1)'KARDELENLERİN' ŞAMPİYONLUĞA UZANAN ÖYKÜLERİ
ERZURUM'da kar kalkmadan açan ve toprağı delip ışığa ulaşan kardelen misali köy okulunda tanıştıkları atletizm sayesinde tabuları yıkıp, şampiyonluk peşinde koşan ve yaşları 14 ila 15 arasında değişen Zerda Aksu, Merve Bingöl, Elanur Çoban, Hülya İvme, Kübra İvme ve Fatma Demir'in hikayesi köy kızlarına örnek oldu.
HERŞEY ONUNLA BAŞLADI
Erzurum'un Tekman ilçesine bağlı Çukuryayla köyünde yaşayan Kevi-Harun Esen çiftinin 5 çocuğundan en büyüğü olan Mustafa Esen, 2010 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Esen, doğup büyüdüğü köyündeki ilköğretim okulunda 4 yıl boyunca ücretli öğretmenlik yaptı. Öğretmenliğin yanında öğrencilerine sporu aşıladığını belirten evli ve 4 çocuk babası 32 yaşındaki Mustafa Esen, "Dört yıl bu köyde öğretmenlik yaptım. Gençlik ve Spor Hizmetlerinde atletizm antrenörü olarak göreve başlayınca tekrar köyüme döndüm ve bir mucizeyi gerçekleştirdik. Birçok öğrenciyi atletizmle tanıştırdım. Özellikle kız çocuklarının aileleri buna karşı çıktı. İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkanımızın da destekleri ile bu tabuları yıktık. Bugüne kadar yaşları 12-19 arasında değişen 150 öğrenci bu sporu yapmaya başladı. Bunlardan 15'i milli sporcu oldu. Şu an 6 kızımız Erzurum'daki spor lisesini kazandı ve burada eğitimlerini görüyor. Bunlardan biri milli oldu. Diğer beş sporcum da katıldıkları yarışmalarda dereceye girerek milli olma yolundalar. Kızlarımız katıldıkları her yarışta başarılı olunca ailelerinde artık onlara destek vermeye başladı. Erzurum'da antrenmanlarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Tekman belediyesi adına yarışan sporcularımızın takım halinde Türkiye ikinciliği, 2017 dört yıl üst üste bölge şampiyonluğu. Okullar arası müsabakalarda yine takım halinde dördüncü oldular. Bunlar büyük başarılar. Bu başarılarını devam ettirip topladıkları puanlarla hepsi hak ettiği milli formaya kavuşacak ve bizleri dünyada temsil edecekler" diye konuştu.
HEDEFİM OLİMPİYAT
Antrenörü Mustafa Esen ile aynı köyde doğup büyüdüğünü söyleyen 15 yaşındaki Elanur Çoban ise burada olmaktan çok mutlu olduğunu ve emeği geçen herkese çok teşekkür ettiğini söyledi. 24 Ağustos'ta İtalya'da yapılan dünya dağ şampiyonasında 4 bin 100 metre yıldızlar kategorisinde takım halinde dünya ikincisi ferdi olarak 15'inci olduğunu belirten Esen, "Buralara çok zor şartlar altında gelip, başarılı olduğumuz için çok mutluyuz. Başarıyı yakalamasak ailelerimiz belki de bizi okutmayacaktı. Hedefim olimpiyata gitmek ve İstiklal Marşımızı okutmak" dedi.
HOCAM SAYESİNDE BURADAYIM
Antrenörü Mustafa Esen sayesinde spora ve okula başladığını belirten Fatma Demir, "Annem ev hanımı babam çiftçi. Ailem okumama karşı çıktı. Hocam, kaymakam ve belediye başkanımızın ailemi ikna etmesi sonucu buraya kadar geldim. Benim ilk hedefim yarışmalardan puanlar toplayıp milli takıma girmek. Sonra her sporcu gibi olimpiyatta başarılı olmam. Çocuklarını okutmak istemeyen babalara sesleniyorum. Kızlarınızı okutun ve ayaklarının üstünde durmayı öğrensinler. Köyde okutulmayan arkadaşlarımda umarım bizim gibi kurtulurlar" diye konuştu.
KIZ VE ERKEK ÇOCUKLAR EŞİT HAKLARA SAHİP OLMALI
Artık kız ve erkek çocukların eşit haklara sahip olmasını isteyen Zerda Aksu ise, "Bende buralara çok zor şartlar altında geldim. Ailem izin vermiyordu. Hayatımı kurtarmak için başarılı olmam gerektiğini biliyordum ve başardım. Burada olmaktan çok mutluyum. Doğu'da biz kızlara çok haksızlık yapılıyor. Kız ve erkek çocuklarının eşit haklara sahip olmasını istiyorum. Tüm babalara sesleniyorum. Kızlarınızı okutun" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kızların antrenmanı
-Mustafa Esen ile röp
-Elanur Çoban ile röp
-Fatma Demir ile röp
-Zerda Aksu ile röp
Haber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM,
(Süre: 7.15 Dk/ 796 MB)
=====================================================
2)TOPLADIKLARI OYUNCAKLARLA ÇOCUKLARIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜLER
ERZURUM'da 3 genç, çocuklara oyuncak hediye ederek yüzlerini güldürdü. Otomobilin bagajına doldurdukları oyuncakları Çat ilçesine bağlı 3 mahallede arkadaşlarıyla birlikte dağıtan Elif Yılmaz, 'Mutsuz çocuk kalmasın' sloganıyla yola çıktıklarını söyledi. Erzurum'da Elif Yılmaz, Mutlu Gül, Gökmen Gerni isimli üç arkadaş, çocukları güldürmek için 'Mutsuz çocuk kalmasın' projesi hazırladı. Kendi imkanlarıyla topladıkları oyuncakları arabalarının bagajına dolduran gençler, kent merkezine uzak mahallelere götürerek çocuklara dağıtıyor. Çat İlçesine bağlı 3 mahalleye giden arkadaşlar, etraflarına toplanan çocuklara oyuncaklarını verdi. Mahalleyi ev ev dolaşan Elif Yılmaz, yanlarına gelemeyen çocukların evlerine oyuncaklarını teslim etti. Aldıkları oyuncaklarla mutlu şekilde evlerinin yolunu tutan çocuklar, 3 arkadaşa teşekkür etti. Dağınık bir alanda kurulan mahallede evleri tek tek dolaşan gençler, oyuncaklarla çocukların yüzlerini güldürdü. Yaklaşık 300 çocuğu mutlu eden 3 arkadaş, arabada dağıtılacak oyuncak kalmayınca Erzurum'a geri döndü.
Daha önce çocuklar için kıyafet kampanyası yaptıklarını belirten Elif Yılmaz, Mutlu Gül ve Gökmen Gerni ile birlikte bu kez oyuncak dağıtmak için proje hazırladıklarını ifade etti. Kampanyada ilk olarak Çat'ın 3 mahallesine gittiklerini anlatan Elif Yılmaz, "Biz imkanlarımız ölçüsünde çocukları mutlu etmek istedik. İlkini gerçekleştirdiğimiz kampanyayı devam ettirmek istiyoruz. Projeyi devam ettirmek istiyoruz, vatandaşların da desteğini bekliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Otomobil bagajındaki oyuncaklar
-Mahalleye giden gençlerin oyuncak dağıtması
-Oyuncağını alan çocuğun koşması
-Araba bagajından çocuklara oyuncak dağıtımı
-Oyuncak dağıtımından genel ve detaylar
-Elif Yılmaz'ın oyuncakları götürmesi
-Engelli bir çocuğa oyuncağının verilmesi
-Çocuklara oyuncak dağıtımından detay
-Elif Yılmaz'ın konuşması
Haber: Salih TEKİN/ ERZURUM,
=====================================================
3)TÜRKİYE'NİN HAWKING'İ ARTIK ÜNİVERSİTELİ OLDU
MERSİN'in Tarsus ilçesinde 'Türkiye'nin Hawkıng'i olarak anılan SMA Tip-2 ve skolyoz hastası ve yüzde 96 bedensel engelli Neptün Yılmaz (20), İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi Fizik bölümü İngilizce programına kaydını yaptırdı.
