1 - Süleymaniye'de parti binası tarandı; o anlar amatör kamerada
IRAK'ta, dün yapılan genel seçimlerde seçmenlerin yaklaşık yarısınının katılım gösterirken, Kuzey Irak'ın Sülaymaniye kentinde Goran (Değişim) Partisi'nin genel merkezi ağır silahlar ile tarandı. Saldırıda can kaybı yaşanmazken, Başbakan Neçirvan Barzani, siyayasi taraflara itidal çağrısı yaptı ve güvenlik güçlerinin parti merkezlerini koruması gerektiğini söyledi.
Irak'ın genelinde dün yapılan seçimlerde sandıkların kapanmasından sonra bazı yerlerde gerginlikler yaşandı. Kürt sitelerinde yer alan haberlere göre, Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde Zergete Tepesi'ndeki Goran (Değişim) Partisinin merkezine silahlı saldırılar düzenlendi. Uzun namlulu silahların kullanaldığı ve dadikalarca gerçekleşen saldırıda can kaybı yaşanmazken, binada maddi hasan meydana geldi. Saldırı anları cep telefonları ile saniye saniye kayıt edildi.
Yaşanan olaydan sonra IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani yazılı bir açıklama yaparak, "Süleymaniye güvenliğinin bozulmasından dolayı derin endişe duyuyoruz. Derhal siyasi partilerin binalarına yapılan saldırılar durdurulmalı. Güvenlik güçlerinin siyasi parti merkezlerini koruması gerekmektedir"dedi. Taraflara itidal çağrısı da yapan Barzani açıklamasında, "Siyasi partiler, şikayetlerini yasal yollarla Irak Yüksek Bağımsız Seçim Komisyonu'na iletmeli. Süleymaniye'nin güvenliğinin ve halkın toplumsal barışı gözetilmeli"dedi.
Irak genelinde 24 milyonu aşkın seçmen Cumartesi günü sandık başına gitti. Katılım oranı düşük olduğu seçimlerde, Mesut Barzani'nin lideri olduğu Irak Kürdistan Demikrat Partisi (IKDP) Erbil ve Duhok'ta birinci parti olurken, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) ise, Süleymaniye ve Halepçe illerinde birinci parti oldu.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Süleymaniye'de Goran parti merkezinin taranması
-Ağır silahlar ile yapılan saldırıdan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ferit ASLAN/DİYARBAKIR,
========================
2 - Anneler, acının yıl dönümünde maden şehitlerinin mezarında
MANİSA'nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın 4'üncü yıl dönümünde, yüreklerdeki acı ilk günkü gibi yaşandı. Aileler, faciada can veren yakınlarının mezarlarına koştu, yüreklerindeki acı, gözyaşı olup aktı. En büyük acıyı ise Anneler Günü'nde, yürekleri kora dönmüş anneler yaşadı. O annelerden maden şehidi Veysel Arkan'ın annesi Menekşe Arkan, "Anneler Günü'nde o bana gelirdi, şimdi ben ona geliyorum" dedi.
Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan faicada, 301 madenci hayatını kaybetti. Türkiye'nin en büyük maden faciası olan kaza, tüm vatandaşların hafızalarına acı olarak kazındı, günlerce Soma'da yaşananlara kilitlendi, gözyaşı döktü, ailelerin acılarına ortak oldu. Acının merkezi haline gelen Soma'da, facianın 4'üncü yıl dönümünde yine gözyaşı, hüzün, kaybedilen evlatlara özlem vardı. Faciada, en büyük acıyı yaşayan ölen 301 madencinin ailelerinin, buluşma alanı sabahın erken saatlerinden itibaren madenci şehitliği oldu. Resmi tören olacağı duyurulmasına rağmen aileler, erken saatlerde kaybettiklerinin mezarlarına koştu. Mezarların başına çöken annelerin, babaların, eşlerin, çocukların, dört yıldır yüreklerinde biriken acı, gözyaşı olup aktı. Tamamen çimlendirilmiş olan şehitlikte, siyah mermerden yapılan madenci mezarları ile onları simgeleyen madenci üzerinde el fenerlerinin bulunduğu bölümler Türk bayraklarıyla donatıldı.
