HDP Batman Milletvekili Başaran, gözaltına alındı
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Ankara'ya gitmek üzere geldiği Batman Havalimanı'nda gözaltına alındı.
Ankara'ya gitmek üzere bu sabah Batman Havalimanı'na gelen Ayşe Acar Başaran, bir dava ile ilgili ifade vermediği için hakkında verilen yakalama kararı nedeniyle gözaltına alındı. Gözaltına alınan Başaran, Batman Adliyesi'ne götürüldü.
Görünüt Dökümü
----------------------
-Ayşe Acar Başaran'ın görüntüleri
Haber: BATMAN
==============================================
(ÖZEL) Silahla tehdit edilen çoban o anları görüntüledi
İSTANBUL'da gündelik işlerde çalışırken, kalp krizi geçiren kardeşinin bulunduğu Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Kayapınarı Köyü'ne gelen Erkan Berşe, geçtiğimiz Çarşamba günü 10 yaşındaki oğlu ile birlikte kardeşinin keçilerini otlatmaya götürdü. Keçileri otlatmak için gittiği köy merasında Köy Muhtarı Salip Polat tarafından dövülerek, silahla tehdit edildiğini belirten Berşe, o anları cep telefonu ile kaydetti. DHA muhabirine telefonla açıklama yapan Köy Muhtarı Salih Polat ise görüntülerdeki silahın Erkan Berşe'ye ait olduğunu, Berşe'nin kendisine silah çektiğini ve sopayla vurarak silahı elinden aldığını söyledi. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldığı bildirildi.
İstanbul'da gündelik işlerde çalışan 38 yaşındaki Erkan Berşe, kardeşinin kalp kirizi geçirmesi üzerine geçtiğimiz hafta memleketi olan Erzincan'ın Kemaliye İlçesine bağlı Kayapınarı Köyü'ne geldi. Köye geldikten sonra, geçtiğimiz Çarşamba günü, 10 yaşındaki oğlu ile birlikte kardeşine ait keçileri otlatmak için köy merasına giden Erkan Berşe, iddiaya göre köy muhtarının sopalı saldırısına uğradı. Muhtarın kafasında odun kırdığını ve silah çekerek kendisini tehdit ettiğini iddia eden Berçe, o anları cep telefonu kamerası ile kaydetti.
SİLAH VE SOPA İLE TEHDİT
Cep telefonu ile kaydedilen görüntülerde ; Muhtar Salih Polat olduğu öğrenilen kişinin elindeki tabanca ile diğer kişiyi tehdit ettiği görülüyor. Elindeki tabancayı görüntüyü çeken kişiye doğrultup tehdit eden Polat'ın, "Ulan burada ne işin var. Vurayım mı, vurmayayım mı seni?" dediği dikkat çekerken, kamerayı çeken kişinin ise "Niye silah çekiyorsun? İnsan gibi söyle. Sen daha gelmeden küfür etmeye başladın." dediği duyuluyor. Muhtar Polat'ın daha sonra kamerayı çeken kişiye tekme attığı görüntülerde geçen diyalog şöyle;
Muhtar: Vurayım mı, vurmayayım mı?
Erkan Berşe: Silah sende, sopa da sende. Ben şimdi gidiyorum. Kaymakamlıkta davarın buraya inmesi için kağıt var.
Muhtar: Senin burada ne işin var'Ben sana orada dedim "Erkan burada ne işin var?"
Erkan Berşe: Sen daha gelmeden sopayı yapıştırdın.(Elindeki kanı gösterek)Aha kafam, ben senin kim olduğunu bile bilmiyordum
Muhtar: Sen benim üstüme yürüdün. (Tabancayı doğrultup)Bacaklarını darma dağın ederim. Bir daha buralara gelirsen vallahi geberteceğim.
Erkan Berşe: Ben şimdi gidiyorum. Ayrıca birası sizin yeriniz mi? Burası mezranın yeri.
Muhtar: Sen şimdi bir daha buraya gelecek misin?
Erkan Berşe: Sınırlarımızı belirleyelim hele, ben şimdi gidiyorum. Şimdi silah sende, güç sende, ben şimdi gidiyorum. Ben birkaç gün sonra İstanbul'a gidiyorum zaten.
Muhtar: Peki sen daha ne istiyorsun. Allah senin gözünü kör etmesin. Ben seni şimdi vursam da elime kan bulaşsa rahat mı edeceksin?"
Olaydan sonra İstanbul'a dönmek üzere Elazığ'daki yakınlarının yanına gelen Erkan Berşe,"Kardeşim kalp hastası olduğundan kendisine yardım etmek için geldim.Kemaliye'de kardeşimin keçilerini otlatırken, tanımadığım bir kişi tarafından silah ve sopayla dövüldüm. Çocuğumun gözünün önünde bu olay oldu. Ben kendisini ilk defa gördüm. Sonra Köy Muhtarı olduğunu öğrendim. Çocuğumun gözü önünde kafamı kırdı. Elimde ve kolumda kesiler var. Karakola ifade verdim. Yanımda bir tek cep telefonu vardı. Adam bana el kaldırdı. İsmimi ezberlemiş, tedbirli gelmiş. Kafama sopayla üç, dört kez vurdu ve sopa kırıldı. Elimde başka bir şey yoktu. Sadece telefonum vardı. Ben de telefonla çekmeye başladım. Görüntüde elimde kan vardı. Bayağı bana vurduktan sonra zaten ben yere düştüm. Kalktıktan sonra aklıma kamere geldi ve çıkarıp çektim. Kendisini tanımıyorum. Sadece bana bu hayvanları niye getirdiğimi sorup, vurmaya başladı. Hayvanlarımız kesinlikle ekili alanlarda değildi. Bu anlara şahit olan oğlum, o günden sonra geceleri uykusunda korkuyor ve altını ıslatıyor. Çocuğum o olayda çok korktu ve psikolojisi bozuldu. Geceleri uyurken, "Baba" diye yataktan fırlıyor."dedi.
Babasının saldırıya uğradığı anlara şahitlik eden 10 yaşındaki Yusuf Samet Berşe ise çok korktuğunu belirterek, "Adamın tabancası ve sopası vardı. Tabancasını tuttu ve sonra sopayla vurdu. O sırada çok korktum."dedi.
DHA muhabirinin telefonla ulaştığı Köy Muhtarı Salih Polat ise, "Bunlar bizim meralarımıza hayvanlarını getiriyorlar. Daha önce uyarmamıza rağmen yine getirdiler. Olay günü ben silah çekmedim. Görüntülerdeki silah onun elindeydi. Sopa ile vurarak silahı elinden aldım."dedi.
Görüntü Dökümü:
Cep telefonu kamerasından olay anladı
//////////////
Erkan Berşe ve oğlunun görüntüsü
Kafasındaki yarayı göstermesi
Cep telefonundaki görüntüyü göstermesi
Erkan Berşe ve oğlu ile röportaj
Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Şahismail GEZİCİ-Coşkun MENEK/ELAZIĞ-ERZİNCAN, -
=========================================
36 saatte 10 böbrek nakli
MedicalPark Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof.Dr. Alper Demirbaş, ekibiyle birlikte 36 saat içinde 8'i canlı verici, 2'si kadavra olmak üzere 10 böbrek nakli ameliyatı yaptıklarını söyledi. Yaklaşık 36 saat içinde gerçekleştirdikleri bu ameliyatların kendileri için yoğun tempolu bir çalışma olduğunu aktaran Prof. Dr. Demirbaş, "Biz ekip olarak yıllardır canlı vericiden böbrek naklinde hastaları çok fazla bekletmek istemiyoruz. Böbrek hastaları ve canlı vericilerin testlerini en fazla bir gün içinde tamamlayarak eğer uygunsa ertesi gün ameliyat yapmayı tercih ediyoruz. Çünkü hastaların bir gün daha diyalize girmelerini istemiyoruz" dedi. Yaklaşık 3.5 saatte bir gerçekleştirdikleri 10 böbrek nakli ameliyatının ardından hastaların sağlık durumunun iyi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Demirbaş, "Canlı vericilerin de durumları gayet iyi" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
RÖP: Prof. Dr. Alper Demirbaş
Prof.Dr. Alper Demirbaş detay görüntüler
Hasta Çiğdem Özaytan ile Doç. Dr. Sabri Tekin görüntüsü ve röportajı
Hasta Tülay Kazanan ile Doç. Dr. Sabri Tekin'in görüntüsü ve röportajı
Hasta Nuray Comlu'nun Doç. Dr. Sabri Tekin ile görüntüsü ve röportajı
HABER: Selma KUNAR- KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,
==============================================
Güle oynaya bakıcıya bıraktığı bebeğini beyin kanaması geçirmiş olarak buldu
Antalya Finike'de oturan Hatice Duman, erkek bebekleri 8 aylık Nefes'e bakması için, 4 çocuk annesi D.A. ile anlaştı. 24 Nisan sabahı bebeğini bakıcısının evine bırakan Hatice Duman, saat 16.45 sıralarında kendisini telefonla arayan D.A.'nın "Bebek ölüyor yetişin" sözleri üzerine taksiyle bakıcının evine gitti. Finike'deki ilk müdahalenin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Nefes bebeğin, beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı. İki kez ameliyat yapılan Nefes bebeğin sol el ve ayağı tutmuyor. Doktorların bebek kendini biraz toparladıktan sonra fizik tedaviye başlanacağını söylediğini aktaran Hatice Duman, bakıcı hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Bebeğin yakın plan görüntüsü
Anne ile röp
Bebekten detay görüntü
Anne ile röp devam
Bebeği annenin hastane içerisinde gezdirmesi
Detay görüntüler
HABER: Selma KUNAR- KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,
====================================================
Bir parmak nakledildi hayatı değişti
Doğuştan her iki eli de sadece bir parmaktan ibaret olan Ramazan Fidan (10), geçirdiği ameliyatla eline kavuştu. Ramazan'ın sol ayağında ayakkabı giymesine engel olan parmağı alınarak, sol eline nakledildi. Ameliyatın üzerinden sadece 10 gün geçmesine rağmen Ramazan artık sargı bezini tutabiliyor.
İzmir'in Konak İlçesi'ne bağlı Çimentepe mahallesinde yaşayan 10 yaşındaki Ramazan Fidan, fiziksel gelişim bozukluğu ile dünyaya geldi. İki eli sadece bir parmaktan ibaret olan Ramazan'ın ayaklarında da şekil bozukluğu var. Kadifekale Zübeyde Hanım İlkokulu'na giden Ramazan bu yıl 4. sınıfa geçti. Ramazan'ın bütün günlük ihtiyaçlarını gidermesine ailesi yardımcı oluyor. Ev hanımı olan annesi Sevim Fidan (35) her teneffüste okula giderek Ramazan'ın ihtiyaçlarını karşılıyor. Tekstil işi ile uğraşan babası Abdurrahim Fidan (36) oğlunu tedavi umuduyla İzmir'deki neredeyse bütün hastanelere götürmüş ancak olumlu cevap alamamış. Ablası Türkan (11) ve kardeşi Rabia'da (4) herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan Ramazan için ailesi seferber oldu. Yaklaşık 5 yıl önce başvurdukları bir el mikro cerrahının ameliyat için 35 bin lira istemesi üzerine çok da umutları kalmadı.
"ÖMRÜMÜZE ÖMÜR KATTI"
Son olarak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yapılan başvuru ile Ramazan ve ailesinin hayatı değişti. Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Erhan Sönmez'in ameliyatı yapabileceğini söylemesi üzerine aile için yeni bir umut ışığı doğdu.
Haberi aldığında yeniden doğmuş gibi hissettiğini belirten anne Sevim Fidan, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Çok mutlu olduklarını belirten Sevim Fidan, "Oğlum, yemeğini yiyemiyor, üstünü düzeltemiyordu, tuvalete gidemiyordu. Her tenefüste okula gidiyordum. Öğretmeni yardımcı oluyordu. İzmir'deki neredeyse bütün hastaneleri dolaştım. En son buraya yönlendirildik. Erhan Bey'den Allah razı olsun. Gelir gelmez oğlumu öyle bir sahiplendi ki anlatamam. Çok mutlu oldum. Bize çok yardımcı oldu. Bütün hastanelerden olumsuz cevap alıyorduk. Erhan Bey ömrümüze ömür kattı. Yeniden doğdum gibi hissettim. Çok mutlu oldum. Nasıl sevindiğimi anlatamam. Hala da inanamıyorum. En güzel şey kalemini tutabilecek olması, defterini, çantasını açabilmesi, yemeğini yiyebilmesi. Ne bize ne de hiç kimseye muhtaç olmaması çok güzel. Doktor beye nasıl teşekkür edebileceğimi bilemiyorum" diye konuştu.
"ARTIK ELİMLE YEMEK YİYEBİLİRİM"
Ameliyat sonrasında eline kavuşan küçük Ramazan ise "Artık elimle yemek yiyebilirim, ödevlerimi yapabilirim. Kapıların kilitlerini açabilirim. Bütün ihtiyaçlarım için annem, ablam ve babamdan yardım alıyordum. Okulda düştüğümde arkadaşlarım yardımcı oluyordu. Artık kendi işlerimi kendim yapabilirim. Oyunlarımı oynayabilirim" dedi. Ramazan'ın durumu hakkında bilgi veren Doç. Dr. Erhan Sönmez, ailenin yaklaşık 1 ay önce hastaneye başvurduğunu belirterek, "Daha önce bir çok hastaneye başvurduklarını fayda bulamadıkları için en son bize geldiğini söylediler. Her iki elinde de doğuştan muhtemelen baş parmak olduğunu düşündüğümüz 1 tane parmağı mevcut. Ön kolunda da bir takım anomalileri var. Dolayısıyla her iki elinde de tek parmak olduğu için Ramazan günlük aktivitelerini anne babasından yardım alarak yapabiliyordu" dedi.
"KEŞFEDEREK AMELİYAT YAPTIK"
Daha önce benzer ameliyatlar yaptıklarını ancak bu derece deformasyon içerenini ilk defa yaptıklarını belirten Sönmez, "Ayaklarını muayene ettiğimde ayak yapısının normal olmadığını, sol ayağında baş parmağının daha kısa ve dışarıya doğru olduğunu gördüm. Bu parmak ayağını kullanırken ve ayakkabı giyerken Ramazan'a zorluk çıkartıyordu, alınması gerekiyordu. Ailesine bu parmağı alıp eline nakletmeyi önerdik, ameliyat sürecini ve risklerini anlattık. Hem tetkiklerini gerçekleştirdik hem de düşünmeleri için zaman verdik. Ailenin kabul etmesiyle 10 gün önce ameliyatını gerçekleştirdik. Uzun ve meşakatli bir ameliyattı yaklaşık 10 saat sürdü. Daha önceki ameliyatlara göre farklı bir ameliyattı. Biz normal anatomiyi biliriz, damarların, sinirlerin, tendonların yerini biliriz. Ama Ramazan'ın kendine has bir anatomisi var, her şey farklı. Keşfederek ameliyatı yaptık. Artık Ramazan sargı bezini tutarak kaldırabiliyor. Kısa süre içinde fizik tedavi ile daha iyi sonuçlar bekliyoruz" diye konuştu.
Sönmez, sol eli için fizik tedavi süreci başlatacakları Ramazan'ın sağ kolunda dirseğini açamama problemi olduğunu, bu sorunu giderdikten sonra, sağ eli için de aynı ameliyatı yapmayı düşündüklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Erhan Sönmez ile röp.
Sevim Fidan ile röp.
Ramazan Fidan ile röp.
Ramazan'ın elinden görüntü
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Timur TARLIĞ/ İZMİR,
===================================================
7 yaşında başladı, 70 yıldır saat tamir ediyor
MARDİN'in Derik İlçesi'nde saat tamirciliğini yapan Dursun Göngörür, 7 yaşındayken babasından öğrendiği saat tamirciliğini, 70 yıldan bu yana sürdürüyor. İlçe halkının sevgisini kazanan ve mesleğini azimle sürdüren 77 yaşındaki Göngürür, ilerleyen yaşına rağmen temiz ve bakımlı giyimi ile de halkın saygı ve taktirini görüyor.
Derik İlçesi, Kale Mahallesi'ndeki 7 metrekarelik dükkanda, 70 yıldan beri saat tamirciliği yapan 9 çocuk babası Dursun Göngörür, "Çocuklarıma elimden geldiğince bu mesleği öğretim. Bu meslekle 5 çocuğumu ekmek sahibi yaptım. Hepsini ev, bark sahibi yaptım. Dünyada en iyi şey zanattir. Zanaat her zaman sahibini ve milleti memnun eder. Benim yaşadığım günlerde huzur, mutluluk vardı. Şu an o günleri hatırlıyorum. Ben 77 yaşındayım ama gençlerden daha güçlüyüm" dedi.
1947 yılında, 7 yaşındayken babasından saat tamirciliğini öğrenen ve o günden beri aynı mesleği devam ettiren Göngörür, gelişen teknoloji ve piyasada çok sayıda ucuz saat olmasına rağmen, 70 yıldır mesleğini sürdürmeye çalıştığını söyledi. Derik'te tüm vatandaşların tanıdığı Göngörür, her sabah erken saatlerde "Gülüm Saat Tamircisi" ismini verdiği işyerine gelerek, kepenklerini açıyor. Tüm Derikliler'in sevgisini kazanan Göngörür, aynı zamanda teknolojiye yenilen saat tamirciliği mesleğini de yaşatmaya çalışıyor. Derik İlçesi'nde temiz ve bakımlı giyimi ile tanınan ve vatandaşların sempatisini kazanan Göngörür, bölgede bitme noktasına gelen saat tamirciliğinin de son temsilcilerinden biri olarak tanınıyor.
9 çocuğundan 5'ine saat tamirciliğini öğrettiğini anlatan Güngörür, "9 çocuğumdan 5'ine bu mesleği öğrettim. Meslek öğrettiğim çocuklarım ekmek, ev, bark sahibi olabildiler. Şu anda 77 yaşındayım. Saat tamirciliği, kendime en uygun gördüğüm meslekti. İlk okulu bitirdiğimde babam bana, "Memur olacağına bu mesleğe devam et."demişti. Ben de babamı kırmadım. Mesleği şu ana kadar sevgi ve saygı ile yürüttüm.Tüm insanlar memnun kaldılar. Bütün saat tamirciliği ihtiyaçlarını temin ettim. 9 çocuk sahibiyim. Elimden geldiğince çocuklarıma mesleği öğrettim. Bu meslekle 5 çocuğumu ekmek sahibi yaptım, hepsini ev, bark sahibi yaptım. Dünyada en iyi şey insanlıktır ve bütün insanları memnun etmektir. Bütün gençlerin bu mesleği devam ettirmesini istiyorum. Dünyada en iyi şey zanaattir. Zanaat her zaman sahibini ve milleti memnun eder. Herkesin mesleğe sevgi ve saygı göstermesi lazım. Benim yaşadığım günlerde huzur, mutluluk vardı. Şu anda o günleri özlemle hatırlıyorum. Ben 77 yaşındayım ama gençlerden daha güçlüyüm" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Saat tamircisinin tabelası ve işyeri
Saat tamiri yapılan dükkanın görüntüsü
Saat tamiri yapması.
Dursun Göngörür'ün konuşması
Nüfus cüzdanını göstermesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/DERİK (Mardin), -
================================================
Sovyet dönemine ait antikalarla otelinde müze kurdu
Antalya Kemer'de Boran Mare Beach adlı tatil köyü sahibi Aziz Dinçer, 6 yıl önce Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dönemine ait antika eşyaları toplamaya başladı. Madalyalarla başladığı koleksiyonu için İstanbul ve Trabzon'dan aldığı antikaları biriktiren Dinçer, işi dolayısıyla sıklıkla gittiği Rusya ve Ukrayna'dan da satın aldığı parçalarla koleksiyonunu genişletti. Topladığı materyalleri tatil köyünde oluşturduğu küçük müzede sergileyen Dinçer'e, tesise tatil için gelen turistler de destek verdi. Dinçer 6 yılda, Sovyetler döneminden kalma madalya, fotoğraf, kıyafet, askeri malzemeler, gazete kupürleri, madeni ve kağıt paralar, motosiklet, otomobil ve cipin de aralarında bulunduğu yaklaşık 1000 parçayı bir araya getirmeyi başardı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Araçlar ve motosikletten genel detay
Eski para detay
İçeriden detay
Aziz Dinçer'e Ukraynalı Dimitri Rudnikov'un evrak ve madalyaları vermesi
Eski para detay
Aziz Dinçer röportaj
Eski kitap detay
Aziz Dinçer röportaj
Bere detay
Aziz Dinçer eserlerin başında anlatımı (Gagarin)
Gararin'in çıktığı gazete detay
Aziz Dinçer röportaj
Eski paralar detay
Aziz Dinçer eserlerin başında anlatımı (Subay elbisesi)
Aziz Dinçer'e verilen teşekkür plaketi detay
Ukraynalı Dimitri Rudnikov röportaj
Lobi genel detay
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),
========================================
(ÖZEL) Kentsel dönüşümde 'türbe' tartışması
Erzurum merkez Yakutiye İlçesi'ne bağlı Hasani Basri Mahallesi'nde başlatılan kentsel dönüşüm ile birlikte 'türbe' krizi de başladı. Mahalle halkı, 'türbeyi yıktırmayız' diyerek inşaat çalışmalarına engel oldu. Hasani Basri'nin Erzurum'a hiç gelmediğini söyleyen Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, "Burada kırmızı bir mezar taşı varmış. 1993 yılında üzeri sacdan, tarihi kıymeti olmayan bir yer yapılarak türbeye dönüştürülmüş. Halkımız bunu bilsin ki Hasani Basri'nin mezarı Basra'da. Kendisi Erzurum'a hiç gelmemiştir. Projede değişlik yaptık. Söz veriyorum burası yıkılmayacak" dedi. Resmi kayıtlarda bulunmayan türbe kafaları karıştırırken yoldan gelip geçenler durup dua ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: (ÖZEL)
-Belediye Başkanı Ali Krokut'un türbeye geliş
-Türbeden içeri bakması ve açıklama yapması
-Bölge halkının türbenin önüne gelmesi ve başkanla konuşması
-Bir vatandaşın türlü ile ilgili yaptığı açıklama
-Türbenin genel görüntüsü
Haber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM
=============================================
Doğuda hububatta yüzde 75'e varan verim düşüklüğü
Doğu Anadolu'nun bazı illerinde vuran kuraklık hububatta verimin yüzde 75'lere kadar düşmesine neden oldu. Kars Ziraat Odası Bakanı Adem Ertaş, üreticinin hasat dönemine üzüntü ile başladığını söyledi. Kars'ta yüzde 70-75 oranında verim düşüşünün görüldüğünü belirten Başkan Ertaş arazilerde incelemelerde bulundu. Çiftçilerle görüşen Ertaş, Tarım Bakanlığı'nın 2017 kredi borçlarını ertelemesini istediğini ifade ederek çiftçilerin elde ettiği mahsulü değerinde satabilmesi için Toprak Mahsulleri Ofisi'nin alım yapması çağrısında bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Buğday talasında biçerdöver çalışması
-Genel ve detaylar
-Buğday başakları ve daneleri
-Tarla sahibi Nesib Oğuşlu'nun konuşması
-Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş'ın konuşması
-Çalışmalardan genel ve detaylar
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
============================================================
Sapanca'da 6. Mahalli At Yarışı heyecanı
SAKARYA'nın Sapanca İlçesi'nde bu yıl 6'ıncı gerçekleştirilen Sapanca Mahalli At Yarışları bu yılda büyük ilgi gördü. Dereceye giren atların jokeyleri kupa ve madalya ile ödüllendirildi.
Sapanca Belediyesi, Sapanca At Yetiştiricileri, At Sporu ve Turizm Derneği, (SAYDER) tarafından bu yıl 6'ncısı düzenlenen Yaz Şenliği Mahalli At Yarışları 2 gün sürdü. Yarışlar öncesi Karadenizli ses sanatçısı Kont Adnan sevilen parçalarını seslendirdi. Kurtköy Hipodromu'nda yapılan Yaz Şenliği Mahalli At Yarışları'nın ilk gün ki programında Türkiye Jokey Kulübü (TJK) tarafından kurulan ve tüm Türkiye'yi gezen Pony Club çocuklarla buluştu. Etkinliklerin ikinci günü ise Karakucak güreşleri yapıldı. Ardından Mahalli At Yarışları, Arap 3 boy, İngiliz 2 boy, Rahvan 1 boy ve Dörtnal 1 boy yarışlarında atlar kıyasıya yarıştı. Yarışların ardından dereceye giren atların jokeyleri protokol üyeleri tarafından kupa ve madalya ile ödüllendirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
minik güreşçilerin ısınmaları
güreş müsabakası
kont adnan sahne performansı
Sayder başkanı cengiz emil konuşması
belediye başkanı konuşması
at yarışlarında görüntü
Kaymakamlık ve gazi koşu sonrası madalya ve kupa taktimi
at ve jokeylere kupa ve madalya verilmesi
Haber-Kamera: İsa ÇİÇEK/SAPANCA(Sakarya)-
=======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?