Neptün Yılmaz, okul kaydını yaptırdıktan sonra kentten ayrılmadan annesi Nilcan Yılmaz ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'i ziyaret etti. Seçer tarafından sıcak bir ilgi ile karşılanan Neptün Yılmaz kısa bir sohbet yaparak, hedeflerini açıkladı. Başkan Seçer de, Neptün'e eğitim hayatı boyunca destek sözü vererek, fizik alanında da çok başarılı olacağına inandığını söyledi. Neptün'ün sıra dışı çalışmalar yapacağına inandığını ifade eden Seçer, "Neptün için Hawkıng'e benzediğini söylüyorlar. Ben başarılı olacağını düşünüyorum. Bizler de elimizde gelen desteği kendisine sağlayacağız. Diğer taraftan manevi desteğe de ihtiyacı var. Sürekli iletişim halinde olacağız" dedi.
Seçer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e de çağrıda bulunarak, "Neptün kızımız İzmir'e gidiyor. Onu kendisine emanet ediyoruz. Kendisi ile de bu konuda iletişime geçeceğim ve sevgili başkanımızdan Neptün ile ilgilenmesini rica edeceğim. Artık Neptün sevgili Başkanımız Tunç Soyer'e emanet olacak" diye konuştu.
2 yıl önce Erciyes Üniversitesi ve Kozmik Anafor Derneği tarafından düzenlenen '2,5 Dakikada Ne Bilim Yarışması'nda 'Neptün gezegeninin anlattığı 'Evrenin oluşumu' adlı sunumuyla Türkiye 3'cüsü olan Neptün Yılmaz da ziyaret sonrası yaptığı konuşmada, " Çocukluğumdan beri astronomi ve fiziğe karşı ilgim vardı. Evrenin nasıl oluştuğunu ve bir da karanlık maddeyi merak ediyorum. İleri de başarılı bir bilim kadını olmak istiyorum. Karanlık deliğin ne olduğunu merak ediyordum, sonrasında büyük patlama teorisini araştırmak istedim. Astronomi ile ilgili kitaplarım vardı, ilk orada okudum. Ondan sonra daha detaylı araştırma yapmak istedim. Merakım böylelikle başladı. Büyük patlamadan çok küçük bir noktadan bu kadar büyük bir evrenin oluşması benim ilgimi çekmişti. Hawkıng benzetmesinden dolayı çok mutlu oldum, gururlandım" diye konuştu. Anne Nilcan Yılmaz (44), kızının bu dünyada başıma gelebilecek en güzel şey olduğunu kaydederek şunları söyledi:
"Neptün, çok özel ve güzel bir çocuk. Onun annesi olduğum içinde ona annelik yapma şansına sahip olduğum içinde çok mutluyum, gururluyum. Herkese nasip olmaz böyle bir şey. Ne mutlu bana ki Neptün'ün annesiyim. Kızım, araştırmayı, okumayı seviyor. Fizik, bilim, astronomiye çok yoğun bir ilgisi var. Bu doğrultu da yarışmaya katıldı. Ne mutlu bize ki orada da bir ödül aldı. Çok mutlu olduk, sevindik, gurur duyduk. Muhteşem bir duygu bunu kelimelerle anlatamam."
'BEN SEÇİLMİŞ BİR ANNEYİM'
Nilcan Yılmaz, özel çocuklara nasip olmanın herkese nasip olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok zor ama bir o kadar da muhteşem bir şey, böyle güzel çocuklara annelik yapmak. Bana göre, böyle bir çocuğa annelik yapmak, ben kendimi seçilmiş olarak hissediyorum. Böyle çocukları olan insanlar eve kapanmasınlar, hayata küsmesinler. Herkesin ne kadar yaşamaya, her şeyi tatmaya hakkı varsa onlarında en bizim kadar yaşamaya tatmaya hakları var. Ben kızımı hiçbir şeyden mahrum etmemeye çalıştım. Yapabileceğim her şeyi yapmaya çalıştım. Bunun içinde çok mutluyum, iyi ki yapmışım, yapmaya da devam edeceğim. O yüzden herkes nasıl yaşıyorsa özel çocukların da bunu yaşamaya hakları var. Hayata küsmesinler, eve kapanmasınlar. Eğitimlerini alsınlar, eğlensinler. Herkesin yapabileceği her şeyi yapsınlar."
