Trabzon'da karantina altındaki 3 mahallede yollar kapatıldı
TRABZON'un Hayrat ilçesinde koronavirüs tedbirleri kapsamında tedbir amacıyla karantina altına alınan 3 mahalleye giriş ve çıkışlar yasaklandı.
Trabzon Valiliği koronavirüs tedbirleri kapsamında Hayrat ilçesinde Pazarönü, Yeniköy ve Geçitli mahallelerinde dün saat 16: 00 itibariyle karantina uygulamasının başlatıldığını duyurdu. 65 yaş ve üzeri nüfusun fazla olduğu mahallelerdeki tedbir amacıyla başlatılan karantina uygulaması ile jandarma ekipleri mahallelerin giriş ve çıkış noktalarını ulaşıma kapattı. Mahalleye gelen ekiplerde vatandaşları sağlık taramasından geçiriyor. Karantina süresince vatandaşların ihtiyaçları, görevliler tarafından karşılanacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Mahallelerden detay Jandarma ekiplerinden detayMuhabir anonsu (Mehmet Can PEÇE)DetaylarHaber-Kamera: Mehmet Can PEÇE/ TRABZON
========================
Umrecilerin boşalttığı yurt dezenfekte edildi
KAYSERİ'nin Talas ilçesinde, umre dönüşü 252 kişinin gözlem altına tutulduğu yurt, tahliye işlemlerinin ardından temizlik çalışması yapılarak dezenfekte edildi.Geçen 16 Mart'ta umreden dönenlerden 252'si, koronavirüs tedbirleri kapsamında Talas'ta Hunat Hatun Öğrenci Yurdu'nda karantinaya alındı. 14 günlük karantina süreci 2 gün önce dolan 252 kişiden 60'ı, ambulanslarla hastanelere sevk edilerek gözlem süreleri uzatıldı. Kalan 192 kişinin ise son yapılan sağlık kontrollerinin ardından dün öğle saatlerinde tahliye edildi. Tahliyenin ardından boşalan yurtta ise bugün temizlik çalışması başlatıldı. Özel kıyafetli temizlik görevlileri yurdu temizleyerek, dezenfekte etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Yurttan genel görüntü-Çalışma yapan yurt çalışanlarından görüntü-Genel detay
Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/ KAYSERİ
======================
Sobadan çıktığı belirtilen yangın evi küle çevirdi
Antalya'da sobadan çıktığı belirtilen yangında, gecekondu tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangın, itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.Yangın, Muratpaşa ilçesi Doğuyaka mahallesi 1207 sokakta bulunan gecekonduda saat 10.00 sıralarında meydana geldi. Bir kişinin kaldığı evde iddiaya göre sobadan yangın çıktı. Evden duman çıktığını gören mahalle sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarın ardından adrese itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülürken, gecekondu kullanılmaz hale geldi.Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------- İtfaiye erlerinin söndürme çalışmasından görüntüEvin dış plan görüntüsüİtfaiye araçlarının görüntüsüİtfaiye erinin evin içinde soğutma çalışması yaparkenPolis araçlarının görüntüsüDetaylar
HABER: Bülent TATOĞULLARI -KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
=======================
Uçuruma yuvarlanan otomobilin sürücüsü yaralandı
KÜTAHYA'da Harun U., (42) kullandığı otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek 10 metrelik uçuruma yuvarlandı. Araç içerisinde sıkışan sürücü, itfaiye ve sağlık ekiplerince yaralı olarak çıkarılarak ambulansla hastaneye kaldırılırken, 2.20 promil alkollü olduğu belirlendi.Kaza, 75'nci Yıl Mahallesi'nde eski askeri cephaneliğin bulunduğu mantarlık mevkiinde meydana geldi. Araç girişinin yasak olduğu alana demir bariyerleri kaldırarak giren Harun U., kullandığı 43 DF 933 plakalı otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek 10 metrelik uçuruma yuvarlandı. Ters dönen otomobilde sıkışan Harun U. ihbar üzerine olay yerine giden itfaiye ve sağlık ekiplerince sıkıştığı yerden yaralı olarak çıkarılarak ambulansla Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Otomobil sürücüsü Harun U.'nun 2.20 promil alkollü olduğu belirlenirken, kısa bir süre önce de alkollü araç kullanmak suçundan ehliyetine el konulduğu tespit edildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Kaza yapan aracın görüntüsü-İtfaiye ekiplerinin çalışması-Yaralının kurtarılarak yukarı çıkartılması-Gelen görüntüler
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,
=======================
Oyuncu Atilla Saral'dan 'Milli Dayanışma Kampanyas'na destek
ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesindeki evini kontrol etmek için İngiltere'nin başkenti Londra'dan gelen oyuncu Atilla Saral, koronavirüs tedbirleri kapsamında yurt dışı uçuşları durdurulunca, ailesinin yanına dönemedi. Eşi ile oğlunu çok özlediğini söyleyen Saral, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı 'Milli Dayanışma Kampanyası'na destek verdi.Londra'da yaşayan oyuncu ve model Atilla Saral, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi Küçükkuyu beldesindeki evini kontrol etmek için Türkiye'ye döndü. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle yurt dışı uçuşları durdurulunca Londra'ya dönemedi. İki haftadan beri Ayvacık'taki evinde 'Siyah' ve 'Pako' isimli köpekleriyle yaşayan Saral, evinin kapılarını DHA'ya açtı. Denize sıfır 8,5 dönümlük arazisi üzerine 16 yıllık emeğiyle plaj ve konaklama tesisi kurarak kiraya veren ve kendisi de burada yaşayan Saral, burada izole bir yaşam sürdüğünü söyledi.Kendisi gibi oyuncu olan eşi İnci Türkay ile birlikte, oğulları Ali'nin eğitimi nedeniyle yaklaşık 3 sene önce Londra'ya gittiklerini söyleyen Atilla Saral, "Zeytinlerin budanması, ilaçlanması, toplanması, sıkılıp, yağlarının alınması gerekiyor. Onlar için geldim. Fakat bu koronavirüs belası büyümeye ve yaygınlaşmaya başladı. Biz de herkes gibi çok fark edemedik. Bir anda oldu. Ben kaldım, gidemedim. Onlar da Londra'da kaldı. Sürekli telefonla haberleşiyoruzö dedi.'AİLEMDEN AYRIYIM'Koronavirüs salgınının yaşamı çok kötü etkilediğini belirten Atilla Saral, "Herkes kendisini bir kutuya kapattı, bildiğin bir 'koronafobi' diye bir şey başladı insanlarda. Bu daha da büyüyebilir. O yüzden 1-2 hafta daha sabretmeliyiz. Tedavi yöntemleri çıkacak diye düşünüyorum. Öyle inanıyorum. Öyle umut ediyorum. Ben de şu anda eşimden ve çocuğumdan ayrıyım. Çekirdek ailemden ayrıyım. Diğer ailemden de ayrıyım. Bu da bizi üzüyor. Hiçbir yere gidemiyoruz. Gitmememiz gerekiyorö diye konuştu.Koronavirüs salgını başlamadan önce de evinden 15 günde bir dışarıya çıktığını ve Ayvacık'a giderek, genel bir alışveriş yapıp döndüğünü anlatan Atilla Saral, tavuklarının olduğunu, bahçesinde sebze yetiştiğini belirterek, pazardan sadece ekmek aldığını söyledi. Yemekleri kendisinin aldığını belirten Saral, "Yemekleri kendim yapıyorum. Peynirimizi köyden alıyoruz. Sütümüzü alıp, yoğurdumuzu yapıyoruz. İdare ediyorum ve hiçbir sıkıntım yok. Beni ilk bekleyen zaten köpeklerim. İkisi de dışarıda kalmıyorlar. Evin içinde kalıyorlar. Yazın dışarıda kalıyorlar. Her sabah onlarla güzel bir yürüyüş yapıyoruz. Yaz olduğu zaman burası 80-90 kişilik bir işletme, bir plaj. Sanat camiasından çok fazla misafirlerimiz geliyor. Yapımcılarımız, yazarlar, yönetmenler, herkes burada. Sessiz, sakin burada bizim bir işletmemiz var. Kiracılarımız işletiyor. Bizim de eşimiz, dostumuz eksik kalmıyor. Burada böyle bir vakit geçiriyoruz" dedi.'BENİM BAĞIŞIKLIK SİSTEMİM ÇOK KUVVETLİDİR'Bağışıklık sisteminin çok kuvvetli olduğunu belirten Saral, bunun sebeplerini ise şöyle açıkladı: "Sürekli toprakla iç içeyim. Yani köpeklerle, toprakla, bitkiyle. Canım sıkıldığı zaman daldan zeytin yaprağını alır yerim. Oynarken çiğnerim gider. Toprakla uğraşırım. Şu anda sürekli başladık el yıkamaya, yapılması gerekiyor diye. Bu arazide görmüş olduğun her şeyi kendim yaptım. Çimleri ben biçiyorum. Otları sırt aletimle kesiyorum. Çiçekleri ben buduyorum. Gübrelerini veriyorum. Sulamalarını yapıyorum. Çitleri boyuyorum. Burada iş bitmez. Zeytinler toplanıyor, yağımızı alıyoruz. Onları dağıtıyoruz. Mandalina ve meyveler var, onlarla uğraşıyorum. Televizyonla çok bağlantım yok. Sosyal medyaya da son zamanlarda bakıyorum. Komik bir şeyler buluyorum. Telefon kullanmayı çok fazla bilmiyorum, yani o sistemlerini. Ben saat 06.00'da uyanıyorum. O saatte uyandığım için de beni saat 20.00'den sonra kimse aramaz. 21.00 gibi uyurum"'EN BÜYÜK İSTEĞİM SALGININ SON BULMASI'Şu an en büyük isteğinin salgının son bulması olduğunu belirten Atilla Saral, bin an önce ailesinin yanına dönmek istediğini ifade etti. Saral, "Ülkemin her karışını, her şehrini birbirinden daha çok seviyorum. Çünkü ben yıllarca belgesel de çektim. Gezdim, karavanla şehirleri dolaştım. Ülkemin insanını seviyorum. Karadeniz'in insanını seviyorum. Güney Doğu'yu, Ege'yi, Akdeniz'i seviyorum. Her biri ayrı bir kültür. Çerkez, Laz, Kürt, Ermeni, Yahudi, Egelisi, Boşnağı; o kadar güzel ki, böyle bir ülke dünyanın hiçbir yerinde yok. Büyük bir zenginlik, büyük bir kültür zenginliği, her anlamda zengin bir ülkeyiz. Ben bu ülkeden başka bir ülkeyi düşünemem. Benim dönüp dolaşacağım yer yine burası" dedi. 'EŞİM İNCİ, TÜRK AİLELERİN ÇOCUKLARINA EĞİTİM VERİYOR'Londra'ya gitme nedeninin ailesi olduğunu söyleyen Saral, "İyi eğitim alabileceğini düşündü oğlum ve orayı tercih etti. O ne tercih ediyorsa, ona saygı duymak gerekiyor. Eşim İnci, başvurularında çok başarılı oldu. Formlarda, yapmak istediklerini anlatma şekliyle bize bu hakkı verdiler. 'Evet siz gelebilirsiniz' dediler. Baştan sona İnci'nin başarısıdır. İnci yıllarca Sihirli Annem'de oynadı. Çocuklar ona aşık. Onun zamanındaki çocuklar şimdi büyüdü, anne oldular. Onlar, çocuklarını İnci'nin drama okuluna gönderiyorlar. İnci orada eğitim, algılama dersleri veriyor. 7-8 tane sınıfı var. Orada yaşayan Türk ailelerin çocuklarına eğitim veriyorö dedi.'ŞİMDİ BİRLİK VE BERABERLİK ZAMANI'Koronavirüs salgınına karşı herkesin çaba gösterdiğini kaydeden Saral, "Çok geç kalmadık, bazı olaylarda, 'Geç kalındı' deniyor ama bence çok geç kalınmadı. Başarılı bir süreç götürdük. Bundan sonra da götüreceğimize inanıyorum. 7'den 70'e herkes çabalıyor. Bağış kampanyaları düzenleniyor. Olması gerekenler yapılıyor. Herkesi sonuna kadar alkışlıyorum. Üzerime düşen bir görev olsa yapacağım, ama buradan da çıkamıyoruz. Ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum. Sadece görevim herkese sabır, sağlık dilemek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı bağış kampanyasına tabiİ ki destekliyorum. Şimdi birlik, beraberlik zamanı" dedi.'GELEN 2 SENARYO VAR'Yıllarca yaptığı oyunculuk üzerine de değerlendirmelerde bulunan Atilla Saral, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dizi sektörü iyi gidiyor. Seyircisi çok. Fakat birbirine yakın projeler genelde. Bir de genelde hep Avrupa'dan alınan formatların yeniden düzenlenmesi. Ben daha çok memleketimizde yaşanan; işte Şanlıurfa'da çekilir, Ege'de çekilir, o tip dizileri daha çok seviyorum. Alıntı olmayan bizi anlatan projeleri seviyorum. Bizim kültürümüzü anlatan projeler daha çok hoşuma gidiyor. Mesela son çektiğim proje Kanal D'de 'İkizler Memo Can'dı. Bir kağıt toplayan mahallede kahveciyi oynuyordum. Kağıt toplayıcısı Özgür kızıma aşıktı. Böyle bir mahalle hikayesiydi. Böyle bir proje içinde olmak beni mutlu etti. Çünkü hakikaten orada kağıt toplayanların arasında yaşadık. 30 küsur bölüm orada yaşadık. Öldürdü, vurdu, kırdı, astı, kesti kabadayılarını sevmiyorum. Bir ay önce gelen iki tane senaryo var. Şu anda durdu tabi, hiçbir şey yok. Okuyorum ama bir de ailemin yanında olmam lazım. Bir ara zaman bulursam belki yaparım diye düşünüyorum.ö
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Atilla Saral'ın Küçükkuyu'daki yaz kış kaldığı evindeki yaşamından genel ve detay görüntüler.-Atilla Saral'ın köpekleri ile oynması ve evinde geçirdiği zamanlarından detay görüntüler.-Atilla Saral'ın evinde çalışma anlarından cep telefonu görüntüsü.-Atilla Saral ile röp.- Burak Gezen anons.
Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
======================
Tokat'ta sağlık çalışanları öğretmenevinde misafir edilecek
TOKAT'ta öğretmenevi ve kamuya ait sosyal tesisler, koronavirüsle mücadele eden sağlık çalışanlarına tahsis edildi. Hastalığı aile bireylerine bulaştırma riskine karşı isteyen sağlık personelleri bu tesislerden ücretsiz şekilde faydalanabilecek. Çin'in Vuhan şehrinde başlayarak dünyayı etkisine alan ve Türkiye'de de görülen koronavirüse karşı önlemler alınmaya devam ediyor. Tokat'ta da bu kapsamda, öğretmenevi, kamuya ait sosyal tesisler ücretsiz olarak sağlık çalışanlarına tahsis edildi. Koronavirüs salgını sürecinde en riskli gruplar içerisinde bulunan sağlık çalışanlarının güvenli ve rahat bir ortamda konaklaması hedeflendi.Sağlık çalışanlarının koronavirüs ile mücadelede en önemli aktörlerden olduğunu ifade eden İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali, "Mücadelenin en önemli aktörleri hiç şüphesiz sağlık personelimiz. Bu mücadeleyi yürütürken sağlık personelimiz aynı zamanda büyük risk ve tehdit altında. Bu riski ve tehdidi ailelerine taşımamak içinde evlerine gitmeme kararı aldılar. Biz de Valiliğimizin talimatı ile öğretmen evimizi sağlık personelimize tahsis ettik. Sağlık personelimiz bu mücadeleyi büyük bir fedakarlıkla ailesinden uzak kalarak yapıyor. Bizde onlara faydalı olmayı düşündük. Öğretmenevine başka hiç kimseyi almıyoruz, tamamen sağlık personelimize tahsis ettik. Bu mücadele süresince öğretmenevimiz artık sağlık personelimizin evi. Umarım rahat ederler. Cenab-ı Hak hepsini muvaffak etsin. Mücadelelerinden dolayı hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Buraya geldiklerinde sağlık personeli olduklarını bildirmeleri yeterli. Hemen boş olan odamıza yerleştiriyoruz. Başka bir şey yapmalarına gerek yok. Öğretmenevimizde 98 sağlık personelimiz kalacak. 98 kapasitenin tamamını onlarae tahsis ettik" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Öğretmenevinden görüntüler
-Milli Eğitim Müdürünün açıklaması
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT,
=======================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?