1)MEHMET ŞİMŞEK: CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ, REJİM DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİLDİR
BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir rejim değişikliği olmadığını belirterek, "Bu sistem, bir rejim değişikliği değildir. Bu konuda milletimizin kafasında soru işareti uyandırmak isteyenler bilsinler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir, laik bir devlettir, bir demokrasidir. Bunlar zaten hiçbir şekilde, asla ve asla değiştirilemez, gündemde bile değil" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep'te Ortadoğu Fuar Merkezi'nde aynı anda düzenlenen 8'inci Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı (GAPTARIM) ile 13'üncü Gıda Ürünleri Fuarı'nın (GAPFOOD) açılışına katıldı. Açılışa Şimşek'in yanı sıra milletvekilleri Nejat Koçer, Ahmet Uzer ve Abdulkadir Yüksel, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adli Konukoğlu, oda başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve üreticiler katıldı.
Açılış öncesi konuşan Başkan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin sıkıntılı günleri geride bırakarak eskisi gibi üretmeye devam edeceğini kaydetti. Tarım potansiyelinin harekete geçirilerek dünyaya satış yapılacağını belirten Şimşek, "İnşallah önümüzdeki dönemde hem Gaziantep, hem Türkiye olarak biz, yakın coğrafyamızın tarım potansiyelini harekete geçirip oradaki ürünleri de biz alıp işleyeceğiz ve bütün dünyaya satacağız. Bu mümkündür. Yeter ki biz, bilgiye ve teknolojiye dayalı bir üretim modeliyle güçlü bir şekilde devam edelim. Türkiye gördüğünüz gibi şu anda DEAŞ ile çok ciddi bir mücadele veriyor. Başarılı bir mücadele veriyor ve bu terör örgütünü sınırımızdan def etmek zorundayız. Aynı şekilde bölücü terör örgütüyle de başarılı bir mücadele var. Dolayısıyla ben inanıyorum ki zamanla Gaziantep tekrar turizmin önemli bir merkezi olacak" dedi.
'YARGI HEM BAĞIMSIZ OLACAK, HEM TARAFSIZ OLACAK'
Türkiye'nin geçtiği süreçleri ve terörle mücadelesini değinen Şimşek, bunların da yansımalarının şimdi görüldüğünü anlatarak şöyle devam etti:
"Türkiye'nin başına bir sürü felaket geldi. Felaketlerin gecikmeli yansımalarını şimdi görüyoruz. Fakat tünelin sonunda her zaman ışık vardır. Şu anda çok büyük bir reformun eşiğindeyiz. Meclisimiz çalıştı, çabaladı. Türkiye'de istikrarı artık gerçekten kurumsallaştıracak yani yönetimde istikrarı sağlayacak. Ondan sonra da Türkiye'nin istikbalini, istiklalini garanti altına alacak çok önemli bir reform. Nasıl bir reform? Aslında yasama, yürütme ve tabi ki yargının özü itibariyle kendi fonksiyonlarını en iyi şekilde geçirecek bir yapı. Bundan sonra meclis yasama ve denetim görevini yapacak. Eskiden de öyleydi, şimdi daha güçlü bir şekilde konumlanıyor. Yargı hem bağımsız olacak, hem tarafsız olacak. Bağımsız yapalım dedik, hakim ve savcılar kendi kurumlarını seçsinler. Yani en azından bir bölümü oradan gelsin diye. Gördünüz bu hain terör örgütü gitti oraya musallat oldu ve Türkiye 2010'dan beri ne badireler atlattı. Şimdi HSYK'nın üyelerinin büyük bir çoğunluğunu daha doğrusu çoğunluğunu, 13'ün 7'sini kim atayacak meclis atayacak, kim atayacak millet atayacak. Millet karar verecek, millet meclisi seçecek, meclis de onları seçecek. Geriye kalanı dolaylı ve doğrudan olmak üzere Cumhurbaşkanımız atayacak."
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ HUKUK VE LAİK BİR DEVLETTİR'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Anayasa değişikliğine de değinirken bunun bir rejim değişikliği olmadığını belirtti. Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk ve laik devlet olduğunu kaydederek, asla ve asla değiştirilmeyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Şimdi bu sistem, aslında demokrasiyi güçlendiren bir sistemdir. Aslında bu sistem güçlü Türkiye için gerekli olan bir sistemdir. Bu sistem, bir rejim değişikliği değildir. Daha önce hep söyledik. Bu konuda milletimizin kafasında soru işareti uyandırmak isteyenler bilsinler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir, laik bir devlettir, bir demokrasidir. Bunlar zaten hiç bir şekilde, asla ve asla değiştirilemez, gündemde bile değil. Yani dolayısıyla burada şunun altına tekrar çizmek istiyorum. Burada yaptığımız şey; idarede etkinliği nasıl sağlamak, çok başlılığa nasıl son veririz, istikrarı nasıl sağlarız? Çünkü bu zor coğrafya. Bu coğrafyada güçlü bir yönetim Türkiye için olmazsa olmaz; etkin ve hızlı hareket edecek ve istikrar içerisinde millete hizmet edecek. Buna da millet karar verecek. Milletimiz Cumhurbaşkanı'nı seçecek, milletimiz meclisini seçecek. Dolaylı olarak milletimiz aslında yargıyı da şekillendirecek. Yani milli irade, hem yargıda, hem yasamada, hem yürütmede asli unsur olacak. Öyle zaten. Başka türkü de düşünülemez. Doğrudan doğruya milletin yönettiği bir model. Şimdi bu model, Türkiye'yi daha da güçlendirecek. Vesayet işte sistemleri bir daha asla ve asla başını kaldıramayacak. Bu çok önemli. Bu çok büyük bir reform."
Şimşek, Anayasa referandumunun kabul edilerek Türkiye'nin önünün açılması gerektiğini kaydederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu reformu aradan çıkardıktan sonra ben inanıyorum ki belirsizlik azalacak, bir kötü dönemin kapanışı olacak. Yeni, güçlü Türkiye'nin önü açılacak ve dolayısıyla ne olacak? Biz döneceğiz geride kalan bütün yapısal reformları güçlü bir şekilde 2017 yılında yapacağız. Sonuçlarını 2018, 2019 yılında almaya başlayacağız. Bu kadar basit ve net. Dolayısıyla hiç kötümser olmayın. Tabi ki sıkıntılar var, aşmak için de hükümet olarak biz sizin yanınızdayız. Hükümet olarak bizim bütçemiz sağlam, bizim bilançomuz güçlü ve biz reel sektörün hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Türkiye'nin temelleri sağlam. Çok önemli bir reformu aradan çıkarmamız lazım. Önümüzde işte 2- 2,5 aylık bir süreç var. Çok güçlü bir şekilde Türkiye'nin önünü açmamız azım. Bu çok önemli bir reformdur. Bundan sonra yani Türkiye'de siyasi istikrara ilişkin en ufak bir kaygı oluşmayacak."
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş ise, bakanlığın tarım alanındaki çalışmalarını anlatarak, şunları söyledi:
"Milli tarım projemiz kapsamında Ar-Ge desteklerimizi 10 kat artıracağız. Bu yıl 3 kat artıracağız. Tohumdan başlamak üzere yeni tohumlar, yeni çeşitler geliştirmek zorundayız ve ürettiğimiz ürünleri de bu gibi organizasyonlarla üreticimize, çiftçimize ulaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye'yi 941 havzaya paylaştırdık. Bundan sonra hangi havzada hangi ürünleri ekileceğini ilan ediyoruz. Üretici ekilecek ürünlere göre destekleme alacak. Hayvancılık noktasında damızlık, yetiştiricilik ve mera bölgeleri düzenledik. TMO 500 bin ton olan depolama kapasitesini 2018 yılı geldiğinde 3 milyon tonun üzerine taşıyacak. Bu da üreticiye nefes aldıracak. Yine ilk kez üretime yüzde 50 mazot desteği açıkladık. Burada da alan bazında belirlediğimiz ürüne göre üreticimize destekleme sunacağız."
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu da, tarım desteklemelerinin bürokrasiye takılmadan hızlı ve zamanında ödenmesinin sektörün gelişmesine katkı sunacağını ifade etti.
Konuşmaların ardından protokol üyeleri, açılışını yaptıkları fuarlardaki stantları gezip ürünlerle ilgili bilgi aldı.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in salona gelmesi
Başbakan yardımcısı Şimşek'in konuşması
Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş'in konuşması
Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu'nun konuşması
Fuarın açılışının yapılması
Şimşek ve beraberindekilerin fuarı gezmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Eyyüp BURUN -GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 675 MB
=======================================================
2)CHP'Lİ AĞBABA: KEMAL KILIÇDAROĞLU DA OLSA KARŞIYIZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, partili cumhurbaşkanlığı sistemine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsa bile karşı olduklarını söyledi.
CHP'li Veli Ağbaba, CHP Adana İl Başkanlığı binasında partililer ve kent milletvekilleri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Veli Ağbaba, anayasa değişikliğiyle ilgili yapılan Meclis oturumlarının halktan gizlendiğini savundu. Anayasa değişikliğiyle rejimin değiştirilmek istendiğini ileri süren Ağbaba, "Partili cumhurbaşkanlığına karşıyız. Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilse de karşıyız, rejim değişikliğine karşıyız. Padişahların bile partisi yoktu. Bu CHP'nin değil Türkiye'nin meselesidir" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın konuşması
SÜRE: 01'11" BOYUT: 132 MB
Haber-Kamera: Yusuf BAŞTUĞ/ADANA,
=====================================================
3)CHP'Lİ ÖZTUNÇ: ERDOĞAN, DEMOKRASİ SAYESİNDE CUMHURBAŞKANI OLDU
CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Öztunç, bir zamanlar 'Muhtar bile olamaz' denilen Recep Tayyip Erdoğan'ın, demokrasi ayesinde Cumhurbaşkanı olduğunu söyledi.
Ali Öztunç, partisinin Kahramanmaraş teşkilatını ziyaret etti ve burada İl başkanı Esat Şengül ile birlikte basın toplantısı düzenledi. 1 Kasım'dan bu yana Kahramanmaraş'ın hemen hemen her köşesine gidip halkla iç içe olduklarını belirten Öztunç, referandumda hayır kampanyası başlattıklarını ve onun için yine halkın arasında olacaklarını kaydetti.
Tek bir kişinin her şeyi yönetmesinin yanlış olacağını belirten Öztunç, yapılacak değişiklikle her şeyin tek bir kişinin karar vereceğini, hakim, savcıyı, öğretmeni memuru başkanın atayacağını öne sürdü. Öztunç, şöyle konuştu:
"Bunun adı demokrasi değildir. Bu millet Kurtuluş Savaşı'nda iradeyi saraydan alıp millete vermiştir. Saraydan alınan, halka, vatandaşa, millete verilen irade şimdi tekrar milletten alınıp yeniden saraya verilmek isteniyor. Böyle bir demokrasi olmaz. Biz buna karşıyız. Bakın çok bedel ödemiş bir toplumuz. Maraş'ta Sütçü İmam'ın torunları olarak arkadaşları, büyüklerimiz, dedelerimiz bedel ödeyerek Maraş'ı kurtardılar. Atalarımız bedel ödeyerek, canlarını, kanlarını vererek cumhuriyeti kurdular. Şimdi cumhuriyet yıkılmak isteniyor. Getirilmek istenen bu değişiklik ile, şayet geçerse ki ben geçeceğine inanmıyorum, çok açık söylüyoruz cumhuriyet çok büyük tehlikeyle karşı karşıya kalacak, demokrasi yok edilecek."
'BAŞKAN, KILIÇDAROĞLU OLACAKSA ONA DA HAYIR DERİM'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yasaklı olduğu dönem de 'Muhtar bile olamaz' manşetlerinin atıldığını söyleyen Öztunç, şöyle devam etti:
"Ben o zaman gazeteciydim Ankara'daydım. 'Muhtar bile olamaz' diyorlardı Sayın Cumhurbaşkanı için, 'Muhtar bile olamaz' diye manşetler atıldı. Çok tepki gösterdi kendisi. Ne oldu, Cumhurbaşkanı oldu. Niye? Demokrasiyle oldu. Rizeli Sayın Recep Tayyip Erdoğan, eğer kendi getirmek istediği düzen olsaydı bugün Cumhurbaşkanı olamazdı ki. Sayın Erdoğan da demokrasi sayesinde Cumhurbaşkanı oldu. 'Ben Cumhurbaşkanı oldum şimdi başkan olayım, demokrasi bitireyim, benden sonra oğlum olsun, oğlumdan sonra torunum olsun', bu anlayış kabul edilemez. ve bizim meselemi asla Recep Tayyip Erdoğan ile değil. Bakın çok açık bir şey söyleyeceğim. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu başkan olacak olsun ben ona da 'Hayır' derim. Bu isim meselesi değil, sistem, rejim meselesi. Bu anayasa değişikliğini Kemal Kılıçdaroğlu getirsin, ben ona da 'Hayır' derim. Bırakın Kemal Kılıçdaroğlu'nu babam da getirsin babama da 'Hayır' derim."
'DÖN HOCAM DÖN ARTIK NE OLUR' DİYE YALVARAN KİMDİ?
Sadece CHP'nin değil SP ve BBP'nin de referandumda 'hayır' diyeceğini belirten Ali Öztunç, Türkiye'nin terör nedeniyle çok şehit verdiğini söyledi. Öztunç, "Biz mi getirdik Türkiye'yi bu noktaya kardeşim? Siz getirdiniz, 15 yıldır Türkiye'yi yönetiyorsunuz terörden muzdarip bir toplum var. Sizin ağlamaya hakkınız yok çünkü siz bu noktaya getirdiniz. Oslo'da PKK ile siz görüştünüz, İmralı ile siz görüştünüz, Habur Kapısı'nı siz açtınız, savcıları oraya siz götürdünüz. Abdullah Öcalan'ın nevruz mesajını, mektubu leylekler alıp Diyarbakır meydanına getirmedi, sizin gönderdiğiniz milletvekilleri getirdiler, Sırrı Süreyya Önder de orada okudu. Ağlamaya hakkınız yok. FETÖ, biz mi getirdik. Beraber yürüyorsunuz, aynı yolda aynı menzilde yürüyordunuz. 'Dön hocam dön artık ne olur' diye yalvaran kimdi? 'Bitsin bu hasret' diyen kimdi? Sizdiniz, siz bu işin sorumlusunuz" diye konuştu.
'BU MİLLET, HAYIRSEVER BİR MİLLETTİR'
Referandumda halkın oyuna sunulacak anayasa değişikliğinin yanlış olduğunu belirtip vatandaşları da 'Hayır' oyu kullanmaya davet eden Öztunç, bunun için kapı kapı gezeceklerini kaydederek, "İnşallah hayırlısıyla sandığa gideceğiz, inşallah hayırlısı olacak ve bu hayır ile şerrin oylamasıdır. Bu millet şerri oylamaz, bu millet hayırı oylayacak. Bu millet hiç şerden yana olmamıştır, hep hayırdan yana olmuştur ve hayırsever bir millettir. Hayırsever bir millet olarak hayır ile şerrin oylamasında hayırdan yana oy kullanacağız" dedi.
CHP Parti Meclisi üyesi Ali Öztunç, HDP'nin referandum sürecinde Ak Parti ile
yan yana olacağını da ileri sürerek, "HDP'nin tavrı eski ortakları, birlikte yan yana oturdukları AKP ile yan yana olur. Başka da bir şey düşünemiyorum, ne yaparlar bilmiyorum. Sonuçta Oslo'da biz görüşmedik, Habur'da kapıyı biz açmadık. Sayın Başbakan Diyarbakır meydanında HDP milletvekilleriyle el ele tutuşuyor, Ahmet Türk'e sarılıyordu. Sayın Davutoğlu koluna giriyordu. Sayın Başbakan 'Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altıma aldım' diyordu o dönem Başbakanımız şimdi Sayın Cumhurbaşkanı. 'Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım' diyordu HDP'ye mesaj vermek için. Aralarında o dönem bir flört vardı, nişan yüzükleri takıldı sonra, nikah masasına ne oldu bilmiyoruz."
Görüntü Dökümü
----------------------
Toplantıya katılanlar
Ali Öztunç'un konuşması
Esat Şengül'ün konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 437.5 MB
======================================================
4)ULUDAĞ'DA KAYAK PİSTLERİNE ÇİFTE KONTROL
TÜRKİYE'nin en önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ'da pistlerin güvenliğini jandarmanın yanı kayak öğretmenleri ve otel görevlileri sağlıyor. Sömestr tatili için gitti Kayseri Erciyes Dağı'nda kayak yaparken pistten çıkıp uçuruma düşerek hayatını kaybeden 16 yaşındaki Yiğithan Selvi'nin ölümüyle kayak pistlerinin güvenliği yeniden gündeme geldi.
Tatilcilerin beyaz cennet olarak adlandırdığı Uludağ'da, yeni sezon ile ilgili önlemler, sezon açılmadan önce Valiliği bir dizi önlem almıştı. Valiliğin aldığı kararla, önleyici tedbirler almak ve ani gelişebilecek kriz durumlarında meteorolojik değişimlerde pistlere müdahale etmek amacıyla Uludağ Jandarma Karakol Komutanlığı, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Uludağ Skıpass Ortak Girişimciliği (USOG), Kayak Federasyonu ve Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü'nden (DKMP) birer görevlinin bulunacağı Uludağ Güvenlik Yönetim Komisyonu kuruldu.
Bu komisyon pistlerin sabah açılış ve akşam kapanış saatlerini, pistlerin şiddetli rüzgar, fırtına, yoğun sis ve yoğun kar yağışı gibi hangi meteorolojik şartlarda kapatılacağını, güvenlik ve risk haritalarını baz alarak karara bağlıyor ve mekanik işletmecilerine anons ederek kararın uygulanmasını sağlıyor.
Alınan tedbirler kapsamında pistlerin arka ve yan bölümlerinin file ile kapatıldı ve uyarıcı levhalar konuldu.
Pistlere yaya, araç, kar motoru, kızak, ATV ve günübirlikçi vatandaşların kayak harici bir amaçla girmesini engelleniyor. İkazlara uymayanlara idari işlem yapılıyor. Pistlerdeki güvenliği jandarmanın yanı sıra kayak öğretmenleri ve otel görevlileri sağlıyor. 300 üyesi bulunan Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta,Uludağ'da geçtiğimiz yıllarda yaşanan kayıpların son yıllarda yaşanmadığını söyledi. Pist güvenliğinin sağlanması konusunda da önlem alındığını kaydeden Usta, "Otelciler kendi bünyesinde bize 4 tane 5 tane güvenlik elemanı veriyor. Kayak öğretmenleri de pist güvenliğini sağlıyor. Öğretmenlerimizin hepsine biz kolluk takıyoruz. Yayaların piste çıkmaması için uyarıyoruz. Milli Parklar Müdürlüğü'nden de bu konuda destek istiyoruz.ö dedi.
Uludağ'da pistlerle ilgili kararların ortak bir çalışma sonucunda oluştuğunu diye getiren Beceren Otel sahibi Burak Beceren, "Uludağ'ın yönetim bünyesinde olan bazı arkadaşlarımız gün boyu pistlerde kayarak yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım etmekte. Yaralanmalara anında müdahale etmekteyiz. Bu müdahale jandarmanın da kontrolüyle gerçekleşen durumlar. Sadece işletmeciler veya kamu birimleri yalnız başına çalışmamakta, bütün olarak çalışmaktayız. Zaten hava şartlarına göre pistlerin açılıp kapanmasına jandarma, Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği ve otel yöneticileri karar veriyor. Mobil uygulamalarımız üzerinden misafirlerimize anlık olarak kapanan ve açık olan tesisleri bildiriyoruzö dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta ile röp
-Turizmci Burak Beceren ile röp
-Uludağ dan genel ve detay görüntüler
Faruk KAHRAMAN/BURSA, -
====================================================
5)'CANLI BOMBA' PANİĞİ ÇIKARAN SANIK, TAHLİYEYİ DUYUNCA AĞLADI
ADANA'da Sabancı Merkez Camisi'nde cuma hutbesi okunduğu sırada minbere koşup, beline sardığı düzeneği gösterip canlı bomba paniğine olan 33 yaşındaki Mahmut Kılıçarslan, 70 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı mahkemede tahliye edildi. İnternet kafe işleten Mahmut Kılıçarslan, toplam 28 bin 500 kişinin aynı anda namaz kılabildiği Sabancı Merkezi Camisi'nde geçen yıl 1 Temmuz Cuma günü, yerinden kalkıp koşarak cuma hutbesi okuyan imamdan mikrofonu aldıktan sonra, evinde yapıp beline korseyle sardığı düzeneği göstererek paniğe neden oldu. Cemaat tarafından tekme tokat dövülen ve namaza gelen polisler tarafından linçten kurtarılan Kılıçarslan, tedavi edildikten sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
70 YIL HAPSİ İSTENDİ
Mahmut Kılıçarslan hakkında 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme', 'olası kasıtla yaralama, basit yaralama', 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma' ve 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından toplam 70 yıla kadar hapis cezası istemiyle 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında savunma yapan Kılıçarslan, terör örgütü üyeliğini kabul etmeyerek şunları söyledi:
"İnsanların hayır duasını almak için camiye gittim. Üzerimdeki düzeneği internetten araştırarak basit bir şekilde yaptım. Bu düzenek patlayıcı bir düzenek değildir. Minberdeki imam ile konuştum. Hutbe öncesi duayı yapacağım sırada cemaatten birkaç kişi, 'canlı bomba' diye bağırınca panik yaşandı. Kimseye zarar verme niyetim yoktu. Beni yoğun şekilde darp ettiler. Bu olay nedeniyle yaralanan ve zararı olan kişilerden helallik istiyorum. Hepsini zararını karşılayacağım. Ayrıca isteyeni tatile veya umreye göndermeye de hazırım. Kesinlikle örgüte ilişkin suçlamaları kabul etmiyorum, pişmanım."
MÜFTÜLÜK ŞİKAYETÇİ OLDU
Duruşmanın 2'inci celsesinde sanık Kılıçarslan, "Böyle bir suçtan karşınızda bulunmaktan utanç" diyorum diyerek tahliyesini istedi. Adana Müftü Yardımcısı Ahmet Celalettin Altunkaya ise, şikayetçi olduklarını belirterek, "Camide zarar oluşmuştur. Bu zarar miktarı konusunda bir tespit yapılmadı" dedi.
Mahkeme heyeti, Kılıçarslan'ı tutuklulukta geçen süre ile tutukluluğun tedbir olma niteliğini dikkate alarak yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye etti. Tahliye kararını sevinçle karşılayan Kılıçarslan, gözyaşı döktü.
Görüntü Dökümü
-------------------
Olayla ilgili ARŞİV görüntü
Salih ÜÇTEPE/ ADANA,
=================================================
6)BİNGÖL'DE 278 KÖY ULAŞIMA KAPANDI
BİNGÖL'de etkili olan yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle il genelinde 278 köy yolu ulaşıma kapandı.
Kentte dün akşam saatlerinde başlayan ve sabah saatlerine taoad oevak eoer yoğun kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkiledi. Kapanan 278 köy yolunu açma çalışmaları İl Özel İdaresi'ne bağlı 9 personel ve 32 araç ile devam ediyor. Kar temizleme çalışmalarının öncelikli olarak acil ve yakın olan bölgelerde yoğunlaştırıldığı belirtildi. Kent merkezinde 30 santimetreye ulaşan kar kalınlığı, yüksek kesimlerde ise 1 metreye ulaştığı bildirildi.
Belediye ekipleri de kent merkezinde biriken kar birikintilerini temizlemek için sabah erken başlatığı çalışmalar devam ediyor.
Görüntü Dökümü
--------------
Kent merkezinde kar temizleme çalışmaları
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL, ,
=====================================================
7)'POLİSİM' YALANI İLE 4 İLDE DOLANDIRICILIK YAPMIŞ
Kayseri'de kendisini polis olarak tanıtıp, 4 ilde birçok kişiyi dolandırdığı öne sürülen 28 yaşındaki Ramazan Kaptan, Kayseri'de yaşlı bir kadını dolandırmak isterken suçüstü yakalandı. Kaptan, sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.
Kendisini polis olarak tanıtarak İstanbul, Balıkesir, Eskişehir, Nevşehir ve son olarak da Kayseri'de dolandırıcılık yapan Ramazan Kaptan, polisin 48 saat süren takibi sonucu yakalandı. Kendisini Diyarbakır'da görevli 'başpolis' olarak tanıtan ve suç şebekesi ile ortak çalıştığı belirlenen Kaptan, merkez Melikgazi İlçesi'ne bağlı Gültepe Mahallesi'nde yalnız oturan H.A. isimli kadını arayarak polisin yapacağı operasyonda kullanılmak üzere para istedi. Dolandırıcı, kadının parasının olmadığını söylemesi üzerine, emlakçıyı arayarak, kadının evini 115 bin TL'ye satmak istedi. Ev sahibinin dolandırıldığını anlayan emlakçı, durumu polise bildirdi ve işbirliği yaptı. Emlakçının, ev karşılığında vereceği 115 bin TL'yi almak için eve gelen sabıkalı dolandırıcı, suçüstü yakalanarak gözaltına alındı.
Benzer suçlardan birçok ilde suç kaydı olduğu anlaşılan Ramazan Kaptan, dolandırıcılık şebekesinde 'yüzde' karşılığında iş yaptığını, dolandırdığı kişilerden aldığı paraları diğer şebeke üyelerine havale ettiğini veya elden verdiğini söyledi. Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine çıkarılan Ramazan Kaptan, tutuklandı.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Dolandırıcının tutuklanarak adliyeden çıkarılışı
Detaylar
( Haber: Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, DHA)
DV 1 DOSYA, 1 dakika 16 saniye/ 41 MB
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?