GÜRBULAK'TAKİ SALDIRIDA ŞEHİT OLANLARIN SAYISI 2'YE YÜKSELDİ
AĞRI'nın Doğubayazıt ilçesinde, Gürbulak Gümrük Müdürlüğü çalışanlarına yönelik düzenlenen roketli saldırıda şehit olanların sayısı 2'ye yükseldi. Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alınan Özgür Kavastan (29), doktorların tüm çabalarına rağmen dün öğle saatlerinde hayata veda ederek, şehit oldu.
Doğubayazıt ilçesinde Gürbulak Gümrük Müdürlüğü'ne ait zırhlı servis aracına önceki gün teröristler tarafından roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda gümrük memuru Mustafa Türk şehit oldu, 16 kişi de yaralandı. Yaralılar, Ağrı, Ankara, Erzurum ve Van'daki hastanelere götürülerek tedavi altına alındı. Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım servisinde tedaviye alınan yaralılardan gümrük personeli Özgür Kavastan da dün öğle saatlerinde doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Erzurum Valiliği, yaptığı açıklamada, "Dün Ağrı İli Doğubayazıt ilçesinde terör örgütü tarafından Gürbulak Gümrük Müdürlüğü'ne ait zırhlı araca yapılan saldırı sonrası ağır yaralı olarak ilimize getirilen gümrük memurlarından 1991 Mersin Mut doğumlu Özgür Kavastan yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Milletimizin başı sağ olsun" dedi.Saldırının ardından yaralıların ailelerini ziyaret eden Erzurum Valisi Okay Memiş, şehit memur Özgür Kavastan'ın ailesi ile de görüşmüş, geçmiş olsun dileklerini iletmişti.
Haber: ERZURUM,===================
MSB: 1 ASKER ŞEHİT, 9 YARALI MİLLİ Savunma Bakanlığı (MSB), Bahar Kalkanı bölgesinde rejimin açtığı ateş sonucu 1 askerin şehit olduğunu, 9 askerin yaralandığını duyurdu.Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Bahar Kalkanı bölgesinde bulunan unsurlarımıza rejimin açtığı ateş sonucu 1 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 9 kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Bölgede 82 rejim hedefi derhal ateş altına alınmış, vurulmaya devam edilmektedir. Hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralı personelimiz için de acil şifalar dileriz. Şehitlerimizin kanını hiçbir zaman yerde bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız" denildi.
'299 REJİM ASKERİ ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'Açıklamada ayrıca, "Bölgedeki çeşitli kaynaklardan alınan son bilgilere göre; ateş altına alınan rejim hedeflerinden 9 tank, 2 obüs, 6 ÇNRA ve 2 askeri aracın imha edildiği, 299 rejim askerinin de etkisiz hale getirildiği öğrenilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
Haber: ANKARA,==================
MERSİN'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ AĞRI'nın Doğubayazıt ilçesinde Gürbulak Gümrük Müdürlüğü'ne ait araca düzenlenen roketli saldırıda şehit olan gümrük memuru Özgür Kavastan'ın (29), Mersin'in Mut ilçesindeki evine acı haberi ulaştı. Doğubayazıt ilçesinde Gürbulak Gümrük Müdürlüğü'ne ait zırhlı servis aracına önceki gün teröristler tarafından roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda gümrük memuru Mustafa Türk şehit oldu, 16 kişi de yaralandı. Yaralılar Ağrı, Ankara, Erzurum ve Van'daki hastanelere götürülerek tedavi altına alındı. Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım servisinde tedaviye alınan yaralılardan gümrük personeli Özgür Kavastan da dün öğle saatlerinde doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
ACI HABERİ ULAŞTIAnnesi ve babası ayrı olan Kavastan'ın Mersin'in Mut ilçesinde yaşayan annesi Münevver Kavastan'ın evine Türk bayrağı asıldı. Belediye ekipleri tarafından evin önüne taziye çadırı kuruldu. Şehit Kavastan'ın yapılacak törenin ardından Mut ilçesinde toprağa verileceği kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Şehit evine Türk bayrağı asılmasıPolis aracının görüntüsüGenel görüntülerŞehidin sağlık fotoğrafı
Haber-Kamera: Murat SÖZERİ/ MUT(Mersin),==================================
TRABZON'A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ SURİYE'de yürütülen Bahar Kalkanı Harekatı'nda rejim unsurlarının açtığı ateş sonrası şehit olan Uzman Çavuş Kadir Tuncer'in acı haberi, memleketi Trabzon'da yaşayan ailesine verildi.Trabzon'un Ortahisar ilçesi Pelitli Mahallesi'ndeki eve gelen askeri yetkililer, şehidin ailesine acı haberi verdi. Şehit evine Türk Bayrağı asılırken, yakınları taziye ziyaretine geldi. Şehit Tuncer'in cenazesinin askeri uçakla Trabzon'a getirileceği öğrenildi.
ZEYTİNDALI HAREKATINDA KAHRAMANLIK PLAKETİ ALMIŞSuriye'de yürütülen Bahar Kalkanı Harekatı'nda rejim unsurlarının açtığı ateş sonrası şehit olan Uzman Çavuş Kadir Tuncer'in daha önce gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı'na da katıldığı ortaya çıktı. Şehit askerin, Kars'ın Sarıkamış ilçesindeki 9'uncu Komando Tugay Komutanlığı'ndaki görevi sırasında katıldığı harekatta gösterdiği başarılardan dolayı komutanları tarafından plaketle ödüllendirildiği öğrenildi. Tuncer'e verilen plakette, 'Zeytindalı Harekatı'nda göstermiş olduğu kahramanlık anısına' ibaresi yer aldı.Bekar olan şehit Tuncer'in acı haberi, Ortahisar ilçesi Pelitli Mahallesi Yavuz Sultan Selim Caddesi'ndeki evlerinde babası Oktay ile annesi Seher Tuncer'e verildi. Şehidin evinin bulunduğu binaya da Türk bayrakları asıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Şehidin evinden detay-Şehit evinin önünden detaylar
Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR - Tolga SAĞLAM/ TRABZON,=======================================
MİDİLLİ ADASI'NDA GÖÇMENLERLE YUNAN POLİSİ ARASINDA GERGİNLİK YUNANİSTAN'ın Midilli Adası'ndan sığınmacıların gemiye bindirilerek Atina'ya gönderildiği iddiası üzerine yüzlerce göçmen iskeleye toplandı. Atina'ya gittiğini düşündükleri gemiye binmek isteyen göçmenlerle limanda barikat kuran Yunan polisi arasında gerginlik çıktı.Demirören Haber Ajansı, Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin Çanakkale ve Balıkesir gibi sahil kentlerinden başlayan yolcuğuna Yunan adası Midilli'de de tanıklık etti. Türkiye'nin Avrupa ülkelerine gitmek isteyen mültecilere müdahale etmeme kararı sonrası, botlarla Midilli Adası'na giden göçmenler, buradan da Atina geçip diğer Avrupa ülkelerine gitmek istiyor. Göçmen rotasının önemli duraklarından Midilli Adası ise son dönemde gidenlerle birlikte binlerce göçmene ev sahipliği yapıyor.Yunanistan'ın, bazı göçmenleri 1 yılı aşkın süredir adada tuttuğu ve Atina'ya geçişlerine izin vermediği öne sürüldü. Ancak önceki gün akşam bir grup göçmenin gemiyle Atina'ya geçişine izin verildiği dedikoduları adadaki göçmenler arasında yayıldı. Yüzlerce göçmen, iskeleye giderek Atina'ya gittiğini düşündükleri gemiye binmek istedi. Ancak barikat kuran Yunan polisi, gemiye 100 metre kadar yaklaşan göçmenlere izin vermedi. Zaman zaman oturma eylemi yapan göçmenlere Yunan polisi müdahale ederek limandan uzaklaştırdı. Yunan polis amirinin, bazı göçmenlerle konuşarak dağılmaları için ikna etmeye çalıştığı görüldü.Eylem yapan göçmenler, Yunan polisi tarafından otobüslerle adada bulunan göçmen kampına götürüldü. Polisin güvenlik önlemleri ise devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Göçmenlerden ve Yunan polisinden görüntülerGerginlik anlarıGenel ve detaylar
Haber-Kamera: Burak GEZEN - Güven USTA/ MİDİLLİ(Yunanistan),===========================================
Sınıra göçmen akınında 5'inci gün (4)MERİÇ NEHRİ KIYISINDA HAYATA TUTUNUYORLAR
Türkiye'nin çeşitli illerinden Avrupa'ya gitmek için yola çıkan göçmenlerin Edirne'ye gelişleri sürüyor. İstanbul'dan taksi, otobüs ve trenlerle Edirne'ye gelen göçmenlerin sayısı artarken Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin bekleyişi devam ediyor. Meriç Nehri üzerinden Yunanistan'a geçmeye çalışan göçmenler Doyran köyünde bekliyor. Meriç Nehri kenarında bulunan köye öğleden sonra gelen göçmenlerin sayısı artarken çok sayıda göçmen çanta ve valizleriyle bekliyor. Havanın kararması ve havanın soğumasıyla birlikte göçmenler ısınmak için ateş yakmaya başladı.
KUMANYA VE KIYAFET DAĞITILIYORÇeşitli sivil toplum kuruluşları, dernekler ve vatandaşlar ise Doyran'da bekleyen göçmenlere gıda yardımında bulunuyor. Belirli aralıklarla göçmenlere yiyecek ve içecek dağıtılırken, ayrıca çocuklar için kıyafet dağıtılıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Göçmenlerden görüntüler-Ateş yakanlar-Kumanya ve kıyafet dağıtımı-Muhabir anonsu (Semih Çalışkan)-Detay görüntüler
Haber-Kamera: Semih ÇALIŞKAN - Can EROK - Resul ORUÇOĞLU/ EDİRNE,======================================================
YUNAN ASKERLERİNİN GERİ GÖNDERDİĞİ AFGAN AİLENİN UMUTLU BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR EDİRNE'de Meriç Nehri'nden Yunanistan'a geçen göçmenlerden Afganistan uyruklu Sadık Muammedi (31), 3 aylık hamile eşi Zehra Caferi (30) ve 3 çocuğu, Yunan askerlerince gözaltına alınıp, para ve kıyafetlerine el konularak geri gönderildi. Afgan aile, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine gelip, bir inşaatta yaşamaya başladı. Muhammedi ailesinin Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için umutlu bekleyişi sürüyor.Türkiye'nin Avrupa ülkelerine gitmek isteyen göçmenlere müdahale etmeme kararının ardından, göçmenlerin Yunanistan ve Bulgaristan'a geçişleri sürüyor. Birçok göçmen Avrupa ülkelerine ulaşmak için farklı yollar kullanıyor. Bunlardan biri de Afganistan uyruklu Sadık Muhammedi. Sadık, 6 aylık hamile eşi Zehra Caferi, çocukları Ali Muhammedi (7), Umit Muhammedi (9), Amirali Muhammedi (13) ile eşi Zehra'nın kardeşi Mustafa Caferi'yle 2 gün önce Meriç Nehri'nden Yunanistan sınırına geçti. Burada Yunan askerlerince gözaltına alınan Afgan ailenin paralarına ve cep telefonlarına el konuldu. Sadık Muhammedi ve ailesi, Türkiye'ye gönderildi. Parasız ve kıyafetsiz ortada kalan Afgan aile, otobüsle Edirne'den Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine geldi ve burada Yeşil Liman koyunda boş bir inşaatta kalmaya başladı. Sadık Muhammedi ve ailesinin, Ayvacık sahilinden Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için umutlu bekleyişleri sürüyor.
'YUNAN ASKERLER PARAMIZI ALIP, BİZİ DÖVDÜ'Yunanistan'a geçtikten sonra askerler tarafından tekrar Türkiye'ye yollandığını söyleyen Sadık Muhammedi, "Ayvacık'a 2 gün önce geldik ve bu boş evi bularak barınmak için içine girdik. Ama eşim ve çocuklarım bu evde çok korkuyor. Edirne Meriç Nehri'nden bot ile karşıya geçtik. Ancak Yunan askerler bizi yakaladı ve bana, eşime ve çocuklarıma vurmaya başladı. Daha sonra paramızı ve cep telefonumuzu alarak geri yolladı. Evsiz ve parasız ortada kalınca otobüs ile buraya geldik. Şimdi burada evsiz ve parasız ne yapacağımı bilmiyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Aileden görünRöp.Genel ve detaylar
Haber: Mustafa SUİÇMEZ - İpek YAVAŞ/ AYVACIK(Çanakkale),=========================================
YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: TÜRKİYE'DEN ÇOK SAYIDA GÖÇMEN ÜLKEMİZE GELDİ
YUNANİSTAN Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Avrupa Birliği heyetiyle Türkiye sınırında yaptığı incelemenin ardından, "Türkiye'den çok sayıda ülkemize ve sınırımıza göçmen geldi. Yunanistan'a gelen göçmenler başka ülkelere gidecek. Bu nedenle bu Avrupa Birliği'ne bir tehlike olarak nitelendiriyoruz. ve bu durumda hep birlikte mücadele etmeliyiz" dedi.Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, beraberinde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanı Hırvatistan'ın Başbakanı Andrej Plenkoviç, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'in de aralarında bulunduğu AB heyeti ile Türkiye sınırına geldi. Miçotakis ile beraberindeki heyet helikopterle geldikleri Orestiada bölgesindeki Türk sınırında incelemelerde bulundu. Heyet daha sonra Pazarkule Sınır Kapısı'nın karşısındaki Kastanias Sınır Kapısı'na 20 kilometre mesafedeki Orestiada Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.Düzenlenen basın toplantısında konuşan Yunanistan Başbakanı Miçotakis, "Bu artık göçmen sorunu değil. Bu, Türkiye'nin zor durumdaki insanları, jeopolitik gündemini desteklemek için dikkati Suriye'deki durumdan uzaklaştırmak için açık bir girişimidir. Son günlerde Yunanistan'a girmeye çalışan on binlerce insan İdlib'den gelmedi, uzun zamandır Türkiye'de güven içinde yaşıyorlardı. Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşuyorlar" dedi.Göçmen sorunu konusunda Türkiye'nin son kararını eleştiren Miçotakis, "Türkiye'yi göçmen sorunu ile mücadelede desteklemeye ve Suriye'deki duruma bir çözüm bulmaya hazırız, ancak bu şartlar altında değil. Benim görevim ülkemin egemenliğini korumak. Yunanistan, aynı zamanda Avrupa'ya bir iyilik yapıyor. Yunanistan sınırı AB dış sınırıdır ve Yunanistan AB'den dayanışma bekliyor" dedi.Miçotakis, Yunanistan'a çok sayıda göçmen geldiğini belirterek, "Türkiye'den çok sayıda ülkemize ve sınırımıza mülteci geldi. Bu yaptıkları Türkiye'nin Avrupa Birliği anlaşmasına uymamaktadır. Bu insanlar zaten çok uzun zamandır Türkiye'de kalmış kişiler ve Türkçe konuşan kişilerdir. Gündemin akışını değiştirmek amaçlı yapıldığını düşünüyoruz. Yunanistan'a gelen göçmenler başka ülkelerde gidecek. Bu nedenle bu Avrupa Birliği'ne bir tehlike olarak nitelendiriyoruz. ve bu durumda hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bu nedenle illegal yollardan gelen hiçbir göçmen Yunanistan'a sokulmayacaktır. Çünkü askerimiz ve polisimiz çok iyi mücadele etmektedir. Türkiye bu göçmenleri otobüslere bindirip gümrüklere getiriyor. Sınırlarımızı ve bir bütün olarak Avrupa'nın güvenliğini korumak için cevap veriyoruz" dedi.
'YUNANİSTAN SINIRLARI AVRUPA SINIRLARIDIR'Miçotakis'in ardından konuşan AB Konseyi Başkanı Charles Michel ise Yunanistan'a desteğini ifade ederek, "Yunanistan sınırları Avrupa sınırlarıdır. Türkiye ile göç konusunda bir anlaşmamız var ve bu anlaşmanın uygulanması gerçekten çok önemli. Bu anlaşmanın uygulanmasını sağlayacağız, ancak Türk tarafından da bu anlaşmanın çerçevesindeki vaatlerine saygı duymasını bekliyoruz" dedi.
700 MİLYON EURO DESTEKAB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Yunan otoritelerinin zor bir durumla karşı karşıya olduklarını belirterek, "Bugün buraya Avrupa dayanışması ve Yunanistan'a destek konusunda çok net bir mesaj vermeye geldik. Önceliğimiz, aynı zamanda Avrupa dış sınırı olan Yunanistan dış sınırında düzenin sağlanmasını sağlamak. İkinci olarak, Yunanistan'a 700 milyon Euro mali yardım sağlayabiliriz. Bu hemen erişime mevcut olan 350 milyon euroyu ve daha sonra istek dahilinde talep edilebilecek ilave 350 milyon euro'yu kapsıyor" dedi.Yunanistan'ın talebi dahilinde gerektiğinde tıbbi yardım, sağlık ekipleri, barınak ve battaniye konusunda yardım alabileceği bir sivil koruma program başlattıklarını da sözlerine ekleyen Ursula von der Leyen, "Sınırdaki durum sadece Yunanistan'ın baş etmesi gereken bir sorun değil, bütün olarak Avrupa'nın sorumluluğudur ve bunu, birlik, dayanışma ve kararlılık içinde yöneteceğiz. Avrupa'nın birliğini test etmek isteyenler hayal kırıklığınca uğrayacaktır" dedi.
'KRIZİ ÇÖZMEK İÇİN GELDİKAvrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanı Hırvatistan'ın Başbakanı Andrej Plenkoviç, heyet adını yaptığı açıklamada, krizi çözmek için geldiklerini belirterek, "Yardım için buradayız. Bu krizi çözmek için buradayız. Yunanistan, Balkan ülkeleri Avrupa'sı kalkanıdır. İki ülke arasında bu politik kriz çözülmelidir ve çözmek için buradayız. Göçmenler bugüne kadar politikayı bu kadar etkilememiştir. Avrupa Birliği olarak elimizden gelen maddi ve manevi yardıma hazırız" dedi.Toplantı sırasında, dışarıda geniş güvenlik önlemleri alınırken, helikopterler de uçuş yaptı. Heyet toplantının ardından Dedeağaç kentine geçti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Toplantının yapıldığı merkezHelikopter uçuşuAlınan güvenlik önlemleriSalon önünde bekleyenlerMuhabir Ali Can Zeray anonsHeyetin toplantıdan ayrılışıHalkın toplanmasıDetaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY - İdris TİFTİKCİ/ ORESTİADA(Yunanistan), =================================================
Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey ile ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Craft Hatay'da (3)JAMES JEFFREY: REJİM İDLİB'DE AHLAKSIZ BİR POLİTİKA UYGULUYOR
ABD Başkanı Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kelly Craft, ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Hatay'ın Reyhanlı ilçesi Cilvegözü Gümrük Sahası'nda yaptıkları incelemelerin ardından Hatay'daki Suriyeli göçmenlerin bulunduğu Boynuyoğun geçiçi barınma merkezini ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, NATO içinde Türkiye'ye nasıl destek olabilecekleri yönündeki bir soruya, "Türkiye, bir NATO üyesi ve ordusunda büyük çoğunlukla bizim ekipmanlarımızı kullanıyor. İhtiyaçları olduğunda bu ekipmanların hazır olmasını isteriz" dedi. Türkiye ile istihbarat paylaşımı yaptıklarını belirten Jeffrey, diplomatik olarak desteklediklerini, Türkiye'nin de NATO'dan bazı talepleri bulunduğunu, bu talepleri NATO içinde çeşitli seviyelerde desteklediklerini söyledi. NATO, Rusya'yı durdurmak için ne yapabilir? şeklindeki bir soruyu da yanıtlayan Jeffrey, diyaloğa dönülmesi için belli seviyede bir askeri dengenin sağlanabileceğini dile getirerek şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye ile devam eden askeri desteğimiz, askeri satış programlarımız, istihbarat, diplomasi ve NATO içinde destek konularına bakıyoruz. Mühimmat vermek istiyoruz. İnsani yardım da Türklerin çokça altını çizdiği bir konu. Türklerle çok yakın istişareler içindeyiz. Sayın Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Moskova'ya görüşmek için gittiğinde nasıl bir pozisyon alacağını izliyoruz. Şu anda yoğunlaştığımız konular, yardım paketleri ve Türkiye'yi Ruslar konusu da dahil olmak üzere, diplomatik olarak desteklemek. Dün üst düzey bir Rus yetkiliyle konuştum. Türkiye'nin sahte değil, gerçek bir ateşkes istediğini vurguladım. Rejim İdlib'den milyonlarca kişiyi uzaklaştırmak amacıyla ahlaksız bir politika uyguluyor. Esad'ın saldırganlığı bölge için her zamankinden daha tehlikeli."
KELLY CRAFT: ESAD REJİMİ ARTIK VARLIĞINI SÜRDÜREMEZBM Daimi Temsilcisi Kelly Craft da, "Burada gördüklerimiz 108 milyon doların çok ötesinde. BM'de söyleyeceğiz artık yeter. Esad rejiminin çok uzun süredir devam eden saldırıları var. Esad rejimi artık varlığını sürdüremez. Rus yönetimine bir ateşkes üzerinde anlaşmalarını söyledik. Güvenlik Konseyi'ne döndüğüm zaman sınırların açık tutulması gerektiğinin altını çizeceğim. Diyaloğa başlanması gerekiyor. Temmuz ayı öncesinde bu geçişler sağlanmalı ve insani yardımı da sınırların açık tutulmasıyla sağlanması gerekiyor. Önemli olan bu iki sınır kapısından geçişlerin sürdürülebilmesi. Mevcut sınır kapılarını açık tutulması konusunda çalışmalarımız devam ediyor"dedi.
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ise, "Şu tepelerin üzerinde Türk ordusu bir insanlık felaketini engellemek için savaşıyor. Barışçıl ve siyasi bir çözüm için mücadele ediyorlar. Türkiye NATO'dan yardım ve destek istedi. Bizden destek istedi. NATO müttefiki olarak istihbarat paylaşımı yapıyoruz. Biz ve NATO müttefikleri destek olmak için çalışıyoruz"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Heyetin Baben Hava sınır Kapısındaki görüntüleri-Beyaz baretlilerle fotoğraf çekilmesi -Kapalı alanda toplantı -Jefreyy'in açıklmaları -Boynuyol Kampı'ndan görüntüler
Haber-Kamera: HATAY,==========================
KKTC BAŞBAKANI TATAR: TÜRKİYE'YE YAPILAN SALDIRILARI KINIYORUZ KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, Suriye rejiminin İdlib'deki saldırısına ilişkin, "Türkiye'ye yapılan bu saldırıları ve terör örgütlerini kınıyoruz. Önemli olan Türk milletinin ve Mehmetçiğimizin güvenliğidir" dedi.KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Kayseri Üniversitesi'nce düzenlenen 'Mavi Vatanda KKTC'nin rolü' konulu konferansa katılmak üzere geldiği kentte Arkeoloji Müzesi'ni gezdi. Daha sonra açıklamalarda bulunan Tatar, İdlib'de yaşananları merakla izlediklerini söyledi. Bahar Kalkanı Harekatı nedeniyle Türk ordusuna başarılar dileyen Tatar, "Bütün dualarımız onlarla. Türkiye'ye yapılan bu saldırıları ve terör örgütlerini kınıyoruz. Önemli olan Türk milletinin ve Mehmetçiğimizin güvenliğidir. Türk milletinin bekasıdır. Bu coğrafya da barış ve selamet, bizim de selametimiz için Türkiye'nin güçlü olması lazım. Dualarımız Türkiye ile. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Çok üzüldük, çok acı çektik. Ailelerine, sevenlerine baş sağlığı diliyoruz" dedi.
'LİBYA İLE YAPILAN ANLAŞMA ÖNEMLİ'Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanları sınırlandırmasına dair mutabakat muhtırasının önemli bir anlaşma olduğunu belirten Tatar, "Büyük uluslararası çıkarlar söz konusudur. Kıbrıs Türk halkının ve o bölgenin geleceği için ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'deki hareketler Türkiye Cumhuriyeti'nin görüşleri doğrultusunda Libya ile yapılan anlaşma Doğu Akdeniz'deki haklarımızın korunması için çok önemli bir anlaşma. KKTC olarak bu durumu çok yakından izliyoruz. Siyaset zaman zaman çeşitli inişler ve çıkışlar göstermektedir. Birlik ve beraberlik içindeyiz" diye konuştu.
'TÜRKİYE HER ZAMAN KKTC'NİN YANINDA OLMUŞTUR'Tatar, ülkelerinde Cumhurbaşkanlığı seçiminin olduğunu hatırlatarak, kendisinin ve mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın aday olduğunu bildirdi. Tatar, "Kararı halkımız verecektir. Benim siyasetim her zaman Türkiye ile birlikte hareket etmekten, Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmaktan yanadır. Türkiye her zaman KKTC'nin yanında olmuştur. Yalnızca 1974'te değil, her zaman Kıbrıs Türkü'nün yanındadır. Emperyalist güçlere karşı her zaman kahramanca diriliş veren Kıbrıs halkının yanında olan Türk halkına Kayseri'den bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi.
'BİZ AYNI MİLLETİN EVLATLARIYIZ'Türkiye'nin her zaman yanlarında olduğunu bildiklerini kaydeden Tatar, şöyle konuştu: "Biz aynı milletin evlatlarıyız. Bu anlayışla siyasetimizi yürütmekteyiz. Bütün bu değerlere maneviyatına ve ulusal çıkarlarımıza çok önem veriyoruz. Bu doğrultuda siyaset geliştirmek ve Kıbrıs'ta onurlu bir yaşam mücadelesi, refahımızın artırılması, Kıbrıs Türk halkının o topraklarda var olabilmesi hep temennilerimizdir. Ben Türkiye'deki dostlarımıza, siyasilere ve sivil toplum kuruluşlarına minnet duyduğumuz söylemek istiyorum. Çünkü bizler bu köprüleri bağları ekonomik ve siyasi olarak güçlendirmek istiyoruz. Yeni nesillere de Kıbrıs davasını, mücadelesini anlatmak lazım."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------KKTC Başbakanı Ersin Tatar'ın Kayseri Kalesine gelişi-KKTC Başbakanı Ersin Tatar'ın açıklamaları-Diğer genel detaylar
Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ - Samed Aydın SUN/ KAYSERİ,==========================================
AFGAN GÖÇMENLERE RÜZGAR ENGELİ
TÜRKİYE'nin sınır kapılarını açmasının ardından, Edirne'nin dışında, Antalya'nın Kaş ilçesi de göçmenler için Avrupa'ya geçiş kapısı oldu. Önceki gün yaklaşık 100 kişilik göçmen grubunun Meis'e botlarla çıkmasının ardından dün de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Afganistan uyruklu 33 göçmen şansını denedi ancak grup dalgalar yüzünden denize açılamadı.Türkiye'nin sınır kapılarını açmasının ardından göçmenlerin Yunanistan ve Bulgaristan'a geçişleri sürüyor. Birçok göçmen Avrupa ülkelerine ulaşmak için farklı yollar kullanıyor. Göçmenler için Edirne'nin yanı sıra Antalya'nın Kaş ilçesi de Avrupa'ya geçiş kapısı oldu. Edirne'den Kaş'a gelen, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan uyruklu bir grup göçmen, Kaş- Kalkan yolu üzerindeki Seyrek Çakıl Koyu'na ulaştı. Botlarını bu sabah denize indiren Afgan 33 göçmen, şiddetli rüzgarın oluşturduğu dalgalar nedeniyle denize açılamadı. Göçmenler, dalgaların bindikleri botu alabora etme ihtimaline karşı Yunanistan'ın Meis adasına gitmekten vazgeçti. Botu tekrar karaya çıkaran göçmenler, havanın düzelmesini beklemek için koydan ayrıldı. Göçmenlerin bu anları, bir vatandaşın cep telefonu kamerası görüntülerine yansıdı.
YANLIŞ ADAYA ÇIKTILARBu arada Avrupa hayali kuran ve bir an önce Meis Adası'na çıkmak isteyen 30- 40 kişilik göçmen grubunun önceki gün botla ayrıldığı, Meis yerine Kaş Yarımadası'nın güneyindeki ve Türkiye'ye ait Maradi kayalıklarına çıktıkları belirlendi. Kaş Yat Limanı'ndaki gemi kaptanı Onur Kutlu, "Yaklaşık 30 ve 40 kişilik grup, önceki gün gündüz saatlerinde Meis adası yerine Maradi'ye çıkmışlar. Orada mahsur kaldılar. Türk Sahil Güvenlik botları oradan kurtardı. Göçmenlerin bu hali Karadeniz fıkralarını aratmadı" dedi.
MEİS'TE TEDBİRLER ARTTIKaş'a yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Meis Adası, Edirne'nin ardından göçmenlerin Yunanisitan'a geçmek için kullandığı noktalar arasına girdi. Önceki gün yaklaşık 100 göçmenin botlarla, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerini atlatıp adaya çıkması üzerine tedbirler üst seviyeye yükseltildi. Adaya takviye asker gönderildiği, havadan da helikopterli denetimlerin artırıldığı öğrenildi.
YUNANİSTAN'A AİT1512 yılında Osmanlı toprağı olan Meis, 1. Dünya Savaşı'nda Fransızlara geçti, 1923 yılında Lozan anlaşmasıyla İtalya'ya verildi. İkinci Dünya Savaşı sonrası 1948 yılında 12 ada ile birlikte Yunanistan'a bağlandı. Meis Adası'nda yaklaşık bin kişilik Yunan nüfusu yaşıyor. Meis'ten haftanın belirli günlerinde Rodos'a feribot ve uçak seferleri düzenleniyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Muhabir Ahmet İstek'in anonsu-Meis Adası'nın genel görüntüsü-Adaya geçmeye çalışan göçmenlerin ve botun görüntüleri-Muhabir Ahmet İstek'in anonsu -Sahilden detaylar
Haber-Kamera: Ahmet İSTEK - Emrah GÜL/ ANTALYA,===================================
PROF. DR. ÇOLAK: HAVANIN ISINMASIYLA KORONAVİRÜS YAYILMA HIZI AZALACAK AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Dilek Çolak, havanın ısınmasıyla birlikte koronavirüs (Covid-19) enfeksiyon yayılma hızının giderek azalmasını beklediklerini söyledi.AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Viroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Çolak, Antalya Tabip Odası'nda koronavirüsle ilgili açıklamalarda bulundu. 2019'un Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan koronavirüsün dünyada hızla yayıldığını, son verilere göre 64 ülkede tespit edildiğini söyleyen Prof. Dr. Dilek Çolak, Çin'de 2 bin 873 ölüm, diğer ülkelerde ise toplamda 104 ölüm olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı'nın koronavirüsle ilgili çalışmalarını anlatan Prof. Dr. Çolak, Türkiye'de koronavirüslü pozitif bir vaka olmadığını vurguladı. Virüsün belirtilerini anlatan Prof. Dr. Dilek Çolak, sık sık el yıkama ve sprey kolonyayla korunma önerisinde bulundu. Koronavirüsün bugüne kadar mutasyona uğramadığını belirten Prof. Dr. Çolak, virüsün daha çok soğuk havalarda aktif olduğunu, havanın ısınmasıyla birlikte virüsün giderek azalmasını beklediklerini açıkladı.
'ÜLKEMİZDE KORONAVİRÜS VAKASINA RASTLANMADI'Koronavirüsün hızla yayıldığını anlatan Prof. Dr. Çolak, alınan önlemler dahilinde Çin'deki yayılım hızının düştüğünü söyledi. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın enfeksiyonun ilk duyulmasından itibaren çalışmalara başladığını belirten Prof. Dr. Çolak, "Bakanlık, yeni bir bilim kurulu oluşturdu. Bu bilim kurulu her gün konuyu değerlendirip, hastanelere, sağlık personeline yapılması gereken her şeyi iletti. Sağlık Bakanımız ise sürekli bilgilendirmede bulunuyor. Şu ana kadar ülkemizde saptanmış koronavirüs pozitif olgusu yoktur" diye konuştu.
HER BELİRTİ KORONAVİRÜS DEĞİL Öksürük, ateş gibi rahatsızlıkları olan her kişinin koronavirüs vakası olmadığını anlatan Prof. Dr. Dilek Çolak, şöyle konuştu: "Koronavirüsün tespiti için ilk olarak Çin'in Wuhan kentiyle ilgili seyahat öykülerinin olması, oradan gelen kişilerle iletişim halinde olması ya da bu tanıyı almış kişilerde ilişkilerinin olması gerekiyor. Ayrıca sadece Çin değil, Tayland, İtalya gibi koronavirüsün görüldüğü ülkelere seyahat edip etmediklerini soruyoruz. Öksürüğüm var diye hastaneye gelen herkes koronavirüs tanımına uymuyor. Bu olası vaka tanımına ait kişilerden örnek alınıyor, il sağlık müdürleri kanalıyla Ankara'ya gönderiliyor. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Laboratuvarı'nda 24 saat içerisinde sonuç bize geri geliyor. Türkiye'de bu testi en iyi şekilde yapabiliyoruz."
'SPREY KOLONYA BULUNDURUN'Koronavirüsten korunma yöntemleri arasında en önemli etkenin sık sık el yıkamak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çolak, "Virüs hasta kişilerin öksürükleri, hapşırıkları arasında damlacıklar şeklinde yaklaşık 1 metre etrafa yayılıyor. Bu kişilerden uzak durmak çok önemli. Hasta kişiler ellerine hapşırıp kapı kollarını veya bir cismi tuttukları takdirde yüzeylere de yapışıyor. Biz o yüzeylere dokunduğumuzda virüs ellerimize bulaşıyor. Elimizi ağzımıza, burnumuza götürdüğümüzde kendimize bulaştırmış oluyoruz. Virüs sabuna ve yüzde 70 etanol veya alkole duyarlı. Bunun için kolonya kullanılmasını öneriyorum. Elimizin her tarafına sprey kolonyayı sıktığımızda dezenfekte edebiliriz. Mümkün olduğunca çantalarımızda sprey kolonya bulunduralım. Bu durum elimizi yıkamadığımız dönemlerde bize yardımcı olur" diye konuştu.
VİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN MASKE ÖNLEMİMaskeyi hasta kişilerin takması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çolak, ancak enfeksiyon tanısı alan kişilere bakma durumunda olan kişilerin de maske takması gerektiğini kaydetti. Sağlıklı kişilerin kalabalık ve kapalı alanlarda bulunduğu zamanlarda maske takmasını öneren Prof. Dr. Dilek Çolak, vatandaşların daha çok açık alanlarda bulunulup, temiz hava alması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Dilek Çolak, "Koronavirüsün ultraviyole ve ısıya duyarlı olduğunu biliyoruz. Ancak bu yeni virüsün pek çok özelliği gibi ısıya duyarlılığı da henüz tanımlanabilmiş değil. Havaların ısınmasıyla birlikte koronavirüs enfeksiyon yayılma hızının giderek azalmasını bekliyoruz. Ancak bunu zamanla göreceğiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Antalya Tabip Odasındaki korona virüsü açıklamasından detayProf. Dr. Dilek Çolak'ın röportajı-Genel ve detay
Haber-Kamera: Aslı DURAN/ ANTALYA,====================================
ABD SAVAŞ GEMİSİ 'USS ROSS' ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN GEÇTİ
ÇANAKKALE Boğazı'ndan geçen ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait 154 metre uzunluğunda ve 71 borda numaralı 'USS Ross' adlı güdümlü füze destroyeri, Ege Denizi'ne yol aldı.Marmara Denizi'nden dün saat 17.00 sıralarında Çanakkale Boğazı'na giriş yapan ABD güdümlü füze destroyeri, boğazın manevra yapılması en güç noktası olan Nara Burnu'nu döndükten sonra saat 18.30'da Çanakkale önlerine ulaştı.ABD savaş gemisi Kilitbahir köyünde dağda bulunan 'Dur Yolcu' yazısı ve Kilitbahir Kalesi önünden geçerek Ege Denizi'ne doğru yol aldı. Boğazdan geçişi sırasında gemiye Türk Sahil Güvenlik botları eşlik etti.Savaş gemisinin boğazı geçişi sırasında güvertesinde bulunan askerler dikkat çekti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait füze destroyerinin Çanakkale Boğazı'nı geçişi sırasında çekilmiş genel detay görüntü
Haber-Kamera: Cemhan ŞEN/ ÇANAKKALE,========================================
KARABÜK-ZONGULDAK YOLUNDA HEYELAN
KARABÜK-Zonguldak Karayolunda heyelan meydana geldi. Kaya parçaları yola yuvarlanırken, iş makineleriyle kayaların kaldırılmasıyla yol tek şeritten ulaşıma açıldı.Dün öğle saatlerinde, Karabük-Zonguldak yolunun Pirinçlik mevkiinde heyelan meydana geldi. Tepeden kaya parçaları yola yuvarlandı. Zonguldak-Karabük yolu ulaşıma kapanırken, Karayolları ekipleri bölgeye geldi. İş makinesiyle yola düşen toprak yığını ve kaya parçaları kaldırılmaya çalışıldı. Yaklaşık 1 saat sonra toprak yığını ve kayalar yoldan kaldırılarak, bir şerit ulaşıma açıldı. Trafik ekipleri kontrollü olarak araçların geçişine izin verdi. Yolda bulunan toprak ve kayaların kaldırılması için çalışmalar devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------İş makinelerinin heyelanın olduğu bölgede çalışma yapması-Yolda bekleyen araçlardan görüntü-Araçların geçişinden görüntü
Haber-Kamera: Yasin ALDEMİR/ KARABÜK,==========================
ŞANLIURFA'DA İKİ OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 8 YARALI ŞANLIURFA'nın Bozova ilçesinde, iki otomobilin çarpışması sonucu 8 kişi yaralandı.Kaza, dün akşam saatlerinde Bozova ilçesinde meydana geldi. Muhlis Elisa (51) yönetimindeki 31 ADT 633 plakalı otomobil, karşı yönden gelen Cuma Karaca'nın (60) kullandığı 02 BC 166 plakalı otomobil ile kafa kafaya çarpıştı. Kazada sürücüler ile otomobillerdeki Ayşe Karaca, Gafure Karaca, Güneş Karaca, Muhammed Musa, Ömer Musa ve Hayad Abdulvahid yaralandı. Yaralılar, çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekiplerince Bozova Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Acil Servis'te tedaviye alınan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olay yeri-Kazaya karışan otomobiller-Yaralıların yerde yatması-Otomobillerden yola savrulan parçalar-Jandarmanın önlem alması-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mahir ALAN/ ADIYAMAN,=====================================
OKUL SERVİSİYLE OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 6 YARALI
ADAPAZARI'nda, okul servisi ve otomobilin çarpışması sonucu 4'ü çocuk 6 kişi yaralandı. Vatandaşlar hızlı gittiği için servis sürücüsüne saldırdı.Kaza, dün saat 16.15 Sıralarında, Adapazarı Şeker Mahallesi Dibektaş Caddesi üzerinde meydana geldi. Ahmet Orhangül idaresindeki 54 S 0615 plakalı okul servisi ile Ayşe Keleş idaresindeki 54 BS 957 otomobil ile çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle otomobil okul servisiyle elektrik direği arasında sıkışırken, otomobil sürücüsü Ayşe Keleş ve kızı araçta sıkıştı. Vatandaşlar anne ve kızını otomobilden çıkardı. Kaza nedeniyle okul servisinin içinde bulunan 3 çocuk ve servis sürücüsü Ahmet Orhangül yaralandı. Serviste büyük korku yaşayan çocuklar vatandaşlar tarafından araçtan çıkarıldı. Çevredeki vatandaşlar, okul servisi sürücüsü Ahmet Orhangül'e hızlı araç kullandığı için tepki göstererek saldırdı. Polis ekipleri olayların büyümesine engel oldu. Kazada yaralanan 4'ü çocuk 6 kişi 112 Acil ekipleri tarafından hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
