Dha Yurt Bülteni - 16 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 16

Dha Yurt Bülteni - 16

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rutte seçimi kazanmış olabilirsin ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin (1)CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda da seçimleri kazanan Başbakan Mark Rutte'ye seslenerek, "Ey Rutte seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin" dedi.

16.03.2017 17:28

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rutte seçimi kazanmış olabilirsin ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin (1)

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda da seçimleri kazanan Başbakan Mark Rutte'ye seslenerek, "Ey Rutte seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin" dedi.

Adapazarı Demokrasi Meydanı'nda 118 eserin toplu açılış töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapıldı. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik kısa konuşmalar yaptı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meydanı dolduran binlerce kişiye seslendi. Şehitleri anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütleri ve arkalarındaki güçler bu FETÖ'cüler ülkemiz sınırları içinde ve dışında ülkemizi sıkıntıya sokmak için her türlü oyunu oynadılar. Türkiye'yi dizleri önünde çöktüreceklerini, pes ettireceklerini sandılar ama onlar bu milleti tanımıyorlar. Bu milletin neler yapabileceğini gerektiğinde tüm hesapları nasıl alt üst edeceğini bilemiyorlar. Çukur eylemlerinde bölge halkı başta olmak üzere milletimizin nasıl davrandığını gördüler. 15 Temmuz gecesi milletin nasıl tek yürek olarak ülkesine, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıktığını gördüler. Suriye'de DEAŞ, PYD, YPG'yi nasıl darmadağın ettiğini gördüler. Asker, polisimizin PKK'ya tarihin en ağır darbelerini nasıl üst üste indirdiğini gördüler" dedi.

TÜRKİYE GİBİ BİR DOSTUNU KAYBETTİN

Hollanda Başbakanı Rutte'ye tepki gösteren Erdoğan, "Neymiş efendim Türkiye, Avrupa'da seçim propagandası yapamazmış. Sen başka ülkelerde propaganda yapıyorsun. Ey Hollanda İngiltere'de seçim propagandası yapıyorsun. Geçenlerde bir Alman televizyonunda eski genişlemeden sorumlu komiser bir programda Almanya'ya giden ajan terörist var ya onlarla aynı programda rezil etti onu. 'Erdoğan'a diktatör demekle yanlış yapıyorsunuz' dedi. 'Önce bunun düzeltilmesi lazım. Avrupa sürecinde sık sık görüştük' dedi. Şimdi devran değişti. Şimdi bunlar vizelerin kaldırılması meselesinde söz verdiler, tutmadılar. Şimdi geri kabul diyorlar. Geç onları geç. Sen benim bakanımı Hollanda'ya sokmayacaksın, sen benim Dışişleri Bakanıma uçuş izni vermeyeceksin, benim topraklarım olan başkonsolosluk binasında oraya girmeye fırsat vermeyeceksin, bizden buralara girişi bekleyeceksin. Yok öyle şey. Sen atını, itini benim oradaki Türk vatandaşlarımın üzerine saldın. Bunun bedelini ödeyeceksin. Ey Rutte seçimi seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin. Seçimden sonra başbakanla yemek yiyebiliriz. Bizde öyle başbakan yok, geç o işi. Sen kaybettin. Avrupa'da kim bunları yapıyorsa ki, Almanya bu işin başını çekmiştir. Onlarla da bu işi eni ne boyuna konuşacağız. 4 bin 500 PKK dosyası verdim bunlara ben. Bunlarla ilgili adli işlem yapmadı. Bir ajan teröristi Alman rezidansında bunlar 1 ay sakladılar. Bunlar benden ne istiyor. Onu bıraksanız. Bizde yargı bağımsızdır dedim. Sizin yargınız nasılsa, benim de yargım bağımsızdır, tarafsızdır. Bizden bunları kusura bakma alamazsın. Mahkemeye çıktı ve tutuklandı. Niye bu ajan terörist neymiş Alman vatandaşıymış. Ne olursa olsun bunlar terör estiriyor. Türkiye'de gizli ajanlık yapıyorsa bedelini ödeyecek" diye konuştu.

