(YENİDEN)
1)KILIÇDAROĞLU: BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİ BELİRLEYEN TEMEL FAKTÖR KADINDIR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Adapazarı Spor Salonu'nda yaklaşık 5 bin kadının katıldığı "Kadınlar Buluşması" etkinliğine katıldı. Yakasına mor kurdele takan Kılıçdaroğlu, ülkenin geleceğini belirleyen temel faktörün kadınlar olduğunu belirterek, "Binlerce anne var burada hepinizin ellerinden öpüyorum. Saçını süpürge etme deyimi annelerimizin deyimidir. Yemediler yedirdiler, içmediler içirdiler. Evlatları daha güzel bir Türkiye'de yaşasın diye dua edip çalıştılar. Anneler çok değerlidir. Anneler eğer siyasette ağırlığınız olursa Türkiye daha güzel bir Türkiye olacak. Kadının sezgisi ve gücü var. Riski ve tehlikeyi daha önceden görüp sezebiliyor. Ama erkek bunu yapamıyor. O nedenle bir ülkenin geleceğini belirleyen temel aktör kadınlardır. Bu kadar değerlidir kadınlarımız" dedi.
15 TEMMUZ SONRASI 1 MİLYON AİLE MAĞDUR EDİLDİ
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz sonrası 1 milyon ailenin mağdur edildiğini belirterek, "15 Temmuz sonrası 1 milyon aile mağdur edildi. Bir haftalık çocuğu anneden ayrılıyor. O annenin dramını kim yaşamaz? Anne sütüne muhtaç. Çocuğu anneden ayırıyorlar. Bu hak mıdır? İnsanları açlığa mahkum etmek, banka hesaplarına el koymak. Öyle aileler biliyorum ki gidecek hiçbir yerleri yok. Bu ülkede birlikte yaşamak istiyorsak, yaşam tarzlarımız, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Karadeniz'de yaşayan bir anne ile Muğla'da yaşayan bir anne arasında fark olabilir mi? Diyarbakır'da yaşayan bir anne ile İstanbul'da yaşayan bir anne arasında fark olabilir mi? anneler dünyanın her yerinde aynı türküyü ninniyi söylerler. Bize oy vermeyen anneye anne demeyecek miyiz? Onun haklarını savunmayacak mıyız? Ellerine kına yakıp askere gönderiyorlar. Annenin yüreği hop hop atıyor. Televizyon seyredemiyor bir şey oldu mu diye. Eksi 35 derecede doğu, güneydoğuda görev yapıyor. Oraya gittim ben, askerlerle yemek de yedik. Büyük bir umutla vatanlarını bekliyor. Anneler de umutla çocuklarının dönmesini bekliyor. Biz bu ülkede huzur, barış istiyoruz. Biz bu ülkede birlikte yaşamak işitiyoruz. Ayrılık, gayrılık olmasın istiyoruz" diye konuştu.
El Bab'ta oğlu şehit olan bir aileyi ziyaret ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ekonomin nereye gittiği belli. El Bab'a gönderiyoruz çocuklarımızı. Şehitlerimizin sayısı 70'i aştı. Az önce El Bab'ta oğlu şehit olan bir aileyi ziyaret ettim. Elbette acıdır. Yüreği yanan anne, yüreği yanan baba. Bizi ayrıştırmak, kutuplaştırmak istiyorlar" dedi.
BABAMDAN KAVGA ETMEYİ ÖĞRENMEDİM
Kılıçdaroğlu babasından kavga etmeyi öğrenmediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Diyorlar ki Kılıçdaroğlu neden kavga etmiyor? Niye edeyim? Annemden, babamdan kavga etmeyi öğrenmedim. Bana sevgiyi öğretti. Sevgi varken, barış varken, selamlaşmak, tokalaşmak varken niye kavga ediyoruz? İktidar kanadından biri çıkıp diyor ki, 'hakaret ediyoruz yine kavga etmiyor' bu söylenecek laf mı? niye kavga edelim? Biz bu anayasa değişikliğine demokrasi diye karşı çıkıyoruz. Benim gibi düşünmeyen insanların da hakkını savunuyorum. Bugün hapishanelerde 150'nin üzerinde gazeteciler var. Ne yaptılar yazı yazdılar. Bir insan yazı yazdığı için tutuklanır mı? Biz ülkemizde demokrasi istiyoruz. Ayrılık gayrılık kutuplaşma olmasın istiyoruz" .
SEN GÖNDER ÇOCUKLARINI ASKERE
Seçilme yaşının 18 olmasına değinen Kılıçdaroğlu, "Şimdi bize bir anayasa değişikliği getiriyorlar. Maddelerden birisi 18 yaşındaki çocuk milletvekili olacak. Ömür boyu askerlikten muaf olacak. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun. Sizin 18 yaşındaki çocuğunuza milletvekili kapılarını açacaklar mı? Hem 18 yaşında milletvekili olacak 2 yıl sonra emekli olacak. Sakaryalı ustanın çocuğu olacak. Mümkün mü? Ankara'daki beylerin çocukları olacak. Sizin çocuğunuz El Bab'a gidecek, eksi 35 derecede askere gidecek. Size diyecekler ki, 'ne kadar güzel bir şey. Bir de çocuğunuz şehit oldu' Sen gönder çocuğunu oraya. O da şehit olsun madem bu kadar değerli, övüyorsun sen gönder çocuklarını oraya. Sözde bir tuzak kurmuşlar anayasa değişikliğinin içine 18 yaşındaki çocuk milletvekili olacak. Niye ömür boyu askerlikten muaf"
HATA YAPARSA HEP BİRLİKTE ÖDEYECEĞİZ
Kılıçdaroğlu bütün yetkinin bir kişiye verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bir kişi her şeye yetkili olacak. Hakim, vali, kaymakam, cumhurbaşkanı hem de partinin genel başkanı olacak. Bütün yetki bir kişiye verilemez. Tarihte de verilmemiştir. Osmanlı da verilmemiştir. Sadrazam, vezirler var en azından. Şimdi bunların hepsini kaldıracağız diyorlar. Bir kişiye yetkiyi vereceğiz. O kişi her şeyi en iyi bilen kişi olacak diyorlar. ya hata yaparsa. Hata yaparsa hep beraber ödeyeceğiz. Sandığa giderken sevgili anneler, elinizi vicdanınıza koyun vatanınızı, bayrağınızı düşünün. Bu Cumhuriyet sıradan bir Cumhuriyet değildir. Acı, gözyaşı ile kurduk. Nasıl olur da Mustafa Kemal'e verilmeyen yetkiler şimdi bir kişiye verilecek" ifadelerini kullandı.
BU ANAYASANIN FRENİ YOK
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin felakete yelken açtığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Size bir soru sormak isterim sevgili anneler. Nereye gideceğini bilmediğiniz bir arabaya çocuğunuzu bindirir misiniz? Bilmediğiniz bir trene, bir uçağa çocuğunuzu bindirir misiniz Anayasa değişikliğinin nereye gideceği belli değil. Freni olmayan araba otobüse biner misiniz? Bu anayasanın freni yok. balatası da yok. Türkiye felakete yelken açmış durumdadır. Siz biliyorsunuz neden hayır diyeceğinizi. Yan komşunuz bilmeyebilir, yakın köydekiler bilmeyebilir. Onlara gidip anlatmanız lazım. O nedenle sizin göreviniz çok ama çok önemlidir. Anneler bu işi yüklendiklerinden itibaren Türkiye'nin tablosu değişir. Kusurlu bir toplum değiliz. Çok kutuplaştık. Neredeyse birbirimize selam vermeyeceğiz. Her şeyi kavga ortamına çekiyoruz. Her evde tencere kaynasın, her evde huzur ve bereket olsun istiyoruz. Kadın varsa bereket vardır. Böyle öğrendik böyle gördük ve böyle yaşadık. Bir ülkede insanlar huzurlu mudur, mutlu mudur diye bakarsınız. Bunun tek ölçüsü vardır tüm dünyada kadının yüzü gülüyorsa o ülkede huzur vardır, kadın kaygılıysa o ülkede huzur yoktur. Türkiye'de nereye giderseniz gidin anneler mutsuz. Bütün annelerin yüzün güldüğü, bütün annelerin çocuklarına iş bulduğu ülke istiyoruz. Bunun başı 'hayır'dır. 'Hayır çıkarsa toplum gerilir. Hayır çıkarsa kavga olur' Bunlara inanmayın. Hayır çıkarsa Cumhurbaşkanı, Başbakan TBMM yerinde. Memlekette bir şey olmayacak. Hangi gerekçeyle kaos olacak 'evet' çıkarsa dipsiz bir kuyuya sürüklenmiş olacak Türkiye"
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anayasa değişikliğinde başkanın kaç yardımcısı olacak. Biliyor musunuz? Ben de bilmiyorum. 50-100 olacak. Tamamen başkanın keyfine bağlı. Mesela dayısının oğlu, amcasının oğlu torununu yapabilir. Böyle bir düzen hakça bir düzen midir? Onun için birlikte çalışacağız. Oturacaksınız komşuya kaygınız varsa oturup anlatacaksınız. Hepbirlikte anlatacağız. Dövüşmeden kırgınlık yaratmadan anlatacağız. Bizim en büyük arzumuz anneler gözyaşı dökmesin. Anneler eşleriyle birlikte çocuklarıyla birlikte huzur içinde yaşasınlar. Tek adam rejimi Libya, Irak, Suriye de vardı. Ne oldu? Onun için verilen her oyun ne kadar değerli olduğunu düşünün. Verilen 'hayır' oyu çocuklarımız, vatanımız, ülkemiz için değerlidir. Annemden kavgayı öğrenmedim. Tam tersi 'sakın kavga etme' derdi. Oturmayı, uygarca konuşması hepimiz arzu ederiz. Benim söylediklerime zaman zaman itirazlar geliyor karşı taraftan. Kendilerine şöyle bir teklifte bulundum. Niye uygar insanlar gibi bizde televizyon kanalında yan yana uygar insanlar gibi konuşamıyoruz. Siz yarım saat konuşun, ben 15 dakika konuşurum dedim. Böylece vatandaş evinde televizyon izlerken kimin doğru konuştuğunu dinlesin. Buna niye cesaret edemiyorlar. Çünkü biz doğruyu söylüyoruz. Evet için sandığa gidenlerin çoğu 'Hayır' kullanacaktır. 'Hayır'ın her zaman hayırlı olacağını unutmayın ama 'evet' in vebali çok ağırdır. Bütün annelerin ellerinden öpüyorum"
Görüntü Dökümü
------------------------
-Kılıçdaroğlu'nun salona girişi
-Kılıçdaroğlu'nun konuşması
(Haber: Ergün AYAZ-Hakime TORUN-Kamera: Aziz GÜVENER-SAKARYA/DHA
====================================================
2)VALİ IŞIN "ANNEMİ ÇOK ÖZLÜYORUM AMA GÖREMİYORUM" DEDİ VE AĞLADI
VALİ ve Belediye Başkanı Musa Işın, Dünya Kadınlar günü nedeniyle kadınlara verdiği yemekte "Annemi çok özlüyorum ama göremiyorum" dedi ve gözyaşlarını tutamadı.
İçişleri Bakanlığı tarafından Sırrı Sakık'ın görevden alınması üzerine bu göreve kayyum olarak atanan Vali Musa Işın, eşi Tuba Işın ile birlikte Gençlik Merkezinde Dünya Kadınlar Günü sebebiyle kadınlarla yemekte biraraya geldi. Dünya Kadınlar Gününün batıya özgü bir gün olduğunu hatırlattı. Vali Musa Işın konuşmasında şunları söyledi:
"Sizler başımızın taçısınız. Sizler annelerimiz, bacılarımız, ablalarımız, ailemizin direğisiniz. Toplumumuzun direğisiniz. Sizler bizim için çok kıymetlisiniz. Sizleri bir günle ifade etmek, sadece bir günde anmak doğru olur mu? Elbetteki doğru olmaz. Bizim her gün sizi anmamız lazım. Her gün annelerimizin, ellerini ve ayaklarını öpmemiz lazım. Lütfen anneleri olanlar, ben yapamıyorum. Ama annemi çok özlüyorum. Annenizin elini öpün, ayağını öpün, sürekli gidin onlara lütfen. Ben annemi çok sevdim ama kaybettim. Babamı erken kaybettim. Annemin sevgisiyle büyüdüm. Annem bana hem annelik hem babalık yaptı. Annemi çok özlüyorum ama görerimorum."
Konuşmasının son bülümüne doğru duygularına hakim olamayarak gözyaşlarını tutamayan Vali Işın, konuşmasını ara vererek, durarak tamamladı. Vali Işın'ın duygusal konuşması, bazı kadınları da ağlattı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Valiin ağlaması
-Kadınlarla toplantısı
: Haber-Kamera: Servet ARSLAN/ AĞRI,
===================================================
FETÖ sanığı Tuğgeneral Doğan'da, '17-25 Aralık işleri kolaylaştırdı' notu (2)
3)TEHDİT EDİLDİĞİNİ SÖYLEYEN TANIK, ŞİKAYETÇİ OLDU
Kırklareli'deki FETÖ davasında tanık olarak dinlenen Murat Severoğlu, darbe girişiminin yaşandığı gece Lüleburgaz 65'inci Mekanize Tugay Komutanlığı'ndan çıkan askerleri TEM otoyolunda durdurduklarını söyledi. Severoğlu, "Askeri araçları durdurduğumuzda araçların üzerilerinde askerler vardı. Onlara devamlı emir veren bir binbaşı vardı, sadece karanlık olduğundan bu binbaşının yüzünü göremedim. Darbe girişiminin yaşandığı gece TEM otoyolunda askeri birlikleri durdurarak darbeyi engelledik. Bir binbaşı orada tehditler savuruyordu. 'Biz buraya ölmeye geldik' dediğimde binbaşı 'Yat tankın önüne seni ezeceğim, ben bu darbeyi gerçekleştireceğim' dedi. Binbaşıyı Cumhuriyet başsavcısı ile güvenlik müdürünün kışlaya dönmeleri yönünde ikna etmeye çalıştıklarına tanık oldum. Binbaşı 'Gerekirse bu darbeyi gerçekleştirmek için askerlere vur emri veririm' söylediğini duydum. Askerlerin ellerinde silahları vardı. Ben o gece askeri araçlara bedenimi siper ettim" dedi.
Sanıklardan Ramazan Öztürk'ün, "O gece oraya gelen vatandaşların para almış olduğu söyleniyor, siz de para aldınız mı?" demesi üzerine Severoğlu, "Ben vatanımı parayla sevecek ve satacak kadar onursuz değilim. Ben oraya para için gelmedim" dedi
Severoğlu'nun ifadesinin tutarsız bulunduğunu ileri süren sanık avukatlarından Pınar Dündar, şahit hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Tanık Murat Severoğlu'nun ifadesinin ardından duruşmaya bir süre ara verildi. Daha sonra devam eden duruşmada, Severoğlu, salondan çıkacağı sırada mahkeme başkanı İzzet Koçer'e salondaki sanıklar tarafından tehdit edildiğini söyledi. Severoğlu, "Ben ifademden sonra salondan çıkarken tehdit edildim. Sanıklar bana hitaben 'sen bittin, sana artık rahat yok, seni yaşatmayız artık' gibi tehditlerde bulundular. Şikayetçiyim, tutanak tutulmasını istiyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Koçer, bunun üzerine Severoğlu'nun şikayetini tutanağa geçirtti. Severoğlu, ardından ifadesi alınmak üzere polis emniyete götürüldü.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Tanık Severoğlu'nun çıkışı
Severoğlu'n polisin götürmesi
Severoğlu'dan detaylar
Detaylar
Haber-Kamera: Selçuk VURUCU/KIRKLARELİ,
=======================================================
HAKKARİ'DE PKK SIĞINAĞINDA MÜHİMMAT VE YAŞAM MALZEMESİ ELE GEÇİRİLDİ
4)EYP NİN İMHA ANI
HAKKARİ'nin Doğanlı Köyü'nde Jandarma ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonda, tespit edilen PKK terör örgütü sığınağında mühimmat, telsiz ve yaşam malzemesi ele geçirildi. Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde ise yol kontrolü yapan güvenlik güçleri tarafından tespit edilen el yapımı patlayıcının imha edilmesi sırasında PKK'lı teröristler tarafından taciz ateşi açıldı.
Hakkari Valiliği Doğanlı Köyü kırsalındaki operasyonla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi:
"İl Jandarma Komutanlığı görevlileri, ilimiz merkez Doğanlı Köyü kırsal alanında PKK/KCK bölücü terör örgütüne ait sığınak olduğu ve bu sığınakta malzeme saklandığına dair bilgiye ulaştı. Bunun üzerine, 07.03.2017 günü İlimiz Merkez Doğanlı Köyü kırsal alanında yapılan arama ve tarama faaliyetleri neticesinde, PKK/KCK bölücü terör örgütü tarafından kullanılan 1 sığınak ve mevziler tespit edilmiştir. Sığınak içerisinde 2 el telsizi ve telsiz bataryaları, 1 telsiz şarj aleti, 42 adet AK-47 Kalaşnikof marka uzun namlulu silaha ait mühimmat, 2 lokma anahtarı ve çok sayıda yaşamsal malzeme ele geçirilmiştir."
TACİZ ATEŞİ
Öte yandan, Öte yandan, Hakkari'nin Şemdinli ilçesi'ne bağlı Aktütün köyü kırsalında güvenlik güçleri tarafından tespit edilen kablo düzenekli el yapımı patlayıcının imhası sırasında pusu kuran PKK'lılar tarafından Doçka silahla 27 el ateş açıldığı belirtildi. Konu ile ilgili Valilikten yapılan açıklamada, "Bunun üzerine taciz atışı yapılan bölge ateş altına alınmış, taciz atışı kesilmiştir. Olayda herhangi bir can kaybı ve yaralanma meydana gelmemiştir. EYP düzeneği usulüne uygun olarak yerinde imha edilmiştir. Olayla ilgili adli tahkikat devam etmektedir" denildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
JANDARMA KAMERASI
-------------------------
-Dğanlı köyünde bir sığınakta bulunan silah, mühimmat ve yaşam malzemesi
-Sığınakta mahzemeleri çıkaran jandarma ekipleri
-Ekipler çıkartıkları malzemeleri anlatırken
-Şemdinli ilçesi Aktütün mezrasında döşenen EYP imha edilmesi
-Yükselen dumanlar
HAKKARİ,
====================================================
5)84 YAŞINDA İLK RESİM SERGİSİNİ AÇTI
ZONGULDAK'ta 14 yıl önce resim yapmaya başlayan 84 yaşındaki Halime Kurtcan, 20 yağlı boya tablosuyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde ilk sergisini açtı.
Bahçelievler Mahallesi'nde oturan ev kadını Halime Kurtcan, 10 yıl önce Adana'da yaşadığı sırada açılan bir resim kursuna gitti. Eşi 90 yaşındaki İbrahim Kurtcan'ın ve çocuklarının desteğiyle resim yapmaya başlayan Halime Kurtcan, geçen sürede 50'yi aşkın yağlı boya tablo yaptı. Kurtcan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Zonguldak Sergi Odası'nda ilk sergisini açtı. 20 yağlı boya tablodan oluşan sergi ilgi gördü.
2 çocuk, 3 torunu olan Halime Kurtcan, yeteneğini keşfettikten sonra evde küçük bir atölye oluşturduğunu ve yaptığı resimlerin çoğunu çevresindeki eş, dost, akrabalarına hediye ettiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Tablolarımda insanlardan, hayvanlardan, doğadan esinlendiğim figürleri yansıtıyorum. Hayal gücümdeki fotoğrafı internette, farklı yerlerden bulup tablolarıma yansıtıyorum. Resimlerimi büyütmemde geliştirmemde çocuklarım ve torunlarım hep destek oldu. Resim aslında bütün günümü alacak kadar güzel, fakat ev kadınıyım. Vakit buldukça güzel bir uğraş oluyor. İlk sergimi 8 Mart'ta açmak istedim. Çocukların, kadınların ezilmesini hiç istemiyorum. Onların mutlu olmasını isterim. Resimlerimde de bunu canlandırabildiysem mutluyum."
Görüntü Dökümü
------------------------
-Halime Kurtcan'ın evde resim yapması
-Çalışırken detaylar
-Halime Kurtcan ile röp.
-Açılan sergiden detaylar
Süre: ( 6.07) Boyut: (195 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,
=======================================================
6)KEMER'DE MUSTAFA ERTUĞRUL ANILDI
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul'un askerleriyle birlikte Fransız savaş gemisi 'Aleksandra'yı batırmasının 99'uncu yılı dolayısıyla anma programı düzenledi.
1'inci Dünya Savaşı sırasında Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul ve askerlerinin 'Aleksandra' adlı Fransız savaş gemisini Kemer açıklarında batırışının 99'uncu yılı dolayısıyla anma etkinliği düzenlendi. Kemer Belediye Kültür Salonu'ndaki programa Kemer Kaymakamı Mustafa Cihad Feslihan, Kaş Kaymakamı Bilgihan Bayar, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Yasin Berçin, İlçe Emniyet Müdür Tevfik Karayakalı, Kemer Belediye Başkan vekili Cumali Afşin, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Can, Akdeniz Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği (AKSAN) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Rıza Ünlü, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanı emekli piyade albay ve Kıbrıs Gazisi Abidin Sezer ile çeşitli dernek yöneticileri ve konuklar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından konuşan Mehmet Rıza Ünlü, Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul'un tanınması için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Kaymakam Mustafa Cihad Feslihan da "Kemer'de görev yapmaya başladığımda Mustafa Ertuğrul'u öğrendim ve çok gururlandım, çok duygulandım. 4 tane cebel topunu kullanarak o dönemin en ünlü 2 gemisini batırıyorsunuz. Bu çok büyük bir zafer. Belki savaşın bu bölge için de seyrini değiştiren bir zafer" dedi.
Kaymakam Feslihan, Mustafa Ertuğrul ve bataryasının Kemer'de atış yaptığı yer olan Kocaburun mevkiinin tarihi SİT ilan edildiğini ve burada yapılacak düzenlemelerle yakın tarihte bölgenin ziyarete açılacağını da söyledi.
AKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Rıza Ünlü, program arasında gazetecilere yaptığı açıklamada Mustafa Ertuğrul'un Antalya'da bilinmemesine tepki gösterdi. Ünlü, "Şu anda onun heykeli var ama görünmez bir yerde. Yabancıların heykeli de şehrin merkezine dikiliyor. Bizim kahramanımız görülmez bir yerde. Sağ olsun o zaman ANSİAD'ın başkanları yardımcı olmuşlar düşünmeleri bile yeter ama yazıklar olsun onu oraya dikilmesine göz yumanlara" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------
AKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Rıza Ünlü açılış konuşması
Salondan detay
Kemer Kaymakamı konuşma
AKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Rıza Ünlü
05: 27 dakika ve
Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-15 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?