Çocuklarını isteyen ailelerin HDP önündeki oturma eylemi 2'nci gününde (3)
VATAN PARTİ'LİLER İLE HDP'LİLER ARASINDA GERGİNLİK
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemini sürdüren ailelere destek için gelen Vatan Parti'li bir grup ile HDP'liler arasında gerginlik yaşandı. Gerginlik sırasında oturma eylemi yapan annelerden Remziye Akkoyun, fenalık geçirdi.
Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarını geri isteyen annelerin HDP binası önündeki eylemi devam ediyor. Annelerin oturma eylemine, Vatan Partisi'nin kadın kolları üyeleri destek ziyaretinde bulundu. Destek ziyareti sırasında HDP binasından çıkan partililer, Vatan Partisi üyelerine tepki gösterdi. Bunun üzerine oturma eylemi yapan aileler de HDP'lilere tepki gösterince gerginlik yaşandı. Yaşanan gerginlikte oturma eylemi yapan Remziye Akkoyun fenalık geçirdi. Akkoyun'a ilk müdahale polis ekiplerince yapılarak, sakinleştirilmeye çalışıldı.
Gerginliğin ardından Vatan Partisi kadın kolları üyeleri HDP il binası yakınında açıklama yaparak, oturma eylemi yapan alilere desteklerini illeti. Açıklamayı okuyan Vatan Partisi Kadın Kolları Başkanı Meltem Ayvalı, annelere destek olmak için geldiklerini belirterek tüm siyasi parti kadın kollarına oturma eylemi yapan annelere destek vermek için buraya gelmeleri için çağrıda bulundu.
Görüntü Dökümü
-----------
Vatan Partisi üyelerinin anneleri ziyaret etmesi
HDP'li vekil Remziye Tosun'un Vatan Partililere tepki göstermesi
Yaşanan gerginlik
Vatan Partisi üyelerinin açıklaması
Remziye Akkoyun'un yere düşmesi
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 783 MB
Haber-Kamera: Emrah KIZIL/Mehmet Mucahit CEYLAN/DİYARBAKIR,
==================
Antik eserler, evlere duvar olmuş
Denizli'nin Kale ilçesinde birçok uygarlığın izini taşıyan Tabae Antik Kenti'nde kazı çalışmaları sürerken, daha önce buradan götürülen birçok tarihi eserin bazı evlerin duvarlarının yapımında kullanıldığı tespit edildi. Antik kentteki kazılara bilimsel danışmanlık yapan Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Beyazıt, mahallelerdeki evleri tek tek gezip, bu eserleri toplayacaklarını söyledi.
Kale ilçesinde 2014 yılından beri Denizli Müze Müdürlüğü başkanlığında, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Beyazıt'ın bilimsel danışmanlığında yürütülen Tabae Antik Kenti kazı çalışmaları sürüyor. Antik kentte arkeolog, sanat tarihçisi, jeolog, biyolog, mimar, epigraf, restoratör gibi çeşitli birimlerden oluşan uzman bir ekip, kazı çalışmalarını yürütüyor. Kale ilçesinin bir kilometre kadar güney batısında yer alan Tabae Kenti, İç Batı Anadolu'yu Güneybatı Anadolu'ya bağlayan geçit alanında bulunuyor. Denizli- Muğla karayolu güzergahındaki antik kent, doğal bir kale görünümünde yer alıyor. 'Tabae' isminin Latincede kaya anlamına gelen 'Taba' kelimesinden geldiği ve kentin kayalık bir tepe üzerinde kurulduğundan bu adın verildiği tespit edildi.
BİRÇOK UYGARLIĞIN İZİ VAR
Tabae Antik Kenti'ndeki kazıyla ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Mustafa Beyazıt, doğal kayalar oyularak tek odalar halinde inşa edilmiş evler, gümüş ve bronz olmak üzere isme bastırılmış sikkeler bulunduğunu, Prehistorik dönemlerden beri yerleşime tabi olmasına rağmen kentin kuruluşu hakkında henüz kesin bir bilgiye ulaşılamadığını, sit alanında elde edilen bulgulardan hareketle antik kentin Helenistik, Bizans, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanıldığı tahmin ettiklerini söyledi.