KAPILARINI EVET DİYENLERE KAPATIYORSUN

Erdoğan evet diyenlere kapıların kapatıldığını belirterek, "Bölücü terör oraya giden siyasetçinin sana ne zararı var. PKK her tarafı yakıyor yıkıyor onlar sana zarar vermiyor. Onlara Berlin'in göbeğinde çadır kurduruyorsun. Terör örgütünün başının posterlerini asıyorsun. Bizim ki diplomat. Öbürleri vatandaşım, onların önünü kesiyorsun. Ben onların hakkını aramazsam kimlerin hakkını arayacağım. Hayır propagandası yapanlara sonuna kadar kapılarını açıyorsun. Evet diyenlere kapatıyorsun. Hayır kampanyası yapmak üzere PKK ile Avrupa da dolaşan bunlardan biri de Barolar Birliği Başkanı'dır. Şu anda Kandil hayır diyor mu? PKK'nın başı hayır diyor mu? Bölücü terör örgütlerinin başı hayır diyor mu? Kişi sevdikleriyle beraberdir unutmayın. Bu hayır diyenler bu ülkede ne kadar güzel şeyler yapılmışsa bunların hepsine hayır demişlerdir" diye konuştu.

AVRUPA HIZLA İZİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ GÜNLERE YUVARLANIYOR

Erdoğan, Avrupa'nın hızla İkinci Dünya Savaşı öncesi günlere yuvarlandığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Türkiye'deki halk oylamasından Avrupalılara sesleniyorum size ne ya, size ne? Bu ülkenin sistem değişikliğiyle nasıl sıçrama yapacağını bunlar iyi biliyor. Onlar için korkuları var. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye 23 milyar dolar borcu vardı. Bunlar iktidara geldi IMF'ye borcu sıfırladılar. İstiyorlar ki IMF kapısında Türkiye dilenci olarak kalsın. Biz geldiğimizde Türkiye delikli paraya muhtaçtı. Bu onları rahatsız ediyor. 16 Nisan yeni bir sistem, lider ülke Türkiye'yi meydana getirecek bu sistem. Onlar 50 cente muhtaç, kendilerine el açan Türkiye'yi istiyorlar. Bu CHP zihniyeti bizi 50 cente muhtaç eden değil mi? Sen ne yapıyorsun. Atları insanların üzerine salıyorsun. İtlerini insanların üzerine salıyorsun ya. Bunlarda medeniyet diye bir şey yok. Dünyaya demokrasi dersi verirler, insan hakları, özgürlük dersi verirler öyle mi? Kendi çıkarları olduğunda faşizmi sergilemekten kaçınmazlar. Bunlar yeni nazizmdir. Bundan çok rahatsız oluyorlar. Hollanda nazi tokadı yedi. Hollanda 8 bin 354 Müslüman kardeşimi katlettiniz onu neyle ifade edeceksiniz. Bunları biz unutmuyoruz. Bunların cibilliyetini biliriz. Orada Boşnak kardeşlerimizi katlettiniz. Hepsini yaktılar. Yazıklar olsun bunların demokratlığına, yazıklar olsun sizin adaletinize, Avrupa Birliği'nin Adalet Divanı bir açıklama yaptı, duydunuz değil mi? İşverenlere isterseniz başörtülü çalışmak isteyenlere müsaade etmeyebilirsiniz. Hani inanç, hani din özgürlüğü, bu kararı veren Avrupa Birliği Mahkemesi Adalet Divanı. Değerli kardeşlerim bunlar haçlı hilal mücadelesini başlattılar. Başka izahı olamaz. Şu anda yaptıkları budur. Avrupa hızla İkinci Dünya Savaşı öncesi günlere yuvarlanıyor."

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

HABER-KAMERA: Zafer TOKUŞ-Aziz GÜVENER/ ADAPAZARI(Sakarya), -

===================================================

Erdoğan: 'Ey Rutte seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin' (2)

TÜRK TİPİ BAŞKANLIK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre bir model oluşturduklarını belirterek, "Birileri Cumhurbaşkanlığı sisteminin dünyada örneği yok diyor. Ben Türk tipi başkanlık dedim. Biz de kendi modelimizi oluşturuyoruz. Türkiye olarak kendi ihtiyaçlarımıza, kendi kültürümüze uygun model geliştirdik. Milletimizin onayına sunuyoruz. Anayasanın hükmü neyse, Cumhurbaşkanı ona uymak zorundadır. Meclisin çıkardığı kanun Cumhurbaşkanının kararnamesinin üzerindedir. Olay bu kadar açık ortada" dedi.

Türkiye'nin büyük ve güçlü olmak için istikrarlı bir yönetime ihtiyacı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Gençler Türkiye'yi son 16 yıldır yönetildiği gibi zannediyor. Öyle bir şey yok. Türkiye 1991 yılından beri istikrarlı bir yönetimle yönetilseydi büyümemiz 2 kat olacaktı. Kişi başına milli gelir 11 bin dolar olmayacaktı, 22 bin dolar olacaktı. Fena mı olur? Ama yakalayacağız. İşte yeni yönetim sistemi. Ülkemizin gelecekte bu imkana kavuşmasına sağlayacak. Bu seçim asıl gençler için önemli. 16 Nisan sizin gününüz. Seçme hakkına sahip 18-25 arasındaki 8 milyon genç seçilme hakkına sahip oluyor. Ana muhalefetin başı 18 yaşındaki çocuklarımızı meclise doldurup askerden kurtarıp, iki yıl sonra 10 bin lira emekli maaşı bağlayacakmışız yalanının haddi hududu olur. Bunlarda yok. 18-25 yaş arası gençlerin yarısı erkek, yarısı kız. Askerliğini yapmamış milletvekili çıktı. Milleti temsil etmek askerlikten daha mı az değerli? Belki CHP, MHP, Ak Parti'den de olacak. Niye bunu bir partiye mal ediyoruz. Gelelim emeklilik meselesine. Bir vatandaş hangi yaşta oluyorsa, milletvekili de aynı yaşta olacak. Bir dönem mi yaptı, milletvekili çalıştığı kurumda sigortası ödenecek. Önce bunları öğren. Güya bu ülkenin ana muhalefetinin başındaki zat bu yalanları söylemekten geri durmuyor. Yalanlarını alt alta sıralasam okul çağına gelmemiş çocuklar gülmekten kırılır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar ve milletvekilleri daha sonra kurdeleyi keserek 118 eserin açılışını yaptı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber: Zafer TOKUŞ-Aziz GÜVENER/ ADAPAZARI(Sakarya), -

=====================================

Bakan Zeybekci: "16 Nisan Kurtuluş Savaşıdır"

EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli'nin Çal İlçesi'nde referandum kapsamında düzenlenen mitinge katıldı. Halka seslenen Zeybekci, 16 Nisan'ın bir kurtuluş savaşı olduğunu belirterek, "16 Nisan bugüne kadar bu milletin tüm hastalıkların sebebi olan bir sistemden kurtulmaktır. Bakın bu sistem sayesinden kanımızı bugüne kadar emdiler" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli'nin Çal, Bekilli, Baklan ve Çivril ilçesinde referandum çalışmaları kapsamında düzenlenen mitinglerde vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Zeybekci, ilk olarak Çal İlçesi'nde belediyeyi ziyaret etti. Zeybekci, belediyede MHP'li Belediye Başkanı Fethi Akcan ve MHP İl Başkanı Cafer Birtürk tarafından karşılandı. Başkan Akcan, Zeybekci'ye Çal Belediyespor forması ve atkı hediye etti.

KILIÇDAROĞLU'NUN AFİŞİ KAPATILDI

Bakan Zeybekci'nin miting yapacağı alanın karşısındaki direkler arasında asılı duran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun afişinin, itfaiye aracıyla kapatılması dikkat çekti. Bakan Zeybekci, belediye ziyaretinin ardından miting alanına geçerek Çallı vatandaşlara seslendi. Platforma Çal Belediye Başkanı MHP'li Fethi Akcan ile MHP İl Başkanı Cafer Birtürk de bakanın yanında yer aldı.

16 NİSAN KURTULUŞ SAVAŞI'DIR

Referandumun kurtuluş savaşı olduğunu söyleyen Bakan Zeybekci, "16 Nisan'daki halk oylamasının bir siyasi parti seçimi değil. Birileri bunu siyasi arenaya çekmeye çalışıyor ama buna izin vermeyeceğiz. 16 Nisan bir kurtuluş savaşıdır, bir bağımsızlıktır. 16 Nisan bugüne kadar bu milletin tüm hastalıkların sebebi olan bir sistemden kurtulmaktır. Bakın bu sistem sayesinden kanımızı bugüne kadar emdiler. Bu sistemden dolayı Menderes ve 3 bakanını idam ettiler. Bu sistemdir, Türkiye'yi yıllarca koalisyonlara mahkum ettiler. Bakıyoruz şimdi, 7 düvenin okları Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'yi gösteriyor. Hele hele 16 Nisanla ilgili MHP Genel Başkanı Bahçeli, 'mevzubahis vatansa gerisi teferruattır' dedi ya, oklarını ona çevirdiler. İkisin birden hedeflediler. Ama biz şimdi, Allah'ın izniyle ikinci bir kurtuluş savaşıyla bu hastalıkların tamamından kurtulacağız" dedi.

16 NİSAN SONRASI GENEL BAŞKANLIK YAPAMAYACAK

Kemal Kılıçdaroğlu'nun 16 Nisan sonrası genel başkanlık yapamayacağını belirten Zeybekci, "16 Nisan'dan sonrasına neden feryat figan bağırıyorlar. Çünkü genel başkanlık yapamayacak. 16 Nisan'dan sonra biliyor ki, yüzde 51'i istiyorsan bu ülkenin değerleriyle barışacaksın, milletle barışacaksın onları ikna edeceksin. Onlara sevdanı aşkını vereceksin. Kılıçdaroğlu'nun ümidi var mı, onun için feryat ediyor. 16 Nisan CHP'ye de iyi gelecek. Onlarda kurtulacak. Memlekette siyaset uzlaşacak. Önce millet, vatan, bayrak, devlet diyecek. Onun etrafında buluşacak. Onda öyle bir kabiliyet yok. Bakmayın bugünlerden değişti neyse, bir farklı oluverdi. Bütün bir Avrupa bizimle ilgili bir şeyler yaparken, 'arkanızdayız' demeye başladı. Aman ha, eğer bu bir şeye doğru diyorsa, dikkat edin. Eğer hayalin varsa, eğer aşkın varsa, eğer yüzde 51 ben yakalayacağım diyorsan, meydana çıkarsın. Ama ümidi yok, ne ümidi var, ne bu millet gibi bir gayeleri var. 16 Nisan, 80 milyonun meselesidir. Bütün Türkiye'nin meselesidir, bir bayrak, bir bağımsızlık meselesidir. Bir özgürlük meselesidir, bir devlet, bir ebet meselesidir. Bir daha bu hastalıkları görmeme meselesidir. Kim gelirse gelsin, bu milletin elini öpmeyen, bu milletin önünde düğmesini iliklemeyen, bu milletin yaşlısını kucaklamayan, bu milletin çocuğunu omuzlayana bu millet yüzde 51 ile iktidar vermez. İktidara millet geliyor, ondan rahatsızlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

İtfaiye aracıyla afişin kapatılması

Bakan Zeybekci'den görüntü

Bakan Zeybekci'nin konuşması

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

=====================================

CHP'li Böke: Boğaziçi Üniversitesi'ndeki konuşmam iptal edildi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Bu pazar günü Boğaziçi Üniversitesi'nde gençlerin düzenlediği liderler zirvesine bir davet almıştım. Ancak okul yönetiminin buna izin vermediği haberi iletildi" dedi.

Selin Sayek Böke, Bursa İl Başkanlığı'nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Ceyhun İrgil, Erkan Aydın ve çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda konuşan Böke, bir gazetecinin, "Sizin Boğaziçi Üniversitesinde yapacağınız konuşmanın rektörlük tarafından programdan çıkarıldığı yönünde haberler var. Doğru mudur?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Maalesef doğru. Bu pazar günü Boğaziçi Üniversitesinde gençlerin düzenlediği bir liderler zirvesine bir davet almıştım. Ancak okul yönetiminin buna izin vermediği haberi iletildi. Dolayısıyla biz liderler zirvesini özgür üniversiteleri kuracağımız mahallelerde meydanlarda, sokaklarda yapmaya devam edeceğiz. Bugün bizi susturmaya çalışan herkese şunu anımsatmamız gerekiyor; gün gelecek, bu aydınlıklar bu 'Hayır' diyenlerle ve birbirleriyle konuşabilenlerle kurulacak. Bizi susturmanın mümkün olmadığını biliyorlar zaten. KHK'larla atanmış olan rektörler Türkiye'nin yarınınI çizemezler. Daha özgürce düşünen gençler mutlaka kendi içlerinden yeni liderler, yeni yarınlar ve bir aydınlık yazacaklar. Bugün, mutlaka bitecek."

Böke, Türkiye'nin karşısına hiç gerek olmayan biçimde bir anayasa değişikliği teklifinin getirildiğini savunan Böke, "Türkiye'nin bunca sorununu çözmek yerine kendisi bir sorun haline gelmiş olan iktidarın bu iktidar hırsını devam ettirmek için ortaya çıkardığı bu durum, bizlerin daha çok konuşmasını, birbirine daha çok anlatmasını gerektiren bir tablo ortaya çıkardı" dedi.

Daha önce de dış politikanın iç politikaya malzeme edildiği günlerin yaşandığını da ifade eden Böke, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir Rus uçağı düşürüldü ve bununla ortaya çıkan kriz Türkiye'de iç siyasete malzeme edildi. Bunun sonucunda 80 milyon biz beraber kaybettik. Türkiye'nin ihracatçısı, sanayicisi, turizmcisi, çiftçisi, esnafı kaybetti. Yine biz dış politikanın iç politikaya malzeme edildiği Suriye politikasının sonuçlarını da yaşadık. Bugün 3,5 milyon mülteciyi Türkiye'de sofrasına ortak etmek zorunda olan 80 milyon var. Bizler dış politikanın iç politikaya malzeme edilmesinden nasıl 80 milyonun kaybettiğini çok iyi biliyoruz. Onun için de sanki demokrasi için bir mücadele veriyormuş gibi yurt dışında Türkiye'nin itibarını zedeleyenlere gerçekten demokrasiyse derdiniz o zaman bunu önce kendi evinize inşa edin demeyi de bir ödev biliyoruz. Bugün Türkiye'de en demokratik hakkı olan 'Hayır'ı söylemek isteyenleri susturmaya çalışanlar, sınırın ötesine geçip demokrasi hikayesi anlatıyorlar."

Referandumda hayır diyecek olanlara yönelik baskıların en üst düzeyde devam ettiğine dikkat çeken Böke, hayır diyenlerin üniversitelere sokulmadığını, fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade ederek, "Hayır diyenler en üst siyasetçiler tarafından terörist diye sınıflandırılıyor. Gerçek bir demokrasiyse eğer derdiniz, o zaman demokratik hakkını kullanan 80 milyona özgür ve eşit bir ortamı sağlamak bu iktidarın en temel görevidir. Bizim hayırlarımızda işte bu demokrasi içindir. 80 milyonun isterse evet diyebildiği, isterse hayır diyebildiği, farklılıklarını konuşabildiği ama 80 milyonun birlikte yaşadığı ve 80 milyonun itibarını diplomasiyle korumayı kendine görev edinen bir Türkiye anlayışını Türkiye'ye yerleştirmek için hayır diyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Basıntoplantısı detay görüntüler

-Böke'nin konuşması

-Soruyu yanıtlaması

Haber: Faruk KAHRAMAN/BURSA, -

===================================================

Adana'da patlama: 3 yaralı (2)

YARILARIN KİMLİKLERİ BELİRLENDİ

Patlamadan sonra olay yerine gelen ambulanslarla Çukurova Devlet Dr. Aşkım Tüfekçi ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne kaldırılan yaralıların ev sahibi Veli Taşdemir, kardeşi Hacı Hüseyin Taşdemir ile arkadaşları İhsan Canalev olduğu öğrenildi.

EMNİYET MÜDÜRÜ AK İNCELEME YAPTI

Patlamanın meydana geldiği 3 katlı binaya gelen Adana Emniyet Müdürü Osman Ak, ekiplerin çalışmasını inceleyip, bilgi aldı. Patlama hakkında açıklama yapmayan Emniyet Müdürü Ak, "Gereği yapılacak" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Polislerin evin damında arama yapması

Kırılan camlar

Evden çıkan polisler

İl Emniyet Müdürü Osman Ak'ın eve gelerek inceleme yapması

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

=====================================================

İngiliz şarkıcı ile düeti binlerce beğeni alan Cizre'li Şulan: Şaka olsun diye çektik, iş ciddiye bindi

ŞIRNAK'ın Cizre ilçesinde oturan ve ünlü İngiliz şarkıcı Anne Marie 'Rockabye' şarkısında, Smule adlı program ile yaptığı düet binlerce beğeni alan Mehmet Ali Şahin, yaptığı düetin sosyal medya üzerinden binlerce beğeni almasının çok hoşuna gittiğini belirterek, "Kürtçe okuduğum parca bana ait. Bende öyle değerlendirmek istedim, sadece şakasına öyle yaptım iş ciddiye gitti valla hoşuma gitti. Keşke her şey müzik ile anlatılsaydı"dedi.

İngiliz şarkıcı Anne Marie, Sean Paul ile seslendirdiği, 'Rockabye' düetini, Cizre'li Mehmet Ali Şahin adlı genç de Smule uygulamasından yaptı. Marie İngilizce, Cizreli Mehmet Ali Şahin ise Kürtçe seslendirdiği düetle internette ve sosyal medya üzerinden binlerce beğeni aldı. Bir anda günün en çok izlenen ve konuşulan adamı haline gelen Cizre'li Mehmet Ali Şahin, DHA muhabirine konuştu. Şahin, bir müzik grupları oldugunu ve kafelerde müzik yaptıklarını, söz konusu telefon programına girip telefonuna yüklediğini belirterek, "Orada gördüm ve ritim olarak hoşuma gitti. Bende eşlik ettim zaten Kürtçe okuduğum parca bana ait. Bende öyle değerlendirmek istedim. Sadece şakasına öyle yaptım, iş ciddiye gitti. Hoşuma gitti, çok beğendim. Keşke daha önce imkanlarımız olsaydı. Biz buralararı daha güzel tanıtmak isteriz Cizre'mizi. Benim hoşuma gidiyor. Çok sıkıntı çektik, çok güzel bir duygu keşke herşey müzik ile anlatılsaydı" dedi.

Mehmet Ali Şulan'ın abisi Hacı Şulan ise, kardeşinin dediği gibi şaka ile başlayan bir kayıt yaptıklarını ancak sonuçta güzel bir klibin çıktığını ifade ederek, "Kardeşimin sesi güzel, Cizre ve Şırnak bölgesinde müzik yapıyoruz. Hem çalıp hem söylüyor"dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Mehmet Ali Şulan'dan detaylar

-Mehmet Ali Şulan'ın konuşması

-Şulan'ın ağabeyinin konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ramazan İMRAĞ/CİZRE,-

=======================================================

2 bin kişilik işe 6 bin kişi başvurdu, kuralar turşu bidonlarında çekildi

KİLİS'te, çeşitli kurumlarda 6 ay çalıştırılacak 2 bin kişilik geçici iş için 6 bin 297 kişi başvuru yaptı. Başvuru yapan kişilerin isimleri, kağıtlara yazılıp şaibeyi önlemek için şeffaf turşu bidonlarına konularak çekildi.

Çalışma ve İş Kurumu (İşkur) İl Müdürlüğü tarafından kentteki kamu kurum ve kuruluşlarında Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında geçici olarak çalıştırılacak 2 bin kişilik iş için 6 bin 297 başvuru yapıldı. Başvuru sayısı fazla olunca işe alınacaklar noter huzurunda düzenlenen kura çekimiyle belirlendi. Aleaddin Yavaşça Kültür Merkezi'nde düzenlenen kura çekiminde şaibeyi önlemek için başvuru yapanların isimleri kağıtlara yazılıp şeffaf turşu bidonlarına konuldu. Kura çekimiyle ismi çıkan 2 bin kişi sevinç yaşarken, isimleri çıkmayanlar ise üzülüp evlerinin yolunu tuttu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Kura çekimi

Kalabalıktan detay

Turşu bidonları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİDĞLU/ KİLİS,

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement