Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

Cesedi sokakta donmuş halde bulunduKONYA'da ölüm nedeni bilinmeyen Ekrem Aydın'ın (32), cesedi donmuş halde bulundu.

20.01.2018 11:50

Cesedi sokakta donmuş halde bulundu

KONYA'da ölüm nedeni bilinmeyen Ekrem Aydın'ın (32), cesedi donmuş halde bulundu.

Olay, saat 08.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Tatlıcak Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, sabah işe gitmek için evlerinden çıkanlar sokakta hareketsiz yatan bir kişiyi gördü. İhbar üzerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yapılan müdahale sonrası Ekrem Aydın'ın öldüğünü tespit etti. Ekipler, vücudunuda herhangi bir yaralanma ve darbe izi bulunmayan Aydın'ın cesedinin donmuş halde olduğunu belirledi. Ekrem Aydın'ın cenazesi yapılan olay yeri incelemelerinin ardından morga kaldırıldı. Aydın'ın kesin ölüm sebebi yapılacak otopsi sonucunda netlik kazanacak. Kentte gece  en düşük hava sıcaklığının eksi 7 derece olduğu belirtildi.

Görüntü dökümü:

---------------------------------------

-Ekrem Aydın'ın donmuş cesedinin görüntüsü

-Olay yeri inceleme polisinin çalışması

-Olay yerinden detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA, )

===================================================

Karadeniz'de en uzun teleferik projesi deneme seferlerine başladı

TRABZON'un Beşikdüzü ilçesinde kurulan Karadeniz'in 3 bin 100 metre ile en uzun mesafeli teleferik projesinde ilk deneme seferi başarıyla tamamlandı.  Kıyından 530 rakımlı Beşikdağ'ına yaklaşık 10 dakikada ulaşılacak projede çevredeki vatandaşlar, ilgiyle izlediği teleferiğin seferlere başlamasını ve projenin tamamlanmasını da heyecanla bekliyor.

Beşikdüzü ilçesinde Beşikdağ'ını teleferik ile buluşturan ve 2 yıl önce temelleri atılan projede sona yaklaşıldı. Proje kapsamında tellere yerleştirilen kabinlerin ilk deneme sürüşleri yapıldı. 3 bin 100 metre uzunluğunda 2 kabinli var gel sistemiyle çalışacak teleferiğin her kabini 55 kişi kapasiteli olup, saatte yaklaşık 250-300 kişiyi deniz seviyesinden Beşikdağı'na sıfırdan 535 metre rakımına 10 dakikalık seyahatle çıkaracak. Bölgede 'Beşikdağ Turizm ve Doğa Sporları Merkezi' adı altında bir turizm destinasyonu da oluşturmaya çalışan ve yaklaşık 100 milyon liraya mal olan projenin tamamlanarak Nisan ayında hizmete açılması hedefleniyor.

'BU KONUDA İDDİALIYIZ'

Proje ile ilçenin cazibe merkezi olacağını belirten Beşikdüzü İlçe Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu, " Trabzon'da turizm dendiği zaman sadece Sümela Manastırı, Uzungöl'ü hatırlıyoruz. 3, 4 ve 5'inci destinasyonları bu bölgede oluşturmak zorundayız. Biz Beşikdüzü olarak bu konuda iddialıyız. Trabzon'un batısında, Giresun-Trabzon sınırında bir cazibe merkezi, bir çekim merkezi olma yolunda çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.

İLÇE HALKI HEYECANLA BEKLİYOR

İlçede oturanlar ilk deneme seferlerini ilgiyle izlediklerini ve projenin tamamlanarak hizmete girmesini heyecanla beklediklerini söyledi.

Projenin tamamlanmasını heyecan ve istekle beklediğini dile getiren ilçe sakini Mustafa Beşel, "Proje bitme aşamasında. Böyle bir projenin ilçemize yapılması bizi heyecanlandırdı ve heveslendirdi. Biz ilçemizi seviyoruz. Bu projenin hem ilçeye hem de bölgeye ekonomik ve turizm açısından ciddi bir katkısı olur. Proje tamamlanırsa ilk yolcusu ben olurum. Umarız binmek için maddi imkanlar da buna elverişli olur" diye konuştu.

'BEŞİKDÜZÜ'NE EN İYİSİ YAKIŞIR'

İlçede oturan Songül Dikici de ilçenin en iyi ve en kaliteli hizmeti almaya hak ettiğine işaret ederek şöyle konuştu:  "Her zaman yenilik ilçemiz için mükemmel bir şey. İlçemiz eğitimde temellerin atıldığı, eğitim enstitülerinin var olduğu bir ilçe. Onun için 'Buraya hizmetin en iyisi en kalitelisi yakışır' diye düşünüyorum. Teleferiğe binmek için Ordu'ya, Batum'a gitmeye hiç gerek kalmayacak. Oralarda varsa burada neden olmasın. Beni çok mutlu etmiştir bu proje. Ben daha önce Batum'da birkaç kez bindim. Burada bineceğim. Beşikdüzü'ne en iyisi yakışır"

'İYİ BİR ŞEY OLACAK'

Projede emeği geçenlere teşekkür eden Fadime Cumhur da "Emeği ve katkısı olanlara çok teşekkür ederim. İyi bir şey olacak. Ben neden binmeyeyim ki? Binerim giderim. Orayı görmek isterim" ifadelerinde bulundu. Üniversite öğrencisi Coşkun Öner  projeyi merakla beklediklerini kaydederek "Turizm açısından bu proje ilçeye önemli katkı sunacaktır. Başkanımız sağ olsun bunu tamamladı. Projeyi heyecanla ve 4 gözle bekliyoruz. 'Bir an önce yapılsın da binelim' diye. Birçok yerde var bur da neden olmasın" şeklinde konuştu.

'MUHAKKAK BİNECEĞİM'

İlçeli Serkan Genç, projeyi olumlu bulduğunu ifade ederek "Askere giderken proje devam ediyordu. Şimdi tezkere aldım proje hemen hemen tamamlandı. Ordu'da bir kez deneyimim olmuştu. Ama burada muhakkak bineceğim" dedi.

'İLÇEMİZ MARKA OLACAK'

İlçede muhtar olan Mustafa Kılıç ise bölge kalkınmasında turizmin büyük etkisi olacağının altını çizerek şöyle dedi: "Bu proje Beşikdüzü'nün bir çıkış yolu. İlçede tarım ve hayvancılık bitme noktasına geldi. Artık turizm, olmasa olmazlarımızdan birisidir. Teleferik ve devamındaki sosyal alanlarla proje kapsamında ilçemiz marka olacak. Teleferikle yöremizde uluslar arası bir turizm gelişmesi yaşanacaktır. Ben bineceğim, bölgeye gelen misafirlerimizi de buraya getireceğiz. Çok heyecan verici bir gelişme projenin sona yaklaşması. Başkanımız ilçemiz için bir şans bence"

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İNCELEMİŞTİ

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da geçen yılki bölge ziyaretinde incelemelerde bulunduğu proje için "Beşikdağ'ının tepesine çıktım, teleferiğinizi gördüm. Bu teleferik bittiği zaman buraya kimler gelecek düşünün. Güzel bir teleferik oluyor. Bu teleferik, buraya moderniteyi getirecek" değerlendirmesinde bulunuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

İlçenin girişi ve tabelanın görüntüleri

Teleferik inşaatı genel görüntüler

Vatandaş görüşü

Teleferik inşaat alanı görüntüleri

Muhabir anonsu

Erdoğan'ın bölge ziyareti arşiv görüntüleri

Genel detaylar

HABER:  Fatih TURAN KAMERA: Selçuk BAŞAR/ TRABZON

=======================================

Koruma altındaki tarihi hamam yıkılmak üzere

ÇANAKKALE'nin Bayramiç ilçesinde yaklaşık 150 yıllık tarihi hamam, 37 yıl önce tescillenerek koruma altına alındı. Ancak, ne sahipleri tarihi hamama bir çivi çaktı, ne de Koruma Kurulu hamamı tescillemek dışında bir işlem yapabildi. Kaderine terk edilen koruma altındaki tarihi hamam için tek umut ise Bayramiç Belediyesi'nin mülkü satın alması.

Bayramiç ilçe merkezinde, 1870'li yıllarda yapılan Camicedit mahallesi Müssanif sokaktaki şahsa ait tarihi hamam, ayakta durmakta zorlanıyor. İlçedeki Hamamcıoğulları ailesinin bugünkü varislerinden Muhittin Ayyaşlığil, kadın ve erkek bölümlerinden oluşan tarihi hamamın 1980'li yılların başında Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenerek, konuma altına alındığını söyledi. O andan itibaren de hamama bir çivi dahi çakılmadı. Bakımsız kalan ve doğa koşullarına yenik düşen tarihi hamamın yıkılmasına ramak kaldı.

İlçede 30 yıl öncesine kadar kadın ve erkeklere hizmet veren tarihi hamam, sonrasında işletmeye kapatıldı. Koruma Kurulunun izniyle Bayramiç Belediyesi, tarihi hamamı ortaya çıkarmak için etrafındaki metruk yapıları 5 yıl önce yıktı. Ortaya çıkan hamamın içler acısı hali de gün yüzüne çıkmış oldu. Mülk sahiplerinin işletmek istemedikleri için restore ettirmediği, Koruma Kurulu'nun ise ancak kağıt üzerinde koruyabildiği tarihi hamamın girişi, bir süre önce de Bayramiç Belediyesi tarafından duvar örülerek tehlike yaşanmaması için kapatıldı.

Bakımsızlık nedeniyle ayakta durmakta zorlanan tarihi hamamın değişik yerlerinde biten incir ağaçlarının zamanla büyüyen dalları da kubbelerine zarar vermeye başladı. Bazı kişilerin içine girerek yapıya zarar verdikleri ve duvarlarına çeşitli yazılar yazdığı tarihi hamamın sahiplerinden Muhittin Ayyaşlıgil (50), burayı hamam olarak işletmeyi düşünmedikleri için Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ile Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne restorasyon yapmayacaklarını bildirdiklerini söyledi. Ayyaşlıgil, tarihi hamamı takas etmek veya satmak için Bayramiç Belediyesi ile görüşmelerinin sürdüğünü de belirtti.

Tarihi hamamın ayakta kalması için tek umut olan Bayramiç Belediye'nin AK Partili Başkanı Sadettin Arslan, sahipleriyle görüştüklerini, fiyatta anlaşmaları halinde satın alıp, restore ettirerek ilçeye tarihi ve kültürel bir değer olarak kazandıracaklarını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Tarihi hamamı saran incir ağaçlarından görüntü.

Atıl durumdaki hamamın içinden görüntü.

Hamamdaki çatlaklardan görüntü.

Tarihi hamamın sahiplerinden Muhittin Ayyaşlıgil ile röportaj.

Haber-Kamera: Fatih DALDAL/ BAYRAMİÇ (Çanakkale),

============================================

Hem arkadaşını, hem de organlarıyla 6 kişinin hayatını kurtardı

KONYA'da yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu ağır yaralanan ve beyin ölümü gerçekleşen lise öğrencisi Ayşe Nur Özkan'ın (16) bağışlanan organlarıyla, 6 kişi hayata tutundu. Ayşe Nur'un aynı kazada iterek hayatını kurtardığı arkadaşı Saadet Nur Balbaloğlu (15), ölüm haberiyle kendisini çukura düşmüş gibi hissettiğini söyledi. Balbaloğlu, "Bir söz var ya; 'Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe' diye, aynı öyle hissediyorum. Ayşe'nin gittiğini düşününce kötü oluyorum" dedi.

Farklı liselerde eğitim gören ve 4 yıldır arkadaş olan Ayşe Nur Özkan ve Saadet Nur Balbaloğlu, geçen 9 Ocak günü, bir alışveriş merkezinden çıkıp, eve gitmek için yola çıktı. İki arkadaş, merkez Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesi Beyhekim Caddesi'nde yolun karşısına geçmek istedi. Yolun ortasına geldiklerine Ayşe Nur, gelen otomobili fark edince, arkadaşı Saadet Nur'u kaldırıma itti. Yol ortasında kalan Ayşe Nur ise Zeynep Kurtkaya yönetimindeki 42 BVY 80 plakalı otomobilin çarpmasıyla havaya fırlayıp yere düştü. Kanlar içinde kalan ve ağır yaralanan Ayşe Nur, çağrılan ambulansla Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Kaza anı güvenlik kamerası ile kaydedildi.  Kazanın ardından gözaltına alınan sürücü Kurtkaya, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Zeynep Kurtkaya hakkındaki soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

ORGANLARIYLA 6 KİŞİ HAYATA TUTUNDU

Hastanede tedaviye alınan Ayşe Nur Özkan'ın, 3 gün sonra beyin ölümü gerçekleşti. Bunun üzerine ailesi, kızlarının organlarının bağışlanmasına karar verdi. Ayşe Nur'un bağışlanan kalbi, karaciğeri, 2 akciğeri ve 2 böbreğiyle 6 kişi hayata tutundu.

FUTBOL TAKIMINDA TANIŞTILAR

Saadet Nur Balbaloğlu, ölümüyle büyük üzüntü yaşadığı Ayşe Nur Özkan ile 4 yıl önce forma giydikleri futbol takımı sayesinde tanıştıklarını söyledi. Ayşe Nur'un takımda 7 numaralı formayı giydiğini belirten Saadet Nur, şöyle dedi:

"İkimiz de defans oyuncusuyduk. Ayşe sağ, ben ise sol mevkideydim. Önümüzdeki hafta maçımız vardı. Ronaldo'yu çok seviyordu, ona hayrandı. Aramızda kan bağı olmasa bile gönül bağı vardı. Bana bir abla, bir ağabey, bir kardeş, her şeydi. Kimin sıkıntısı varsa onun yanında olurdu, melek gibiydi. Her günümüz beraber geçiyordu. Yiyip içtiğimiz ayrı gitmezdi."

"OTOMOBİLİ GÖRÜNCE BENİ KORUYUP İTTİ"

Kaza sırasında Ayşe Nur ile birlikte bir alışveriş merkezinden döndüklerini anlatan Saadet Nur, "Adımlarımızı hemen hemen aynı atmıştık. Ayşe, otomobili fark edince beni itti. Ancak ben o an bunu fark etmedim. Kazadan sonra güvenlik görüntülerini izleyince anladım. Beni ittikten sonra Ayşe'ye otomobil çarptı ve havaya fırladı. Yanına gittiğimde bana baktı ve gözünden yaş geldi. Nabzı neredeyse atmıyordu. Son bakışı gözümün önünden gitmiyor. O benim hayatımı kurtardı ama kendisini kurtaramadı" dedi.

'YAPRAK DÖKER BİR YANIMIZ, BİR YANIMIZ BAHAR BAHÇE'

Ayşe Nur'un organlarının bağışlanmasından dolayı mutlu olduğun belirten Saadet Nur şöyle konuştu:

"Bir söz var ya, 'Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe' diye, aynı öyle hissediyorum. Ayşe'nin gittiğini düşününce kötü oluyorum. Çünkü o benim en yakınımdı. Kendimi bir çukurun içine düşmüş gibi hissediyorum ama 6 kişiye can oldu. Çok mutlu oluyorum. Kalbi 16 yaşında bir kıza nakledildi. O da Ayşe'nin yaşında. Ayşe'nin bedeni toprağın altında ama kalbi o kızda çarpıyor. O kızı bulup sarılacağım."

"HEP EZİLENİN YANINDA OLURDU"

Arkadaşı Ayşe Nur Özkan ile hayallerinin olduğunu anlatan Saadet Nur Balbaloğlu, "Ayşe her zaman ezilenin yanında olurdu. İyilik meleği gibi bir şeydi. Savunmasız insanların yanında olurdu. Kimseyi kimseye ezdirmezdi. Bu yüzden avukat olmak istiyordu. Hayallerimiz vardı. O avukat olacaktı, ben oyuncu olacaktım. Sürücünün de en ağır ceza almasını istiyorum" dedi.

(Görüntü dökümü:

----------------------------------------------------

-Saadet Nur Balbaloğlu röp

Saadet Nur Balbaloğlu'nun arkdaşının öldüğü yerdeki görüntüsü

-İki arkadaşın daha önce birlikte çektikleri videolar

-Birlikte şarkı söyledikleri video

-Tribündeki görüntüleri

-Arkadaşları tarafından hazırlanan slaytlı video

-Kaza anı güvenlik kamerası

Haber-Hasan DÖNMEZ-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,)

==========================================================

Bu imam farklı

SAMSUN'un Salıpazarı ilçesi Menderes Cami'nde imam 51 yaşındaki İsa Düdükçü, mesleğinin yanı sıra ahşap maketler yapıyor, bisiklet sürüyor ve maratonlara katılıyor.

Salıpazarı ilçesinde görevli evli ve 3 çocuk babası imam İsa Düdükçü, mesleğinin yanı sıra spor ve el becerilerine olan yatkınlığıyla da dikkat çekiyor. 30 yıldan bu yana imam Düdükçü, ahşaptan yaptığı maketlerle camiye gelen cemaatin de ilgisini çekiyor. Aynı zamanda bisiklete binen ve maraton koşan imam, sosyalliğiyle de herkese örnek oluyor. Ahşap maketlere ilgisinin ilkokul yıllarında başladığını dile getiren İsa Düdükçü, şöyle dedi: "O zamanlar da bugün olan teknik aletlerimiz olmadığı için çakı bıçaklarıyla yapıyordum. Okul arkadaşlarıma ve mahalledeki çocuklara şimdiki çocukların bilmediği ahşaptan arabalar yapıyordum. İmamlığa başladığım dönemde de sporla uğraştım ama yaşadığım köyler yüksek yerlerde olduğu için spor yapmaya elverişli değildi. Maket yapma zamanım ve imkanım oluyordu. Bulunduğumuz köyde ahşap evlerin olduğu yerler vardı. İlk önce ahşap ev maketi ile daha sonra gemi maketi derken bu işi geliştirdim. Henüz çok ilerlemiş bir durumda değilim ama elimden geldiğince güzel şeyler yapmaya çalışıyorum. Yaptığım ahşap maketleri ile zaman zaman halk eğitimin sergilerine ve yarışmalara  katıldım. Türkiye'nin farklı yerlerinde, Ankara, İstanbul gibi yerlerde yaptığım ahşaplarla sergilere katıldım. İlçemize gelen bürokratlara, kaymakamlara, belediye başkanlarına,  bakanlara hediyeler yapıyorum."

Sporla da ilgili olduğunu söyleyen İsa Düdükçü, bisiklet topluluğu ile Rize'nin Ayder Yaylası'na kadar bisikletle yol kat ettiklerini belirterek, Salıpazarı Bisikletçiler Topluluğu'nu (SALBİT) kurduklarını anlattı. Düdükçü, şöyle dedi: " Samsun'da da Eko-Bik (ekolojik bisiklet) diye bir topluluğumuz var. Eko-Bik'i daha sonra dernek haline getirdik. Eko-Bik ile şehir içi ve şehir dışı etkinliklere katılıyoruz. Bisiklet turları, park ve bahçe düzenlemelerinde ki bisiklet yolları yapımı, kadın hakları, hayvan hakları bu gibi etkinliklerde aktif rol alıyoruz. En son Eko-Bik ile Samsun'dan Rize Ayder Yaylası'na bisikletlerimiz ile 680 kilometre yol kat ettik. Kendiliğinde oluşan bitki tohumları için derneğimiz adına bir proje oluşturduk. İlkadım Belediyesi bizi destekledi."

Çevre il ve ilçelerde ki tarım kredi kooperatiflerini ziyaret ettiklerini kaydeden imam şöyle devam etti: "Ordu ve Giresun üniversiteleri ile görüşme yaptık. Bu tohumun gelecek zamanda çok faydalı olabileceğini belirttik. Bu projeye farkındalık yaratmak için de bu yolu bisiklet ile kat ettik. Gittiğimiz yerlerde çadırlarda kaldık. Diğer insanların ilgisini çekmek istedik 'Bu insanlar bisiklet ile geziyor neden çadırlarda kalıyor?' demelerini istedik. Rize'de çay fabrikalarına gittik ekolojik çayın nasıl yapıldığını gözlemledik. Ordu üniversitesi rektörü ile görüştük onlara bu tohumun okullarda da öğretilmesini istedik. Kanaatimce de amacımıza ulaştık."

VODAFONE İSTANBUL MARATONU'NA KATILDI

Bisikletçilik ve ahşap maketçiliğinin yanı sıra atletizmle de yakından ilgili olduğunu ifade eden Menderes Camii imamı İsa Düdükçü, maratonlara katıldığını dile getirerek, şunları söyledi: "Son 4 yıldır atletizmde Vodafone İstanbul Maratonu'na katılıyorum. Geçen sene Antalya Maratonu'na katıldım. Bu sene de maratona katılabilmek için çalışmalara, antrenmanlara başlayacağım. Bu işlere çocuklarım da meraklı. Bu yıl İstanbul Maratonu'nu oğlumla beraber koştuk. Eğer zamanım ve imkanım el verirse diğer maratonlara da katılmak isterim. Artık 50 yaşımı aştığım için her maratona gidemiyorum."

Görüntü dökümü (HD)

-----------------------

-İmamın koşması

-İmamın bisiklet sürmesi

-İmamın ahşap işçilik detayı

-El işlerinden detay

-Camiden detay

-İmamın camiye girmesi

-Namaz kılması

-Röportaj

Haber-Kamera :  Sait KUZU/SALIPAZARI(Samsun), -

==============================================

Asırlık kartpostalları gözü gibi koruyor

BALIKESİRLİ fotoğraf sanatçısı Fikri Soylu (71), asırlık kartpostal koleksiyonunu gözü gibi koruyor. 40 yıl önce edindiği Fransız ve Alman basımı kartpostallarla sergi açmaya hazırlanan sanatçı, elindeki eserlerin tümünün orijinal ilk baskı olduğunu, yıllar önce biriktirdiği kartpostalları gelecek kuşaklara aktarmak istediğini belirti.

Balıkesirli evli ve 3 çocuk babası Fikri Soylu, 1958 yılında dönemin ünlü fotoğrafçılarından Hakkı Conker'in yanına çırak olarak girdi. İlerleyen yıllarda kalfalık dönemini de atlatan Soylu, bu alanda ticari hayata atıldı. Fotoğrafa olan tutkusu, sanatçıyı eski renkli kartpostallara yönlendirdi. Yıllar önce çekilen fotoğraflar ile resimlerden oluşturulan kartpostalları biriktirmeye başladı. Yoğun iş yaşamı sonrası 2013 yılında emekli olduktan sonra, koleksiyonlarını gün yüzüne çıkarıp sergilemeye karar verdi.

Çektiği fotoğraflarla sergilere katılmaktan eski koleksiyonlara zaman ayıramadığını belirten Soylu, "Emekli oldum. Fakat fotoğrafçılık mesleğinden asla ayrılamıyorsunuz. Çalışmalarımı amatör olarak sürdürüyorum. Açılan sergilerde fotoğraflarımın yer alması isteniyor.  Yurt içinde ve yurt dışında sayısını hatırlamadığım kadar sergiye eser gönderdim. Hala fotoğraf çalışmalarım sürüyor. Ancak, benim biriktirdiğim eski kartpostallar ve fotoğraflar var. Bunların da gün yüzüne çıkması lazım. Gençlerimizin, çocuklarımızın, vatandaşımızın, yıllar önce hatta bir asır öncesinde çekilen fotoğraflardan ve çizilen resimlerden yurt dışında renkli basılan kartpostalları da görmeye hakkı var. Şimdi bunun hazırlıklarını yapıyorum. İnşallah yakın zamanda sergi açacağım. Hamidiye zırhlısı, İstanbul Üniversitesi, Tokatlıyan Oteli, Manisa'da askeri birlik ve arkasında Spil Dağı'nın göründüğü kartpostal, İzmir Kadifekale'nin çok kişi tarafından bilinmeyen kartpostalı ve buna benzer onlarca kartpostal. Geçtiğimiz yıl kartpostallarla ilgili kısıtlı bir sergi açmıştım. İsmini ve üniversitesini veremeyeceğim bir profesör, sergideki kartpostalları görmüş. Balıkesir'e gelip beni buldu ve bir kartpostalı kitabının kapağına işleyeceğini söyleyip benden kopyasını aldı" dedi.

TA BATMANIDES KARDEŞLER BALIKESİR'E DAMGA VURMUŞ

Sanatçı Fikri Soylu, 1880'li yılların sonunda Balıkesir'de dükkan açan Batmanides kardeşlerin, özellikle fotoğraf konusunda önemli rol oynadığını, Batmanides kardeşlerin hediyelik eşya satarken, aynı zamanda fotoğraflar çekip kartpostal sattığını anlattı. Soylu, "Rum asıllı Batmanides Kardeşler Balıkesir'de o zamanlar Hükümet Caddesi olarak adlandırılan şu anda Anafartalar Caddesi'nin girişindeki dükkanlarında fotoğraflar çekip, kartpostallar satmaya başlamışlar. Bu kartpostalları Fransa'da bastırıyorlarmış. Çünkü, o yıllarda Türkiye'de renkli baskı yapacak matbaaların olmadığı söyleniyor. Benim kartpostallarım, Balıkesir, İstanbul, İzmir, Manisa, Edirne ve pek çok şehrin fotoğraf ve resimlerinden oluşuyor. Hatta, dünyaca ünlü ressamların resimlerin reprodüksiyonları var. Amacım bunların saklı kalması yerine gelecek kuşaklara aktarılması. Yakın zamanda sergi açmayı planlıyorum. İlk açtığım sergide amacıma ulaşamadım. Çünkü yeteri kadar kartpostalım yoktu. Şimdi elimde fazlasıyla var. Bu güzellikleri gençlerin görmesini istiyorum" diye konuştu.

SANATÇININ KENDİ ESERLERİ İSTANBUL MÜZESİNDE SERGLENİYOR

Sanatçı, Akbank'ın ülke genelinde açtığı fotoğraf yarışmasında Türkiye 3'üncüsü oldu. Ayrıca Balıkesir Belediyesi'nin açtığı fotoğraf yarışmasında da birinci olan Soylu'nun 2 eseri İstanbul Fotoğraf Müzesi'nde sergilenmeye layık bulundu. Sanatçının eseri bu müzede uzun yıllar sergilenecek. Soylu, Türkiye'de tanındığı gibi, yurt dışına da adını duyurmuş. Eserlerini sergilediği yurt içi ve yurt dışı sergilerin sayısını bilmediğini söylüyor. Kartpostal koleksiyonun yanında, yıllarca kullandığı fotoğraf makinelerini de atmayıp gelecek kuşaklara aktarmak için biriktiren Soylu, Balıkesir Basın Müzesi ve Balıkesir Fotoğraf Müzesi'ne pek çok makine armağan etti.

Evinde halen onlarca makine olan sanatçı Soylu, "55yıllık fotoğrafçılık mesleğimde pek çok makine kullandım. Hepsi pırıl pırıl ve ilk gün satın aldığım gibi. Pek çoğunu müzelere armağan ettim. Fakat Hala evimde ayrı bir koleksiyon olarak eski makineler var" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Fikri Soylu ile röp.

Fikri Soylu'nun kartpostallarından görüntü.

-Fikri Soylu'nun fotoğraf makinelerinden görüntü.

-Detay görüntüler

Haber-Kamera: Hilmi DUYAR/BALIKESİR,

==========================================

Kurduğu kulübün hem başkanı hem de antrenörü

TOKAT'ta TOKİ İlköğretim Okulu Gençlik ve Spor Kulübü'nü kuran beden eğitimi öğretmeni Sedat Çelik, hem başkanlığı hem de antrenörlüğü bir arada yapıyor.

TOKİ İlköğretim Okulu Beden Eğitimi öğretmeni Sedat Çelik, 2009 yılında  okulda kurduğu kızlar futbol takımı ile Türkiye 4'ncüsü oldu. Bu başarının ardından Sedat Çelik, öğrencilerin isteği üzerine ' TOKİ İlköğretim Okulu Gençlik ve Spor Kulübü'nü kurdu. Kurulduğu günden bu yana Türkiye Kadınlar 3'üncü Futbol Liginde mücadele eden takımda yer alan sporcuların çoğu ise merkeze bağlı köylerde yaşıyor. Bu öğrencilerin ayrıca toplumda başarılı bir birey olarak yetiştirmeyi hedefleyen Sedat Çelik ayrıca, küçük yaşta evliliğe karşı da farkındalık oluşturmak için çaba gösteriyor.

"AMACIMIZ, ÜNİVERSİTE OKUMALARI"

Çelik, kulübü kurma aşamasında  'kızlar futbol oynamasın' gibi sözler nedeniyle sıkıntı yaşadığını söyleyerek, "Başlangıç olarak oyuncuları topladım. Onlardan oluşturduğum grup ile yolumuza devam ettik. Buradaki amacımız çocukların bu spor sevdasıyla üniversite okuması,  okullarına devam etmesi. O dönemden 6 sporcumuz şu anda Gaziosmanpaşa Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda(BESYO) eğitim görüyor. Takımımızda oynayan diğer transfer ettiğimiz oyuncularımız da üniversitede okumakta. Şu anda da köylerden gelen birçok öğrencimiz okullarına devam etmektedir" dedi.

'BEN OKUYACAĞIM BABA' DEYİN

Bölgede küçük yaşta evliliklerin olduğunu söyleyen Çelik şöyle dedi:

"Küçük yaşlarda, çocuk yaşlarda evlenmeler oluyor. Kızlarımız kendisinden 10 yaş, 20 yaş adamlar ile evlendiriyorlar. Bizim amacımız böyle durumlara engel olmak. Çocukları ben yönlendiriyorum. 'Çocuklar aman, okumaya devam edin. Babanız size söylediği zaman ben okuyacağım baba deyin' diye özelikle onlara tembih ediyorum."

"FUTBOL OLMASA OKUYAMAZDIM"

Gaziosmanpaşa Üniversitesi BESYO'da okuyan 2'nci sınıf öğrencisi Nisanur Yılmaz, 8 yıldır takımda yer aldığını söyleyerek, şöyle konuştu:

"İlköğretim okulunda okurken beden öğretmenimiz ile tanıştık. Öğle arası arkadaşlar ile top oyuyorduk. Öğretmenimiz bizi gördü ve beğendi. Daha sonra takım çıkarmaya karar verdik. Sonra iyi yerlere geldik. Hatta hiç yenilmedik ve şampiyon olduk. 8 senedir oynuyorum. Futbol olamasaydı okumazdım. Çünkü, hayatım çok değişti. Sedat hoca resmen bizim hayatımızı değiştirdi. Tokat'ı biliyorsunuz. Küçük bir şehir, 'kızlar top oynar mı?' mantalitesi var. Futbola başladık. Üniversite okuduk. Çevremiz gelişti. Onun için Sedat hocamıza çok teşekkür ederiz.  Öğretmen olduğum zaman köy okullarında çalışmayı çok isterim. Ben öğretmen olduğumda köydeki çocuklara yardım etmeyi çok isterim."

"FUTBOL SAYESİNDE OKULU KAZANDIM"

Aynı yüksekokulda okuyan 3'nci sınıf öğrencisi takım kaptanı Büşra Yılmaz ise şunları söyledi:

"Taşımalı öğrencilerin TOKİ İlköğretim Okuluna alınması ile birlikte biz de burada okula başladık. Beden Eğitimi öğretmenimiz Sedat hocamız bizi keşfetti diyebilirim. Arkadaşlarımız ile top oynarken bizi gördü, yeteneğimizin farkına vardı. Benim akranlarım var. Üniversite okumayan ve şu an evlenen. Tokat'ta bu böyle, okumayanı evlendiriyorlar. Ben çok şükür futbol sayesinde okul kazandım. Şu an okuyorum ve çok mutluyum."

Görüntü Dökümü:

-Takımın antrenmanından görüntüler

-Başkan ve antrenör olan öğretmenin görüntüleri

-Konuşması

-Sporcuların konuşmaları

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TOKAT,

===============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement