Dha Yurt Bülteni - 17 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 17

Erdoğan: Hanımefendinin kaçacak deliği de yok (3)CUMHURBAŞKANI DİYARBAKIR'DA KONUŞTUCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ temaslarının ardından Diyarbakır'a geçti.

09.03.2019 19:23

Erdoğan: Hanımefendinin kaçacak deliği de yok (3)

CUMHURBAŞKANI DİYARBAKIR'DA KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ temaslarının ardından Diyarbakır'a geçti. Diyarbakır'da Vali Hasan Basri Güzeloğlu, milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili Cumali Atilla ve protokol üyeleri tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentte coşkuyla karşılanmaktan mutlu olduğunu söyledi. Kürtçe ve Türkçe yazılı pankartların asıldığı alandakileri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakırlı şair Sezai Karakoç'un 'Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine' isimli şiirinden bir bölüm okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçelerinin isimlerini saydığı Diyarbakır'a son 1 yılda 4'üncü defa geldiğini ifade etti.

'TERÖRİSTLERİ, KAZDIKLARI ÇUKURA GÖMDÜK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın İstanbul'a örnek hale geldiğini kaydederek, şöyle dedi:

"Diyarbakır Türkiye'dir, Türkiye de Diyarbakır'dır. Bundan tam bir asır önce İstanbul işgal edildiğinde Diyarbakır'ın evladı Süleyman Nazif'in 'Kara Bir Gün' başlığıyla bir yazı yazmıştır. Bu yazının yayınlanmasıyla şehirde yer yerinden oynamıştır. Tıpkı Maraş'ta Sütçü İmam'ın, Antep'te Şahinbey'in, Şehitkamil'in Süleyman Nazif de işgal edilen şehrinde, İstanbul'da istiklal ateşini yakmıştır. Diyarbakır asırlardır kendisiyle birlikte ülkemizin istiklalinin lokomotifi olmuştur. Buna rağmen Diyarbakır uzuncu süre ülkemizin diğer şehirleri gibi geri kalmışlık, yoksulluk, ihmal edilmişlik batağına itilmiştir. Maalesef Diyarbakır'ın başına bir de terör örgütü belası, kara bulut gibi çökmüştür. Diyarbakır'ı terör örgütünün zulmünden kurtardıkça, şehrimizin çehresinin nasıl değişmeye başladığını en iyi sizler biliyorsunuz. Şu anda artık 10 sene öncesinin Diyarbakır'ı yok. Bakıyorsunuz İstanbul'a adeta örnek bir Diyarbakır var. Her tarafı pırıl pırıl bir Diyarbakır var. Dicle'siyle, hamdolsun Sur'uyla bir başka Diyarbakır var. Bu terör örgütü kalıntılarıyla bugünlere gelmedik, bunlara kayyum kardeşlerimizle geldik. Onlar devletin kendilerine gönderdiği parayı, size harcadılar, Diyarbakır'a harcadılar. Ama birileri halkın mesajını yanlış anladı. Bu halkın kendilerine verdiği 80 milletvekiliyle ve 100'ün üzerinde belediye ile şehirlerimize ve ülkemize hizmet edecekleri yerde gidip siyasi söylemlerini, bir avuç marjinale, iradelerini de terör örgütüne teslim ettiler. Devletin belediyelere, vatandaşlarımıza hizmet için verdiği araçları ve imkanları, alt yapı eksiklerini gidermekte değil, çukur kazmakta kullandılar. Teröristlere verdikleri destekle, oralarda yaşayan insanlarımıza ve esnafımıza hayatı zehir ettiler. Biz ne yaptık? Teröristleri, kazdıkları çukura gömdük. Bu ülkede tek bir devletin olduğunu, onun da Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu gösterdik. Bununla yetinmedik. İradelerini götürüp terör örgütünü teslim edenleri de görevlerinden aldık. Bu ülkede kamu adına görev yapanların sadece halka ve devlete hesap verebileceklerini gösterdik. Görevden aldığımız örgüt militanlarının yerine de tek amaçları ülkemize ve şehirlerimize hizmet etmek olan kayyumları atadık. Şimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin. Diyarbakır, terör örgütünün emrindeki militanları döneminde mi hizmet gördü, yoksa şimdi bizim adayımız olan kayyum döneminde mi hizmet gördü?"

'ŞEHRİMİZİ TAMAMEN KURTARMANIN VAKTİ GELMİŞTİR'

31 Mart'ta hizmet için çalışacak belediyeler vaat ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onların derdi millete hizmet etmek değil, örgüte selam durmaktır. Hırsları için koskoca bir şehrin geleceğiyle oynamaya, koskoca bir şehir halkının hayatını zorlaştırmaya hakkı yoktur. Halka hizmet yerine, ellerine örgütün tutuşturduğu bildirileri okuyan belediye başkanlarının kendilerine faydaları yok, şehirlere ne olsun? Diyarbakır'a tırnak ucu kadar katkı sağlamayan, tam tersine sadece yük olan, sadece bedel ödeten örgüt atıklarından şehrimizi tamamen kurtarmanın vakti gelmiştir. Buna hazır mıyız? Öyleyse 22 gün. Çok çalışacağız, gayret edeceğiz. Korkmak yok. 'Kork Allah'tan korkmayandan.' Böyle demiş büyüklerimiz. Biz 31 Mart'ta size adam gibi belediye başkanları, hizmet için çalışacak belediyeler vaat ediyoruz. Biz bodrum katlarında teröristlerce sorguya çekilen, tokatlanan belediye başkanları değil, emanetinize sahip çıkan karakterli belediye başkanları vaat ediyoruz. Diyarbakır, artık Kandil yerine, kendi şehrine hizmet edecek namuslu belediye başkanlarıyla yönetilmeyi hak ediyor. Diyarbakır, bu şehrin kaynaklarını çukura, hendeğe gömen değil, yatırıma, işe, aşa, istihdama dönüştüren ehil belediye başkanlarıyla yönetilmeyi hak ediyor. 31 Mart seçimlerinde Diyarbakır tercihinin inşallah bu yönde olacağına inanıyorum."

'41 KATRİLYON LİRA YATIRIM YAPTIK DİYARBAKIR'A'

Diyarbakır'a 41 katrilyon lira yatırım yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dicle Nehri'nin üzerindeki Silvan Barajı'ndan alınacak suyu, Mardin'e aktaracak Silvan Tüneli'nin temelini atacaklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"HDP'den bunlar olur mu? Bunların böyle bir derdi var mı? Onlar sadece bodrum katlarında maalesef dayakla, tehditle, insanları o şekilde tedavi ediyorlar. İşte 31 Mart'ta, bu hesabı hep birlikte sormamız lazım. Bunların derdi çukur, bunların derdi çamur, bunların derdi çöp. ya şu Diyarbakır'da yapılmış ne varsa biz yaptık biz. Biz de sağ olsun bu kayyum kardeşimizi şu anda Diyarbakır'a belediye başkan adayı yaptık. Diyarbakır'da Bölge Adliye Mahkemesi'ni faaliyete geçiriyoruz. Biliyorsunuz çukur eylemleri sırasında 187 hektarlık Sur alanının 63 hektarı ciddi zarar gördü. Buradaki 3 bin 695 bağımsız birimi, 17 tescilli anıt yapıyı ve 638 adet korunmaya değer yapıyı hasarlı olarak tespitk edip hemen yeniden ihyasına başladık. Bunlar çok acımasız, buraları bombaladılar. O canım canım, tarih kokan, Osmanlı mirası Kurşunlu Camii'ni adeta yıkılacak duruma getirdiler."

'BUNLARIN CHP ZİHNİYETİYLE HİÇBİR FARKI YOK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere yeniden inşa edilen bölgelerden çekilen videoyu izletip, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"12 tarihi caminin restorasyonu tamamladık. Terör olaylarından zarar gören vatandaşlarımıza toplamda 120 milyon lira tutarında kira ve eşya yardımı yaptık. Diyarbakır'ın şehir olarak kimliğinin önemli bir parçası olarak gördüğümüz bin 500 tarihi taş evi yeniden canlandırıyoruz. Sur'da 152 bin metrekarelik alana bir Millet Bahçesi kazandırdık. Dicle Vadisi Millet Bahçesi'nin inşaatı devam ediyor. TOKİ vasıtasıyla Diyarbakır'da toplam 16 bin 847 konut projesine başladık. Ulaşımda burası çok önemli.. 44 kilometre olan Diyarbakır'ın bölünmüş yol uzunluğuna, 380 kilometre daha ilave ederek toplamda 424 kilometreye çıkardık. Diyarbakır genelinde 15 köprüyü, 25 yaya üstgeçidini ve 14 kavşağı tamamladık. Malabadi Köprüsü'nün de aralarında olduğu 7 tarihi köprünün restorasyonunu tamamladık. Mardin'deydim konuşmamı yaptım. Akşam da evde baktım televizyonda bu HDP'nin bir eş başkanı var. Konuşmasında diyor ki 'Ya Erdoğan Mardin'e hızlı tren getirecekmiş. Mardin'e hızlı trene ne gerek var.' Ben de zannettim ki havalimanıyla ilgili bir şey diyecek. Çünkü bunların CHP zihniyetiyle hiçbir farkı yok. CHP ne demişti; 'Birinci köprüye ne ihtiyaç var, ikinci köprüye ne ihtiyaç var?' Üçü yaptık. 'Üçe ne ihtiyaç var, Marmaray'a ne ihtiyaç var, Avrasya'ya ne ihtiyaç var?' Bunlar yapmak için değil, yıkmak için var. Eğer Diyarbakır ile ilgili 'Hızlı trene ne ihtiyaç var?' derlerse şaşmayın. Zira bunlar benim Diyarbakırlı kardeşimin kalkıp da bu modern ulaşım araçlarından istifade etmesini istemezler. İsteseler de istemeseler de biz yaparız. Havalimanını nasıl yaptık, nasıl büyüttük. İnşallah bunu da yapacağız. Önümüzdeki dönemlerde Diyarbakır'ı daha büyük hizmetlerle tanıştıracağız."

'TARİH BOYUNCA KÜRTLERE EN ÇOK ZULMEDEN ÖRGÜT PKK OLMUŞTUR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere HDP milletvekilleri ile terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinin konuşmalarını içeren videoyu izletip, Kürtlere tarih boyunca en fazla zulüm eden örgütün PKK olduğunu ifade etti. Erdoğan, şöyle dedi:

"Tarih boyunca Kürtlere en çok zulmeden örgüt PKK olmuştur. Bölücü örgütün Kürt kardeşlerimizin veya bölgemizdeki herhangi bir kesimin hakkını, hukukuna savunmak gibi bir derdi asla olmamıştır. Bu örgüt sadece kendi sapkın, ideolojik amaçları için Kürt kardeşlerimizi kullanmıştır. Şimdi de Kürt kardeşlerimizin iradesini CHP'nin başını çektiği zillet ittifakına teslim ederek bir kez daha aynı oyunu oynamaktadır. Şimdi bunları şöyle ekrandan şöyle bir cevap verelim. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bu adam var ya Kürt de değil. Sahtekara bak sahtekara. 'Kürdistan'da HDP alacak, batıda da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz.' diyor. Şimdi bunlara 31 Mart'ta sandıkta öyle bir tokat vuralım ki bu ifadeleri kullandıklarına pişman olsunlar. 780 bin kilometrekareyle Türkiye'yiz Türkiye. Fakat bunlar bölücü. Bunlar bu milleti parçalamak için var. Ne diyor; 'Biz sırtımızı PKK'ya, YPG'ye, PYD'ye dayadık.' Ben de diyorum ki biz de sırtımızı Diyarbakırlı kardeşlerimize ve Allah'a dayadık. Bu yola böyle çıktık. Bizim arkamızda terör örgütleri yok. Millet var millet. Bunlar da zillet. Bunlar ülkemizde ve bölgemizde hep bir takım gönüllü veya paralı taşeronluğunu yapmıştır. Ne diyor; '1 Temmuz'a kadar terörle eğer terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız savaş kapıya dayanmıştır.' Ne oldu bir Temmuz daha geçti. Ne oldu, ne yaptınız? Tam aksine biz Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te bunları inlerine gömdük mü? Kandil'de de gömeceğiz. Bunlar değil mi 14- 15 yaşındaki çocuklarımızı, kızlarımızı buralardan dağlara kaçıranlar değil mi? Benim Diyarbakırlı kardeşlerim aylarca Diyarbakır Belediyesi'nin önünde oturma eylemi yapmadılar mı? Peki o annelerin ahı ne olacak? Bunun hesabını sormayacak mıyız? Öyleyse 31 Mart bir fırsat. Bunun hesabını sormamız lazım."

Görüntü Dökümü

----------------------------

İstasyon Meydanı

Alana gelenler

- Cumhurbaşkanı'nın gelmesi

Pankartlar

- Aladakilerden detay

Haber: Mücahit YOLCU- Kamera: Canan ALTINTAŞ-Mesut BUDRAÇ/DİYARBAKIR,

============================

İzmir'de CHP'nin seçim bürosuna ateş açıldı: 2 yaralı -EK

"KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIZ"

Yamanlar Polis Merkezi'ne gelen CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, saldırının arkasında siyasi bir amaç olduğunu düşünmediklerini belirterek, "Bu çirkin saldırının arkasında kim var yada birileri mi yönlendiriyor bilmiyorum. Ama bu seçim Türkiye için önemli. Barışın, kardeşliğin, sevginin, saygının çoğaldığı bir seçim olmasını diliyoruz. Bu seçim yerel seçim. Ama bazı insanlar kendilerine farklı görevler ediniyor. Sadece belediye başkanı seçeceğiz. Bizim MHP'li ya da AK Partili kimseyle sorunumuz olamaz. Kardeşçe yaşayacağız, kimse bunu engellemesin. Türkiye'de yaşayan herkes aynı bayrak altında yaşayan kardeşlerdir" dedi.

"HİÇ KİMSE BİZDEN YILMAMIZI BEKLEMESİN"

Bayraklı'daki Osmangazi Mahallesi'nde seçim ofisinin açılışına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, iki gün arka arkaya yapılan saldırılarla ilgili şunları söyledi:

"Sevgili başkanımızın bu işi bitirdiği, kazanmış olduğu, ipi göğüslemiş olduğu kesin ki bu kadar panik ve telaş var. Biz bu topraklarda kefensiz yatanların torunlarıyız. Biz o günlerden katledile katledile, cezaevlerinde süründürüle süründürüle, üstümüze geline geline bugünlere geldik. Bakın burada herkesin ailesinde o yaralardan izler var. Bizi durdurmak, Türkiye'nin ilerlemesini engellemek isteyenlere karşı bugüne geldik. Bugün hangi noktadayız? Barışın, sevginin yanındayız. Biz bu kente aşkla bağlıyız. Aşkın ve umudun kaybettiği görülmüş şey değildir. Türkiye'yi Bayraklı'dan İzmir'den başlayarak bu karanlık günlerden çıkartacağız. Bizim karşımıza eşkıyalıkla gelerek durdurmaya çalışanlar başarılı olamaz onların bacaklarını kırarız. Hiçkimse bizden dayakla yılmamızı beklemesin. Biz bu yolculuğu birleşe birleşe ve direne direne kazanacağız. Sokakta pusu kuranları uyarıyorum, bu devam ederse Türkiye'nin sağduyusuna kast etmek olur. Eşkıya dün gece yaptı, bugün azdı. Bunun devamına emniyet izin vermeyecek. Ankara'dan bu mesajları vermek için geldim. Biz sevginin, barışın ve demokrasinin dışında hiçbir şeye izin vermeyiz. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Bayrağımıza, gençlerimize el uzatanın elini kırarız. Sağduyuyla sevgiyle demokratik sonuca herkes katlanacak. Kentleri beton denizine çevirip yine kazanacaksın, öyle birşey yok. Biz kazanacağız."

"DEMOKRASİNİN KILCAL DAMARLARINI AÇACAĞIZ"

CHP Osmangazi Seçim Ofisi açılışında konuşan CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer ise İzmir'in demokrasinin kalesi olduğunu belirterek, "İzmir'in Türkiye'yi değiştirdiğini göreceğiz. Demokrasiyi bu kentin kılcallarına taşıyacağız. Herkes aynı miktarda seviyor bu şehri. Demokrasinin kılcal damarlarını açacağız. Bu şehrin olağanüstü potansiyelini ortaya çıkaracağız. Önceliğimiz arka sokaklardır. Kentsel dönüşüme Cengizhan ve Nafiz Gürman mahallelerinden başlıyoruz. Kentin ekonomisinin büyümesi için çalışacağız. Biz siyaseti bundan yapıyoruz. Bu yaşam kalitesini hak etmiyoruz. Bu hikaye kader değil. Baska bir İzmir başka bir Türkiye mümkün. Ayaklarımızın üstüne kalksak bu hikaye değişir" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Atilla Sertel'in konuşmasından görüntü,

-Tuncay Özkan'ın konuşmasından görüntü,

-Tunç Soyer'in konuşmasından görüntü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

==============================

RUS SAVAŞ GEMİSİ, ÇANAKKALE'DE TÜRK SAVAŞ GEMİSİYLE KARŞILAŞTI

ÇANAKKALE Boğazı'ndan geçen Rus Donanması'nın Karadeniz Filosu'na bağlı 151 borda numaralı savaş gemisi 'Azov', Türk savaş gemisiyle karşılaştı. Güvertesinde askerlerin nöbet tuttuğu 'Azov'a, güvenlik nedeniyle Türk Sahil Güvenlik botu eşlik etti.

Ege Denizi'nden saat 16.30'da Çanakkale Boğazı'na giriş yapan Rus Donanması'nın Karadeniz Filosu'na bağlı 151 borda numaralı savaş gemisi 'Azov', saat 18.00 sıralarında Çanakkale önlerine ulaştı. Kilitbahir Kalesi ve 'Dur Yolcu' yazısı önünden geçen 'Azov'un güvertesinde askerlerin nöbet  tuttuğu görüldü. Rus savaş gemisi, Eceabat ilçesi önlerine yaklaştığında ise Ege Denizi'ne doğru seyir yapan Türk savaş gemisiyle karşılaştı. Rus savaş gemisine, Boğaz geçişi sırasında, güvenlik nedeniyle Türk Sahil Güvenlik botu eşlik etti.

Rus savaş gemisi 'Azov', saat 18.25'te Boğaz'da manevra yapılması en güç nokta olan Nara Burnu'nu dönerek, Marmara Denizi'ne doğru yol aldı. 'Azov'un, bağlı bulunduğu filoya katılmak üzere Karadeniz'e gittiği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

-Rus savaş gemisinin boğazdan geçişi

-Rus savaş gemisi'nin Türk savaş gemisiyle karşılaşması

-Sahil Güvenlik botu ile Rus savaş gemisi detay

Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,

==========================

Bakan Pekcan, 50 milyon dolarlık lüks yatı gezdi (3)

'FAHİŞ FİYATI İSTANBUL VE ANKARA'DAKİ HALLERDE GÖRDÜK'

Ticaret Bakanlığı'nın Bölgesel İstişare Toplantısı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Konferans Salonu'nda yapıldı. Toplantıya Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır ve Antalya'daki altı oda ve borsanın yönetici ile yeleri katıldı.

Toplantıda konuşan Bakan Pekcan, Bakanlığa geldiğinden beri iş dünyasıyla istişareye çok önem verdiği ve bu noktada her ay ilgili STK'larla toplantılar yapıldığını kaydetti. Pekcan, bu dönemde yaklaşık 1200 talep geldiğini, yarısının bakanlıkla ilgili olduğunu, hepsine de yazılı dönüş yapıldığını anlattı. Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıldaki hedefinin yüksek gelirli ülkeler düzeyine yükselebilmek olduğunu söyleyen Pekcan, "Bu da daha fazla ihracat ve yüksek katma değerli ihracatla mümkün. Bu doğrultuda ihracatımızda rekabetçi olduğumuz alanlarda daha rekabetçi hale gelmek için daha fazla tasarım, marka ve teknolojiye ağırlık veriyoruz" dedi.

2019 İHRACAT YILI OLACAK (VER)

Temel hedeflerinin ihracatı artırmak olduğunu kaydeden Bakan Pekcan, şöyle dedi:

"Mevcut olmadığımız pazarlar ve ülkelerde yeni eylem planları geliştirdik. Bu eylem planlarını yaparken iş dünyası, ihracatçı birlikleri, DEİK, iş konseyleri, ticaret müşavirlikleriyle istişare halindeyiz. İnşallah 2019 bizim için icraat yılı olacak. İhracatçılarımızın desteklerimizden daha fazla yararlanmasını umuyoruz. Bu yönde desteklerimizi artırıyoruz. Evet Bakanlık bütçesinde tasarrufa gittik ama ihracat desteklerimizde değil, sadece orada artış var, eksilme yok."

İHRACAT DESTEK OFİSLERİ 81 İLE KURULACAK

İhracat desteklerinin biraz karmaşık, anlaşılması güç gibi olmasından dolayı herkes tarafından kolayca anlaşılması için 'kolaydestek.gov.tr' adıyla internet sitesi geliştirildiğini kaydeden Pekcan, "Bu siteye girildiğinde faydalanabileceğiniz bütün destekler animasyonlarla basit ifadelerle anlatılıyor. Bu desteklerden mutlaka daha fazla faydalanın. Daha fazla ihracatçı olmanızı bekliyoruz. Şu ana kadar 31 ihracat destek ofis kurduk, bunu 81 kente yayacağız. Bu ihracat destek ofisleri Bakanlığımız İhracat Genel Müdürlüğüne de online bağlı. Buradan ihracatla ilgili her türlü bilgi temin edilebilir" dedi.

35 TÜRK TİCARET MERKEZİ KURULACAK

Bakan Ruhsar Pekcan, ticaret müşavirlerini daha aktif, etkin ve yetkin kullanmayı planladıklarını da anlattı. İhracatı artırmak için de 35 yeni Türk Ticaret Merkezi açacaklarını açıklayan Pekcan, ihracatı KOBİ'lere, esnafa ve kadın girişimcilere yayma girişimleri de bulunduğunu söyledi.

TEKNOLOJİ SERALARI

İhtisas serbest bölgeleri projeleri olduğunu da söyleyen Pekcan, şunları kaydetti:

"Teknoloji seraları diyoruz. Buralara özel teşvikler ve vergi istisnaları tanıyacağız. Özellikle yüksek katma değerli ürün üretmek ve ihraç etmek isteyen firmalarımıza ilgili. Buralarda gençlerimizi de görmek istiyoruz, projesi, fikri olan öğrencileri, melek yatırımcıları da bir araya getirerek ülkeyi daha yüksek katma değerli ürün üreten, ihraç eden ülkeler konuma getirmek istiyoruz. Türkiye'nin ihracatında yüksek katma değerli teknolojik ürün oranı yüzde 3-4, son 10 senedir de bu oran değişmemiş. OECD ortalaması yüzde 17. Serbest bölgelerdeki ortalamamız yüzde 10 civarında, demek ki burada bir potansiyelimiz var. İhtisas serbest bölgeleriyle inşallah bunu da Türkiye geneline yayacağız."

E-TİCARETTE GÜVEN DALGASI

İç ticareti geliştirmek için de önemli adımlar atıldığından bahseden Pekcan, e-ticarette hizmetin kalitesi ve güvenliğini sağlamak için güven dalgasını oluşturulduğunu, e-ticaret sistemlerinde bundan böyle güven dalgası görülen sitelerden daha kolay alışveriş yapılabileceğini açıkladı. E-ticaretin kayıt altına alınabilmesi için de elektronik ticaret bilgi sistemini oluşturduklarını belirten Pekcan, "Artık kayıt altına alabileceğiz. Ülkemizin e-ticaretten daha fazla pay alabilmesi ve uluslararası alanda güçlenmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.

ELEKTRONİK ÇEK VE BONO  (VER)

Bakan Pekcan, elektronik çekteki karekod uygulamasının da bonoda başlatıldığını dile getirdi. Piyasanın özellikle durgun olduğu dönemlerde insanların aldıkları çek, senet ya da bonodan emin olamadığına dikkati çeken Pekcan, "Elektronik çek ve bono uygulamasını başlattık. Artık çeki, bonoyu elektronik olarak alabileceksiniz. Hem saklama, hem sunma zorunluluğunuz olmayacak, hem de geçmişini sorgulayabileceksiniz bu çek ve bonoyu verenlerin. Bunu hangi şubelerden nasıl tahsil edebileceğinizi de daha çek yada bonoyu aldığınız ya da verdiğiniz anda görebileceksiniz" dedi.

Bakan Pekcan, hal kayıt sisteminin mobil uygulamasının da oluşturulduğunu, buradaki amacın üreticinin, aracının çıkış fiyatlarını ve nihai tüketicinin de alış fiyatının takip edilebilmesi olduğunu dile getirdi.

MARKET VE PİYASA DENETİMLERİ (VER)

Bakan Pekcan, zincir marketler ve piyasada yapılan denetimlerle ilgili de şu bilgileri verdi:

"Bizim serbest piyasaya müdahale etmek gibi bir amacımız kesinlikle yok. Ama ağustos ve eylül aylarında çok fahiş fiyat artışları oldu. Biz sebze- meyve dışında da bu denetimlerde bunun etkisini ve faydasını gördük. Piyasayı regüle etti bizim bu denetimlerimiz. Reklam Kurulu var.  19 üyeli ve içinde bütün STK'lar, özel sektör ve diğer bakanlık temsilcileri var. Yaklaşık 91 bin ürün denetlemişiz, 135 firmadan da savunma istemişiz. Bu savunmaları aldıktan sonra Reklam Kurulu bu savunmayı yetersiz bulursa kurulun kararıyla ceza uyguluyoruz. Kimseyi gidip taciz etmiyoruz, biz Ticaret Bakanlığı'yız, esnafın, tacirin, tüccarın, sanayicinin yanındayız. Sadece dürüst tüccarımızı, ticaret erbabımızı fırsatçılık yapanlara ezdirmemek, onların tahakkümü altında bırakmamak için bu tip önlemler almamız gerekiyor. Bunun dışında müfettişlerimiz devreye girdi ve hallerde de denetimler yaptık. Bu denetimler sonucunda üretici bölgesi hallerinde bir sıkıntı görmedik, tespit etmedik. Fahiş fiyat uygulamasını İstanbul ve Ankara'daki hallerde gördük. Bunu da paylaştık zaten."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Toplantı detay

Katılımcı detay

Bakan Pekcan'ın açıklamaları

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

========================

Fuat Oktay: CHP gibi arkasını dönüp gidenlerden değiliz (2)

ÇARŞI ESNAFINI ZİYARET ETTİ

Yunuseli'nde gerçekleştirdiği Alparslan Türkeş Caddesi'nin açılışından sonra ikindi namazını kılmak için Ulucamii'ne gelen Oktay, namazın ardından cemaatle bir süre görüştü. Daha sonra Kapalıçarşı'yı gezen Oktay, esnafla sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. Oktay, esnaf ziyareti sırasında, Bursa'ya gezmeye gelen 3 Filistinli kadın turistin hatıra fotoğrafı isteğini de geri çevirmedi. Bölge esnafıyla sohbet eden Oktay, esnafla vedalaşarak bölgeden ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Ulucamii'nden çıkış

-Esnafla ziyaret

-Çarşı gezisinden detaylar

Haber: Semih ŞAHİN - Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,

=======================

Aydın Büyükşehir'de toplu sözleşme imzalandı

AYDIN Büyükşehir Belediyesi ile Belediye İş Sendikası arasında yaklaşık 1500 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandı.

Aydın Büyükşehir Belediyesi önünde düzenlenen toplu iş sözleşmesi imza törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Özlem Çerçioğlu, Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, sendika yöneticileri ve işçiler katıldı. İşçilere övgü yağdıran Başkan Çerçioğlu, "10 yıl boyunca omuz omuza hep beraber çalıştık. Aydın'a hizmet ettik. Şimdiye kadar verdiğiniz, bundan sonra da vereceğiniz destek için çok teşekkür ediyorum. Tek başıma bu kadar hizmetleri yapmam mümkün değil. Sizlerle beraber yaptık. Bu toplu sözleşme ile ortalama yüzde 26, diğer sosyal haklarınızda yüzde 21 ila yüzde 40 arasında artış sağlanmıştır" dedi.

Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul da, "Kim alın terine saygı gösteriyorsa, emekçinin çocuklarını kendi çocukları gibi benimsiyorsa o başımızın tacıdır. Biz, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu bu yüzden destekliyoruz" dedi.

"ASIL AMAÇLARI BİZİ BÖLMEK VE AYRIŞTIRMAK"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise, "Belediye Başkanı seçimleri yapmamız gerekirken, birileri olayı getire getire ya beka sorununa ya dış tehdide ya da Türkiye'de olmayan sorunlara getiriyor. Bu doğru değil. Biz genel seçim yapmıyoruz. Biz yerel yöneticiler seçeceğiz. Onlar da bizim sorunlarımızı çözmek için uğraşacaklar, çaba sarf edecekler. Ülkenin beka sorunu varmış gibi göstererek aslında yapmaya çalıştıkları kendi bekaları. 24 Haziran öncesi ve sonrası yapılan vaatlere bir bakın. Değişen hiçbir şey yok. Değişen bir şey var, o da bizim durumumuz. Gittikçe yoksullaşıyoruz. Her geçen gün her anlamda geriliyoruz. Bakıyorsunuz çiftçi olmuş terörist. Kendisiyle aynı düşünceye sahip olmayan herkes olmuş FETÖ'cü. Bu anlayışla bizi yönetmeye çalışıyorlar. Ama asıl amaçları bizi bölmek ve ayrıştırmaktır. Biz asla bu oyuna gelmeyeceğiz. Ne derlerse desinler bu bayrağın altında bu toprakların olduğu her yerde birlik içinde beraberlik içinde ve kardeş içinde yaşayacağız. Eğer Özlem Çerçioğlu Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bir marka yaratmışsa ve Türkiye'de değil dünyada sayılı belediyeler arasına girmişse bunda en fazla sizin katkınız ve emeğiniz var" dedi.

Konuşmaların ardından Özlem Çerçioğlu ile Nihat Yurdakul, yaklaşık 1500 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesini imzaladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

Törenden görüntü

Özlem Çerçioğlu, Seyit Torun ve Nihat Yurdakul'un konuşması ve sözleşme anı

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 17 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement