DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 1

DHA YURT BÜLTENİ - 1

BAYKAN'DA PKK'LI TERÖRİSTLERİN 9 SIĞINAĞI KULLANILAMAZ HALE GETİRİLDİ SİİRT'in Baykan ilçesi kırsalında güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonda PKK'lı teröristlerin kullandığı 9 sığınak, kullanılamaz hale getirildi, ele geçirilen malzemeler imha edildi.

14.12.2019 08:30

BAYKAN'DA PKK'LI TERÖRİSTLERİN 9 SIĞINAĞI KULLANILAMAZ HALE GETİRİLDİ

SİİRT'in Baykan ilçesi kırsalında güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonda PKK'lı teröristlerin kullandığı 9 sığınak, kullanılamaz hale getirildi, ele geçirilen malzemeler imha edildi.İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Baykan İlçesine bağlı Tandır Dağı/ Kalemis kırsalında, terör örgütü PKK'ya yönelik 'Kıran-Şehit Jandarma Uzman Çavuşu Yasin Baran Operasyonu' düzenlendi. Operasyon bölgesinde, güvenlik güçlerinin yaptığı aramada, teröristlerin kullandığı 9 sığınak tespit edildi. Sığınaklarda yapılan aramada; bol miktarda gıda ve yaşamsal ile örgütsel dokümanların ele geçirildi. Sığınaklar, kullanılamaz hale getirilerken, ele geçirilen malzemeler, operasyon bölgesinde imha edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Helikopterden görüntüAskeri birliklerde ve aramalardan görüntüSığınak ve malzemeler

Haber: Mehmet Yücel DURAK/ BAYKAN(Siirt),================================

TARSUS HALİ'NDE YANGIN: 4 İŞYERİ KÜLE DÖNDÜ

MERSİN'in Tarsus ilçesindeki sebze ve meyve halinde çıkan yangında, 4 işyeri küle döndü.Bugün sabaha karşı 500 işyerinin bulunduğu sebze ve meyve halinden alevlerin yükseldiğini gören gece bekçileri, durumu itfaiyeye bildirdi. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri, alevlere müdahale ederken işyeri sahipleri ise ekmek teknelerindeki ürünleri kurtarmaya çalıştı. İtfaiye ekiplerinin güçlükle kontrol altına aldığı yangında 4 işyeri alevlere teslim oldu. İşyerlerini küle çeviren yangında şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı. Söndürme ve soğutma çalışmalarını tamamlayan itfaiye ekipleri, yangının kesin çıkış nedenini belirlemek için incelemelerini sürdürüyor. Polis ekipleri de, yangınla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------İtfaiye erlerinin yangına müdahalesi-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Okan ÇALIŞKAN/ TARSUS(Mersin),==================================

ULUDAĞ'DA KAYBOLAN 2 DAĞCIYI ARAMA ÇALIŞMALARI 12'NCİ GÜNDE DE SÜRDÜ

ULUDAĞ'da zirve tırmanışı yaparken, kaybolan amatör dağcılar Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp'ı (37) arama çalışmaları, dün 12'nci gününde de devam etti. Arama-kurtarma çalışmaları, dağcılara ait mont ve batonların bulunduğu Küreklidere Şelalesi yakınlarında yoğunlaştırıldı.İstanbul'dan Uludağ'a 1 Aralık Pazar sabahı gelen amatör dağcılar Mert Alparslan ve Efe Sarp, 34 SK 2280 plakalı otomobillerini Uludağ Jandarma Karakol Komutanlığı'nın önüne park edip, zirve tırmanışına geçti. Dağcılar, sisin etkili olduğu bölgede, hava kararınca yollarını kaybetti. Aileleri, Alparslan ve Sarp'a ulaşamayınca, jandarmaya haber verdi. Bunun üzerine aynı gün saat 23.00 sıralarında Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma Özel Harekat (JÖH), AFAD, BAKUT, İHH, AKUT ve Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ekipleri, arama- kurtarma çalışması başlattı. Uludağ'ın Yedigöller, Maden, Saitiabat, Çobankaya, Sarıalan ve Alaçam bölgelerinde arama yapıldı. Ancak şu ana kadar tüm çabalara karşın dağcılara ulaşılamadı.Kayıp dağcıları arama çalışmaları, dün 12'nci gününde de sürdü. Aramalar, dağcılara ait mont, bere ve batonların bulunduğu Küreklidere Şelalesi yakınlarında yoğunlaştırıldı. Ekipler, yer yer kar kalınlığının 1,5 metreyi bulduğu bölgede, çalışmalarını sürdürdü. Uludağ'da dün öğleden sonra başlayan kar yağışı ve fırtına ise gece boyunca devam etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Arama çalışmalarından arşiv görüntüler-Arama yapılan bölgeden arşiv drone görüntüleri

Haber-Kamera: Semih ŞAHİN - Mehmet İNAN/ BURSA,====================================

Ceren'in katiline, 2 ayrı iddianamede 3 kez ağırlaştırılmış müebbet istendi (3)İFADELERİ KAN DONDURDU: CEREN ÖLDÜYSE BIÇAK GÖREVİNİ YAPMIŞTIR

Ordu'da balerin Ceren Özdemir'i bıçaklayarak öldüren katil zanlısı Özgür Arduç hakkında hazırlanan 13 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı. Polise verdiği ifadelere ek olarak savcılıkta da ifadesi alınan Arduç'un, "Emniyet'te verdiğim ifadeler doğrudur. Ben Ceren Özdemir'in ölüp ölmediğini merak ediyorum. Hastanede yattığı söyleniyor, böyle bir durumda nasıl ölebilir. Ölmüş ise bıçak görevini yapmıştır. Ben Ceren Özdemir'i olay gecesi rastlantı sonucu gördüm. Kendisine baktığımda belki güzel olmasından ve benim ona sahip olabilecek maddi durumum, sosyal konumum olmamasından kaynaklı, belki güzel giyinmesinden benden daha güzel şartlarda yaşamasından kaynaklı, belki de göz göze geldiğimizde bana bakışından huylanarak kendisini öldürmeye karar verdim. Kendisini takip ettiğim sırada çantasını da öldürdükten sonra alabileceğimi düşündüm" dedi.

'ÖLDÜRÜYORUM, MUTLU OLUYORUM'Ceren Özdemir'i öldürmeden önce takip edip öldüremediği başka bir kadını öldürmeyi düşünürken yakalandığını da anlatan Özgür Arduç, "Yakalanmasaydım onu da öldürecektim. Ceren Özdemir'in ölmesi nedeniyle pişman değilim, üzülemiyorum, elimde olmadan öldürüyorum ve mutlu oluyorum. Ben İstanbul'dayken sevdiğim kedilerin başını taşla eziyordum, hatta bir tanesinin kalbini çıkarmıştım" ifadelerini kullandı.

ÖNCE SİLAH VE ETER ARAMIŞKatil zanlısının, firarın birinci gününde cezaevinde yatan bir arkadaşının eşinden silah almak için Ulubey ilçesine gittiği, ancak kadının tepki göstermesi üzerine şehir merkezine geldiği, Ceren'i öldürdüğü 3 Aralık günü ise saat 16.00 sıralarında bir veteriner kliniğine gidip, 'hayvanlarını bayıltacağı' yalanıyla eter almaya çalıştığı da ortaya çıktı.

KEDİLERİ ÖLDÜRMÜŞKatil zanlısı ifadesinde, İstanbul'da yaşadığı tarihlerde sevdiği kedileri bıçaklayarak öldürdüğünü hatta bir kedinin kalbini çıkardığını da söyledi.

DNA İNCELEMESİ ŞİŞE KAPAĞINDAN YAPILDICinayetin ardından çevredeki güvenlik kamera görüntülerini inceleyen polisin, katil zanlısı Özgür Arduç'un henüz kimlik bilgileri belirlenmeden, bir şişe kapağını yere attığını belirlediği, güvenlik kamera görüntülerinden kapağı bularak DNA profil testi yaptığı da ortaya çıktı.

