Ceren'in katiline, 2 ayrı iddianamede 3 kez ağırlaştırılmış müebbet istendi (3)
İFADELERİ KAN DONDURDU: CEREN ÖLDÜYSE BIÇAK GÖREVİNİ YAPMIŞTIR
Ordu'da balerin Ceren Özdemir'i bıçaklayarak öldüren katil zanlısı Özgür Arduç hakkında hazırlanan 13 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı. Polise verdiği ifadelere ek olarak savcılıkta da ifadesi alınan Arduç'un, "Emniyet'te verdiğim ifadeler doğrudur. Ben Ceren Özdemir'in ölüp ölmediğini merak ediyorum. Hastanede yattığı söyleniyor, böyle bir durumda nasıl ölebilir. Ölmüş ise bıçak görevini yapmıştır. Ben Ceren Özdemir'i olay gecesi rastlantı sonucu gördüm. Kendisine baktığımda belki güzel olmasından ve benim ona sahip olabilecek maddi durumum, sosyal konumum olmamasından kaynaklı, belki güzel giyinmesinden benden daha güzel şartlarda yaşamasından kaynaklı, belki de göz göze geldiğimizde bana bakışından huylanarak kendisini öldürmeye karar verdim. Kendisini takip ettiğim sırada çantasını da öldürdükten sonra alabileceğimi düşündüm" dedi.
'ÖLDÜRÜYORUM, MUTLU OLUYORUM'Ceren Özdemir'i öldürmeden önce takip edip öldüremediği başka bir kadını öldürmeyi düşünürken yakalandığını da anlatan Özgür Arduç, "Yakalanmasaydım onu da öldürecektim. Ceren Özdemir'in ölmesi nedeniyle pişman değilim, üzülemiyorum, elimde olmadan öldürüyorum ve mutlu oluyorum. Ben İstanbul'dayken sevdiğim kedilerin başını taşla eziyordum, hatta bir tanesinin kalbini çıkarmıştım" ifadelerini kullandı.ÖNCE SİLAH VE ETER ARAMIŞKatil zanlısının, firarın birinci gününde cezaevinde yatan bir arkadaşının eşinden silah almak için Ulubey ilçesine gittiği, ancak kadının tepki göstermesi üzerine şehir merkezine geldiği, Ceren'i öldürdüğü 3 Aralık günü ise saat 16.00 sıralarında bir veteriner kliniğine gidip, 'hayvanlarını bayıltacağı' yalanıyla eter almaya çalıştığı da ortaya çıktı.KEDİLERİ ÖLDÜRMÜŞKatil zanlısı ifadesinde, İstanbul'da yaşadığı tarihlerde sevdiği kedileri bıçaklayarak öldürdüğünü hatta bir kedinin kalbini çıkardığını da söyledi.DNA İNCELEMESİ ŞİŞE KAPAĞINDAN YAPILDICinayetin ardından çevredeki güvenlik kamera görüntülerini inceleyen polisin, katil zanlısı Özgür Arduç'un henüz kimlik bilgileri belirlenmeden, bir şişe kapağını yere attığını belirlediği, güvenlik kamera görüntülerinden kapağı bularak DNA profil testi yaptığı da ortaya çıktı. SAVCILIK FİRAR BİLDİRİMİ YAPMIŞKatil zanlısı Özgür Arduç'un, Ordu Açık Cezaevi'nden 1 Aralık'ta gece 00.15'te yapılan sayımda kaldığı odada bulunmadığının anlaşılması üzerine aynı gün gerekli firar bildirimlerinin yapıldığı, savcılık tarafından hakkında yakalama kararı çıkarıldığı da iddianamede yer aldı.
Görüntü Dökümü--------------Olaya ilişkin ARŞİV görüntülerle
Haber: Nedim KOVAN/ ORDU
=============================
Ecem, babaannesiyle birlikte toprağa verildi (2)- Yeniden
Sayın Yazıişleri Müdürleri;
'Ecem, babaannesiyle birlikte toprağa verildi' başlıklı haberimizi, " Fatma Akgün'ün trafik kazasında hayatını kaybettiği öğrenildi" bilgisini kaynağından "Fatma Akgün'ün yakalandığı hastalıktan öldüğü öğrenildi" olarak düzelterek, yeniden geçiyoruz.
