1- TUNCAY ÖZİLHAN: (METRO İHALELERİNİN İPTALİ) KAMU İHALELERİNDE YAŞANAN SORUNLARIN BİR ÖRNEĞİDİR
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan
"2017 yılında İstanbul'da yapılan 6 tane metro ihalesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, bu projelerin daha ekonomik ve daha hızlı yapılması bakımında iptal edilmiş olması, kamu ihalelerinde yaşanan sorunların da bir örneğidir. Vatandaşın parasının doğru biçimde kullanılması, kamu ihalelerinin şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkeleri uyarınca yapılması gerekir"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK/ İstanbul DHA
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)'nin 48. Olağan Genel Kurulu gerçekleştiriliyor.
Toplantının açılışında TÜSİAD'ın ilk başkanlık görevini üstlenen merhum Feyyaz Berker anıldı. Anmanın ardından TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan bir konuşma yaptı. Özilhan konuşmasında, "Dünyanın ekonomik ve siyasal yapısında önemli değişimler yaşanıyor. Adeta dünyanın ekonomik ve siyasi karkası değişiyor. Küresel sistem tartışmaları tüm ülkelerdeki karar vericileri derinden etkiliyor. Liberal ekonomik düzenin eşitlik getirmediği, sadece batının emperyalist politikalarına hizmet ettiği iddiaları bir çok ülkede güç kazanıyor. Dünyanın ağılık merkezi batıdan doğuya doğru kayıyor. Bu sadece ekonomik güç açısında değil, siyasi g ve askeri güç açısında hatta kültürel güç açısından önemli" dedi.
"ESKİ SİSTEMİ YENİDEN KURMAYA ÇALIŞMAK BAŞARISIZLIK VE HAYAL KIRIKLIĞI DOĞURUR"
Özilhan, "Ekonomik ve sosyal dönüşümler arasındaki uyumsuzluk dünya için olduğu kadar Türkiye içinde geçerlidir. 1890 sonrasında Türkiye önemli değişimler geçirdi. Bu değişimlerin başında da kentleşme vardı. 1950'de 1980'lere kadar kent nüfusu toplumun yüzde 25 idi. 80 sonrasında kent nüfusu çok hızlı arttı. Toplumun yüzde 70'i kentlerde yaşar hale geldi. Son 30 yılda kent nüfusu 40 milyon artarken, köy nüfusu 8 milyon civarında kaldı. Bu değişim toplumsal hayatın her alanını etkiliyor. Sosyolojideki bu değişime ekonomik ve siyasi hayatın ayak uydurması gerekir. Sosyolojideki değişime iş hayatı ve siyasi partiler uzun süre direnemezler. Er ya da geç, şöyle ya da böyle bu uyum sağlanmak durumundadır. Türkiye hem kendi içinde, hem küresel düzeyde meydana gelen gelişmeyi iyi tahlil etmeli. Hala eskiyi geri getirmeyi çalışmak günün gerçekleri ile uyumlu olmadığı için yapılabilir değil. Eski sistemi yeniden kurmaya çalışmak başarısızlık ve hayal kırıklığı doğurur. Yapmamız gereken şey Türkiye'nin bu değişime uyum sağlamasını sağlamaktır. Değişime alışmak, ayak uydurmak zorundayız" diye konuştu.
