Bakan Özlü: Türkiye'nin güçlü, işlerini hızlı yürütmesi lazım (2)
DÜZCE GÖLYAKA'DA KONUŞTU
Bakan Özlü, referandum çalışmaları kapsamında Düzce'nin Gölyaka İlçesi'nde düzenlenen mitingde halka hitap etti. 16 Nisan'ın Türkiye için dönüm noktası olduğunu ifade eden Bakan Özlü, "Tarihsel bir süreç yaşıyoruz. Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesi bakımından ülkemizin güçlenmesi lazım. 18 madde ülkemizin gücüne güç katacak. Bu 18 maddeden 1 tanesi bile 'evet' demek için yeterli. Muhalefet çözüm değil problem üretiyor. Ortaya bir çözüm sunmuyorlar, teklif getirmiyorlar her şeye 'hayır' diyorlar. Bunun adı çözümsüzlük demektir. Çözüm üretmeyen birinin iktidara gelmeye hakkı var mı? Çalışan adamın önerisi, teklifi olur. Bunlar 'hayır'la hayatlarını geçiriyorlar. 16 Nisan'da anayasa oylaması büyük bir inovasyondur. Türkiye'nin sıçrama yapmasını, büyümesini istiyoruz. 16 Nisan'da oylayacağımız metin ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Sizden kuvvetli bir 'evet' bekliyoruz" dedi.
Son 2 aydır terör eylemi olmadığını, çünkü terör örgütlerinin inlerine girdiklerini ifade eden Bakan Özlü, "Bunu kendi silahımız, tankımız ile yaptık. Eskiden böyle bir şey yapsak 'olmaz' derlerdi. 'Benim silahımı, tankımı orada kullanamazsın' derlerdi. Kendi silahımızla, tankımızla girdik. Türkiye'nin daha güçlü bir ülke olması lazım" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
-Bakanın konuşması
-Alandan görüntüler ve detaylar var
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
=================================
Kılıçdaroğlu: Oylarınızı tek adam rejiminden yana kullanmayın (4)
TÜRKOĞLU'NDA ÇİFTÇİLERLE BULUŞTU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş kent merkezindeki temaslarının ardından Türkoğlu İlçesi'nde 23 Nisan Parkı'nda düzenlenen 'Çiftçiler Buluşması'na katıldı. Buradaki kalabalığa 16 Nisan referandumunda neden 'hayır' oyu kullanacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Sandığa giderken çocuklarımızın geleceğini düşüneceğiz. Hep bir arada yaşlısıyla, genciyle, kimliklerimiz farklı olabilir ama bir arada yaşayalım. Diyorlar ki 'Vatandaşın seçip Ankara'ya gönderdiği 550 milletvekili sayısını yaklaşık 180 trilyonla milletvekili sayısı 600 olsun' Bunu kabul ediyor musunuz? Diyorlar ki 'Vatandaşın çocuğu 18 yaşını doldurunca El Bab'a gitsin, PKK ile eksi 45 derecede mücadele etsin, ama bu Ankara'daki beylerin çocukları 18 yaşında milletvekili olsun, asker gitmesin, 2 yıl sonra da emekli olsun.' Biz de diyoruz ki fakir fukaranın çocuğu asker gidiyorsa, bir başkasının da çocuğu askere gitsin. Bunu kabul etmiyor ve doğru bulmuyoruz. Bir adama bu kadar büyük yetkiler verilmez. Tek adam rejimini olduğu ülkeler; Suriye, Irak, Libya kan ve gözyaşı var. Hitler Almanya'yı batağa gömdü. Tek adam rejimleri her ülkeye felaket getirmiştir. Nedeni de şudur; beşer şaşar. 16'sında sandığa giderken düşüneceğiz ve mutlaka sandığa gidip oyumuzu kullanacağız. Çocuklarımız, evlatlarımız, Türkiye'miz ve geleceğimiz için. Devlet yönetimi akıl işidir. Devlet yönetiminde istişare vardır. Yani 80 milyon, bir kişiye teslim edilemez. Akıl, akıldan üstündür. Çünkü rabbimizin bize verdiği en değerli hediye akıldır. O nedenle rabbimiz yüce kitabında diyor ki 'Aklınızı kullanmıyor musunuz?' Şimdi bize diyorlar ki 'Aklınızı kullanmayın, 80 milyonun aklını bir kişiye kiraya verin.' Allah'ın izniyle gidip oyumuzu kullanıp hayırlı bir iş yapacağız. Pazar günü, 16'sında hep beraber gideceğiz. Bu bir seçim değildir, bir parti seçimi değil, kişi seçimi değil. O açıdan bütün ülkücü, milliyetçi, sosyal demokrat, liberal, mütedeyyin kardeşlerime, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün saygı değer vatandaşlarına sesleniyorum; biz birlikte yaşarsak demokrasimiz gelişir. Kimimiz işçi, emekli, memur ama hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Huzurun garantisi tek adam rejimi değildir, demokrasidir."
'ADALETİ YOK EDERSENİZ, DEVLETİ YOK EDERSİNİZ'
Kılıçdaroğlu, doğruları söylediği için sürekli eleştirildiğini burada da yineleyerek, şöyle devam etti:
"Bu tek adam rejimi gerçekleşir, bu adamı kandırır, satın alırsanız en geç 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti'ni teslim edersiniz. Burası neresi? Türkoğlu; Türklerin yatağı, aslanların yatağı. Aslanlar buna izin verecek mi? Vermeyecek, vermeyeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Görüşlerimiz farklı, siyasi partilerimiz farklı olabilir ama beraber Türkiye'yi kuşatıp kucaklamak zorundayız. Ben bunları anlattığım zaman diyorlar ki 'Kılıçdaroğlu doğruyu söylemiyor.' Benim konuşma saatlerime onlar da kendi konuşmalarını denk getiriyor. İstiyorlar ki benim anlattıklarımı millet duymasın. Ben de geziyorum; ilçe ilçe, cadde cadde. Sende de yürek varsa kardeşim senin istediğin televizyon kanalında niye karşıma çıkmıyorsun? Gel oturalım konuşalım. Amerika'da, Fransa'da, İspanya'da, İtalya'da olur, bize gelince çıkarsın bol bol laf edersin. Gel kardeşim ikimiz de konuşalım; sen yarım saat konuş, vallahi ben 15 dakika konuşacağım. Bakalım millet görsün sen mi doğru söylüyorsun, ben mi doğru söylüyorum? Çıkarlar mı? Hayır. Çünkü onlar da biliyor ki Kılıçdaroğlu doğruları söyler. Devlet yönetiminde aklın egemen olması lazım. Adaleti yok ederseniz, devleti yok edersiniz. Adalet, mülkün temelidir. Bugün 1 milyondan fazla mağdur aile var. Bu aileleri korumak zorundayız. Suç bireyseldir. Birisi bir suç işlediği zaman, bütün aileyi cezaevine atamazsınız, aç bırakamazsınız. O yüzden biz diyoruz ki; biz zulmün karşısındayız. Çünkü biliyoruz ki zalimin karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır. Sabah Kılıçdaroğlu, akşam Kılıçdaroğlu. Emin olun ben olmazsam bunlar miting bile yapamayacaklar. Onlar devletin forsunu, uçaklarını, arabalarını, paralarını kullanıyorlar. Ama ben, devletin parasını kullanmıyorum. Ben, Allah'ıma ve milletime güveniyorum. Onlarla aramızdaki fark budur. Onlar diyor ki 'Biz mağdur olduk.' Mağdur olan biziz. Biz, bu millete güveniyoruz. Biz sağcı solcu, doğu batı ayrımı yapmadan birlikte huzur içerisinde yaşamak istiyoruz."
'DEVLET ADAMI, DİLİNE HAKİM OLMALI'
Devleti yönetenlerin, diline hakim olmaları gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"6,5 milyon işsiz var, tutturmuşlar 'Bir kişiye bütün yetkili verelim.' Sanki memleketin başka sorunu yok. Diyor 'Kerkük'te o bayrağı indirin.' Adam indirmiyor, buyur bakalım. Lafla peynir gemisi yürümez. Devlet adamı, diline hakim olmalı. Diline hakim olamayan devleti iyi yönetemez. Bunlar ne diyor; 'Münbiç'e gireceğiz.' Gir kardeşim, elinden tutan mı var? Bir bakıyorsun tık yok. 'Rakka'ya gireceğiz.' Kerkük'e bayrak çekildi, indir kardeşim. Çünkü sözlerinin ağırlığı yok ve hiç kimse ciddiye almıyor. Bu beni rahatsız ediyor, huzurumu kaçırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, böyle bir devlet değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Ortadoğu'da, Amerika'da, Avrupa'da, Türki Cumhuriyetlerinde saygınlığını yok ediyorsunuz. Bekliyor acaba beni Trump arar mı, Putin arar mı? Aramıyor. Yahu sen niye Putin'e, Trump'a güveniyorsun? Niye bu millete güvenmiyorsun? Parti devleti kurmak istiyorlar. Cumhurbaşkanı, yardımcıları, bakanlar, valiler, kaymakamlar, hakimler partili olacak. Yahu peki partisi olmayan vatandaş ne olacak? Onlar da ikinci sınıf vatandaş olacak. Şuanda birinci sınıf vatandaş kim? Suriyeliler. Bir sürü dert var arkadaşlar. Diyorum ki biz birlikte hareket edersek hayırlı bir işi gerçekleştirirsek Suriyelileri de kendi ülkelerine göndereceğiz. Orada savaşı durduracağız. Biz bunu istiyoruz ama onlar diyor ki 'Referandum yapalım 'evet' çıkarsa, Suriyelilere vatandaşlık verelim.' Nasıl verecekler? Bakanlar Kurulu yok. Bir kişiye vatandaşlık vermek için Bakanlar Kurulu kararı olmalı. Yeni rejimde bir kişi istediği kadar Suriyeliyi vatandaşlığa alabilecek. Böyle bir rezalet olabilir mi?"
Konuşmasının ardından Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Kemal Kılıçdaroğlu'na Atatürk portresi hediye edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Vatandaşların aranması
Bayrak satanlar
Kılıçdaroğlu'nun araçtan inişi
Çiftçilerle tokalaşması
Bir kişinin 'Ülkücüler seninle' diyerek Kılıçdaroğlu'nun elini öpmesi
Kılıçdaroğlu'nun salona girmesi
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
Otobüsten halkı selamlaması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
=========================================
CHP Genel Sekreteri Sındır'dan, Bakan Bozdağ'a tepki
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na yönelik yaptığı eleştirilere, "Şimdi Sayın Bozdağ'ın, aynı şeyi sayın Cumhurbaşkanı için de söylemesi lazım. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın devletin, Bakanlığın bir töreninde evet kampanyası yapmaları Metin Feyzioğlu'nun yaptığından 10 kat değil, 100 kat daha sakıncalıdır" diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, referandum için 'hayır' kampanyası yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu eleştirerek, "Sayın Feyzioğlu, kanuna göre 'evet' 'hayır' kampanyası yapamaz. Senin işin o değil ki. Sen işine bak. Bu ideolojik duvarları da yıkmak bizim ana vazifemiz" ifadelerini kullanmasına CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır tepki gösterdi. Sındır şunları söyledi:
"Eğer gerçekten Adalet Bakanıysa Sayın Bekir Bozdağ, şimdi aynı şeyi sayın Cumhurbaşkanı için de söylemesi lazım. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun parti üyeliği var. Parti üyeliğini engelleyen durum var mı? Yok. Bir siyasi partinin faaliyetlerine katkıda bulunabiliyor mu? Bulunabiliyor. Geçmişte de bulunuyordu. Bugün bulunabiliyor mu? Yarın da bulunabilecek mi? Bulunabilecek. Burada ince ayrıntı şudur; Barolar Birliği ve diğer meslek kuruluşları kamu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Kamu kaynaklarını kullanmazlar. Eğer, kamu kaynaklarını kullanarak yapıyorsa o ayrı meseledir ama Metin Feyzioğlu bir avukat, bir yurttaş olarak, bir seçmen olarak, bir parti üyesi olarak partisinin düşüncesi doğrultusunda hareket edebilmesi onun için bir haktır."
'CUMHURBAŞKANI'NI DA ELEŞTİRMESİ LAZIM'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın devlet imkanları ile yapılan açılış törenlerinde 'evet' kampanyası yaptıklarını ifade eden CHP'li Sındır, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı olarak bir partiye üye değil. Tarafsızlık yemini etmiş bir kişinin, şahsiyetin devletin imkanları ile gidip devletin açılış törenlerinde evet kampanyası yapıyor olmasını da Sayın Bozdağ'ın eleştirmesi lazım. Eğer burada gerçekten Adalet Bakanıysa ve adaletin gereğini yerine getirdiğini düşünüyorsa, bunların hepsini, sayın Başbakanın devletin imkanlarıyla yapılan açılış törenlerinde, bütün o şaşalı açılış törenlerinde evet kampanyası yapmaması lazım. Partinin bir şeyini yapar, Başbakan aynı zamanda partisinin genel başkandır, partinin töreninde konuşur, hakkıdır. Devletin, Bakanlığın bir töreninde evet kampanyası yapmaları Metin Feyzioğlu'nun yaptığından 10 kat değil, 100 kat daha sakıncalıdır. Onlar devleti temsil ediyor. Evet kampanyası, vatandaş arasında üvey evlat muamelesi yapılmaması lazım. Devletin bu konuda vatandaşları arasında ayrım yapmamamsı lazım. Devlet, kimseye üvey evlat muamelesi yapamaz."
Görüntü Dökümü
----------------------------
-CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır'ın açıklaması
-Detaylar
Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,
================================
CHP Kayseri İl Başkan Keskin: "Karar var, o afişler Kale'den ve elektrik direklerinden kaldırılmalıdır
CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, seçim kurulunun yasak, toplatılsın demesine rağmen Kayseri'de elektrik direklerinde ve Tarihi Kayseri kalesinde bir partinin ambleminin yer aldığını belirterek bu duruma tepki gösterdi. Keskin, "Seçim Kurulu karar vermesine rağmen Kale'de ve elektrik direklerinde halen bir partinin amblemi, genel başkanının fotoğrafı ve evet afişleri asılı. Bu utanç verici bir durum. Hakimlerin verdiği kaldırılma kararı uygulanmalıdır, yoksa suç duyurusunda bulunacağızö dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, seçim kanununa yasak olmasına rağmen kentte halen kamuya ait elektrik direklerine ve tarihi kaleye iktidar partisi tarafından parti amblemleri ve evet afişlerinin asıldığını belirterek bu durumu eleştirdi.
16 Nisan'da yapılacak referandum öncesinde yaptıkları çalışmaların engellendiğini öne süren Keskin, "Bu seçim bir gelecek sorunudur. Parti meselesi değildir, memleket meselesidir. Biz sağduyulu bir şekilde referandum çalışması yapıyoruz ama maalesef bir sürü haksızlıklara ve saldırılara maruz kalıyoruz. Örneğin Yeşilhisar ilçemizde hayır pankartımız indirilerek, yakılmaya çalışılıyor. Stantlarımıza tacizler yapılıyor. Saha çalışmalarımızda arkadaşlarımıza kasıtlı tahrik ve tacizlerde bulunuluyor. Bunlara rağmen CHP olarak ortamı germeden mücadele ediyoruz ve neden hayır denilmesi gerektiğini anlatıyoruzö diye konuştu.
"AFİŞLER SEÇİM KANUNUNA AYKIRI, KALDIRILMASI KARARI VAR AMA KIMSE KALDIRMIYORö
Kayseri'de bir süre önce elektrik direklerine asılan evet afişlerini seçim kanununa aykırı oldukları gerekçesiyle ilçe teşkilatları ile şikayet ettiklerini kaydeden Keskin, bu konuda seçim kurulunun kaldırın demesine rağmen hiç kimsenin bu konuda çalışma yapmamasına isyan etti.
Keskin, şunları söyledi: "En son yapılan işlemlerden biri kamu alanı olmasına rağmen, seçim kanununa aykırı olmasına rağmen elektrik direklerine, Tarihi Kayseri Kalesi'ne afişlerine asılması konusu var. Bu konuda ilçe başkanlıklarımız seçim kurullarına itirazlarını yaptılar. Kurul kaldırılması gerektiği yönünde günler öncesinde karar verdi ama bu karar bile uygulanmıyor. Gerekli yerlere durumu iletiyoruz ancak, bürokrasi de korku ve çekince ortaya çıkmış. Kimse elini o afişleri indirmeye uzatmıyor. Bu ülke tek adama dönüşürse, patinin il, ilçe başkanlıklarının bürokrasi üzerinde oluşturacağı baskının küçük örneğini görüyoruz. Bu anayasa çıkarsa bu tablo daha da büyür. İktidar partisinin aleyhine ne karar verilir, ne de uygulayabilir. Seçim kurulu karar vermesine rağmen Kale'ye halen bir partinin amblemi, genel başkanın fotoğrafının asılı olması utanç verici bir durumdur. Yetkili birimlere sesleniyoruz, lütfen bir an önce hakimlerin vermiş olduğu kararları uygulayın. Gerekli işlemleri yapsınlar, yoksa kendileri hakkınsa suç duyurusunda bulunacağızö
Görüntü Dökümü
----------------------------
-CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin'in açıklaması
-Kaleye asılan afişlerinden görüntüler
-Detaylar
Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,
================================
Billboardlara sprey boyayla 'evet' yazıldı
EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde, belediyenin yatırımlarıyla ilgili afişlerin bulunduğu billboardların üzerine sprey boyalarla kimliği belirsiz kişi yada kişi tarafından 'evet' yazıldı.
Keşan'da Dörtyol Kavşağı yakınlarında bulunan billboardlarda Keşan Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Özcan'ın fotoğrafı ve belediyenin yatırımlarıyla ilgili afişlerin üzerine siyah sprey boyayla, kimliği belirsiz kişilerce, 'Evet', 'Ya Allah Evet' ve 'RTE' yazıldı. Durumu fark edenler belediye ve polise haber verdi. Keşan Belediyesi'nden yapılan açıklamada, "Bu saldırının kimler tarafından yapıldığının ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Çevrede bulunan kameralardan bunu yapanların görülüp görülmediğini araştırıyoruz. İlgili makamlarında kamu malına zarar veren bu kişileri ortaya çıkarmasını istiyoruz" denildi. Poliste olayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Spreyle yazı yazılan billboard
-Billboarda bakanlar
Haber: Ünsal YÜCEL/KEŞAN (Edirne), -
====================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?