ANNELER GÜNÜ'NDE BÜYÜK ACI
Maden şehitliğindeki mezarların başında en büyük acıyı ise Anneler Günü'nü gönüllerince kutlayamayan anneler yaşadı. Şehitliğe ilk gelenler anneler oldu. Çocuklarının mezarlarının başında ve adlarına dikilen anıtın önünde gözyaşı dökenlerden maden şehidi Halil İbrahim Doğan'ın annesi Gülten Doğan, "Dört yılımız acı içinde ızdırap içinde geçti. Torunlarımı göremiyorum. Yıllar çok zor geçti. Her gün oğlumun mezarına gidiyoruz ağlayıp geri geliyoruz" dedi. Halil İbrahim Doğan'ın babası Ali Şuri Doğan ise adalet çağrısı yaptı. Ali Şuri Doğan, "Her gün acı ve ızdırap yaşadık. İlk önceleri 'Allah'ın takdiri' dedik, kabul ettik,. Ama adalet yönünden birkaç kişi dışında arkamızda duran yok. Suçluların tahliye olma ihtimali var, buna acı duyuyoruz. Burada yatanların hepsinin annelerinin ellerinden öpüyorum. Kendi annem de olmak üzere annelerin ellerinden öpüyorum" dedi.
"O BANA DEĞİL BEN ONA GELDİM"
Maden şehitliğinin bir başka yerinde mezarlığın başında ağlayan ise maden şehidi Veysel Arkan'ın annesi Menekşe Arkan, oldu. Oğlu adına dikilen temsili mezarlığın başında gözyaşlarına boğulan, Anneler Günü'nü tek başına kutlamak zorunda kalan Menekşe Arkan, "Anneler Günü'nde o bana gelirdi, şimdi ben ona geliyorum. O benim günümü kutlayacaktı, ben onun ölüm yıl dönümünü anıyorum. Hayatım bitti" dedi.
Madenci şehitliğinde, mezarları ziyaret eden çiçek bırakan ziyaretçiler, madenci anıtını da inceledi. Facia günü ve sonrasındaki acıyı anlatan 'madenciye özlem' tasvir edilen anıt önünde de ziyaretçiler fotoğraf çektirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Mezarlıktan görüntü.
Ailelerle röportaj
Mezarlardan görüntü.
Ziyaretlerden görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM - İlker KILIÇARSLAN - Şevket YILMAZ - Serkan ÖZDEMİR, Kamera: Tekin GÜRBULAK/ SOMA
============================
3 - Tecavüz iftirası kurbanının mezarında, Anneler Günü acısı
ADANA'da kendisine tecavüz ettiğini iddia eden F.N.B.'nin (15) babası Emrah B. tarafından öldürülen Muhammet Reşit Yıldırım'ın annesi Fatma Yıldırım, Anneler Günü'nde oğlunun mezarı başında gözyaşı döktü. Oğluna iftira atan F.N.B.'nin tahliye edilmesini hatırlatan Fatma Yıldırım, "Bize bu acıyı yaşatanları Allaha havale ediyorum" dedi.
Olay, geçen 14 Ağustos'ta merkez Yüreğir ilçesi Yavuzlar Mahallesi Kışla Caddesi'nde meydana geldi. Bir elektronik firmasında çalışan Muhammet Reşit Yıldırım, işyerinin kamyonetine binerken Emrah B.'nin tabancalı saldırısına uğradı. Vücuduna isabet eden 4 kurşunla yaralanan Muhammet Reşit Yıldırım, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahaleye karşın kurtarılamadı. Emrah B. ise kaçmaya çalışırken polis tarafından suç aleti tabanca ile yakalandı. Güvenlik kamerasına yansıyan olayın ardından gözaltına alınan Emrah B., Yıldırım'ı kızına tecavüz ettiği için öldürdüğünü söyledi. Emrah B. tutuklanırken, kızı F.N.B. ise psikolojisi bozulduğu gerekçesiyle Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördü.
