Eşini, baldızını ve kayınpederini öldüren damadın cezası onandı
Antalya'da, 2017 yılında eşini, baldızını ve kayınpederini öldürüp, kayınvalidesini de ağır yaralayan Tacit Öz'e (48) verilen 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile 20 yıl hapis cezası, Yargıtay tarafından onandı.
Antalya'da, güneş enerjisi ürünleri imalatçısı Tacit Öz, eşi Dilem İçoğlu Öz'ü (30) tartışmalarının ardından ailesinin evine bıraktı. Daha sonra pişman olan Tacit Öz, defalarca kayınpederinin evine gitmesine rağmen eşini göremedi. Öz, 2 Haziran 2017 tarihinde, eşiyle barışabilmek için kayınpederi Mevlüt İçoğlu'nun (54) Konyaaltı ilçesindeki evine geldi. Tacit Öz, eşi Dilem İçoğlu Öz, kayınpederi Mevlüt İçoğlu, kayınvalidesi Aliye İçoğlu (55) ve baldızı Demet İçoğlu Akkaya (31) ile sitenin bahçesindeki bankta oturdu. Temmuz ayında boşanma davaları görülecek Öz, eşi Dilem ile barışma isteğine olumsuz yanıt alınca, aile üyelerinin üzerine tabancayla kurşun yağdırdı. Kayınpeder İçoğlu da tabancayla damadına karşılık verdi.
Mevlüt İçoğlu ve Demet İçoğlu Akkaya, olay yerinde yaşamını yitirdi. Dilem İçoğlu Öz ve Aliye İçoğlu ise ağır yaralandı. Kendisi de kayınpederinin tabancasından çıkan kurşunla yaralanan Tacit Öz, tedavi için gittiği hastanede, gözaltına alındı. Dilem İçoğlu Öz de ertesi gün yaşamını yitirdi. Tedavisi tamamlanan Tacit Öz, tutuklandı.
Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık Tacit Öz, eşi Dilem İçoğlu Öz, kayınpederi Mevlüt İçoğlu'nu ve baldızı Demet İçoğlu Akkaya'yı 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırıldı. Tacit Öz'ü, kayınvalidesi Aliye İçoğlu'nu da 'ağır yaralamak' suçundan önce ömür boyu hapse mahkum eden mahkeme heyeti, daha sonra bu cezayı eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle 20 yıla indirdi.
Taciz Öz, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'ne itirazda bulundu. Ceza dairesi, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin hukuka aykırılık bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksik olmadığı, iptal bakımından değerlendirmenin yerinde olduğuna hükmederek istinaf başvurusunu esastan reddetti.
İstinaftan istediği sonucu alamayan sanık Öz, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nden dosyayı duruşmalı olarak temyiz etmesini talep etti. Tacit Öz dilekçesinde, dosyada eksik inceleme yapıldığını kaydetti, ancak hangi konularda incelemenin eksik yapıldığını belirtmedi.Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanık ve avukatının dilekçede temyiz sebeplerini belirtmemesinden dolayı temyiz istemini reddederek cezayı onadı.
ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE
Süleyman EKİN/ANTALYA,
===========================
Çanakkale'de 139 kaçak göçmen yakalandı Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinden yasadışı yollarla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçiş yapmak isteyen 139 kaçak göçmen, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalandı.
Kuzey Ege Denizi'nde yasadışı geçişlere karşı mücadeleye devam eden Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler, Ayvacık ilçesi Burunucu mevkisi açıklarında düzenlediği 3 ayrı operasyonda, yasadışı yollarla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçiş yapmak isteyen Afganistan uyruklu 139 kaçak göçmen yakaladı.
Sahil Güvnelik botlarıyla Küçükkuyu beldesindeki Sahil Güvenlik Karakolu'na getirilen kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Kaçaklardan genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Dilara ERDİNÇ/AYVACIK (Çanakkale),
===========================
Yanan evinin enkazında sağlam kalan eşya aradı
Hatay'da seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan kanser hastası Necmiye Gürcü (47), babası ve kız kardeşiyle birlikte yaşadığı 2 odalı evlerinde çıkan yangından geriye kalan sağlam eşyaları ve sattığı ürünleri aradı. Geriye sadece üzerlerindeki kıyafetleri kalan Gürcü ailesi, zor durumda olduklarını anlattı. Defne ilçesi Harbiye Mahallesi'nde iki odalı bir evde yaşayan bağırsak kanseri hastası Necmiye Gürcü, seyyar satıcılık yaparak baktığı babası Ali Gürcü (80) ve kız kardeşi Seher Gürcü (35) ile geçen salı günü akraba ziyaretine gitti. Komşularının telefonla ulaştığı Necmiye Gürcü, evlerinde yangın çıktığını öğrendi. Evin bir odasında çıkan yangın, tamamını sardı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangında Gürcü'nün eşyaları ve bin 500 lira parası ile satmak için eve depoladığı terlikler de küle döndü.SAĞLAM KALANLARI ARADIOdalar, yangın sonrası tamamen kullanılamaz hale geldi. Necmiye Gürcü, küllerin arasında alevlerden geriye kalan sağlam eşyaları ve ürünlerini aradı. Yangından geriye sadece üzerlerindeki kıyafetlerinin kaldığını anlatan Gürcü, "Bütün anılarımız yok oldu" dedi. 'YARDIM BEKLİYORUZ'Babasının yaşlı olduğu ve kendisinin 3'üncü evre kanser hastası olduğunu anlatan Necmiye Gürcü, "Bu şartlarda çadırda kalamayız. Babam yaşlı, ben hastayım böyle devam etmeye çalışırsak babamı kaybederiz. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Lütfen biri sesimizi duysun" dedi. Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin tedarik ettiği çadırda kalan Gürcü ailesi, mağduriyetlerinin giderilmesi ve başlarını sokacak bir yuva bulabilmek için yetkililerden yardım bekliyor.
Görüntü Dökümü-------------Yanan evden genel görüntüler-Odalardan detaylar-Yanan eşyalardan detaylar-Necmiye Gürcü'nün yanan eşyalar arasında görüntüleri -Baba Ali Gürcü'nün detay görüntüsü-Ailenin kaldığı çadırdan detaylar-Necmiye Gürcü ile röportaj
Haber-Kamera: Halil İbrahim KARAÇAY/HATAY,
=========================
'Bu adamı kim öldürdü, kendi kendini mi vurdu'
Antalya'nın Manavgat ilçesinde, Hüseyin Zeki Yıldırım'ı (28) öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan 3 sanıktan Yusuf Kabak (19), ilk duruşmadaki savunmasında, "Maktul düşünce sırtındaki bıçağın sapını gördüm. Yerden kalkmaya çalışırken göğsünden oluk oluk kan akıyordu. Diğer sanıklar 'Ben vurmadım' diyor. Ben de vurmadım. Bu adamı kim öldürdü? Kendi kendini mi vurdu?" diye konuştu.
Manavgat'ın Kızılot Mahallesi'nde geçen 17 Mayıs günü Hüseyin Zeki Yıldırım ile Yusuf Kabak, Fatih Gırgıç (20) ve Mehmet Polat (19) bir marketin önünde tartıştı. Kavgaya dönüşen olayda, Hüseyin Zeki Yıldırım, 4 bıçak darbesiyle olay yerinde yaşamını yitirdi. Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alınan 3 şüpheli, sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
'Kasten öldürme' suçundan 24'er yıla kadar hapis cezası istemiyle haklarında dava açılan Yusuf Kabak, Fatih Gırgıç ve Mehmet Polat'ın yargılanmasına Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
'İNDİRİN ŞUNU' DEDİGeniş güvenlik önlemi alınan duruşmada sanık Fatih Gırgıç, savunmasında, 2 arkadaşıyla aynı otelde çalıştıklarını, iş çıkışı sahile gittiklerini söyledi. Çakmak almak için markete gittiklerini kaydeden Gırgıç, sanıklardan Yusuf Kabak'ın marketten çıkan Hüseyin Zeki Yıldırım'dan sigara yakmak için ateş istediğini, maktulün kendilerine küfrettiğini bu nedenle aralarında tartışma çıktığını iddia etti. Market işletmecisinin araya girdiğini anlatan Gırgıç, "Bir süre sonra Hüseyin Zeki Yıldırım yine küfür etti. Önce Yusuf'a, 'Hayırdır, beni mi vuracaksın?' diyerek, saldırdı. Ayırmak için araya girdiğimde bana vurmaya başladı. Yere düştüm. Yusuf'un 'İndirin şunu' dediğini duydum. Bu sırada adam bıçaklanmış" dedi.
KANLI TİŞÖRTÜNÜ ÇÖPE ATTIOlay yerinden kaçarak kaldıkları lojmana gittiklerini ifade eden Gırgıç, "Yusuf'un üzerindeki tişörtte kan vardı. 'Ne oldu?' dediğimde bana 'Lojmanda konuşuruz' dedi. Daha sonra Yusuf tişörtü çöpe attı. Lavaboda ellerini ve ayaklarını yıkadı. Lavaboda kan lekesi gördüm. Ardından odama çıktım. Bir süre sonra jandarmalar geldi ve bizi aldı" diye konuştu.
'BIÇAKLANMA ANINI GÖRMEDİM'Sanık Mehmet Polat da "Marketin merdivenlerinden çıkarken maktulle karşılaştım. Yusuf ateş isteyince ona küfretmiş. Tartışma yaşandı. Marketçiyle birlikte yanlarına gittim, bu sırada Yusuf ve Fatih maktulden özür diledi. Marketçi, maktulü gönderdi. Ben markete girip, çakmak aldım. Bu sırada marketçi, adamın sıkıntılı olduğunu söyledi. Dışarı çıktığımda maktul ve arkadaşlarımın tartıştığını gördüm. Yanlarına gittiğimde maktul bana yöneldi ancak yere düştü. Ben maktule hiç vurmadım o da bana vurmadı. Bıçaklanma anını görmedim. Daha sonra kaçtık. Yusuf'un tişörtünde kan olduğunu gördüm" dedi.
ÇALIŞTIKLARI OTELDEN MEYVE ÇALMIŞLARSanık Yusuf Kabak ise ifadesinde, diğer sanıkların aynı mahalleden arkadaşı olduklarını, ikisiyle de olaydan 8 gün önce tanıştığını, cinayeti üzerine yıkmaya çalıştıklarını öne sürdü. Olay gecesi çalıştıkları otelden meyve çalarak, sahile gittiklerini belirten Kabak, maktulün Fatih Gırgıç'a yumruk attığını iddia etti.
'BU ADAM KENDİ KENDİNİ Mİ ÖLDÜRDÜ'Yusuf Kabak şunları söyledi: "Mehmet, Fatih ve ben yan yanaydık. Bıçaklanma anını görmedim. Fatih'le boğuşuyordu. İkisi birlikte yere düştü. Adam yere düşünce, maktulün sırtındaki bıçağın sapını gördüm. Fatih yerdeki adama tekme atıyordu. Bu sırada yerden kalkmaya çalışan adamın göğsünden oluk oluk kan akıyordu. Ben ona vurmadım, o da bana vurmadı. Ben ayırmak için sarıldım, bu sırada tişörtüme kan bulaştı. Mehmet bana nezarette, bıçağı Fatih'in elinde gördüğünü, bunu huzurunuzda anlatacağını söyledi ama burada farklı şeyler söyledi. Bunlar, 'ben vurmadım' diyor. Ben de vurmadım. Bu adamı 'kim öldürdü?' 'Kendi kendini mi vurdu'. Güvenlik kameralarının tek tek incelenmesini ve olayla ilgili tanıkların dinlenmesini istiyorum."
MAKTUL YERE DÜŞÜNCE 3'Ü BİRDEN TEKMELEDİTanık olarak dinlenen market sahibi Hasan Doğmuş ise işyerinin üzerini bir otele lojman olarak kiraya verdiğini belirterek, ölen Hüseyin Zeki Yıldırım'ın olay gecesi işyerine gelip alışveriş yaptığını, yolda birkaç kişinin önünü kestiğini, bu kişilerin lojmanda olup olmadığını sorduğunu söyledi. Daha sonra maktulün marketten çıktığını, marketin önünde karşılaştığı sanıklarla tartışmaya başladığını anlatan Hasan Doğmuş, "Maktulü uzaklaştırdım. Bir süre sonra yeniden tartışmaya başladılar. Üç kişi ölen çocuğa vuruyordu, arbede vardı. Maktul yere düşünce üçü birden tekmeledi. Marketten birkaç kişi çıktık. Bizi kalabalık görünce kaçtılar. Adam bize doğru gelirken yere düştü. Sırtındaki bıçağı o zaman gördüm. Hemen 112'yi aradım" dedi.Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Görüntü Dökümü-------------Jandarma araçlarının gelmesi-Jandarmanın güvenlik önlemleri-Şüphelilerin adliyeye getirilmesi
Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/ANTALYA-DHA
=========================
Okul bahçesine serilen topraktan 2 tabanca çıktı Tokat'ta, çevre düzenlenmesi için serilmek üzere okul bahçesine getirilen toprak yığınında 2 tabanca bulundu. İhbarla okula gelen polis, tabancalara incelenmek üzere el koydu.
Tokat Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, ara tatil dolayısıyla Karşıyaka Mahallesi'ndeki okulların bahçelerinde çevre düzenlemesi başlattı. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Tokat Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nin bahçesine toprak yüklü kamyonla geldi. Araçtan dökülen toprak yığınını sermeye başlayan ekipler, 2 tabanca olduğunu fark etti. Bunun üzerine okula polis çağrıldı. Polis ekipleri, tabancalara incelenmek üzere el koydu.
Görüntü Dökümü-------------Okul bahçesi-Toprağın serildiği alan-Polisin tabancaları alması
Haber: Fatih YILMAZ/TOKAT,
=========================
15 kez kan bağışı yapan Vali Pehlivan'a bronz madalya
Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan, 15'inci kez kan bağışında bulunması nedeniyle Türk Kızılayı tarafından bronz madalya ile ödüllendirildi. Türk Kızılayı'nın Şırnak'taki kan bağışı TIR'ını ziyaret eden Vali Ali Hamza Pehlivan, kan bağışının önemine değindi ve bir ünite kanın 3 kişiye hayat verdiğini söyledi. 15'inci kez kan bağışında bulunmanın mutluluğunu yaşadığını anlatan Vali Pehlivan, "Kızılay'ın faaliyetleri arasında kan bağışı çok önemli yer tutuyor. Yılda 2 milyon 500 bin ünite kan topluyor. Ülkemizin toplam kan ihtiyacı 3 milyon civarında. Bunun önemli bir kısmı Kızılay tarafında karşılanıyor ve her geçen gün vatandaşlarımızın da Kızılay'a kan bağışında bulunma duyarlılığı arıtıyor. Verilen kanlar en az 3 kişiye deva oluyor. İnsan bazı şeyleri başına gelince daha iyi anlar. Dolayısıyla biz bu kampanyalara ne kadar fazla iştirak edersek, ne kadar fazla kan bağışında bulunursak daha fazla insanların sıkıntısına ulaşmış oluruz. Onların dertlerine deva olmuş oluruz. Kızılay en az 10 kez kan verenlere bronz madalya, 25'i aşanlara gümüş, 35'i aşanlara ise altın madalya veriyor. Bende bir bronz madalya sahibi olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bugün 15 oldu. İnşallah sağlığımız el verdiği sürece de kan vermeye devam edeceğiz" dedi. Vali Pehlivan'ın bronz madalyası, önümüzdeki günlerde Türk Kızılayı tarafından teslim edilecek.
Görüntü Dökümü------------Kan alma aracı içinden detayVali Ali Hamza Pehlivan'ın kan vermesi Vali Ali Hamza Pehlivan'ın açıklamasıGenel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Sekvan KÜDEN-Mehmet Selim YALÇIN/ŞIRNAK,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-8 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?