Dha yurt bülteni-4

Terör örgütü PKK'ya 33 yılda 59 şehit veren aşiret

Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde terör örgütü PKK'nın bombalı saldırısı sonucu şehit olan 7 sivilin mensup olduğu Hiyah aşireti, bu saldırıyla birlikte  33 yılda teröre toplam 59 şehit verdi.

Kulp ilçesine bağlı kırsal Ağaçkorur mahallesi mevkisinde 12 Eylül günü PKK'lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesiyle şehit olan 7 işçinin mensup olduğu Hiyan aşireti 33 yılda terörden çok büyük acı çekti. Diyarbakır, Muş ve Batman gibi birçok ilde yaşayan Hiyan aşireti, yıllardır terör örgütü PKK'ya karşı verdiği mücadeleyle biliniyor.

2 SALDIRIDA 23 ŞEHİT VERDİLER
Hiyan aşiret mensuplarını hedef alan teröristler, aşiret mensuplarının yoğun yaşandığı Kulp ilçesindeki Hamzalı mahallesinde 1 Ocak 1995 ve 16 Mart 1995'te gerçekleştirdikleri iki saldırıda 23 kişi şehit oldu.
33 yılda aşiret mensupları içinde 28 şehitle en çok şehit veren kırsal Koçkar Mahallesi'nde şehitler anıtı kuruldu. Terör örgütü PKK'lıların Koçkar'ın dağlarına giremediğini belirten şehit yakınları, terör örgütünün bebek, kadın, yaşlı dinlemeden Kürtleri öldürdüğünü söyledi.

'BABAMI 196 KURŞUNLA ŞEHİT ETTİLER'
Hiyan aşireti mensuplarından Amil Yatçı, Koçkar mahallesinin terör örgütü ile mücadele eden bir mahalle olduğunu ifade ederek, "Hiyan aşireti 23 muhtarlığa sahip. Biz PKK zihniyetini kabul etmeyen ve karşı çıkan bir aşiretiz. 1985 yılında PKK'ya karşı mücadelede şehit vermeye başladık. 12 Eylül'deki şehitlerimiz de inşallah son şehitlerimiz olur. Kulp'taki patlamada 7 şehit verdik. Köy olarak 28, aşiret olarak 59 şehidimiz oldu. Bunların içinde 2 aylık bebek de var, 93 yaşındaki yaşlımız da var. Babam Hasan Yatçı 1993 yılında 72 yaşındayken 196 mermi ile şehit oldu. Hiyan aşireti PKK'yı kabul etmemiş. PKK'nın zihniyet Ermeni davasıdır. Yani Kürtler bir alakası yok, Çerkez'le bir alakası yok, Laz'la bir alakası yok. Küfür davasıdır. Bizim aşiretimiz bu fikri kabul etmemiş, etmeyecek ve son damlaya kadar da kabul etmiyoruz. Amcam kızının evine 1997'de baskın yapılıyor. Bize ekmek verin diyorlar. Amcamın kızı da size verecek ekmeğimiz yok diyor. 26 kurşunla şehit ettiler. Dava Kürt davası değil küfür davasıdır. Ben Kürdüm Kürt çocuğuyum. Bu Ermeni davasını kabul etmiyorum. Devletin yanındayız. Allah devletimizi daha güçlendirsin. Allah bu devleti başımızdan eksik etmesin" dedi.

Koçkar Mahalle Muhtarı Mehmet Zeki Yıldız, 12 Eylül'de saldırıda 4 yakının şehit olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Köylüler oraya odun toplamaya gitmişti. Duyar duymaz koşarak Kulp'a gittik. 7 şehidimiz vardı. 3'ü amcam çocuğu. Biri de amcamın kızının oğluydu. Bunlar bizden ne istiyor? Köy olarak toplam 28 şehidimiz var. PKK'nın Kürt'lerle hiçbir alakası yok. Onlarla bir alakası olsaydı 1 yaşındaki çocuk, 60 yaşındaki kadın, 90 yaşındaki adamları öldürmezdi. Bunların davası Ermeni davası. Kürtlerle bir alakası yok. Bunların gelir kaynağı da HDP'dir. Belediyeleridir."

Görüntü Dökümü
---------
Koçkar Mahallesindeki şehitlik

Köylülerin dua etmesi

Şehitliği temizlemeleri

Şehitlikten detay

Amil Atlı'nın konuşması

Mehmet Zeki Yıldız'ın konuşması

Emrah Kızıl anons

Genel ve detay

Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Elif FİLİZ/DİYARBAKIR,

===========================

Sıfır kalorili şeker elde edilebilen 'stevia' bitkisi yeni gelir kapısı

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde, bitkilere ve tarıma ilgi duyan matematik öğretmeni Ulaş Kınıcı, 16 kurucu üyeyle birlikte Çaycuma Süs Üreticileri Birliği'ni kurdu. 50'yi aşkın üyesi bulunan birlik, ilk kez ektikleri anavatanı Güney Amerika olan sıfır kalorili şeker elde edilebilen stevia bitkisiyle köylüler için yeni bir gelir kapısı geliştirdi.

Çaycuma Fen Lisesi'nde matematik öğretmeni Ulaş Kınıcı, tarımı geliştirmek ve bilinçli tarımı yaygınlaştırmak için iki yıl önce 16 üyeyle Çaycuma Süs Üreticileri Birliği'ni kurdu. Kısa sürede 50'yi aşkın üye sayısını yakalayan birlik, tarım yapılmayan boş arazilerde karpuz, kabak, lale soğanı, soğan, sarımsak üretmeye başladı. Üretilen ürünler, pazarlarda ve sosyal medyada satışa sunuldu. Birlik, köylüler için alternatif tarım araştırmalarında bulundu. Bunun üzerine, Zonguldak Valiliği ve Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü desteğiyle kiraladıkları bir dönümlük araziye anavatanı Güney Amerika, Arjantin ve Çin olan sıfır kalorili şeker elde edilebilen stevia bitkisi ekildi. İki ayda hasat edileceği büyüklüğüyle ulaşan 'şeker otu' olarak da bilinen stevia bitkisi, ilk denemede birlik yöneticilerinin yüzünü güldürdü. Talebi karşılamakta güçlük çeken birlik, yetiştirdiği stevia bitkisini henüz tarladayken birçok ülkeye ihracat yapan bir firmaya sattı. İlçe köylerinden çok sayıda tarımla uğraşan köylüler de tarlaya gelerek bitkiyi incelemeye başladı.

'ŞEKER HASTALARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR BİTKİ'
Çaycuma Süs Üreticileri Birliği Başkanı Ulaş Kınıcı, stevia bitkisinin şeker pancarından 300 kat daha fazla şekerli olduğu ancak sıfır kalorili olduğunu söyledi. Stevia bitkisinden elde edilen şekeri kullanan kişinin herhangi bir sağlık problemi yaşamadığını ifade eden Kınıcı, şöyle dedi:
"Bitki doğal bir tatlandırıcıdır. Şeker hastaları küçük haplar kullanır. Onların ham maddesi olarak bilinir. Şeker pancarından 300 kat daha şekerli ve en önemli özelliği ise hiçbir kalori yok bitkide. Tamamen sıfır. Yurt dışında kolalarda glikoz şekeri yerine bunu kullanıyorlar. Buda hiçbir yan etki bulundurmuyor insanda. Burada tamamiyle doğal bir şeker alıyor bunu kullanan kişi. Herhangi bir sağlık problemi yaşamıyor. Bunu tatlılarda da kullanabiliriz. Bitkinin hasadına yaklaştık. Hasadın ardından kurutup fabrikaya göndereceğiz. Fabrika bunu beyaz şekere dönüştürüyor. Ondan sonra her şeyde bunu kullanabiliriz. Bunun kurusu da şeker hali de ihraç edilebiliyor. Biz bu ürünleri Balıkesir'e göndereceğiz. Bunu yurt dışına gönderecek. Senede iki hasat gerçekleştireceğiz. Biz 150 kilogram hasat bekliyoruz. Dönümü daha sonra büyüteceğiz."

'BİR DÖNÜMDEN 10 BİN LİRA GELİR'
Çaycuma Tarım ve Orman İlçe Müdürü Coşkun Ulutaş ise, Zonguldak Valiliği'nin desteğiyle birliğiyle 6 bin fide temin ettiklerini anlattı. Projenin köylerdeki üreticilere yeni bir gelir kapısı olması için çalıştıklarını ifade eden Ulutaş, "Dünyada şu an itibar gören bir bitki. Ülkemize henüz yeni giren bir bitki. Özellikle Ege'de bunun yetiştiriciliği yapılıyor. Biz burada da olabileceğini gördük. Diğer üreticilerimize de deneteceğiz. Rağbet göreceğine inanıyoruz. Üreticimize bir dönümden 10 bin lira gelir getireceğini görüyoruz. Köylerimizde bu işe emek verecek çiftçilerimize üretimine devam etmeyi düşünüyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü
-Tarlanın drone ile görüntüsü
-Tarladan detaylar
-Bitkiden detaylar
-Ulaş Kınıcı ile röp.,
-Tarım ilçe müdürü Coşkun Ulutaş ile röp.
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Yeliz ALAGÖZ/ZONGULDAK,
===========================

Sultanhanı, dünyanın 'halı restorasyon' merkezi

Aksaray'da geleneksel halı üretimiyle çok sayıda ustanın yetiştiği Sultanhanı ilçesinde, yüzlerce yıllık paha biçilemez halılar orijinaline uygun olarak restore ediliyor. Bugüne kadar İngiltere Kraliyet Sarayı, Çankaya Köşkü ve Dolmabahçe Sarayı başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden gelen halıların restore edildiği ilçe, dünyanın en önemli halı restorasyon merkezi olarak görülüyor.

Sultanhanı Belediye Başkanı Fahri Solak, halı restorasyonu konusunda Türkiye'nin merkezi konumunda olduklarını belirtti. Solak, şunları söyledi:

"Dünyanın her tarafından buraya halı ve kilimler gelir restorasyonu tamamlanır ve gider. Çok önemli projelere ustalarımız imza attı. Bunların başında Washington Müzesi, Prens Charles'ın Buckingham Sarayı'nın halıları, Dolma Bahçe Sarayı'nın halılarının tamamı ile Atatürk'ün vefat ettiği odanın halısı da burada tamir oldu."

Halı restorasyonu işinin bacasız bir fabrika olduğu belirten Solak, "İlçemizde bin ustamız bu meslekten ekmek yiyor. Ülke ekonomisine de büyük katkıda bulunuyorlar. Ustalarımız benim gözümde bir ressam gibi. Çünkü ellerinde halının üçte biri mevcut olsa bile bizim ustalarımız geri kalanını tamamlıyor. Bu meslek dünyada İran ile Pakistan'da da var; ancak bizim ustalarımız hem İran halısını en güzel şekliyle yapabiliyor, hem de bununla beraber Fransız kilimiyle goblen halısının tamirini de yapabiliyor" diye konuştu.

Amerika Birleşik Devletleri, İtalya ve Almanya'dan gönderilen el dokuması halıları tamir ettiklerini ifade eden 25 yıldır halı tamiri yapan İsmail Konukçu, "Biz burada birebir orijinaline uygun şekilde tamirini yapıp tekrar yurt dışına gönderiyoruz. Halıları ilk önce yıkatıp temizletip eksik yerlerini tespit ediyoruz ve yünlerini boyayıp tamirlerini yapıyoruz. Durumlarına göre halı ve kilimlerin tamiri 1 ay ile 1 yıl arasında değişiyor. İşlerimiz şu anda çok yoğun pazar günü dahi çalışıyoruz" dedi.

İcra ettikleri sanatı sevdiklerini dile getiren bir başka halı ustası Mahmut Ağır ise "İlçemizde bu iş bir hayli yayın durumda. İlkokulu bitirip bu işe başladım. Biz burada dünyanın dört bir tarafından gelen halı ve kilimleri tamir ediyoruz. Güzel ve zevkli bir meslek. Sanatımızı seviyoruz. 43 yaşındayım ben kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum. Birçok kişi bu iş sayesinde emekli oldu. Birçok ilçede işsizlik var diye duyuyorum. Bizim burada öyle bir şey yok. Çalışan herkese burada iş var" diye konuştu.

Tek sıkıntılarının alttan yeni elemen yetişmemesi olduğunu vurgulayan Ağır, "Alt yapıdan gelen yok, bitti. Bu işin ilçemize çok fazla döviz geliri var. Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Almanya ve Fransa'dan yıllardır halı ve kilim geliyor. Güzel bir kazancı var. İrili ufaklı onlarca atölyede bin usta bu işten ekmek parası kazanıyor" dedi.

(Görüntü Dökümü
------------------
Ustaların halıları tamir etmesi
Halılardan detay
Röportajlar
Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA))
===========================
3 katlı ahşap ev yangında kül oldu

Düzce'nin Yığılca ilçesinde sobanın devrilmesi sonucu 3 katlı ahşap ev alev alev yandı. Yangına müdahale etmeye çalışan 2 kişi yaralandı.

Dün gece Yığılca'ya bağlı Hacıyeri köyü Değirmenyanı Mahallesi'nde Hayrullah Ilgın'a ait 3 katlı ahşap evde elektrikli sobasının devrilmesi sonucu yangın çıktı. Ahşap taban kaplamaların yanması sonrası alevler tüm evi sardı. Evdekiler dışarı çıkarken, itfaiyeye haber veren köy halkı bir yandan da yangına müdahale etti. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürürken, ev tamamen kullanılmaz hale geldi. Yangına müdahale eden 2 köylü ise yaralandı. Yaralılar 112 Acil Sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Ev yanarken görüntü (vatandaş kamerası)

HABER : Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

===========================

Bahis çetesi lideri ve kız kardeşi, düğün öncesi gözaltına alındı

Adana'da yılda 95 milyon lira kazanan yasa dışı bahis çetesine yönelik düzenlenen operasyonda 40 kişi gözaltına alındı. Çete lideri Akın Ö.'nün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden Adana'ya, kendisiyle birlikte gözaltına alınan kız kardeşi Özlem Ö.'nün düğünü için geldiği belirlendi. Akın Ö.'nün evinde yapılan aramalarda ise dolaptan 500 bin lira çıktı.
İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) paravan şirket kurup, 7 ayrı internet sitesi üzerinden yasa dışı bahis oynatan çeteye teknik ve fiziki takibe aldı. Çete lideri Akın Ö.'nün (38), kazandığı paraları 488 kişinin hesap numaraları üzerinden KKTC ve Ukrayna'daki hesaplara aktardığı ortaya çıktı. Operasyon için düğmeye basan ekipler, çete üyesi 40 kişiyi gözaltına aldı.

YILDA 95 MİLYON
Çete lideri Akın Ö.'nün evinde yapılan aramada, dolapta 500 bin lira para ele geçirdi. Polis el konulan paraları uzun süre saymaya çalıştı. Ayrıca Akın Ö.'nün paraları kurduğu paravan şirket üzerinden yönettiği ve tüm hesap kayıtlarını bilgisayara tek tek not ettiğini anlaşıldı. Ayrıca evde 105 kişiye ait banka kartları, 100 sim kart ve çok sayıda dijital materyal ele geçirildi. Akın Ö.'nün yıllık 95 milyon lira para kazandığı saptandı. Ayrıca  hesaplarını kullandıran kişilere de aylık ortalama bin 500 ila 3 bin lira arasında ödeme yaptığı tespit edildi. Yine çete yöneticilerinden Ali G.'nin 7 cep telefonu olduğu öğrenildi.

DÜĞÜN ÖNCESİ GÖZALTINA ALINDI
Akın Ö.'nün Adana'ya, kendisiyle birlikte gözaltına alınan kız kardeşi Gizem Ö.'nün düğünü için geldiği belirtildi. Gizem Ö.'nün bir dönem çetenin muhasebe hesaplarını tuttuğu bildirildi.
Düğünden 2 gün önce gözaltına alınan Gizem Ö. ve ağabeyi Akın Ö. ile birlikte diğer 40 çete üyesi sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
Soruşturma kapsamında 15 kişinin de arandığı belirtildi.

Görüntü Dökümü
------------------------
Polis, çete liderinin evinde arama yaparken

- Ele geçen paralar,. görevli polisler tarafından sayılırken

- Tutanak tutulurken

Haber: Çağlar ÖZTÜRK - Kamera: ADANA,
===========================

Zıpkınla 23 kiloluk liça avladı

Çanakkale'de trofe avlarıyla tanınan rekortmen dalgıç Müjdat Turan (46), zıpkın ile yaptığı dalışta, 23 kilo ağırlığında liça balığı avladı. Turan, av anını da sualtı kamerasıyla görüntüledi.

Çanakkale'nin zıpkınla avcılıktaki serbest dalış rekortmeni Müjdat Turan, merkeze bağlı Kepez beldesi sahilinde örümcek tekniğiyle yaptığı dalışta, yine büyük bir balık avlamayı başardı. Sabah erken saatte dalış alanına gittiğini belirten Turan, "Hava biraz rüzgarlıydı. Yüzerek kıyıdan 150-200 metre açığa gittim. Burun başında dalışımı gerçekleştirdim. Örümcek dediğimiz teknik ile orta suda beklerken, liça sürüsü arkamdan önüme geçti. Kameramı açıp aceleyle balığı görüntülemeyi ve vurmayı başardım. Yarım saatte de balığı kıyıya çıkardım. Görüntüleri de sosyal medyadan takipçilerim ile paylaştım. Liça ve akya, denizlerin en hızlı ve sert balıklarıdır. Genellikle derin sularda yaşarlar ve bu balıkları avlalmak çok zordur" dedi.
Trofe avlarıyla ismini duyuran Müjdat Turan, "Bu orta boyda bir balıktı. Ben bundan daha büyük balıklar da avladım. Türkiye rekoru olarak 68 kiloluk akya, 47 kiloluk liça, 12 kiloluk mercan ve 9 kiloluk çipura avlarım var" diye konuştu.
Turan'ın, sosyal medya hesabından paylaştığı liça avının video görüntüsü ile fotoğrafları da takipçileri tarafından çok sayıda beğeni aldı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Burak GEZEN/ÇANAKKALE,

===========================

Sokak Lezzetleri Festivali, renkli görüntülere sahne oldu

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde düzenlenen Sokak Lezzetleri Festivali, renkli görüntülere sahne oldu.  Midye ve acılı çiğ köfte yeme yarışmaları yoğun ilgi gördü.

Lüleburgaz Belediyesi tarafından bu yıl ilki düzenlenen Sokak Lezzetleri Festivali'nde düzenlene midye ve çiğ köfte yarışmaları renkli görüntülere sahne oldu. İlk yapılan ve 10 kişinin katıldığı midye yeme yarışmasında yarışmacılar 70  midyeyi en hızla şekilde yemeye çalıştı. Bazı yarışmacılar yaklaşık  20 midye yiyebilirken bazıları ise yarışmayı tamamlayamadı.  Yarışmada 13 dakika 20 saniyede 70 midye yiyen Mert Budak birinci oldu.

Ardından  düzenlenen acılı çiğ köfte yeme yarışmasına 10 yarışmacı katıldı. Bazı yarışmalar acılı çiğ köfteleri yemekte zorlanırken, bazıları ayran içerek, bazıları ise marul yiyerek acının etkisini gidermeye çalıştı. Yarışmada 3 dakikada 35 çiğ köfte yiyen Minel Aydın birinci oldu. Yarışmada derece alanlara çeşitli hediyeler verildi.
Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli,  ilk kez düzenledikleri Sokak Lezzetleri Festivali"nin çok heyecanlı geçtiğini söyledi. Sokak lezzetlerini unutturmamak adına bu festivali düzenlediklerini söyleyen Gerenli, "Öncelikle insanlarımızın güvenli bir şekilde sokak lezzetlerini tüketebilecekleri bir ortam hazırladık. Sokak lezzetlerimizi yaşatmak için bu festivali düzenledik" dedi.
Festivalin gelecek yıllarda daha kapsamlı bir şekilde yapılacağını belirten  Gerenli, festivale sokak satıcılarının da yoğun katılım sağladıklarını  ve gelecek yıllarda aynı tadıyla devam edeceğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Festivale katılan esnaflar

-Vatandaşlardan görüntü

-Midye yeme yarışması

-Midyeyi yemeye çalışanlardan detaylar

-Çiğ köfte yeme yarışması

-Çiğ köfteyi yemeye çalışanlar

-Detaylar

-Belediye Başkanı Murat Gerenli ile röp.

-Yarışmada birinci olanlar ile röp.

Haber- Kamera: Mehmet YİRUN/LÜLEBURGAZ(Kırklareli),