DNA RAPORU ÇIKTI
Sanık Emrah B.'nin Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada, F.N.B., Yıldırım ile bir yıl boyunca sosyal medya üzerinden görüştüklerini söyledi. F.N.B., Muhammet Reşit Yıldırım'ın kendisini teyzesiyle tanıştıracağını söyleyerek bir eve götürdüğünü, burada cinsel saldırıya uğradığını ve hamile kalmasının ardından durumu annesinin fark ettiğini, kürtaj olduğunu anlattı. Mahkeme heyeti, öldürülen Yıldırım ile ceninden alınan örneklerin karşılaştırılarak bebeğin babası olup olmadığının belirlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Alınan örnekler, Adana Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğü'ne gönderildi. Yapılan incelemenin ardından raporda, 'Maktul Muhammet Reşit Yıldırım'dan alınan örnekler ve F.N.B.'ye ait olan cenindeki doku örneklerinde baba-çocuk ilişkisi bakımından uyum bulunmamaktadır' denildi.
TUTUKLANDI
21 Mart'ta görülen duruşmasının son celsesinde F.N.B., kürtajla alınan bebeğin babasının Muhammet Reşit Yıldırım olmadığını söyledi. Babasının yengesinin yeğeni M.Ç. tarafından hamile bırakıldığını ileri süren F.N.B., "Öldürülen Muhammet ile cinsel ilişkiye de girmedim" dedi. Mahkeme başkanının, "Daha önce bunları neden söylemedin?" sorusu üzerine F.N.B, "Babamdan korktuğumdan dolayı söylemedim. M.Ç.'ye bir şey olur, babam bir şey yapar diye korktum. O yüzden Muhammet Reşit'in ismini vermek zorunda kaldım. Onunla 3 ay arkadaşlığımız oldu. Özür dilerim, pişmanım" dedi.
Tekrar söz verilen sanık Emrah B. ise, "Bir insanın kızı ve eşi bunu yaparsa ben ne yapayım? Yaptığımdan pişmanım, özür dilerim. Kızıma 10 defa sordum. Bana her defasında Muhammet Reşit'in ismini verdi. Ben neden suçsuz bir insana bunu yapayım?" dedi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında Hatay'da koruma altında bulunan F.N.B., 'iftira' suçundan gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Mahkeme, F.B.N'yi iftira suçundan önce 4 yıl hapis cezasına mahkum etti. Yaşının küçük olması nedeniyle cezası 2 yıl 8 aya indirilip, tahliye edildi.
OĞLUNUN MEZARINI ZİYARET ETTİ
Demans hastası anne Fatma Yıldırım ise oğlunu kaybettikten sonra durumu kötüleşti. Beyninde küçülme olan Yıldırım'ın, stresin etkisiyle hastalığı ilerledi. Oğlundan ayrı ilk anneler gününde mezarlığı ziyaret eden Yıldırım, burada gözyaşlarına boğuldu. Hastalığı sebebiyle ayakta durmakta zorlanan Fatma Yıldırım, "Bana bu anneler gününde bu acıyı yaşattılar, oğlum toprağa girdi, ben üzüntüden hastalığın pençesine düştüm. Bize bu acıyı yaşatanları Allaha havale ediyorum" dedi.
Baba Ali Yıldırım ise, "Eşimin geldiği durum ortada, anneler gününde bizi yaktılar. Eşimin ayakta duracak hali yok, çocuğunu mezarlıkla görmesini istedim. Annesine hediye vermesi gereken bir çocuğumuz varken, şimdi toprağın altında. Burada dua okuyoruz, yapacak başka bir şeyimiz yok" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
Muhammet Reşit'in anne ve babasının mezarı başında görüntüsü
Anne Fatma Yıldırım'ın konuşması
Baba Ali Yıldırım'ın konuşması
Detay görüntüler
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
====================
4 - Şüphe üzerine durdurulan otomobilden ruhsatsız tabanca çıktı
ADANA'da polis ekibinin şüphe üzerine durdurduğu bir otomobilde yaptığı aramada aracın ön kısmına zulalanmış ruhsatsız tabanca yakalandı.
Merkez Seyhan ilçesine bağlı Hurmalı Mahallesi Bakımyurdu Caddesi girişinde bir otomobili durduran Yunus timleri, araçtaki kişilerin kimliğini sorguladı. Otomobilde incelemede bulunan ekipler, ön göğüs kısmına özenle hazırlanan zulada ruhsatsız tabanca buldu. Tabancanın yanı sıra şarjör ve 8 adet fişeğe el koyan ekipler, sürücü hakkında adli işlem başlattı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Polisin aracın torpidosunu açıp araması
Polisin aracın ön kısmındaki zulayı bulması
İçindeki tabancayı çıkarması
- Tabancayı incelemesi
Haber: Akif ÖZDEMİR-Kamera: ADANA,
===========
5 - Minik kızı kapıyı kilitledi, anne balkonda mahsur kaldı
ADANA'da 2 yaşındaki kızı tarafından balkona kilitlenen Z.Ç.'yi (35) itfaiye ekibi kurtardı.
Olay, Seyhan ilçesi Yenibaraj Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 2 yaşındaki kızı, balkona çamaşır asmak için çıkan annesi Z.Ç.'nin üzerine kapıyı kilitledi. Uzun süre çocuğuna kapıyı açmasını söyleyen anne, bir sonuç alamayınca üst komşularından bağırarak yardım istedi. Bunun üzerine komşuları itfaiyeye haber verdi. Olay yeri gelen ekipler, yangın merdiveniyle 4'üncü kattaki Z.Ç.'ye ulaştı. Ekipler daha sonra balkon kapısını açtı. İçeri giren Z.Ç. korkup ağlayan kızını teselli etti. Bu sırada kurtarma çalışmalarını izlemek için çevre apartmanlardakiler balkonlara çıktı. İş yerinlerinden çıkanlar ise itfaiyenin çalışmaları cep telefonlarıyla görüntüledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
İtfaiye ekibinin çalışması
İtfaiye aracından detay
Bir vatandaşın konuşması
Polisin evden çıkması
İtfaiye araçlarının gidişi
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
==============
6 - Anne: SSPE hastası kızım için hayatta kalmalıyım
ADANA'da 9 yıl önce kızamık virüsünün neden olduğu Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığına yakalanan 21 yaşındaki Ela Alpaslan'ın annesi Müzeyyen Altıntop, "Ela, bana en güzeller anneler günü hediyesi. Ona bakmak için, hayatta kalmak zorundayım. Bir sonraki anneler gününde kızımla el ele gezeceğiz" dedi.
13 yaşında hastalığın ortaya çıkmasıyla hastaneye kaldırılan Ela Alpaslan'ın durumunun giderek kötüleşmesi, ailesini perişan etti. Eşinden boşanan 52 yaşındaki Müzeyyen Altıntop, 4 kız kardeşin en küçüğü olan Ela'nın 8 ay önce kendi ihtiyaçlarını karşılayabilirken durumunun ağırlaştığını söyledi. Altıntop, "Bana bir kez olsun anne desin, sarılsın, öpsün. Tek isteğim bu, gezmesinden eğlenmesinden geçtim, benim boynuma sarılsın" dedi. Doktorların 'Mucize Kız' dediği Ela'nın bugüne sevgi ve iyi bakımla geldiğini anlatan anne Altıntop, " Kızım biraz olsun gözlerini açıyor, gülüyor. Annelik dünyanın en güzel duygusu ama Ela gibi bir kıza sahip olmak daha anlamlı. Kızım bana en güzel anneler günü hediyesi. Ona bakmak için, hayatta kalmak zorundayım. Bir sonraki anneler gününde kızımla el ele gezeceğiz" dedi.
Geçen 13 Mayıs'ta sosyal medyadaki 'Kelebek Çocukların Rüyası Gerçek Olsun' adlı hesapla iletişime geçen anne Müzeyyen Altıntop, kızının gelinlik giymek isteğini söylemesi üzerine kısa bir süre sonra dönüş yapan, tekstilci Zeynep Yazıcılar ve şarkıcı Fulden Uras, Ela'nın beden ölçülerini alarak genç kıza gelinlik diktirmişti.
Görüntü Dökümü
------------------------
Ela'nın görüntüsü
Anne Müzeyyen Altıntop'un Ela ile ilgilenmesi
Anne Müzeyyen Altıntop'un konuşması
Genel ve detay
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
=================
7 - Köyceğiz'deki yağlı güreşlerde altın kemer Balaban'ın oldu
MUĞLA'nın Köyceğiz ilçesinde bu yıl 6'ncısı düzenlenen Köyceğiz Geleneksel Yağlı Pehlivan Güreşleri'nde, İsmail Balaban, başpehlivanlığı kazandı. Başpehlivanlığı üst üste 3 kez kazanan Balaban, altın kemerin sahibi oldu.
Köyceğiz'in kırsal Toparlar Mahallesi'ndeki Kazancı Mesire Alanı'ndaki 6. Köyceğiz Geleneksel Yağlı Pehlivan Güreşleri ve Kültür Şenliği'ne, 28 başpehlivan ve 400 güreşçi katıldı. 13 kategorideki güreşlerde, kıyasıya mücadele yaşandı. 22 kişiden oluşan hakem heyetinin görev yaptığı güreşlerde başpehlivanlık için İsmail Balaban ile Ali Gürbüz mücadele etti. Rakibini yenen Balaban, başpehlivanlığı kazandı. Üst üste başpehlivanlığı 3 kez kazanan Balaban, altın kemerin de sahibi oldu. Güreş ağası ise 150 bin TL ile Salih Birincioğlu oldu. Güreşleri Muğla Valisi Esengül Civelek, Köyceğiz Kaymakamı Erdinç Dolu, AK Partili Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, Köyceğiz Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Duldar, Muğla İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Coşkun Sel, Muğla İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Köyceğiz İlçe Emniyet Müdürü Yılmaz Lima, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının da aralarında bulunduğu 5 bin kişi izledi. Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, 28 başpehlivan ve 400 güreşçinin mücadele ettiği güreşlerde emeği geçen herkese teşekkür edip, "Köyceğiz güreşi seven bir ilçe. Türk milletinin ruhunda güreşmek var. Bu bölge çok sayıda başarılı pehlivan yetiştirdi" dedi. Başpehlivan İsmail Balaban ilk turdan itibaren güzel bir müsabaka gerçekleştiğini dile getirerek, "Üst üste 3 kez birinci olarak altın kemeri aldım ben bu günkü galibiyetimi Anneler Günü nedeni ile anneme armağan ediyorum" dedi. Vali Esengül Civelek de "Milli değerlerimizin kültürümüzün yaşatılması korunması geliştirilmesi gelecek nesillere aktarılması için büyük önem taşıyan bu etkinlik aynı zamanda birliğimizi, beraberliğimizi kardeşliğimizi ve dostluğumuzu da pekiştirmektedir" dedi.
Konuşmaların ardından dereceye giren sporcuların madalyaları, törenle verildi.
GÖRÜNTÜLÜ HABER
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Güreşlerden görüntü
-Ödül töreninden görüntü
-Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan ile röp.
-Muğla Valisi Vali Esengül Civelek ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
(KJ Haber-Haber: Cihan KAYA/ KÖYCEĞİZ (Muğla),
===============
8 - Liseli Nurkan, milletvekili aday adayı oldu
EDİRNE'de Serhat İMKB Edirne Meslek Lisesi öğrencisi Nurkan Nüfer(17), 24 Haziran'da yapılacak seçimlerde Demokrat Parti'den milletvekili aday adayı oldu. 21 Haziran günü 18 yaşına girecek olan Nüfer, "Gençlerin halinden gençler anlar, bu nedenle aday adayıyım. Meclis'teki 60-65 yaşındaki insanların gençlerin halinden anlamayacağını düşünüyorum" dedi.
