1)ÇANAKKALE'DE 5.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM
ÇANAKKALE'de Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Önceki gün de art arda depremlerin meydana gelmesiyle endişe yaşayan Çanakkaleliler, sarsıntı ile birlikte panikle sokaklara çıktı. İlk belirlemelere göre yıkım meydana gelmezken, yaralanan da olmadı. Deprem Ege ve Marmara genelinde hissedildi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süha Özden, bölgede bu büyüklükteki artçı şokların bir süre daha devam edeceği uyarısında bulundu.Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre saat 21.23'te merkez üssü Çanakkale Ayvacık'ta 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Zeminden 5.95 kilometre derinlikte meydana gelen depremle birlikte Çanakkaleliler, panikle sokaklara çıktı. Bir süredir beşik gibi sallandıklarını söyleyen vatandaşlar, kısa süreli de olsa şiddekli sarsıntı yaşadıklarını belirttiler. Merkez üssü İzmir'e 144, İstanbul'a ise 267 kilometre uzaklıkta olan Ayvacık depremi Ege ve Marmara genelinde de hissedildi. Deprem, Çanakkale, İzmir, Manisa, Kütahya, Eskişehir, Balıkesir, Bursa, Yalova, İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ, ve Edirne illerinde hissedilirken, sarsıntıyı şiddetli yaşayan bu bölgelerden de sokağa çıkanların olduğu öğrenildi.
SADECE BİR KÖYDE DUVAR YIKILDI
AFAD Çanakkale İl Müdürü Levent Yılmaz, "112'ye ulaşmış bir ihbar yok. Can ve mal kaybı da yok. Bir köyde bir duvar yıkılmış" dedi.
Depremin merkez üssü olan Ayvacık ilçesinin AK Partili Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, şiddetli bir sarsıntı yaşadıklarını belirterek, ilçeye bağlı köylerde depremin herhangi bir hasara yol açıp açmadığını araştırmaya başladıklarını söyledi.
3.6 ARTÇI ŞOK
AFAD'tan yapılan açıklamada depremin ardından saat 22.42'de ise 3.6 büyüklüğünde artçı şok meydana geldiğini duyuruldu.
KANDİLLİ: 5.4 OLARAK AÇIKLADI
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ayvacık merkezli depremin büyüklüğünü ise 5.4 olarak açıkladı. Kandilli'den yapılan açıklamada saat 21.53'te 3.0 ve 22.42'de 3.7 büyüklüğünde artçı şokların yaşandığını bildirdi.
İKİ YIL ÖNCEKİ DEPREMDE YIKIM MEYDANA GELMİŞTİ
Ayvacık ilçesi, 6 Şubat 2017 günü de 5.3 büyüklüğündeki depremle sarsılmış, çok sayıda konut yıkılmıştı. Bu depremin 2'nci yıldönümüne gelen bu akşamki deprem ise Çanakkale ve çevresinde panik ve korkuya neden oldu.
PROF. DR. ÖZDEN: BU BÜYÜKLÜKTE ARTÇI DEPREMLER YAŞAYACAĞIZ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süha Özden, "Bu deprem tamamen 2017 yılında gerçekleşen 6 Şubat aktivitesinin bir benzeri olan ve onun daha Kuzeyinde daha önce kırılmamış bir fay üzerinde gelişti. Buradaki fayların uzunluğu 5 büyüklüğündeki deprem üretebiliyor. 4.9 oluyor, 5, 5.1, 5.2 oluyor. Üretebileceği büyüklük bu. Daha üstüne çıkamıyor ama artçılar devam ediyor. 2017'deki 6 Şubat depreminde artçı aktivite devam etti. Bu depremde de olacaktır. Bu kaçınılmaz bir durum. Ama ümit ediyorum ki daha az olsun. Sonuç olarak burada Kuzey-Batı, Güney-Doğu doğrultulu Ayvacık'ın hemen Kuzey Doğusundan geçen, daha önceki depremde kırılmayan bir fay üzerinde meydana gelen bir deprem gibi duruyor. Dolayısıyla burada artçı depremler olacak. Tahminim o ki 5 büyüklüğüne ulaşmayacaktır. Bağımsız bir depremdir. 2017 deprem aktivitesinin devamı değildir. Çünkü o depremler daha güneydeki 3 fay üzerinde gelişmiştir. Oradaki faylar merdivenin basamakları şeklindedir. Yeni bir basamak eklenmiştir. Kuzeye doğru yeni bir basamak var. Bu büyüklükte bir deprem bu uzunlukta bir fay üzerinde ancak bu kadar etki yaratabilir. Bunun ötesinde bir durum yaratmaz. Biga'da dün (önceki gün) meydana gelen depremle de alakası yoktur. Bu Ayvacık'taki sistemin içerisinde gelişen bir fay hareketidir. Vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Artçı depremlerden dolayı tedbirli olunmasında fayda var. Olursa da bu büyükllükte belki bir yada iki tane daha deprem olabilir. Ama bu büyüklüğünde altında artçı depremleri önümüzdeki günlerde yaşacağız görünüyor" dedi.
ÇANAKKALE VALİLİĞİ'NDEN DEPREM AÇIKLAMASI
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde 5.0 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından Valilik'ten açıklama yapıldı. Çanakkale Valiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "İlimiz Ayvacık ilçesinde 20 Şubat 2019 Çarşamba günü saat 21: 23'te 5.0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. AFAD Deprem Dairesi Başkanlığının merkez üssünü Ayvacık ilçesi (Tartışık köyüne 3,5 km uzaklıkta) olarak saptadığı deprem, yerin 5,95 kilometre derinliğinde meydana gelmiştir. Meydana gelen depremin ardından İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (AADYM) acilen toplanmış olup, depremle ilgili gerekli çalışmalara başlanmıştır. İlçe Kaymakamlıkları, AFAD, Emniyet, Jandarma, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Muhtarlarca bölgede yapılan taramalar neticesinde ilk belirlemelere göre herhangi bir can kaybı meydana gelmediği anlaşılmıştır. Taramalar neticesinde ilk gelen bilgilere göre deprem nedeniyle Ayvacık ilçesine bağlı bazı köylerde eski ve oturulmayan binalarda kısmi çatlaklar oluştuğu bilgisi alınmıştır. Ayrıca, Ayvacık'ta 10'a yakın vatandaşımızın deprem korkusuyla hastaneye başvurduğu bilgisi alınmış olup, merkez ve diğer ilçelerimizde deprem nedeniyle hastanelere herhangi bir başvuru olmamıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
ÇANAKKALE'DEKİ DEPREM ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Çanakkale'de Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde meydana gelen deprem anı bir evin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre saat 21.23'te merkez üssü Çanakkale Ayvacık'ta 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Zeminden 5.95 kilometre derinlikte meydana gelen depremle birlikte Çanakkaleliler, panikle sokaklara çıktı. Öte yandan deprem anı ilçede yaşayan Tuncay Görmüş'ün evinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde koltukta kucağında bebeği ile oturan anne ile yanında ders çalışan bir çocuk görülüyor. Deprem anında anne ile oğlu büyük korku yaşıyor.
AYVACIK'TA DEPREMDE ZARAR GÖREN METRUK BİNALAR YIKILIYOR
CAMİDE ÇATLAK OLUŞTU
Ayvacık merkezli depremde ilçeye bağlı Sazlı köyünde kullanılmayan 7 ev ve 3 ağıl ile bir caminin içerisinde duvarlarda çatlaklar oluştu. Hasar gören bu binaların herhangi bir soruna yol açmaması için zaman geçirilmeden yıkım kararı alındı. Bunun üzerine köye getirilen İl Özel İdare Müdürlüğü'ne ait iş makineleri hasar gören yapılarda yıkım işlemine başladı.
BAŞKAN ŞAHİN: EVLERİNE GİREMEYENLERİ AĞIRLAYACAĞIZ
Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, Sazlı köyünde caminin yanısıra kullanılmayan 10 yapı ile Ahmetçe ve Kayalar köylerinde yine kullanılmayan bazı evlerde hasar oluştuğunu, ancak başka bir olumsuzluğun yaşanmadığını söyledi. Başkan Şahin, 2 yıl önceki depremde önemli tecrübeler kazandıklarını ifade ederek, artçı şoklar nedeniyle endişeye kapılan ve gece evlerine girmek istemeyen vatandaşlar için tedbir alındığını kaydetti. Şahin, bu amaçla 2017'deki depremden kalan konteynerlerin geceyi geçirmek isteyenlere açılabileceğini ayrıca ilçe merkezinde çadırlar kurulduğunu ve yemek dağıtılacağı bilgisini paylaştı.
ÇANAKKALE-VATANDAŞLAR GECEYİ SOKAKTA GEÇİRDİ
ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesinde 5 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından yetkililerin uyarıları doğrultusunda Tartışık, Kayalar, Ahmetçe ve Sazlık köyünde vatandaşlar geceyi sokakta geçirdi. Ateş yakan vatandaşlar üzerlerine battaniye alarak ısınmaya çalıştı. Büyük korku yaşayan vatandaşlar deprem korkusu ve uyarılar nedeniyle bu gece eve girmeyeceklerini belirtti.
Görüntü Dökümü:
------------------------
ÇANAKKALE MERKEZ (Kucağında bebekle sokağa çıkan bir kadınla röp.)
ÇANAKKALE AYVACIK (Dükkanlarda kırılan eşyalar-Vatandaş röp.)
BALIKESİR EDREMİT
TEKİRDAĞ MERKEZ
TEKİRDAĞ ÇORLU
İSTANBUL (Sallanan avizeler)
Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ- İpek YAVAŞ/AYVACIK (Çanakkale)-(Balıkesir) - Ruhan YALÇIN (Tekirdağ),
(GÜVENLİK KAMERASI)
-Kanepede oturan kadın ve çocuk
-Deprem anı
Görüntü Dökümü:
------------------------(YIKILAN METRUK BİNALAR VE HASAR GÖREN CAMİ)
Sazlı köyünde iş makinesiyle yıkılan metruk evler
Sazlı köyünde depremde zarar gören ve duvarları çatlayan cami
Mehmet Ünal Şahin açıklama
Muhtar Selami Yavuz ile röp. (Yıkılan duvarın önünde konuşan kişi)
Genel ve detay
Görüntü Dökümü:
---------------------(GECEYİ SOKAKTA GEÇİREN VATANDAŞLAR)
-Sokakta oturanlar
-Ateşin başında oturanlar
-Vatandaşlarla röportaj
-Muhabir anonsu
-Genel ve detaylarn
Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ-İpek YAVAŞ/ÇANAKKALE DHA
===================================================
2)DEPREM; ESKİŞEHİR, BİLECİK VE KÜTAHYA'DA DA HİSSEDİLDİ
ÇANAKKALE'de Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde meydana gelen deprem Eskişehir, Bilecik ve Kütahya'da da hissedildi. Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde vatandaşlar sokağa çıktı.Saat 21.23'te merkez üssü Çanakkale Ayvacık'ta 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem; Eskişehir, Bilecik ve Kütahya'da da hissedildi. Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde daha şiddetli hissedilen deprem can ve mal kaybına neden olmazken, bazı vatandaşlar ev ve işyerlerini terk edip dışarı çıktı. Mahmut Ulusoy, "İşten geldim yemeğimi yedim, çayımı içtim. Deprem olduğu sırada evde ailecek televizyon izliyorduk. Çanakkale bize oldukça uzak mesafede olmasına rağmen biz de hissettik" dedi. Demiryolu çalışanı Ahmet Peker ise deprem olduğu sırada lokalde arkadaşları ile oturduklarını ve dışarı çıktılarını söyledi. Eskişehir ve Bilecik'te ise hafif şekilde hissedilen deprem paniğe yol açmazken, depremi hissedenler sosyal medyada paylaşımlarda bulundu.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Sokaktan görüntü,
-Genel görüntüler,
-Vatandaşların konuşması
Haber-Kamera: Tuna İŞLEYEN/TAVŞANLI(KÜTAHYA)
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================================
3)FABRİKADAN YAYILAN GAZDAN ETKİLENEN 11 KİŞİ HASTANEYE KALDIRILDI
TEKİRDAĞ'ın Kapaklı ilçesinde geri dönüşüm fabrikasından yayıldığı iddia edilen ağır gaz kokusu, mahalle sakinlerini sokağa döktü. Gazdan etkilenen 11 kişi hastanede tedavi altına alınırken, AFAD ekiplerinin tesislerde yaptığı ölçümlerde herhangi zehirli bir gaz tespit edilemedi. Ancak kokunun işletmede bulunan kantarın altından geldiğini belirledi.
Kapaklı'nın Pınarça mevkiinde bu gece, bir geri dönüşüm fabrikasının bulunduğu bölgeden, çevreye ağır gaz kokuları yayıldı. Gaz kokusu üzerine zor anlar yaşayan mahalle sakinleri, ilgili kurumlara ihbarda bulundu. İhbar üzerine bölgeye hemen sağlık, AFAD ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, gazdan etkilenen vatandaşlara ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulanslarla tedbir amaçlı hastaneye götürdü. Hastaneye götürülen 7 kişi Kapaklı, 4 kişi de Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Tesislerde incelemelerde bulunan emniyet ve zabıta ekipleri, kokunun işletmede bulunan kantarın altından geldiğini belirledi. AFAD ekiplerinin işyerinde yaptığı ölçümde herhangi bir zehirli gaz tespit edilemezken, işyerinde gaz kokusunun yoğun olması emniyet ve sağlık ekiplerine zor anlar yaşattı. Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, olay yerine gelerek yetkililerden bilgi aldı. İşyeri sahibi ile de konuşan Mandalı, konunun üzerinde duracağını ifade etti. Bölgede oturan vatandaşlar da zaman zaman ağır gaz kokusuna maruz kaldıklarını belirterek, sorunun çözülmesini istedi.Yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirtti.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
Gaz kokularını yayıldığı bölgeden detaylar
Gazdan etkilenen vatandaşlar
Vatandaşların tepkisi
Ekiplerin bölgedeki önlemleri
AFAD ekiplerinin çalışması
Detaylar
Haber-Kamera: Onur KAYA/KAPAKLI(Tekirdağ),-
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==================================
4)MSB BAKANI AKAR VE GENELKURMAY BAŞKANI GÜLER YÜKSEKOVA'DA
MİLLİ Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde esnaf ziyaretinde bulunup, vatandaşlarla sohbet etti.
Akşam saatlerinde Yüksekova ilçesine gelen Milli Savunma Bakanı Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ve Hakkari Valisi İdris Akbıyık, Yüksekova Kaymakamı Ramazan Kendüzler'in makamında bir süre görüştükten sonra Cengiz Topel Caddesi'ne çıkarak esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Akşam saatlerinde Bakan Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler'i karşılarında gören Yüksekovalılar büyük şaşkınlık yaşadı. Bakan Akar ve Orgeneral Güler, yürüyüş sırasında cadde üzerindeki esnafları ziyaret etti. Bir çok dükkana girerek esnafla sohbet eden Bakan Akar ve Orgeneral Güler, vatandaşlarla yakından ilgilenip, sorunlarını dinledi.
Bakan Akar, Orgeneral Güler ve Hakkari Valisi Akbıyık, yaklaşık 1 saat caddede esnaf ve vatandaşlarla sohbet ettikten sonra Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Metin Tokel ile birlikte Tümen Komutanlığı'na geçerek burada akşam yemeğine katıldı. Bakan Akar ve Orgeneral Güler'in daha sonraki programı ile ilgili de her hangi bir açıklama yapılmadı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
MSB Bakanı Akar'ın vatandaşlarla sohbet etmesi
Esnaf ziyaretleri
Genel ve detay
Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================================
Mersin'de tarım işçilerini taşıyan midibüs devrildi: 5 ölü, 22 yaralı (EK)
5)CHP'Lİ AĞBABA'DAN TARIM İŞÇİLERİNE ZİYARET
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Atayurt Mahallesi Esenbel mevkiinde meydana gelen kazada yaralanan tarım işçilerini ziyaret etti, olay yerini inceledi. Ağbaba'ya ziyarette, CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, Silifke Belediye Başkanı Dr. Mustafa Turgut, CHP Silifke İlçe Başkanı Cemil Sungur eşlik etti. Kazanın bulunduğu bölgeye geçen Ağbaba, olay yerini inceledi. Ağbaba, daha sonra Silifke Devlet Hastanesi'ne giderek burada tedavi altında bulunan yaralıları ziyaret etti. Ziyaret çıkışı gazetecilerle bir araya gelen Ağbaba, şöyle konuştu:
"Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevlendirmesiyle, CHP Milletvekilimiz Cengiz Gökçel, Gençlik Kolları Genel Başkanımız Emre Yılmaz, Silifke Belediye Başkanımız Mustafa Turgut ile beraber buradayız. Burada tedavi altında olan hastaların durumu iyi. Bu yaşanan olay sadece Mersin'e özgü bir durum değil. Kazanın sebebi araştırılıyor. Tedbirsizliğin, denetimsizliğin olduğunu görmekteyiz. Umarız tarım işçilerinin geçirdiği son kaza olur. Ama maalesef bu tedbirsizlik, denetimsizlik sonucu kazalar olmaya devam ediyor. Aracın kendisi ile ilgili problem olduğu düşünülüyor, sadece şoföre yüklenebilecek bir kaza değil. Mutlaka bunun sonuçları araştırılmalı. Devlet bu konu ile ilgili tedbir almalıdır. Bugün Silifke'de çilek işçileri, yarın başka bir bölgede tarım işçileri ölmeye devam ediyor. Vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
- CHP'li Veli Ağbaba ile beraberindekiler gelişi
Ağbaba ve beraberindekiler kaza yerinde inceleye yaparken
Ağbaba ve beraberindekiler bölgede yaşanlarla sohbet etmesi
Ağbaba ve beraberindekiler hastanede bekleyen hasta yakınları ile konuşması
Ağbaba ve beraberindekiler hastaneye girişi
Ağbaba'nın basına açıklama yapması
Süre: 04'45" Boyut: 533,15 MB
Haber-Kamera: Erol OKUR/SİLİFKE (Mersin),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===================
6)ALKOLLÜ SÜRÜCÜ, KAMYONET İLE POLİSE VE BİR VATANDAŞA ÇARPIP KAÇTI
ADANA'da Mahmut G., kamyoneti ile sabit nokta yol uygulaması yapan polise ve bir vatandaşa çarpıp, kaçtı. Kazadan yaklaşık 3 kilometre uzakta park halinde bulunan kamyonetin sürücüsü Mahmut G.'nin 2 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edildi.
Kaza, saat 21.15 sıralarında merkez Çukurova ilçesi Karslılar Mahallesi'nde meydana geldi. Motosikletli Yunus polislerinin sabit nokta uygulaması yaptığı sırada iddiaya göre, 01 HZ 256 plakalı kamyonet, hızla polislerin üzerine sürdü. Bir polis ve Ömer Sertkaya isimli vatandaşa çarpan kamyonet, daha sonra hızla kaza yerinden kaçtı. Olay yerindeki diğer polislerin durumu telsizden anons etmesi üzerine, ambulans sevk edildi. Başından darbe alan polis ile bacağından yaralanan Sertkaya, ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
Kamyonetin kaçış güzergahı boyunca arama yapan ekipler, aracı Yurt Mahallesi'nde buldu. Kamyonet çevresinde aramayı sürdüren ekipler, sürücüsü olduğu belirlenen Mahmut G. ve yanındaki 3 kişiyi yakaladı. Yapılan alkol muayenesinde sürücü Mahmut G.'nin 2 promilin üzerinde alkollü olduğu belirlendi. Mahmut G. ve beraberindeki 3 kişi, gözaltına alınarak, Fatih Polis Merkezi'ne götürüldü.
Polis, olayla ilgili soruşturmaya devam ediyor.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Yerde yatan yaralı Ömer Sertkaya'dan görüntü
Sağlık görevlilerinden görüntü
Ambulansın yanındaki polislerden görüntü
Ambulanstaki yaralı polisten görüntü
Yaralı Sertkaya'nın sedle ile ambulansa taşınması
Ambulansların kaza yerinden gidişi
Kamyonetten görüntü
Genel ve detay görüntüler
Süre: 01'45" Boyut: 196 MB
Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=============================
7)ŞANLIURFA'DA ÇARPTIĞI TIR'IN ALTINDA KALAN MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ AĞIR YARALANDI
ŞANLIURFA'da, TIR'a çarparak altında sıkışan motosikletin sürücüsü, itfaiye tarafından aracın altından çıkarılıp, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.
Kaza, akşam saatlerinde Şanlıurfa-Mardin yolunun 20'nci kilometresinde meydana geldi. İddiaya göre, Viranşehir'e doğru seyir halinde olan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 63 HA 276 plakalı motosiklet, aynı yönde ilerleyen 73 HA 923 plakalı TIR'a çarptı. Çarpmanın şiddetiyle motosiklet yola savrulurken, sürücüsü ise TIR'ın altında kaldı. TIR sürücüsünün ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Motosiklet sürücüsü itfaiyenin uzun uğraşlarının ardından sıkıştığı yerden kurtarıldı. Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde ilk müdahalesi yapılan ağır yaralı sürücü, Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil Servis'te tedaviye alınan sürücünün hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
Kaza yerinde çalışma yapan ekipler
TIR'ın altında kalan motosiklet sürücüsü bulunduğu yerden çıkartılması
Ambulansa konulan yaralı
Olay yerinde toplanan kalabalık
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: -ŞANLIURFA - DHA)
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================
8)İZMİR'DE SİLAHLI KAVGA: 1 AĞIR YARALI
İZMİR'in Konak ilçesinde, Eren Tulum (28), tekel bayinde karşılaştığı ve aralarında husumet bulunan Oğuz Ö. (40) tarafından tabanca ile vuruldu. Hastaneye kaldırılan Tulum'un hayatı tehlikesinin bulunduğu belirtilirken, olaydan sonra şüpheli Oğuz Ö. ile arkadaşı Rıza Emre Ü. yakalanarak gözaltına alındı.
Olay, dün saat 22.00 sıralarında Betonyol üzerindeki bir tekel bayinde meydana geldi. Oğuz Ö. ile arkadaşı Rıza Emre Ü. (24) alışveriş yapmak için tekel bayine geldi. Bu sırada, Oğuz Ö. iddiaya göre aralarında husumet bulunduğu öğrenilen Eren Tulum (28) ile karşılaştı. Taraflar arasında başlayan tartışma kısa sürede silahlı kavgaya döndü. Oğuz Ö., belinden çıkarttığı tabancayı Eren Tulum'a doğrultarak ateş açtı. Olayda, Eren Tulum ağır yaralanırken, Oğuz Ö. ve arkadaşı Rıza Emre Ü. olay yerinden uzaklaştı.
Yaralanan Eren Tulum, bir taksicinin yardımıyla İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Burada tedaviye alınan Tulum'un hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. İlk belirlemelere göre, Tulum'un ağzına isabet eden kurşunun boynuda kaldığı ileri sürüldü.
Olayla ilgili çalışma başlatan polis, şüpheli Oğuz Ö. ve arkadaşı Rıza Emre Ü.'yü kısa süren kovalama sonunda yakaladı. İki şüpheli, sorgulanmak üzere Cinayet Büro Amirliği'ne götürüldü. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------
-Hastaneden detay görüntü
Haber - Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/İZMİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
9)KENDİSİNİ ÖLÜMLE TEHDİT EDEN OĞLUNU BACAĞINDAN VURDU
ANTALYA'da, hurdacılık yapan Erdoğan Sabanlı (59), kendisini öldürmekle tehdit eden oğlu Arif Sabanlı'yı (27) tabancayla sağ baldırından vurdu. Pazartesi günü tartıştığı babasının kamyonetine ateş eden ve bu olayla ilgili bu sabah yakalanan Arif Sabanlı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Kepez ilçesi Göksu Mahallesi Suphi Türel Caddesi'ndeki olay, saat 15.30 sıralarında meydana geldi. Hurdacılık yapan Erdoğan Sabanlı, pazartesi günü henüz belirlenemeyen bir nedenle, birlikte çalıştığı oğlu Arif Sabanlı ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Arif Sabanlı, av tüfeğiyle babasına ait park halindeki 07 FKM 55 plakalı kamyonete ateş etti. İddiaya göre Arif Sabanlı, babasını "Seni geberteceğim ancak şimdi bir şey yapmıyorum" diye tehdit ederek olay yerinden kaçtı.
Olayla ilgili inceleme başlatan polis, firari Arif Sabanlı'yı dün saat 02.00 sıralarında yakaladı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Arif Sabanlı, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
BABASI TABANCAYLA VURDU
Adliye çıkışında iş yerine gelen Arif Sabanlı, burada babasıyla yeniden tartışmaya başladı. Olayın büyümesi üzerine Erdoğan Sabanlı, kendisini ölümle tehdit eden oğluna tabancayla tek el ateş ederek sağ baldırından vurdu. Yere yığılan Arif Sabanlı için yakınları 112 Acil Çağrı Merkezi'nden yardım istedi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği Sabanlı, ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürülerek tedaviye alındı. Erdoğan Sabanlı ise olaydan sonra kaçtı.
Olayla ilgili inceleme başlatan polis, şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
Polis araçlarından görüntü
Hurdacıdan genel görüntü
Olay Yeri İnceleme'den görüntü
Vurulan şahsın olay yerindeki ayakkabılarından görüntü
Vurulan şahsın yakınlarından görüntü
Haber: Aslı DURAN - Kamera: Berkay KUNT
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================
10)MANYAS GÖLÜ'NDE KAYBOLAN BALIKÇININ CESEDİ BULUNDU
BALIKESİR'de, 8 gün önce kayıkla balık avına çıktığı Manyas Gölü'nde kaybolan Birol Dayı'nın (43), cansız bedenine ulaşıldı.
Manyas ilçesi kırsal Kocagöl Mahallesi'nde oturan Birol Dayı'nın da aralarında bulunduğu balıkçılar, 4 kayıkla 12 Şubat saat 09.00 sıralarında, Manyas Gölü'ne balık avına çıktı. Ava çıkılan 3 kayıkla bir süre sonra geri dönen diğer balıkçılar, en son ağ toplarken gördükleri Birol Dayı'nın geri dönmediğini fark etti. İhbarla bölgeye, Jandarma Arama Kurtarma, AKUT ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler tarafından yapılan arama çalışmalarından sonuç alınamadı. Birol Dayı için 16 Şubat Cumartesi günü gerçekleştirilen aramada ise kayığı bulundu, çalışmalar bu bölgede yoğunlaştırıldı. Dünkü çalışmalara yine aynı bölgede Balıkesir Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi, AFAD, Çanakkale Sualtı Deniz Polisi, Bandırma 911 Arama Kurtarma ekipleriyle birlikte Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekiplerinin katılımıyla sürdürüldü.
Birol Dayı'nın en son ağ toplarken görüldüğü yer olan Hamamlı Mahallesi açıklarında çamurun içinde ve kayığının altında cesedi bulundu. Ceset, Kocagöl Balıkçı Barınağı'nda kıyıya getirilerek ardından Manyas Devlet Hastanesi morguna götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------
-Bölgeden görüntüler
-Detaylar
Haber-Kamera: Süleyman ÖZAYDIN/BALIKESİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================
11)MADEN KAZASINDA YAŞAMINI YİTİREN ÇAPACIOĞLU'NUN CENAZESİNE 3 BİN KİŞİ KATILDI
Muğla'nın Milas ilçesindeki feldspat madeni çıkarılan sahada dev kayaların iş makinelerinin üstüne devrildiği olayda yaşamını yitiren işçilerden 24 yaşındaki Servet Çapacıoğlu dün toprağa verildi. Milas Devlet Hastanesi morgundaki işlemler sonrası yakınlarına teslim edilen Çapacıoğlu'nun cenazesi, Aydın'ın Bozdoğan İlçesi'nin kırsal Tütüncüler Mahallesi'ndeki evinin önüne getirilerek helallik alındı. Daha sonra evin önündeki geniş alanda, cenaze töreni için hazırlık yapıldı. Tabut, alana getirilen bir masanın üzerine konuldu. Cenaze törenine, CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Bozdoğan Kaymakamı Adem Can, Bozdoğan Belediye Başkanı CHP'li Tümer Apaydın, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Salih Devrim, çevre yerleşimlerden ve Milas'tan gelen arkadaşlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi katıldı.
DEDE İLE ANNENİN SÖZLERİ YÜREK BURKTU
Cenaze töreninde ağıt yakalan dede ile annenin feryadı ise yürekleri burktu. Hayatını kaybeden işçi Servet Çapacıoğlu'nun dedesi Mehmet Çapacıoğlu, "Ah oğlum böyle mi olacaktı? Bu kadar kişi böyle acı bir günde mi toplanacaktı? Oysa bizler senin düğününde böyle bir araya gelmek isterdik. Ama olmadı. Böyle acı bir günde bir araya geldik. Ne kadar da çok sevenin varmış" diyerek feryat etti. Annesi Ayşe Çapacıoğlu da oğlunun mürüvvetini göremediğini haykırarak, gözyaşlarını tutamadı. Baba Bilal Çapacıoğlu ise "O maden ocağı araştırılsın. Başka canlar yok olup gitmesin. Bizim canımız yandı, başkalarının da canları yanmasın" dedi.
Öğle vaktinden önce saat 11.30'da kılınan cenaze namazı sonrası omuzlara alınan Servet Çapacıoğlu'nun tabutu, 2 kilometre boyunca taşınarak, Tütüncüler Mahallesi'ndeki kabristana getirildi. Servet Çapacıoğlu, gözyaşları içinde toprağa verildi.
KARDEŞİ 10 DAKİKAYLA KURTULMUŞ
Çapacıoğlu ailesinin 3'ü kız 5 çocuğu olduğu, Servet Çapacıoğlu'nun kardeşi 18 yaşındaki Sadri Çapacıoğlu'nun da aynı maden ocağında çalıştığı öğrenildi. Sadri Çapacıoğlu'nun iş makinelerinin yağını kontrol eden ekipte olduğu, alandaki araçların kontrolünü yapıp ayrıldıktan 10 dakika sonra 3 kişinin öldüğü olayın yaşandığı ortaya çıktı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
Tütüncüler Mahallesi'nden görüntü
Evin önünden görüntü
İlçe Müftüsü İsa Ada'nın vatandaşlardan helallik almasından görüntü
Cenaze namazı kılınırken görüntü
Cenaze tabutu omuzlar üzerinde götürülürken görüntü
Annesinden ve babasından görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera Bahattin ALBAYRAK BOZDOĞAN (Aydın),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===================
12)CHP'Lİ SUAT NEZİR'İN ANNESİ NURİYE NEZİR AĞLAYARAK PARTİYE TEPKİ GÖSTERDİ
İZMİR'in Buca ilçesinde, belediye başkan adaylığı geri çekilen Suat Nezir'in annesi Nuriye Nezir (65), yaşanan süreçten dolayı gözyaşlarına hakim olamadı. Nezir, "50 yıldır CHP'liyim. Ailem de CHP'li. Suat'a çok kötü şey yaptılar, çok kırdılar. Artık CHP'li değilim" dedi. CHP İzmir İl Başkanlığı'ndaki televizyonu yumruklayan Tayfun Ozan da, yaptığından dolayı pişman olmadığını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek üzere Ankara'ya giden Suat Nezir ise görüşme yapamadan geri döndü.
CHP'nin, İzmir'in Buca ilçesinde belediye başkan adayı olarak açıkladığı Suat Nezir'i geri çekerek yerine Erhan Kılıç'ı aday göstermesinin ardından başlayan gerginlik, gün boyu devam etti. Suat Nezir'in Buca'daki seçim ofisinde bulunan partililer, yaşananlara tepki gösterdi. Nezir'in annesi Nuriye Nezir de, olaylar karşısında gözyaşlarına hakim olamayarak, "50 yıldır CHP'liyim. Ailem de CHP'li. Ama bize bunu yaptılar ya artık CHP'li olmayacağım. Suat'a çok kötü şey yaptılar, çok kırdılar. Bizi küstürdüler. Bu çocuğu harcadılarö dedi. Gün içerisinde CHP İzmir İl Başkanlığı'na gelerek değişen listeye tepki gösteren ve il binasındaki televizyonu yumruklayarak kıran Tayfun Ozan (23) da, yaptığından pişmanlık duymadığını ifade ederek, şöyle dedi: "O anki ruh halimde dolayı yumrukladım. Haklı bir tepkiydi, yaptığım hareketten dolayı pişman değilim. Partim için her şeyi yaparım. Partiyi yönetenler yanlış yapıyor. Bu parti Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir, 2-3 çapulcunun partisi değildir."
'PARTİDEN İSTİFA EDECEĞİM'
Partisi için gece gündüz çalıştığını ve aç kaldığı zamanları bile olduğunu söyleyen Tayfun Ozan, "Biz bugün kendi evimize (CHP İzmir İl Başkanlığı) polisler olduğu için rahatça giremedik. Son dakikada neden aday değiştiö diye sordu. Partiden ihraç edileceğini de ileri süren Ozan, "Beni muhtemelen ihraç edecekler ama onlar ihraç etmeden ben partiden istifa edeceğim. Çünkü partide gençlere değer verilmediğini gördümö diye konuştu. CHP Buca İlçe Örgütü eski yönetici Atilla Duruk ise şunları söyledi: "Burada yaşanan bir kaos var. Bizim parti geleneğimizde kesinlikle böyle şeyler yaşanmaz. Listenin verilmesine bir saat kala adayın değiştirilmesi, CHP'nin etik değerlerine tamamen aykırı. Burada yaşanan kaosun sorumluları mevcut ilçe ve il başkanıdır. Buca ilçe halkı mağdur edilemez. Eğer partimizde aday gösterilen Suat Nezir'in hukuki olarak bir sorunu varsa, bu açıkça söylenmeli. Böyle bir sorun yoksa geri çekilmesinin gerekçesi partimiz tarafından açıklanmadı. Biz bu durumdan dolayı çok rahatsızız. AKP'ye kendi elimizle ilçeyi teslim etmek üzereyiz."
'LİSTEYİ DEĞİŞTİRDİLER'
CHP Buca Kadın Kolları Yönetiminde bulunan Fatoş Başpınar da, "Görevimden istifa edeceğim. Biz bu yola bu insanın dürüstlüğünden dolayı çıktık. Yeri geldi zeytin ekmek yedik. Herkes yüreğini ortaya koydu. Biz para ile değil gönülle yola çıktık. İki çocuk annesiyim ve çocuklarımı göremiyorum. Ama pişman değilimö diye konuştu. Suat Nezir'in adaylığının geri çekilmesine tepki gösteren Başpınar, "İki saat içerisinde Murat Bakan, Tuncay Özkan, Deniz Yücel tarafından onurlu bir aday, onursuz bir şekilde çekildi. Bunu kabul etmiyoruz. Annesini ve çocuğunu ağlatanları, ilahi adalete havale ediyorum. Bu saatten sonra partililer eğer Buca'yı seviyorlarsa, o broşürleri ellerine alarak alanlara inmezler" dedi. Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek üzere Ankara'ya giden ancak istediği görüşmeyi yapamayan Suat Nezir, İzmir'e döndü. Nezir, bugün (Perşembe) saat 11.30'da seçim ofisinde açıklamaya yapacağını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-Suat Nezir'in seçim ofisinden görüntü
-Nezir'in annesi Nuriye Nezir ve partililerle röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Umut KARAKOYUN/ İZMİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
13)YAZICIOĞLU'NUN ÖLDÜĞÜ KAZANIN İNCELEMESİNİ EĞİTİMSİZ HEYET YAPMIŞ
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterdeki GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili 10 kişinin yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Kaza Kırım Heyeti Başkanı Ferudun Seren, "Kaza kırım tarihi itibariyle bizim ekip olarak herhangi bir kaza kırım eğitimimiz, belgemiz yoktu" dedi.
Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde 25 Mart 2009'da düşen, Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclisi Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Mustafa Kaya İstektepe'nin hayatını kaybettiği helikopterdeki Argus 5000 ve Skymap III C isimli GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili tutuksuz 10 sanık hakkında 'Kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık' suçundan davanın 4'üncü duruşması Göksun Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davaya Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, kızı Firuze Yazıcıoğlu, oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, ablası Mavış Ocak, İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, tutuksuz sanık Ebubekir Semih Yüksekkaya, aile ve sanık avukatları katıldı. Sanıklardan başka davalardan tutuklu olan Davut Uçum, Aydın Özsıcak ve Yusuf Yiğit kalıkları cezaevlerinden, tutuksuz sanık Cemal Şahin ile tanıklar Ferudun Seren ve Şıhmehmet Sevdim bulundukları illerin adliyelerinden SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı.
Sanıklardan Yusuf Yiğit, dönemin Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Ahmet Ergeç arasında geçen görüşmede kendisine ait olduğu öne sürülen "Bir söken ekip var, bir de sökülen malzemeyi yakan ekip var. Biz de yaktık. Ama işte hava soğuktu ısınmak için yaktık falan. Yaktıkları şey de mekanik bir şey ama bu kadar yani fazlasını da bilmiyorum" sözlerinin kendisinin değil, başkalarından kulak misafiri olarak duyduğu sözler olduğunu söyledi.
AYNI TUTANAĞI BAŞKAN 31 OCAK'TA, ÜYELER 20 MAYIS'TA İMZALAMIŞ
Daha sonra tanık olarak dinlenen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım Ekibinden Şıhmehmet Sevdim, helikopterin bulunduğu bölgeye ekip başkanı Ferudun Seren ve Esas Havacılık'ın çalışanı Kenan Köksal ile birlikte 29 Mart'ta gittiklerini ve o zaman ekipte yer alan Kerem Mumcuoğlu'nun Göksun'da kaldığını söyledi. Kaza alanına gittiklerinde hava koşulları nedeniyle 15-20 dakika kalıp fotoğraflar çektikten sonra ayrılmak zorunda kaldıklarını ve Argus 5000 cihazının kokpitte olduğunu ancak 31 Mart'ta gittiklerinde Cihazın kokpitte olmadığını belirten Sevdim, "Argus 5000 isimli cihazın kaybolduğunu savcılığa bildirdik. O gün kokpit panelini söküp savcılığa teslim ettik. Benim ve Kerem'in cihazların kaybolduğuna ilişkin tutanağın 20 Mayıs 2009'da, Ferudun'un ise aynı tutanağı 31 ocak 2009'da imzalamasının muhtemelen heyet başkanı olan Ferudun'un bize tutanağı imzalatmayı unutmuş olmasından kaynaklanabilir" diye konuştu.
SEVDİM: KAZA İNCELEME SERTİFİKAM, KAZA TARİHİNDEN SONRADIR
Helikopter şirketinin çalışanı olan Kenan Köksal'ın neden kaza kırım heyetinde olduğunun sorulması üzerine Şıhmehmet Sevdim şunları söyledi:
"Esas Havacılık aranarak bir şirket yetkilisinin görevlendirilmesi Ferudun Seren tarafından istendi, genel müdür ile görüştü diye hatırlıyorum. Kenan'ın ekibe dahil olmasının yasal yönetmeliğe bir aykırılığı yoktur. Ben kaza kırım ekibinde gerek askeri hava araçlarında gerekse sivil hava araçlarında daha önce görev yapmış ve Kaliforniya Üniversitesi'nden kaza inceleme ve araştırma konusunda sertifikam var. Ancak sertifika tarihi, sivil helikopterin kaza tarihinden sonradır."
SEREN: EĞİTİMİMİZ VE BELGEMİZ YOK
Diğer tanık Kaza Kırım Heyeti Başkanı Ferudun Seren ise Ulaştırma Bakanlığı tarafından kaza kırım heyeti olarak görevlendirildiklerini ve görevlendirme yazısını imzalayan kişiyi de müsteşar ya da müsteşar yardımcısı olarak hatırladığını söyledi. Argus 5000 cihazının yerinde olmadığına dair tutanaktaki imza tarihlerinin neden farklı olduğunu bilmediğini belirten Seren, avukatların olay tarihinde kaza kırım uzmanlıklarının bulunup bulunmadığını sorması üzerine, "Kaza kırım tarihi itibariyle bizim ekip olarak herhangi bir kaza kırım eğitimimiz, belgemiz yoktu. Ancak olmazsa olmaz bir kural değildir" dedi.
YAVUZ: HIRSIZLIK DEĞİL, ÖRGÜTLÜ BİR CİNAYETTİR
Diğer sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ederek, "Dosyanıza konu yargılama hırsızlık olmayıp, tamamen suç delillerinin yok edilmesidir. Karşımızda örgütlü bir yapının işlediği bir cinayet vardır. Beyanlar sürekli değişmekte, deliller karartılmakta, dosyalar ayrılmakta ve süreç tıkanmaktadır. Sanıklar tutuklu yargılanmadığı müddetçe maddi hakikat ortaya çıkarılmaz" diye konuştu.
Duruşma sonunda hakim, sanıkların tutuklama talebini reddederek davayı erteledi.
YAZICIOĞLU: DEVE DURURKEN, KULAĞIYLA UĞRAŞIYORUZ
6 saat süren duruşma sonunda Gülefer Yazıcıoğlu adliyeden ayrılırken gazetecilerin sorusu üzerine gecikmiş adaletin adalet olmadığını belirterek, "Adaletimizin bir an önce bize teslim edilmesini istiyorum. Bu 10 yıllık süreçte yaşadığımız ızdırabı, acıyı biz biliriz. Biz bunu niye istiyoruz; ülkemizde bu tarz olaylara bir başkaları bir daha tevessül etmesin diye aydınlatılmasını istiyoruz. Çünkü bizim çabalarımız geriye dönmeyecek, bunun da farkındayız ama ülke adına bunun aydınlatılmasının şart olduğuna inanıyorum. Zaten bizim ana dosyamız kapalı. Deve duruyor şurada, devenin kulağıyla uğraşıyoruz biz maalesef" dedi.
10 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR
Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterini arama çalışmalarına katılan ve kırıma uğrayan helikopterin soruşturmasını yürütmek üzere bölgeye giden Pilot Yarbay Ebubekir Semih Yüksekkaya, Pilot Yüzbaşı Davut Uçum, Teknisyen Başçavuş Halil İbrahim Açan, Teknisyen Başçavuş Bekir Çerikçi, Teknisyen Üstçavuş Cemal Şahin, Teknisyen Başçavuş Suat Kaplan, Teknisyen Başçavuş Aydın Özsıcak, Teknisyen Başçavuş Nedim Bakırhan ve Teknisyen Başçavuş Nusret Memiş'ten oluşan teknik heyet gitmiş, daha sonra ortaya çıkan ve helikopterdeki GPS cihazlarının sökülme anı olduğu iddia edilen görüntülerde helikopter enkazının başında elinde sigara ile çömelmiş bereli askerin Cemal Şahin, elinde tornavida olan askerin Aydın Özsıcak, onun karşısında enkazın başında duran askerin ise Nedim Bakırhan olduğu tespit edilmişti. Ayrıca olayla ilgili yürütülen soruşturma sırasında teknik takibe takılan dönemin Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Ahmet Ergeç ve şu anda 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle tutuklu bulunduğu belirtilen Yusuf Yiğit arasında geçen görüşmede Yiğit, "Bir söken ekip var, bir de sökülen malzemeyi yakan ekip var. Biz de yaktık. Ama işte hava soğuktu ısınmak için yaktık falan. Yaktıkları şey de mekanik bir şey ama bu kadar yani fazlasını da bilmiyorum" demişti.
Bunun üzerine başlatılan soruşturma sonunda teknik heyette yer alan 9 kişi ile Yusuf Yiğit hakkında 'Nitelik hırsızlık suçundan' 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
Göksun Adliyesi
Duruşmadan çıkanlar
Gülefer Yazıcıoğlu ile röp.
Yazıcıoğlu'nun gidişi
Aile ve avukatların adliyeden çıkması
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
Üzerinde evlerin bulunduğu kayaların düştüğü bölgede bakanlık inceleme başlattı (2)
14)TOKİ BAŞKANI İNCELEMELERDE BULUNDU
İzmir'in Bayraklı ilçesinde, aşırı yağışın ardından evlerin üzerinde bulunduğu kayalardan kopan parçaların düşmesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın inceleme başlatmasının ardından TOKİ Başkanı Ömer Bulut dün bölgeye geldi. Kayalık alanda ve zarar gören evlerde incelemelerde bulunan Bulut, "Bayraklı Çiçek Mahallesi'nde, bulunduğumuz alanda kayaların ayrışması sonucu kayaların düşmesinden tedirgin oldular. Zaman zaman eve giremediklerini, bu korkuyu sürekli yaşadıklarını belirterek, bu soruna bir çözüm bulunmasını istediler. Bu talebin Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a iletilmesinin ardından, Cumhurbaşkanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımızı görevlendirdi. Oluşturulan heyetin başkanı olarak alana geldik. Burayı inceledik. Burası eskiden taş ocağıymış. Taş ocağı kapandıktan sonra yerleşim alanı olmuş. Bu tarafta taş alım esnasında taşların kesmesi sonucu aynalar oluşmuş. Bu aynalar heyelan olmasa bile kayaç yapısından dolayı kayaların düşmesine neden olmuş. Hem kayaların altındaki yapılar, hem de kayaların üzerinde yapılar ve insanlar için tehlike oluşturuyor" dedi.
'YARINDAN İTİBAREN ÇÖZÜM ÜRETMEYE BAŞLAYACAĞIZ'
İncelemelere başladıklarını ve tespitlerinin sürdüğünü ifade eden Bulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vatandaşlarımızı dinledik. Vatandaşlarımız bir çözüm bekliyor. Yarından itibaren çözüm üretmeye başlayacağız. Bu binaların mühendislik hizmetlerinden faydalanmadıklarını gördük. Köhneleşmiş yapılar bunlar. Bunların kentsel dönüşüme tabi tutulması gerekiyor. Arabayla yukarı çıktık ama yürüyerek inmek zorunda kaldık. Bu manada baktığımız zaman kentte olması gereken, ulaşım, yol trafik bakımından fakir olduğunu gördük. Tüm bu unsurları dikkate aldığımızda bir an önce burada bir dönüşüm yapılması gerekiyor. Biz de bunu süratle yapacağız. Yarın (bugün) zemini inceleyeceğiz. Vatandaşlarla görüşüp, onların taleplerini alarak, gerekirse vatandaşla uzlaşıp bir çözüm üreteceğiz. Vatandaşlarımızla uzlaşarak, onları mağdur etmeden, riski de bertaraf ederek çalışmalara başlayacağız. Tehlike arz eden 5-6 ev sahibiyle görüştük. Ama bu sayıda sınırlı kalmayı alan bazlı bir dönüşüm olacak. Öncelikli olarak ise ayrışmadan kaynaklı tehlikenin giderilmesi için acil önlem alarak çalışma yapacağız. Türkiye'de 837 bin konut yaptık. Bunun 142 bini kentsel dönüşüm. Vatandaşlarımızın evlerinde rahat uyumaları istiyoruz. Türkiye bir deprem bölgesi. Bunu göz önüne alarak çalışmalar yapacağız. Bu dönüşümlerle birlikte yeni yerleşim alanları oluşturup, çağdaş şehirleri oluşturacağız. Daha önce bunları yaptık, yine yapacağız. İzmir Türkiye'nin en büyük kentlerinden biri. Denizini gördük ama yeşili göremedik. Binalardan yeşili göremedik. İzmir'in kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Daha önce Kadifekale'de çalışmalarımız oldu. O çalışmalar devam etseydi, bugün bu yerleri konuşmaz olmazdık. Biz o dönem üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Çözüm odaklı olmak lazım. Bu çözüme de herkesin katkıda bulunması lazım. Yerel yönetimlerin, vatandaşlarımızın katkıda bulunması lazım. Belki eleştiri ama Türkiye'de bazı sivil toplum örgütleri, mühendislik odaları bazı yaptığınız uygulamaları çok aşırı derecede eleştiriyorlar. Ama ben isterdim ki o odalar gelip buradaki durumu tespit edip, çözüm üretsin. Biz İzmir'de daha fazla yol alabilirdik. Ama bu süreçte karşılaştığımız zorluklar oldu. Ama önümüzdeki süreçte vatandaş nezdinde kabul görmesini istiyorum. Vatandaşımız istediği sürece biz bu zorlukların üstesinden geliriz. Kentsel dönüşüme devam edeceğiz." Bulut, daha sonra beraberindeki heyetle birlikte vatandaşları dinledikten sonra bölgeden ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------------
-Ömer Bulut'un inceleme yapması
-Açıklama
-Genel ve detay görüntü
Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/ İZMİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================
15)KARAPINAR'DA 6 GÜNDE 3 YENİ OBRUK OLUŞTU
KONYA'nın Karapınar ilçesinde önceki hafta üç gün arayla 2 obruğun oluşmasının ardından dün, yaklaşık 5 metre çapında 15 metre derinliğinde bir obruk daha oluştu. Yeraltı sularının çekilip, toprağın göçmesiyle meydana gelen obruklar, yöre halkını tedirgin ediyor.
Türkiye'nin rüzgar erozyonuna maruz kalan bölgelerinin başında gelen ve yaklaşık 50 bin nüfusa sahip Karapınar'da, yeraltı sularının çekilip, toprağın göçmesiyle meydana gelen obruklar, vatandaşları tedirgin ediyor. İrili ufaklı 300'ün üzerinde obruk oluşan Karapınar'da geçtiğimiz Cuma ve Pazar günü 2 obruğun oluşmasının ardından, dün de ilçeye 7 kilometre uzaklıktaki Reşadiye Mahallesi'nde, yaklaşık 5 metre çapında 15 metre derinliğinde yeni bir obruk daha oluştu.
ÇİFTÇİLER TEDİRGİN
Obruğa 500 metre uzaklıkta çiftlik sahibi Lütfi Gülbahar, "Obruk korkusuyla yaşamaya çalışıyoruz. Gece dışarı çıksak bir şey olur mu diye tedirgin oluyoruz. Devletimizden araştırılmasını istiyoruz. Hem insanlar hem de hayvanlar için tehlikeli" dedi.
Reşadiye Mahallesi'ndeki çiftçilerden Ahmet Köken, "Aynı bölgede irili ufaklı 50 civarında obruk var. işçiler korku içerisinde çalışamıyor. Zor şartlar altında üretim yapıyoruz. Çoğu zaman işçi bulmakta zorlanıyoruz" dedi.
'TARLAYA GİRMEYE CESARET EDEMİYORUZ'
Obruğun oluştuğu arpa ekili tarlanın sahibi Mehmet Aydemir ise şöyle konuştu:
"Tarlamıza biraz uzaklıkta başka bir tarla da çalışıyordum. Ağabeyimin aramasıyla hemen geldim. Geldiğimde yeni oluşmuştu toz çıkıyordu. Bizim tarlanın yakınlarında birçok obruk oluşmuştu. Bu seferde bizim tarlada oluştu. Korkumuz var. Korku olsa da şu ana kadar can kaybının olmaması sevindirici. Ağabeyim obruğun oluşumuna şahitlik etti. Tarlaya korkudan yaklaşamadı. Ağabeyim oluşumu birebir gördü. Ekim var gübreyi atamıyor. Tarlaya girmeye cesaret edemiyor. Tarla ikiye bölünecek çünkü bu bölgeye yaklaşması çok zor, aşağısı mağara gibi. Bu tarlanın belli bölümü ekilemeyip hasat edilemeyecek durumda. Bu bölge zaten obrukların sık görüldüğü bir yer."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------------
-Oluşan obruktan görüntüler
-Çiftçilerin obruk etrafındaki görüntüsü
-Çiftçi Lütfi Gülbahar röportaj
-Çiftçi Ahmet Köken röportaj
-Tarla sahibi Mehmet Aydemir röportaj
Haber-Kamera: Mehmet OKUYUCU/KARAPINAR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===================
16)ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI TURHAN, KONYA'DA İNCELEMELERDE BULUNDU
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Konya Lojistik Merkezi'nde ve Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı inşaatında incelemelerde bulundu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak için Konya'ya geldi. Bakan Turhan, ilk olarak Yüksek Hızlı Tren Garı inşaatını inceledi. Tamamlandığında bir yaşam merkezi olarak hizmet vermesi planlanan gara ilişkin yetkililerden bilgi alan Turhan, çalışmaların hızlandırılması ve titizlikle yürütülmesi talimatını verdi. Bakan Turhan, daha sonra Kayacık Lojistik Merkezi'ni ziyaret etti. Burada da yetkililerden bilgi alan Turhan, Organize Sanayi Bölgesi yakınındaki 1 milyon metrekare alan üzerine kurulacak merkezin hem kent hem de ülke için önemli bir yatırım olduğunu ifade etti. Bakan Turhan, Kayacık Lojistik Merkezi'nin yapımını da en kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.
ESNAFLA BİR ARAYA GELDİ
Bakan Turhan ardından Mevlana Müzesi'ni ziyaret etti. Müzedeki eserler hakkında yetkililerden bilgi alan Turhan, daha sonra Mevlana Meydanı'nda bulunan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun Güvenli İnternet TIR'ını ziyaret etti. Burada sanal gerçeklik gözlüğü takan Turhan, çocuklarla yakından ilgilenip onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Bakan Turhan, kent merkezinde bulunan Kazım Karabekir Caddesi'ndeki esnafı ziyaret edip, sorunları dinledikten sonra caddede halkla sohbet etti. Bir esnaf Turhan'a üzerinde ismi yazılı tabak hediye etti. Turhan, bir alışveriş merkezine giderek oradaki esnafı da ziyaret etti.
Bakan Turhan, ziyaretlerinin ardından AK Parti Konya İl Başkanlığı'na gelerek partililerle bir araya geldi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------------
-Bakan Mehmet Cahit Turhan'ın esnaf ziyaretleri
-Lojistik merkezinde incelemeler
-Yüksek Hızlı Tren Gar inşaatı inceleme
-Güvenli internet Tırında ziyaret
Haber-Kamera: Tolga YANIK-Hasan DÖNMEZ/KONYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===============================
17)ET ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİK BAŞKANI TUNÇ'TAN KIRMIZI ET AÇIKLAMASI
ET Üreticileri Merkez Birlik Başkanı Bülent Tunç, sebzeyle ilgili tanzim satışların piyasaya olumlu yansıdığını belirterek, "Et Süt Kurumu 28 liraya aldığı eti 20 liraya 8-10 firmaya veriyor. Bu aradaki 8 TL'yi üretici ve hayvan besleyenlere verirlerse hem hayvan üretimi artmış olacak hem de insanlar daha ucuza et tüketmiş olacak" dedi.
Kayseri Ticaret Borsası'nın et üreticileriyle ilgili düzenlediği toplantıya katılan Et Üreticileri Merkez Birlik Başkanı Bülent Tunç, tanzim satışlarıyla ilgili düzenlemeye değindi. Tanzim satışın piyasaya olumlu yönde yansıdığını belirten Tunç, "Bu satışlar fiyatlara yansıdı ve düşmeye başladı. Biz kırmızı ette baktığımız zaman, hem üreticide hem de tüketicide bir mağduriyet var. Burada aracılar bir şekilde para kazanıyor. Bu aracılar 8-10 firma. Bizde diyoruz ki; Et Süt Kurumu 28 liraya aldığı eti 20 liraya 8-10 firmaya veriyor. Bu aradaki 8 TL'yi üretici ve hayvan besleyenlere verirlerse hem hayvan üretimi artmış olacak hem de insanlar daha ucuza et tüketmiş olacak. Ayrıca bu şekilde yerli ve milli hayvancılık kazanmış olacak. İnsanlar kazanırsa bu işe yatırım yaparlar ve hayvancılık sürdürülebilir hale gelir. İnsanlar şu an zarar ediyor ve zarar ettiği içinde para kazanamıyorlar. Para kazanamayınca da tüketici de bunu tüketemiyor. Böyle bir durumda insanlar ulaşamadığı için piyasada et fiyatları pahalı diye algı oluşuyor. Bundan dolayı biz bu 8 TL'nin üreticiye verilmesini istiyoruz. Burada üreten de, kasap da, tüketen de kazansın" diye konuştu.
Komisyoncu olmadan üreticiden tüketiciye satış olması gerektiğini belirten Tunç, "Eğer ki üreticiden tüketiciye doğrudan satış kurulursa ve biz bunun neresinde olmamız gerekiyorsak oluruz. Üretim noktasında en ufak bir sıkıntımız yok. Sadece üreticinin kazanması lazım. Kazanmadığı durumda üretici bu işten çekiliyor. Kazanmadığı durumda üretici bu işten çekiliyor. Devletimiz zaten bu 8 TL'yi cebinden süspanse ediyor. Bunu 8-10 firmaya değil de direkt üreticiye verip, üretimi arttırmanın formülünü istiyoruz. Bununla ilgili biz Cumhurbaşkanımızdan randevu talebinde bulunduk. Kendilerinden randevu aldığımızda bu işin içinde olacağımızı, üretimi kat kat arttıracağımızı ve ithalat değil, ihracat yapacağımızı kendilerine ileteceğiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
Bülent Tunç açıklama
Toplantıdan detaylar
Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================
18)PROF. DR. AKŞİT: SİGARA HARAMDIR
MÜSİAD İnegöl Şubesinin düzenlediği programa katılan ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit, "Zehir içmek haramdır. Sigara da zehirse o da haramdır" dedi.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) İnegöl Şubesinin 'Erdemli Hayat Sohbetleri' programları kapsamında 'İslam ve Ticaret, İslam'da Ticaret Hukuku' konulu konferans gerçekleştirildi. Bir balo salonunda düzenlenen programa, Prof. Dr. Cevat Akşit, MÜSİAD İnegöl Şubesi Başkanı Mehmet Döngel ve MÜSİAD üyeleri ile davetliler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan MÜSİAD İnegöl Şube Başkanı Mehmet Döngel, "Kurulduğumuz günden beri hür düşünmeyi savunmaya devam ediyoruz. Sosyal hayattan ekonomiye ticaretten uluslararası ekonomiye kadar milletimize hizmet etmeye devam ediyoruz. Ülke ekonomimizin gelişmesi adına yurt genelinde çalışmalara imza atıyoruz. Ülkemize, ilçemize katkı sağlayacak projelere imza atmaya devam edip, çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.
'İNSANIN ÖMRÜ BİR SANİYE NE UZAR NE KISALIR(
Mehmet Döngel'in ardından konuşma yapan ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit, "İnsanın ömrü bir saniye ne uzar ne kısalır. İslam'da inanç böyle. Ne zaman öleceğiz bunu bilmiyoruz. Cumhuriyet döneminden sonra görev yaptığım enstitüde Allah demek yasaktı. Namaz kılmak için odamın kapısını kilitliyordum. Şimdi ise başörtülü, sakallı memurlar var; ne güzel. Sarhoşlar telefon ediyor; 'Hocam valla ben namaz kılmam, içerim ama seni canımızdan çok seviyoruz' diyorlar" dedi.
'MÜSLÜMAN KADINLAR ÖRTÜNECEK'
Müslümanların her konuda örnek olması gerektiğini belirten Akşit, "Müslüman kadınlar örtüneceksiniz diyor. Kadınlar çocuk yapmıyor. Erkekle erkeğin evlenmesi adet haline geldi. Erkek-kadın evlilikleri gündemden düştü. Elhamdülillah inancımız var. 1100 yıldır Müslümanız. Müthiş bir nüfusumuz var. Müslüman kesinlikle başkasına el açmaz. Müslümanlar her konuda örnektir. Örnek olacağız. Müslüman Müslümana benzeyecek. Ticaret konusunda da ticaret kanunumuz Almanya'dan tercüme edilmiştir. Ben size İslam hukukunu anlatacağım. Ticaret konusunda da Müslüman olarak dikkat edeceksiniz, aksi halde namazınız sizi kurtarmaz. Çalışıp kazanmak Allah'ın emri. Oturup da iş yapmak yok öyle. Çalışmak insanlığın doğuşundan bu yana kanundur" diye konuştu.
ANNE BABALARA UYARI
Peygamber efendimiz döneminde yaşayan hadiseyi anlattıktan sonra anne-babalara uyarılarda bulunan Cevat Akşit, "Çocuklarınıza beddua veya dua ederken çoğu kez düşünün. Beddualarınız veya dualarınız kısa sürede olabilir. Çocuğunuz yaramazlık yaptığında 'gözün kör olsun' demeyin. Anında oluyor. Sizde sıkıntı içerisinde olduğunda dua edin. Ağlarsa anan ağlar, gerisi yalan ağlar. Peygamberler hep çalışmışlardır. Ticaret erbaplarıymışlar. Peygamberimiz ticaretle uğraşmış. Ücretle koyun gütmüş. Allah yolunda cihat etmiş. Ganimetlerde pay almış. Kuranı Kerim'de Peygamberlerin uyun diye emir vardır. Çalışıp kazanmak Allah'ın emridir. Yani bu örnek insanlar çalışıp kazanarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Allah; mallarınızı aranızda haksız yere yemeyin diye uyarmıştır. Peygamberimiz; ucuza mal sattığını görmüş ve sormuş. Sevap kazanmak için ucuz sattığını söylemiş. Müjdeler olsun çarşıya ürün getiren Allah yolunda cihat etmiş gibidir diyor. Dürüstseniz, camide kuran okuyan hoca ile aynısınız. Çarşıda kara borsacılık yapan dinsiz gibidir demiştir Peygamberimiz. Ticaret 4'e ayrılır; üretim, mübadele, tedavül ve tüketim. Allah parayı veya malı, halkın ihtiyacı varken satmayanı lanetlemiştir. Harcamadığın paranın zekatını da verecekseniz. Malı da hapsetmek yoktur. İşçileri iş sahibi ediyorsunuz. O adamın ailesinin doymasına sebep oluyorsun, sevap işliyorsun eğer dürüstsen. Topluma yararlı olan kendine yararlı olandan daha hayırlıdır" dedi.
'SİGARA HARAMDIR'
Sigaranın haram olduğunu belirten Akşit, "Sigara kanser nedeni, müthiş bir zehir. Laboratuvar bulgusu bu. 4 bin bilim adamı sempozyumda toplandılar. Ben de katıldım. Sigaranın müthiş bir zehir olduğunu imza altına aldılar. Ben de dedim ki zehir içmek dinimizce haramdır. Sigara zehirse haramdır, hala diyorum. Bana diyorlar ki; 'Güneydoğu'da şeyhler hocalar çok sigara içiyorlar. Sen eski hocalardan daha mı alimsin? Estağfurullah, ben eski hocalara saygımdan dolayı, sigara haramdır diyorum. Onlar yazdığı zaman sigaranın bu mahiyeti bilinmiyordu" dedi.
Konuşmasının ardından Prof. Dr. Cevat Akşit'e plaket verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------------
-Genel görüntü
-Konuşmalar
-Detaylar
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==========================
LEMAN SAM'IN KONSERİNDE SAHNEYE FIRLAYAN KÖPEĞİ ZEHİRLEDİLER
BODRUM'da geçen yaz, Leman Sam'ın konseri sırasında sahneye fırlayan ve sanatçının mikrofon uzattığı 'Mobilya' isimli köpek, tarım ilacı katılan tavuk eti verilerek öldürüldü. 'Mobilya' ile konserdeki görüntülerini paylaşan Leman Sam, "Yıkılsın Bodrum, bu güzel çocuğu zehirleyip öldürmüşler" diyerek tepkisini dile getirdi.
Ünlü sanatçı Leman Sam'ın geçen 18 Temmuz'da Bodrum'daki eğlence mekanında verdiği konserde sahneye bir sokak köpeği fırladı. Sam ve izleyiciler şaşkınlık yaşarken, köpek bir süre sahnede durdu. Leman Sam, sevdiği köpeğe, şarkılarını seslendirirken mikrofon uzattı, ortaya renkli görüntüler çıktı. Sosyal medyada yayınlanan görüntüler beğeni topladı.
ZEHİRLEDİLER
'Mobilya' adı verilen köpek önceki gün kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından tarım ilacı katılan tavuk eti verilerek zehirlendi. Hayvanseverler tarafından Gümüşlük Mahallesi'ndeki veteriner kliniğine götürülen köpek, kurtarılamadı.
LEMAN SAM'DAN TEPKİ
Köpeğin ölüm haberini alan Leman Sam, büyük üzüntü yaşadı ve 'Mobilya'yı zehirleyenlere tepki gösterdi. Twitter hesabından "Zehirlediler, bu güzellik artık yok. Yer Bodrum. Lanet olsun" yazan Sam, Instagram hesabından ise "Yıkılsın Bodrum. Bu güzel çocuğu zehirleyip öldürmüşler. Tüm ülke cinayet mahalli" paylaşımında bulundu. Sanatçı, 'Mobilya' ile konserdeki görüntülerini de paylaştı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------
-Leman Sam'ın Twitter'de paylaştığı köpekle düet yaptığı görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Can MERAL/ BODRUM (Muğla),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=========================
SÜPER AY, ANTALYA'DA İLGİYLE İZLENDİ
AYIN dünyaya en yakın konumda olduğu, normalden daha parlak ve büyük gözlemlendiği 'Süper Ay', Antalya'da da ilgiyle izlendi.
Ay, önceki gece dünyaya en parlak yüzünü gösterdi. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Antalya'da da Süper Ay, saat 18.15'ten itibaren görülmeye başlandı. Süper Ay, saat 08.30'a kadar gözlemlenebildi. Yılın üçüncü ve son Süper Ayı 21 Mart'ta izlenebilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------
Süper aydan görüntüler
Haber- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==========================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?