Görüntü Dökümü
-----------------------
Neptün Yılmaz odaya gelirken
Belediye Başkanı Vahap Seçer'in Neptün'ü karşılaması konuşması
Başkan Seçer Neptün ile sohbet ederken
Neptün'ün Başkan Seçer ile konuşması
Başkan Seçer'in konuşması
Neptün'in annesi Nılcan Yılmaz tekerlekli sandalye ile kızını götürürken
Neptün ve annesinden genel ve detay görüntü
Anne Nilcan Yılmaz ile röp
Neptün Yılmaz ile röp
Neptün ve annesinin birbirine sarılması ve öpmesi
Genel ve detay görüntü
(BOYUT: 601 MB)(SÜRE: 5,21 dk )
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
=====================================================
4)ARI KUŞU İLE MÜCADELEDE EKOLOJİK DENGEYİ BOZMAYACAK YÖNTEM
OSMANİYE'de de arıcılık yapanların sevmediği bir kuş türü olan 'Arı Kuşu' ile mücadelede yeni bir yöntem denendi.
Osmaniye Doğa Yaban Hayatı Koruma ve Araştırma Derneği tarafından geliştirilen proje ile atmaca, şahin ve doğan gibi yırtıcı kuşların çıkarttığı sesler, hoparlör ile kovanların yanında açılarak arı kuşlarının bölgeden uzaklaştırılması sağlandı. Arı kuşlarının yok edilmesiyle birlikte, özellikle yaban arısı, eşek arısı, kelebek, sinek, ağustos böcekleri ve çekirge istilasında artış olacağı, öldürülme yönteminin bulundukları ekolojik dengeyi bozan bir yöntem olduğu belirtildi. Projenin deneme çalışması, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Fatih Güvercin, Osmaniye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Emin Gaffaroğlu, Doğa Yaban Hayatı Koruma ve Araştırma Derneği Başkanı Veteriner Hekim Bünyamin Akın ve arı yetiştiricilerinin katımlıyla, Karacalar Köyündeki arı kovanlarının bulunduğu bölgede başarıyla sonuçlandı. Kovanların üzerinde uçuşan arı kuşları, yırtıcı kuşların sesleri hoparlörden verilerek kısa sürede bölgeden uzaklaştıkları gözlendi.
Osmaniye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Emin Gaffaroğlu, il genelinde 600 üyelerinin bulunduğunu ve yıllık bin ton civarında bal üretimi yapıldığını söyledi. Başkan Gaffaroğlu, arı kuşu ile mücadelenin tüfekle yada fileler gerilerek katliam şeklinde yapıldığı yönünde duyumlar aldıklarını, bunun önüne geçmek için 'yabani yırtıcı kuş sesi' ile arı kuşlarının uzaklaştırılması projesinin olumlu sonuçlarının görüldüğünü, bu sayede hem arıların hem de arı kuşlarının ölümlerinin önüne geçileceğini söyledi.
Gaffaroğlu, "Bu mücadelenin katliam şeklinde yapılması ile tabiatın dengesi bozuluyor. Keklik veya arı kuşu avı yaparak kenenin artmasına neden olundu. Kenelerinde insanların ölümlerine sebep olduğuna şahit olduk. Arı kuşunun da tabiatın dengesini devam ettirmesi için öldürülmemesi gerekiyor. Buradaki projemizin de asıl gayesi budur. Aynı zamanda koruma altında bulunan bir arı kuşunun öldürülmesinin 700 lira civarında bir cezası bulunmakta. Bu uygulama sayesinde hem arı kuşlarını hem de arılarımızı korumuş oluyoruz." dedi.
Başkan Emin gaffaroğlu, ayrıca birlik olarak arı zehri üretmeye hazır olduklarını belirterek şöyle devam etti: "Gramı 300-400 lira civarında olan arı zehrinin pazarını bulduğumuz anda üretime her an hazırız. Birlik olarak arıcılarımızın sadece bal veya polen olarak gelir elde etmelerinin yanı sıra arı zehri üretimi de yapabilecek duruma geldik".
Görüntü Dökümü
-----------------------
Arıların uçuşması
Arı kovanlarından detay
Yırtıcı kuş sesi çıkan hoparlör
Yırtıcı kuş sesi ve arı kovanlarından detay
Arıcının kovanlarla ilgilenmesi
Kovan kapaklarının açılması
Arazideki arı kovanlarından genel detay
Arazide uçuşan arı kuşları
Ses sisteminin açılmasıyla arı kuşlarının uzaklaşması
Arıcılar Birliği Başkanı Emin Gaffaroğlu ile röportaj
BOYUT: 137 MB SÜRE: 04'18"
Haber- Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,
=====================================================
5)'HANIM AĞA'NIN EKMEK TEKNESİ'NDE KADINLAR ÜRETİME KATILIYOR
KARS'ta işletmeciliğini 'Fırının Hanım Ağası' olarak bilinen Şükran Çimendağ (38) ile oğlu Enes ve kızı Kübra'yla birlikte yaptığı 'Ekmek Teknesi' hem kadınlara iş imkanı sunuyor hem de Karslıları yöresel ürünlerle buluşturuyor. 7 kadının çalıştığı Ekmek Teknesi'nin büyük ilgi gördüğünü belirten Kübra Çimendağ, hem yüresel ürünleri hazırladıklarını hem de kadınlara istihdam sağladıklarını söyledi.
Kars'ta kızı Kübra (22) ve oğlu Enes (20) ile yaşayan Şükran Çimendağ, yaklaşık 2,5 yıl önce İstasyon Mahallesi'nde 'Ekmek Teknesi' ismini verdiği işyerini açtı. Kars'a özgü kete, tandır lavaş, erişte, pişi, hangel ve mantı üretimi yapan Çimendağ ailesi işleri iyi gidince 7 kadını da istihdam etmeye başladı. Kars'taki müşterilerine hizmetin yanısıra Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı alışveriş merkezlerinden gelen talebi karşılayan Ekmek Tenkesi, bölge illerinde şube açmaya hazırlanıyor. İşyerinde 7 kadını çalıştırarak istihdama da katkı sağladıklarını belirten Enes Çimendağ, üretimini yaptıkları yöresel lezzetlerin büyük ilgi gördüğünü söyledi. Kübra Çimendağ ise "Kadınlar Ekmek Teknesi ile ev ekonomilerine katkı sağlama imkanı yakaladı. Hem onlar kazandı hem de ürettiğimiz kaliteli hamur işleri müşterilerimizden büyük ilgi gördü" dedi.
ERİŞTELER KARS SOKAKLARINDA
Bu arada erişte üretimi dönemi olması sebebiyle kadınların hazırladığı erişteler kaldırımlarda iplere asılmaya başlandı. Kış sofraların vazgeçilmez yemeklerinden olan erişteyi keserek kışa hazırlık yapan kadınlar kestikleri erişteleri ipte kurutuyor. Eriştelerin fırınlarda kavrulduktan sonra saklandığını ve kış aylarında tüketildiğini belirten kadınlar, bu hamur işi lezzetin kaz yemeğinde de vazgeçilmez olduğunu bildirdi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-İşyerinden detaylar
-Kadınların çalışmaları
-Eriştelerden genel ve detaylar
-Enes Çimendağ'ın konuşması
-Kübra Çimendağ'ın konuşması
-Bir kadının konuşması
-Detaylar
(Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
(Süre: 7 dk 37 sn, Boyut: 831 MB)
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?