SAVCILIK FİRAR BİLDİRİMİ YAPMIŞKatil zanlısı Özgür Arduç'un, Ordu Açık Cezaevi'nden 1 Aralık'ta gece 00.15'te yapılan sayımda kaldığı odada bulunmadığının anlaşılması üzerine aynı gün gerekli firar bildirimlerinin yapıldığı, savcılık tarafından hakkında yakalama kararı çıkarıldığı da iddianamede yer aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olaya ilişkin ARŞİV görüntülerle

Haber: Nedim KOVAN/ ORDU,=============================

GÜLEDA'NIN KATİLİNİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPSİ İSTENDİ ISPARTA'da, üniversite öğrencisi Güleda Cankel'i (19) öldüren eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan (19) hakkında hazırlanan iddianame, Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen Pehlivan'ın, Güleda Cankel'i önce kabloyla boğmaya çalıştığı, yaşadığını fark edince de 6 kez bıçaklayarak öldürdüğü kaydedildi. İddianamede, sanığın teslim olduktan sonra görevlilere verdiği mektupta "Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Beni bu seçeneği seçmeye mecbur kıldınız. Kafam yerinde. Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz" ifadelerinin, eylemindeki tasarlama kastını gösterdiği belirtildi.

Fatih Mahallesi'nde apartta kalan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Güleda Cankel, 18 Kasım Pazartesi günü saat 11.00 sıralarında, eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından, odasında, önce boğazı sıkılıp, kabloyla boğulduktan sonra kalbinden bıçaklanarak, öldürüldü. Olayın ardından polise teslim olan Pehlivan, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Cankel'in cenazesi ise memleketi Muğla'da toğrağa verildi.

İDDİANAME KABUL EDİLDİZafer Pehlivan hakkında Isparta Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianame, Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Zafer Pehlivan hakkında, 'tasarlayarak' ve 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek' öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen iddianamede, cinayete ilişkin detaylı bilgi verildi.Zanlı ve Cankel'in gece yarısı genç kızın ikametgahında tartışmaya başladığı belirtilen 4 sayfalık iddianamede, Pehlivan'ın Cankel'in boğazını sıkıp yumruk attığı, "Seni öldüreceğim, daha sonra da kendimi öldüreceğim" dediği belirtildi. Ağlamaya başlayan genç kızın dışarı çıkmak istemesi üzerine sanıkla markete gittikleri, alışveriş sonrasında maktulün sevgilisi Osman S.'yi aramaya çalıştığı, ancak sanığın telefonunu yere atıp kırdığı kaydedildi. Cankel'in bunun üzerine kaçmaya çalıştığı ancak başaramadığı, kendisini kucaklayan sanığın yeniden ikametgahın önüne getirdiği belirtilen iddianamede, Pehlivan'ın yine Cankel'i darbetmeye başladığı ve bunu görenlerin polise haber verdiği anlatıldı.Olay yerine gelen emniyet görevlilerinin tarafların ifadelerini ve adli raporlarını aldığı, 'mala zarar verme' olayıyla ilgili görgü tespiti yapıldığı, gerekli işlemlerin ardından şüphelinin saat 03.51 sıralarında serbest bırakıldığı kaydedildi. Adli muayene raporuna göre basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralandığı tespit edilen maktulün dosyadaki ifadesinde herhangi bir şikayetinin olmadığına ve tedbir kararı alınmasını istemediğine dikkati çekilen iddianamede, bu nedenle sanık hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçları açısından ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, Pehlivan'ın üzerine atılı tehdit suçu bakımından ise dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği belirtildi.

KABLOYLA BOĞMAYA ÇALIŞTI, ARDINDAN BIÇAKLADIİfadesi alınan Cankel'in daha sonra ikametgahına gittiği, sanığın da aynı adrese gittiği belirtilen iddianamede, "Maktulle sanık bir süre konuştu. Maktul, sanığa başının ağrıdığını söyleyince taksiyle hastane gittiler. Hastane dönüşü sanık da evde kaldı. Sanıkla maktul tartışmaya başladı. Maktulün boğazını önce elleri ve kulaklığın kablosuyla sıkmaya başladı. Kalbini dinlediği maktulün yaşadığını anlayınca Güleda'yı bıçakladı" ifadeleri yer aldı. İddianamede, "Bıçağı toplam 6 kez saplaması, şüphelinin canavarca hisle hareket ettiğinin göstergesidir" denildi.

CİNAYETİ TASARLAMIŞİddianamede, Zafer Pehlivan'ın, teslim olduğu polis merkezinde üzerinde çıkan mektuptaki ifadelere de yer verildi. Mektupta, "Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Beni bu seçeneği seçmeye mecbur kıldınız. Yanımda kelebeğim var. Unutmadan hiç alkol almadım veya bir madde. Kafam yerinde. Her şeyin zamanı yaşadığımız andır. Mutlu olmayı ertelemeyin. Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz" ifadelerinin yazılı olduğu belirtildi. Sanığın savunmasında mektubu iki üç gün önce yazdığını beyan etmesinin, eylemindeki tasarlama kastını gösterdiği tespitine yer verildi.Zafer Pehlivan hakkındaki dava, önümüzdeki günlerde görülecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler

Haber: Ali ÇEVİKBAŞ/ ISPARTA,===============================

'Siz hiç annenizin her zaman taktığı kolyesinde annenizin kanını gördünüz mü?' (2)DURUŞMA ERTELENDİ

İzmir'in Çiğli ilçesinde tabancayla vurularak öldürülen Habibe Çevik ve Fatma Akta'nın Karşıyaka Adliyesi'nde gerçekleşen ilk duruşmasında sanık Göksel Sağlam'ın duruşmaya gelmesine rağmen, avukatının duruşma saatinde mazeret bildirmesi nedeniyle, tanıklar ifade vermeyi kabul etmedi. Göksel Sağlam ve Habibe Çevik'in 11 ve 13 yaşlarındaki iki oğlunun hem annelerini kaybetmeleri, hem de babalarının cezaevinde olmasından kaynaklı olarak, duruşma salonunda ifadelerinin alınmasının uygun olmadığına karar verildi. Müşteki avukatlarının, Fatma Akta'nın eski eşi Adem Akta ve Göksel Sağlam'ın çok sık görüştüklerini belirtmesi üzerine Menemen Cezaevi'ndeki telefon görüşmelerinin ve görüş listesinin istenmesi talep edildi. Adem Akta'nın tüm telefon kayıtlarının dinlenmesi kabul edildi. Duruşma, 16 Ocak 2020 tarihine ertelendi.