-------------------------------
Yeniden
Edirne'nin Uzunköprü ilçesine bağlı Kırcasalih beldesinde, yolun karşısına geçmek için bekledikleri sırada otomobilin çarpması sonucu ölen Ecem Akgün (10) ve babaannesi Emine Akgün gözyaşları arasında toprağa verildi. Ecem'in annesi Fatma Akgün'ün de 8 yıl önce yakalandığı hastalıktan öldüğü öğrenildi.Uzunköprü ilçesine bağlı Kırcasalih beldesinde, dün, Atatürk İlkokulu'nda okuyan 4'üncü sınıf öğrencisi Ecem Akgün ile babaannesi Emine Akgün'e, yolun karşısına geçmek için refüjde beklerken, C.Y.'nin kullandığı 22 LR 737 plakalı otomobil çarptı. Kazada Ecem ve Emine Akgün hayatını kaybetti.Okula gitmek için refüjde bekledikleri sırada kaldırıma çıkan otomobilin altında kalan Ecem Akgün ile babaannesi Emine Akgün için evlerinin önünde helallik alındı. Yakınlarının uzun süre gözyaşı döktüğü cenazeye Uzunköprü Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Kırcasalih Belde Belediye Başkanı Hüseyin Tütüncü, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, kurum müdürleri ve halk katıldı. Cenaze namazı sırasında babaanne ve torunun yakınları, tabutların başında uzun süre dua okuyup, gözyaşı döktü. Ecem'in babası Abdullah Akgün'ün ayakta durmakta zorlandığı görülürken, ağabeyi Eren Akgün, babasıyla birlikte kardeşinin tabutunu, mezarlığa götürmek üzere cenaze aracına gözyaşları arasında taşıdı.ECEM, 2 YAŞINDA ANNESİZ KALMIŞKazada hayatını kaybeden Ecem'in annesi Fatma Akgün'ün de 8 yıl önce Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde geçirdiği rahatsızlık sonucu öldüğü öğrenildi.İMAMDAN ÖNLEM ALINSIN UYARISIEcem ve Emine Akgün'ün evlerinin bahçesinde alınan helallik sırasında dua okuyan imam Mustafa Polat, kazaya dikkat çekerek yetkililerden önlem alınmasını istedi. Aynı yerden 3 dakika önce çocuğunu okula götürmek için kendisinin de geçtiğini söyleyen imam Polat, "Ecem ve babaannesinin geçtiği yerden 3 dakika önce çocuğumu okula götürmek için bende geçtim. Bu yol çok tehlikeli. Araç sürücüleri burada daha dikkatli olması gerekir. Yetkililerden de buraya önlem alınmasını istiyorum" dedi. Ecem Akgün ve babaannesi Emine Akgün, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Kırcasalih Belde Mezarlığı'nda gözyaşları arasında yan yana toprağa verildi.
(GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ)
HABER: Ali Can ZERAY,EDİRNE
================================
Uşak'ta durağa dalan otomobil dehşetinde ölen 3 kişi de toprağa verildi UŞAK'ta, ehliyetsiz ve alkollü sürücünün kullandığı otomobilin daldığı durakta minibüs beklerken hayatlarını kaybeden tekstil işçileri Halil Doğan (47) ve Ramazan Tokuş ile belediyede güvenlik görevlisi olan Zafer Karakaya'nın (30), kahvaltı yapmak için buluşan 3 arkadaş olduğu ortaya çıktı. 3 arkadaştan Halil Doğan toprağa verilirken, otomobil sürücüsü İsmail Utku Yazgılı (18), çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.Dün sabah yaşanan acı kazada, Uşak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü öğrencisi İsmail Utku Yazgılı, 59 HD 971 plakalı otomobilinin direksiyon kontrolünü yitirdi. Savrulan otomobil, Ankara Karayol üzerinde bulunan Uşak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nün karşısındaki minibüs durağına daldı. Kazada, Kırsal Kızılcasöğüt Mahallesi'ne gitmek için bekleyen yolculardan Uşak Belediyesi'nde özel güvenlik görevlisi olan Zafer Karakaya ile tekstil işçileri Ramazan Tokuş ve Halil Doğan yaşamını yitirdi.Kazanın ardından gözaltına alınan sürücü Yazgılı, yapılan kontrolde 0.60 promil alkollü çıktı, ehliyetinin de olmadığı belirlendi. İKİSİ DÜN TOPRAĞA VERİLDİKaza kurbanlarının cansız bedenleri ise otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Yapılan otopsinin ardından Karakaya ile Tokuş'un cenazeleri, yakınları tarafından alınarak, dün ikindide kılınan cenaze namasıyla Banaz ilçesinin Kızılcasöğüt beldesinde toprağa verildi.DOĞAN, SON YOLCULUĞUNA BUGÜN UĞURLANDIHalil Doğan ise bugün aynı beldedeki Aşağı Camisi'nde öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Kızılcasöğüt Mezarlığı'nda toprağa verildi.Uşak İl Emniyet Müdürü Mesut Gezer ve Banaz Kaymakamı Oğuz Alpçağlar'ın da katıldığı cenazede Doğan'ın acılı yakınları gözyaşlarına boğuldu.KAHREDEN TESADÜFHalil Doğan, Ramazan Tokuş ve Zafer Karakaya'nın, Kızılcasöğüt Beldesi'nden arkadaş oldukları ortaya çıktı. 3 arkadaşın, gece mesaisinden çıktıkları, sabah buluşup birlikte kahvaltı ettikleri ardından da evlerine dönmek için durağa geldikleri öğrenildi.3 arkadaşın diğer günlerde ayrı duraklardan minibüse bindikleri ancak kahvaltı dönüşü olduğu için aynı durağa geldikleri belirtildi. SÜRÜCÜ TUTUKLANDIÖte yandan polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü İsmail Utku Yazgılı, tutuklandı. Yazgılı'nın ifadesinde, yola aniden fırlayan bir köpeğe çarpmamak için direksiyonu kırdığını bunun üzerine direksiyonun hakimiyetini kaybettiğini anlattığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü-------------Ölen Halil Doğan'ın opağı-Cenaze namazının kılınması-Tabutun omuzlarda taşınması-Tutuklanan Sürücü İsmail Utku Yazgılı'nın opağı-Genel ve detay görüntüler
Haber - Haber : Ramazan ÇETİN/ UŞAK,
==============================
'Siz hiç annenizin her zaman taktığı kolyesinde annenizin kanını gördünüz mü?' (2) DURUŞMA ERTELENDİİzmir'in Çiğli ilçesinde tabancayla vurularak öldürülen Habibe Çevik ve Fatma Akta'nın Karşıyaka Adliyesi'nde gerçekleşen ilk duruşmasında sanık Göksel Sağlam'ın duruşmaya gelmesine rağmen, avukatının duruşma saatinde mazeret bildirmesi nedeniyle, tanıklar ifade vermeyi kabul etmedi. Göksel Sağlam ve Habibe Çevik'in 11 ve 13 yaşlarındaki iki oğlunun hem annelerini kaybetmeleri, hem de babalarının cezaevinde olmasından kaynaklı olarak, duruşma salonunda ifadelerinin alınmasının uygun olmadığına karar verildi. Müşteki avukatlarının, Fatma Akta'nın eski eşi Adem Akta ve Göksel Sağlam'ın çok sık görüştüklerini belirtmesi üzerine Menemen Cezaevi'ndeki telefon görüşmelerinin ve görüş listesinin istenmesi talep edildi. Adem Akta'nın tüm telefon kayıtlarının dinlenmesi kabul edildi. Duruşma, 16 Ocak 2020 tarihine ertelendi.'BABAMIN TELEFONU İNCELENDİĞİNDE HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK'Duruşma sonrasında konuşan Figen Akta, "Katili gördüğümde çok kötü oldum, nefretle bakıyorum. Sonuçta iki canı, iki anneyi, iki kadını aldı elimizden. Beni annemin sesinden mahrum bıraktı. Aynı şekilde kardeşim ve teyzemin çocuklarını da. Ama bir adım atmış olduk. Babamın telefonu dinlenecek. Bu benim için çok iyi bir şey aslında. Ailemdeki bazı kişiler babamın tarafında, bana destek çıkmıyorlar. Babamın telefonu incelendiğinde her şey ortaya çıkacak. O nedenle yüzüm gülüyor" dedi.Ailenin avukatlarından Şenay Tavuz ise şöyle dedi: "Aslında Haziran ayından beri çok gecikmeli olarak bir duruşma tarihi verildi. Aile çok büyük bir beklenti içerisindeydi. Fakat ne yazık ki bugün sanığın avukatı son dakikada sağlık sebebiyle mağduriyet yolladığı için duruşmaya, yargı süreci başlasa da sanığın ifadesi alınamadığı için ciddi anlamda bir eksiklik oldu. Bizim müvekkillerimiz de ifadelerini vermediler. Bir dahaki celsede ifadeler verilecek. Fakat İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi de bizimle birlikte davaya katılmak için dilekçe sundu. Bu konuda da mahkeme karar vermek için duruşmayı erteledi. Her ne kadar 'Devlet çocuklara sahip çıktı' dese de, bu konuda biz başvuruda bulunduk. Fatma'nın eşinin çocukları haricen tehdit ettiği konusunda duyumlar almıştık. Can güvenliği riski için özellikle dayı ve aile, çocukları koruyamayacağı endişesiyle talepte bulunmuştuk. Kurum ilgilendi ve çocuklar güvenli bir yere yerleştirildi. Bu tür cinayetlerde kadınlar eşleri tarafından öldürüldükten sonra ne yazık ki çocukların velayeti ile ilgili kısım havada kalıyor. Bu konuda bir takım yasal düzenlemeler olması gerektiğini düşünüyoruz."
Görüntü Dökümü-------------Figen Akta'nın röportajıAvukat Şenay Tavuz'un röportajı
Duruşma çıkışından görüntüler
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR,
==============================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 21 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?