HBB'nin Kilit Parke Taşı Atağı Hız Kesmeden Devam Ediyor

Balıkesir'in Körfez ilçeleri Havran, Edremit ve Burhaniye de Koca Seyit'in torunları ile Demokrasi Nöbeti'ne katılan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, uluslar arası güçlerin Türkiye'yi hiçbir zaman Irak ve Suriye gibi yapamayacaklarını söyledi. Başkan Uğur, "Bu darbe hareketi ülkemizde birlik, beraberlik ve demokrasiyi daha da güçlendirdi" dedi.

15 Temmuz'da başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminden sonra sokağa çıkan Balıkesir halkının Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Demokrasi Nöbeti 13. Gününe girerken, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Körfez ilçelerindeki vatandaşların nöbetlerine konuk oldu. Havran'da Ziraat Odası önünde, Edremit Cumhuriyet Meydanı'nda ve Burhaniye Meydanı'nda düzenlenen Demokrasi Nöbetleri'nde halka hitap eden Başkan Uğur, darbe ateşinin söndürüldüğünü, soğutma çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Demokrasi Nöbetlerine Havran Kaymakamı Yasin Öztürk, Edremit Kaymakamı Ali Sırmalı, Burhaniye Kaymakamı Hüseyin Öner, Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy, Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, belediye meclis üyeleri ve binlerce vatandaş katıldı.

UĞUR: "DARBECİLER DİNSİZ VE İMANSIZ"

15 Temmuz günü kalkışmada bulunan darbecilerin Türk Milletinin darbeye karşı sergilediği duruşu hesap etmediklerini söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, "Darbeciler, milletin ölüme atlayabileceğini, şehit olabileceğini hiç hesap etmediler. Çünkü necip Türk milleti, insanımız Çanakkale ruhu ile Koca Seyit ruhu ile darbeye karşı geldi. Tanklara, toplara, f-16 uçaklarının önüne atladı. İşte darbeyi milletimiz karşı darbe yaparak önledi. Bu darbeyi milletimiz önledi. Darbeciler önce gittiler Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombaladılar. Ne ile bombaladılar? PKK'ya bomba atak için yüklenmiş 12 f-16 uçağı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombaladılar. Bunlar vicdansız, bunlar şerefsiz. Bunlar dinsiz ve imansız. Gittiler yine PKK ile mücadele eden Özel Harekatçı polislerimizin merkezini bombaladılar. 50 polis kardeşimiz şehit oldu. Boğaz köprüsünde insanlarımızın üzerine ateş açtılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni işgal eden darbeciler, halkımız gittiği zaman halkımıza ateş ettiler. Halkımızdan, insanımızdan şehitler var. Askerimizden, polisimizden, halkımızdan şehitler var. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum" diye konuştu.

BAŞKAN UĞUR: "MİLLİ VE YERLİ UNSURLAR SİYASETE HAKİM"

Türk milleti tarafından engellenen kalkışma hareketinin uluslar arası güçler tarafından desteklenen bir hareket olduğunu söyleyen Başkan Uğur şöyle konuştu:

"Bu kalkışma hareketi dışarıdan da destekli bir hareket. Yalnızca FETÖ'nün Fethullah Terör Örgütü'nün işi değil. Batı alemi de Amerika'sı da Türkiye'nin birlik ve beraberliğini, bütünlüğünü, bölgesinde söz sahibi bir ülke olmasını istemiyor. Ne diyorlar biliyor musunuz? 'Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir'. Bunu söyleyen Batılılar. Türkiye'de milli unsurların, yerli unsurların öne çıkmasını istemiyorlar. Geçmişte rahmetli Menderes, rahmetli Özal. Onlarda milletin adamlarıydı. Onlarda yerliydi. Onlarda milliydi. Onlarda darbe ile indirildiler. Yaşı müsait olanlar hatırlar; bende 1960 yılı 27 Mayıs'ında 10 yaşında ilkokula giden bir çocuktum. O günleri yaşadık. Rahmetli Özal ile de çok uğraştılar, O'na hakaret ettiler. İnsanları sokağa döktüler. O'nu da hallettiler. Ama yerli ve milli unsur olarak Recep Tayyip Erdoğan'a dokunamadılar. İlk defa Recep Tayyip Erdoğan siyasi hareketi ile milli unsurları, yerli unsurları siyasette hakim kıldı. Devletin en üst kademesine kadar taşıdı. Sizlerin oyları ile Reis-i Cumhur oldu. Başkomutan oldu".