İPTAL EDİLEN METRO İHALELERİ
Özilhan, "Adil rekabet açısında sorunlu bir alan da kamu ihaleleridir. İdareye çok fazla takdir hakkı tanıyan ve yoruma müsait mevzuat adil rekabet ortamı ve kamu yararı açısında arzu edilmeyen niteliklerdir. 2017 yılında İstanbul'da yapılan 6 tane metro ihalesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, bu projelerin daha ekonomik ve daha hızlı yapılması bakımında iptal edilmiş olması, kamu ihalelerinde yaşanan sorunların da bir örneğidir. Vatandaşın parasının doğru biçimde kullanılması, kamu ihalelerinin şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkeleri uyarınca yapılması gerekir. Bir başka sorunlu alanda kamuda yetki ve sorumlulukların iyi tanımlanmamış olması ve kamu yönetiminde liyakatin gözetilmemesidir. Cumhurbaşkanımızın bir kaç ay önce söylediği 'tekkeye mürit aramıyoruz' sözünü bu sorunun çözümü doğrultusunda çok önemli görüyoruz. Liyakat temelinde yapılacak atamalarla devlet kurumlarının kapasitesinin artırılması ve yönetişimin gücünün artırılmasının önemini bir kez daha belirtmek isteriz" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
Berker'in anılması
Özilhan'ın konuşması
Detaylar
18.01.2018 - 11.20 Haber Kodu : 180118046
18.01.2018 - 11.22 Haber Kodu : 180118048
====================
2 - İSTANBUL'DA RÜZGARIN HIZI 93.6 KİLOMETREYE ULAŞTI
Haber-Kamera: Sinan BİLGİLİ -/ İSTANBUL DHA
İstanbul'da dün akşam saatlerinden sabaha kadar şiddetli rüzgar etkili oldu. Denizde dev dalgalar oluştu. İstanbul Boğazı kıyılarında dalgaların sahile çarpmasıyla su seviyesi 3-4 metre yüksekliğe kadar çıktı.Hava ve deniz seferlerinde aksamalar yaşandı.
Meteoroloji'den edinilen bilgiye göre, şiddetli rüzgar gece saatlerinde 93.6 kilometreye kadar ulaştı. Lodosun en kuvvetli olduğu yer 93.6 kilometre ile Beykoz oldu. Rüzgar hızı Kartal'da 92.2, Beylikdüzü'nde ise 89.3 ölçüldü.
Görüntü dökümü:
---------------
-Sahilden görüntü
-Dalgalardan görüntü
-İDO iskelesi
-Denizden görüntü
-Dalgalardan görüntü
-Yağmur yağması
-Genel ve detaylar
18.01.2018 - 09.54 Haber Kodu : 180118018
==============================
3- FIRTINA HAVA TRAFİĞİNİ DE ETKİLEDİ
Haber-Kamera: Murat ÇAKIR - İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL,
İstanbul'da fırtına deniz seferlerini etkilerken hava trafiğinde de kısa süreli gecikmelere neden oluyor. Atatürk Havalimanı'na iniş yapan uçaklar rüzgarın şiddeti ve yön değiştirmesine müteakip pistlerinde değişmesiyle havada tur atmak zorunda kaldı. Dünden beri Atatürk Havalimanı'nda inişler Ataköy- Florya yönünde gerçekleşirken rüzgarın yön değiştirmesiyle bu sabah Florya- Sefaköy istikametinde yapılmaya başlandı.Rüzgarın yön değiştirmesiyle pist değişikliği yapılması uçakların havada tur atmasına neden oldu. Türk Hava Yolları'nın Tahran-İstanbul seferini yapan TK 873 sefer sayılı Airbus A 321 tipi uçakta pas geçmek zorunda kaldı.Pas geçme nedenini kuleye soran pilot kuleden de iniş verildiği bilgisini alırken iniş yapan bir uçağın pilotuda rüzgardan dolayı yüksekte kaldığını kuleye bildirdi.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Uçakların iniş görüntüsü (ses kaydı eşliğinde)
-Denizdeki dalgalar
-Dün çekilen iniş görüntüleri
18.01.2018 - 10.39 Haber Kodu : 180118027
==================
(gündüz görüntüleriyle)
4- İSTANBUL'DA ŞİDDETLİ RÜZGAR ETKİLİ OLUYOR
Haber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU-Ozan URAL-Alper KORKMAZ-Akın ÇELİKTAŞ/ İSTANBUL DHA
İstanbul'da dün akşam saatlerinden itibaren etkili olan şiddetli rüzgar nedeniyle deniz seferlerinde aksamalar yaşanıyor. Denizde dev dalgalar oluştu. İstanbul Boğazı kıyılarında dalgaların sahile çarpmasıyla su seviyesi 3-4 metre yüksekliğe kadar çıktı. Olumsuz hava koşulları nedeniyle İDO'nun tüm iç hat deniz otobüs seferleri sabah bir süre yapılamadı. Seferler 09.30'da normale dönerken hızlı feribot ve dış hat seferlerinde iptaller devam ediyor.