TARİHİ ESERLER EVLERE DUVAR OLMUŞ
Antik kentten götürülen tarihi eserlerin bazı evlerde ve bahçe duvarları yapılırken kullanıldığını ifade eden Beyazıt, "Bu sene yoğunlaştığımız alan çalışmalarından biri, Tabae Antik Kenti'nden götürülen taşların tekrar yerine getirilmesine yönelik olacak. Bu konuda mahallelerde sokak sokak gezdik, tespit ettiğimiz taşları tutanaklar karşılığında alarak antik kente taşımaya başladık. Ayrıca kırsal mahallelerde evleri de gezip, inceleyeceğiz. Antik kentten götürülen Roma dönemine ait sütunlar, kaideler evlerin duvarlarında kullanılmış. Toplayacağımız sütun kaidelerini, sütun başlıklarını ve sütun gövdelerinden parçaları tek tek sergileyeceğiz. Böylece Kale'ye gelen ziyaretçiler ilk önce bu noktada var olan sütun başlıkları ve kaideleriyle karşılaşacak. Aynı zamanda lahitleri de burada, bu düzenlemenin içine dahil etmeyi düşünüyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, -
==================
Lastik botta fenalaşan kadın göçmeni sahil güvenlik ambulansa götürdü
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinden lastik botla Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmek isteyen 39 kaçak göçmen arasındaki Afganistan uyruklu Hanife Caferi rahatsızlandı. Kadın, kaçakları fark eden sahil güvenlik ekibi tarafından alınarak, kıyıdaki ambulansa taşındı.
Ayvacık ilçesinde Afganistan uyruklu 39 kaçak göçmen, lastik botla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçiş yapmak için denize açıldı. Bot içinde bulunan kaçak göçmenlerden Hanife Caferi fenalaştı. Bölgede devriye görevinde bulunan Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı 'KB 4301' Bot Komutanlığı ekipleri, lastik bot içindeki kaçakları yakaladı. Kaçakların arasında bulunan Hanife Caferi, bölgedeki diğer sahil güvenlik botuna alınarak, Küçükkuyu beldesindeki Sahil Güvenlik Karakolu'na getirildi. Burada bekleyen ambulansta müdahale edilen Hanife Caferi'nin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Fenalaşan kaçak göçmen kadının botla getirilmesinden görüntü.
-Kaçak göçmen kadından genel ve detay görüntü.
Haber-Kamera: Dilara ERDİNÇ/AYVACIK (Çanakkale),
===================
Yuvalı Deresi'ndeki balık ölümlerinde kimyasala rastlanılmadı, araştırma sürüyor
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Büyükkarıştıran Beldesi'nden geçen Yuvalı Deresi'nde yaşanan balık ölümleriyle ilgili yapılan ilk incelemede kimyasal atığa rastlanmadı. Büyükkarıştıran Belde Belediye Başkanı Ertuğrul Çamlıca, "Çıkan sonuçlara baktık, sanayi atığı ve çevreyi kirleten bir etken yok. Birileri balık tutmak için balık otu kullanmış şeklinde bilgiler alıyoruz. Deremizde fabrika atığı yok, olsa belli olur. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nden dün tekrar geldiler ve numune aldılar, konunun takipçisiyiz" dedi.
Trakya'da kirliliğiyle gündemde bulunan Ergene Nehri'ne akan ve halk arasında Kuleli olarak adlandırılan Büyükkarıştıran Beldesi'nden geçen Yuvalı Deresi'nde toplu balık ölümleri yaşandı. Kırklareli'nin Yıldız Dağları'ndan doğan, geçtiği bölgelerde çiftçilerin hayvanlarına su içirip, tarım alanlarını suladığı ve balık tuttuğu deredeki balıkların ölümleri halk arasında endişe yarattı. Olası bir kimyasal atık durumuna karşı jandarma ekipleri dere ve çevresinde inceleme yaptı.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri sudan, Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ise ölü balıklardan numuneler alarak, incelemeye gönderdi.
Yapılan ilk incelemede balık ölümlerine kimyasal atığın neden olmadığı belirlendi.
Çalışmalarını sürdüren ekipler, dün sudan tekrar numune alarak aldı. Derenin geçtiği Tekirdağ'da da Tekirdağ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri numune aldı.
'DEREMİZDE FABRİKA ATIĞI YOK'
Büyükkarıştıran Beldesi Belediye Başkanı Ertuğrul Çamlıca, balık ölümlerinin kimyasal atıktan kaynaklanmadığını söyledi. Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin sudan numune alıp yaptığı incelemede, fabrika atığına rastlanmadığını belirten Çamlıca, "Yetkili kişilerin bilgileri var, bunlar tamamen spekülasyon burada bir şeyler olmuş. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nden gelen yetkili arkadaşlar burada tahlil yaptılar fakat herhangi bir şey çıkmadı. Çıkan sonuçlara baktık bir sanayi atığı ve çevreyi kirleten bir etken yok. Birileri balıkları tutmak için balık otu kullanmış şeklinde bilgiler alıyoruz. Kulağımıza böyle bilgiler geliyor. Deremizde fabrika atığı yok, olsa belli olur. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nden dün tekrar geldiler ve numune aldılar bizde bu konunun takipçisiyiz" dedi.
Derede yıllardır otla balıkçılığı yapan Kemal Dönmez, balık ölümlerinin kimyasal atıklardan meydana geldiğini iddia etti. Dönmez, "Geçen hafta geldiğimde böyle bir şey yoktu. Balık ölümlerini söylediler, onun için geldim. Fabrika atıkları da olabilir, klor da atılmış olabilir" diye konuştu.
'NUMUNE ALINDIĞINDA KİMYASAL AKIP GİTMİŞTİR'
Dereden incelemek için su alındığında, balıkların ölümüne neden olan kimyasalın akıp gittiğini öne süren Dönmez, "Numune alındığında su akıp gitmiştir. Burada su akıp gidiyor, durmuyor ki. Daha önce böyle bir balık ölümüyle karşılaşmadım. Bir kere daha balık ölümü olmuştu, o zaman bir fabrika asit salmıştı. Bu derede sazan, turna, kefal, mirana ve kızıl kanat balıkları ile yaklaşık 7-8 çeşit balık bulunuyor. Tarım sulamalarında kullanılan derede balık ölümleri görülmesi bizleri korkutuyor" dedi.
Hayvancılıkla uğraşan İsmail Hatırcı da balık ölümlerinin 1 haftadır devam ettiğini, ölümlerin fabrika atıklarından kaynaklandığını düşündüklerini söyledi.
Görüntü Dökümü
------------
Deredeki ölü balıklar
Balıklardan detaylar
Vatandaşlarla röp.
Çevreden detaylar
DHA muhabiri Ali Can Zeray anons
Balık ve dereden detaylar
Belediye Başkanı Camlıca ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/LÜLEBURGAZ (Kırklareli), -
==================
Katı atık toplayanlar, çöp depolama alanının yolunu taşla trafiğe kapattı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Harmandalı Çöp Depolama Alanı'nda, plastik ve karton gibi geri dönüşüm malzemelerini toplayıp satarak geçimlerini sağlayan bir grup, artık alana alınmamaları üzerine yolu taşlarla trafiğe kapatarak eylem yaptı. Yaklaşık bir saat boyunca trafiğe kapalı tutulan yol, polisin devreye girmesiyle birlikte yeniden açıldı.
İzmir'in çöpünün depolandığı Çiğli ilçesine bağlı Harmandalı Mahallesi'ndeki Çöp Depolama Alanı'ndan kağıt, plastik gibi geri dönüşüm malzemeleri toplayanlar, dün (salı) bu bölgeden çıkarıldı. Yıllardır burada geri dönüşüm atıklarını topladıklarını söyleyen yaklaşık 100 kişilik grup, bu sabah Harmandalı Çöp Depolama Alanı'na çıkan yolu, taşlarla trafiğe kapattı. Eylemden dolayı, çöp kamyonları bölgeye giremeyince, uzun kuyruklar oluştu. Yaklaşık bir saat boyunca trafiğe kapalı kalan Harmandalı yolu, polis ekiplerinin uzun süren ikna çabalarının ardından yeniden açıldı.
Çöp depolama alanından topladığı kağıtları satarak geçimini sağladığını söyleyen Mehmet Taşkan (42), can güvenliği gerekçesiyle alandan çıkarıldıklarını söyleyerek, "12 yıldır bu insanlar çöplerden ekmek kazanıyorlar. Son bir haftadır bir firma geldi, İzmir polisini buraya toplayarak bizi oradan çıkardılar. Bize 'Burada sizin can güvenliğiniz yok, çalışmayacaksınız' diyorlar. 12 yıldır bizim can güvenliğimiz yoktu, çünkü burada gaz sıkışması vardı. Ona rağmen evimize ekmek götürmek için biz o riski göze alarak çalışıyorduk. Şimdi firma buradaki riski azalttı. Bizim yerimize başkalarını getirecekler. Onlar bizim yerimize çalışacak. Bu kadar gariban insanın ekmeğini almaya çalışıyorlar. Biz bugüne kadar çıkıp da 'Açız, tokuz' demedik. Çöp var, karıştırıp ekmeğimizi kazanıyorduk. Ekmeğimize kimse müdahale etmesin" dedi.
15 yıldır bölgeden topladığı çöplerle geçindiğini söyleyen Erdal Yılmaz (48) da, "Biz buradan ekmek yiyoruz. Aynı zamanda Harmandalı'da oturuyorum. Bir firma geldi, bir günde hepimizi dışarıya attılar. Biz ekmeğimiz için mücadele ediyoruz" diye konuştu.
Harmandalı bölgesinde, yasaya uygun kurduğu ve vergisini de verdiği çöp ayrıştırma tesisinin bulunduğunu söyleyen Eyüp Yişin ise, "Biz burada hukuksuz bir iş yapmıyoruz. 10 yıldır burada dükkanlarımız var, geri dönüşüm işi yapıyoruz. Bize haber verilmeden dükkanlarımız kapatıldı. Benim yanımda 60 kişi çalışıyor. Hepimizin ekmeği bir anda kesildi. Neden böyle yapıldı? Haksız bir iş mi yapıyoruz? Biz ekmeğimiz için yolu kapatıyoruz" dedi.
Bir süre eylem yapan grup, daha sonra yola attıkları taşları kaldırarak, bölgeden ayrıldı.
Görüntü Dökümü
---------
-Vatandaşların yolu taşlarla trafiğe kapatması
-Yolda eylem yapanlardan görüntü
-Polis ekipleri ile eylemcilerin konuşması
-Vatandaşlar ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
===================
Kendisini işten çıkaran kahve işletmecisini öldürdü
Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Eyüp S., bir süre yanında çalıştıktan sonra kendisini işten çıkaran kahve işletmecisi Mustafa Sait Aksakal'ı (40) bıçakladı. Hastaneye ağır yaralı kaldırılan Aksakal, yaşamını yitirdi. Motosikletle kaçan Eyüp S. ise yakalanıp, gözaltına alındı.
Olay, dün gece, ilçeye bağlı İstiklal Mahallesi'ndeki Kurtali Sokak'ta meydana geldi. Kahve işleten Mustafa Sait Aksakal, iş yerini kapatıp, evine giderken, müşterilerle sorun yaşadığı gerekçesiyle işten çıkardığı Eyüp S. ile karşılaştı. İkili arasında sokak ortasında başlayan tartışma, kısa sürede büyüyüp, kavgaya dönüştü. Bu sırada Eyüp S., üzerinde taşıdığı bıçağı çıkarıp, Aksakal'ın boğazı ile vücudunun çeşitli yerlerine sapladı. Ağır yaralanan Aksakal, çevredekilerin ihbarıyla gelen sağlık görevlilerince ambulansla Nizip Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Mustafa Sait Aksakal, doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Olay sonrası motosikletle kaçan Eyüp S. ise polis ekiplerince yakalanıp, gözaltına alındı.
Mustafa Sait Aksakal'ın cenazesi, yapılan otopsinin ardından toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
----------
-Mustafa Sait Aksakal'ın fotoğrafı
-Adli tıp kurumu
-Cenaze aracı
-Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 101 MB
Haber-Kamera: Kadir GÜNEŞ-GAZİANTEP-DHA)
=======================
Malkara'da, '500 kilo altın' iddiasıyla yapılan resmi kazıdan 'taş' çıktı
Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde yaşayan Nevriye Köroğlu, evinin yanındaki bahçede yaklaşık 500 kilo altın bulunduğu iddiaları üzerine, aldığı resmi izinle başlattığı kazı çalışmasında altın yerine 6 taş çıktı. Kazıyı yaptıran Nevriye Köroğlu,"Kazıyı yaptırmamdaki amaç ise bizi rahatsız ediyorlardı. Bende gerekli izinleri alıp devletimizle birlikte resmi kazıya başladım. Benim hiç parada pulda gözüm yoktu. Tamamen sıkıntılara son vermek içindi bu kazı" dedi.
Malkara'nın Gönence Mahallesi Mezarlık mevkisinde yaşayan Nevriye Köroğlu, müstakil evinin bahçesinde define olduğu söylentileri üzerine resmi izin alarak, önceki gün boş arazide kazı çalışması başlattı. Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Mal Müdürlüğü ve Malkara Jandarma Komutanlığı ekiplerinden oluşan komisyon gözetiminde, başlatılan kazı çalışması, iş makineleriyle sürdürüldü. 500 kilo altın olduğu iddiasını duyan mahalle sakinleri de bölgede toplanarak, kazı çalışmalarını merakla takip etti.
TAŞ ÇIKTI
İki gün süren iş makineleri ile süren kazılarda altın yerine 6 tane büyük taş çıktı. Çıkan kaya parçalarından bir tanesini evinin bahçesinde hatıra olarak saklayacağını söyleyen Nevriye Köroğlu, "İki gün boyunca süren resmi kazımızı tamamladık. Sonuçta yapılan kazılardan 6 tane büyük taş çıktı. Çıkan taşlardan bir tanesini bahçemde hatıra olarak saklayacağım. Kazıyı yaptırmamdaki amaç ise bizi rahatsız ediyorlardı. Bende gerekli izinleri alıp devletimizle birlikte resmi kazıya başladım. Kazımız iki gün boyunca sürdü. Bundan sonra başka kazı yaptırmayı düşünmüyorum. Artık çok bilenler gelsin. Kazı kazı diye başımı yediler. Yok gömü orada değilmiş, buradaymış. Dedikodu aldı başını gitti. Ben yanlış yeri kazdırıyormuşum dediler hep. Bende bu dedikodulara son vermek için kazımı yaptırdım. Ama çıksaydı köyüme yardım yapacaktım. Mesela köyüme düğün salonu yaptıracaktım. Köyümüzdeki fakirlere yardım yapacaktım. Öğrencilere yardım yapacaktım. Benim hiç parada pulda gözüm yoktu. Tamamen sıkıntılara son vermek içindi bu kazı. Hakkımızda hayırlısı olsun" dedi.
Gönence Mahalle Muhtarı Bayram Ali Ayten, iki gün boyunca yapılan kazının tamamlandığını belirterek, "Devletimizin izniyle resmi kazımız tamamlandı. Nevriye hanımında dediği gibi bu kazı yapılan rahatsızlıklara son vermek içindi. Şimdi herkes rahatladı.Kazımız iki gün sürdü. Bahçede 6 ayrı yerde kazı yapılarak çukur açtık. Umduğumuz çıkmadı. 3 metre boyunda büyük kayalar çıktı. Herkes görsün duysun. Komşumuzu kimse rahatsız etmesin artık. Ama maalesef kazımız boş çıktı. Umduğumuz gibi çıkmadı. Kazıdan bir şeyler çıksaydı, köyümüze büyük vaatleri vardı Nevriye hanımın. Köyümüze ne gerekiyorsa yapacaktı. Bende köyümüzün noksanlarını söyledim. Ama olmadı. Kendisi de üzgün değil zaten. Paraya acımıyorum diyor Nevriye hanım. Sonucu gördük. Herkes rahatladı şimdi" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Kazı yapılan alandan detay
-Nevriye Köroğlu ile röp.
-Çıkan kayalardan detay
-Hatıra olarak sakladığı kaya
-Muhtar Bayram Ali Ayten'in konuşması
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA (Tekirdağ), -
=================
Çin salatalığından sonra Çin domatesi ve marulu da çıktı
Bartın'ın Kozcağız Beldesinde, tarlasına ektiği Çin salatasının boyunun 1 metreyi bulan ve 30 kiloya ulaşan Müyesser Acıbal'ın(63) Çin domatesi ve Çin marulu da ektiği ortaya çıktı. Marul ve domatesleri gösteren Müyesser Acıbal, "Bunların tadı salatalıktan daha iyi." dedi. Tarım ve Orman İl Müdürü Abdulsettar Bayram da tarlaya gelerek salatalık, marul ve domatesi inceledi.
Kozcağız Beldesi Ahmetler Mahallesi'nde yaşayan 3 çocuk annesi Müyesser Acıbal, geçen yıl İzmir'de Çinli işçilerle birlikte çalışan komşusundan salatalık, domates ve marul tohumları aldı. Çin salatalıklarından 6 tanesi hızla büyümeye başladı. Müyesser Acıbal, salatalıkların boyunun bir ayda 1 metreye ulaşmasıyla korkarak kökünden kesti. Salatalıkların 5'i komşulara ve akrabalara dağıtıldı. En büyüğü 1 metre uzunluğunda ve 30 kilo ağırlığındaki Çin salatalığını gören mahalle sakinleri de şaşkınlıklarını gizleyemedi. Müyesser Acıbal, tarlasına salatalığın yanında Çin domatesi ve Çin marulu da ekti. Tarım ve Orman İl Müdürü Abdulsettar Bayram da tarlaya gelerek Çin salatası, domatesi ve marulunu inceledi.
'MARUL VE DOMATESİN TADI GÜZEL'
Marul ve domatesleri de tarladan toplayan Müyesser Acıbal, tatlarının salatalık kadar kötü olmadığını söyledi. Çin salatalığı tohumlarını patlıcan tohumu olduğunu sanarak aldığını ifade eden Müyesser Acıbal, "Bana bunları patlıcan diye verdiler. Ben bir kökü dikip patlıcan diye yukarı bağladım. Büyüyünce bu hale geldi. Tohumu aldığım arkadaşta geldi fotoğrafını çekip Çinlilere gönderdi. Onlarda salatalık olduğunu yenilebileceğini söyledi. Sonra bunu aldık kesip kesip komşulara verdik. Onlarda hiç beğenmediler. 15 tane vardı. Bunlar orduya yeterdi. Bunlar niçin böyle büyüyor diyorduk. Koparmasam belki daha çok büyürdü. Bunları görenler şaşırıyor. Gelin ilk kavun dedi. Oğlum ziraat mühendisi oda bilemedi" dedi.
Çin marulu ve domatesleri de ektiğini belirten Müyesser Acıbal, "Çin marulu ve Çin domatesi de ektik. Domates küçük. Marulun yaprakları biraz büyük ama salatalık gibi değil. Bunların tadı nasıl diye merak ettim. Yedim ve güzelmiş. Domatesler de sarı çıktı." diye konuştu.
TARIM VE ORMAN MÜDÜRÜ BAYRAM İNCELEMELERDE BULUNDU
Tarım ve Orman İl Müdürü Abdulsettar Bayram da araştırma kuruluşlarına salatalığın fotoğrafını attığını ve inceleyeceklerini söyledi. İlginç bir sebze türü olduğunu söyleyen Bayram, "İzmir'deki işçiler vermişler. Üretim amaçlı değil hobi olarak bir iki kökten üretmiş. İlimiz şartlarında böyle iri olması ve salatalık olması Türkiye'nin gündemine oturdu. Şu görüntüyle kabak mı salatalık mı diyebilmek için incelenmesi gerekiyor. Araştırma kuruluşlarıyla görüştüm. Fotoğraflarını göndereceğim. Yaprağını göndereceğim. Gerekirse gelip bakacaklar. Gerekli görürlerse daha geniş araştırma yapabilirler. Damak tadımıza uygun olmadığını söylüyor ablamız. İlimiz için ilginç. Ben melezleme sonucu elde edilmiş bir bitki odluğunu düşünüyorum." dedi.
Görüntü Dökümü
------------
-Salatalıktan detaylar
-Müyesser Acıbal'ın marul ve domatesleri göstermesi
-Tarlada röp.
-Domatesi yemesi
-Detaylar
-Tarladan drone görüntüsü
Süre: (6: 43) Boyut: (753 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Ayhan ACAR/BARTIN
========================
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?