'BABAMIN TELEFONU İNCELENDİĞİNDE HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK'Duruşma sonrasında konuşan Figen Akta, "Katili gördüğümde çok kötü oldum, nefretle bakıyorum. Sonuçta iki canı, iki anneyi, iki kadını aldı elimizden. Beni annemin sesinden mahrum bıraktı. Aynı şekilde kardeşim ve teyzemin çocuklarını da. Ama bir adım atmış olduk. Babamın telefonu dinlenecek. Bu benim için çok iyi bir şey aslında. Ailemdeki bazı kişiler babamın tarafında, bana destek çıkmıyorlar. Babamın telefonu incelendiğinde her şey ortaya çıkacak. O nedenle yüzüm gülüyor" dedi.Ailenin avukatlarından Şenay Tavuz ise şöyle dedi: "Aslında Haziran ayından beri çok gecikmeli olarak bir duruşma tarihi verildi. Aile çok büyük bir beklenti içerisindeydi. Fakat ne yazık ki bugün sanığın avukatı son dakikada sağlık sebebiyle mağduriyet yolladığı için duruşmaya, yargı süreci başlasa da sanığın ifadesi alınamadığı için ciddi anlamda bir eksiklik oldu. Bizim müvekkillerimiz de ifadelerini vermediler. Bir dahaki celsede ifadeler verilecek. Fakat İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi de bizimle birlikte davaya katılmak için dilekçe sundu. Bu konuda da mahkeme karar vermek için duruşmayı erteledi. Her ne kadar 'Devlet çocuklara sahip çıktı' dese de, bu konuda biz başvuruda bulunduk. Fatma'nın eşinin çocukları haricen tehdit ettiği konusunda duyumlar almıştık. Can güvenliği riski için özellikle dayı ve aile, çocukları koruyamayacağı endişesiyle talepte bulunmuştuk. Kurum ilgilendi ve çocuklar güvenli bir yere yerleştirildi. Bu tür cinayetlerde kadınlar eşleri tarafından öldürüldükten sonra ne yazık ki çocukların velayeti ile ilgili kısım havada kalıyor. Bu konuda bir takım yasal düzenlemeler olması gerektiğini düşünüyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Figen Akta'nın röportajıAvukat Şenay Tavuz'un röportajıDuruşma çıkışından görüntüler

Haber-Kamera: Melis KARAKUZULU - Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR, ============================================

EŞİNİ 15 YERİNDEN BIÇAKLAYAN KOCA, AKIL SAĞLIĞININ İNCELENMESİNİ İSTEDİ ESKİŞEHİR'de, boşanma aşamasındaki eşi Öznur Sazlar'ı (45), 15 yerinden bıçaklayarak yaralayan Harun Sazlar'ın yargılanmasına devam edildi. Sanık Harun Sazlar, olay anında psikolojik rahatsızlık etkisi altında olduğunu ve öldürme kastının olmadığını öne sürerek, mahkemeden akıl sağlığının incelenmesini istedi. Öznur Sazlar'ın avukatları ise mahkemenin görevsizlik kararı vererek davayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etti. Mahkeme, sanığın talebini reddedip, duruşmayı erteledi.Eskişehir'de Temmuz ayında, 1 çocuk annesi Öznur Sazlar, boşanma aşamasındaki eşi Harun Sazlar tarafından 15 yerinden bıçaklanarak yaralandı. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak, gözaltına alınan Harun Sazlar, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sazlar hakkında 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'kasten yaralama' suçundan dava açıldı. 3 Eylül'de görülen davanın ilk duruşmasında, sanık Harun Sazlar haftada 2 gün kolluk birimlerine imza vermesi şartıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı karara itiraz etti. Üst mahkeme olan Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen itirazın ardından Harun Sazlar hakkında yeniden 'tutuklama kararı' çıkarıldı. İstanbul'da yakalanan Harun Sazlar, tutuklanarak Metris Cezaevi'ne konuldu.

15 KEZ BIÇAKLADI, SAVUNMASINDA 'ÖLDÜRME KASTIM YOKTU' DEDİDavanın 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 5'inci duruşmasına tutuklu sanık Harun Sazlar, İstanbul Metris Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Boşanma aşamasındaki eşi Öznur Sazlar, CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukatları ile taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu. Sanık Harun Sazlar, 2001 yılında Osmaniye Devlet Hastanesi'nde depresyon tanısıyla tedavi gördüğünü belirterek, boşanma aşamasındaki eşi Öznur Sazlar ile evlilikleri süresince zaman zaman depresyon ilaçları kullandığını söyledi. Olay tarihinde psikolojik rahatsızlık etkisi altında olduğunu anlatan Harun Sazlar, mahkemeden akıl sağlığının araştırılmasını isteyerek, "Akıl sağlığımın araştırılmasını istiyorum. Ben olayın ağırlığı altında eziliyorum. Kesinlikle eşimi öldürmek gibi bir düşüncem yoktu. Olayı dahi cezaevinde bulunduğum sürece yeni yeni hatırlıyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

'İLAÇLARI DOKTOR KONTROLÜNDE ALMIYORDU'Boşanma aşamasındaki eşi tarafından 15 kez bıçaklanarak tedavisinin ardından taburcu edilen Öznur Sazlar ise eşinin psikolojik rahatsızlık iddialarını kabul etmeyerek şunları söyledi: "Sanığın öfke kontrol problemi vardır ancak akli dengesini etkileyecek bir problemi olduğunu düşünmüyorum. Evliliğimiz boyunca sanık sakinleştirici kullanıyordu. Ancak bu doktor kontrolünde yapılan bir tedavi değildi"

SANIĞIN TALEBİ REDDEDİLDİMahkeme, sanık Harun Sazlar'ın akıl sağlığının araştırılması talebini kabul etmezken, avukatların görevsizlik verilerek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi talebi içinde Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek raporun beklenmesine kadar vererek duruşmayı erteledi. Mahkeme ayrıca sanığın tutukluluk halinin de devamına karar verdi.

'TÜKENDİKTEN SONRA DA ZATEN KIYMETİ YOK'Duruşmanın ardından adliye önünde açıklamalarda bulunan Öznur Sazlar, adalete güvenmek istediğini ifade ederek, "Davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerek. Adalete güvenmek istiyoruz. Onların taktiri diyoruz ancak çok fazla yoruldum. Tükeniyoruz, tükendikten sonra da zaten kıymeti yok. Örneği de zaten Ayşe Tuba Arslan" diye konuştu.

'BURADAN ÇAĞRIMIZ, DERS ALINSIN'Sazlar davasını izleyen CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiğini söyledi. Asliye Ceza Mahkemesi'nde eşini 15 yerinden bıçaklayan sanığın en fazla 4 yıl ceza alacağını anlatan Çakırözer, "Eğer dava bu mahkemede devam ederse, bu sanığın en fazla alacağı ceza 4 yıl. Yani 15 bıçaklamaya indirimlerle çok kısa sürede çıkabilir olacak. Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukatların davaya katılmak talebi kabul edilseydi daha iyi olur. Neden iyi olurdu? Bu tür davaları ne kadar çok avukat takip ederse o kadar çok bunların önlenmesi sağlanır. Ayşe Tuba Arslan'ın avukatı yokmuş. 23 kez suç duyurusunda bulunan her seferinde uzaklaştırma kararı verilen, sonra tekrar uzlaştırmaya gönderilen birine bir tane dahi avukat tanınmamış. Buradan çağrımızda bunlardan ders alınsın" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Öznur Sazlar ve avukatların adliye çıkışı-Toplanan kalabalık-Öznur Sazlar'ın avukatının açıklaması-Milletvekili Utku Çakırözer'in açıklaması-Eskişehir Adliyesi-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN - Hakan TÜRKTAN/ ESKİŞEHİR,=======================================

TİRE'DE 29 YAŞINDAKİ GENÇ, SOKAK ORTASINDA ÖLDÜRÜLDÜ İzmir'in Tire ilçesinde, kimliği belirsiz kişi tarafından sokak ortasında tabancayla vurulan Erdal Kıran (29), yaşamını yitirdi. Kaçan saldırganın yakalanması için çalışma başlatıldı.Olay, dün saat 18.00 sıralarında Tire'deki Atatürk Caddesi'nde meydana geldi. Çarşıda yürüyen Erdal Kıran'a yaklaşan kimliği henüz belirlenemeyen kişi, bir anda tabancasını çıkarıp, 9 el ateş etti. Kıran vücuduna isabet eden kurşunlarla kanlar içinde yere yığıldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edilirken, saldırgan kaçtı Çevredekilerin yardıma koştuğu Kıran, sağlık görevlilerince yapılan ilk müdahalesinin ardından Tire Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Erdal Kıran, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. Tire Emniyet Müdürlüğü ekipleri olay yerinde yaptıkları incelemenin ardından, saldırganın yakalanması için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Olay yeriAmbulans ve feryatlarGenel ve detaylar

Haber: TİRE(İzmir),===================

HATAY'DA 3 OTOMOBİLİN KARIŞTIĞI ZİNCİRLEME KAZA: 1 ÖLÜ, 3 YARALI HATAY'ın Altınözü ilçesinde, sis nedeniyle görüş açısının düşmesi nedeniyle, 3 otomobilin karıştığı zincirleme kazada, 1 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi ise yaralandı.Kaza, dün sabah saatlerinde ilçeye bağlı Enek Mahallesi'nde meydana geldi. Yoğun sis nedeniyle görüş açısının düştüğü D-420 yolunda Yusuf Osman Sever yönetimindeki 06 BET 163 plakalı otomobille Cuma Uzun'un kullandığı 31 HJ 968 plakalı otomobil kafa kafaya çarpıştı. Ardından başka bir otomobilde, kaz yapan iki araca çarptı. Kazada, otomobillerdeki 4 kişi yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan yaralılar ardından Hatay Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Muhittin İşçimen (43), doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı.Kaza nedeniyle ulaşımın aksadığı yolda, araçların kaldırılmasının ardından trafik normale döndü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kaza yerindeki yaralılar ve ambulansGenel görüntüÖlen şahsın fotoğrafları

Haber-Kamera: Samim SELÇUK - Hüseyin BOZOK/ ALTINÖZÜ(Hatay),==================================================

FRENİ PATLAYAN MERMER YÜKLÜ TIR TAKLA ATTI: 1 ÖLÜ KARABÜK'ün Safranbolu ilçesinde rampa yolda freni patlayınca şarampole devrilen mermer yüklü TIR'ın sürücüsü Alper Çiftçi (40) öldü. Kaza yerine gelen kuzeni Ömer Ercan, kendisinin de öndeki TIR'da yük taşıdığını belirterek, "Telefonla konuşuyorduk. O ara feryat etmeye başladı, 'Fren yok fren yok' diye. Bende, 'At arabadan kendini aşağıya at' dedim. Atamadı." diye konuştu. Kaza, dün akşam saatlerinde Karabük-Bartın yolu Kirkille mevkiinde meydana geldi. Karabük yönüne giden Alper Çiftçi idaresindeki 06 BN 8532 plakalı TIR, rampa inerken frenleri patlayınca kontrolden çıktı. Takla atan TIR, yol kenarındaki tarlaya devrildi. Hurdaya dönen TIR'ın kabininde ağır yaralanan Çiftçi, polis ve çevredekilerin yardımıyla dışarıya çıkarıldı. Olay yerine gelen ambulansla özel bir hastaneye kaldırılan Çiftçi, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.Kaza yerine gelen Ömer Ercan, polis ekiplerine hayatını kaybeden Alper Çiftçi ile kuzen olduklarını, mermer yüklü TIR'la kendisinin önden gittiğini kuzeninin de arkasından geldiğini söyledi. Ömer Ercan, '"Telefonla konuşuyorduk. Dayıoğlu ben sana döneyim dedim. O ara feryat etmeye başladı, 'Fren yok fren yok' diye. Bende, 'At arabadan kendini aşağıya at' dedim. Atamadı. Sonra telefon kesildi. Polisi ve 112 Acili aradım." dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------TIR'dan detay-Polisin incelemeleri-Ömer Ercan'ın konuşması

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/ SAFRANBOLU(Karabük),=======================================

KAÇAK OCAKTA ÖLEN AFGAN GENCİN CENAZESİ AİLESİNE TESLİM EDİLDİ ZONGULDAK'ın Kilimli ilçesinde, ruhsatsız işletilen maden ocağında meydana gelen iş kazasında yaşamını yitiren ve kimliği tespit edilemeyen Afgan gencin, Abbas Rezai (19) olduğu tespit edildi. Abbas Rezai'nin Giresun'da yaşayan kuzeni Murtaza Zarayi, Zonguldak'a gelerek cenazeyi ülkesine göndermek üzere teslim aldı.Bölüm Mahallesi'nde kaçak maden ocağında geçen hafta perşembe günü meydana gelen iş kazasında ölen Afganistan uyruklu gencin, Abbas Rezai olduğu tespit edildi. Ocak içinde düştüğü yerde metan gazından zehirlendiği değerlendirilen Abbas Rezai'nin kesin ölüm sebebinin otopsi raporunda ortaya çıkacağı öğrenildi. Gözaltına alınan ocak sahibi K.B. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.Abbas Rezai'nin Giresun'da yaşayan kuzeni Murtaza Zarayi, cenazeyi teşhis etmek için Zonguldak'a geldi. Zarayi, hastane morgunda cenazeyi teşhis etti. Zarayi, ailesinin Afganistan'da yaşadığını anlatarak, "Cenazesini İstanbul'dan uçakla Afganistan'a göndereceğiz. Kaçak yollarla Türkiye'ye girmiş. Kaçak ocakta çalıştığını bilmiyorduk" dedi.Abbas Rezai'nin cenazesi, Zonguldak Belediyesi'ne ait cenaze aracıyla Afganistan'ın Herat kentine götürülmek üzere İstanbul Havalimanı'na gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Cenazenin araca yüklenmesi-Kuzeni ile röp.-Arşiv cesedin morga konulması

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ ZONGULDAK,=============================================

ÖĞRENCİLER ÇİĞ KÖFTEDEN ZEHİRLENDİ Burdur'da, dün öğlen yemeğinin ardından rahatsızlanan 15 öğrenci, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılarak, tedaviye alındı. 6'sı taburcu edilen öğrencilerin, öğlen yemeğinde çiğ köfte yedikleri ve bundan zehirlendikleri tahmin ediliyor.Burdur merkeze bağlı Halıcılar köyündeki Halıcılar Ortaokulu'ndan 15 öğrenci, dünkü öğlen yemeğinden sonra rahatsızlandı. Mide bulantısı ve kusma şikayeti bulunan öğrenciler, öğretmenlerin haber vermesi üzerine okula gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinden sonra Burdur Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Haberi alan öğrencilerin aileleri de hastane önünde toplandı. Öğrencilerden 6'sı tedavilerinin ardından taburcu edilirken 9'unun tedavisinin devam ettiği bildirildi.Öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğu, bir süre gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edileceği kaydedildi. Öğrenciler, öğle yemeğinde çiğ köfte yediklerini, bu nedenle zehirlendiklerini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Hastane dış plan-Öğrencilerden detay-Velilerden görüntü-Öğrencilerin konuşması-Velilerin açıklması

Haber-Kamera: Mesut MADAN/ BURDUR,=====================================

SİBEL KÖSE'Yİ BACAĞINDAN EDEN EŞE, 2 SUÇTAN 10 AY HAPİS MANİSA'da, boşanma davası açan eşi Sibel Köse'yi (34), çocuğunun gözü önünde pompalı tüfekle vuran ve sağ bacağının diz üstünden kesilmesine neden olan Mustafa Köse'ye, 'konut dokunulmazlığı ihlal' ve 'tehdit' suçlarından 10 ay hapis cezası verildi. Kararın ardından konuşan Sibel Köse, "Hakim karşısında bile sürekli sırıtan, şiddete eğilimi olan kişiye bu ceza, bana göre ceza değil" dedi. Köse, 'ateşli silahla yaralama' ve 'rehin alma' suçundan ise ayrıca yargılanıyor.Yozgat'ta yaşayan ve biri ilk eşinden 2 çocuğu bulunan yazar Sibel Köse, 12 yıllık ikinci eşi Mustafa Köse'ye haziran ayında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtı. Mustafa Köse, boşanmaya karşı çıkıp, eşini, "Seni sakat bırakırım" diyerek, tehdit etti. Sibel Köse önce eşine karşı uzaklaştırma kararı aldırdı ardından da 1 Haziran'da, 2 çocuğunu alıp, evi terk etti. Köse, Manisa'ya gelip, burada yaşayan arkadaşının evine sığındı. Ancak, 4 gün sonra eşinin peşinden Manisa'ya gelen Mustafa Köse, burada da Sibel Köse'yi rahat bırakmadı. Sibel Köse, polise gidip şikayetçi oldu ve burada yaşadıklarını şöyle anlattı:  "Kahvaltılık bir şeyler almak için evden çıkan arkadaşımı pompalı tüfekle tehdit edip, yanıma kadar geldi. Eve girer girmez, enseme vurup, beni itmeye başladı. Çocuklarımdan biri de yanımdaydı. Beni ve arkadaşımı, 4 saat rehin aldı. Sürekli pompalı tüfeği bize doğrultup, tehditler savurdu. Onu sakinleştirmeye çalışıp, 'Sen her şeyini düzelt, ben eve döneceğim' diyerek, ikna ettim. Bunun üzerine evden çıktı. Bir saat sonra arayıp, 'Yalan söyledin, gelmeyeceksin' dedi. Polisi aradım, durumu bildirdim. Ancak, olay bittiği için o an bir şey yapılamadı."Ardından 10 Haziran'da savcılığa giden Sibel Köse, suç duyurusunda bulundu. Savcılığın soruşturmasının ardından Mustafa Köse hakkında, 'konut dokunulmazlığı ihlal etme' ve 'tehdit', suçlarından Manisa 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