Edirne'de Serhat İMKB Edirne Meslek Lisesi'nde Bilişim Bölümü 12'nci sınıf öğrencisi Nurkan Nüfer, 21 Haziran'da 18 yaşını doldurup, 24 Haziran'da yapılacak seçimlerde Demokrat Parti'den milletvekili aday adayı oldu. Annesi Gülcan, babası Şezayi Nüfer'inde katıldığı toplantıda adaylığını açıklayan Nurkan Nüfer, 21 Haziran'da 18 yaşında olacağını belirterek, şunları söyledi:
"Meclisteki 60 - 65 yaşındaki insanların gençlerin halinden anlamayacağını düşünüyorum. Benim düşüncem bu. Gençlerin halinden genç anlar. Ben de bu nedenle milletvekili aday adaylığına başvurdum. Edirne için daha iyi altyapı, daha iyi yollar, daha iyi trafik ve yaşam biçimi düşünüyorum. Edirne'ye şu an sadece seçim zamanı çiçek ekiliyor, başka bir şey yapılmıyor. Dolayısıyla insanlara farklı alternatifler sunmak için çalışıyorum. Arkadaşlarım sağ olsunlar çok destek verdiler. Bugün de hepsi okula gitmek yerine yanıma gelip açıklamamda destek verdiler. Geleceğimi tabi ki düşünmek zorundayım. Bir bölüm okuyup güzel bir meslek sahibi olmak istiyorum. Farklı bir düşüncem aslında yoktu, sadece siyasete hep yakın olmak istedim, bu nedenle bu seçim benim için bir şans oldu."
'MUHARREM İNCE'Yİ ÖRNEK ALIYORUM'
Örnek aldığı siyasetçinin CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce olduğunu söyleyen Nüfer, "Örnek aldığım bir siyasetçi elbette var. Muharrem İnce'yi örnek alıyorum. Çok doğru konuştuğunu düşünüyorum. Her şeyi olduğu gibi söyleyen birisi olduğunu düşünüyorum. Mesela dün kendisi Edirne'deydi gitmek istedim gidemedim, kendisini tekrar göremedim" dedi.
Genç milletvekili aday adayı Nurkan Nüfer'in ilk desteği babası Şezayi Nüfer verdi. Baba Nüfer, oğlunun Cumhurbaşkanı adayı Muherrem İnce'yi desteklemesinin normal olduğunu belirterek, "Aslında buradan da gençlerin aday olmasının ne kadar güzel bir şey olduğunu görüyoruz. Şirketler ortak kurulur, ama siyasi partide herkes kendisine çalışır. İttifak yapıldığında da kimse sesini çıkaramıyor. Şu anda Muharrem Bey'i taklit etmesi çok normal. Çünkü Muharrem Bey, Cumhurbaşkanı adayı. Ayrıca Demokrat Parti olarak CHP ile ittifak yapmışız. Ben oğlumu tebrik ediyorum" dedi.
Liseli milletvekili aday adayı okul arkadaşlarında destek görüyor. Gökay Tunç, sınıf arkadaşı Nurkan'ı desteklediğini belirterek, "Nurkan benim uzun zamandır tanıdığım arkadaşım. Kendisi bir yola girmiş o nu bu yolda ona başarılar diliyorum. Kendisiyle gurur duyuyorum, inşallah milletvekili olur" dedi. Diğer sınıf arkadaşı Velican Ceylan ise, "Nurkan ile 4 yıldır sınıf arkadaşıyız. Kendisiyle çok iyi anlaşıyoruz. arkadaşımız milletvekili aday adayı oldu. Zaten bir takım fikirleri vardı, bizde bu fikirlerini destekledik, her zaman. Şimdi gerçekleştirme zamanı, inşallah gelecekte daha iyi işlere adım atar" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Nurkan Nüfer'in okulundan genel detay
Arkadaşlarıyla yürümesi
Oturup sohbet etmeleri
Nurkan Nüfer ile röp.
Anne ve basıyla ortak basın açıklaması
Genel detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
=============
9 - 17 yıl 10 ay hapis cezasıyla aranan hükümlü yakalandı
ADANA'da kasten öldürme suçundan 17 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan Ezdinşah Açıkça, polis operasyonuyla yakalandı.
30 Eylül 2010'da Seyhan ilçesine bağlı Denizli Mahallesi'nde fırın işleten Efendi Aras (42) ile kendisi gibi fırıncılık yapan Ezdinşah (36), Cezair (45), Orhan (39) ve Fatih Açıkça (25) kardeşler arasında Yeşilyurt Mahallesi'nde alacak verecek yüzünden silahlı kavga çıktı. Kavgada kullanılan silahlardan çıkan kurşunlardan biri kucağında 2 yaşındaki kızı Fidan'la giden 32 yaşındaki Güler Akyar'ın kafasına isabet ederek ölümüne neden oldu. Olaydan sonra yakalanan Ezdinşah, Orhan, Cezair Açıkça kardeşler ile Efendi Aras tutuklandı. Sanıklardan Ezdinşah Açıkça olaydan bir süre sonra cezaevinde yattığı tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak daha sonra Ezdinşah Açıkça'ya, 17 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Bu ceza da Yargıtay tarafından onanınca hakkında yakalama kararı çıktı. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri Ezdinşah Açıkça'yı Yeşilyurt Mahallesindeki bir evde yakalayarak cezaevine teslim etti.
Görüntü Dökümü
------------------------
Zanlının emniyet müdürlüğünden çıkarılması
Polis aracına bindirilmesi
Emniyet müdürlüğünden görüntüler
Haber: Çağlar ÖZTÜRK - Akif ÖZDEMİR-Kamera: ADANA,
===============
10 - Milyon dolarlık Hint düğünü sona erdi
HİNDİSTAN'ın en zengin ve ünlü ailelerinin, ünlü gayrimenkul şirketi M3M Group'un Başkanı ve Jr. Trump'ın ortağı Basant Bansal'ın oğlunun düğünü için geldiği organizasyon, dini ritüellerle sona erdi. Divya Aggarwal ile dünya evine girecek oğlu Piyush Bansal'ın heyecanlı oldukları görülürken, çift çok sayıda davetlinin katıldığı törenle evlendi.
Hindistan'ın ünlü iş adamlarından, M3M Group'un Başkanı ve Donald Jr Trump'ın ortağı Basant Bansal, Divya Aggarwal ile dünya evine girecek oğlu Piyush Bansal'ın düğünü için Bodrum'da, 4 gün 4 gece kutlama düzenledi. Bansal ve Aggarwal, Torba Mahallesi'ndeki otelde düzenlenen törenle tamamen Hint geleneklerine göre evlendi. Başta Hindistan olmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirlikleri, Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerinden gelen yaklaşık 600 davetli düğün törenine katıldı. Damat Piyush Bansal'ın ailesi, tebrikleri kabul ettiği 'Baraat' töreni ile düğün alanına indi. Törende Mehter Takımı da yer aldı. Beyaz renkli üstü açık klasik bir arabaya binen Bansal, düğün törenin gerçekleştirdiği alana çalan Hint müzikleri eşlinde aile üyelerinin dansı eşliğinde geldi. Aile oldukça yavaş şekilde dans ederek, düğünün yapılacağı alana girdi. Damadın gelmesinin ardından merasim de başladı. 'Varmala' töreninin yapıldığı alana gelen Bansal, gelin tören alanına gelene kadar yüzünü görmedi. Gelin Aggarwal'ın önünde tutulan tül, tören alanına gelmesinden sonra indirildi. Ardından Aggarwal, damadın yanına geçti. Gelin ve damat Varmala töreni ile Hint din adamının yönetiminde birbirlerinin boynuna çiçek taktı. Gelin ve damat, aile üyelerinin katılımıyla, Shaadi töreninde dualar edildi. Hint geleneklerinin tamamlanmasıyla, çift rüya gibi törenle dünya evine girdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Damadın arabada, mehter takımı eşliğinde, törenin yapıldığı alana gelmesi
-Ailenin alana gelirken araba önünde dans etmesi
-Hint geleneksel törenlerinden
-Varmala töreni
-Shaadi töreninden görüntül
(KJ Haber - Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM, (Muğla),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?