"TÜRKİYE'NİN BİRLİK VE BERABERLİĞİ GÜÇLENDİ"

Darbe girişimine AK Partili, Cumhuriyet Halk Partili ve Milliyetçi Hareket Partili herkesin karşı geldiğini ifade eden Başkan Uğur, "Bütün parti liderleri ertesi gün meclis toplandığında, meclis kürsüsünden bu darbeyi tasvip etmediklerini söylediler. Meclisin bombalanmasını, Özel Harekatçılara karşı yapılan bu hareketi, halka kurşunlar yağdırılmasını kesinlikle tasvip etmediklerini açıkladılar. Daha sonra Reis-i Cumhurumuz parti başkanlarını; AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanlarını Sayın Bahçeli'yi, Kılıçdaroğlu'nu, Binali Yıldırım'ı makamına çağırdı. İki saat kırk dakika süren bir konuşma yapıldı. Konuşmadan sonra birlik ve beraberlik mesajı çıktı. Bu darbe hareketi ülkemizde birlik, beraberlik ve demokrasiyi daha da güçlendirdi. Hangi siyasi partiden olursa olsun, gittiğimiz zaman meydanlara Milliyeti Hareket Partisi'nden da insanlar var, Cumhuriyet Halk Partisi'nden de insanlar var. AK partililer de var. Bu ülkenin en fazla birliğe, beraberliği, kardeşliğe ihtiyacı olduğu bir zamanda bu darbeciler yumruk haline gelmemize, birlik ve beraberliği güçlendirmemize sebep oldular. Hani, diyorlar ya 'Sizin hayır bildiğiniz işlerde şer, şer bildiğiniz işlerde hayır vardır' diye. Bu işte de hayır varmış. Bunların hepsi su yüzüne çıktı, hepsi tek tek ayıklanıyor. Bunlar sinsice, sapık bir din ideoloji ile yargıya, orduya, milli eğitime, polise, bürokrasiye her tarafa sirayet etmişler. Polisi bu darbecileri topluyor tek tek. Hepsinin cebinden bir dolarlık banknot çıkıyor. Takip ediyorsunuz televizyonlardan. Subayın cebinden bir dolar, S serisi. F serisi olursa en üst derecede oluyormuş. A olursa başka, B olursa başka. Bunlar PKK'nın KCK'sından daha kötü" dedi.

"FETÖ'NÜN DEŞAS'TAN PYD'DEN PKK'DAN FARKI YOK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast düzenleyen timin tek tek yakalandığını belirten Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, "Onların arasındaki Çiğli İmamı işin başı. Adam astsubay, generale emir veriyor. Bunların KCK'dan PKK terör örgütünden ne farkı var? Hiç farkı yok. Bunlar da terörist. Bunlar PKK'dan daha tehlikeli. DEAŞ'dan da hepsinden. Takip ettiniz DEAŞ Müslüman geçiniyor, besmeleyi çekiyor adamın kellesini çekiyor. Dinde Müslümanlıkta böyle bir şey var mı? Bunların DEAŞ'tan, PYD'den, PKK'dan farkı var mı? Yok. Ama bu sefer Cenab-ı Allah'ında yardımı ile bunlar tek tek alınıyor. Bunların okulları, yurtları, üniversiteleri. Kim yaptı bunları? Millet yaptı millet, milletin parası ile yaptı bunlar bu okulları. Üniversiteler, kursları, bursları. Hepsine el kondu, tapular şuanda devlete çıktı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti hepsinin tapusunda. Okullar yine açılacak ama Milli Eğitim'in okulu olarak, devlet okulu olarak devam edecek" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ HEP BÖLMEK İSTEDİLER"

Yabancı güçlerin güçlü bir Türkiye istemediklerini söyleyen Başkan Uğur konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlar yıllarca Türkiye'nin bölgede güç olmasını, ekonomisinin güçlenmesini, insanların birlik, beraberlik içinde olmaması için geçmişte sağcı- solcu diye, daha sonra Alevi- Sünni diye, Kürt- Türk diye hep böldüler, hep parçaladılar. Parçala, küçült, yut. Bütün amaçları bu. Ama Recep Tayyip Erdoğan hareketi ile yerli ve milli olan bu hareketle, siz kendi uydunuzu uzaya fırlatırsanız, bütün haberleşmenizi Türksat uyduları ile yaparsanız, insansız hava araçlarını yerli olarak üretip uçurursanız, milli tankınızı yaparsanız, milli geminizi, uçağınızı yaparsanız, yollarınızı, otoyollarınızı, havaalanlarınızı yaparsanız. Bunlar yerli ve milli olan yatırımlar. İşte bunlar bu hareketi bir türlü hazmedemediler. Bu Türklere ne oluyor dediler. IMF' olan borçlarını ödediler. El açmıyorlar. Eskiden el açıyorduk, para alıyorduk, emir alıyorduk. Geliyordu IMF direktif veriyordu. Şimdi var mı böyle bir şey? Yok. IMF şimdi bizden para istiyor. Senin kasanda fazla para var Merkez Bankandan 5 milyar dolar ver diyor".

KOMŞU ÜLKE VATANDAŞLARI PARALARINI TÜRKİYE'YE YATIRIYOR

15 Temmuz darbe girişiminde Türk halkının sağduyulu davrandığını ifade eden Başkan Uğur, "Darbe girişimi oldu kimse bankaya koşmadı, kimse kıtlık olur diye un, pirinç almaya koşmadı. Millet meydanlara koştu meydanlara. F-16'lara yumruğu ile karşı koydu, tanklara göğsünü gerdi. Yunanistan'da ne oldu? Hepsi bankalara koştu, yasak getirdiler. 200 Avro'dan fazla çekemezsin, yasak. Ama bakın Merkez Bankası'nın 15 Temmuz'dan sonra rezervleri yükseldi. Millet bankalardan para çekmesi. Çünkü milletin devletine güveni var. Türkiye'nin cari açığı var ama cari açıktan etkilenmiyor neden? Bölgenin güçlü, en çok güvenilen ülkesi. Bugün Suriyeli, Iraklı, İranlı hatta Suudi Arabistanlı, Ermenistanlı, Yunanistanlı parası olan getiriyor parasını Türk bankasına yatırıyor. Neden? Güvendiği için. Artık dünyadaki sermaye Batı'dan Doğu'ya doğru kaymaya başladı. Bugün Avrupa ülkelerinde Almanya'nın, Fransa'nın, İtalya'nın 2.5 trilyon dolardan aşağı borcu olan ülke yok. Amerika'nın borcu 7 trilyon dolar. Japonya'nın borcu 10 trilyon dolar. Hepsinin trilyon dolarlarla borcu var. Bu dünyanın jandarmalığını Amerika daha ne kadar yapabilir? Yapamıyor" diye konuştu.

UĞUR: "OHAL'DE HALKA KISITLAMA YOK"

Tüm dünyanın gözünün Türkiye'de olduğunu söyleyen başkan Uğur, Batılı ülkelerin başarısız darbe girişimine üzüldüklerini belirtti. Uğur, "Dünyanın gözü Türkiye'de. Batılılar üzüldü. Yine başaramadık dediler. İlk darbe hareketi 17-25 Aralık. Ayakkabı kutuları. Bunlar Menderes'e de bunu yaptı. Rahmetli Özal'a da bunu yaptı. İhtilala oldu ben hatırlıyorum. Dediler ki, Celal Bayar o zaman reis-i Cumhur, 'İş Bankası hesabında 103 milyarı var' dedi. Yav adamın 1 lira üç kuruşu varmış. 'Menderes'in uçağında, 20 ton altınla kaçarken yakalan', yalana bak. Örfi İdare bildirgesi ne diyordu? Sokağa çıkma yasağı. Şimdi sokağa .çıkma yasağı yok, eve girmek yasak. Ne için bu darbe halkın darbesi. Bu olağanüstü hal, sıkıyönetim darbecilere. Devletin işini kolaylaştırmak için. Halka hiçbir kısıtlama yok. Her şey normal hayatına devam ediyor. Eskiden öylemiydi, değildi" dedi.

BALIKESİR MARKA ŞEHİR OLACAK

Türkiye'nin ekonomik olarak önünün açık olduğunu belirten Başkan Uğur, "Allah'a şükür Türkiye'nin önü açık. Devletimizden Allah razı olsun. Havaalanını yaptı, bölünmüş yollar. Şimdi inşallah Çanakkale köprüsü geliyor. Çanakkale'den sonra Çanakkale Balıkesir otoyolu. Çok değerli kıymetli topraklarda yaşıyoruz. Bizde Büyükşehir olarak bu güzel şehri, coğrafi konum olarak yer altı, yerüstü zenginliği olarak bu kadar zenginliği barındıran madenleri ile, termali ile, zeytini, zeytinyağı ile böyle zengin bir şehir var mı başka dünyada? Türkiye'nin değil, dünyanın en güzel şehri Balıkesir. Şehrimizi marka yapacağız, dünyaya tanıtacağız. Zenginliklerimizi ortaya çıkarmamız lazım. Pastayı büyüteceğiz. Ecdadımız kanları ile canları ile bu güzel vatanı bizlere armağan etmiş. Bizler şimdi çok konforlu bir hayat yaşıyoruz. Çok konforluyuz. Birde atalarımızı, dedelerimizi düşünün onlar hangi zorluklarda yaşadılar. Bizlerde şimdi diyoruz ki bu vatanda gözü olanın gözünü çıkarırız. Türkiye'yi hiçbir zaman Suriye, Irak yapamayacaklar. Ülkenin birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü bozdurmayacağız" şeklinde konuştu.