6 yavrusu ise yuva bekliyor.Sağlık durumları iyi olan Bereket ve yavrularının tüm ihtiyaçlarının karşılandığını kaydeden Evcil ve Sahipsiz Hayvanlar Şube Müdürü Mehmet Cücük, anormal bir doğum olduğundan dolayı tedavi sürecinin zor geçtiğini söyledi. Köpeklerin, normalde 8 ila 10 yavru doğurduğunu ancak Bereket'in 16 yavruyu beslemesinin zor olacağını belirten Cücük, "Doğumun ardından annede kalsiyum eksikliği vardı. Sütü çekildi ve anneye serumlar verildi. Sağlık durumunu sürekli takip ettik. Yavrularla birebir ilgilenmek durumunda kaldık. Ellerimizle besledik, kucağımızda uyuttuk. Aşılarını yaptık. Süt ve yaş mamayla şu anki durumlarına getirdikö diye konuştu.Bereket'in doğumun ardından hırçınlaştığını ve bu nedenle yavruları anneden ayırmak zorunda kaldıklarını belirten Cücük, "Yavruların bakımları eksiksiz bir şekilde devam ediyor. Yavruları sahiplendirince daha mutlu oluyoruz. En büyük dileğimiz, tüm yavruların iyi bir yuvaya gitmesiö dedi.
Görüntü Dökümü------------------------Çimlerin üzerinde gezen köpeklerKöpekten detayVeteriner köpeklerle ilgilenirkenKoşan köpeklerBir görevlinin köpekleri gezdirmesiEvcil ve Sahipsiz Hayvanlar Şube Müdürü Mehmet Cücük'ün konuşmasıGenel ve detaylarHaber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
===================================
Sağlık çalışanları 15 Mart'ta Ankara'da
TÜRK Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, sağlık çalışanlarıyla birlikte 15 Mart'ta Ankara'da sağlıkta şiddete tepki göstereceklerini ve taleplerini anlatacaklarını açıkladı.Antalya Tabip Odası'nda 'Şiddet Varsa Hizmet Yok' konunu basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, SES Şube Eş Başkanı Nazmiye Şahin, Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı İbrahim Çelik ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Sağlık sektörü temsilcilerinin ortak konusu ise son dönemde artan sağlıkta yaşanan şiddet olayları oldu.SAĞLIKTA ŞİDDET ARTTIBasın toplantısında konuşan Prof. Dr. Sinan Adıyaman, sağlık çalışanlarının en büyük sorununun sağlıkta şiddet olduğunu söyledi. 2016 yılında günlük ortalama 31, 2018 yılında ise 41 sağlık çalışanının fiziksel ve sözel şiddete uğradığını açıklayan Prof. Dr. Adıyaman, "2019 yılının 7 ayında yapılan çalışmada bu sayı 51'e çıkmış durumda. Son 3 yılda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet yüzde 65 arttı. Türkiye'de şiddet genel olarak yükselme eğiliminde. Bunu diğer sağlık örgütleriyle beraber Sağlık Bakanlığı'yla inceleyip tedbirler almak istiyoruz" dedi.5 talepleri olduğunu aktaran Prof. Dr. Adıyaman, "Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan sağlıkta şiddeti önleme yasa tasarısı bir an önce kanunlaştırılsın. Acil servislerde sadece acil hastalara bakılsın. Çünkü acillerde çok yoğunluk oluyor bu yüzden şiddetin en fazla olduğu yer aciller. Hastaya ayrılan muayene süresinin 20 dakikaya çıkarılması gerekiyor. Çünkü hekimler 5 dakikada hastaya bakmak zorunda kalıyor. Kanunlarda kabul edilen fakat uygulamaya geçilmeyen, sağlıkta şiddet bir iş kazası olarak nitelendirilsin ve uygulamaya geçirilsin. Son olarak birinci basamak hizmeti dediğimiz aile hekimleri, aile toplum merkezleri, pratisyen hekim muayeneleri kuvvetlendirilsin ve sevk zinciri tekrar geri getirilsin. Sağlık Bakanlığı'ndan randevu talep ettik kısa sürede görüşüp taleplerimizi iletmek istiyoruz" diye konuştu.Taleplerini iletmek, sağlıkta şiddetin önüne geçmek için 15 Mart'ta Ankara'da bir miting yapacaklarını açıklayan Prof. Dr. Sinan Adıyaman, tüm sağlık çalışanlarını 'Büyük Beyaz Miting'e davet etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------Basın toplantısından detay görüntüler-Sağlıkta şiddet yazılı tabelalardan detaylar
-Prof. Dr. Sinan Adıyaman'ın açıklamaları
Haber- Kamera: Aslı DURAN/ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 13 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?