Ayvacık'ta 4.5 şiddetinde deprem
ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesi Gülpınar Köyü açıklarında 4.5 şiddetinde deprem meydana geldi.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden (KRDAE) yapılan açıklamaya göre, bugün saat 18.19'da Ayvacık İlçesi'ne bağlı Gülpınar Köyü açıklarında, yerin 7.9 kilometre derinliğinde 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İlçe merkezi ve çevre köylerde de hissedildilen depremde, ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ise Ayvacık'ta meydana gelen depremin 4.2 şiddetinde ve yerin 6.91 kilometre derinliğinde gerçekleştiğini kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Ayvacık sokaklarından görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: İpek GÜNEY/ AYVACIK (Çanakkale),
================================================
Cumhurbaşkanı Erdoğan Denizli'de (4)
KENTTEN AYRILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından geçtiği Denizli Büyükşehir Belediyesi'nden ayrıldı. Valilik programını iptal eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kente çok sayıda okul yaptıran hayırsever işadamı Orhan Abalıoğlu'nu Çamlık Mahallesi'ndeki evinde ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 1 saat süren ziyaretin ardından saat 18.45'te helikopterle kentten ayrıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Antalya'ya gideceği belirtildi.
Haber: Osman NURİ BOYACI/ DENİZLİ,
================================================
Bahçeli: Her vatan evladının kararına sonsuz hürmetimiz var (2)
BAHÇELİ'DEN İNEGÖL'DE KÖFTE MOLASI
Bursa mitinginin ardından Ankara'ya dönüşte İnegöl İlçesi'nde mola veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, buranın meşhur köftesinden yedi.
Bu sırada, Bursa'daki mitingi okul yüzünden kaçırınca takip ederek İnegöl'e gelen İstanbul Başakşehir Ülkü Ocakları Başkanı Fatih Durgut'un kardeşi 17 yaşındaki Hüseyin Durgut, Bahçeli'yi görünce duygulanıp gözyaşlarını tutamadı. Durgut, Bahçeli'nin elini öpüp fotoğraf çektirince büyük sevinç yaşadı. Bahçeli, yemeğin ardından partililerle fotoğraf çektirdi.
Görüntü dökümü
--------------------------
-Bahçenin İnegöl'e gelişi
-Partililer tarafından karşılanması
-Ağlayan genç
-Gencin fotoğraf çektirmesi
Haber: Yavuz YILMAZ/ BURSA,
================================================
Uludağ Ekonomi Zirvesi başladı (7)
YENİ TÜRKİYE, YENİ BÜYÜME HİKAYELERİ
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin öğleden sonraki ilk oturumu TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener moderatörlüğünde 'Yeni Türkiye, Yeni Büyüme Hikayeleri' konu başlığı ile yapıldı. Programda Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Capital Partners Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hasan Arat, Value Center Kurucusu Richard Barett, Independent Yazarı Simon Calder, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük konuşma yaptı.
FARALYALI: ÜLKE SEVGİSİ HERŞEYİN ÜSTÜNDE ANLAYIŞIYLA BÜYÜDÜK
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, holding ve kendisinden bahsetti. Doğan Holding'in Türkiye'nin en büyük medya grubu olduğunu söyleyen Faralyalı, perakende, turizm, enerji gibi farklı sektörlerde de faaliyet gösterdiklerini açıkladı. Daha güçlü bir Türkiye için hayata geçirilen 'Ortak Değerler Hareketi'ni anlatan Faralyalı, şunları söyledi:
"Ben Türkiye sevdalısı bir ailede büyüdüm. Anneannem Cumhuriyet kadınıydı, maneviyatı çok kuvvetliydi. Anadolu değerlerini içselleştirmişti. Babam da öyle. Ülke sevgisi her şeyin üstünde anlayışıyla büyüdük. 15 sene yurtdışında büyüdüm, çalıştım ama bir gün döneceğim hayalini yaptım. Kendimi buraya ait hissediyordum. Bizim insanımız kimseye benzemiyordu. 2009'da Türkiye'ye döndüm. Gerçekten çok güzel Türkiye vardı. Dünyada çok yükselmeye başlamış, markası iyi yerdeydi. 2009'da dünyadaki rüzgarla kutuplaşma yaşanmaya başladı. Türkiye'de de yaşanmaya başladı. Farklılıklarımızı müştereklerimizden daha fazla konuşmaya başladık. Ortaklığımız kalmamış gibi."
"ARAŞTIRMA KALBİMİ AĞRITTI"
2015'te kutuplaşma araştırması yayınlandığını anlatan Begümhan Doğan Faralyalı, burada Türkiye nüfusunun yüzde 70'nden fazlasının başka bir partiye oy veren biriyle komşu olmak, arkadaş olmak, iş yapmak istemediğini hatta daha ilerisi çocuğunun arkadaş olmasını istemediği gösterdiğini açıkladı. Bu araştırmanın kalbini ağrıttığını belirten Begümhan Doğan Faralyalı, şöyle devam etti:
"Anlamlandırma ihtiyacı olan bir insan olarak biz bu kadar farklı mıyız? Hayallerle geldim. Daha sonra reklam etmeden bir grup arkadaşımız ile ev sohbetlerine gitmeye başladık. O sohbetlerde şunu gördük ne kadar yoksul olursak olalım, bize ait olan hikayeler, zengin-fakir çay ikramı bize ait olan bir şeydi. Simit ikramı vardı. Koskoca ülkeyiz. Başka bir ülkede koca aile olsun biliyor musunuz? Çocuğum, amcam şeklinde hitap ediyor. Çok müşterek var. Farklılık o kadar çok konuştuk ki ortaklık yok hissiyle Doğan Grubu olarak ortak değerler projesi başlattık. Eylül ayında Hürriyet'te umarız görmüşsünüzdür, 20'den fazla toplumdan kabul görmüş kişilere 'Sahi nedir bizim müştereklerimiz?' diye sorduk. Üniversitelere gidip soruyoruz. İstanbullu iş kadın Begüm, İzmirli öğretmen Ayşe hanım, Adanalı taksi şoförü Ahmet Bey bir masaya otursak, çocuklarımız için hayallerimiz konusunda müşterek aynı şeyleri istiyoruz ki o büyük bir muhabbet başlattık. Siz de parçası olun. Richard ile değerler araştırması yaptık."
"YENİ TÜRKİYE HİKAYESİNİ DEĞER BAZLI YARATMAKLA BAŞLAMAMIZ GEREKİYOR"
Bu araştırmanın 30'dan fazla ülkede araştırma olarak değerlendirildiğini hatırlatan Begümhan Doğan Faralyalı, 3 soru yönelttiklerini açıkladı. Bunları 'Kişisel değerleriniz nelerdir?', 'Ülkede gördüğünüz değerler nelerdir?' ve 'Ülkede görmek istediğiniz değerler nelerdir?' diye sıraladıklarını belirten Begümhan Doğan Faralyalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bin 800 kişi ile yaptık. İlk soruda ilk sıralarda adalet, ahlak, aile, hoşgörü, dürüstlük alıyor. Ülkede nedir? diye sorduğumuzda içinden geçtiğimiz zor dönemden dolayı pozitif çıkmadı. Terör, işsizlik, cehalet, suç, şiddet ve yoksulluk. Türkiye'de görmek istediğiniz değerler ne diye sorduğumuzda en çok burası heyecanlandırıyor, adalet ahlak güven, saygı huzur. Türkiye'de bütün kadın-erkek, Türk-Kürt, sosyo ekonomik farklı olan herkes, ilk 10 sırada görmek istediği değer bunlar. Adalet, ahlak, güven, saygı, huzur. Bunu heyecan verici buluyorum. Böyle bir toplum görmek istiyorsak, yeni hikayeyi bunun üzerine kurmalıyız. En kritik güven olarak görüyorum. Türkiye'de 10 kişiyi karşındakine güvenir misin deyince 9'u 'Güvenmem' diyor. Bunu Danimarka'da sorunca 1 kişi 'Güvenmiyorum' diyor. Bu çok enteresan ve üzücü geldi. Danimarkalılar iyiniyet güveni şöyle tanımlıyor: Sosyal sermayenin en önemli unsuru iyi. Danimarka refah seviyesi en yüksek ülkelerden, aynı zamanda en mutlu ülke. Araştırmalar böyle. Ben bunu bağdaştıramadım. Davos'ta Danimarka Maliye Bakanı ile birlikte toplantıdaydım. 'Siz nasıl ve niye dünyanın en mutlu insanısınız?' dedim. Tek kelime ile cevap verecek olsam 'Güven' derim. Birbirimize ve sisteme güveniyoruz dolayısıyla mutluyuz. Fukuyama Kitabı var. Nasıl ve ne şekilde üretildiği bir toplumda güven artıkça refah çoğalıyor. Yeni Türkiye hikayesini değer bazlı yaratmakla başlamamız gerektiğini, bunun öncesi güven inşa etmemiz gerektiğine inanıyorum."
Bu konuyla ilgili tavsiyede de bulunan Begümhan Doğan Faralyalı, "Bence hepimiz kendi mahallemizden çıkmaya zorlayacağız. Bu ülkenin yüzde 99'u iyi insandır. Korkacak bir şey yok. Birbirimizi dinleyeceğiz. Sevgi ve hoşgörü ile yaklaşacağız. Toplumlar şirketlerden oluşuyor, şirketler insanlardan. İş dünyasının liderleri olarak bize rol düşüyor 'Güveni kendi şirketlerimizde hayata geçirebiliyor muyuz?' Ben inanıyorum ki Türkiye'de değerleri ve müşterekleri hatırlayarak, konuşarak, güçlü bir Türkiye hikayesi yaratabilirizö diye konuştu.
Anadolu Grubu Otomotiv Grup Başkanı Bora Koçak, Türkiye için otomotiv sektörünün öneminden bahsetti. Bundan sonra nereye gidileceği ile ilgili dünyaya ve dünya trendine bakılması gerektiğini vurgulayan Koçak, arzın talebi yarattığını ve kar marjlarının çok düştüğünü kaydetti. Dünyada 2016'da 96 milyon araç üretildiğini belirten Koçak, "Yüzde 87'si binek otomotiv. Bu karsızlığın yarattığı ortamda birleşme satın alma gibi hareketlerle çözüm bulunmaya çalışılıyor. Türkiye dünya nüfusunun yüzde 1'i, dünyadaki üretimini 1,5'u kadar ürettik. Ne kadar katma değer sağlıyoruz? Türkiye'de ağırlıkta montaj sanayi katma değerin minimum olduğu noktada dünyanın dışına çıkmamıza neden oluyor. Yüzde 40 Türkiye üretimi ticari araç. Katma değer o kadar düşük. Avrupa'nın 6'ncı pazarıyız. Olmamız gereken yere geldik gibi yer var. Otomotiv sektöründe kartlar yeniden karılıyor. Yeniden değişim var. Hacimsel olarak girmese de ayak izlerini net görüyoruz" diye konuştu.
Elektrikli ve otonom araçların öne çıktığını vurgulayan Koçak, bundan sonraki hayatın değişeceğini kaydetti. "Koşan hareketli hedefe gideceksiniz, oraya ateş etmek daha anlamlıdırö diyen Koçak, "Otomotivde elektrikli ve otonom araçlara yatırım yapsak, daha avantajlı yere gideri diye düşünüyorumö dedi.
ARAT: HEPİMİZİN CİDDİ MORALE İHTİYACI VAR
Begümhan Doğan Faralyalı'nın söylemlerine ek olarak moral üzerinde durmak istediğini vurgulayan Arat, "Hepimizin ciddi morale ihtiyacımız var. Bu olmadan gençlerimizi, elemanlarımızı, motive edemeyiz. Maça da çıkamayız. O yüzden moralimizi her zaman iyi tutmamız gerekiyor. Dün Osmangazi Köprüsü'nden gelirken, çok büyük moral kazandım. Şaşırdım, muhteşem yapıt olmuş. Daha önce Bursa'ya gelmenin ne kadar zor Uludağ'da tatilin ne lüks olduğunu konuşurken, dünkü yol şaşırttı, muazzam olmuş. Biz bunu yapınca yaşatmayı da bilmeliyizö diye konuştu.
Pisa araştırmasının sonuçlarının üzücü olduğunu dile getiren Arat, G20 ülkesi olmasına rağmen 40'ıncı sırada, olunmasının dramatik olduğunu ve eğitim sıkıntısını ortaya koyduğunu kaydetti. Şubat ayında Avrupa Gençlik Oyunları'nı Erzurum'da yaptıklarını ifade eden Arat, "Gelmek istemediler. 36 ülkeden gelenler mükemmel organizasyon ile ülkelerine döndüler. Beşiktaş olayı bir moraldir. Feda stad olmadan birlik ve beraberlikle bugün geldiği nokta mükemmel bir resim veriyor. Moral veriyorö dedi. Arat oturumun sonunda Cahit Sıtkı Taranca'nın memleket isterim şiirini okudu.
BARETT: BİR ŞEYİ ÖLÇTÜĞÜNÜZDE YÖNETEBİLİRSİNİZ
Konuşmasında aşk ve sevginin önemine dikkat çeken Value Center Kurucusu Richard Barett, "Bu odadaki herkes ortak bir mirasa sahip. Odadaki her bireyin genellikle kullanmadığımız, herkesin insani deneyimi olan ruha sahip olduğunu düşünüyorum. Aynı değerleri paylaşıyoruz. Değerler ayırmamalı. Bizi inançlarımız birbirimizden ayırıyor. Ondan dolayı Türkiye'de Begüm Hanım'ın dediğini desteklemeliyiz. Ortak değerlere destek olmalıyız. Farklı liderler ortak değerler bulabileceklerdir. Konuşma şeklimizi değiştirmemiz lazım. Sizin değer verdiğiniz komşunuz için de değer verdiğidir. Binlerce kurumun değerlerini ele almaya çalıştık. Başarı için kurum ve kültürel dönüşüm yapmamız lazım. Rekabet sağlayabileceğimiz yeni bir cephe. Aranızdaki liderlere de sormak isterim. Hanginiz kurumunuzdaki kültüründen sorumlu. Çünkü sizler sorumlusunuz. Başarılı olmak için kendinizi değiştirmeniz lazım. Başarılı bir kurum için değerlerin, başarısının lokomotif olduğu şirketler başarılı olacaktır. Birşeyi ölçtüğünüzde yönetebilirsiniz" dedi.
Brexit hakkında da değerlendirmede bulunan Barett, "Nüfusun bir kısmı unutulduğu için ciddi eşitsizliğe maruz kalınca bunlar oluyor. 2'nci Dünya Savaşı sonrası AB kuruldu. Ciddi ilerleme kaydedildi. Böylelikle nüfusun bir kısmı unutulmaya başlayınca seçkinler zenginleşince, diğer kesimler yoksullaştı. Donald Trump'ı bunlar yarattı. Eşitsizlik meselesini de ele almayı unutmayın" dedi.
İNSANLAR ARASI İLETİŞİM, ETKİLEŞİM AÇISINDAN ULUSLARARASI TURİZM ÖNEMLİ
Independent yazarı Simon Calder, Türkiye'nin kültür ve tarihi ile Avrupalı turistler olarak geldiklerinde kendilerini şanslı hissettiklerini kaydetti. Maalesef Türkiye'yi tehdit eden, istemeyenler olduğunu ifade eden Calder, "Sadece İstanbul için değil, ülke için istenmeyen olaylarla karşılaştık. Olmamasını arzu ettiğimiz olay ama bununla yüzleşmemiz lazım. Tüm bunlara rağmen ülkeyi kalkındırmamız lazım. İnsanlar arası iletişim, etkileşim açısından uluslararası turizm önemli. Genç istihdamını artıracağını biliyorum. Uluslararası tolerans ve saygı gerçekleşecektir. Londra'dan istemediğimiz olay gerçekleşti. Pek çok kişi hayatını kaybetti. Tüm bunlar dolayısıyla bomboş şehir olmasını istemeyiz. Türkiye'de alakalı problemler var ama genel riski değerlendirmemiz lazım İngiliz turistler için suda yaşadıkları kazalar. Bunu unutuyoruz" dedi.
İnsanları geri getirmek için ekonomik olarak teşvikler sağlanabileceğini söyleyen Calder, "Glasgov'dan Londra'ya gidince kişi başı bin liraya tüm yiyecekler konaklamalar ucuz oluyorsa insan çekmeye devam edecektir. Bununla birlikte en pahalı en ucuz şehirlerle yapılan araştırma Newyork, Paris, İstanbul kesinlikle en ilginç şehirlerden biri olarak çıkıyor. Modern mimarisi ile tadını çıkarabileceğini şehirlerden birisi. Türkiye'nin doğru yaklaşım ile yaklaşmasını söylüyorum" diye konuştu.
VAHAP KÜÇÜK: TÜRK MARKALARINA GÜVENMEK ZORUNDAYIZ
Şirketlerde güvenin her şeyi değiştiren tek şey olduğunu söyleyen LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, "Maliyetler düşer bürokrasi kalkar, hız artar. Bundan dolayı iyiniyet ve güveni şirket misyonunda olması gerektiğini düşürüyorum. Moral hizmet sektöründeysek asla kaybetmemiz gerekiyor. Bardağın boş tarafını görürsek epey şey söyleyebiliriz. Dolu tarafı görenlerdeniz. Eğitim Türkiye'nin okullu olma süresi orta 2 terkti. Bu ülkenin 10 bin dolar üzerinde başka ülke yokturö diye konuştu.
Türkiye'nin markalaşması gerektiğinin vurgulayan Küçük, "Türkiye'deki birikimimizi artık yurtdışına taşımamız gerekiyor. Özellikle terk ettiğimiz ülkeler, gelişmekte olan pazarlar, yakın coğrafya olarak görüyorum. En gözde markalar oluruz diye ümit ediyorum. Türk markalarına güvenmek zorundayız. Yurtdışına açılmak zorundayız. Şimdiye kadar taş toprak mağazanın yanında e-ticarete yatırım yapmak zorundayız. Geç kaldığımız takdirde maalesef özellikle yeni nesil 'Y' kuşağını kaybederiz gelecekte onlarda" dedi.
Haber: Edip TEKİN - Can EROK/ BURSA,
================================================
Uludağ Ekonomi Zirvesi başladı (8)
İYİ ŞİRKET VE Y KUŞAĞINDA LİDERLİK
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin 'İyi Şirket ve Y Kuşağında Liderlik' konulu oturumu, Danone sponsorluğunda, Danone Türkiye Genel Müdürü Gamze Çuhadaroğlu'nun moderatörlüğünde yapıldı. Gamze Çuhadaroğlu, "2050 yılında geldiğimizde, 10 milyar olacak bu gezeninin nüfusu. Gıdamız, tabi kaynaklarımız hiçbir şey yetmeyecek. Artık devletler bu sorunu çözmeye yetmiyor. Şirketler olarak ciddi bir adım atmak zorundayız. Yapılan anketlere göre markaların iyi şeyler yapmadığı görülüyor" diye konuştu.
Şirketlerin maddi olduğu gibi manevi amaçlarının da olması gerektiğini ifade eden Çuhadaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir ulvi amaç için de çalışmalı. Bunları yapan iyi şirket oluyor. Danone bu kapsamda çok iyi işler yapan bir şirket. 1972 yılında CEO'muz, sorumluluğumuz fabrika kapısında bitmiyor diyen bir CEO'ydu. Elimizde bir manifesto var. Hepimiz buna imza attık. Her gün tüketicilerimizin sağlığı için çalışıyoruz, hem de evrenin sağlığı için çalışıyoruz. BM sürdürülebilirlik 17 tane alanından 2'sini seçmiş vaziyetteyiz. Bireylerin sağlığı için çalışacağız. Özellikle obeziteye karşı çok büyük savaş açmış durumdayız. 2020 yılında plastik şişelerimizin yüzde 25'ni geri dönüşüme alacağız. ve su tüketimimizi yüzde 60 azaltıyor olacağız. 2050 yılında sıfır karbon emisyonu hedefimiz var. Bunun için ciddiyiz ve her gün çalışıyoruz."
Y kuşağının önemine vurgu yapan Gamze Çuhadaroğlu, "Y kuşağı nedeniyle artık şirketlerimizin oturma düzenini, eğitimini her şeyini değiştirmemiz gerekir. Bir sonraki Uludağ Zirvesi'nde 'Z' kuşağını konuşmayı umut ediyorum" dedi.
"2020'YE KADAR ŞİRKETİN TAMAMEN KENDİSİNE AİT OLACAĞI YENİ BİR TÜZEL KİŞİLİK YARATMAK İSTİYORUM"
Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul da şirket olarak kuruldukları günden beri iyi ve kalıcılık konusunda sürekli çalışma yaptıklarını söyledi. Musul, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şirketimizin değer yaratmaya devam etmesini sağlamak için yönetim yapısında sahipsizleştirmenin esas olduğu, sahiplenmenin esas olacağı yönetim yapısına geçmeye karar verdik. 2020 yılına kadar kendi üzerimizdeki ve diğer ortakların üzerindeki hisseleri alarak şirketin tamamen kendisine ait olacağı yeni bir tüzel kişilik yaratmak istiyorum. Buna göre şirketin çalışanları şirketin yarattığı değerden yüzde 40 oranında yararlanırken yüzde 60'lık oran da şirketin sürütülebilmesi için sermayesine aktarılacak. Ülkemizde ciddi bir güven sorunu var. Danimarka'nın en mutlu ülke olması tesadüf değil. Devletinin vatandaşına güvenmediği sürekli kuralların en kötüye göre dizayn edildiği, iyilerin teşvik edilmediği bir yapı. Devlet ile bürokrasi ile uyumun ene fazla olduğu ve dünyadaki tüm uluslarla ekonomik ilişkilerde en ideal ülkenin Hollanda olduğu öğrendik. Buna göre yapıyı 2020 yılına kadar bu şekilde dönüştüreceğiz."
Şirketlerinin yaklaşımlarının daha bilinir hale geldiğini de ifade eden Ahmet Musul, "Örneğin, her ofisimizde kedi vardır. Bazılarında köpek de vardır. Binayı ağaca göre şekillendiren bir ağacımız da var. İyi şirket olmak iyi insan olmaktan farklı bir şey değil" dedi.
"BİRKAÇ HAFTA ÖNCE 130 YILLIK COCA-COLA ŞİRKETİNİN MİSYONUNU DEĞİŞTİRDİK"
Coca-Cola Türkiye Kafkasya ve Orta Asya Bölüm Başkanı Galya Frayman Molinas da, iyi bir dünya için şirketlerin iyi bir etki bırakmaları gerektiğini kaydederek, "Bir şirketin var olabilmesi için, dokundukları herkes için bir değer yaratmaları gereklidir. Bir hedefin, misyonun olması önemli. Birkaç hafta önce 130 yıllık Coca-Cola şirketinin misyonunu değiştirdik. Daha Türkçeleştiremedik bile, çok yeni. 'Daha iyi bir yaşam için içecek' şirketi olarak betimledik misyonumuzu. Bakış açımız 3 tane dabulyu olarak ortaya koyduk. Bunlar; iyi olmak, su, kadın" ifadelerini kullandı.
Galya Frayman Molinas, Y kuşağının iş hayatına etkine ilişkin, "Çok önemli yönlendirmeleri var. Diyaloğu çok kuvvetli tutmaya çalışıyoruz. Bu nesil özgüveni çok yüksek ve sorguluyor" dedi.
Y Kuşağının potansiyeline vurgu yapan Galya Frayman Molinas, "Bu neslin potansiyeli çok yüksek ama büyük hayaller ile yola çıkıyorlar iş dünyasına girdiklerinde benim gördüğüm duvara çarpıyorlar. Bu nesli kaybedemeyiz. İmkan sunmamız lazım. Ellerinden tutmak çok önemli" dedi.
"30'DAN FAZLA ŞİRKETE DE 200 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDEFİKİRLERE DESTEK OLMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Akbank Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, iyi şirket olmanın artık şirketin finansal durumu ile ilgili olmadığına vurgu yaparak, "Kültür sanat ve eğitime önem veriyoruz. Gençlere nasıl girişimci olunacağına dair eğitimler veriliyor. Biz de çorbada tuzumuz olsun diye ufak tefek finansman ile destek veriyoruz. 30'dan fazla şirkete de 200 milyon liranın üzerinde fazla değil belki ama az da olmayan bir ücretle fikirlere destek olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
"ÇALIŞANLARIMIZA YILDA 3 GÜN SOSYAL ALAN ÇALIŞMASI İZNİ VERİYORUZ"
Şirket bünyesinde çalışanlarına yılda 3 gün sosyal sorumluluk projelerinde çalışmaları için izin verdiklerini belirten Fiba Holding Yönetim Kurulu üyesi Murat Özyeğin, "Hem yöneticiler hem çalışanlar noktasında en fazla çalışan kadın oranına sahip grup olarak ön plana öne çıktık" dedi. Özyeğin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitim en önemli odağımız. Bu konuda tüm şirketlerimizin DNA'sında bu işlemeye çalışıyoruz. Çalışanlarımızın aynı amaç doğrultusunda belli hedeflere koşmaları için sosyal sorumluluk projeleri üretmelerini istiyoruz. Sadece kendi vakıflarımız ile değil her vakıfla bunu yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bütün yöneticilere de öneririm, yılda 3 gün izin veriyoruz çalışanlarımıza bunu izinden saymıyoruz. O günler işe gelmeyin çalışmış sayacağız sosyal sorumluluk ile ilgili çalışın diyoruz."
"AMACA VE DAVAYA HİZMET EDEN BİR ŞİRKET OLMAK İSTEDİK"
Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay, "Kuruluş itibariyle Kale Grubu'nun insanı odak olan bir felsefesi var. Rahmetli babamdan gelen bir felsefe. İlk halka açık bir şirket. Amaca ve davaya hizmet eden bir şirket olmak istedik" dedi. Bugün bir çok alanda özü sözü bir olan şirket olma anlamında çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Zeynep Bodur Okyay, "Toplumun dönüşümü adına bir çok projeye el attık. Çalışmalarımız içinde de Y kuşağından bahsediyoruz. Sosyal sorumluluk bilincinin yükselmesini istiyoruz. Sosyal girişimcilik kavramına da önem veriyoruz bununla ilgili de bir ödül programı başlattık. Yakında açıklanacak" diye konuştu.
Y Kuşağı nedeniyle şirketlerin politikalarını değiştirmelerinin gerekebileceğini anlatan Zeynep Bodur Okyay, "Bu kuşak ile birlikte çalışmak o kadar kolay değil. Farklı disiplinlerden ve aykırı düşünenlerden beslenenler belki bunlar ile daha rahat çalışabilirler. Ben X kuşağıyım mesela onlarla da öğrenmenin yollarını da bulmalıyız. Bu kuşakta özel hayat iş dengesi de çok kritik oluyor maalesef. Esneklik politikaları öne çıkmak zorunda. Performansları da farklı sürekli geri bildirim istiyorlar. Şirketlerin politikalarını değiştirmeleri gerekebilecek" dedi.
Haber: Hakime TORUN - Berktuğ ÖNCÜ/ BURSA,
================================================
Eşine küfür eden kişiyi bıçaklayarak öldürdü
SAMSUN'da birlikte alkol aldığı 48 yaşındaki Serhat Çetin'i bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla polis tarafından gözaltına alınan 33 yaşındaki Aykut A., "Eşime küfür etti" dedi.
Olay bugün İlkadım İlçesi Kışla Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre Aykut A. ile Serhat Çetin hayvan pazarında bir araya gelerek içki içmeye başladı. İkili arasında alkolün de etkisiyle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Serhat Çetin şüphelinin eşine küfür etti. Aykut A. üzerindeki ekmek bıçağını çıkarıp Çetin'in sol bacağına defalarca vurarak yaraladı. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri geldi. Polis olayın şüphelisini ekmek bıçağıyla birlikte yakalayıp gözaltına aldı. Aşırı derecede kan kaybeden yaralı ise ambulans ile kaldırıldığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Sağlık raporunun alınması için Gazi Devlet Hastanesi'ne götürülen şüpheli, "Eşime küfür etti. Eşimi onun için almadım" dedi.
Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Aykut A. hakkında soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servcisinden detay
-Ambulansın gelişi
-Ölen şahısın hastaneye alınması
-Şüpheliden görüntü
-Şüphelinin konuşması
-Gazi Devlet hastanesi açilinden detay
-Ölen şahısın morga taşınması
-Ölen şahısın vesikalığı
Haber-kamera: Hakan ÇELİKBAŞ-SAMSUN-DHA
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 17 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?