KAZA ANI KAMERALARA YANSIDIAdapazarı'nda otomobil ile servis aracının çarpışma anı güvenlik kameralarına yansıdı. Caddede ilerlerken sokağa girmek için dönüş yapan otomobile minibüsün çarptığı, otomobilin elektrik direği ile minibüs arasında sıkıştığı, olay yerinde bulunan vatandaşların hızlı gittiği gerekçesiyle servis sürücüsüne saldırdığı görüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olay yeri detay-Ambulansların gidişi-Küçük kızın ambulans içinde ağlaması-Görgü şahidinin kazayı anlatması-Detay+++Kaza anıVatandaşın şoförü darp etmesi
Haber-Kamera: Ramiz KAAN OKTAR/ ADAPAZARI(Sakarya),========================================
KAMYONA ARKADAN ÇARPAN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ ÖLDÜ
AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı ilçesinde kamyona arkadan çarpan otomobilin sürücüsü Halil Gürdal (27) yaşamını yitirdi. Kaza, saat 02.30 sularında Afyonkarahisar-Antalya karayolunun 64'üncü kilometresindeki Araç Muayene İstasyonu yakınlarında meydana geldi. Antalya'dan Afyonkarahisar istikametine giden Halil Gürdal'ın kullandığı 32 NB 472 plakalı otomobil, aynı istikamette ilerleyen Yunus İ.'nin kullandığı 03 LP 073 plakalı patates püresi yüklü kamyona arkadan çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Halil Gürdal araç içerisinde sıkışarak yaşamını yitirdi. Kaza sonrası olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Halil Gürdal'ın cenazesi savcının incelemesi sonrası Sandıklı Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kamyon şoförü ise ifadesi için polis merkezine götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------Kaza yerinde otomobilin değişik açılardan ve otomobilden çevreye sıçrayan parçalardan görüntü-Kaza yerinde kamyondan görüntü-Cenaze nakil edilirken görüntü
Haber-Kamera: Ahmet DAĞLI/ SANDIKLI(Afyonkarahisar),=================================
ANKARA'DA BORÇ- ALACAK KAVGASINDA AMCA VE YEĞENİ ÖLDÜ
ANKARA'nın Sincan ilçesinde, Yusuf Abaz ve yeğeni Fikret Abaz aralarında borç- alacak meselesi olduğu ileri sürülen eski ortakları F.B. tarafından tabancayla vurularak öldürüldü.Olay, Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan TIR garajında meydana geldi. Oto yıkamacı Yusuf Abaz ve yeğeni Fikret Abaz, iddiaya göre borç- alacak nedeniyle husumetli olduğu eski ortağı F.B. ile buluştu. Burada ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine F.B. tabancayla Yusuf Abaz ve yeğeni Fikret Abaz'a ateş etti. Amca ve yeğeni kanlar içinde yere yığılırken, F.B. olay yerinden kaçtı. Silah sesini duyanların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan Yusuf Abaz ve yeğeni Fikret Abaz, Sincan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan 2 yaralı, doktorların tüm çabasına rağmen hayatını kaybetti.Polis olayın ardından kaçan F.B.'yi yakalayarak gözaltına aldı. Yusuf Abaz ve Fikret Abaz, Çimşit Mezarlığı'nda toprağa verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Organize sanayiden görüntülerTIR garajından görüntülerCenaze evinden görüntüler
Haber-Kamera: Fatih POYRAZ - Hayati İKİZOĞLU/ ANKARA,========================================
KIRIKKALE'DE MAKİNEYE SIKIŞAN İŞÇİ ÖLDÜ KIRIKKALE'de iki çocuk babası Osman Ç. (41), çalıştığı demir çelik fabrikasında makinenin şaftına sıkışarak hayatını kaybetti.Olay, dün akşam saatlerinde Bahşılı ilçesinin Yeşilköy Mahallesi'nde faaliyet gösteren özel bir demir çelik fabrikasında meydana geldi. Fabrikada işçi olarak çalışan Osman Ç., demir çekme işlemine yarayan merdane isimli makinenin şaft kısmına kolunu kaptırması sonucu makinede sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde, Osman Ç.'nin hayatını kaybettiği belirlendi. İşçinin cenazesi, Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Yüksek İhtisas Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Fabrikadan detaylar
Haber-Kamera: Hasan AKYILDIZ/ KIRIKKALE,=========================================
CANLI HAYVAN KESİM BAHANESİYLE 10 MİLYONLUK DOLANDIRICILIK YAPAN ÇETE ÇÖKERTİLDİ
AFYONKARAHİSAR'da canlı hayvan kesim işiyle uğraştıklarını söyleyerek paravan şirket kurup, piyasayı yaklaşık 10 milyon lira dolandırdığı belirlenen çete, polisin operasyonuyla çökertildi. Afyonkarahisar merkezli 4 ilde yapılan eş zamanlı baskında 13 şüpheli gözaltına alınırken, bunlardan 7'si çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü ekipleri, canlı hayvan kesim işiyle uğraştığını söyleyerek, dolandırıcılık yapan çetenin çökertilmesi için çalışma başlattı. Hayvanlarını kestirmek için gelen kişilere piyasanın üzerinde para teklif eden şüphelilerin, ödemeyi nakit olarak yapacaklarını söyleyerek ikna ettiği, kesim yapıldıktan sonra nakit yerine banka hesaplarına EFT yapılacağını belirtip, güven verdikten sonra EFT işlemi yapılmış gibi gösterip dolandırıcılık yaptığı tespit edildi. Dolandırıldıklarını anlayan mağdurları oyalayıp, ikna etmeye çalışan şüphelilerin, ısrarcı olan mağdurlara da senet verme vaadinde bulunup, imza yetkisi olmayan kişiler tarafından doldurulup imzalanan senetler verdikleri, bu senetlere gerçek dışı isimler ve T.C. Kimlik Numarası yazdıkları anlaşılırken, günü gelip ödenmediğinde mağdurlar tarafından icraya konulan senetlere ilişkin ise "İmza benim değil, borç benim değil" diyerek kurtulmaya çalıştığı, bazı şüphelilerin gerçek kimlikleri yerine takma adlar kullandığı, yine şüphelilerin yabancı uyruklu kişiler üzerine kayıtlı GSM hatları kullandığı ortaya çıkarıldı. 'Nitelikli dolandırıcılık' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarını işleyen şüphelilerin bu yöntemle piyasayı 10 milyon TL dolandırdığı belirlendi.
4 İLDE EŞ ZAMANLI OPERASYONDolandırıcılık çetesi üyelerinin yakalanması için düğmeye basan ekipler, 25 Şubat'ta Afyonkarahisar merkezli Adana, Antalya ve Bursa illerinde eş zamanlı operasyon yaptı. Afyonkarahisar'da 8, Antalya'da 3, Bursa'da 1 ve Adana'da 1 olmak üzere toplam 13 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ise kurmuş oldukları paravan şirketlere ait 3 iş yeri reklam panosu, 2 kurusıkı tabanca, 3 ruhsatsız av tüfeği, çeşitli çap ve miktarlarda tabanca fişeği, çek, senet, ambar fişi, şirket kaşesi, 4 sahte araç plakası ve çok sayıda şirketlere ait evrak ele geçirildi.
7'Sİ TUTUKLANDIAfyonkarahisar'a getirilen şüphelilerden 2'si ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 11 şüpheli 28 Şubat'ta adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 1'i mahkemece serbest bırakılırken, 3'ü de adli kontrolle bırakıldı. 7 şüpheli ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Afyonkarahisar Cezaevi'ne gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Operasyon görüntüleri (Polis kamerası)
Haber-Kamera: Mustafa KILINÇ/ AFYONKARAHİSAR,===============================================
KADINLARA ŞİFRELİ İSİM TAKAN FUHUŞ ÇETESİ ÇÖKERTİLDİ BURSA merkezli 3 ilde yapılan fuhuş operasyonunda, 33 kişi gözaltına alındı. Müşterilerin, fuhuş çetesi üyeleriyle, 'şeker var mı?' gibi şifrelerle konuştukları tespit edildi. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, fuhuş yapan ve yaptıranlara yönelik yaptığı çalışmalarda, 5'i kadın 13 kişinin fuhuş şebekesi kurduğunu ve kadınları fuhşa zorladıklarını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, Bursa merkezli Sakarya ve Ankara'daki 12 farklı adrese, önceki gün eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 5'i kadın 13 kişi ile birlikte fuhşa zorlandıkları belirlenen 20 kadın, gözaltına alındı. Bursa'daki şüphelilerin ikamet ve araçlarında yapılan aramalarda, 2 ruhsatsız tabanca ve oyuncak ayı içerisine saklanmış 20 bin TL ele geçirildi. Şüphelilerin müşterilerle telefon görüşmelerinde şifreli konuştukları, müşterilerin 'şeker var mı?' diye sorarak anlaştıkları öğrenildi.Emniyete getirilen 20 kadından 10'u sağlık kontrolü için hastaneye götürülürken, kadınları fuhşa zorlayan 13 kişinin ise işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Fuhşa zorlanan kadınların sağlık kontrolüne götürülüşü-Araçların emniyet binasından çıkışı-Emniyet binasından detaylar
Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,===================================
LEVYEYLE KAPISINI AÇTIKLARI EVDEN 20 BİN LİRALIK ALTIN ÇALAN 3 KADIN ARANIYOR
ADIYAMAN'da, 3 kadın levye ile çelik kapısını açarak girdikleri evde bulunan 20 bin lira değerindeki altınları alarak kaçtı.Olay, dün öğle saatlerinde Yeni Sanayi Mahallesinde meydana geldi. 8 katlı binanın en üst katında S.Ç.'ye ait eve kimsenin olmadığı sırada kimliği belirsiz 3 kadın geldi. Evin kapısını levye ile açarak içeri giren şüpheli kadınlar, yatak odasında bulunan 20 bin lira değerindeki altınları çalarak kaçtı.Öğleden sonra eve gelen S.Ç., kapının açıldığını görünce durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis evde yaptığı incelemede ve çevredeki güvenlik kameralarından eve 3 şüpheli kadının girdiğini belirledi. Polis ekipleri eşkali belirlenen 3 şüpheli kadının yakalanması için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Olay yeriGüvenlik kamerasıHırsızların binaya gelişiHırsızların binadan çıkış
Haber-Kamera: Mahir ALAN/ ADIYAMAN,=====================================
RAHATSIZLANAN AFGAN UYRUKLU ZEHRA HASTANEYE KALDIRILDI
EDİRNE'de Meriç Nehri'nden Yunanistan'a geçen göçmenlerden Afganistan uyruklu Sadık Muammedi (31), 3 aylık hamile eşi Zehra Caferi (30) ve 3 çocuğu, Yunan askerlerince gözaltına alınıp, para ve kıyafetlerine el konularak geri gönderildi. Afgan aile, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine gelip, bir inşaatta yaşamaya başladı. 2 gündür inşaat halindeki iki katlı binanın üst katındaki bir odada kalan Afganlı aileden, 6 aylık hamile olan Zehra Caferi rahatsızlandı. Bunun üzerine bölgeye gelen bir yardım kuruluşu durumu jandarmaya ve sağlık ekiplerine bildirdi. İnşaat halindeki binanın 2'nci katında ilk müdahalesi yapılan Afgan uyruklu Zehra Caferi, sağlık ekiplerinin yardımıyla ambulansa götürüldü. Ambulansa alınan Zehra Caferi, ardından Ayvacık Devlet Hastanesine kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Sağlık ekiplerinin kadına müdahale etmesinden görüntü.-Kadını ambulansa götürmelerinden görüntü.-Ambulansa bindirilmesinden görüntü.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ - İpek YAVAŞ/ AYVACIK(Çanakkale),===============================================
KARTOPU OYNARKEN VÜCUDUNDA YANIK OLUŞAN ÇOCUKLARDAN BERAT OKULA GİDEMİYOR AFYONKARAHİSAR'da, 10 Ocak'ta okul bahçesinde kartopu oynarken vücudunun çeşitli yerlerinde yanık oluşan 9 çocuktan 2'sinin ailesi, sorumluların bulunması için olayla ilgili şikayette bulundu. Çocuklardan Berat Sardoğan'ın annesi Medine Sardoğan, "Çocuğum ciddi bir olaya maruz kaldı. Vücudundaki yaraların iyileşme sürecinin uzun süreceği söylendi. Halen psikolojik ve fiziksel anlamda sıkıntılarımız devam ediyor. Bu nedenle Berat okula gidemiyor ve eğitimine devam edemiyor" dedi.Afyonkarahisar'da, 10 Ocak'ta Şemşettin Karahisari Ortaokulu ve Atatürk İlkokulu'nun ortak kullanımında olan okul bahçesinde kartopu oynadıkları sırada vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluşan 9 çocuk hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. 9 çocuk arasında durumları ciddi olan Berat Sardoğan'a Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde, Mirzah Tunç Kösem'e ise Eskişehir'de deri nakli operasyonları gerçekleştirildi.
BERAT'IN KIYAFETLERİ YENİDEN İSTENDİOkul bahçesinde ve çocukların kıyafetleriyle doku örnekleri incelenmek üzere Ankara Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi'ne gönderilerek, araştırma sürecine başlandı. Yapılan araştırmalar sonucunda numunelerden elde edilen analizlerde alkali maddesi bulgusuna rastlandı ve raporlar Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal ettirildi. Konuyla ilgili soruşturma süreci devam ederken, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Berat Sardoğan'ın kıyafetlerinin tekrar incelenmesi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi. Şu ana kadar 9 çocuktan 2'sinin ailesi, sorumluların bulunması için olayla ilgili şikayette bulundu.
'OKULA GİDEMİYOR'Çocuklardan Berat Sardoğan'ın annesi Medine Sardoğan, "Çocuğum ciddi bir olaya maruz kaldı. Vücudundaki yaraların iyileşme sürecinin uzun süreceği söylendi. Halen psikolojik ve fiziksel anlamda sıkıntılarımız devam ediyor. Bu nedenle Berat okula gidemiyor ve eğitimine devam edemiyor. Berat'ın bu olaydan sonra eğitiminin yarıda kalmasını istemiyoruz. Yetkililerden Berat'ın evde eğitimine devam etmesi noktasında bir destekte bulunmalarını bekliyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------ARŞİV görüntülerle
Haber: Mustafa KILINÇ/ AFYONKARAHİSAR,========================================
İDLİB GAZİSİ YÜCE: TEDAVİM BİTTİĞİNDE SİLAH ARKADAŞLARIMIN YANINA DÖNECEĞİM ELAZIĞ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, İdlib'de 34 askerin şehit olduğu hava saldırısında yaralanan Elazığlı Piyade Uzman Çavuş Fethi Ahmet Yüce'yi (24) evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Yüce, tedavisi tamamlandığında silah arkadaşlarının yanına döneceğini söyledi.İdlib kentinde rejim unsurlarınca 27 Şubat günü düzenlenen ve 34 askerin şehit olduğu saldırıda yaralanan Piyade Uzman Çavuş Ahmet Yüce, Hatay'daki tedavisinin ardından önceki gün memleketi Elazığ'a geldi. Vali Çetin Oktay Kaldırım, Yüce'yi Sanayi Mahallesi'ndeki evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Vali Kaldırım'a yaptığı ziyaretten dolayı teşekkürlerini ileten Yüce, tedavisinin tamamlanmasıyla silah arkadaşlarının yanına döneceğini söyledi. Yüce, "Hatay'daki hastanedeki tedavimin ardından Perşembe günü Elazığ'a geldim. Gerekli tedavilerim bittikten sonra en yakın zamanda inşallah silah arkadaşlarımın yanına döneceğim" dedi.
'ALLAH ŞEHİTLERİN ANNELERİNE DE SABIRLAR VERSİN'Anne Emine Yüce, oğlunun yaralandığı haberini aldıkları gibi Hatay'a gittiklerini ifade ederek, "Hepsi de anne baba kuzusu. Allah şehitlerin annelerine sabırlar versin, yaralıların da şifalarını versin. Allah daha başka acı keder göstermesin" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Gaziden görüntüAilesinden görüntüRöportajlarVali Kaldırım'ın ziyareti Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet ÇÖTELİ/ ELAZIĞ,=====================================
İDLİB GAZİSİ: SINIR GÜVENLİĞİNİ KORUMAK ZORUNDAYIZ SURİYE'nin İdlib kenti kırsalında 34 askerin şehit olduğu rejim saldırısından yaralı kurtulan Uzman Çavuş Zafer Ayhan'ın Hatay Devlet Hastanesi'nde tedavisi tamamlandı. Gazi Ayhan, "Orada birçok terör örgütü var. Sınır güvenliğini korumak zorundayız" dedi.Tunceli'de görev yaparken görevli gittiği Suriye'nin İdlib kenti kırsalında rejimin havadan yaptığı 34 askerin şehit olduğu bombalı saldırıda yaralanan Uzman Çavuş Zafer Ayhan, Hatay Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Ayağına platin takılan Ayhan, tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu oldu. Memleketi Adana'nın Kozan ilçesinde hemşehrilerinin 'geçmiş olsun' ziyaretlerinde bulunduğu Ayhan, sağlık durumunun iyiye gittiğini söyledi. Ayhan, yanında en yakın arkadaşlarını şehit verdiklerini belirterek, bir an önce iyileşip Bahar Kalkanı Harekatı'nda silah arkadaşlarıyla cephede yer almak istediğini kaydetti.
'İYİLEŞİP SİLAH ARKADAŞLARIMIN YANINA GİTMEK İSTİYORUM'Saldırı anını DHA muhabirine anlatan Ayhan, "Tunceli Hozat'tan görevlendirmeyle İdlib'e gittim. Mücadelemizi verdik elimizden geldiğince. Uçaklı saldırı sonrası enkaz altında kaldım. Şehit olacağımı düşündüm. Elektrik direği yıkıldı üzerime. O aziz mübarek kandil gecesinde şehit olamadım. Şehitlerimizin ailelerine başsağlığı diliyorum. Ben daha yeniyim, 5-6 aylık geçmişim var sadece. Çok şükür yaralı olarak kurtuldum. Bir an önce iyileşmeye çalışıyorum. İyileşip silah arkadaşlarımın yanına gitmek istiyorum" dedi.
'SINIR GÜVENLİĞİNİ KORUMAK ZORUNDAYIZ'Türkiye'nin sınır güvenliğini korumak için bölgede olması gerektiğini söyleyen Ayhan, "İnsanlar 'ne işimiz var' diyorlar. Orada birçok terör örgütü var. Sınır güvenliğimizi de korumak zorundayız. Ben de diyordum 'Suriye'de ne işimiz var' diye. Dışarıdan davulun sesi hoş gelir derler. İşin içerisine girmeden kimse bilemez ne işimiz olduğunu. Ben şimdi kendime kızıyorum keşke böyle düşünmeseydim. Allah devletimize milletimize zeval vermesin, gerçekten çok kritik bir noktadayız. Siyasi yetkililer de lütfen daha dikkatli olsunlar. Yazık günah, şehit, gazi aileleri, silah arkadaşlarımız var. Moral bulmamız lazımken hala çıkar peşinde koşuyorlar. 'Şu parti, bu parti bunu yaptı' sözlerini bırakalım. Atlatalım bu savaş sürecini sonrasında kendi aramızda kavgamızı yapalım. Önce bu yokuşu çıkalım atlatalım, sonrasında kendi aramızda yine kavgamızı yaparız. Omuz omuza olmamız lazım. Birbirimize sahip çıkmamız lazım" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------İdlib gazisi Uzman Çavuş Zafer Ayhan ile röp.-Bacağından detay-Boynundaki Atatürk imzası kolyeden detay
Haber-Kamera: Ali GÖKDAL/ KOZAN(Adana), ==============================
BODRUM'DA BİR YANDA SÖRF VE DİĞER YANDA GÖÇMEN DEVRİYESİ
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, hızı saatte 40 kilometreyi bulan rüzgarı fırsat bilenler, uçurtma sörfü yapmanın keyfini çıkardı. Devriye görevinde bulunan Sahil Güvenlik teknesi ile sörf tutkununun aynı fotoğraf karesinde yer alması renkli görüntü oluşturdu. Rüzgarın etkisini arttırmasıyla deniz üzerinden Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin, deniz yolu yerine Edirne Kapıkule Sınır Kapısı'nı tercih ettikleri öğrenildi.Bodrum'da, dün sabah saatlerinde başlayan kuvvetli rüzgar etkili oldu. Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlere Türkiye'nin müdahale etmeyeceği haberleri üzerine gözler Ege sahillerine çevrildi. 3 yaşındaki Suriyeli Aylan'ın 5 yıl önce cansız bedeninin bulunduğu Bodrum'un Akyarlar Mahallesi'ndeki Fener Burnu Sahili başta olmak üzere kıyı kenarlarında fırtına nedeniyle hareketlilik yaşanmadı. Bodrum'dan, Yunanistan'ın Kos Adası'na deniz yoluyla umuda yolculuk yapma girişiminde bulunan Irak, Suriye, Filistin, Afganistan, Somali ve Pakistan uyruklu göçmenlerin, fırtına engeli nedeniyle deniz yolu yerine Edirne Kapıkule Sınır Kapısı'nı tercih ettikleri öğrenildi.Yükselen dalgaları gören bir sörfçü, Fener Burnu Sahili'ne geldi. Uçurtma sörfünü kapıp kendini denize bırakan sporcu, hızı 40 kilometreye ulaşan rüzgarla adeta dans etti. Devriye görevinde bulunan Türk Sahil Güvenlik Botu ile sörfçünün aynı fotoğraf karesinde yer alması ilginç görüntü oluşturdu. Uçurtma ve rüzgar sörfü yapan sporcular da ilçe körfezini renklendirdi. Lodos ile metrelerce yükseğe çıkan sörfçüleri izleyenlerin yürekleri ağızlarına geldi. Sporcular anın keyfini çıkartırken, sahilde yürüyüş yapan ve banklarda oturan vatandaşlar, görsel şölen sunan sörf tutkunlarının fotoğraflarını çekerek sosyal medyada paylaştı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Fener Burnu Sahili'ndeki dalgadan görüntü -Fener Burnu Sahili'nde uçurma sörfü yapan sporcudan görüntü -Fener Burnu Sahili'nde sörf tutkunu ile Sahil Güvenlik teknesinin görüntüsü
Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ BODRUM(Muğla),================================
BATI KARADENİZ'İN TEK ANTİK KENTİNDE KAZI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
BATI Karadeniz'in en eski yerleşim yeri olarak bilinen Düzce'deki Prusias ad Hypium Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı ile imzalanan protokol doğrultusunda 12 aya çıkarılırken, antik kent önümüzdeki yıl ziyaretlere açılacak. Düzce'nin Konuralp bölgesinde bulunan ve halk arasında "40 basamaklar" olarak bilinen antik tiyatroda kazı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Düzce Belediyesi arasında imzalanan protokolle antik kentte kazı çalışmaları 12 aya çıkarıldı. Kazı çalışmaları Konuralp Müzesi Kazı Başkanlığı ve Düzce Belediyesi'nin destekleri ile arkeologlar eşliliğinde 40 kişilik ekiple devam ediyor. Kazı çalışmaları hakkında bilgiler veren Düzce Belediyesi Kültür Müdürü Numan Şirin, tarihi mekanın geçmişinin 3. Yüzyıla dayandığını belirterek, "Zamanla üzerine yeni yapılar inşa edilen, fakat toprak altı zenginliği bozulmayan antik tiyatroda yürütülen kazı çalışmalarında görev alan arkeologlar, ortaya çıkarılacak buluntuların tarihlendirilmesi için yoğun çaba harcıyor. Kazı alanımız 3. Yüzyıldan bu zamana kadar gelen bir yer. Kültür Bakanlığı ile bir protokol yapıldı. 12 ay kazı yapılacak. Kazı çalışması çok önemli. Çünkü Düzce'nin ve Batı Karadeniz'in tek tarihi kenti burası. Buranın gün yüzüne çıkarılması gerekiyor. Burada en büyük işçilik beden işçiliği olduğundan dolayı Düzce Belediyesi ve Kültür Müdürlüğü personelleri kazı işlemlerinde çalışıyorlar. Kazı elemanı olarak bu alana 40 personel görevlendirdik. Şu anda performans oldukça yüksek ve 1 yıl içinde büyük yol kat edeceğimizi düşünüyoruz. Sene sonunda gerçekten bu alanda çok yol aldığımız görülecektir" dedi.
"4 BÜYÜK İMPARATORLUĞA EV SAHİPLİĞİ YAPTI"Bölgenin zaman içerisinde 4 büyük imparatorluğa ev sahipliği yaptığını ifade eden Şirin, "Burası Bitinya krallığına dayanıyor. Daha sonra Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu buralarda yurt edinmiş. Çok büyük bir miras. Batı Karadeniz'in Antik Tiyatro alanı olarak tek olan bir nokta" dedi.
"ÖNÜMÜZDE Kİ YIL ZİYARETE AÇILACAK"Kazı çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirten Kültür Müdürü Numan Şirin, "1 yıl içerisinde tamamen ortaya çıkacak. Önümüzde ki yıl gelen insanlar ziyarete başlayabilirler. Ama şuanda ziyaretler devam ediyor. Küçük bir yer açmış olmamıza rağmen oraları gelip görüyorlar. Yıllardır üzerinde toprak duruyordu. Gün yüzüne çıktığı zaman bölgeye ekonomik olarak da katkısı olacak. Bölgede turizm patlaması yaşanacak. Düzce kültür ve tarih turizminin önemli şehirlerinden birisi haline gelecektir" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Kazılardan görüntü -Kazı alanından görüntü -Kültür Müdürü Numan Şirin ile röp ve detaylar
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/ DÜZCE,======================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?