1)MAHKEME İTİRAZINI REDDETTİ, FERRARİ'SİNİ HEDİYE EDECEK
İZMİR'in Gaziemir İlçesi'nde, lüks segment araç kiralama şirketi bulunan 29 yaşındaki Ufuk Karavar'a 5000 cc motor gücüne sahip lüks aracıyla seyir halindeyken kendisini durduran polis tarafından 'Yüksek egzoz sesiyle araç kullanma' cezası kesildi. Aracın egzozunun fabrika çıkışlı olduğunu belirterek cezayı yargıya taşıyan Karavar'ın itirazı reddedildi. Haksız yere ceza yazıldığını söyleyen Karavar, "Bu araç bu sesi çıkardığı için vergi ödüyorum, üstüne ceza yiyorum. Benim anladığım aracı al ama trafiğe çıkma deniyor. Bununla ilgili bana mantıklı bir cevap veren devlet görevlisine bu aracı hediye edeceğim" dedi. Gaziemir'de, lüks segment araç kiralama işletmeciliği yapan Ufuk Karavar, geçen eylül ayında evine gittiği sırada kendisini trafik polisi durdurdu. Lüks aracının ön kısmında plaka takma yeri olmadığından önde plakası bulunmayan aracı için polis memuru 1763 lira ceza yazdı. Ceza tutanağını inceleyen Karavar, tutanakta başka bir cezanın daha yazıldığını gördü. Karavar'a aynı zamanda 'Yüksek egzoz sesiyle araç kullanma' cezası kesildi. Aracının 5000 cc motor gücüne sahip olduğunu ve fabrika çıkışlı egzoz bulunduğu belirten Karavar, cezanın iptal edilmesini için konuyu yargıya taşıdı. Sulh Ceza Hakimliği'ne cezanın iptali için itirazda bulunan Karavar'a mahkemeden de kötü haber geldi. Mahkeme cezanın yerinde olduğunu belirterek, Karavar'ın itirazını reddetti.
"O SESTEN DOLAYI ARACIN VERGİSİNİ ÖDÜYORUM"
Lüks aracının egzozunun orijinal olmasına rağmen haksız yere ceza yediğini dile getiren Karavar, "Eylül ayında eşimle birlikte eve giderken polis durdurdu. Alkol ve ehliyet kontrolü yaptı. Aracımızın ön tarafında plaka olmadığı için ceza yazdı. Bu araçlar yurt dışından geldiği için plaka takma yerleri yok. Polis arkadaşa durumu anlattık. Ancak 1763 lira ceza yazdı. Cezayı kabul ettik. Eve gittiğimde ceza tutanağını kontrol edince ikinci bir ceza gördüm. 'Yüksek egzoz sesiyle araç kullanma' cezası adı altında 206 lira ceza kesilmiş. Geri döndüm ve polis arkadaşa aracın fabrikadan böyle çıktığını söyledim. Ancak cezayı iptal etmedi. Susturucu takmam gerektiğini belirtti. Ben de bu araçlara susturucunun takılamayacağını söyledim. Zaten o sesten dolayı aracın vergisini ödüyorum buna rağmen ceza yedim" dedi.
"FERRARİ'Mİ HEDİYE EDECEĞİM"
Aracının muayene istasyonundan sorunsuz geçtiğini ve 'Türkiye standartlarına uygundur' yazılı evrak aldığını belirten Karavar, kendisini 206 lira cezayı ödemekten kaçmakla suçlayanlara şöyle dedi:
"Ben aracımı alırken, bunun bütün vergilerini ödedim. Hatta egzozunun bu şekilde olmasından dolayı bile vergi ödedim. Vergilerini ödediğim aracı trafiğe çıkartamıyorum. Yani yazılan ceza ve mahkemenin kararıyla devlet diyor ki 'Sen bu aracı al, tüm vergilerini öde, ülkeye getir ama trafiğe çıkma.' Araca binersen ceza, gaza basarsan ceza, sadece içine bin otur. Bu kadar yüksek ücretlerle aldığımız ve vergisini ödediğimiz aracı vitrine mi koyalım? Özellikle sosyal medyada beni 206 lira cezayı ödemek istemediğim için cezaya itiraz ettiğimi söyleyenler var. Para önemli değil. Önemli olan benim haksız yere yediğim cezadır. Bu araç orijinal. Ben bugün egzozdan yedim. Sen yarın sis farından ya da başka bir parçasından haksız yere ceza yersin. Bu aracın Türkiye girişi serbest, trafiğe çıkışı yasak. Egzoz orijinal olduğu halde gürültüden ceza yiyorum. Bana bununla ilgili mantıklı bir açıklama yapan devlet görevlisine bu Ferrari'yi hediye edeceğim" dedi.
"ARACIN BAYİSİNE MAİL ATTIM"
Aracının orijinal olmasına rağmen ceza yediğini ve bundan sonra da yine ceza kesilme olasılığının olduğunu söyleyen Karavar, "Ben şimdi de aracın İtalya'daki bayisine email attım. Sizin Türkiye'ye sattığınız bu araca ceza yazıyorlar dedim. Oradan gelecek cevaba göre hareket edeceğiz" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
Ufuk Karavar ile röportaj
Genel ve detay görüntü
(Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,
=====================================================
2)ERKEK ARKADAŞI İLE TARTIŞAN KIRGIZ KADIN BALKONDAN DÜŞEREK ÖLDÜ
BURSA'da erkek arkadaşı ile tartışıp kendini odaya kilitleyen 27 yaşındaki Gulnarhan Raıymbekova günlük kiraladıkları evin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Olay, merkez Nilüfer İlçesi Görükle Sakarya Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre Kırgızistan asıllı 1 çocuk annesi Gulnarhan Raıymbekova, akşam saatlerinde erkek arkadaşı M.I. ile bir barda konsere gitti. Aşırı alkol aldıkları iddia edilen çift arasında kıskançlık yüzünden tartışma çıktı. Bardan çıkan çift arasındaki tartışma eve dönerken yol boyunca sürdü. Eve girişlerinde şiddetlenen tartışmadan rahatsız olan vatandaşlar ise durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, yüksek sesle tartışmayı sürdüren çiftin günlük kiraladıkları eve çıktı. M.I. polise kapıyı açtığı sırada Gulnarhan Raıymbekova odaya girerek kapıyı içerden kilitledi. Raıymbekova, polislerin ve erkek arkadaşının tüm çabalarına rağmen kapıyı açmadı. Bunun üzerine polisler kapıyı kırarak odaya girdi. Polisler odayı boş halde bulurken, Raıymbekova'nın ise üçüncü kattan zemine düşerek yaşamını yitirdiği belirlendi. Olayın ardından Raıymbekova'nın erkek arkadaşı M.I. sinir krizleri geçirdi.
Raıymbekova'nın düşme anı ise saniye saniye çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Cumhuriyet Savcısı olay yerinde yaptığı incelemenin ardından cenazeyi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırttı. Savcılık olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Düşme anının güvenlik kamerası görüntüleri,
Erkek arkadaşının sinir krizi geçirmesi,
Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları
Detaylar
SÜRE: 1 dk 22 sn BOYUT: 83 MB
=====================================================
3)İNTERNET BAĞIMLISI ÇOCUKLAR KENDİLERİNE ZARAR VERİYOR
UZMAN Pedagog İshak Orhan, çocuklar açısından günümüzde en büyük sorunlardan birinin 'internet' olduğunu ve bunun, 'veba' gibi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle 10-14 yaşlarındaki çocukların internet üzerinden oyun oynamayı çok sevdiğini ve oyunların bağımlısı haline geldiğini belirten Orhan, "Oyunların etkisiyle kendilerine, örneğin jiletle bile zarar verebiliyorlar. Bundan da zevk alıyorlar" dedi.
Teknolojinin iyi kullanılmadığı zaman çocuklarda ve bütün insanlarda bağımlılık yaptığını belirten pedagog İshak Orhan, "Çocuklarımızın eline bu aletlerin verilmemesi için büyüklerimizin bu konuda model olması gerekiyor. 6 yaşına kadar çocukların bu araçlardan uzak tutulmasında fayda var. Bu yaştan itibaren ise kontrol altında verilmesi gerekiyor. En fazla yarım saat, 1 saat kadar müsaade edebilirler ancak nereye girip çıktıklarını bilecekler. İnternette çok büyük bir tuzak var. Çocuklarımızı kullanıyorlar. Onlar ergenliğe girinceye kadar saf bir vaziyetteler. Anne babalar maalesef yeterli bilgiye sahip değildir. Bildiklerini de uygulamıyorlar. Davranışları bozuk. Anne babaların davranışları bozuksa, öğretmenlerimiz yanlış yapıyorsa bu çocuklarımızı sosyal medyada arkadaş bulmaya, o gruplarda kendilerini göstermeye çalışıyorlar. Aldanıyorlar. Tuzaklara düşürülüyorlar" dedi.
GENÇLİĞİMİZ ELDEN GİDECEK
Bilgisayar başında çocukların ne kadar çok vakit geçirirse beyinlerinin o kadar ipotek altına alındığını ifade eden Orhan, "Sosyal medyada da pek çok oyun var. Bilgisayar oyunlarının başında çocuklarımızı ne kadar çok oturtursanız o kadar çok enerjilerini atamayacaklar. Gerginleşecekler. Çocuklarımızın beyni tamamen ipotek altına alınacaktır. Ailelerin çocuklara sert davranarak değil, onların gönüllerine girerek onların zamanlarını dolu dolu geçirmelerini sağlayarak bu işi çözmeleri gerekiyor. Değilse gençliğimiz elden gidecek gibi. Gidiyor da. Çocuklarımız çok zor durumda. Çocuk yanlış yapabilir. Çocuklara doğruları biz öğreteceğiz. Anne, babalar kendilerine biz nerede yanlış yapıyoruz da çocuklarımız nasıl bu kadar bağımlı oluyor diye kendilerine sormalılar. Ben çocuğumu iyi yetiştiriyorum ama bir diğeri çocuğunu iyi yetiştirmiyorsa kuzu gibi yetiştirdiğin bir çocuk kurdun eline gidiyor. Ondan sonra kurt çocuğumuzu parçalıyor. Anne, baba, öğretmen ve medyaya bu konuda büyük görevler düşüyor" diye konuştu.
'MAVİ BALİNA' TEHLİKESİ
Çocukların internette oynadıkları oyunlar nedeniyle kendilerine zarar verdiklerini de belirten Orhan, şunları dedi:
"Özellikle 10-14 yaş arasındaki vakalar bana geldi. Çocuk kendini odaya kilitliyor. Yüksek sesle müzik dinliyor. Kimseyi duymuyor. Bu esnada oyundaki talimatlarda ellerine, kollarına zarar verilmesi isteniyor. Eline aldığı jiletlerle kollarını kesiyor. Kendileriyle konuştuğumda çocuk konuşmak istemiyor. Beyinleri sanki hiç çalışmıyor. Beyinleri ipotek altında sanki. Neden böyle yaptığını sorduğumda 'bu acıdan zevk alıyorum' diyorlar. 'Zevkle kendimi kesiyorum' diyorlar. Sorduğumda 'mavi balina oyunu oynuyorum' diyor."
ÇOCUKLARA DUYGUSAL DAVRANMAYIN
Çocukların her dediğine 'evet' denilmemesinin de altını çizen Orhan, "Aileler mutlaka çocukları kontrol etsinler. Çocuklar kapıları kapatıp ellerinde cep telefonu ya da bilgisayarın başındaysa ve bunu uzun süre yapıyorlarsa bu çocuklarda çok büyük sıkıntı olabilir. Aman çocuk orada ne yaparsa yapsın yeterki sesi kesilsin diye istediği herşeyi yapıyorlar. Çocuk ağlayıp bağırırsa duygusal davranıp her istediğini yapmasınlar. Çocuk inatlaşabilir biz 'hayır' diyeceğiz ve asla 'evet' demeyeceğiz. 20 gün kadar devam edebilirsek çocuk alışmaya başlayacaktır. Sesini kessin verelim cep telefonunu tableti derlerse bu işin içinden çıkamazlar. Şimdiden çocuklarımızı kurtarmanın yoluna bakalım. Çocuklar ilerde evlenseler bile o çocuğun sıkıntısı yine kendilerini bulacaktırö dedi.
Görüntü dökümü:
-----------------------------
İshak Orhan röportaj
İshak Orhan detay
Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
=========================================================
4)BODRUM'DA SÜPER AY TUTULMASI
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde 'Süper Ay', havanın bulutlu olmasına rağmen ara ara izlenebildi. Süper Ay'ın parlaklığı, Bodrum'u adeta aydınlattı. Bodrum'da en büyük dolunayı izlemek isteyenler, akşam saatlerinde itibaren sahile ve yüksek yerlere gitti. Saat 18.45'ten itibaren havanın parçalı bulutlu olmasına rağmen ayın büyüklüğü ve parlaklığı ortaya çıktı. Bu muhteşem doğa olayı, Bodrumluları heyecanlandırdı. Torba Mahallesi barınağından teknelerin arasında bir saat içerisinde göğe yükselebilen ayın yarattığı manzara, görenleri hayran bıraktı. Kentte havanın parçalı-bulutlu olması nedeniyle ay zaman zaman kayboldu. Birçok kişi bu anı ölümsüzleştirmek için fotoğraf makineleri ve cep telefonlarıyla çekimler yaptı.
Görüntü Dökümü
------------------------
Aydan görüntü
Teknelerden, balıkçı barınağından görüntü
Haber- Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla),
==================================================
5)ŞIRNAK'TA CUDİ DAĞI MANZARALI PİKNİK KEYFİ
ŞIRNAK'ta, vatandaşlar hafta sonunu Cudi Dağı manzaralı piknik alanında geçirdi. Bahardan kalma bir günde yaşlı-genç, kadın-erkek yüzlerce kişi 83 dönümlük arsa üzerinde kurulan Şehr-i Nuh Rekreasyon ve Mesire alanında piknik yaparak, Cudi Dağı'nı izlemenin keyfini yaşadı. Vali Mehmet Aktaş ve protokol üyeleri de vatandaşlarla bir araya gelerek hafta sonunu piknik yaparak geçirdi.
Bir zamanlar terör ve şiddet olaylarının sıkça yaşandığı Şırnak'ta huzur ve güvenin sağlanmasının ardından vatandaşlar, şehrin gürültüsünden kaçarak Cudi Dağı karşısında bulunan alanda temiz hava alıp piknik yapıyor. Şırnak Belediyesi, Özel İdare ve Dicle Kalkınma Ajansının (DİKA) desteğiyle yaklaşık 4.5 milyon lira harcanarak oluşturulan Uludere Caddesi'ndeki Yeşilyurt Mahallesi'nde 83 dönüm arsa üzerine kurulu Şehr-i Nuh Rekreasyon ve Mesire Alanı hafta sonu vatandaşların uğrak mekanı oldu. Çocuklar ve gençler, oluşturulan oyun alanlarında spor yaparak zaman geçirirken, 68 dönümü yeşil alandan oluşan mekanda yürüyüş ve koşu parkuru, çocuk oyun ve etkinlik alanı, amfi, futbol, voleybol ve basketbol sahaları ile 3 bin metrekarelik gölet bulunuyor.
Vali Mehmer Aktaş, Emniyet Müdürü Ömer Uslusoy ile birlikte hafta sonunda mesire alanını ziyaret ederek vatandaşlar ile çay içti. Mesire alanını dolaşarak vatandaşlarla sohbet eden Vali Aktaş, piknik yapan engelli, yaşlı ve çocuklarla ilgilenerek sıkıntılarının olup olmadığını sordu. Gazetecilere konuşan Vali Aktaş, mesire alanının bir yıl içerisinde tamamlandığını belirterek, "Burayı bir yıl içerisinde İl Özel İdaresi, Dicle Kalkınma Ajansının iş birliği ile yaptık. Yaklaşık 83 dönümlük alan üzerine 4.5 milyon lira harcanarak yapıldı. Gördüğünüz gibi mevsimin kış olmasına rağmen alanın güzel olmasını fırsat bilen vatandaşlarımız burayı doldurmuşlar. Tam bir şenlik alanı gibi. Şırnak için gerçekten çok değerli çok önemli bir yer oldu. Buranın faaliyete geçmesinde emeği olan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah burası her zaman insanlarımıza en üst düzeyde hizmet eder. İnsanlarımız burada çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek ailece gelip piknik yapıyorlar eğleniyorlar. Dostluklarını muhabbetlerini geliştiriyorlar. Çok değerli bir alan oldu. Şırnakımız'a hayırlı uğurlu olsun" dedi. Hafta sonunu mesire alanında geçiren vatandaşlardan Şenol Uysal, "Mesire alanı Şırnak'a kazandırıldığı için devletimize ve valimize teşekkür ediyoruz. Gerçekten yıllardır eksikliğini hissettiğimiz alanlardan biriydi. Şırnak'ta sosyal faaliyetler neredeyse yok denecek kadar az. Bu yüzden işte kalabalığı görüyorsunuz. Her hafta sonu kalabalık oluyor. Oturma yeri bulunamıyor. Çok memnunuz. Böyle alanların sosyal faaliyetlerin Şırnak'a kazandırılması her alanda bir çok şeyi değiştirecektir" diye konuştu.2 yıldır Şırnak'ta görev yaptığını anlatan Dr. Esra Şahin ise, "Yaklaşık 2 yıldır Şırnak'ta ikamet ediyorum. Şırnaklı değilim. Şu anda Aralık ayında, bahardan kalma bir gün yaşıyoruz. Böyle güzel bir mesire alanıyla sosyal hayatımıza da katkıda bulunuyoruz. Mesire alanımız çok kalabalık. Çocuklar gençler yaşlılar. Burada biraz önce gezerken bir çok engelliyide faaliyetlerini, egzersizlerini yaparken mutlu bir şekilde görmek beni çok mutlu etti. Böyle bir alanı bize kazandıran tüm yetkililere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Vali ve beraberindekilerin vatandaşlarla çay içmesi
-Valinin Mesire alanını dolaşması
-Valinin vatandaşlarla sohbet etmesi
-Mesire alanındaki vatandaşlar
-Oyun oynayan çocuklar
-Yapılan konuşmalar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, -
====================================================
6)ANNESİNİN YANINDA YAVRU KEÇİYİ ÇALAN ŞÜPHELİLER KAMERADA
KONYA'da arazide otlayan keçiyi çalarak otomobile koyan iki şüpheli güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Şüphelilerin keçiyi arabaya koymasının ardından anne keçinin otomobilin peşinden koşması ise dikkat çekti.
Olay, 27 Kasım günü saat 16.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Telafer Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre iki şüpheli, siyah renkli bir otomobil ile araziye gelerek bağlı bulunan ve arazide otlayan yavru keçiyi alıp otomobilinin bagajına koydu. Bu sırada yavrusundan 50 metre ileride bulunan anne, şüphelilerin olay yerinden hareket edeceği sırada yattığı yerden kalkıp, otomobile doğru koşmaya başladı. Anne keçiyi gören şüpheliler, anneyide çalmaya çalışsada bunda başarılı olamadı. Şüpheliler yavru keçiyi alarak olay yerinden ayrılırken, anne keçinin otomobilin ardından uzun süre bakakalması ise güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi.
150 LİRAYA SATMIŞLAR
Keçisinin çalınması üzerine polis merkezine giderek şikayette bulunan Soner Lök'ün müracaatı üzerine Asayiş Şubesi Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Polis, güvenlik kameraları ve çevredeki vatandaşların verdiği eşgaller doğrultusunda olayı gerçekleştiren şüphelilerin aynı suçtan poliste kayıtları bulunan Tahsin E. (25) ve Yunus Emre Ö. (19) olduğunu tespit etti. Polis, her iki şüpheliyide olayı gerçekleştirdikleri otomobil ile birlikte yakalayarak gözaltına alındı. Çaldıkları keçiyi tanımadıkları bir kişiye 150 lira karşılığında sattıklarını itiraf eden her iki şüpheli polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Görüntü dökümü:
-----------------------------------
Şüphelilerin keçiyi çalma anı
Anne keçinin şüphelilerin peşinden koşmasını gösteren kamera görüntüsü
Şüphelilerinden detay
(Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)
=====================================================
(ÖZEL)
7)ÖĞRETMENLİĞİ BIRAKTI, 35 YILDIR BABA MESLEĞİNİ YAPIYOR
TOKAT'ta 10 yıl sürdürdüğü matematik öğretmenliğini bırakarak baba mesleği olan 'Dabakçılık'ı (Deri işleme) seçen 65 yaşındaki Sadettin Vahitoğlu, 35 yıldır bu işi yapıyor. Kent merkezinde yaşayan evli ve 3 çocuk babası Sadettin Vahitoğlu, eski adı Devrim Ortaokulu olan bugünkü Plevne Ortaokulu'nda 1972 yılında matematik öğretmeni olarak göreve başladı. 10 yıl boyunca matematik öğretmeni olarak çalışan Sadettin Vahitoğlu, yine iki kuşaktır dabakçılık yapan babası Hacı Osman Vahitoğlu'nun yaşlanması nedeniyle tekrar bu işe dönmeye karar verdi. Öğretmenlik mesleğini bırakan Sadettin Vahitoğlu 1982 yılında baba mesleğine dönüş yaptı.
"ESNAFLIK DAHA CAZİP GELDİ"
Dabakçılık mesleğinin kendi aileleri açısından önemli olduğunu söyleyen Vahitoğlu, "Baba mesleği. Babamdan önce dedem yapmış. Dayılarım, amcalarım, ağabeyim dabak. Bende daha önce matematik öğretmenliği yaptım. Babam yaşlanınca bu iş bana daha iyi ve cazip geldi. Memurluk yerine esnaflık daha cazip geldi. Başladım, memnunum, işimi severek yapıyorum. İşimi geliştirdim, kimsenin yapmadığı işlere özendim, onları yaptım. Çok çalışmalarım oldu. Burada genelde Tokat olarak müzik aletlerine yönelik, vurmalı aletlere yönelik deriler işliyoruz. Davul derisi, def derisi, armoni derisi, bongo derisi. Bunların haricinde ben özel olarak kanun derisi yapıyorum. Kanun derisi şeffaf ve özel deri, diğer derilere benzemez yapımı da zordur." dedi.
DİZİLERE POST GÖNDERDİ
Türkiye'de çekilen tarihi diziler içinde post gönderdiğini söyleyen Vahitoğlu şöyle konuştu:
"TRT'deki 'Diriliş Ertuğrul' dizisi için namaz postlarını yaptım gönderdim. Dizi başlamadan 6 ay önceydi İstanbul'a deri gönderdiğim esnaflardan telefon numaramı almışlar, bana ulaştılar. Dizi başlamadan 6 ay önce derileri yaptım gönderdim. Tahmini 150-200'e yakın deri aldılar. Her sene ayrı bölüm olmak üzere aldılar. Yün gönderdim. Bir de yine TRT'de Taptuk Emre dizisi vardı. Ona gönderdim."
Vahitoğlu şimdilerde bu mesleği sürdürecek kimse bulamamaktan yakındı.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Atölyeden görüntü
-Sadettin Vahitoğlu'nun çalışması
-Derileri işlemesi
-Konuşmaları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(237 mb)
=====================================================
8)OTOKAR TİRHANDİL CUP 2018 KIŞ TROFESİ BAŞLADI
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen ve 6 ayaktan oluşan Otokar Tirhandil Cup 2018 Kış Trofesi'nin ilk ayak yarışları başladı.
Era Bodrum Yelken Kulübü ve The Bodrum Cup işbirliğiyle düzenlenen yarışlara, 12 tirhandil tekne katıldı. İlk gün yarışlarında 2 sosis şamandıra yarışı yapan tekneler, Karaada açıklarında yaklaşık 10 millik bir rotada mücadele etti.
The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal, "Tirhandil Cup'ın kış trofesinin ilk ayağını gerçekleştirdik. Bir gün önce hava çok sert olduğu için yarışlarımız iptal oldu ama ilk yarışımız çok keyifli geçti. Çok iyi bir rüzgar vardı. İlk ayağımıza 12 teknemiz katıldı, zaten toplamda yarışabilen 20 tirhandilimiz mevcut. Bunlardan 12'si bugün aramızda idi. Bundan sonraki aylarda hazirana kadar her ay 1 hafta sonu Tirhandil Cup 2018 Kış Trofesi devam ediyor olacak. Trofenin sonunda da Tirhandil Cup büyük organizasyonunu yapıyor olacağız" dedi.
Otokar Tirhandil Cup 2018 Kış Trofesi, 6 ayaktan oluşuyor yarışların ikinci ayağı 13-14 Ocak tarihlerinde yapılacak.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Yarışlardan genel detay görüntü vardır.
Süleyman Uysal ile röp vardır
Haber: Hülya ELTEŞ -Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),
=========================================================
9)MODİFİYELİ ARAÇ TUTKUNLARI GENÇLER, MARMARİS'TE KULÜP KURDU
MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde bir araya gelen gençler, 'Marmaris Garaj 48 Kulübü' adıyla her model ve çeşitten oluşan modifiyeli araç kulübünü kurdu. Modifiyeli araç sürücüleri bir araya gelerek, 'Marmaris Garaj 48 Kulübü' adıyla ilin ilk modifiyeli araç kulübünü kurdu. İçmeler Mahallesi'nde toplanan 100 kişilik kulüp üyeleri, ilk toplantısını gerçekleştirdi. Yaşları 22-35 arası yüz gencin her çeşit model ve ebatta aracının oluşturduğu kulüp, otomobili olmayan ama modifiyeli seven kişilerden oluşan üyeleri de mevcut. Kulübün sözcüsü Sinan Şengül, "Bir aile olarak özümüzde dostluğu ve kardeşliği benimseyerek kulübümüzü kurduk. Araçları bile olmasa destek verenlerle güzel bir yola çıktık. Bizleri tanımadan ve anlamadan ön yargılı davranmamanızı rica ediyorum. Muğla'da ilk defa her çeşit ve modelden aracın bir araya gelerek kurduğu Marmaris Garaj 48 Kulübü, trafik kurallarına, çevreye ve canlıya saygı göstermeyi öncelik bilir" dedi. İlk toplantılarını bir restoranda düzenleyen kulüp üyeleri, yeni yılda kamu kurum kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek hobilerini tanıtacak. Ayrıca Muğla ve ilçelerinde düzenlenecek olan şenlik, etkinlik ve benzeri aktivitelere katılarak gönüllü destek vermeyi hedefliyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
Modifiyeli araçların karayolunda kortejinden görüntü
Modifiyeli araçlardan görüntü
Marmaris Garaj 48 Kulübü Sözcüsü Sinan Şengül açıklama
(Toplam: 4 dakika 24 saniye-318 MB görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
=================================================
10)KEHRİBAR TESPİHLER BÜYÜLÜYOR
ADANA'da tespih ustası Mustafa Şimşek, ağaçların fosilleşen reçinesinden elde edilen kehribarları, birbirinden eşsiz güzellikte tespihlere dönüştürüyor.
Tarihi Büyüksaat Caddesi üzerindeki iş yerinde uzun uğraşlar sonucu ürettiği tespihlerini sergileyen Mustafa Şimşek, "Tespihlerin hammaddesi kehribarı bulmak zor. İşçiliği de zor. Ben herkesi kehribar ve ağaç tespihleri gibi doğal tespihlerin kullanılmaya çağırıyorum" dedi.
KEHRİBARI ANLATTI
Büyük ilgi gören kehribarla ilgili de konuşan Mustafa Şimşek, şunları kaydetti:
"Ağaçların reçinesi, toprağa düştükten sonra toprak altında evrim geçirmiş hale geliyor. Bu hammadde genellikle batı ülkelerinde mevcut olduğu için biz ithal ediyoruz. Kehribar hammaddesi genelde tespih yapımında kullanılıyor. Bu yüzden kehribar tespihlerde çok özellik var. Vücut için faydaları var, insanlar tarafından ilgi biraz da bu yüzden. Doğal olduğu için sarılığa iyi geldiği, diş çıkaran çocuklardaki diş ağrısını azalttığı söyleniyor. Bu da yaygın bir bilgi. Kehribar ve ağaç tespihleri gibi doğal tespihlerin kullanılmasını istiyorum. İlgi de zaten oldukça fazla."
Görüntü Dökümü
-----------------------
İş yerinden genel görüntü
Mustufa Şimşek ile röp.
Kehribar tesbihlerden genel ve detay görüntüler
SÜRE: 05'12" BOYUT: 317MB
Haber: Yusuf BAŞTUĞ-Kamera: ADANA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?