1)BİNALİ YILDIRIM'A MEMLEKETİNDE YOĞUN İLGİ
MEMLEKETİ Erzincan'da çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunan TBMM eski Başkanı AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım hemşehrileri tarafından sevgi seli ile karşılandı. Çocuklarla yakından ilgilenen Yıldırım, gezisinde bakır işledi, bakıra çizilen portresi hediye edildi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere memleketi Erzincan'a gelen TBMM eski Başkanı AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Ergan Dağı Kayak Merkezi'nde piknik yapan vatandaşlarla bir araya geldi. Vatandaşlarla çay içen sohbet eden Yıldırım, daha sonra ise şehir merkezinde bulunan Yer altı Çarşısı'nda ki bakırcı esnafını ziyaret etti. Bakırcılarla sohbet eden Binali Yıldırım, burada bakır işlemeyi de ihmal etmedi. Hemşehrileri ile bol bol fotoğraf çektiren Yıldırım'a ayrıca bir bakır ustası ve ressam olan Yusuf Babaoğlu tarafından çizilen portresi hediye edildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Binali Yıldırım'ın vatandaşlarla görüşmesi
-Binali Yıldırım'ın belediye ziyaretinden görüntü
-Yıldırım'ın kayak merkezindeki gezisinden görüntü
-Yıldırım'ın bakırcılar çarşı ziyareti ve esnaf sohbeti
-Yıldırım'ın vatandaşlarla fotoğraf çektirmesi
-Yıldırım'ın bakır işlemesi ve bakır hediye edilmesi
Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN,
===============================================
2)ADANA MERKEZLİ FETÖ OPERASYONU: 41 POLİS HAKKINDA GÖZALTI KARARI
ADANA merkezli 19 ilde FETÖ/PDY'ye yönelik şafak vakti operasyon düzenlendi. Çoğu görevde, 41 polis için yakalama karanın bulunduğu operasyonda, çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütle bağlantası olduğu öne sürülen çoğu görevde, 41 polis hakkında gözaltı kararı verildi. Karar doğrultusunda Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, Adana merkezli 19 ilde sabahın ilk saatlerinde şüphelilerin evlerine eş zamanlı operasyon düzenledi. Evlerde arama yapan ekipler, hakkında yakalama kararı bulunan çok sayıda şüpheliyi gözaltına aldı.
ADANA, -
===============================================
3)İRLANDALI ÇİFT, KOMŞU DEHŞETİNİ YAŞADI
AYDIN'ın Didim ilçesinde, 13 yıldır yaşayan İrlandalı Robert (64) ve felçli eşi Angela Black (52), geçen 20 Temmuz'da, evlerinin bulunduğu sitedeki 3'ü kadın 5 komşusu tarafından tekme, yumruk ve sopalarla öldüresiye dövüldü. Hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu edilen Black çifti, ölümle tehdit edildikleri için korktuklarını belirtip, evlerini terk ederek Marmaris'teki bir apart otele yerleşti. Türkiye aşığı Black çiftinin şikayetçi olduğu 5 komşusu, polisteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Ülkelerine gideceklerini belirten Black çifti, burada, Türkiye'ye tekrar dönüp dönmeyeceklerine karar vereceklerini söyledi.
İrlandalı grafiker Angela Black, ülkesinde 2004 yılında silahlı saldırıya uğradı. Saldırının ardından sağ tarafı felçli kalan Angela Black, emekli matbaa ustası olan eşi Robert Black'e (64), tedavisine her yıl yaz tatillerini geçirdikleri için çok iyi bildikleri Türkiye'de devam etmek istediğini söyledi. Bunun üzerine geldikleri Türkiye'de İzmir Ege Üniversitesi ve Ankara Gazi Üniversitesi'nde tedavi gören Angela Black, yakın ilgi ve Türk misafirperverliğine hayran kaldı. Black çifti, bundan sonra ülkelerine dönmeyip, Türkiye'de yaşama kararı aldı. Oturma izni alan Black çifti, 13 yıl önce Aydın'ın Didim ilçesi Hisar Mahallesi'ndeki bir siteden dubleks villa satın aldı. Burada yaşamaya başlayan Black çifti, kısa sürede komşuları ile sıcak ilişkiler kurdu. 13 yıl boyunca komşularıyla mutlu bir yaşam süren Black çiftinin huzuru, Robert Black'in komşuları arasında geçen Temmuz ayı başında çıkan bir kavgayı ayırmak için araya girip, müdahale etmesi nedeniyle bozuldu. Akif N. eşi Süreyya N., Ayşen T., Serkan Y. ve eşi Hatice Y., kavgayı ayıran Robert Black'e iddiaya göre, bu olaydan sonra husumet beslemeye başladı. Bu beş komşusunun kendisine ve eşine her gördükleri yerde küfür edip, hakaretlerde bulunduğunu ileri süren Robert Black, daha sonra yaşananları şöyle aktardı: "Geçen 20 Temmuz'da eşimle alışverişten dönüyordum. Bu beş komşumuz, bize önce sözlü ardından fiziki saldırıda bulundu. Yumruk, tekme ve sopalarla saldırdılar. 'Eşim felçli, vurmayın' dememe rağmen dinlemediler. Başımıza ve vücudumuzun çeşitli yerlerine aldığımız darbelerle öldüresiye dövülüp, yaralandık. Diğer komşularımız olmasaydı, linç edilecektik. Komşularımız yardıma gelip, bizi kurtardı. Ambulansla hastaneye kaldırıldık, gerekli tedavimizin ardından taburcu edildik. Taburcu olmamızdan sonra bize saldıran beş kişiden ölüm tehditleri almaya başladık. Bunun üzerine korkup, evimizi eşyalarımızı bile almadan terk edip, Marmaris'e gelerek buradaki bir apart otele yerleştik. Burada dostlarımız ve sıcak insanlarla moral buluyoruz" dedi.
OLAY SIRASINDA 3 KEZ POLİSİ ARAMIŞ
Kendisini en çok üzen şeyin ise olay sırasında 3 kez polisi aramasına rağmen 'No English' denilerek telefonun suratına kapatılması olduğunu belirten Robert Black, "Önce ülkemiz İrlanda'ya gideceğiz. Burada tekrar Türkiye'ye dönüp, dönmeme konusunu değerlendireceğiz. Geri dönecek olursak da Didim'deki evimizi satıp, Marmaris'te başka bir ev satın alıp, burada yaşamaya devam edebiliriz. Eğer bu seçenek de olmazsa Türkiye sevdamızı yüreğimize gömüp, Fransa veya Almanya'da yaşayacağız" diye konuştu.
Yaşadığı korku dolu anları ağlayarak anlatan Angela Black ise, "Felçli olduğumu bilerek, öldüresiye dövdüler. Türkiye ve Türk insanlarını çok seviyorum. Türkiye ve Türk insanını sevdiğimiz için oturma izni aldık. Vergimizi herkes gibi ödüyoruz. Türkiye'de yaşamayı ve ölmeyi düşünüyordum olmadı. Komşularım ve Türkler bizim kardeşimizdir, çok seviyorum. Birkaç kişinin yaptığı bir olayı tüm Türkler'e mal edemeyiz" dedi.
İrlandalı çiftin avukatı İlker Ürkmez de telefonla yaptığı açıklamada, "Yaşanan çok vahim ve üzücü bir olay. Müvekkillerimi öldüresiye darp eden ve ölümle tehdit etmeyi sürdüren 5 kişiden şikayetçi olduk. Yaşanan olay ile ilgili İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği'ne bilgi verildi. Büyükelçilik dahil bu üzücü olayın takipçisiyiz" dedi.
Öte yandan Black çiftinin şikayetçi olduğu Akif N., eşi Süreyya N., Serkan Y., eşi Hatice Y. ve Ayşen T., polisteki ifadelerinin ardından savcının talimatıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Robert ve Angela Black çifti ile röp.
-Çiftin yaşadıklarını anlatırken ağlaması
-Çiftin darp edildikten sonraki sargılı hastane fotoğrafları
Toplam: 13 dakika 36 saniye-983 MB HD görüntü)
(Haber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
======================================================
4)TURGUT ŞELALESİ'NE GİRMEK CESARET İSTİYOR
MUĞLA'nın Marmaris ilçesindeki Turgut Mahallesi'nde bulunan şelale, yılın her mevsiminde yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası oluyor. Yaz aylarında aşırı sıcaklardan bunalanlar, şelalenin 15-16 derecelik suyunda serinliyor.
Marmaris'e 33 kilometre mesafedeki Turgut Mahallesi'nde bulunan aralıklarla 5 şelaleden oluşan Turgut Şelalesi, ormanın içindeki muhteşem görünümüyle yaz- kış doğa tutkunlarını ağırlıyor. Günlük safari turlarına katılan turistler, Turgut Mahallesi'ndeki iki ayrı su kaynağından beslenen şelaleye, ahşap köprü ve patika yollardan aromatik bitki türleri arasından geçerek, ulaşıyor. 'Atlamak yasak' tabelasına aldırış etmeyen ziyaretçiler, şelalenin önünde oluşan küçük gölün serin suyuna kendilerini bırakıyor. Sığla, çam ve bazıları 800 yıllık çınar ağaçları arasındaki, güneş ışığının çok fazla giremediği, yaklaşık 7 metre yükseklikten akan şelalenin doğal güzelliği görenleri hayran bırakıyor. Şelalenin 15- 16 derecelik suyuna girmek ise cesaret istiyor. Mavi ve yeşilin her torunun yer aldığı doğal şelale şehrin gürültüsünden uzaklaşıp, doğayla baş başa kalarak, su sesiyle terapi yapmak isteyenler için de eşsiz bir seçenek oluşturuyor. Tabiatın gizli hazinesi olan şelaledeki, kaplan kelebekleri de burayı tercih edenlerin dikkate aldığı bir özellik oluyor. Her mevsim güzel olan şelale, fotoğraf tutkunları içinde doğal bir fon oluşturuyor. Şelaleyi ziyaret edenler ardından civardaki restoranlarda gözleme ve alabalık yiyor.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Turgut Şelalesi'ne cip safari ile gelen turistlerin görüntüsü
-Turgut Şelalesi'nde yürüyenlerin görüntüsü
-Turgut Şelalesi'ne atlayanların görüntüsü
-Turgut Şelalesi'ne girenlerin görüntüsü
( Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
=================================================
5)SALÇA MAKİNESİ AYAĞINIZA GELDİ
İZMİR'in Selçuk ilçesinde daha önce geleneksel yöntemlerle uzun ve zorlu bir çalışma sonucunda salça yapan kadınların hayatı, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'in, annesinin yaşadığı zorluklardan esinlenerek satın aldığı salça makinesini sokaklara getirmesiyle kolaylaştı. Tarladan topladıkları domatesleri yıkayan ve belediye ekiplerine teslim eden kadınlar, bu kez salça yapmadı, erkek işçilerin çalışmasını izledi.
Selçuk'un kırsal mahallelerinde yaşayan kadınlar, salça yapmak için tüm hazırlıklarını tamamladı. Tarlalardan toplanan domatesleri evlerine getiren ve elleriyle rendeleyip, süzgeçten geçirerek salça yapmaya hazırlanan kadınların işi, Selçuk Belediyesi'nin mahallere makine getirmesi ile birlikte biraz kolaylaştı. Gökçealan Mahallesi'nde salçalık domatesleri yıkayan ve belediyeden gelen ekiplere teslim eden kadınlar, bu kez salça yapmadı, salça yapımını seyretti. Mahalleye gelen ekipler, salça makinesini burada kurarak, domatesleri tek tek içerisine attı. Sadece birkaç dakika içerisinde kasa kasa domates, rendelenerek püreye dönüştü. Kadınlar, makineden geçirilen domatesleri içine tuz koyarak güneşte iki gün kurutacak ve malzeme salçaya dönüşecek.
'İŞLEMLER BİR HAFTA SÜRÜYORDU'
Yıllarca geleneksel yöntemlerle salça yapan kadınlardan 2 çocuk annesi Hanife Özgür (56), bu makine ile işlerinin kolaylaştığını söyledi. Çiftçilik yaptıklarını ve kışlık ürün hazırlamak için zaman bulamadıklarını belirten Özgür, "Biz geçen yıla kadar domatesleri topluyorduk, evlerimizde yıkayıp, sonra doğruyorduk. İki gün bekletip sarı suyunu alıyorduk. Bekleme yaptıktan sonra süzgeçten geçiriyorduk. Tüm işlemlerimiz neredeyse bir haftadan fazla zamanımızı alıyordu. Şimdi salça makinesi hayatımızı kolaylaştırdı. Salça yapmaya ayırdığımız zamanı dinlenmek için kullanıyorum. Evimizin işini yapıyoruz, kendimize zaman ayırıyoruz. Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Bizim hayatımızı kolaylaştırdı. Bundan sonra artık salçayı bu şekilde yapacağız" dedi.
2 KASA YERİNE 4 KASA DOMATES
Evli ve 2 çocuk annesi Mutlu Harmancı (34) da, salça yapımının zahmetli olduğunu anlattı. Harmancı, yüzlerce domatesi tek tek doğrayıp tuzladıklarını daha sonra süzgeçten geçirdiklerini, zahmetli olduğu için de çok fazla salça yapmadıklarını belirtti. Şimdi işlerinin biraz daha kolay olduğunu, yıkadıkları domateslerin makine yardımı ile sıkıldığını söyleyen Harmancı, "Biz daha önce 2 kasa domatesten salça yapardık. Şimdi 4 kasaya çıkardık. Bizim için her yönden hafiflik oldu. Artık zamanımızı başka kışlık yiyecekleri yapmak içini ayırıyoruz" dedi.
Uzun yıllardır salça yaptıklarını vurgulayan İlksel Tabak (50) da, "Biz kendimizi eski sisteme göre salça yapmaya hazırlamıştık. Daha sonra böyle bir salça makinesinin geleceğini öğrendik. Çok büyük bir kolaylık yaşadık" diye konuştu. Makine yerine geleneksel yöntemleri tercih eden kadınlar da var. Salçanın her aşamasını kendisinin yapmak istediğini söyleyen Nevin Dinçer (55), bu yöntemin daha sağlıklı olduğunu düşünüyor.
'ANNELERİMİZİN YAŞADIĞI SIKINTILARDAN YOLA ÇIKTIK'
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, ilçede kadınların kış için birçok hazırlık yaptığını, onların hayatını kolaylaştırmak için böyle bir makine almaya karar verdiklerini söyledi. Sengel, "Onların işlerini biraz daha kolaylaştıralım istedik. Küçük bir bütçe ayırarak bu işi yaptık ve bu da kitlelere hitap edecek bir işe dönüştü. Kendi annelerimizin yaşadığı sıkıntıdan yola çıkarak bu çalışmayı yapma kararı aldık. Herkes kışa hazırlık yapıyor, biz de belediye olarak bunda tuzumuz olsun istedik" dedi. Şuanda bir adet makine olduğunu ve salça yapımına kırsal mahallelerde başladıklarını ancak merkezdeki kadınların da makinedenn faydalanmak için talepte bulunduğunu belirten Sengel, "Köydeki kadınların haricinde merkezdeki kadınların da böyle bir makineye ihtiyaç duyduğunu gördük. Bütün mahallelere gideceğiz. Biz bir makine ile başladık. Bir veya iki makine daha almayı düşünüyoruz" diye konuştu. Sengel, şunları söyledi:
"Kadınlarımız çok ciddi emek vererek kışa hazırlık yapıyor. Kadınların emeğine biraz katkı sunmak istedik. Bazen hiç fark etmezsiniz, öyle bir karar alırsınız ki ufak gibi görünür ama etkisi kendinden çok daha büyük hale gelir. Bizim için küçük ama halk için önemli, onların yaşamlarına dokunmak adına projeler yapıyoruz. Bizim en büyük projemiz, insanların yaşamlarına dokunarak, onların hayatlarını biraz daha kolaylaştırmak. Buna da devam edeceğiz."
Görüntü Dökümü
---------------------
-Selçuk Gökçealan Mahallesi'nde salça makinası ile salça yapılması
-Kadınların domatesleri yıkaması
-Domateslerin salça makinasından geçmesi
-Belediye Başkanı Filiz Cerioğlu Sengel ve mahalledeki kadınlar ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Hande NAYMAN/ İZMİR,
================================================
6)EMEKLİ AYLIĞIYLA SATIN ALDIĞI HURDALARLA SÜS EŞYASI VE HEYKEL YAPIYOR
DENİZLİ'de emekli demir doğrama ustası 54 yaşındaki Turan Çetin, esnaftan topladığı hurda metalleri kullanarak 2 yılda 150 parçalık süs eşyası ve heykel koleksiyonu oluşturdu. Çetin, emekli aylığını bu eserleri yapmak hurda satın alarak harcadığından eşiyle zaman zaman tartıştıklarını belirterek, "Bu eserler benim evlatlarım gibi, bunlar elimden alınırsa çocuk gibi ağlarım" dedi.
Zeytinköy Mahallesi Vatan Caddesi'nde atölyesi bulunan evli, iki çocuk babası Turan Çetin, 40 yıl demir doğrama ustalığı yaptıktan sonra emekliye ayrıldı. Demir doğrama işinden vazgeçmeyen Çetin, boş zamanlarını değerlendirmek için atölyesinde çalışmaya devam etti. 2 yıl önce çevreden topladığı hurda demir parçalarıyla küçük süs eşyaları tasarlayan Çetin, daha sonra büyük heykeller yapmak için hurdacıları dolaşmaya başladı. Emekli maaşını çeker çekmez soluğu hurdacılarda alan Çetin, özellikle beğendiği otomobil motor ve egzoz parçalarını satın aldı. Çetin, atölyesinde kaynak makinesinin başına geçip, hurda otomobil motor parçaları, fren diskleri, egzoz gibi parçaları tek tek birleştirip, bilim kurgu filmlerinden esinlenerek heykeller ortaya çıkardı. Çeşitli heykeller yapan Çetin, 2.5 metre uzunluğunda 1453 parçadan oluşan eserine 'Vatan' ismini verdi. Çetin iki yılda irili ufaklı olmak üzere 150 heykel yaparken, bunları yapmakta kullandığı hurdalara ise yaklaşık 50 bin lira harcadığını söyledi. Çetin, atölyesinde yaptığı heykelleri, oğlunun dondurma satışı yaptığı iş yerinde sergiliyor. İş yerinin bir bölümünde sergilenen heykeller vatandaşların da ilgisini çekiyor. Hurdalardan yaptığı heykellerin en büyüğünün 5 metre, en küçüğünün ise 10 santimetre boyutlarında olduğunu ifade eden Çetin, heykelleri yaparken yaratıcılığını kullandığını söyledi. Emekli aylığını hurdaları satın almakta kullandığı için eşiyle tartıştığını söyleyen Çetin, "Boş zamanlarımı atölyede heykel yaparak geçiriyorum. Bunlar benim evlatlarım gibi, bunlar elimden alınırsa çocuk gibi ağlarım. Hurdalardan heykellerin yanı sıra uçak, helikopter, saksı ve çeşitli süs eşyaları da yaptım" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Heykellerden görüntüler
-Süs eşyalarından detaylar
-Turan Çetin'in atölyede çalışması
-Turan Çetin ile röp.
( Haber: Ramazan ÇETİN - Kamera : Deniz TOKAT/ DENİZLİ,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?