İDO'da iptal olan hızlı feribot ve dış hat seferler:
07: 00 Yenikapi - Bandirma Hızlı Feribot
07: 00 Pendik/ Yalova Ferry Cat tipi hızlı feribot
07: 00 Yalova/ Pendik Ferry Cat tipi hızlı feribot
07: 15 Yalova - Yenikapi Ferry Cat tipi hızlı feribot
07: 30 Bursa - Yenikapi Hızlı Feribot
07: 30 Yenikapi - Bursa Hızlı Feribot
07: 45 Bandirma - Yenikapi - Bostanci Deniz Otobüsü
07: 45 Yenikapi - Yalova Ferry Cat tipi hızlı feribot
07: 50 Kadikoy-Yenikapi-Bursa Deniz Otobüsü
08: 00 Yalova/ Pendik Ferry Cat tipi hızlı feribot
08: 00 Pendik/ Yalova Ferry Cat tipi hızlı feribot
08: 30 Bursa-Armutlu-Armutlutk-Yenikapi-Kadiköy Deniz Otobüsü
09: 50 Kadikoy-Yenikapi-Bursa Deniz Otobüsü
10: 30 Bursa-Yenikapi-Kadiköy Deniz Otobüsü
BUDO'da iptal olan seferler:
07: 00 Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) seferi
07: 30 Bursa (Mudanya) - İstanbul (Büyükçekmece) seferi
08: 30 İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya) seferi
09: 00 Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) seferi
09: 00 Bursa (Mudanya) - Armutlu (İhlas) seferi
09: 30 Armutlu (İhlas) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) seferi
09: 30 İstanbul (Büyükçekmece) - Bursa (Mudanya) seferi
10: 45 İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya) seferi
11: 00 Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) seferi
12: 30 İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya)
13: 00 tarihindeki Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci)
14: 30 tarihindeki İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya)
14: 30 tarihindeki İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Armutlu
16: 00 tarihindeki Armutlu (İhlas) - Bursa (Mudanya)
Görüntü dökümü:
---------------
GÜNDÜZ GÖRÜNTÜSÜ
-Sahilden görüntü
-Dalgalardan görüntü
-İDO iskelesi
-Detaylar
GEÇİLEN GÖRÜNTÜ
-Denizden görüntü
-Dalgalardan görüntü
-Yağmur yağması
-Genel ve detaylar
18.01.2018 - 09.54 Haber Kodu : 180118018
==============================
(havadan görüntülerle) 2014'TE AÇILACAKTI ANCAK...
5- ÇAYIRBAŞI DEVLET HASTANESİ TBMM'YE TAŞINDI
2012'nin Şubat ayında temeli atılırken 2014 yılında hizmete gireceği açıklanan Çayırbaşı Devlet Hastanesi belirtilen süre içinde açılmadı. Hastanenin açılışı bu ay yine ertelendi.
CHP Milletvekili Didem Engin durumu meclise taşıdı.
Engin'in soru önergesine yanıt TOKİ'den geldi. TOKİ belirlenen yeni açılış tarihini de açıkladı
Haber: İhsan YALÇIN - Ali AKSOYER - Kamera: Harun UYANIK/ İstanbul DHA
Sarıyer'de 2012'nin Şubat ayında temeli atılırken 2014 yılında hizmete gireceği açıklanan Çayırbaşı Devlet Hastanesi'ndeki çalışmalar sürüyor.Hastanenin hala hizmete girmemesi üzerine CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan tarafından cevaplandırılması istemiyle yazılı bir soru önergesi sundu. Engin, Sarıyer'de bulunan İstinye Devlet Hastanesi ve İsmail Akgün Devlet Hastanesi'nin poliklinik hizmetleri ve yatak kapasiteleriyle 344 bin nüfuslu Sarıyer için yetersiz kaldığını öne sürdü.
"30 MART'TA GEÇİCİ KABUL İŞLEMLERİNİN BAŞLATILABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLMEKTEDİR"
Didem Engin'in soru önergesine TOKİ'den yanıt geldi.
TOKİ yanıtında şu bilgilere yer verdi: "İdaremiz tarafından 8 Aralık 2011'de 83 milyon 233 bin lira bedelle ihale edilen Sarıyer'deki 350 yataklı devlet hastanesi inşaatı işinin 6 Şubat 2012'de sözleşmesi imzalanmış ve 21 Şubat 2012'de yer teslimi yapılarak iş sonu 16 Kasım 2014 olarak belirlenmiştir. Bahse konu iş için 9 Aralık 2017'de Başkanlık oluru ile 263 gün süre uzatımı verilerek iş bitim tarihi 5 Ocak 2018 tarihi olarak belirlenmiş; ancak yüklenici firmadan kaynaklanmayan doğalgaz bağlantısı (İGDAŞ) dan dolayı süre uzatımı hakkı bulunduğu ve verilecek yeni süre ile birlikte 30 Mart 2018 tarihinden sonra geçici kabul işlemlerinin başlatılabileceği düşünülmektedir. Yukarıda belirtilen durumlardan ötürü geçici kabul işlemlerinin bitimine müteakip hastanenin ilgili kuruma devredilebileceğinin planlandığı hususunda; bilginize rica ederim"
Sağlık Bakanlığı ise sağlık yatırımlarının yer aldığı internet sitesinde hastanenin yüzde 93'nün tamamlandığını belirtiyor.
SARIYERLİLER AÇILIŞI BEKLİYOR
Hastanedeki son duruma havadan görüntülendi. Görüntülere göre, hastanenin blokları tamamlanmış durumda; ama bahçesinde ve çevresindeki çalışmalar ise devam ediyor. Çayırbaşı ve Kozdere Mahallesi sakinleri de temeli 6 yıl önce atılan devlet hastanesinin biran önce açılıp hizmete sunulmasını beklediklerini söylüyor.
Görüntü Dökümü:
------------------------
(HAVADAN)
/////////////////////
-Hastane inşaatı
-Çalışan iş makineleri
-Bölgeden görüntüler
(AKTÜEL)
-Hastane inşaatı
-Hastane bahçesindeki çalışmalar
-Çalışanlardan görüntü
-Sırasıyla röpler.
-Genel ve detaylar
18.01.2018 - 11.02 Haber Kodu : 180118033
18.01.2018 - 11.03 Haber Kodu : 180118035
=======================
6- MÜZEYYEN TELLİ CİNAYETİ DAVASI: 6 SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Baba Rıfat Telli,
"Ben kızımı vatana, millete hayırlı bir insan olsun diye zor şartlarda büyüttüm, okuttum. Seni tanımam etmem, hiçbir alıp veremediğim yoktu. Neden yaptın bunu?"
Haber: Serpil KIRKESER - İSTANBUL DHA
Bahçelievler'de 24 yaşındaki Müzeyyen Telli'nin uyuşturucu satıcıları tarafından öldürülmesine ilişkin 24'ü tutuklu toplam 31 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Müzeyyen Telli'ye ateş ettiği gerekçesiyle bir kez müebbet ve 8 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Ümit Y. "Suçsuzum, ateş edildiğinde ben oradaydım. Ben ateş etmedim" diyerek beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi. Müzeyyen Telli'nin babası Rıfat Telli de tutuklu sanık Ümit Y.'ye dönerek, "Ben kızımı vatana millete hayırlı bir insan olsun diye zor şartlarda büyüttüm, okuttum. Seni tanımam etmem, hiçbir alıp veremediğim yoktu. Neden yaptın bunu" diyerek isyan etti. 6 sanığın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre 12 Mart 2017 tarihinde Bahçelievler'de gerçekleşen olay şöyle oldu: Müzeyyen Telli'nin halası Aysel Telli apartmanın kömürlük kısmına indi ve burada bir kişi ile karşılaştı. Telli, bu kişiye çıkmasını söyledi, ancak bu kişi kömürlükten çıkmadı. Bu kişinin uyuşturucu maddeyi kömürlüğe sakladığını düşünen Aysel Telli durumu ağabeyi Rıfat Telli'ye bildirdi. Rıfat Telli olay yerine geldi. Ardından da Müzeyyen Telli, Okan ve Serkan Telli de olay yerine geldi. Kısa bir süre sonra sokaktaki 6-7 kişilik bir grup, Telli Ailesi'nin üzerine doğru geldi. Bu sırada grubun içerisinde bulunan bir kişi de, silahla Müzeyyen Telli ve ailesine doğru ateş etmeye başladı. Açılan ateş sonucu Müzeyyen Telli ile yakınlarda bulunan Suriye uyruklu Muhammet Yusuf (24) yaralandı. Şüpheliler ise olayın ardından kaçtı. Müzeyyen Telli vefat ederken, Muhammet Yusuf ise hastanede tedavisinin ardından taburcu edildi. Soruşturma sonunda ateş eden kişinin Ümit Y. olduğu tespit edildi.
SAVCILIK SORUŞTURMAYI TAMAMLADI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede, tutuklu Taner A.'nın (20), "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" ve "Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme" suçlarından 10 yıldan 23 yıla kadar hapsi istendi. Tutuklu Ümit Y.'nin (23) "Kasten öldürme", "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" ve "Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme" suçlarından bir kez müebbet ile 1 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasının istendiği belirtilen iddianamede, tutuklu Habip P. (29) ve tutuklu Habip P. (29) hakkında ise "Uyuştucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "kasten öldürme" suçlarından birer kez müebbet ile 12'şer yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede, tutuksuz Özgür Ö. (19) hakkında da "Kasten öldürme" suçundan bir kez müebbet hapsi istendi.
UYUŞTURUCU TİCARETİ SUÇUNDAN CEZALANDIRILMALARI TALEP EDİLDİ
Diğer şüpheliler hakkında ise "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "Kurulan örgüte üye olma" ve "Suç delillerini gizleme veya değiştirme" suçlarından 10' ar yıl ile 20'şer yıl arasında değişen oranlarda hapis cezalarına çarptırılmaları talep edildi.
İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 23 tutuklu sanık ile taraf avukatları hazır bulundu. Öte yandan vefat eden Müzeyyen Telli'nin ailesi şikayetçiler Aysel Telli, Rifat Telli, Okan Telli, Serkan Telli de duruşmaya katıldı.
"EĞER KAÇMASAYDIK BİZİ DE VURACAKTI"
Söz akan şikayetçi Hala Aysel Telli "Şikayetçiyim . Ben daha önce Müzeyyen'i vuran kişiyi teşhis etmiştim.
Ateş eden şahıs şu anda duruşma salonunda bulunan Ümit Y.'dir. Ateş ettikten sonra silahı arkadaşlarına verdi. Eğer biz hareket edip kaçmasaydık bizi de vuracaktı. Çünkü üzerimize doğru hedef gözeterek ateş etti" dedi.
BABA DURUŞMADA İSYAN ETTİ
Müzeyyen'in babası Rıfat Telli de tutuklu sanık Ümit Y.'ye dönerek, "Ben kızımı vatana millete hayırlı bir insan olsun diye zor şartlarda büyüttüm, okuttum. Seni tanımam etmem, hiçbir alıp veremediğim yoktu. Neden yaptın bunu" diyerek isyan etti. Sakinleşmesinin ardından ifade veren Rıfat Telli, "Ben Veysi ve ismini bilmediğim kişiyi gördüm. Kendilerine mahalleden gitmelerini söyledim. Oğlum ve yeğenimle kapıya indik. 3-4 dakika geçtikten sonra Ümit arka sokaktan geldi ve bizi hedef alarak ateş etmeye başladı. Bir kurşun rahmetli kızıma, bir kurşun Suriyeli şahsa, bir kurşun arabamın kaportasına, bir kurşun da karşı komşunun mutfak camına isabet etti. Suriyeli şahıs da bizim komşumuz olur. Dışarıdan evine gelmek üzereyken sanık Ümit'in ateş etmesi sonucu yaralandı. Ben daha önce Ümit isimli şahsı görmedim, tanımam" ifadelerini kullandı. Müzeyyen Telli'in ağabeyi Okan Telli, "Hafta sonu için ailemin yanına gelmiştim. Olay günü de Ümit isimli şahsı gördüm ve kendisi devamlı ateş etti. Sonra da kaçıp gittiler. Şikayetçiyim" diye konuştu.
SANIK ÜMİT Y: ATEŞ ETMEDİM
Tutuklu sanık Ümit Y. ateş etmediğini savunarak şunları anlattı: "Suçsuzum, ateş edildiğinde ben oradaydım. Ben ateş etmedim, Veysi ateş etti. Teşhisi kabul etmiyorum, beraatime karar verilmesini istiyorum" Sanık Taner A. ise "Veysel, Umut ve Ümit'in konuşuyorlardı. Veysel ve Umut birlikte gittiler. Ben de peşlerinden gittim. Sonra 5-6 el silah sesi duyuldu. Daha sonra Ümit bu tabancayı bana verdi. Elime sıkıştırdı. Ben de o panikle silahı alıp parktaki kuma sakladım. Daha sonra bu tabancayı Edip ile sakladığımız yerden alıp Edip'e verdim. Edip polise vermiş. Silahın yerini ben gösterdim. Suçsuzum beraatime karar verilsin" şeklinde konuştu.
6 SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, 6 sanığın cezaevinde kaldıkları süre, mevcut delil durumu, suç vasıflarının değişme ihtimalini gözönünde bulundurarak tahliyelerine karar verdi. Sanıklar Ümit Y.'nin de aralarında bulunduğu bulunduğu 18 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Görüntü Dökümü: (ARŞİV)
--------------
-Vatandaşlardan görüntü
-Olay yerinden görüntü
-Olay yeri inceleme ekipleri
-Kızının evinden görüntü
-Kızının evinin penceresinden yakınlarının isyanı
-Kovandan görüntü
-Vatandaşlarla Röp.
-Zırhlı Akrep aracı
-Polis ve Yunus polislerinden görüntü
-Hastaneden görüntü
-Ümit Y.'nin emniyete getirilmesi
18.01.2018 - 11.02 Haber Kodu : 180118032
=======================
7- ŞANTAJ DAVASINDA TAHLİYE
Tamir için verilen cep telefonundaki fotoğrafları kopyalayarak şantajda bulunduğu öne sürülen sanık tahliye edildi.
Haber: Ümit TÜRK İstanbul/ DHA
Beşiktaş'ta bir çocuk annesi E.M.'nin tamir için verdiği cep telefonundaki fotoğraf ve görüntüleri izinsiz kopyalayarak, şantaj yaptığı iddiasıyla 18 yıla kadar hapsi istenen sanığın, ikinci duruşmada tahliyesine karar verildi. Mahkeme, tahliye gerekçesinde, sanığın cezaevinde 76 gün tutuklu kalmasını dikkate aldı.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık C.K., cezaevinden getirildi. Müşteki, E.M., de avukatıyla birlikte katıldı. Duruşmada müşteki kadının eşi ve oğlu tanık olarak dinlendi.
"ANNEMİN 8 ADET MÜSTEHCEN INI FACEBOOK'TAN GÖNDERDİ"
E.M.'nin 23 yaşındaki oğlu S.M., "Annem ve babam bana, bir erkeğin annemi cep telefonundan rahatsız ettiğini söylemişlerdi. Bir gün cep telefonuma whatsaap'tan annemin gülen bir fotoğrafı gönderildi. Ben de cevap olarak, 'sonuç' diye yazdım. Ayrıca Alperen Koç isimli bir faccebook hesabından annemin müstehcen içerikli 8 adet fotoğrafı ile bir videosu gönderildi" dedi. Sanık avukatının sorması üzerine, tanık S.M., "Ben annemin benim telefonumdan sanığa mesaj attığına hiç şahit olmadım" yanıtını verdi.
"EŞİM DURUMU BANA ANLATTIKTAN SONRA TELEFONLARI HEP BENDEYDİ"
Daha sonra E.M.'nin kocası G.M., tanık olarak dinlendi. G.M., de, "Eşime sürekli bilinmeyen numaralardan aramalar geliyordu. Sonradan eşimden durumu öğrendim. Aynı zamanda Alperen Koç isimli facebook hesabından eşime ait müstehcen video ve resimler gönderildi" dedi. Sanık avukatının sorusu üzerine G.M., "Olay ortaya çıktıktan sonra eşimin telefonları devamlı bendeydi. Sanıktan yine mesajlar geliyordu. Ancak ben engelliyordum. Eşimin mesaj göndermesi mümkün değildir. Çünkü telefonlar hep benim yanımdaydı" diye cevap verdi.
SANIK AVUKATI: TUTUKLAMA CEZAYA DÖNÜŞTÜ
Daha sonra söz alan sanık avukatı, müvekkilinin 2,5 aydır tutuklu olduğunu belirterek, "Tutuklama tedbir olmaktan çıkmış, cezaya dönüşmüştür. Karartılması mümkün bir delil de yoktur. Müvekilim ile şikayetçi arasındaki whatsaap görüşmeleri incelendiğinde aralarındaki ilişkinin farklı olduğu görülecektir. Bu nedenle sanığın tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.
MÜŞTEKİ AVUKATI: TEHDİT VE HAKARET KONUŞMALARI ELİMİZDE...
Bunun üzerine söz alan müşteki E.M.'nin avukatı Funda Sadıkahmet Alp, "Elimizde, müvekkilimin sanık tarafından tehdit ve hakarete uğradığına dair telefon görüşmelerini içeren ses kaydı var. Bunu, CD içersinde mahkemenize sunuyorum" dedi.
CEZAEVİNDE KALDIĞI SÜRE DİKKATE ALINARAK TAHLİYE EDİLDİ
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme hakimi sanığın tahliyesine karar verdiğini açıkladı. Tahliye gerekçesinde, sanığın tutuklu kaldığı süre ve üzerine yüklenen suçların öngörülen yaptırımlarının üst sınırı dikkate alındığı belirtildi. Müşteki avukatının sunduğu ses dosyasının bilirkişiye gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
SUÇLAMALARI, 'GÖNÜL İLİŞKİMİZ VARDI' DİYEREK REDDETMİŞTİ
Sanık C.K., aralarında gönül ilişkisi olduğunu iddia ederek, E.M.'nin telefonunu kopyalamadığını, program yüklemediğini, söz konusu fotoğrafları ise İ.K., isimli kişinin kendisine gönderdiğini, kendisinin de bu fotoğrafları E.M.'ye ve ailesine gönderdiğini söylemiş, hakaret ve tehditte bulunmadığını savunmuştu.
"LARIMI 23 YAŞINDAKİ OĞLUMDAN 80 YAŞINDAKİ YAKINIMA GÖNDERDİ"
Şikayetçi kadın ise, sanığın whatsaap'ını kopyaladığını belirterek, "Önce aileme söyleyemedim. Ancak dayanılmaz bir hal alınca eşime durumu anlattım. Daha sonra 23 yaşındaki oğlumdan tutun da 80 yaşındaki yakınıma kadar fotoğraf ve görüntülerimi gönderdi" ifadesinde bulunmuştu.
İDDİANAMEDEN
İddianamede C.K. hakkında "Zincirleme olarak özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri kayda almak ve ifşa etmek", "Zincirleme şantaj", "Bilişim sistemi hukukuna aykırı olarak girme ve orada kalma", "Zincirleme hakaret" suçlarından 4,5 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Görüntü Dökümü:
--------
-Sanık ile mağdurun fotoğrafı
==================
8- SIĞIRCIK KUŞLARININ GÖKYÜZÜNDEKİ DANSI
Haber-Kamera: Hakan KAYA/İSTANBUL DHA
Taksim Meydanı'nda sabah saatlerinde sığırcık kuşlarının gökyüzünde dansı, izleyenleri büyüledi. Sığırcıkların sürü halinde bir anda yön değiştirerek çarpışmadan gerçekleştirdiği toplu uçuşu görsel şova dönüşürken, izleyenleri kendine hayran bıraktı. Bir süre gökyüzünde uçuşan sığırcıklar daha sonra gözden kayboldu.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Sığırcık kuşlarının Taksim Meydanı üzerinde uçuşu
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni -2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?