Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

1)HELİKOPTER KAZASINDA, ENKAZDAKİ ŞEHİTLERE BÖYLE ULAŞTILARTUNCELİ'nin Pülümür İlçesinde meydana gelen helikopter kazasının ardından ilk yardım ve kurtarma çalışmaları için olay yerine ilk giden AFAD, UMKE, 112 Sağlık Ekipleri, kar ve şiddetli soğuğa aldırmadı.

20.04.2017 12:16

1)HELİKOPTER KAZASINDA, ENKAZDAKİ ŞEHİTLERE BÖYLE ULAŞTILAR

TUNCELİ'nin Pülümür İlçesinde meydana gelen helikopter kazasının ardından ilk yardım ve kurtarma çalışmaları için olay yerine ilk giden AFAD, UMKE, 112 Sağlık Ekipleri, kar ve şiddetli soğuğa aldırmadı. Pülümür'ün Kocatepe Köyü kırsal kesiminde kötü hava koşulları nedeniyle geçen 18 Nisan'da düşen polis helikopterinin enkazına ulaşmak için aralarında Tunceli, Erzincan olmak üzere 10 ayrı bölgeden AFAD, UMKE, 112 Sağlık ekipleri, harekete geçti. Pülümür İlçesine 35 kilometre uzaklıktaki Kocatepe Köyü'ne ulaşan ekipler, helikopterin 19 kilometre uzaklıktaki Sarıgöl Yaylası'nda düştüğünün bildirilmesi üzerine, kardan kapalı yola yaya olarak devam ettiler.

Kar yağışı ve tipiye rağmen, uzun bir yürüyüşün ardından saatler sonra helikopter enkazına 1 kilometre yaklaşan Erzincan AFAD ekibi, ilk gün olay yerine gidemedi. Hava sıcaklığının sıfırınaltında 18 derece olduğu bölgede, donma tehlikesi geçiren ekipteki uzmanlar, havanın kararması üzerine geri döndü.

Yaklaşık 20 haneli Kocatepe Köyü'nde yüzlerce görevli, kazazedelere ulaşmak için bir araya geldi. Köy içerisinde bulunan kahve kriz merkezi haline getirildi. AFAD, UMKE, 112 ekipleri bir süre bekledikten sonra havanın düzelmesi ile birlikte gece saat 01.00 sıralarında yeniden harekete geçti. Gece yarısı başlayan operasyon, sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti ve deniz seviyesinden 2 bin 300 metre yükseklikteki enkaz alanına ulaşan ekipler, malzemeleri kendi çabaları ile helikopterin düştüğü alana taşıdı. Helikopter enkazında saatler süren, kesme, açma işleminin ardından, şehitlerin cenazeleri çıkarıldı. Sabaha kadar süren çalışmanın ardından yakın bir noktaya iniş yapan helikopter, şehit cenazelerini alarak Elazığ'a götürdü. Olağanüstü çabalarından dolayı AFAD, UMKE, 112 ekipleri, tüm yurdu yasa boğan helikopter kazasındaki görevlerini tamamladı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

- Helikopterin bölgeye gelişi

- enkaz alanından genel detay

-Fotoğraflar

Haber- Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN,

=====================================================

2)ASIRLIK, KIJİK MEZRASI'NDA YIKIM KÖYLÜLERİ AĞLATTI

IĞDIR'ın merkez Suveren Köyü'ne bağlı asırlık Kıjik Mezrası'ndaki 24 ev ile ahır, Erhacı Köyü'nün merasına kurulduğu gerekçesiyle icra marifetiyle yıkıldı. Geniş güvenlik önlemleri altında iş makineleri ile gerçekleştirilen yıkım sırasında köylüler, doğup büyüdükleri evlerin yerle bir edilmesini gözyaşları arasında izledi. Mezra halkı gidecek yerleri olmadığı için geceyi dışarıda geçirdi. Kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Suveren Köyü'nün 240 nüfuslu Kıjik Mezrası'nın, Erhacı Köyü'ne ait meraya kurulduğu iddiası ile dava açıldı. Erhacı köylülerinin 2004 yılında Iğdır 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada verilen yıkım kararını Yargıtay 14'üncü Hukuk Mahkemesi oy birliğiyle onadı. Bunun üzerine Kıjik Mezrasına geçen ay giden Jandarma, kararı köy halkına tebliğ etti ve 19 Nisan'a kadar evlerini boşaltmalarını istedi.

Verilen sürenin dolması üzerine 19 Nisan günü mezraya önce askeri cemselerle jandarmalar gitti. Jandarma, evleri boşalttı ve yapılarla aileler arasında barikat kurdu. Ardından gelen iş makineleri, 24 ev ile ahırı yerle bir etti. Hatıralarla dolu yuvalarının yıkılması, en çok kadınları etkiledi. "Yıkmayın yuvamızı" diye yalvaran kadınlar ve çocuklar, kararlı tavır karşısında gözyaşlarını tutamadı. Kadınlar ve çocuklar bir kaç dakika içinde yerle bir olan evlerinin tozu altına kaldı.

'ATLA İNEKLE BİZİ KİM MİSAFİR EDER?'

Kısa sürede binbir zahmet ve umutla yaptıkları evleri yıkılan köylülerden Mehmet İnan duygularını şöyle dile getirdi:

"Dedelerimiz mezraya yerleşmiş. Biz de burada doğduk ve 100 yılı aşkın süredir burada yaşıyoruz. Günümüzde göçmenlere ev tahsis edilirken, bizim yerimizi yurdumuzu yıktılar ama yer göstermediler. Ortada kaldık. Gidecek yerimiz yok. Şehirde akrabalarımız var ama bizi atla, inekle, koyunla köpekle kim misafir eder?"

'KALACAĞIMIZ ÇADIR BİLE VERİLMEDİ'

Haksızlığa uğramalarına karşın mahkemenin kararını saygı ile karşıladıklarını ve hiçbir güçlük çıkarmadan mezrada yıkımın gerçekleştirildiğini belirten Kıjik mezrasından Ali Abakay da, şunları söyledi:

"Evlerimizi yıkmaya gelenlere karşı koymadık. Bize bir yer gösterilse evlerimizi kendi elimizle yıkar teslim ederdik. Ama bize büyük bir haksızlık yapıldı. Bizi yerimizden, yurdumuzdan edildik. Ama bu çoluk, çocuk ne olacak? Geceleri kalacağımız bir çadır bile verilmedi. Devlet şimdi de diyor ki senin yıkılan kapı, pencere ve ağaçların hepsini toplayıp götüreceğim. Neden bizim evimizin sacını, kapı ve penceresini götürüyorlar. Biz bu yıkılan malzemelerimizi belki hurdacıya vereceğiz. Belki kapı pencereler bize lazım."

ORTAOKUL ÖĞRENCİSİNİN SİTEMİ

Ortaokul 7'nci sınıf öğrencisi Senem Argıç ise yaşadıklarını hayatı boyunca unutmayacağını belirtti. Yıkım sırasında gözyaşlarını tutamadığını ifade eden Senem Argıç, "Hep evimiz yıkılacak diye korkuyorduk o da oldu. Erhacı köylüleri iki yıl önce gelip mezranın elektrik tellerini kesti, direklerini kırarak bizi karanlıkta bıraktı. Ben ve diğer arkadaşlarım yıllarca mum ışığında ders çalıştık. Ama şimdi ders çalışacak bir evimiz bile yok" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------

-Mezradaki evlerin yıkımı

-Kıjik yaylasında kalan köylüller

-Jandarmanın bölgede tedbir alması

-Yaylacının konuşması

-Ağlayanlar

(Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,

(Süre: 178 MB/ 5.35 dk)

===============================================

3)FARELER AÇLIKTAN ELMA AĞAÇLARINI KEMİRDİ

SON 50 yılın en şiddetli kışının yaşandığı Muş'ta, baharın gelmesi ile birlikte, üreticinin uğradığı zararın bilançosu da ortaya çıkmaya başladı. Kar kalınlığının bir metreden fazla olduğu Muş'ta aç kalan farelerin elma ağaçlarını kemirerek kışı geçirdiği ortaya çıktı. Zararının büyük olduğunu belirten üretici, farelerin kemirdiği ağaçları sökerek yeni fidanlar dikti.

Meyve üretiminin yapıldığı Muş merkeze bağlı Akpınar Köyü'nde çok sayıda meyve bahçesinin zarar gördüğü belirlendi. Yapılan kontrollerde aç kalan farelerin özellikle tatlı olduğu için elma ağaçlarını kemirdiği tespit edildi. Meyve yetiştiriciliği ile geçimlerini sağlayan çiftçiler, farelerin zarar verdiği meyve ağaçlarını söküp yerine yeni fidanlar dikmek zorunda kaldıklarını belirtti.

ARTIK MEYVE VERMELERİ İMKANSIZ

Farelerin zarar verdiği ağaçların artık meyve vermesinin imkansız olduğunu vurgulayan çiftçilerden Ferhat Aşar şunları söyledi:

"Bu yıl görülmemiş bir kış geçirdik. Kar hem çoktu, hem de çok geç kalktı. Fareler ağaç kabuklarını, köklerini, yapraklarını yiyerek kışı geçirmişler. Fareler erik, kiraz ve kayısı gibi ağaçlara zarar vermemiş. Elma ağaçları büyük ölçüde zarar görmüş. Zarar, karın kalkmasından sonra ortaya çıktı. Bahçemdeki 1500 elma ağacından 430'unu fareler kemirmiş. Bazı ağaçlar yarım, bazıları tam, bazılarında ise kısmen zarar var. Yaralı ağaçları kurtarmak için çaba harcıyoruz. Temmuz ve Ağustos aylarında kuruyup kurumadıkları belli olacak. Kuruyan ağaçları kesmek zorunda kalacağız."

Görüntü DÖkümü

-------------------------:

-Farelerin kemirdiği elma ağaçlarından detaylar

-Kesilen ağaçlardan detaylar

-Röportajlar

(Haber-Kamera: Eser AYDIN/ MUŞ,

=====================================================

4)BAHARLA BİRLİKTE DAĞLAR RENKLENDİ

ERZURUM'un Oltu İlçesi'nde baharla birlikte Lale ve Sitare dağlarında açan lale ve menekşeler tablo gibi görüntüler oluşturdu.

Çetin geçen kışın ardından karların erimesiyle birlikte doğada canlılık kendini gösterdi. Dağ, ovalardaki ilkbaharın güzelliği, insanları doğaya çekmeye başladı. Oltu'nun kuzey doğusundaki Lale ve Sitare dağlarında Nisan ayında açan lale ile mor menekşeleri görüntülemek isteyen fotoğrafçılar, "Bu güzellik için doruklara çıkmaya değer" dedi.

Almanya'da emekli olduktan sonra memleketi Oltu'ya gelen Kemalettin Ayaz çocukluğunda çıktığı Lale ve Sitare dağlarına 35 yıl sonra yeniden tırmanarak lale ve menekşe topladığını, bu arada çocukluk anılarını tazeleme olanağı bulduğunu söyledi. Kemalettin Ayaz, "Uzun yıllar gurbette kaldım. Ülkemi ve Oltu'yu çok özledim. Arkadaşlarımla çocukken bu dağlara tırmanır, lale toplardık. Bu tırmanışımda çocukluğumu yeniden yaşadım. Ülkemizin her karışı ayrı bir güzel" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Sitare dağındaki laleler

-Oltu ilçe merkezi

-Kemalettin Ayaz ile röp

-Mor menekşeler

-Dağlardan görüntüsü

(Haber-Kamera: Murat AYDIN/ OLTU, (Erzurum),

(Süre: 420 MB/ 3.70 Dk)

===================================================

5)MAHSUR KALAN 24 KAÇAĞI MEHMETÇİK KURTARDI

VAN'ın Başkale İlçesi'nde sınır hattındaki dere kenarında mahsur kalan 24 kaçak, Başkale 3'üncü Hudut Tabur Komutanlığı'na bağlı Sarısu Hudut Bölük Komutanlığı ekipleri tarafından kurtarıldı.

Yaşadığı geçişleri engellemek için 24 saat boyunca sınırda gözetleme yapan Mehmetçikler, termal kemaralarla bir grup kaçağın sınırı geçtiğini belirledi. Pakistan ve Afganistan uyruklu kaçakların sınırı geçtikten sonra İran sınır hattındaki dere kenarında mahsur kaldıklarının tespit edilmesi üzerine de, Başkale Hudut Tabur Komutanlığı'na bağlı Sarısu Hudut Bölük Komutanlığı ekipleri bölgeye sevk edildi. Ekipler soğuk havdan etkilenen 24 kaçağa bataniye, yemek, çay ve süt verdi.

Afganistan ve Pakistan uyruklu kaçaklar daha sonra da araçlarla Başkale Devlet Hastanesine getirilerek sağlık kontrolunden geçirildi. 24 kaçak, işlemlerinin ardından da Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'ne sevk edildi.

Engin ERTÜRK/ BAŞKALE(Van), -

FOTOĞLARLAR

================================================

6)KAYSERİ'DE FETÖ'CÜ 19 ÖĞRETMEN GÖZALTINDA

KAYSERİ, -KAYSERİ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri, daha önce FETÖ/PYD terör örgütüne üye olmak ve örgüt üyelirinin kriptolu haberleşme programı 'ByLock' kullanmak suçundan ihraç edilen 30 öğretmenle ilgili bu sabah operasyon yaptı. 19 öğretmen gözaltına alınırken,11'i aranmaya başlandı. TEM şubesi ekipleri Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosunda çalışan ve Kanun Hükmündeki Kararname  (KHK) ile  görevden ihraç edilen 30 öğretmen ile ilgili bu sabah erken saatlerinden itibaren operasyon düzenledi. 'ByLock' kullandıkları belirlenen şüphelilerden 19'u gözaltına alınarak, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki Adli Tabiplik'te sağlık kontrolünden geçirildi. Operasyonda öğretmenlerin evlerindeki aramada bazı dijital metaryallere incelenmek üzere el konuldu. Aranan 11 öğretmen hakkında ise Cumhuriyet Savcılığınca yakalama kararı verildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Gözaltına alınan FETÖ üyesinin sağlık kontrolüne getirilişi

Detay

Haber - Kamera: Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ, DHA)

42 saniye/27 MB

================================================

7)ÖĞRENCİYE CİNSEL ORGANINI GÖSTEREN TACİZCİ YAKALANDI

İZMİT'te, parkta bir kız öğrenciye cinsel organını gösterip elle taciz ettiği iddia edilen 37 yaşındaki S.B. polis ekiplerince yakalandı. İzmit Doğukışla Parkı'nda S.B. iddiaya göre 15 yaşındaki bir kız öğrenciye cinsel organını gösterip elle taciz etti. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen İzmit İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Araştırma Amirliği ekipleri park içerisinde dağılarak S.B'yi yakaladı. Gözaltına alınan S.B. emniyetteki işlemlerin ardından Kocaeli Adliyesi'ne sevk edildi.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Şüphelinin Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmesi

Faruk KIYAK-Orhan UZUN/İZMİT (Kocaeli), -

===================================================

8)TEDAVİYE ALINAN OBEZ KADININ SEVİNÇ GÖZYAŞLARI

KİLİS'te, maddi imkansızlıklardan dolayı tedavi olamayan 185 kilo ağırlığındaki obezite hastası 53 yaşındaki Hatice Civelek'e, İstanbul'da yaşayan işadamı Sezgin Baran Korkmaz sahip çıktı. Civelek, tedavi için Gaziantep'te özel bir hastaneye götürüldü. Altınözü Mahallesi'nde yaşayan 6 çocuk annesi ve 13 torunu bulunan 5 yıldır obezite hastası 185 kilo ağırlığındaki Hatice Civelek, sağlığına kavuşmak için yetkililerden yardım istedi. Maddi durumu olmayan Civelek'e, İstanbul'da yaşayan işadamı Sezgin Baran Korkmaz yardım eli uzattı. Korkmaz'ın tedavi giderlerini karşılayacağı Civelek, ambulansla evinden ambulansla Gaziantep'teki özel bir hastaneye götürüldü.

Yakınlarıyla vedalaşırken gözyaşlarına hakim olamayan Civelek, "Bunlar sevinç gözyaşları. İşadamı Baran beye çok teşekkür ederim, sesimi duyup bana yardım ettiği için. Beni bu durumdan kurtaracak önce Allah, sonra o" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------

Ambulansın gelişi

Sedyeye alınışı

Yakınları ve torunlarıyla veda fotoğrafı

Veda konuşması iş adamına teşekkür etmesi

Ambulansa taşınması

Kocasının elini öpmesi

Ambulansın hareket edişi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 217 MB

=========================================================

9)LÖSEMİDEN ÖLEN EREN, BEYİN FELCİ HASTASI ÖYKÜ'YE UMUT OLDU

ZONGULDAK'ta 2006'da 14 yaşında lösemiden hayatını kaybeden Eren Çöğendez'in 24'üncü yaş gününde düzenlenen konserde elde edilen gelir, beyin felci hastası 2 yaşındaki Öykü Onur'un tedavisinde kullanılacak.

Ev kadını Melahat ve İl Özel İdaresi'nde şube müdürü Hasan Çöğendez çiftinin oğulları Eren Çöğendez, 8 yaşında bağırsak kanserine, bu hastalığı yendikten 2 yıl sonra da lösemiye yakalandı. ABD'daki Duke Üniversitesi Hastanesi'nde 22 Mart 2005'te ilik nakli yapılan Eren, ilaçların yan etkisiyle organlarının tahrip olması sonucu 21 Aralık 2006'da yaşamını yitirdi. Eren Çöğendez'in ailesi, çocuklarının ölümünden sonra her doğum gününde anma programı düzenledi.

20 Nisan 1993'de doğan Eren'in 24'üncü yaş günü nedeniyle dün akşam Atatürk Kültür Merkezi'nde, konser düzenlendi. Konseri, Vali Yardımcısı Ahmet Karakaya, Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve yaklaşık 250 kişi izledi. Mustafa Kömürcü yönetimindeki Kozlu Halk Eğitim Merkezi Performans Grubu'nun verdiği konser ilgi gördü. Çöğendez çifti, biletleri 25 liradan satılan konserden elde edilen geliri Kilimli İlçesi'ne bağlı Çatalağzı Beldesi'nde oturan Hülya ve Olcay Onur çiftinin 'Serebral Palsi' (beyin felci) hastası çocukları 2 yaşındaki Öykü'nün tedavisinde kullanılmak üzere ailesine verdi.

Melahat Çöğendez, Eren'i anmak için her doğum gününde farklı bir etkinlik düzenlediklerini söyleyerek, "Bu etkinlik öyle bir noktaya geldi ki, elde edilen gelir ile okullarda kütüphane, laboratuvar oluşturuyoruz. Çocuk onkoloji servisinde bir oyun odası oluşturduk. Bu sene bu etkinlik, güzel bir amaç için güzel bir kişi için yine bir bebeğimiz için yaptığımız etkinliğe dönüştü. Canı gönülden buna birçok insanın katkı sağladığını gördüm. Buradan elde edilecek gelirimizi de Öykü bebeğimize vereceğiz" dedi.Öykü Onur'un babası işsiz Olcay Onur ise çocuğunun tedavisinin sürdüğünü ifade ederek, "Melahat hanım, bizi ziyaretinde Öykü bebeğe bir şeyler yapmaları gerektiğini söyledi. Allah Melahat abla gibi bir insanı çıkardı karşımıza. Bu davranışı taktire şayan. Çünkü, gerçek ihtiyaç sahiplerine yerinde gidip görerek ulaşarız. Benim ihtiyacım olduğu belli. Buradan elde edilecek gelirle çocuğumun tedavisini yaptıracağım inşallahö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Konseri izleyenler

-Konser

-Melahat Çöğendez ile röp.

-Olcay Onur ile röp.

-Öykü bebek (Arşiv)

Süre: (06.20) Boyut: (396 MB)

Haber-Kamera: Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,

==========================================================

10)SSM DAİRE BAŞKANI ŞENLİKÇİ: GÜCÜ KONTROL EDEMEZSEK, SİSTEMLERİMİZİ KURAMAYIZ

SAVUNMA Sanayi Müsteşarlığı Alt Sistemler Daire Başkanı Ata Şenlikçi, savunma sanayinin gelişmesi ve millileşmesi için birlikte çalışma yapmak gerektiğini belirterek, "Savunma sanayinin tüm platformlarında kullanılabilen bir ürün olan motor, büyük önem taşıyor. Motor önemli, çünkü gücü kontrol edemezsek, sistemlerimizi kuramayız" dedi.

Savunma Sanayi Müsteşarlığının destekleri ile Erciyes Teknopark ve İstanbul Teknopark'ın ortaklığında Kayseri'de 'Milli Güç Çalıştayı' düzenlendi. Çalıştaya, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Alt Sistemler Daire Başkanı Ata Şenlikçi, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven, sarayiciler, akademisyenler ve davetliler katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan ERÜ Rektörü Prof. Dr. Güven, "Kayseri, Ana Tamir Merkezi ile Türkiye'nin önemli merkezlerinden birisi. Geçmişinde de uçak fabrikası da dahil olmak üzere sanayilere öncülük etmiş bir şehir. Bizim kendi milli motorlarımızı geliştirmek, gerek uçak motorları gerek tank motorları gerekse diğer motorları geliştirmek, kendi sanayisini geliştirmek Türkiye'nin hedefleri arasında. Son yıllarda devletimiz, özellikle savunma sanayinde millileşmeye önem verdi. Bunun yanında otomotiv sanayinde de millileşmeye önem veriyor. Bu anlamda Kayseri'nin de bu işte bir rolü olabiliri göstermek için böyle bir çalıştayı şehrimizde yapmayı uygun gördük" ifadelerini kullandı.Güven, çalıştay sayesinde en azından Kayseri'nin potansiyelinin görüleceğini vurgulayarak, " Esas amacımız, Kayseri sanayisine katkıda bulunmak. Bunun yanında da ülke sanayisinin gelişmesine katkıda bulunmak. Büyüyen, gelişen,güçlü Türkiye'nin, itici lokomotiflerinden birisi olmasını istiyoruz Kayseri'nin. Bu potansiyeli ve altyapısı var. Bunu hayata geçirmek. Bu amaçla böyle bir çalıştay yaptık. Güzel oldu. Çok sayıda sanayici ve bilim adamı katılımı var. Umarım Kayseri için, ülkemiz için hayırlı olur. Bilgi tabanlı ekonomiye geçiş yapan ülkeler, üniversite-sanayi işbirliğini yapan ülkelerdir. Bu anlamda üniversitelerin ilgili bölümleri ve teknoparklar ve Teknoloji Transfer Ofislerinin yaptığı çalışmalar büyük önem taşımaktadır" diye konuştu. Savunma Sanayi Müsteşşarlığı Alt Sistemler Dairesi Başkanı Ata Şenlikçi de, özellikle savunma sanayisinin millileştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Şenlikçi, "Ülkemizin savunma sanayindeki yerleşme, teknolojiyi sahiplenme ve bağımsızlığını sağlayacak tüm teknolojileri olgunlaştırma, geliştirme faaliyetleri içerisinde süreçle birlikte gelişen bir yapımız var. Buradaki temel amacımız, birlikte çalışabilmeyi becerebilme yeteneğimizdir. Çalıştayın konusunun motor olmasının nedeni ise, tüm platformlarda kullanılabilen bir ürün olmasıdır. Gücü kontrol edemezsek, sistemlerimizi kuramayız, diyoruz" ifadelerini kullandı.  Açılış konuşmalarının ardından çalıştay, basına kapalı olarak devam etti. İki gün sürecek çalıştayda, motor üretimi konusunda ilgililer, nasıl işbirliği yapılacağını tartışacaklar.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Milli Güç Çalıştayından detay görüntü

-ERÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven'in açıklamaları

-Sazunma Sanayi Müsteşarlığı Alt Sistemler Dairesi Başkanı Ata Şenlikçi'nin konuşması

-Genel detaylar

Haber-Kamera: Zafer BARIŞ/KAYSERİ DHA)

4 dakika 39 saniye/176,8 MB

=================================================

11)OSMANİYE'DE YENİ DOĞA ROTALARI

OSMANİYE'de Yeniköy, Kırmıtlı ve Sakarcalık köyleri güzergahındaki Kuş Cenneti ve yeni doğa parkuru rotaları, doğaseverlere tanıtıldı.

Osmaniye Belediyesi Meclis Üyesi, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Osmaniye Temsilcisi Oğuzhan Saçıkara, Adana'daki Biz Bize Doğa Kulübü üyelerine bölgenin yeni güzergahlarını gezdirdi. Saçıkara "Bizim rota çalışmalarımızdan haberdar olan konuklarımıza bugün Kırmıtlı Kuş Cennetini gezdiriyoruz. Ön çalışma yapmaktayız. Yakında çok büyük bir katılımla gezi planlanlıyoruz. Rotamızı yaptık ve misafirlerimizi bekliyoruz" dedi.

Biz Bize Doğa Kulübü Derneği Başkanı Mustafa Kemal Özen ise Kırmıtlı Kuş Cenneti'nde keşif çalışması yapmak için geldiklerini belirterek, "Buradaki kuş ve kurbağa sesleri bizi çok etkiledi. Doğal güzelliği tanıtmak için elimizden geleni yapacağız. İlk fırsatta gurup olarak buraya gezi etkinliğimiz olacak" diye konuştu.Tanıtım gezisine katılan Osmaniye Korkut Ata Gençlik Spor ve Doğa Derneği yönetim kurulu üyesi Ali Laçinbala ise bölgeyi gezmeye gelenlere kano safari ile katkıda bulunduklarını kaydetti.

Görüntü Dökümü

--------------------

Yürüyüş yapan doğaseverler

Ceyhan nehri kıyısında gurup yürüyüş yaparken

Ağaçlardaki meyvelerin incelenmesinin fotoğraflanması

Kuş cennetindeki yürüyüş alanları

Oğuzhan Saçıkara'nın konuşması

Mustafa Kemal Özen'in konuşması

BOYUT: 69.1 MB   SÜRE: 02' 09"

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,

=====================================================

12)48 YILDIR AYAKKABI TAMİRCİLİĞİ YAPIYOR

GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde, 54 yaşındaki Hasan Özkulakoğlu, 48 yıldır ayakkabı tamirciliği yapıyor. Özkulakoğlu, gelişen teknoloji ve Çin mallarının sektöre etkisiyle birlikte çok sevdiği mesleğinin tarihe karışacağını söyledi.

Dervişpaşa Mahallesi'ndeki Atatürk Bulvarı üzerinde baraka dükkanında ayakkabı tamirciliği yapan Hasan Özkulakoğlu, teknolojik gelişmeler ve değişen alışkanlıklarla birlikte altın bilezik olarak adlandırılan mesleğinin eğitim sistemi nedeniyle çırak yetişmemesi nedeniyle ayakkabı tamircilğinin son zamanlarını yaşadığını söyledi. Baba mesleğine 6 yaşında başladığını ifade eden Hasan Özkulakoğlu, "İslahiye'nin en eski ayakkabı tamircisiyim. İlkokula başlamadan önce bizim baraka dükkanımız vardı. Babam orada hem yemeni satar, hem de köşkerlik yapardı. Baba mesleğine 6 yaşında başladım, 48 yıldır bu mesleğin içindeyim. 2 sene önce emekli olmama rağmen üniversitede okuyan çocuklarım olduğu için mesleğime severek devam ediyorum. Çok değil bundan 10- 15 yıl önce 15 tane ayakkabı tamircisi vardı. Şimdi 4 kişi kaldık. Maalesef Milli Eğitim sisteminden kaynaklanan nedenden dolayı çırak yetiştiremiyoruz. Bizler mesleğin son temsilcileriyiz. Bizden sonra mesleğin unutulan meslekler arasına girecektir" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Ayakkabı tamirci dükkanı

Özkulakoğlu'nun ayakkabı dikmesi

Hasan Özkulakoğlu ile röp.

Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BİLGİSİ: ÖZEL

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 58 MB

==================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement