ÇANAKKALE'NİN SİMGESİ AYNALI ÇARŞI, KORONAVİRÜS NEDENİYLE BOŞ KALDI
ÇANAKKALE Türküsü'nde adı geçen, 130 yıllık tarihiyle ve geniş ürün yelpazesiyle her gün binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Aynalı Çarşı, koronavirüs nedeniyle sessizliğe büründü. Çarşıda 40 yıldır esnaflık yapan Ercan Eren, "Salgın nedeniyle çarşıya gelen yok. Koronavirüs Aynalı Çarşı'yı vurdu" dedi.
Koronavirüsün Türkiye'deki vaka sayısının her geçen gün artmasıyla vatandaşlar da önlemlerini artırıyor. 'Evde kal' çağrısına günbegün daha fazla sayıda insan uymaya başlarken, cadde ve meydanlar da bu nedenle boşalıyor. Çanakkale'de de kentin simgelerinden olan, Çanakkale Savaşları sırasında adı bir türküde anılan Aynalı Çarşı da boşalan yerlerden biri oldu. 37 dükkanın bulunduğu, yöresel ürünlerin yanı sıra giyim, ev tekstili, Şehitler Abidesi ve Seyit Onbaşı minyatürleri gibi hediyelik eşyaların satıldığı, her gün yüzlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapan 130 yıllık Aynalı Çarşı da sessizliğe büründü.
Aynalı Çarşı'da 40 yıldır esnaflık yapan Ercan Eren, "Aynalı Çarşı hınca hınç dolu bir çarşıydı. Ama şimdi koronavirüs salgını nedeniyle çarşıya gelen yok. Biz çarşının kapanmaması için dükkanlarımızı açıyoruz. Belediyemiz hijyen konusunda çalışmalarını yaptı ve yapmaya devam ediyor. Koronavirüs Aynalı Çarşı'yı vurdu" dedi.
'KORONAVİRÜS HEPİMİZİ ETKİLEDİ'
Esnaf Tosun Süren ise "Aynalı Çarşı yüzyıllardan bu yana açık olan bir çarşımız. Maalesef bu koronavirüs salgını hepimizi etkiledi. Çarşı esnafı olarak yanımızdaki çalışanlarımızı çıkarmak zorunda kaldık. İnşallah bir an önce bu salgın geçer ve Aynalı Çarşı olarak eski halimize döneriz. Bir sürü mal alıp, dükkanımızı doldurmuştuk. 18 Mart'a hazırlık yapmıştık. Maalesef bu salgın çıktı. 1 8 Mart iptal oldu. Büyüklerimizden de destek ve yardım bekliyoruz" diye konuştu.
ADI AT GÖZLÜKLERİNDEN GELİYOR
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de geçen Aynalı Çarşı, 2'nci Abdülhamid'in 1889 yılındaki padişahlığı sırasında, Çanakkale'nin önde gelen Yahudi ailelerinden birinin üyesi İlya Halyo tarafından yeniden inşa ettirildi. Çarşı, 1915'te Gelibolu çıkarması sırasında tahrip oldu. Çarşı içinde eskiden atlar için koşum ve süs eşyası yapan dükkanlar yer alıyordu. Çarşı, 'ayna' denilen at gözlüklerinin satılması nedeniyle 'Aynalı Çarşı' adıyla anılıyor. Aynalı Çarşı'dan söz edilen Çanakkale Türküsü'nü ise ilk kez Çanakkale Savaşları'na katılan Kastamonulu bir askerin söylediği biliniyor. Çanakkale Savaşları sırasında adı türküyle ölümsüzleşen ünlü Aynalı Çarşı, 2007 yılında yenilenmişti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Tarihi Aynalı Çarşı'dan genel ve detay görüntü.
-Tarihi Aynalı Çarşı'nın detay boş görüntüsü.
-Tarihi Aynalı Çarşı'daki dükkanlardan görüntüler.
-Esnaf Ercan Eren ile röp.
-Esnaf Tosun Süren ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
=========
KORONAVİRÜS ÇİÇEKÇİLİK SEKTÖRÜNÜ ETKİLEDİ
TÜRKİYE'nin başta orkide olmak üzere en büyük süs bitkisi üreticilerinden olan Adanalı firmanın sahibi Ahmet Fatih Çiçek, koronavirüs salgını yüzünden iç ve dış piyasaya satışların ciddi oranda azaldığını, virüsün yayılmaya başladığı günden bu yana süs bitkisi sektörünün ülke genelinde 300-400 milyon TL zarar ettiğini kaydetti. Adana Çiçekçiler ve Video Çekimciler Esnaf Odası Başkanı Süleyman Oğuz da kriz ortamlarında ilk çiçekçilik sektörünün etkilendiğini belirterek, kentteki 300 ruhsatlı çiçekçinin günlerdir siftah yapamadan kepenk kapattığını söyledi.Türkiye'de de yayılım gösteren koronavirüs salgını, birçok sektörü olduğu gibi, çiçekçiliği de etkiledi. Özellikle kesme çiçek ile süs bitkilerinin iç ve dış piyasadaki ticareti neredeyse durma noktasına geldi.
Adana-Mersin karayolundaki 120 bin metrekareye kurulu seralarda yetiştirdiği yıllık ortalama 10 milyon süs bitkisini iç ve dış piyasaya süren firmanın sahibi Ahmet Fatih Çiçek, koronavirüs salgınının kendilerini de ciddi anlamda etkilediğini söyledi. Türkiye'de ortalama 3 milyon kişinin çiçekçilik sektöründen geçimini sağladığını ifade eden Çiçek, şunları söyledi:
"Sektörel anlamda ülke genelinde 300-400 milyon TL civarında koronavirüsün vurduğu etki olduğunu düşünüyorum. Süs bitkileri canlı olduğu için raf ömürleri çok kısa. Üretim süresince seralarda bekletme şansımız yok. Bitki satış formuna geldiği anda satmamız, ihraç etmemiz gerekiyor. İç piyasada süpermarket zincirlerine, çiçekçilere ulaşması gerekiyor. Ama bu virüs küresel olduğu için ne dış piyasaya, ne iç piyasaya satabiliyoruz. Eğer bunları gönderemezsek çöpe atmak, imha etmek zorunda kalacağız. Maliyetin çok altına versek bile gümrük kapılarının kapatılması, iç piyasada da insanların gıda ve temizlik malzemelerine yönelmesi nedeniyle elden çıkaramıyoruz. İnşallah en kısa zamanda virüs hadisesini atlatırız ve ülkemiz kurtulur. Eskiden şu mevsimde aşağı yukarı günlük 500 bin TL ile 1 milyon TL civarında ciro yapmamız lazımdı. Şu an ise 15- 30 bin TL arası ciromuz var."
Adana Çiçekçiler ve Video Çekimciler Esnaf Odası Başkanı Süleyman Oğuz ise kriz ortamlarında ilk etkilenen sektörün çiçekçilik olduğunu belirterek, vatandaşların sokağa bile çıkmaya korktuğunu, alışverişi kestiğini söyledi. Kentteki ruhsatlı 300 çiçekçinin günlerdir siftah yapamadan kepenk kapattığını, haftada 3 gün olan mezat sayısının da bire düşürüldüğünü aktaran Oğuz, kesme çiçeklerin ömrünün kış mevsiminde 10-15 gün olduğunu, sıcak havalarda ise 3-5 güne kadar düştüğünü dile getirdi.
'KÜÇÜK ESNAF BİTMİŞ DURUMDA'
Kesme çiçek üretiminde zararın ülke genelinde 30 milyon doları aştığını, ruhsatlı çiçekçi esnafının ise 500 bin TL'ye yakın zararının olduğunu vurgulayan Oğuz, şöyle devam etti:
"En çok üretilen karanfil, gül, kazablanka, gala, frezya, cerbera, hüsnüyusuf çiçekleri şu anda satılmıyor. Düğünler yasak. Hastaneler çiçek kabul etmiyor ki zaten kabul etseler bile bizim karantina bölgesine teslimat yapacak cesaretimiz yok. E-Ticaret sitelerinin satışları da 4'te 1 oranına kadar düştü. Çiçekçiler kazançlı geçen 14 Şubat Sevgililer Günü ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününün ardından geleceğin daha iyi olacağını düşünerek üretimi fazlalaştırdılar, ama koronavirüs yüzünden bitme noktasına geldi. Sabırla bekleyeceğiz. İnşallah en kısa zamanda atlatabiliriz. Küçük esnaf bitmiş durumda. Devletimiz küçük esnafına destek olmalı. Kısa süreli faizsiz kredi verilmeli. Devlet küçük esnafa sahip çıkarsa çarkı döndürmeye çalışacağız."
Görüntü Dökümü-------------------------Firma sahibi Ahmet Fatih Çiçek ile röpÇiçekçiler Odası Başkanı Süleyman Oğuz ile röpÇiçeklerden genel ve detaylar
SÜRE: 07'07" BOYUT: 797 MBHaber-Kamera: Nuri PİR-Eser PAZARBAŞI/ADANA,
=========
KÜTAHYA'DA KENT GİRİŞ-ÇIKIŞLARINDA KORONAVİRÜS KONTROLÜ
KÜTAHYA'da Valiliği koronavirüs tedbirleri kapsamında kentin giriş ve çıkış noktalarında araç sürücüleri ile yolcular üzerinde ateş ölçer cihazıyla sağlık taraması yapılmasına karar verdi. Polis ekiplerince durdurulan araç sürücülerine, UMKE görevlilerince ateş kontrolü yapıldıktan sonra iller arası seyahat edip etmedikleri ve kentte kalıp kalmayacakları soruluyor.
Kütahya Valiliği, koronavirüs salgını nedeniyle kentin giriş ve çıkışlarında sağlık taraması yapılmasına karar verdi. Şehrin Afyonkarahisar, Eskişehir ve Tavşanlı girişlerinde bulunan denetleme noktalarında, polis ekiplerinin yanı sıra Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı UMKE ekipleri görevlendirildi. Polis ekiplerince durdurulan araç sürücülerine ehliyet, ruhsat ve kimlik kontrolü yapıldıktan sonra iller arası seyahat edip etmedikleri ve kentte kalıp kalmayacakları soruldu. UMKE görevlileri cihazla ateşleri ölçülen sürücülere koronavirüs ile ilgili bilgiler vererek, "Koronavirüs tedbirleri kapsamında virüsün yayılımını en aza indirmek için şehre giren vatandaşların ateşlerini ölçüyoruz. Sizden ricamız mecbur kalmadıkça evlerimizden dışarıya çıkmayalım, çıktığımızda da sosyal mesafemizi koruyalım" dedi. Ayrıca bilgilendirme broşürleri dağıtıldı.
HER GÜN UYGULAMA YAPILACAK
Kütahya Valiliği'nin koronavirüs tedbirleri kapsamında aldığı sağlık kontrolü uygulamasının her gün giriş çıkışların yoğun olduğu saatlerde yapılacağı belirtildi.
Görüntü Dökümü:
-Polis denetleme noktası-Durdurulan araçlar-Sürücü ve yolcuların ateşlerinin ölçülmesi-UMKE ve polis ekipleri-Sürücü ve yolculara bilgi verilmesi-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,-
================================
MARDİN'DE EVLERE SERVİS UYGULAMASIYLA İKİ HAFTADA 25 BİN KİTAP SATILDI MARDİN'de koronavirüs önlemleri kapsamında eve kapanan vatandaşların büyük bölümü, zamanlarını kitap okuyarak geçirmeye çalışıyor. Talep nedeniyle kitapçılar da evlere servis hizmeti başlattı. Kentte son iki haftada satılan kitap sayısı bir yılda yapılan kitap satışına ulaşarak 25 bini geçti.
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüsün Türkiye'de de görülmesinin ardından, salgının önlenmesi için alınan tedbirler kapsamında eve kapanan Mardinliler, kitap okumaya yöneldi. Kentteki kitapçılar ise vatandaşların talepleri üzerine evlere kitap servisi başlattı. Evde kalanların kitap okumaya yönelmesiyle birlikte son iki haftada satılan kitap sayısı, kentte bir yılda satılan kitap sayısını geçti. Çok yoğun bir dönem geçirdiklerini söyleyen kitapçılar, geçen yıl 25 bin kitap satarken, son iki haftada satılan kitap sayısının 25 bini geçtiğini söyledi.
KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI ARTTI
Bin 500 metrekarelik alanda bölgenin en büyük kitapevinin müdürü Necmettin Uçar, "Çok fazla talep var. Bu talepleri karşılamak için servis araçlarımızla direk evlerine teslim ediyoruz. Son bir hafta 10 günde sattığımız kitap sayısı hemen hemen bir yılda sattığımız kitap sayısını geçti. Koronavirüsten dolayı evlerinde kalan vatandaşlarımıza kitaplarımızı servis araçlarımızla hijyenik bir ortamda elemanlarımız evlerine kadar ek bir ücret istemeden teslim ediyor. Mardin'de son iki haftada en çok Huzur Sokağı, Olasılıksız bir de Karantina kitabı satılıyor. Daha önce kesinlikle bu kadar işimiz olmamıştı. Mardin okuyor. Mardinliler evlerinden çıkmasınlar; güzel zaman geçirsinler, kitap okusunlar, etkinlik yapsınlar, sohbet etsinler, çocuklarıyla oyun oynasınlar diye böyle bir çalışma başlattık. Bu zor günleri inşallah hep beraber atlatacağız" dedi.
'KİTAP OKUMAK BU SÜRECE İYİ GELİYOR'
Evde uzun süre kalacağı için kitap aldığını ifade eden Remziye Atlı ise "Bu süreç içerisinde kitap okumayı tercih ediyorum. Buraya da kitap almaya geldim. Daha çok kişisel gelişim okuyorum. Evde yeteri kitap olmadığı için gelip buradan aldım. Bu zorlu süreçte kitap okumak daha iyi geliyor" diye konuştu.
Kendisi ve çocukları için kitap alan Abdulbasit Deniz de şunları söyledi:
"Maalesef dünya genelinde görülen koronavirüs nedeniyle insanların evde kalmasına insanların geleceği açısından daha hayırlı olacağı kararına varıldıktan sonra biz de doğal olarak bu çağrıya uymak durumunda kaldık. Bu süreci daha iyi değerlendirmek için evde ebeveynin modelliğini de göz önünde bulundurarak çocuklarımıza daha iyi zaman geçirmek için kitap okuma fırsatını değerlendirmeye çalıştık. Bu dönem çocuklarımızla beraber kitap okuma alışkanlığı geliştirmek için de bir fırsat oldu. Bu kapsamda özellikle bakmak istediğim elimde olmayan birkaç kitap vardı onları temin etmek için geldim. Bu son dönemde daha çok düşünce tarihi ve felsefi kitapları okuyorum."
Daha önce ayda bir kitap bitirirken şimdi haftada iki kitap bitirdiğini anlatan Deniz, "Daha önceleri de düzenli kitap okuyorduk ama iş nedeniyle ve çocukların okula gitme süreciyle birlikte bu daha yavaş oluyordu. Bu süreç ve işlerdeki yavaşlamayla birlikte kitap okuma oranı arttı. Bu da bizim açımızdan iyi bir fırsat oldu" dedi.
Furkan Barak da koronavirüs tedbirleri kapsamında evde kalacağı için kendisi ve evdekiler için uzun bir süre aradan sonra ilk defa kitap aldığını söyledi.ü
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------Kitapevinden detayKitaplar raflarıKitap almaya gelen vatandaşlarPaketlenen kitaplarEvlere servis yapan kuryelerKitapların araçtan indirilmesiEvlere adrese teslim edilmesiGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN
=============================
BAŞKANDAN MASKELİ VE ELDİVENLİ BASIN AÇIKLAMASI
ERZURUM merkez Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, koronavirüs ile mücadelede kurdukları 20 kişilik özel ekibi tanıttı. Basının karşısına eldiven ve maske ile çıkan Başkan Uçar, dünyayı kısa sürede etkisi altına alan ve ülkemizde de görülen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele için canla başla çalıştıklarını söyledi.
Yakutiye Belediyesi olarak, salgınla mücadelede devletin belirlediği kurallar çerçevesinde görevlerini eksiksiz yapmak için tüm tedbirleri aldıklarını söyleyen Başkan Mahmut Uçar, koronavirüsle mücadelede ciddi tedbirleri kısa sürede hayata geçiren ve aldığı tedbirleri en ciddi bir şekilde uygulayan ülkemiz olduğunu belirtti. Belediye başkanlığı görevinden önce bir hekim olarak çalıştığını hatırlatan Başkan Uçar, "Salgınla mücadelede dünyaya örnek olacak mücadele sergileyen başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Sağlık Bakanlığımıza ve diğer tüm kurumlara içtenlikle teşekkür ediyorum. Yakutiye Belediyesi olarak ilk günden bu yana Coronavirüsle mücadele için personel ve ekipman olarak her türlü tedbiri aldık. Başta toplu yaşam alanları olmak üzere, ilçemizdeki camiler, okullar, kuran kursları, parklar, AVM'ler, hastaneler, Aile Sağlığı Merkezleri, İş merkezleri, marketler, parklar, dükkanlar ve diğer kapalı alanlarda dezenfeksiyon çalışması gerçekleştirdik. Bu çalışmamızı tüm hızıyla devam ettiriyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından korona ile mücadele ekibine seslenen Başkan Uçar, "Gerekli tedbirler önce sizin için önemli. Sizlerde gerek maskeniz, eldiveniniz ve koruyucu ekipmanlarınızla sosyal mesafeyi de koruyarak işlerinizi yapın. Bu anlamda vermiş olduğunuz yüksek performanstan dolayı tebrik ediyorum. İlaçlama yaparken sağlığıniza dikkat edin" dedi ve ekibi alkışlayarak görevlerine uğurladı.
Araçlara binen ekibin ilk durak yeri Sanayi Semtindeki esnaf oldu. Özel kıyafetleri ile işyerine giren korona savaşçıları, birçok yeri ilaçladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Belediye binası önünde toplanan ilaçlama ekibi-Özel kıyafetli ekipten genel ve detaylar-Maske ve eldivenli Başkan Uçarı'n konuşması-Toplantıyı maske ve eldivenle izleyen basın mensupları-Başkanın açıklamasından detaylar-Başkanın personele konuşması ve alkışlaması-Özel ekibin görev yerlerine yola çıkması-Ekibin sanayi semtinde işyerlerini ilaçlaması
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM,
=================================
'EVDE KAL' ÇAĞRISI MUŞ'TA KARŞILIK BULDU
KORONAVİRÜS salgını (COVID-19) kapsamında yetkililer tarafından yapılan 'Evde Kal' çağrısı, yurdun birçok noktasında olduğu gibi Muş'ta karşılık buldu. Salgın nedeniyle kentteki evlerinden çıkmayan aileler, çocuklarıyla beraber zamanı verimli bir şekilde geçiriyor.
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel bir salgına dönüşen koronavirüs tedbirleri kapsamında ülke genelinde uygulan 'Evde kal' çağrısına Muşlular, büyük ölçüde uyuyor. Muş'ta karşılık bulan 'Evde kal' çağrısı ile aileler, çocuklarıyla beraber zamanı verimli bir şekilde değerlendiriyor. Koronavirüsten korunmak isteyen ailelerin evlerinden çıkmadığı kentte Fatih-Elif Oğuzhan çifti 8 çocuğuyla zeka oyunları oynayıp, ders çalışıp, temizlik yaparak, zaman geçiriyor.
BİZ SEVDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZSalgın tehlikesi geçene kadar evde kalmakta kararlı olduklarını söyleyen Fatih Oğuzhan, yetkililer tarafından yapılan çağrıları dikkate aldıklarını belirtti. Oğuzhan, "8 evladım var ve 2'de tabi biz, toplamda 10 kişiyiz. Devletimiz koronavirüs nedeniyle 'evde kal' dediği için bizlerde evimizdeyiz. Çocuklarımızla birlikte özellikle zeka geliştirici oyunlar oynuyoruz, kitaplar okuyoruz. Kitapları okurken de bahçemizde kedileri seviyoruz. Dışarıdaki kediler için bahçemizde besleme yerleri yaptık. Sokağa çıkmadan evimizde, hanemizde kalıyoruz. Çünkü biz sevdiklerimizi düşünüyoruzö dedi. Koronavirüs salgınından ötürü evden dışarı adım atmadıklarını söyleyen Oğzuhan çiftinin kızı Elanur ise, "Sabah kalktığımızda kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltıdan sonra çocuklarla birlikte oyun oynuyoruz. Çoğu zaman ders çalışıyoruz. Eğer canımız sıkılırsa, bahçeye çıkıp kedilerimizle vakit geçiriyoruz. Ama hastalıktan dolayı kesinlikle dışarı çıkmıyoruz" diye konuştu.
EVDE KALMAK HİÇ ZOR DEĞİLEvde özellikle temizliğe önem veren 8 çocuk annesi Elif Oğuzhan ise şunları söyledi: "Koronavirüsten dolayı evdeyiz çocuklarla beraber. Çünkü evde kalmamız lazım. Çocuklarımız evde ders çalışıyorlar, oyunlar oynuyorlar. Kendimize evde temizlik yapıyoruz, yemeklerimizi yapıp yiyoruz. Aslında evde kalmak hiç zor değil. Hem çocuklara temizlik aşılamış olduk, temizlik yapmayı daha iyi öğrendiler. Temiz olmayı öğrendiler. Virüslere karşı bağışıklık sistemleri gelişti ve daha rahat oldu. Evde kalmak daha iyi çünkü büyüklere virüs bulaştırmaktansa, kendimize virüs bulaştırıp hasta olmaktansa, çocuklarımızı hasta etmektense evde kalıp, bir birimizle vakit geçirmek daha iyi, çocuklar hiç olmazsa bir birleriyle daha iyi kaynaştılar. Kardeşçe daha iyi oyunlar oynamaya başladılar. Evde kalmak iyi, herkes bunu yapsın" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Fatih Oğuzhan'ın evin önünü temizlemesinden detay-Anne Elif Oğuzhan'ın cam silmesi ve temizliğinden detay-Kız çocuklarının evde temizlik yapmasından detay-Evdeki temizlikten detaylar-Aile ortamında hep birlikte kitap okumadan detaylar-Oğuzhan çifti çocuklarının oyun oynamasından detaylar-Çocukların satranç oynamasından detaylar-Mutfakta kahvaltı hazırlanmasından detaylar-Evin reisi 8 çocuk babası Fatih Oğuzhan Röp.-Kız çocuğu Elanur Röp.-Anne Elif Oğuzhan Röp.
Haber-Kamera: Muhammed Sami MARAL/MUŞ,
======================================
GÜMÜŞHANE'DE GÖNÜLLÜ ÖĞRETİCİ KADINLAR, MASKE ÜRETİYOR
GÜMÜŞHANE'nin Kelkit ilçesinde Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici kadınlar, koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında piyasadaki maske ihtiyacını karşılamak amacıyla gönüllü maske üretimine başladı. Kadınlar, günde ürettikleri 250 dolayında maskeyi, sterilize işleminin ardından sağlık kuruluşlarına gönderiyor.
Kelkit ilçesindeki Halk Eğitim Merkezi'nde eğitim gören usta öğretici kadınlar, koronavirüsle mücadele kapsamında, korunma amaçlı kullanılan maske konusunda ihtiyacı karşılayabilmek için harekete geçti. Usta öğretici kadınlar, maske üretimine başladı. Gönüllü 10 usta öğretici kadın tarafından üretilen maskeler, dezenfekte işlemleri yapılarak paketleniyor. Atölyede üretilen günlük 250 maske, kentteki sağlık kuruluşlarına gönderiliyor.
Kelkit Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Mustafa Sağlam, koronavirüs nedeniyle Türkiye'de birçok tedbirin alındığını belirti. Hastane yönetimiyle yapılan istişare sonunda sağlık persoleninin virüse karşı daha iyi korunması ve üretime destek olmak için proje yaptıklarını kaydeden Sağlam, "Halk eğitim merkezimizde 10 tane usta öğreticimizin gönüllü çalışmasıyla beraber kaymakamlığımız desteği ve halk eğitimimizde günde yaklaşık 250 civarı maske üretiliyor. Maskelerimizi ürettikten sonra hastanemize götüreceğiz. Sterilize işlemleri yapıtlıktan sonra paketleyeceğiz. Stoklarımızı artırdıktan sonra özellikle hastanemizde riskli hastalarımızı tedbir amaçlı kullanacağızö dedi.
'MASKELER DEZENFEKTE YAPILACAK'
Hastane Sağlık Bakım Müdürü Meral Fidan Uçan ise maskelerin paketlenmeden önce dezenfekte yapıldığını kaydederek, "Halk Eğitim Merkezimizde usta öğreticilerimiz maske yapımına başlamadan önce kendilerini dezenfekte ederek önlüklerini giyiyorlar. Malzemelerimiz özel kağıdı ve gazlı bezden oluşmakta. Üretilen maskelerimiz hastaneye gönderilip, steril edilip paketlenerek kullanıma sunulmaktadırö ifadelerinde bulundu.
'GÖNÜLLÜ ARKADAŞIMIZLA ÜRETİM YAPIYORUZ'
Usta Öğretici Emine Gülseven de maske üretiminde aralarında görev dağılımı yaptıklarını anlatarak, "Günde 200-250 arasında maske üretebiliyoruz. Usta öğreticilerimiz olarak görev dağılımı yaptık, kimimiz kesim kimiz ise dikim aşamasında çalışıyor. Birlikte çalışarak maskeleri üretiyoruz. Üretilen maskeler ise hastanemiz bünyesinde sterile olarak kullanıma hazır hale getiriliyor. Umarız bizim de bu zorlu sürece katkımız olurö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Halk eğitim merkezinden maske yapım görüntüleriUzman Doktor Mustafa Sağlam röportajıHastane Sağlık Bakım Müdüresi Meral Fidan Uçan röportajıUsta Öğretici Emine Gülseven röportajı-Genel ve Detay Çekimleri
HABER KAMERA: Sinan UÇAR/KELKİT,(Gümüşhane),
==================================
TRABZON'DA 'EVDE KAL' ÇAĞRISIYLA SUÇ ORANLARI DÜŞTÜ
TRABZON'da koronavirüsü tedbirleri kapsamında vatandaşlar, 'evde kal' çağrılarına uyup, dışarı çıkmayınca suç oranlarında yüzde 60'lara varan düşüş yaşandı.
Türkiye'de görülen koronavirüs'e karşı önlemler alınırken, Trabzon'da vatandaşlar, 'evde kal' çağrılarına uyarak dışarı çıkmıyor. Kentte son günlerde çevreye rahatsızlık verme, hırsızlık, yaralama gibi suç oranlarında da yüzde 60'lara varan azalma yaşandı. 155 Polis İmdat Hattı'nı arayan vatandaşların sayısında da düşüş olduğu, en çok sosyal hayatın kısıtlanması tedbirlerine uymayanlar hakkında ihbarlar geldiği öğrenildi. Suç oranlarının azalmasına rağmen polis ekipleri, tedbirlerini de elden bırakmıyor. 155 Polis İmdat Hattı'nı arayan vatandaşların sayısında da düşüş olduğu, en çok sosyal hayatın kısıtlanması tedbirlerine uymayanlar hakkında ihbarlar geldiği öğrenildi.
TEDBİRLER ARTIRILDI
Suç oranlarının azalmasına rağmen polis ekipleri, tedbirlerini de elden bırakmıyor. Salgın nedeniyle kapatılan iş yerlerinde yaşanabilecek olası hırsızlık olaylarının önüne geçmek için polis ekipleri ve gece bekçileri tedbirlerini artırdı.
POLİSLER ANONSLA UYARIYOR
Polis ekipleri ayrıca, kent merkezinde koronavirüs tedbirlerine uymayıp, dışarıya çıkan 65 yaş üstü vatandaşlara da uyarı anonsları yapıyor. Ekipler yoğunluğun yaşandığı bölgelere polis otosuyla "Değerlerli vatandaşlarımız, sizlerin ve tüm insanlığın sağlığı için sizlere evlerde kalmayı tavsiye ediyoruz" anonslarıyla uyarını yineliyor.
Kent sakinleri, suç oranlarında yaşanan düşüşün sevindirici olduğunu belirtiyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Muhabir anonsu (Fatih Turan)-Kentteki meydandan detaylar-Polis ekiplerinden görüntüler-Genel detaylar
HABER: Fatih TURAN KAMERA: Tolga SAĞLAM/TRABZON-DHA
==================================
KORONAVİRÜS BİTSİN DİYE 180 KOYUN KURBAN ETTİLER, İHTİYAÇ SAHİPLERİNE DAĞITTILAR
HAKKARİ'nin Şemdinli ilçesine bağlı 7 köy ve 3 mezrada oturanlar, koronavirüsten kurtulmak için kurban kesti. 2 gün boyunca 180 koyun kesen yöre halkı, salgından korunmak için dualar ederken, etler de köylerdeki ihtiyaç sahibi ailelere dağıtıldı.
Kısa sürede dünyaya yayılan ve yaklaşık 20 bin kişinin ölümüne yol açan koronavirüsün Türkiye'de de yayılıp her geçen gün vaka sayısının artmasıyla alınan önlemler de artıyor. Salgına karşı mücadele sürerken, halk koronavirüsten kurtulmak için farklı yöntemler deniyor. Şemdinli ilçesinin Güzelkonak, Korgan, Üzümkırın, Tatlıca, Durak, Alkeva, Yufkalı, Tatlıca ve 3 mezrasında oturanlar, salgından kurtulmak için kurban kesmeye karar verdi. Toplanan yöre halkı, düzenledikleri bir törenle kurban kesip, dualar etti. 2 gün boyunca 180 koyunun kesildiği törene 21'inci dönem Doğru Yol Partisi Milletvekili Hakkı Töre de katıldı. Kurban kesimi ile ilgili açıklama yapan Töre, bunu ülkenin koronavirüs belasından kurtulması için yaptıklarını ve etleri ihtiyaç sahibi ailelere dağıttıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Sadaka, belaları, musibetleri uzaklaştırır. Bizde örnek olarak bu mıntıkamızdaki köylülerimizde kurban kestik. Bunun niyeti ise sadakadır. Ülkemiz bir belanın içinde. Bu belanın bitmesini istiyoruz. İnşallah kısa süre içinde memleketimize yayılmaz. Köylerde yaşayan vatandaşlarımızın isteği üzerine bunu yaptık. Amacımız ve gayemiz belalardan ve bu hastalıktan kurtulmak. Bu anlamda da kesilen kurbanları civarda bulunan köylerindeki ihtiyaç sahiplerine dağıtıyoruz. Allah kabul etsin."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------------Kurbanların kesilmesinden detaylar-Kurbanların temizlemesinden detaylar-Kurbanların ağaca asılması-Hakkı Töre ile röportaj-Cindi Taş ile röportaj-Genel detaylarKar üzerindeki etlerden detaylar-Vatandaşlardan detaylar-Genel detaylar
Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN/YUKSEKOVA(Hakkari)-DHA
==================================
PROF. DR. ÇAPAR: KORONAVİRÜS, HAMİLE KADINLARDA DÜŞÜĞE NEDEN OLABİLİR KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Metin Çapar, koronavirüsün hamile kadınlarda düşük yapabileceğini belirterek, "Koronavirüslü gebelerde oksijen azlığı meydana gelir. Oksijen azlığı olursa çocuklarında oksijeni azalır ve büyümeleri geri kalır. Doğumda da bu nedenle morarmalar meydana gelebilir. Gebelikte virüse yakalananlarda düşük yapma ihtimali de söz konusudur' 'dedi.
Prof. Dr. Metin Çapar, koronavirüsün kolayca birçok yere yapışabildiğini ve bu nedende de kişiden kişiye rahatlıkla bulaşan bir virüs olduğunu belirtti. Hamile kadınlarda koronavirüsün grip ve nezle belirtisi şeklinde ortaya çıktığını ifade eden Çapar, "Koronavirüslü gebelerde oksijen azlığı meydana gelir. Oksijen azlığı olursa çocuklarında oksijeni azalır ve büyümeleri geri kalır. Doğumda da bu nedenle morarmalar meydana gelebilir. Gebelikte virüse yakalananlarda düşük yapma ihtimali de söz konusudur. Gebelerde, kandaki bağışıklık sisteminde değişiklik meydana gelir ve daha kolay hastalığa yakalanma ihtimalleri vardır. Ancak normal insanlara göre daha hafif bir şekilde hastalığı geçirmekteler. Dolayısıyla gebelerin bu hastalığa duyarlılığı çok artmıştır. Çok şükür ki şimdiye kadar koronavirüslü gebelerde ölüm gözlemlenmemiştir" diye konuştu.
'DOĞUM SONRASI TAKİP EDİLMELİ'
Enfekte olan hamile kadınların doğum sonrası da takip edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Çapar, "Doğumdan sonra bile enfekte olan, yani virüs alan gebelerin en az 2 hafta boyunca izlenmesi gerekmektedir. Çünkü doğum sonrasında vaka daha da tehlikeli daha kötü hal alabilir. O nedenle böyle hastaların doğum sonrasında en az 2 hafta kontrol altında tutulmasında fayda vardır. Bu tür hastaların en önemli özelliği her iki akciğeri de bozabilen enfeksiyon meydana geldiği için akciğer yönünden mutlaka değerlendirilmeleri çok önemli olmaktadır" dedi.
Çapar, bebekleri korumanın en önemli yolunun emzirirken mutlaka maske takılması gerektiğini belirtti.
GÖBEK KORDONU HEMEN KESİLMELİ
Çapar, doğum sonrası göbek kordonunun hemen kesilmesi gerektiğini ifade ederek, "Doğum yaparken özellikle hekiminin hemen göbek kordonunu kesmesi önemlidir. Eğer geç kesilirse anneden çocuğa mikrop alması kolaylaştırmaktadır" diye konuştu..
Görüntü Dökümü ------------------Prof. Dr. Çapar röp.Çapar'dan detayHaber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))==============================================
EDİRNE'DE LİSE ÖĞRETMENLERİ MASKE DİKİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATTI
EDİRNE Serhat İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Moda Tasarım Bölümü öğretmen ve personeli, koronavirüs salgınına karşı mesai gözetmeksizin görevine devam eden sağlık çalışanları için maske dikim seferberliği başlattı. Okul Müdürü Ali Sakarya, salgına karşı önlemlerini alarak çalışmalarına devam eden öğretmen ve personelin günde 1000'e yakın maske üreterek sağlık çalışanlarına yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un himayesinde, koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler kapsamında maske dikimi için seferber olan meslek liselerine Edirne'deki Serhat İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de eklendi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün koordinasyonunda Pazartesi gününden itibaren çalışmalara başlanan lisede günde 1000'e yakın maske üretiliyor. Okul Müdürü Ali Sakarya, ihtiyaç kapsamında üretebildikleri kadar maske üretmeye devam edeceklerini dile getirdi.
'GÜNDE 1000'E YAKIN MASKE ÜRETİYORUZ'
Okul Müdürü Sakarya, toplam 5 personelle üretimlerinin hızla devam ettiğini belirterek, "Tüm dünyada salgın haline gelen koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı sağlık seferberliği kapsamında sayın bakanımız Ziya Selçuk'un meslek liseleri üreten liseler olacak söylemiyle harekete geçtik. Bunun üzerine malzeme tedarikine başvurduk ve günde 1000'e yakın üretmeye başladık. Moda Tasarım Bölümü'nden 2 öğretmenimiz ve 3 personelimizle birlikte üretime devam ediyoruz. İhtiyaç oluştukça, talep geldikçe üretime devam etmeye karar verdik. Öğretmenlerimiz ve personelimiz gönüllülük esasına dayanarak herhangi bir ücret talep etmeden, beklenti içerisinde olmadan sağlık personelimize yardımcı olmak maksadıyla üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmeye çalışıyoruz" dedi.
'ELİMİZDEN GELDİĞİ KADAR ÜRETECEĞİZ'
Moda Tasarım Bölümü Alan Şefi Münire Şehirli, ellerinden geldiği kadar üretmeye devam edeceklerini ifade ederek, "Sağlık çalışanlarımızın ihtiyacı kapsamında koronavirüse karşı çorbada bizim de bir tuzumuz olsun istiyoruz, ihtiyaç duyulan maskeleri üretmeye çalışıyoruz. Günde 1000 civarında üretiyoruz. Çalışmaya da devam ediyoruz. Elimizden geldiği kadar üretmeye de devam edeceğiz" diye konuştu.
'ÜRETMEK İÇİN OKULUMUZDAYIZ'
Moda Tasarım Teknolojileri Öğretmeni Naziye Gülverin ise amaçlarının sağlık çalışanlarına destek olmak olduğunu belirtti. Gülverin,"Bugün Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk'un da dediği gibi üreten meslek liseleri olarak ve alanımızın üretime dayalı bir alan olması nedeniyle sağlık çalışanlarımıza destek olmak istedik. İhtiyaçları olan maskelerden üretmek için okulumuza geldik. Öğretmen arkadaşlarımız ve diğer destek personelimizle birlikte elimizden geldiğince üreterek onlara destek olmaya, milletimize moral vermeye çalışıyoruz. Çalışırken de gerekli olan önlemlerimizi de alarak çalışmaya dikkat ediyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------------Maske diken öğretmenler-Yakın plan maske dikimi-Salondan detaylar-Muhabir Olgay Güler anons-Maske dikimi-Müdür Ail Sakarya ile röp,-Öğretmenlerle röp.-Dikilen maskeler ve öğretmenler-Detaylar
Haber-Kamera: Olgay GÜLER - Resul ORUÇOĞLU/ EDİRNE, -
==================================
KORONAVİRÜS SALGININDA NARENCİYE ÜRÜNLERİNE YOĞUN TALEP KORONAVİRÜSE karşı uzmanların bolca vitamin almaları tavsiyesinde bulunduğu vatandaşlar, başta Finike portakalı olmak üzere Antalya'nın Finike ilçesinde üretilen narenciye ürünlerine yoğun talep gösterdi. İlçede faaliyet gösteren bir firma siparişlere yetişmek için ekstra mesaiye başladı. Firma sahiplerinden Mete Apaydın, "Son 10 gündür olağanüstü bir durum var. İnsanlarımız vitamin almak için özellikle narenciye ürünlerine daha fazla talep göstermeye başladı" dedi.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınına karşı uzmanlar, insanlara bolca vitamin almaları tavsiyesinde bulunurken, özellikle narenciyeye olan rağbet arttı. Türkiye'nin en önemli narenciye üretim merkezlerinden biri olan Antalya'nın Finike ilçesinde de narenciye üreticileri son günlerin en yoğun dönemini yaşamaya başladı. Bölgedeki narenciye üreticilerinden biri olan ve internet üzerinden Finike'nin C vitamini deposu, ünlü portakalı başta olmak üzere narenciye ürünleri gönderen firmada sipariş yoğunluğu yaşıyor. Türkiye'nin her bölgesine narenciye ürünleri gönderen firma siparişlere yetişmeye çalışıyor.
'10 GÜNDÜR OLAĞANÜSTÜ BİR DURUM VAR'
Firma sahiplerinden Mete Apaydın, konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Tüm dünyada koronavirüsle mücadele ediyoruz. Uzmanlarımız ellerimizi sıklıkla en az 20 saniye olmak şartıyla yıkamamız gerektiğini söylüyor. Uykumuzu alacağız, sağlıklı besleneceğiz ve vitaminimizi eksik etmeyeceğiz. Tabii bunu yaparken de dengeli bir şekilde yapacağız. 'Vitaminlerimizi eksik etmeyelim' derken de uzmanlarımız 'vitaminlerimizi almalıyız ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz' diyor. Milletimiz sokağa çıkma korkusuyla beraber evdeyken, internetten alışveriş yapma isteği çok yoğunlaştı. Biz de tıpkı sağlık çalışanları gibi gece gündüz demeden son 10 gündür internet üzerinden vatandaşlarımıza ulaştırmak için kontrollü bir şekilde çalışanlarımızın da sağlığını düşünerek en iyi şekilde siparişleri adresler ulaştırmaya çaba sarf ediyoruz. Tabii yoğun talebin getirdiği bazı gecikmeler olabiliyor. Çünkü son 10 gündür olağanüstü bir durum var. İnsanlarımız vitamin almak için özellikle narenciye ürünlerine daha fazla talep göstermeye başladı. Tüm önlem ve tedbirlerimizi alarak hijyenimizi en iyi şekilde yaparak siparişleri vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz."
'ÇARKIFELEK VE AVOKADO DA ÇOK TALEP GÖRÜYOR'
Günlük ortalama 1000 civarında sipariş alırken, son 10 günde siparişlerin günlük 2 bin 500'e ulaştığını aktaran Mete Apaydın, internet üzerinden yapılan siparişlerde Finike'nin ana ürünü portakal ve limon başta olmak üzere ürünlere olağanüstü bir talep olduğuna işaret etti. Mete Apaydın, "Özellikle çarkıfelek meyvesi. Diğer adıyla pasiflora son dönemlerin çok trend meyvesi ve inanılmaz bir şekilde talep görüyor. Avokado çok talep görüyor ama portakal, greyfurt, kumkuat çok hızlı tükettiğimiz ürünler arasında yer alıyor" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------Portakal bahçesinden genel görüntüMasada tüm narenciye meyvelerinin göründüğü stantİki kızın ağaçtan portakal toplamasıStantta ürünlerin paketlenmesinden görüntüNarenciye ürünlerinden detayFabrikada kargoya verilmek üzere hazırlanmış kolilerPaketleme yapılmasıRÖP: Mete Apaydın
HABER -KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE (Antalya), -
========================================
UZMANLAR KİNİNLİ İÇEKLERE KARŞI UYARDI: 'KARACİĞER VE BÖBREĞİNİZE ZARAR VEREBİLİR'
HERKES İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, koronavirüsün tedavisinde etkili olduğu söylentileri nedeniyle tüketimi artan içinde kinin maddesi bulunan tonikli içeceklere karşı uyarıp, "Bu tür içecekler yüksek dozda kullanıldığında böbrek ve karaciğerlere zarar verebilir. Tam da bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerektiği bugünlerde, bilmediğimiz bu tür ürün ve içeceklerden uzak duralım" dedi.
Ölümcül koronavirüsten korunmak isteyen vatandaşlar, alternatif arayışına girmeye başladı. Sıtma ilaçlarında da kullanılan kinin maddesinin koronavirüs tedavisinde etkili olduğu söylentisinin yayılması üzerine vatandaşlar, içerisinde az miktarda bu maddeden bulunan toniklerden almaya başladı. Bir içecek firması tarafından üretilen toniklere rağbet artınca uzmanlardan uyarı gecikmedi. Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, "Yanlış bilgilere itibar edip, para harcamaya son verilsin. Bu tür içecekler yüksek dozda kullanıldığında böbrek ve karaciğerlere zarar verebilir. Tam da bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerektiği bugünlerde, bilmediğimiz bu tür ürün ve içeceklerden uzak duralım. Aksi takdirde sağlığımız açısından daha zararlı bir durum ortaya çıkabilir" dedi.İçerisinde kinin maddesi olan toniklerin fazla miktarda tüketilmesi halinde, bu durumun farklı sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurgulayan Rodoplu, "Bazı içeceklerin içerisinde hangi maddelerin olduğunu ölçebiliyoruz. Yüksek dozda kullanıldığında böbrek, karaciğer üzerinde yan etkilerinin olacağını biliyoruz. Bunu bireyler bilemeyebilir. Kişinin belki böbrek hastalığı vardır, bunu alevlendirebilir. Belki gizli diyabet hastalığı, karaciğer hastalığı vardır. Bunları alevlendirebilir. İyileşeyim derken daha da mağdur olunabilir" diye konuştu. 'YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR EDİLİP, PARA HARCAMAYA SON VERİLMELİ'Koronavirüse karşı tedavi yöntemlerinin araştırıldığını, yüz güldüren bazı çalışmaların olduğunu ancak bunun henüz yeterli olmadığına dikkati çekip, vatandaşlardan sakin olmalarını isteyen Doktor Rodoplu, "Sosyal medyada, sokakta yayılan, 'Bu çok iyi geliyormuş. Kinin adlı madde sıtmada iyi, koronavirüse karşı da iyi geliyormuş. Falanca içecekte de bu varmış. Doğada bulunan şu meyvede de bu varmış' gibi bu yanlış bilgilere itibar edip, para harcamaya son verilmeli. Bu bilgi kirliliğinin yayılmasının önüne geçilmesi gerekir. Bugün için koronavirüsün kesinlikle tedavi konusunda net olan bir şey yok" dedi.'FIRSATÇI ENFEKSİYONLAR SİZİ YAKALARSA HASTA OLURSUNUZ'Koronavirüs salgınında korunmak için bir takım önerilerde de bulunan Doktor Rodoplu, "Doğal beslenelim, yeterli ve dengeli bir şekilde uyuyalım. Moralimizi yüksek tutalım. Mutlaka ve mutlaka bilgi kirliliğine 'dur' diyelim. Bağışıklık sistemimiz bu kritik günlerde oldukça önemli. Bu virüsü alanların yüzde 90'ı çok hafif şekilde atlatıyor ve ayakta kalıyor. Yani vücudumuz aslında güçlü. Bu tür enfeksiyonlarla baş edebilecek donanıma sahip. Yeter ki bağışıklık sistemimiz çalışsın. Bağışıklık sistemimiz en başta moral ile ayakta kalıyor. Eğer stresli iseniz, kaygılıysanız, moraliniz düşükse bu fırsatçı enfeksiyonlar sizi yakalarsa o anda hasta oluyorsunuz. Ne fazla ne az, doyacağımız kadar yemeli. Gözümüzü değil, hücrelerimizi doyuracak kadar beslenmeliyiz. Kutulanmış, paketlenmiş ürünlerle değil de sebze ve meyve ağırlıklı, doğal ve temiz olanları tercih ederek beslenmeliyiz" dedi.Rodoplu, egzersiz yapmanın önemine de değinip, şunları söyledi: "Hareket de önemli. Evin içerisinde koşturamayız ama yapılacak şeyler de var. Örneğin ütü yapıyorsanız, ayakta yapın. Televizyonda 2 saat süren bir dizimi izliyorsunuz? Bunun her 15 dakikasını ayakta izleyebilirsiniz. 1.5 litrelik sularla sağ ve sol kaslarını kaldırın. Böylece nabız biraz hızlanır. Dolaşımın hızlanması nitrik oksitin salgılanması anlamına gelir. Nitrik oksit damarları genişletiyor. Koronavirüsteki en büyük problem, akciğer dokusundaki damarların daralması ve akciğer dokusunun alt kısmının kuruması. Spor ve egzersiz bunun için birebir. Hijyen kurallarına mutlaka dikkat edilmeli. Bugünlerde ne yapıp edip evde kalırsak, bu zinciri bir yerden kırarız. Net bir şekilde hastalığı yok ederiz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Doktor Ülkümen Rodoplu'dan görüntüİzmir'den görüntüSahildeki vatandaşlardan görüntüÜlkümen Rodoplu ile röportajGenel ve detay görüntüler
Haber: Umut KARAKOYUN - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
=======================================
PSİKOLOGDAN KORONAVİRÜS SALGININDA ÇOCUKLAR İÇİN ÖNERİLER İZMİR'de psikolog Burcu Başoğlu, koronavirüs salgınının çocuklar üzerinde kalıcı bir davranış değişikliğine yol açmaması için ebeveynlere bazı sorumluluklar düştüğünü belirterek, "Onları ev işlerine dahil edin. Çocuklar kaygılıysa birlikte ev temizliği yapılabilir. Bu süreci kontrol edebildiklerini deneyimlemiş olurlar" dedi.
Dünyada her gün yeni ölümlere neden olan koronavirüs salgını, yetişkinlerde olduğu kadar çocuklar üzerinde de büyük bir korkuya neden oldu. Çocukların bu süreci sağlıklı atlatmaları için ebeveynlere düşen bazı sorumluluklar olduğunu hatırlatan psikolog Burcu Başoğlu, ailelerin konuyu duygusallaştırmadan çocuğa iletmesi gerektiğini belirterek, internetteki zararlı içeriklere karşı da uyardı. Uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte tüm gününü evde geçiren çocukların ilgi alanlarına göre vakit geçirebileceğini söyleyen Başoğlu, "Bu süreç içerisinde ülke olarak da etkilendik, çocuklarımız da etkilendi. Okulları tatil oldu ve pazartesi online eğitimleri başladı. Bu süreci sağlıklı atlatmamız gerekiyor. Çocukların bu süre zarfında eğitimlerine devam etmeleri lazım. Bu geçici dönemi çok sağlıklı atlatmamız bizim için önemli" dedi.
'İNTERNETTEN UZAK TUTUN'
Her çocuğun karakterine ve mizacına göre bu süreçten farklı şekilde etkilenebileceğini anlatan Başoğlu, şöyle konuştu:
"Bazıları gerçek anlamda korkabilir, bazıları ise bunu önemsiz bulabilir. Burada bizim ebeveyn olarak bazı sorumluluklarımız var. Çocukların yanında bu konudan fazla bahsetmemeliyiz ve onların internet kullanımını sınırlandırmalıyız. 2 yaşına kadar zaten çocukların televizyon izleyip, internet kullanmaları tavsiye edilmiyor. İnternette konuyla ilgili yayınlanan olumsuz içeriklerden onları korumamız gerekir."
KAYGILI ÇOCUKLARA EV TEMİZLİĞİ ÖDEVİ
Oyunun çocuk için en sağlıklı etkinlik olduğunu ifade eden psikolog Burcu Başoğlu, anne babaların da onlarla oyun oynayarak dikkatlerini dağıtabileceğini belirtti. Başoğlu, "Onlara farklı alanlarda dikkatlerini dağıtmaları için etkinlikler yapabiliriz. Şu anda internette yaş gruplarına göre oynayabilecekleri oyunlar hakkında sınırsız veri var. Aileler onlar için internetten kitap indirip farklı alternatifleri değerlendirebilirler" dedi. Çocukların da ev işlerine dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Başoğlu, "Çocuklar kaygılıysa birlikte ev temizliği yapılabilir. Bu süreci kontrol edebildiklerini deneyimlemiş olurlar. Çocuklar yemeklere dahil edilebilir. Çocuğu sürekli oyalamaktansa kendi başına oyun yaratabilmelerini de sağlayabiliriz. Bu durumu travmatik bir şekilde atlatan çocuklar da olacaktır. Bu ebeveynlerinin tutumlarına ve çocuğun mizacına bağlı olarak da değişir. Çocuk kaygılı bir mizaca sahipse belki destek almaları gerekebilir. Bu durumu duygusallaştırmadan ve onlara haber izlettirmeden kalıcı hasarın önüne geçebiliriz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Psikolog Burcu Başoğlu ile detay görüntü,-Psikolog Burcu Başoğlu ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
==========================================
HAYVANSEVERLERDEN KORONAVİRÜS TEDBİRİ MUĞLA'da koronavirüs nedeniyle evlerinde kedi ve köpek besleyenler tedbiri elden bırakmıyor. Hayvanseverler köpeklerini dışarıda gezdirdikten sonra evlerini almadan önce patilerini sabunlu su ile temizliyor.
Çin'de ortaya çıkan ve dünyaya yayılan koronavirüs, insanlar kadar hayvanları da etkiledi. Bazı evcil hayvan sahipleri, koronavirüsün hayvanlardan insanlara bulaştığı gibi kulaktan dolma bilgiler nedeniyle onları terk edip, sokaklara bırakmaya başladı. Pastane, kafeterya ve restoran gibi iş yerlerinin kapatılmasıyla sokak hayvanları yiyecek bulamamanın yanı sıra barınacak yer de bulamıyor.
Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'de özel muayenesi bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Barut Keskin, koronavirüsün hayvanlardan insanlara bulaştığı şeklindeki kulaktan dolma bilgiler nedeniyle evcil hayvanların sokağa terk edildiğini söyledi. Dr. Keskin, koronavirüsün insandan insana bulaştığını belirterek, "Yeni tip koronavirüs insandan insana buluşuyor. Evcil hayvanlardan insana, insandan evcil hayvana bulaşması söz konusu değil. Kedi ve köpeklerde hastalık oluşturduğuna dair herhangi bir veri yok. Köpeğinizi dışarıya çıkarttığınızda başkalarıyla yakın teması önleyin. Eve gittiğiniz zaman hemen ellerinizi sabunlu suyla yıkayın. Yürüyüş sonrası kedi- köpeğinizin patilerini sabunlu suyla yıkayın. Doğru olmayan bilgiler nedeniyle insanlarımız evcil hayvanlarını sokağa ve barınaklara bırakmaya başladı. Hayvanlardan insanlara virüs bulaşacağına dair herhangi bir veri yok. Çoğu gıda işletmesinin kapalı olması nedeniyle hayvanların işi daha da zorlaştı. Eskiden artık yemekler ile besleniyorlardı" dedi.
'LÜTFEN HAYVANLARINIZI BIRAKMAYIN'
Zeytin isimli 'Amerikan Cocker' cinsi köpeği bulunan havyansever Elif Ertan (24), evcil hayvan besleyenlere kedi ve köpeklerinizi sokağa bırakmayın çağrısında bulundu. Köpeğini parkta ve yolda gezdirdikten sonra sabunlu su ile patilerini sildikten sonra içeri alan Ertan, "Evcil hayvanların insana virüs bulaştırmadığı yetkililer tarafından defalarca açıklandı. Buna rağmen lütfen hayvanlarınızı sokağa ya da barınaklara bırakmayın" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Elif Ertan'ın köpeğiyle yolda yürümesiElif Ertan'ın köpeğini parkta gezdirmesi ve kucağına alıp sevmesi Köpeğin görüntüsü Elif Ertan'ın köpeğini evin içerisine almadan önce patilerini sabunlu suyla silmesiElif Ertan'ın ellerini sabunla yıkaması Elif Ertan'ın köpeğini evine içerisine alması ve sevmesi Elif Ertan ile röp.Dr. Sibel Barut Keskin ile röp.
Haber - Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA, DHA)
=================================
MÜZİK EVİNDEN ÖĞRENCİLERİNE UZAKTAN EĞİTİM DENİZLİ'de bir müzik evi, koronavirüs salgını nedeniyle evlerinden çıkmayan öğrencileri için uzaktan eğitime başladı. Öğretmenler, cep telefonuna yükledikleri bir program sayesinde öğrencileriyle görüntülü konuşma yaparak piyano, gitar ve keman eğitimlerine devam ediyor. Bu şekilde öğrenciler hem evde eğlenceli zaman geçiriyor, hem de müzik kurslarını da ihmal etmemiş oluyor.
Merkezefendi ilçesi Selçukbey Mahallesi'ndeki özel bir müzik evi, koronavirüs salgını nedeniyle evlerinden çıkmayan ve müzik eğitimine devam etmek isteyen öğrencileri için uzaktan eğitim çalışmalarına başladı. Salgın nedeniyle 'Evde kal' çağrısına uyan ve müzik eğitimine gidemeyen öğrenciler, cep telefonlarına indirdikleri görüntülü konuşma programıyla, eğitimlerine uzaktan devam edebiliyor. Öğretmenler cep telefonu sayesinde müzik evinden öğrenciye bağlanıp, keman, piyano, gitar gibi müzik enstrümanlarını öğreterek, nasıl çalabileceğini uygulamalı olarak gösteriyor, yaptıkları hataları düzeltiyor. Böylece öğrenciler de zamanlarını eğitici ve eğlenceli şekilde zaman geçiriyor.
Müzik evinden uzaktan eğitim alan öğrenciler, cep telefonundan DHA kamerasına görüşlerini aktardı. Koronavirüs salgınından önce müzik evine giderek piyano eğitimi alan lise 10'uncu sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Erman Erol, "Salgın nedeniyle okullar tatil edildi. Bütün gün evdeyiz, dışarı çıkamıyoruz. Koronavirüs salgını nedeniyle piyano kurslarına da gidemiyordum. Uzaktan eğitim başlayınca piyano eğitimime devam etme fırsatı buldum. Evde piyano çalarak zamanı değerlendiriyorum" dedi.
'EVDE ZAMAN EĞLENCELİ GEÇİYOR'
Keman çalmayı öğrenmeye çalıştığını ifade eden 15 yaşındaki lise 9'uncu sınıf öğrencisi Utku Deniz, "Keman çalmaya yeni başladığım sırada salgın nedeniyle okullar tatil edildi. Ben de bu nedenle bir süre kursa gidemedim. Müzik evi uzaktan eğitim başlatınca çok sevindim. Şimdi cep telefonuyla öğretmenimden keman çalma kursunu alabiliyorum, evde zamanda eğlenceli geçiyor" diye konuştu.
'MOTİVASYONLARI ARTIYOR'
Müzik evi sahibi Anıl Zengin ise, 270 öğrencilerinin bulunduğunu belirterek, çeşitli müzik enstrümanı eğitimi alan öğrencileri olduğunu söyledi. Koronavirüs salgını nedeniyle öğrencilerin evlerinden çıkamadığını hatırlatan Zengin, şunları söyledi:
"Biz de öğrencilerimizin müzik eğitimine devam edebilmeleri için altyapımızı kurduk. Bazı öğrenciler, evlerine kapanırsa asosyal olabilir ve psikolojileri bozulabilir. Bizde uzaktan derslere başladık. İsteyen öğrencilerimiz toplu şekilde ya da tek olarak uzaktan eğitime bağlanabiliyor. Enstrümanlarını tamamını bu şekilde de çalabiliyorlar. İnternetten enstrüman çalan öğrenciye müdahale de edebiliyoruz. Yaptıkları hataları düzeltiyoruz ve daha çabuk şekilde öğreniyorlar. Bu şekilde bizden evde genellikle 30 dakika ile 1 saat eğitim alıyorlar. Evden çıkamayan öğrencilerinde motivasyonu artıyor. Öğrencilere ödev de verebiliyoruz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Müzik evinde piyano öğretmeninin ders vermesiTelefonla görüntülü şekilde öğrenciyle konuşması Piyano eğitimi alan öğrenci Erman Erol'un telefonda konuşmasıMüzik evi sahibi Anıl Zengin'in uzaktan eğitimle bir öğrenciye gitar dersi vermesiÖğretmenin bir öğrenciye telefonla keman çalmayı öğretmesiKeman kursu alan öğrenci Utku Deniz'in telefonda konuşmasıMüzik evi sahibi Anıl Zengin ile röportaj
Haber - Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,
========================================
PATARA'NIN DEV SÜTUNLARI YERLERİNE DİKİLİYOR ANTALYA'nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti'nde yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan dev sütunlar, restorasyon ve konservasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından yerlerine dikilmeye başlandı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, "Toplamda 57 parçamız var kullanılabilecek nitelikte olan. Bunların 37'sini bir araya getirmeyi başardık" dedi.
Kaş'ta bulunan Likya Birliği'nin başkenti olan Patara Antik Kenti'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2020 yılının 'Patara yılı' ilan edilmesinin ardından çalışmalar yoğunlaştı. Bu çalışmalar kapsamında Patara Antik Kenti'nde önceki yıllarda Patara Kazıları Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık başkanlığında yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan dev sütunlar yerlerine dikiliyor. Patara Antik Kenti'nde önceki yıllarda Liman Caddesi, Batı Agora ve Neron Hamamı bölümlerinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan sütunların restorasyon ve konservasyon çalışmalarına Antalya Valisi Münir Karaoğlu'nun katkılarıyla başlandı.
'9 SÜTUN YERİNE DİKİLDİ'
Çalışmalar 2 restoratör, 2 işçi ve bir vinç ile yapılıyor. M.S. 2'nci yüzyıldan kalan kazılarda ortaya çıkarılan, devrilme nedeniyle kırılmış, bölünerek geç dönem yapılarında yeniden kullanılmış sütun parçaları aynı alan içine dizilerek yeniden değerlendirildi. Sütunların fiziki durumları iyi ve birleştirilmeye uygun olanları üzerinde çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmanın ardından 57 sütun parçası birleştirilmeye uygun bulundu. Çağdaş restorasyon tekniklerine uygun olarak epoksi reçineyle krom- nikel çubuklar kullanılarak birleştirme işlemi başlatıldı. Bugüne kadar M.S. 2'nci yüzyıldan, Roma döneminden kalma 9 sütun monolit (yekpare) haline getirilerek yerine dikildi. Bazı üst kısmı bulunamayan ancak görsel olarak belirli bazı sütunlar da Liman Caddesi, Batı Agora ve Neron Hamamı'na dikildi.
KAZILARIN 32'NCİ YILI
Sütunların dikildiği Liman Caddesi'nin doğusunda bulunan sütunlar gri granit mermerden, batı bölümündeki sütunlar beyaz mermerden yapılma. Liman Caddesi'nin bugüne kadar 100 metrelik bölümü kazılarda ortaya çıkarıldı. Liman Caddesi'nin genişliği 12,60 metre. Sütunların yüksekliği 4,70 metre ile 4,75 metre yüksekliğinde ve çapları ortalama 70 santimetre. Sütunların yerine dikilerek yeniden hayata döndürülmesinin ardından Liman Caddesi girişi ve Neron Hamamı'nda restorasyon ve konservasyon çalışmalarına başlanacak. Patara Antik Kenti'nde 1988 yılında Prof. Dr. Fahri Işık tarafından başlatılan kazılar, halen eşi Prof. Dr. Havva İşkan Işık tarafından yürütülüyor.
37'Sİ BİR ARAYA GELDİ
Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, "Patara'daki sütunlarımızı ayağa kaldırma çalışmalarına devam ediyoruz. Sütunlar zaman içinde bu kentin özellikle su altında kalması nedeniyle problemler ortaya çıkınca, parçalanarak yükseltilmiş yolların alt yapısında kullanılmış. Bir kısmı ise yine geç dönem surlarında kullanılmış. Kazı ile zaman içinde ortaya çıkardık bunları. Şimdi de birbirine uyan parçalar bir araya getiriliyor; yekpare sütunlar olarak. Özellikle Liman Caddesi üzerindeki konumlarına yeniden kavuşuyorlar. Arkada gördükleriniz bizim granit sütunlarımız. Öncelikli olarak bunları ele aldık. Bunların karşısındaki dükkan sırasında ise daha çok mermerden yapılmış sütunlar kullanılmış. Onların çalışmaları da devam ediyor süreç içinde. Toplamda 57 parçamız var kullanılabilecek nitelikte olan. Bunların 37'sini bir araya getirmeyi başardık. 20'sini taş tarlaya çekmek istiyoruz. Çünkü onların uyumlu parçaları yok. Ancak ilerleyen kazılarda o parçalar da ortaya çıkabileceği için, onları taş tarlasında beklemeye aldık" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Patara Antik Kenti'nin ve ana caddenin hava görüntüleriAna caddenin değişik sütunlarla birlikte görüntüleriSütunlar üzerinde çalışmaBirleştirme ve yerine dikme çalışmaları
RÖP: Havva İşkan Işık
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya),
==================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?