1)'ZEYTİN DALI HAREKATI'NDA 51'İNCİ GÜN; 3 BİN 291 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK) Afrin'deki terör örgütlerine yönelik sürdürülen 'Zeytin Dalı Harekatı'nın 51'inci gününde, etkisiz hale getirilen terörist sayısı, 3 bin 291 oldu.TSK tarafından 20 Ocak'ta, Türkiye'nin sınır hattı ile bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması, bölge halkının, teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarılması amacıyla Suriye'nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde PKK/KCK/PYD- YPG'li ve DEAŞ'lı teröristlere yönelik başlatılan 'Zeytin Dalı Harekatı'nda 51'inci güne girildi. Genelkurmay Başkanlığı'nca terör örgütü hedeflerinin kara ve hava operasyonlarıyla imha edilmesi ile sürdürülen harekatın başından bu yana 96'sı son 24 saatte olmak üzere, toplam 3 bin 291 teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı.
HATAY, KİLİS, -
============================================================
2)3'ÜNCÜ KALPLE 5'İNCİ YIL
BURSA'da iki kez kalp nakli yapılan 42 yaşındaki Ayla Kıray üçüncü kalbi ile yaşamını sürdürüyor. Kilosunu korumak için spor merkezine giden ve beslenmesine dikkat eden 1 çocuk annesi Ayla Kıray, Türkiye'de ikinci kalp nakli yapılan ilk, dünyada ise üçüncü kişi olduğunu söyledi.Bursa'da yaşayan ve Yıldırım Belediyesi'nde çalışan Ayla Kıray şu anda 17 yaşında olan oğlu Sabri Can'ı dünyaya getirdikten 2 yıl sonra sık sık bayılmaya başladı. Hastaneye giden Ayla Kıray'a kalp yetmezliği tanısı koyan doktorlar, tek çözümün kalp nakli olduğunu söylediler. Hastalığını bir türlü kabullemeyen, bu nedenle ilaçlarını kullanmayan ve bayılma nöbetleri artan Ayla Kıray, o tarihlerde kalp nakli konusunda konferans vermek için Bursa'ya gelen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof.Dr. Ömer Beyazıd ile tanıştı. Prof.Dr. Beyazıd, Ayla Kıray'ı muayene olması ve kalp nakli için kayıt yaptırması amacıyla Antalya'ya davet etti.
AİLESİ KABUL ETMEDİ
Gerçekleri kabullenmek zorunda kalan Ayla Kıray, annesi ve kız kardeşinin 'Senin organ nakli yaptırman caiz değil. Allah onun kaderini öyle yazdı, seninki de böyle' diyerek karşı çıkmalarına rağmen onları ikna edip, birlikte Antalya'ya gitti. Prof.Dr. Ömer Beyazıd'a muayene olan Ayla Kıray, nakil sırasına girdi. Hastanede bir hafta süren bu sürecin ardından Bursa'ya geri dönüp işbaşı yaptı.
PARASIZLIK YÜZÜNDEN KALP NAKLİNE GİDEMEDİ
Ayla Kıray'a Bursa'ya geldikten 2 hafta sonra Akdeniz Üniversitesi'nden 'Size uygun kalp bulundu. Dokular size uygun. Hemen hastanemize gelin' diye telefon edildi. Kıray ise parasızlık nedeniyle kalp nakli için Antalya'ya gidemedi. Kalp de sırada bekleyen emekli bir öğretmene nakledildi.
Geçen süreçte rahatsızlıkları artan Ayla Kıray, Prof.Dr. Ömer Beyazıd'ın ısrarı üzerine olası bir kalp naklinde yine sorun yaşamamak için Antalya'ya gidip hastaneye yatarak beklemeye başladı. Bu sırada malülen emeklilik için başvuruda bulunan Ayla Kıray'a beklediği kalp emekli olduğu gün Antalya'da bir motosiklet kazasında beyin ölümü gerçekleşen bir gençten geldi.
Annesinin ve kız kardeşinin kalp nakline karşı çıkmsına rağmen onları ikna edip helallik alan Ayla Kıray ameliyata girdi. Başarılı bir nakil sonrası 17 ay içersinde 4 dini bayram ve iki yılbaşı geçiren Ayla Kıray taburcu olup Bursa'ya kendisini bekleyen oğlunun yanına geldi.
KALP VÜCUDA UYUM SAĞLAMADI
Ayla Kıray, Bursa'daki yaşamını sürdürürken tekrar rahatsızlandı. Rutin muayene ve kontrolleri için 2013 yılının haziran ayında Antalya'ya giden Ayla Kıray'a doktorları "Vücut ile kalp uyum sağlamadı. Sana ikinci kez kalp nakli gerekiyor" dediler. Böyle bir olayın Türkiye'de ilk kez olduğunu belirten Ayla Kıray, bundan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
"İkinci bir nakil bu zamana kadar Türkiye'de hiç olmamış. Bunu ilk kez benimle yaşadılar. İkinci bir kalp nakli olmadan uzun süre yaşamamın mümkün olmadığı ortaya çıkınca nakil için karar alındı. Bu kararın çıktığı gün hastanede yatarken ikinci kalp geldi. Ailemin ısrarla karşı olmasına rağmen yine ameliyata girdim. Ameliyat başarılı oldu. Doktorlarım bana Türkiye'de üçüncü kalp ile yaşayan ilk, dünyada ise üçüncü kişi olduğumu söylediler" dedi.
DOKTORU AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Beyazıd, hastası Ayla Kıray'a ikinci kalp nakli ameliyatını gerçekleştikten sonra yaptığı açıklamada, "Ayla'nın kalp kapakçığında yetmezlik bulunması üzerine bir süre tedavi edildi. Durumumun tıbbi yöntemle düzelmemesi üzerine kalp nakli bekleme listesine alındı. 15 Haziran tarihinde beyin ölümü gerçekleşen 39 yaşındaki kadın hastanın kalbiyle ikinci kez kalp nakli yapıldı. Hastamızın sağlık durumu çok iyi. Herşey istediğimiz gibi seyretti. Bugün yoğun bakımdan hastamızı çıkaracağız" demişti.
ÜÇNÜNCÜ KALP İLE YENİ YAŞAM
Sağlığına kavuşan Ayla Kıray Bursa'da oğlu ile yaşamını sürdürüyor. Doktorlarının önerisi üzerine beslenmesine dikkat eden, ilaçlarını aksatmayan, Yıldırım Belediyesi'nin açtığı ücretsiz spor merkezine giden Ayla Kıray, enfeksiyon kapmamak için özel dikkat gösteriyor. Üçüncü kalp ile değişik bir duygu hissetmediğini söyleyen Kıray, organ bağışı için çağrıda bulunurken en büyük endişesinin ise Yıldırım Belediyesi tarafından başlatılan kentsel dönüşüm projesi kapsamında evini kaybetmesi oluduğunu söyledi. Kıray, bu konuda görüştüğü Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali'den destek beklediğini sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Ayla'nın günlük ev işleri yapmasından detaylar
-Çamaşır toplarken görüntüsü
- Çay yaparken görüntüsü
-Spor kalonunda görüntüsü
-Belediye Başkanı ile görüntüsü
-Dışarı çıkmasından görüntüler
-Ayla Kıray ile röp
Hastanede çekilen fotğrafları
NOT: ARSIV GÖRÜNTÜ 24 HAZİRAN 2013'TE ANTALYA"DAN SERVİS EDİLMİŞTİR.
-Prof. Dr. Ömer Bayazıd basın açıklamasını yapması
Gazetecilerden görüntü
Hastane dış plan görüntü
Organ nakli bilgi panosunun görüntüsü
Nakil olan hastanın serviste görüntüsü
RÖP: Ayla Kıray (Nakil olan hasta)
FORMAT: HD Görüntü
SÜRE: 5 dk 30 sn
BOYUT: 616 MB
=========================================================
3)MOTOSİKLET YOLCU MİDİBÜSÜYLE ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ, 1 YARALI
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde motosikletle şehir içi yolcu midibüsünün çarpıştığı kazada Görkem Şen (17) yaşamını yitirirken, arkadaşı ise yaralandı.Manavgat'ın Aydınevler Mahallesi Hasan Ali Yücel Caddesi ile 5546 Sokak'ın kesiştiği kavşakta Nebi Ataş'ın kullandığı 07 J 2099 plakalı şehir içi yolcu midibüsüyle sürücü belgesi olmayan Görkem Şen'in kullandığı 07 LGS 03 plakalı motosiklet çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle motosiklette bulunan kasksız sürücü Görkem Şen ile arkadaşı Ahmet Ertuğ Durmuş (19) yere savruldu.
Çevredekilerin haber vermesiyle olay yerine sağlık ve polis ekibiyle itfaiye sevk edildi. Kazada Görkem Şen'in olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlendi. Yaralanan Ahmet Ertuğ Durmuş ise ambulansla hastaneye götürüldü. Savcının incelemesinin ardından Görkem Şen'in cenazesi morga konuldu. Midibüs şoförü Nebi Ataş, polis tarafından gözaltına alındı.
Kaza anında midibüste yolcu olarak bulunan Eren Gemici, liseler bölgesinden yokuş aşağı indiklerini bu sırada motosikletin sağ taraftan geldiğini belirterek, "Motosiklette 2 kişilerdi. Kask filan, ekipman hiçbir şey yoktu. Hızlı geliyorlardı. Bizim şoför de sanırım tam yavaşlamadı, vurunca durdu. Hemen indik, baktık. Çocuğun biri zaten motosiklete ayakları sıkışmış. Sağlık ekipleriyle birlikte motosikleti kaldırdık. Bilinçlerini açık tutmak için konuştum ama birinin ağzından kan gelmeye başladı, teni beyazladı, sorularımıza cevap vermiyordu. Vefat ettiö dedi.
'KİMSE BANA YARDIM ETMEDİ'
Kazayı duyarak olay yerine gelen annesi ve kız kardeşi ise Görkem Şen'in cansız bedenini yerde görünce polise, yüzünü görmek için yalvardı. Eşiyle ayrı olduğu belirtilen anne, bir taraftan ağlarken, diğer taraftan oğlunun babasına tepki gösterdi. Oğlunun ölümünden arkadaşlarını da sorumlu tutan anne, ağlayıp kızına seslenerek, "Çek gönder şu fotoğrafı, sahip çıkmadı çocuğuna ş…siz, o…ç… baban. 'Çocuğum uyuşturucu kullanıyor' dedim, 'Gel yardım et bana' dedim, lanet olasının adamı gelmedi. 'Bana yardım edin' dedim, 'çocuğum böyle böyle' dedim. Kimse bana yardım etmediö diye feryat etti.
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
--------------
Kaza yerinden görüntüler
Görgü tanığı Eren Gemici'nin açıklaması
Annenin feryatları (Küfür içerir)
Cenazenin araca konulması
Sağlık ekiplerinin Görkem Şen'e yaptığı müdahale (cep telefonu görüntüsü)
HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),
====================================================
4)MARCHUK: "İNSANLARIN RESİMLERİMİN ÖNÜNDE AĞLADIKLARINI GÖRDÜM"
DÜNYACA ünlü Ukraynalı ressam, 82 yaşındaki Ivan Marchuk'un, İzmir'deki Folkart Gallery'de sergilenen resimleri, sanatseverlerin büyük beğenisini topladı. İzmir'de büyük bir ilgiyle karşılaştığını belirten Marchuk, sanatın yaşamında büyük bir payı olduğunu vurguladı. Marchuk, "Seneler boyunca insanların resimlerimin önünde ağladıklarını ve yaşamlarında çok büyük kırılmalar yaşadıklarını gördüm. Sanatın, insanlar ve onların yaşamları üzerindeki etkisini çok iyi biliyorum" dedi.
Yaşayan en büyük 100 dahi arasında gösterilen ünlü ressam Ivan Marchuk'un 'dünyamın sesi' dediği gençlik çalışmalarıyla, 'ruhumun sesi' dediği olgunluk dönemi çalışmalarının aralarında bulunduğu 65 eserini kapsayan 'Düşsel Detaylar' sergisi, Ukrayna Büyükelçiliği'nin işbirliği, Fahri Özdemir'in proje direktörlüğü ve Coşar Kulaksız'ın küratörlüğüyle, İzmir'deki Folkart Gallery'de açıldı. 20 Mayıs'a kadar gezilebiecek sergi için Türkçe, İngilizce ve Ukraynaca olmak üzere 3 dilde, 340 sayfalık bir de albüm hazırlandı.
İzmir'de büyük bir ilgiyle karşılaştığını belirten Marchuk, kendisini önemli hissettiğini söyleyerek, "İzmir'in çok kendine has bir dokusu olduğunu gördüm. İnsanlar nazik ve bana karşı çok sıcak davrandılar. Burada bana ve sanatıma gösterilen ilgiden çok memnunum. Resimlerimin böylesi bir galeride sergilenmesi için yapılan çalışmaya müteşekkirim" dedi.
Sanatın, yaşamında büyük bir payı olduğunu vurgulayan Marchuk, "Seneler boyunca insanların resimlerimin önünde ağladıklarını ve yaşamlarında çok büyük kırılmalar yaşadıklarını gördüm. Sanatın, insanlar ve onların yaşamları üzerindeki etkisini çok iyi biliyorum. Böylesi etkiye sahip olan bir şey nasıl yaşamınızda önem sahibi olmaz ki" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Ivan Marchuk ile röp.
Proje Direktörü Fahri Özdemir ile röp
Sergiden görüntü
Folkart'ın hazarladığı belgeselden görüntü
Genel ve detay görüntü
(Haber-Kamera: Davut CAN/ İZMİR,
==========================================================
5)OĞLU KAZADA ÖLEN BABA GÖRGÜ TANIĞI ARIYOR
İZMİR'in Karşıyaka ilçesinde geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren 22 yaşındaki Burak Şirinkoyuncu'nun babası Mustafa Şirinkoyuncu, kazanın oluş şekli konusunda şüpheleri bulunduğunu, oğlunun kullandığı motosikletin bir araç tarafından sıkıştırılmış olabileceğini belirterek, olayla ilgili görgü tanığı aradığını söyledi.
Kaza, geçen 21 Şubat'ta Altınyol Caddesi üzerinde, saat 03.00 sıralarında meydana geldi. Konak'tan Karşıyaka yönüne giden Burak Şirinkoyuncu'nun yönetimindeki motosiklet, henüz bilinmeyen bir nedenle kontrolden çıkarak, orta refüjdeki bariyerlere çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola fırlayan Şirinkoyuncu'yu gören diğer araç sürücüleri, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, Şirinkoyuncu'yu ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırdı. Kafatasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluştuğu tespit edilen Şirinkoyuncu, yapılan müdahalelere rağmen sabah saatlerinde yaşamını yitirdi.
Şirinkoyuncu ailesi, Burak Şirinkoyuncu'nun ölümüyle büyük üzüntü yaşadı. Açıköğretim lisesinde eğitimine devam eden ve 4 kardeşin en büyüğü olan Burak Şirinkoyuncu'nun babası Mustafa Şirinkoyuncu (51), olaydan 2 gün sonra kazanın olduğu, Altınyol üzerindeki, Deniz İkmal Destek Komutanlığı yakınlarındeki yere gitti. Baba Şirinkoyuncu, kazanın meydana geldiği yolun oldukça geniş olduğunu, keskin bir viraj bulunmadığını ve yoldaki trafiğin yoğun olmaması nedeniyle oğlunun bir kaza yapma ihtimalinin güç olduğunu belirterek, "Ben kesin bir araç sıkıştırmıştır demiyorum, ama öyle bir durum varsa da bunu yapanın cezasını çekmesini istiyorum. Çünkü kazanın gerçekleştiği saat 03.00. Yol boşsa, yolun da 3 şeritlik olduğu hesaba katılırsa, bu kazanın olma ihtimalini düşük buluyorum. Olay yerinde dükkan olmadığı için herhangi bir güvenlik kamerası görüntüsü bulamadım. Yetkililerden, MOBESE kameralarının dikkatlice incelenmesini ve bana da gösterilmesini istiyorum" dedi.
Sosyal medyadaki hesaplardan da kazayı görenlerin kendisine ulaşmasını istediği yönünde bazı paylaşımlarda bulunan baba Şirinkoyuncu, görgü tanığı bulunması ya da MOBESE kameralarınıı incelenmesi ve kendisine de gösterilmesi durumunda içindeki şüphenin son bulacağını söyledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Kaza yerinden görüntü
Mustafa Şirinkoyuncu ile röp.
Kazada ölen Burak Şirinkoyuncu'nun fotoğrafı
Genel ve detay görüntü
( Haber-Kamera: Davut CAN/ İZMİR,
========================================================
6)DEDEDEN KALMA TAŞ DEĞİRMENİYLE UNLU MAMULLERİNE LEZZET KATIYOR
KÜTAHYA'nın Simav ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Kadir Çayır, restoranında kullandığı ekmek ve unlu mamulleri, kendi tarlasından elde ettiği buğdayı dededen kalma 150 yıllık taş değirmende öğüterek elde ettiği undan yapıyor. Çayır, ürünlerinin doğal ve lezzetli olduğunu, müşteri sıkıntısı çekmediğini söyledi.
Dedesinden kalma 150 yıllık taş değirmende kendi yetiştirdiği buğdaylardan, dede yadigarı taş değirmende un üreten 2 çocuk babası Kadir Çayır, bu undan ekmek ve unlu mamüller yapıyor. Yaptığı ekmek ve unlu mamulleri de restoranında müşterilerine sunuyor. Ekmek ve unlu mamullerinin müşterilerinden büyük rağbet gördüğünü belirten Kadir Çayır, aynı lezzeti başka bir yerde bulamadıkları için işletmesini tercih ettiklerini söyledi.
Baş Değirmenler Mevkiinde önceleri 15 dolayında taş değirmen bulunduğunu anlatan Çayır, günümüzde ise bunlardan, sadece kendisine ait olanın ayakta kaldığını söyledi. Çayır, "Ben de hem dede yadigarı taş değirmenimizin teknolojiye yenik düşmesine hem de müşterilerimin taleplerine yetişebilmek için değirmeni restore ettirdim. Şimdi ilkbahar dönemlerinde yağmurların bol olduğu günlerde değirmenimi çalıştırarak, kendi işletmemin ihtiyacı olan unlarımı kendi tarlalarımdan hasat ettiğim buğdayları öğüterek elde ediyorum. Öğüttüğüm unları ambarımda muhafaza ederek ihtiyaç duyduğumda çıkarıp ekmek yapıyorum. Müşterilerim organik undan yapılan ekmek ile unlu mamullerimin lezzetine hayran oluyorlar. Bu yüzden de işletmemi tercih ediyorlar. Dede yadigarı taş değirmenim yüzünden hiç müşteri sıkıntısı çekmiyorum" diye konuştu.
En sağlıklı unun taş değirmenlerde öğütüldüğünü savunan Çayır, "Çünkü ununu kendin yetiştirdiğin buğdaydan elde edersin, nasıl öğütüldüğünü görür ve için rahat bir şekilde tüketirsin. Keşke geçmişin kültürünü yaşatan taş değirmenler koruma altına alınmış olsaydı. Şimdi aranır hale geldi. Ben de Allah izin verirse ömrüm yettiğince bu değirmeni çalıştırmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
Dede yadiğarı taş değirmen ile ilgili detaylar
Değirmen sahibi Kadir Çayır ile röp
Haber- Kamera: Mehmet YENEN/ SİMAV (Kütahya),
==========================================================
7)ÖZEL ÇOCUKLARA AT VE DOĞAYLA ÖZGÜVEN KAZANDIRAN MERKEZ
İZMİR'in Ödemiş ilçesindeki bir rehabilitasyon merkezinde, fizyoterapistler nezaretinde özel çocuklar atlara binip özgüven kazanıyor. Çeşitli hayvanlarla da iç içe vakit geçiren öğrenciler ayrıca, fidan dikerek doğa sevgisi de ediniyor.
Özel eğitim uzmanı Yeşim Şenbaş'ın Ödemiş'in Kümeevler Mevkii'nde 90 bin metrekare üzerine geçen yıl temmuz ayında kurduğu rehabilitasyon merkezinde, 130 özel çocuk eğitim görüyor. 4 özel eğitim uzmanı, 1 beden eğitimi öğretmeni, 1 rehber öğretmen, 1 psikolog, 2 fizyoterapist, çocuklara eğitim veriyor. Haftanın 5 günü eğitim verilen kurumda öğrenciler, fizyoterapistler nezaretinde atlara binerek özgüvenlerini artırıyor. Bunun yanında hobi bahçesin çeşitli sebzeler yetiştirip fidanlar dikerek doğa sevgisini kazanıyor.
Kurumda kurulu at çiftliğinin yanı sıra küçük bir hayvanat bahçesi de bulunuyor. Çocuklar, Amerikan ördeği, tavuk, hindi, bıldırcın, güvercin, keçi gibi hayvanlarla vakit geçirme imkanı buluyor. Eğitimciler, çocukların özgüvenlerini arttırmak için ata binmenin yanında, kümeslerde bulunan hayvanlarla da temas kurdurmalarının onlara fayda sağladığını vurguladı. Bunun dışında merkezde çocuklar futbol, voleybol, badminton oyunları ile morallerini daha da arttırıldığı belirtildi.
Kurum müdürü Ali Rıza Gül, "Ödemiş'in en uzak köylerinden dahi çocuklarımız, servisler ile merkezimize getirilmekte ve burada eğitimlerini en iyi şekilde alıyorlar. Özel eğitim uzmanı arkadaşlarımız, 7 ila 30 yaşı arasındaki özel çocuklarımızın kendine güvenlerini arttırmak için ellerinden gelen tüm imkanları kullanıyor. Çocuklar, bahçemizde bulunan atlara fizyoterapistlerimiz Nazan Bozkan ve Ali Can Çimen nezaretinde binerek morallerini yükseltiyor ve özgüvenlerini arttırıyor. Ayrıca, küçük hayvanat bahçemizde bulunan hayvanlarla birebir temas kurarak hem hayvan sevgisini kazanıyor hem de yine özgüvenlerini sağlamanın mutluluğunu yaşıyor. Bunun yanında oluşturduğumuz hobi bahçemizde öğrencilerimiz mevsimine göre, organik ürünler üretip, bunları tüketebiliyor. Beden eğitimi öğretmenimiz Yasemin Tanrıkulu tarafından öğrencilerimize basketbol, futbol, badminton gibi sportif etkinlikler yaptırılıyor. Ayrıca, hocamız tarafından öğrencilerimizin kontrollü bir şekilde akülü araba ve motorları kullanması öğretiliyor" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------
Tesisin dışardan görünüşü
Öğrenciler, fizyoterapistler denetiminde at binerlerken
Bahçede bulunan güvercin, tavşan, Amerikan ördeği gibi hayvanlarla
Akülü araçlara binerlerken
Top oynarlarken, çocuklar fidan dikerlerken
Okul müdürünün konuşması
Haber- Kamera: Yüksel BALCI/ ÖDEMİŞ (İzmir),
=======================================================
8)MARMARİS'TE DENİZ KIYISI POLENLE KAPLANDI
MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde, çam ağaçları kozalarından ve çiçeklerden çevreye rüzgarla dağılan polenler, denizin bir bölümünü sarıya boyadı. Marmaris kent merkezinde bulunan Atatürk Caddesi Halk Plajı ve Siteler Mevkisi'nde sahilinin bir kısmı, çevredeki çam ağaçlarının kozaları ve çiçeklerden rüzgarın etkisiyle uçuşan polenler yüzünden sarıya büründü. Kısa süre içinde denizin üstü 30 metre uzunluğunda polenle kaplandı. Görenler,
belediye ekiplerini aradı. Sahile gelen temizlik işleri ekipleri, numune alarak inceleme yaptı. Yapılan incelemede, sarılığın ağaç kozaları ve çiçeklerden rüzgar ile dağılan polenden kalnaklandığı tespit edildi. Marmaris Belediye Temizlik İşleri Müdürü Barış Ünlü, "Marmaris'te her mart ayında yaşanılan bir durum. Vatandaşlarımız bilmediği için endişeye kapılarak ihbarda bulunmuş. Her yıl bahar ayına geçerken bu tür olaylar yaşanıyor. Dağlardan ve çevredeki ağaçlar ile çiçeklerden dökülen polenler, şiddetli rüzgarla dağılarak denize düşüyor. Ekiplerimiz ağlar yardımıyla kıyı kesimdeki polenleri temizliyor. Geçen sene dört gün süreyle devam etmişti. Bu sene de birkaç gün sürdükten sonra tamamen ortadan kaybolacaktır. Mevsimsel bir durum endişe edilmesin" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Aralıklarla sahile vurmuş polenlerden görüntü
Genel ve Detay görüntü
(Toplam: 1 dakika 16 saniye-92,3 MB görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
=======================================================
9)4 ENGELLİ ÇOCUĞUNA BAKAN ANNENİN EŞİ DE ENGELLİ OLDU
SAMSUN'da engelli 4 çocuğuna bakan 65 yaşındaki Şahsenem Arslan'ın eşi 68 yaşındaki Yaşar Arslan geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bacağı kesildi. Yaklaşık 35 yıldır engelli çocuklarına bakan Şahsenem Arslan, 2 seneden bu yana da eşinin bakımını üstlendi.
Canik ilçesi Başalan-Çangallar Mahallesi'nde yaşayan Yaşar ve Şahsenem Arslan çiftinin çocukları 44 yaşındaki Turan Arslan, 39 yaşındaki Nuran Arslan, 37 yaşındaki Erkan Arslan, 33 yaşındaki Nurhan Arslan ve 31 yaşındaki Kıymet Arslan, 12 ile 15 yaşları arasında geçirdikleri çeşitli kas ve iskelet hastalıkları sonucu engelli hale gelirken, sadece kızı 31 yaşındaki Kıymet Arslan sağlıklı bir şekilde büyüdü. Engelli 4 çocuğuna bakan Şahsenem Arslan'ın eşi Yaşar Arslan'da 2 yıl önce şeker hastalığından dolayı sol bacağını kaybederek tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. 4 çocuğunun ihtiyaçlarını kızıyla birlikte karşılayan Şahsenem Arslan, 35 yıldır 4 evladının, 2 seneden bu yanada eşinin bakımını üstlendi.
Eşiyle birlikte hala-dayı çocukları olduğunu belirten Şahsenem Arslan, "Engelli evlatlarıma bakmak zor olmuyor. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Çocuklarımın bu durumu akraba evliliğinden dolayı oldu. Bu hastalık bunlara 14 yaşlarında geldi. Ama en çok yıkımı da bize baba yaptı. Ekmek getirmeye daha adamımız kalmadı. Eşim şeker hastasıydı, kendini çok kolladı ama ayakları kesildi. 2 sene kadar Ankara'da hastanede yattılar. Çocuklarım için gece durmadım, gündüz uyumadım. Hiç de yorulmadım. Bundan sonra da yorulmam inşallah" dedi.
1989 yılından bu yana şeker hastalığı ile mücadele ettiğini belirten Yaşar Arslan, "1-2 sene öncesine kadar iyiydim. Ondan sonra ayaklarda yara olmaya başladı. Daha sonra Samsun'da sol ayağımın parmaklarını kestiler. Ardından Ankara'ya tedaviye gittik. Orada oksijen alınca rahatladım. Sol ayağım iyileşmeye başlayınca bu sefer de sağ ayağımda yaralar çıkmaya başladı. Sağ ayağımı doktorlar kurtaramadılar ve kesilmek zorunda kaldı. Devletin çocuklara bakım parası verdiğini ama 3 aydan 3 aya aldıkları engelli maaşlarını kestiğini ifade eden baba Arslan, "Gelirim fazla var diye çocukların 3 aylık enelli maaşlarını kestiler" diye konuştu.
Görüntü Dökümü-HD
------------------------------
-Engelli çocuklardan detay
-Yaşar Arslan'ın tekerlekli sandalyede oturması
-Yaşar Arslan'dan detay
-Şahsenem Arslan'ın çocuklarını sevmesi
-Anne Şahsenem Arslan ile röportaj
-Baba Yaşar Arslan ile röportaj
-Evin dıştan görüntüsü
(SÜRE: 05.14 Dk) (BOYUT: 587 MB)
Haber-Kamera: Hakan AKGÜN-Gökhan İÇKİLLİ-SAMSUN-DHA
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?