OĞLUNUN GÖZÜ ÖNÜNDE EŞİNE ATEŞ AÇTISuçlamalara rağmen tehditlerini sürdüren Mustafa Köse, 19 Temmuz akşamı, küçük oğlu ve arkadaşı ile Fatih Parkı'na giden Sibel Köse'nin karşısına çıktı. Mustafa Köse, saat 23.00 sıralarında eşini, oğlunun gözü önünde tekme atıp, yere düşürdükten sonra pompalı tüfek ile vurdu. Sibel Köse, sağ bacağına isabet eden saçmalarla yaralandı. Saçmalar, sol bacağını ise sıyırdı. Saldırgan kaçarken, Sibel Köse, gelen sağlık görevlilerince yapılan ilk müdahalesinin ardından Manisa Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Sağ diz kapağı parçalanan ve damarları kopan Köse, ameliyat edildi. Parçalanan bacak yerine dikildi. Ancak, 10 gün sonra Köse'nin bacağı diz üstünden kesilmek zorunda kaldı.Polis ekiplerince başlatılan çalışmayla saldırgan Mustafa Köse yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Köse, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Köse hakkında, 'ateşli silahla yaralama' ve 'rehin alma' suçlarından Manisa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

BERAATİNİ İSTEDİ, 10 AY HAPİS CEZASI ALDIKöse'nin 'konut dokunulmazlığı ihlal etme' ve 'tehdit' suçundan yargılandığı Manisa 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşması dün görüldü. Duruşmaya Sibel Köse ve avukatı ile tutuklu sanık Mustafa Köse katıldı. Duruşmayı Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Manisa Temsilcisi Semiha Hasgör de takip etti. Duruşmadaki ifadesinde Sibel Köse, yaşadıklarını anlatıp, boşanma davaları süren eşinden şikayetçi oldu. Sanık Mustafa Köse, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip, "Ben hiçbir şekilde kendisini tehdit etmedim. O gün eve gidip sadece konuştum. Hakaret etmedim. Eve zorla girmedim. Hakkımda verilen olumsuz ifadeleri kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatımı istiyorum" dedi.Sanık Mustafa Köse'nin ifadesinin ardından, verilen 5 dakikalık aranın ardından mahkeme hakimi kararını açıklayıp, Mustafa Köse'ye 'konut dokunulmazlığı ihlal etme' suçundan 5 ay, 'tehdit' suçundan da 5 ay olmak üzere 10 ay hapis cezası verdi.

'VERİLEN BU CEZA, BENİM İÇİN CEZA DEĞİLDİR'Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan Sibel Köse, verilen cezayı az bulduğunu belirtip, "Hakim karşısında bile sürekli sırıtan, kendisini bilmeyen, sürekli şiddete eğilimi olan bir kişiye verilen 10 aylık bir ceza gerçekten olacak şey değil. Bu kişinin tüm bu yaptığı tehditler karşısında verilen bu ceza, bana göre ceza bile değil. Ceza daha fazla olmalıydı" dedi.'Kadın Cinayetlerini Durduracağız' Platformu Manisa Temsilcisi Semiha Hasgör de Kadına şiddetinin her türlü karşısında olduklarını ifade etti.Tutukluğu devam eden Mustafa Köse'nin, 'ateşli silahla yaralama' ve 'rehin alma' suçundan Manisa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılanmasına ise gelecek günlerde başlanacak.Çiftin Yozgat'taki boşanma davaları da sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Sibel Köse'nin adliye çıkışından görüntüsü-Sibel Köse ile röp.-Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Manisa Temsilcisi Semiha Hasgör ile röp.-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,====================================

PANCAR YÜKLÜ KAMYON DEVRİLDİ, SIKIŞAN SÜRÜCÜYÜ İTFAİYE KURTARDI

BURSA'nın İnegöl ilçesinde kontrolden çıkan pancar yüklü kamyon şarampole yuvarlandı. Ters dönen kamyonda sıkışan sürücü itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.Kaza, dün gece saatlerinde Bursa- Ankara karayolu üzerindeki Mezit-7 mevkiinde meydana geldi. Eskişehir'den yüklediği pancarları Bursa'ya götürmek üzere yola çıkan sürücü Halil Ölmez (35) yönetimindeki 26 FT 088 plakalı kamyon, Mezit-7 mevkiinde sürücüsünün kontrolünden çıktı. Savrulan kamyon, bariyerlere çarparak şarampole devrildi. Ters duran kamyonda yaralanan sürücü, direksiyon koltuğunda sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine jandarma, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin 1 saatlik çalışmasının arından yaralı sürücü, sıkıştığı yerden kurtarıldı. Ölmez, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ağır yaları olarak İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Hastaneden detaylar-Yaralıdadan detaylar

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL-BURSA,================================

ANTALYA'DA 13 AY ÖNCE KAYBOLAN 2 ÇOCUK DENİZLİ'DE BULUNDU ANTALYA'da 13 ay önce Rus anne Ekatarina Efimova'nın (32) yanındayken kaybolan 2 çocuğu, Denizli'nin Pamukkale ilçesindeki Jandarma Suç ve Araştırma Timi ekipleri (JASAT) tarafından bulundu. Kayıp çocukların Efimova'nın boşanma aşamasında olduğu eşi Bekir A. tarafından kaçırıldığı ve Suriyeli bir ailenin evine gizlendiği ortaya çıktı. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.Denizli'de yaşayan Ekatarina Efimova (32) ve Bekir A. (35) çifti, şiddetli geçimsizlik nedeniyle 2018 yılında yollarını ayırmaya karar verdi. Çiftin boşanma süreci devam ederken Efimova 2 çocuğu Irmak Liona (5) ve Edgar'ı (4) yanına alarak, Antalya'ya yerleşti. Efimova'nın çocukları, 28 Kasım 2018'de ortadan kayboldu. Rus anne Efimava, polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Kentte çocukları bulmak için yapılan arama çalışmaları sonuç vermeyince Efimova, ülkesi Rusya'ya döndü. İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı JASAT timleri, 2 ay önce kayıp çocuklarla ilgili çalışma başlattı. Efimova'nın boşanma aşamasında olduğu Bekir A.'yı takibe alan jandarma ekipleri, Pamukkale ilçesi Karahayıt Mahallesi'nde bir eve operasyon düzenledi. Suriyeli Faysal ve eşi Senal Muhammed'in yaşadığı eve baskın yapan ekipler, yapılan arama sonucu, 13 aydır kayıp olan Irmak Liona ve Edgar'ı buldu.Operasyonda Faysal ve Senal Muhammed ile yaşadığı evde yakalanan çocukların babası Bekir A. gözaltına alındı. Bekir A.'nın 13 ay önce çocuklarını Antalya'dan kaçırarak Denizli'ye getirdiği ve Suriyeli bir ailenin evinde çocukları sakladığı ortaya çıktı. Bekir A.'nın 2 ay önce jandarma tarafından gözaltına alındığı, ifadesinde ise kayıp olan çocuklarının nerede olduğunu bilmediğini, kendisinin onları bulmak için aradığını söylediği belirtildi.Bulunan çocuklar, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Çocukların bulunduğu evden detayJandarmanın çocuklarla evde ilgilenmesinden detayÇocukların evden çıkarılmasıÇocukların jandarma karakolundan yetkililere teslim edimesi

Haber-Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,====================================

MALATYA MERKEZLİ UYUŞTURUCU OPERASYONUNA 10 TUTUKLAMA

MALATYA merkezli 3 ilde uyuşturucu tacirlerine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 13 kişiden 10'u tutuklandı.Malatya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu satıcılarına yönelik yürüttüğü çalışmaların ardından 11 Aralık günü Malatya, Tekirdağ ve Mersin'de belirlenen 14 adrese eş zamanlı operasyon yaptı. Ekipler operasyonda, 13 kişiyi gözaltına aldı. Adreslerde yapılan aramalarda ise 13 gram bonzai, 1 gram metamfetamin, 15 uyuşturucu hap, 2 av tüfeği, 1 kurusıkıdan bozma tabanca, 51 tabanca mermisi, 1 kılıç ve 2 pala ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 10'u tutuklandı, 3'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Baskınlardan görüntüAdreslerin aranmasıEle geçirilen uyuşturucu ve suç aletleriŞüphelilerin gözaltına alınmasıGenel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN/ MALATYA,=====================================

6 İLDE ÇALINTI OTOMOBİL DOLANDIRICILARINA 'KERMES' OPERASYONU: 7 GÖZALTI

ÇALINTI otomobillerin şasi numaralarını değiştirip satarak gelir sağlayan çete, Ankara merkezli 6 ilde polisin 'Kermes' adlı eş zamanlı operasyonla çökertildi. Operasyonda gözaltına alınan 7 şüpheli, mahkemeye sevk edildi.Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Bürosu ekipleri, çalıntı otomobillerin şasi numaralarını değiştirip satarak gelir sağlayan, hırsızlık çetesini takibe aldı. Polis, Ankara başta olmak üzere İstanbul, Antalya, Sakarya, Kırşehir ve Mardin'de faaliyet gösteren çeteyi 2 ay boyunca adım adım takip etti. Soruşturmayı derinleştiren ekipler, 'Kermes' operasyonunu başlattı. 6 ilde yapılan eş zamanlı baskınlarda, çetenin 7 üyesi gözaltına alındı. Çalıntı olan ve değişim yapılan 16 otomobile ise el konuldu. Ekipler, daha sonra otomobillerin parçalandığı ve şasi numaralarının değiştirildiği dükkanda arama yaptı. Aramada lüks araçlara ait çok sayıca yedek parça ve motor aksanı bulundu. 7 şüpheli, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Şüphelilerin emniyetten çıkarılması

Haber: Caner ÜNVER/ANKARA,==============================

MALATYA'DAKİ TEFECİLİK OPERASYONUNDA 3 TUTUKLAMA

MALATYA'da, polis ekiplerince tefecilik yapanlara yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 5 kişiden 3'ü, mahkemece tutuklandı. Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesince İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri, kentte tefecilik yapanlara yönelik operasyon düzenledi. Baskınlarda, kentte faiz karşılığında para vererek, senet imzalatıp, verdikleri paraların üzerine faiz koyan 5 kişi yakalandı. Belirlenen adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda tapu, çek ve senet ile 30 bin lira, faaliyeti olmayan şirketlere ait birçok kaşe ve makbuz arama öncesi tuvalete atılmış, yırtılmış ve tahrip edilmiş borç alacak defteri, ruhsatsız tabanca ve 134 tabanca mermisi ele geçirildi. Baskınlarda bulunanlara el koyan polis, 5 kişiyi de gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden 3'ü, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Adliyeden görüntüTutukluların adliyeden çıkarılmasıGenel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN/ MALATYA,=====================================

SAHTE EVRAK ÇETESİNE OPERASYON KOCAELİ'nin Gebze ilçesinde, sahte evraklarla firmalardan televizyon ve kompozit malzeme alıp satan 4 kişi, Kocaeli ve Ankara'da düzenlenen operasyonla yakalandı.Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, Gebze'de sahte evrakla firmalardan ürün satın alan kişilerle ilgili soruşturma başlattı. Gebze'de 5 firmadan sahte evraklarla aldıkları televizyon ve kompozit malzemeleri Ankara'ya götürerek piyasa değerinin altında satan şüphelilerin daha önceden benzer suçlardan sabıka kayıtları bulunan A.D., B.Ç., A.İ. ve M.Y. olduğu belirlendi. Şüphelilerin kullandığı otomobili tespit eden polis, aracı takibe aldı. Kocaeli'den yola çıkan otomobili, takip eden polis ekipleri, Ankara'da aracı durdurup içerisindeki şüphelileri gözaltına aldı. Şüphelilerden A.D., B.Ç. ve M.Y. çıkarıldıkları mahkeme tarafından 'Nitelikli dolandırıcılık', 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Ünvan gaspı' suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, A.İ. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ele geçirilen 500 bin TL değerindeki ürünler ise sahiplerine teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------(Polis kamerası)Operasyon anı,Gözaltına alınma, Ele geçirilen TV'ler,Adliyeye sevk

Haber: Alişan KOYUNCU/ GEBZE-KOCAELİ,===========================

AİLE DOSTUNUN ŞİRKETİNİ ÜZERİNE ALDI, 400 BİN LİRA BORÇLANDI ELAZIĞ'da asgari ücretle çalışan 2 çocuk babası Özkan Yıldırım'ın (35) maaşına, resmi kayıtlarda kendi adı bulunması nedeniyle, İzmir'de yaşayan aile dostu A.A.'ya ait şirketin 400 bin TL'lik vergi borcu nedeniyle haciz geldi.2006 yılında yaptığı vatani görevinden İzmir'e gelip, bir benzin istasyonunda işe giren Özgür Yıldırım'a aile dostu A.A., "Şirketi üzerinize yapalım, burada başka güveneceğimiz kişi yok" dedi. Yıldırım da kabul etti. Bunun üzerine A.A.'nın sahibi olduğu şirketin resmi kaydı, Özkan Yıldırım'ın adına yapıldı. Yıldırım, 2012 yılında memleketi Elazığ'a döndü. Asgari ücretle çalışan Yıldırım, geçtiğimiz aylarda eczanede ilaç almak istedi. Ancak maaşına haciz geldiğini öğrendi.Bunun üzerine Vergi Dairesi'ne giden Yıldırım,  şirketin 400 bin TL'lik vergi borcu bulunduğunu öğrendi. Bu nedenle maaşına haciz geldiğini öğrenen Özkan Yıldırım, durumu A.A.'ya bildirdi. Özkan Yıldırım, "2006 yılında askerden geldim. Belli bir süre dinlendikten sonra, beni aradılar. 'Gel bir şirket var, şirketi üzerinize yapalım, sağlam adam yok' dediler. Aile dostumuz diye kendisini kıramadım. Şirketi devir yaptık üzerimize. Kendisinden hiç bir maddi manevi destek beklemeden yaptım. 2012 yılında Elazığ'a geldim. Benzinlikte çalışıyorum. Asgari ücret maaşım var" dedi.Yardım beklediğini ifade eden Yıldırım, "Vergi borcum 400 bin lira. Aile dostum olanların paraları olduğunu biliyorum. Çocukları özel okullarda okuyor. Benim iki tane bebeğim var. Nasıl ödeyeceğim bilmiyorum. Saflığımdan böyle oldu. Zor durumdayım, yardım bekliyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Özkan Yıldırım'dan görüntü -Röportaj -Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Erkan BAY/ ELAZIĞ,=================================

ANTİDEPRESAN İÇİN ECZANELERİN CAMLARINI KIRAN SALDIRGAN KAMERADA MUĞLA'da, antidepresan ilaç almak için 3 eczanenin camlarını sopayla kıran H.T., sevk edildiği adliyede, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. H.T.'nin eczanenin camını kırma anı, ­cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi.Olay, önceki gün saat 23.00 sıralarında, merkez Menteşe ilçesi Orhaniye Mahallesi 12 Sokak'ta meydana geldi. İş bulmak için Sakarya'dan Muğla'ya gelen ve madde bağımlısı olduğu öne sürülen H.T., eczanenin camına elindeki sopayla vurmaya başladı. Camı kırmaya çalışan H.T.'yi görenler durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, H.T.'yi elinde sopayla sokakta yürürken yakaladı. Yapılan incelemede H.T.'nin 3 eczanenin camını kırdığı belirlendi. Gözaltına alınan H.T.'nin bağımlılığı nedeniyle antidepresan ilaç almak için eczanelerinin camlarını kırdığı tespit edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edilen H.T., adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.Öte yandan, H.T.'nin eczane camlarına sopayla vurma anı bir kişi tarafından cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------(Cep telefonu)H.T.'nin camları kırma anları

Haber: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,=============================

TUNCELİ'DE BELEDİYE İLE MİNİBÜSÇÜLER ARASINDA '25 KURUŞ' KRİZİ TUNCELİ Belediye Meclisi, şehir içi yolcu taşınan minibüslerde sivil yolcu ücretinin 50 kuruş zamla 2 lira 50 kuruş olmasına karar verirken, 1 lira 50 kuruş olan öğrenci ücretine ise zam yapmadı. Minibüs sürücüleri, öğrenciler için de 25 kuruş zam isteyip olumsuz yanıt aldığı belediyeyi protesto etmek amacıyla 72 saat kontak kapatma kararı aldı.Tunceli'de, merkezden Munzur Üniversitesi'nin bulunduğu Aktuluk ile Atatürk mahallelerine yolcu taşıyan minibüs sürücüleri, sivil için 50 kuruş, öğrenciler için ise 25 kuruş zam yapılması talebinde bulundu. Belediye Başkanı Türkiye Komünist Partili (TKP) Fatih Mehmet Maçoğlu başkanlığında toplanan belediye meclisi, şoförlerin talebini değerlendirip, sivil yolcu başına alınan 2 liralık ücrete 50 kuruş zam yaptı. Belediye Meclisi, 1 lira 50 kuruştan taşınan öğrenciler için alınan ücrette ise değişiklik yapmadı. Minibüs sürücüleri, Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile görüşüp öğrenciler için de 25 kuruş zam yapılmasını istedi. Ancak, minibüsçülerin bu talebi ret edildi. Bunun üzerine minibüs sürücüleri, belediyeyi protesto edip, 72 saat boyunca kontak kapatma kararı aldı. Dünden bu yana çalışmayan özel minibüs sürücülerinin aldığı karara karşı belediye, bünyesindeki otobüs seferlerini artırdı.

BELEDİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTILARBelediye ile minibüsçüler arasında başlayan 25 kuruşluk kriz sürürken, şoförler belediye önünde basın açıklaması yaptı. Minibüs şoförleri adına basın açıklaması metnini okuyan Mustafa Tayam, öğrenciler için de 25 kuruş zam istediklerini söyledi. Tayam, şunları söylediBiz daha önce iki ayrı hat olarak çalışıyorduk ve aramızda rekabet olduğu için hem normal vatandaş hem de öğrenci fiyatlarını o günün şartlarında  aşağı çekmiştik. 2 yıl önce iki ayrı minibüs hattı birleştik ve tek hat olarak çalışıyoruz. Ancak bugün mazot fiyatları, enflasyon rakamları ortada. Çok makul bir talebimiz oldu belediyeden. Daha önce 2014 yılında zam yetkisi Esnaf ve Sanatkarlar Odası'na aitti ve bize çok yüksek fiyat verilmişti. Biz o zaman yüksek fiyattan yolcu taşımadık. Şimdi minibüs fiyatlarını artık belediyeler belirliyor. Biz belediyeden öğrenci fiyatlarına 25 kuruş, yetişkin vatandaş için ise 50 kuruş zam istedik. Zaten taşıdığımız yolcuların büyük bölümü öğrenci. Üniversiteye gidip, geliyoruz. Normal yolcu çok az. Yani normal yolcuya yapılan 50 kuruş zam hiçbir anlam taşımıyor, gülünç bir durum. Biz burada toplanıp protesto yapmaktan rahatsızız. İstediğimiz 25 kuruş zam. Grevi yarın bitireceğiz ama zam talebimiz devam ediyor. Şu an çalışmıyoruz, bir sürü zararımız var.

BELEDİYE BAŞKANI ASLA ÖĞRENCİ ZAMMI DÜŞÜNMÜYORUZTunceli Belediye Başkanı TKP'li Fatih Mehmet Maçoğlu ise hat minibüsü şoförlerinin grev yapması ve belediyeyi protesto etmelerinin doğal demokratik hakları olduğunu kaydetti. Maçoğlu, öğrenciler için asla zam yapmayacaklarını ifade ederek, Öğrencilerin taşıma ücretlerine zam yapılmasına karşıyız. Normal yolcuya 50 kuruş zam yaptık. Asla öğrenci zammı düşünmüyoruz. Gerekirse öğrencileri taşımak için ek otobüs seferleri koyarız. Zaten merkezde minibüs hatlarının olmadığı 3 mahalleye vatandaşı ücretsiz taşıyoruz. Bu uygulamamız devam edecek" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Minibüs şoförlerinin belediye önünde toplanması-Mustafa Tayam'ın konuşması-Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile röp.-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/ TUNCELİ,=======================

Bakan Albayrak: Kamu bankaları, 2020'ye girmeden tek haneli faizleri başlatıyor (3)NEVŞEHİR'DE İŞADAMLARI İLE BULUŞTU

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kayseri programının ardından Nevşehir'e geçti. Bakan Albayrak, Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) tarafından düzenlenen programda Nevşehirli iş adamlarına hitap etti. Albayrak, finansman maliyetlerinde yaşanan normalleşme ve iyileşmenin piyasalarda yeniden son derece avantajlı bir yatırım ortamı sağlamış olduğunu kaydetti. Ülke turizmi açısından çok önemli bir yere sahip olan Nevşehir'in, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ekonomiye çok önemli bir katma değer sağlayacağına inandığını vurgulayan Albayrak, "2018 yılında 2,9 milyon ziyaretçiyi ağırlayan Nevşehir, bu yılın ilk 11 ayında 3,6 milyon ziyaretçi sayısını aştı. İşte bu performans, tüm zorluklara ve engellemelere rağmen yolumuza emin adımlarla yürüyeceğimizin Nevşehir özelinde açık bir kanıtı. Biz de 'Türkiye'nin 2023 Turizm Stratejisi' kapsamında bu bölgenin altyapısının güçlendirilmesi ve potansiyelinin büyümesi için gereken tüm desteği vereceğiz. 2023 yılı için '75 milyondan fazla turist 65 milyar dolarlık turizm geliri' hedefine giderken, Nevşehir en önemli taşıyıcılardan biri olacaktır. Ülkemizin potansiyeline duyduğumuz inançla yürüyecek ve kamu - özel sektör işbirliği ile el ele omuz omuza vererek yarının büyük ve güçlü Türkiye'sinin ekonomisini inşa edeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Bakan Albayrak'ın konuşması

Haber-Kamera: Ahmet KORKMAZER/ NEVŞEHİR,============================================

PROF. DR. KADIOĞLU: KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE KARADENİZLİLERİN BURNU KÜÇÜLECEK

İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, küresel iklim değişikliğinin, çevre felaketlerine neden olmasının yanında, insan fizyolojisini de etkileyeceğini belirtti. Karadenizlilerin burnunun uzun olmasının, bölgenin soğuk ve nemli olmasından kaynaklandığını, sıcaklığın arttıkça insan burnunun da küçüleceğini belirten Prof. Dr., Mikdat Kadıoğlu, "O yüzden Karadenizlilere müjde, burnunuz küçülecek, daha düzgün olacak" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı Trabzon İl Müdürlüğü, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA), Trabzon Barosu ve Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi'nce 'İklim değişikliğinin Doğu Karadeniz ve tarıma etkisi' konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan küresel ısınmanın hastalık gibi olduğunu belirterek dünyanın ateşinin çıktığını söyledi. Prof. Dr. Kadıoğlu, "Endüstriyel faaliyetler, kirlilik, sera gazı salınımı gibi insan eliyle gerçekleşen çeşitli nedenler yüzünden küresel ısınma çok hızlı yaşanıyor. İklim değişimi her zaman vardı. Ancak insanlar, doğada bin kat hızlı bir iklim değişikliğine neden oldu ve doğa bunu kaldıramıyor. Güzel havalar dediğimiz bu havalar, bizim için aslında kuraklık ve ölümcül havalar demek. Sıcak hava dalgaları hastalar, obezler ve çocuklarda ölümlere neden olabilen bir afet" dedi.

'KARADENİZLİLERİN BURNU KÜÇÜLECEK'İnsan vücudunun ve ten renginin iklime göre şekillendiğini anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, "Küresel iklim değişikliği çevre felaketleri yaratmasının yanında, insan fizyolojisini de etkileyecek. İklim değişikliğiyle birlikte insan fizyolojisi de değişecek. Karadenizlilerin burnunun uzun olması, bölgenin soğuk ve nemli olmasından kaynaklanıyor. Burnun görevi dışarıdaki havayı akciğere uyarlamak. Bunun için de nemine, soğukluğuna göre belli bir uzunlukta olması gerekiyor. Hava sıcaklığı arttıkça bu uzunluk da düşecek. Aynı Afrika'da olduğu gibi. Afrika'ya gittikçe insanların burnu küçülür. Çünkü dışarıdaki hava sıcaklığı, vücut sıcaklığına çok yakın. Havayı alıp fazla ısıtmayı gerektirmiyor. O yüzden Karadenizlilere müjde, burnunuz küçülecek, daha düzgün olacak" diye konuştu.

KARADENİZLİLER BURUNLARIDAN MEMNUNTrabzon'da yaşayanlar, küresel iklim değişikliğinin, çevre felaketlerine neden olmasının yanında, insan fizyolojisini de etkileyeceğini belirten İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun, "O yüzden Karadenizlilere müjde, burnunuz küçülecek, daha düzgün olacak" açıklamasını değerlendirdi. Kent sakinleri, ortaya atılan teze inanmadıklarını belirterek, mevcut burunlarının yapılarından memnun olduklarını söyledi.

'YİĞİTTE BURUN OLUR'Emekli Adem Yılmaz,  uzun olmasına karşın burun yapısından memnun olduğunu ve herhangi bir şikayetinin olmadığını ifade ederek, "Bu görüşe ve bu teze katılmıyorum çünkü bu ilahi bir şey; Allah isterse onu küçültür. O zamana bizim ömrümüz yetmez. Yiğitte burun olur derler" diye konuştu.

'DOĞRULUK PAYI YOK'Burnunun şeklinden memnun olduğunu söyleyen Bekir Bektaş da "Burnumdan memnunum. Küresel iklim değişikliğiyle ilgili sadece söylenenleri duyuyoruz ama bilimsel olarak ne derece doğruluk payı var o konuda herhangi bir bilgimiz yok. Sadece söylenenleri duyuyoruz. İklim dolayısıyla kışlar yaz oldu, yazlar kış oldu şeklindeki söylentileri sadece duyuyoruz. Duymadım öyle bir şey. Bilimsel olarak bilmediğim için bir şey söyleyemeyeceğim. İnanıyorum" dedi.

EN UZUN BURUNLU KARADENİZLİ Rize'de, 2000 yılında Çay Televizyonu tarafından düzenlenen 'Altın Burun' yarışmalarında 8,8 santimlik burnu ile birinci olan Artvinli Mehmet Özyürek dünyanın en uzun burnuna sahip olması nedeniyle de Guinness Rekorlar Kitabı'na girmişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Panel detayları-Kadıoğlu konuşması-Detaylar+++-Vatandaş detayları-Vatandaş röportajları

Haber-Kamera: Fatih TURAN - Selay SAYKAL/ TRABZON,=====================================

ÇANAKKALE'DE ŞEB-İ ARÜS TÖRENLERİ BAŞLADI ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tasavvuf Topluluğu tarafından bu yıl 8'incisi düzenlenen Uluslararası Hz. Mevlana Anma 746'ncı Şeb-i Arüs etkinlikleri başladı.ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu tarafından düzenlenen 'Hz. Mevlana'da Ortak Yaşam' projesi ve Hz. Mevlana'nın 746'ncı Vuslat Yıldönümü etkinlikleri Mesnevi Kültür ve Sanat Evi'nde düzenlenen programla başladı. İlk olarak programa katılan davetlilere ikramda bulunuldu. Ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Halit Kuşku, Mevlana'nın farklı bir alim olduğunu belirterek, "Bütün düşünce ve fikir aleminde gezseniz, bütün dinleri dolaşsanız şöyle bir öğretiye denk gelemiyeceksiniz; ölümü düğün gecesi olarak nitelendiren bir öğretiye denk gelemeyeceksiniz. Hazreti Mevlana ölümü yani herkesin bir nebze olsun korktuğu ölümü düğün gecesi olarak nitelendirmiştir" dedi. Program Mevlevi Sema Zikr-i Şerifin ardından dua okunmasıyla son buldu.8'inci Uluslararası Hz. Mevlana'yı Anma Etkinlikleri 15 Aralık Pazar günü Gelibolu Mevlevihanesi'nde gerçekleştirilecek programla devam edecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Mesnevi Kültür ve Sanat Evi'nden genel görüntü.Programa katılan davetlilere ikramda bulunulmasından genel görüntü.ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Halit Kuşku'nun konuşmasıMevlevi Sema Zikr-i Şerifin'den genel, detay görüntü.

Haber-Kamera: Cemhan ŞEN/ ÇANAKKALE,========================================

EDİRNE'DE BAŞI BOŞ ATLAR TRAFİĞİ KARIŞTIRDI

Edirne'de şehrin en işlek caddesinde görülen başı boş atlar yeniden gündem oldu. Atların trafiği birbirine kattığı anlar ise görüntülere yansıdı.Edirne'de dönemin yetki tartışması konusuna sahne olan ve Belediye Başkanlığı ile Valiliği karşı karşıya getiren başı boş atlar, Talatpaşa Caddesi'nde boy gösterdi. Araç trafiğine aldırmadan yolun ortasından ilerleyen atları, araç sürücüleri kornalarla uyarırken, vatandaşlar da şaşkın gözlerle izledi. Bir süre caddede dolaşan atlar çevredekilerin çabasıyla bölgeden uzaklaştırılırken geriye ilginç görüntüler kaldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Atların cadde ortasında yürümesi-Vatandaşların atlara şaşkın bakışı-Vatandaşların atlarla ilgilenmesi-Atların yaya geçidinden geçişi-Caddeden detay

Haber-Kamera: Olgay GÜLER/ EDİRNE,====================================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement