Eşini tüfekle ağır yaralayıp, intihara kalkıştı
Mersin'in Erdemli ilçesinde, boşanma aşamasında olduğu eşi Ayşe G.'yi (49) pompalı tüfekle ağır yaralayan Hasan G. (57), aynı silahı çenesinin altına dayayıp, ateşleyerek, intihar girişiminde bulundu.
Olay, Erdemli ilçesine bağlı Koyuncu Mahallesi'ndeki Cezaevi Sokak'ta meydana geldi. Emekli Hasan G., yanında pompalı tüfek alıp, ayrılma aşamasında olduğu eşi Ayşe G.'nin işlettiği bakkala gitti. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davaları süren ve ayrı yaşadıkları öğrenilen çift arasında, bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Bu sırada Hasan G., eşinin göğsüne pompalı tüfekle tek el ateş edip, aynı silahı çenesinin altına dayadıktan sonra ateşleyerek, intihar girişiminde bulundu. Silah seslerini duyanların ihbarı üzerine, olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Ayşe G., sağlık görevlilerince ilk müdahalesinin ardından ambulansla Erdemli Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Ağır yaralanan Hasan G. ise Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan çiftin sağlık durumunun kritik olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
---------
-Olayın olduğu Bakkalın görüntüsü
-Olay yeri inceleme yaparken
-Polis otosu görüntüsü
-Acil girişi görüntüsü
-Ambulans görüntüsü
-Hasan Gür'ün kimlik fotoğrafı
- Ayşe Gür'ün fotoğrafı
Boyut: 98 MB
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ,(Mersin),
=================
Antrenmana götürdüğü oğlunun öldüğü, annenin de yaralandığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı
Konya'nın Seydişehir ilçesinde, futbol antrenmanına götürdüğü oğlu Enes Arıcıoğlu'nun (14) öldüğü, sürücü anne Hanım Arıcıoğlu'nun (42) yaralandığı kaza anı güvenlik kamera kayıtlarına yansıdı. Genç futbolcu Enes'in de bugün toprağa verileceği belirtildi.
Kaza, dün saat 18.00 sıralarında Ulukapı Mahallesi Necati Kalaycıoğlu Caddesi'nde meydana geldi. Konyaspor Futbol Okulları'nda eğitim gören Mahmut Esat Ortaokulu 8'nci sınıf öğrencisi oğlu Enes Arıcıoğlu'nu antrenman götüren Hanım Arıcıoğlu yönetimindeki 42 ZB 130 plakalı otomobil, antrenmanın yapılacağı tesise 250 metre kala kavşakta Ferhat Yıldız yönetimindeki 42 BEZ 50 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle Arıcıoğlu'nun otomobili kaldırıma çıkıp, şarampole düştü. Kazada, sürücü Arıcıoğlu yaralanırken, oğlu Enes otomobilden fırlayıp kanlar içinde kaldı. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince yapılan kontrolde Enes Arıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği belirlendi. Hanım Arıcıoğlu olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından Seydişehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Vücudunda kırıklar oluşan Hanım Arıcıoğlu, yapılan ilk müdahalenin ardından Konya'ya sevk edildi. Kazadan yara almadan kurtulan Ferhat Yıldız da polis tarafından gözaltına alındı. Kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamera kayıtlarına yansıdı.
Kazada yaşamını yitiren genç futbolcu Enes Arıcıoğlu'nun bugün Seyidharun Veli Cami'de kılınacak namazın ardından ilçe mezarlığına defnedilecek. Polis tarafından gözaltına alınan Ferhat Yıldız'ın da ifadesinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Görüntü Dökümü
--------------
-Kaza anı güvenlik kamerası
-Kaza yerinden görüntü
-Genel ve detay
Haber- Kamera: Yaşar COŞKUN KONYA DHA))
====================
Kendisinden ayrılan kız arkadaşının ağabeyini tabancayla yaraladı
Adana'da, Mahsun Ü. (19), kendisini terk eden kız arkadaşı Derya A.'nın (18) ağabeyi Bilal A.'yı sokak ortasında tabancayla sırtından vurarak, ağır yaraladı. Olay sonrası gözaltına alınan Mahsun Ü. ve babası Mahmut Ü., adliyeye sevk edildi.
Olay, 25 Ağustos Pazar günü, Seyhan ilçesine Gülbahçesi Mahallesi'nde meydana geldi. Mahsun Ü., iddiaya göre, kız arkadaşı Derya A.'yı kaçırdı ve ikili birlikte yaşamaya başladı. Derya A., bir süre sonra şiddet gördüğü gerekçesiyle Mahsun Ü.'den ayrılıp, ailesinin yanına döndü. Bunun üzerine Mahsun Ü., Derya A.'nın ağabeyi Bilal A. ile telefonda kavga etti. Olay günü mahalleye giden Mahsun Ü., yolda karşılaştığı Bilal A.'yı tabancayla sırtından vurdu. Ağır yaralanan Mahsun Ü., kaldırıldığı hastanede tedaviye alındı.
Polis ekipleri, olay sonraso Mahsun Ü.'yü babası Mahmut Ü. ile birlikte yakalayıp, gözaltına aldı. Mahsun Ü.'nün, ifadesinde, "Derya'ya şiddet uygulamadım. Konuşmak için buluştuk. Çıkan tartışmada ağabeyimi darbettiler. Kavga büyüyünce ateş ettim" dediği öğrenildi. Mahsun Ü. ve babası Mahmut Ü., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
------------
-Zanlıların adli tıp birimine gelişleri
-Zanlıların adli tıp biriminden çıkışları
SÜRE: 00'58" BOYUT: 108MB
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
===================
Minik Yaren'in ölümünde 6 aydır adli tıp raporu bekleniyor
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, 3,5 yaşındaki kızları Yaren Evin Temel'i geçirdiği bademcik ve geniz eti ameliyatı sonrası doktorların ihmali nedeniyle kaybettiklerini öne süren aile, yaklaşık 6 aydır adli tıp kurumundan gelecek raporu bekliyor. Acılı baba Kubilay Temel, "Hukuk mücadelemizi başlattık ama bir adım bile atamadık. Altı ay oldu, otopsi raporunun sonucu çıkamadı. Buradan yetkililere sesleniyorum, lütfen sesimizi duyun, bize yardımcı olun. Kızımın ölümüne neden olanlar elini kolunu sallayarak, rahatça gezmesin. Başkalarının canı yanmasın" dedi.
Turgutlu'nun Yıldırım Mahallesi'nde yaşayan Kubilay Temel (32) ile Resime Temel'in (25) ilk çocuğu Yaren Evin Temel'de sürekli tekrarlayan bademcik iltihabı görülmeye başlandı. Çift, kızlarını, ilçedeki özel hastaneye götürdü. Yaren'in bademcikleri ile geniz etinin alınmasına karar verildi. Yaren, 8 Mart sabahı ameliyat edildi. 1 saat süren ameliyatın ardından da normal odaya alındı. Ancak küçük kızın durumu aniden ağırlaştı. Kalbi duran Yaren, ilk müdahalenin ardından Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yoğun bakıma alınan Yaren, aynı gün saat 21.30'da yaşamını yitirdi. İzmir Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapılan Yaren, Turgutlu Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Metal ürünleri işleyen bir fabrikada işçi olan baba ile ev hanımı anne, kızlarının ölümünde ihmal bulunduğu iddiasıyla şikayetçi oldu. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlattı. Soruşturma sürerken, 2 çocuğundan birini kaybeden baba Kubilay Temel, her gün kızının eşyalarını kokladığını anlattı. Temel, şöyle konuştu:
"Kızım gayet sağlıklıydı. Sadece geceleri 'Biraz boğaz ağrım var' dediği için doktora götürdük. Doktor, kızımızın gelişimi ve büyümesinin düzgün olabilmesi için ameliyat olması gerektiğini söyledi. 8 Mart sabahı kızımızı hastaneye götürdük. Ameliyata girdi. Doktorlar durumunun gayet iyi olduğunu, bundan sonra daha sağlıklı olacağını ifade etti. Doktor şakayla, 'Sivri dilli olmasın diye küçük dilini de aldım' dedi. Daha sonra normal odaya aldılar. Sedyeden alıp, kendi ellerimle yatağına yatırdım. İşten çıktığım için uykusuzdum. Eve gelmiştim, 1 saat uyumuşum, zil çaldı. Komşularım hemen hastaneye gitmem gerektiğini söyledi. Hastaneye gittiğimde, kızıma doktorlar kalp masajı yapıyordu. Bizi dışarıya çıkardılar. Doktor 1 saat sonra odadan çıktı ve hayata döndürdüğünü söyledi. Daha sonra makineye bağlayarak, yoğun bakıma çıkardılar. Ardından çocuğum Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi'ne sevk edildi. Saat 21.15 sıralarında acı haber verildi. Yıkıldık. Her şeyimiz, minik yavrumuz gitti. Elimizle yürüyerek götürdük. Tabutuyla çıkardık. Canımız yanıyor. İçimiz parçalanıyor. Yetkililerden kızımızın ölümündeki sorumluların bulunması için gerekli yardımı bekliyoruz."
'LÜTFEN SESİMİZİ DUYUN'
Şikayetçi olduklarını belirten acılı baba, "Aylardır adliyenin yolunu tutmaktan bıktım. Her seferinde bir umutla, adli tıptan sonucunun çıktığı umuduyla gidiyorum, adliyeye. Ama maalesef bir sonuç alamıyorum. Hukuk mücadelemizi başlattık ama bir adım bile atamadık. Altı ay oldu otopsi raporunun sonucu çıkamadı. Bu sonuçlar neden çıkmıyor, niçin çıkmıyor? Bu konuda bize kimse bilgi vermiyor. İçimiz yanıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu acıyı düşmanım bile çekmesin. Adalete güveniyoruz. Er ya da geç kızımın ölümündeki sorumlular cezasını çekecek. Buradan yetkililere sesleniyorum. Lütfen sesimizi duyun, bize yardımcı olun. Kızımın ölümüne neden olanlar elini kolunu sallayarak rahatça gezmesin. Başkalarının canı yanmasın" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------
-Minik Yaren Evin'in eşyalarından görüntü
-Baba Kubilay Temel röp.
-Baba Kubilay Temel'in kızının eşyalarını toparlamasından görüntü
-Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
=================
Adana'da uyuşturucu operasyonu
Adana'da, polis ekiplerince uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda, 5 kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Narkotik Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, uyuşturucu satılıcılarına yönelik operasyon düzenledi. Seyhan ilçesine bağlı Ova Mahallesi'nde eve baskın yapan ekipler, 1 kilo 968 gram esrar ve 2 ruhsatsız silah ele geçirdi. Operasyonda Engin E., Selman T., Metin A., Hacı E. ve Muhsan B. gözaltına alındı. Şüpheliler, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
--------------
-Şüphelilerin Adli tıp birimine gelişleri
-Şüphelilerin Adli tıp biriminden çıkışı
SÜRE: 00'57" BOYUT: 106MB
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
==================
Fındık kabuğundan çay yaptı
Düzce'nin Konuralp Mahallesi'nde mesire alanı işletmecisi Yusuf Yıldız, kışlık yakacak olarak kullanılan fındık kabuğundan çay yaptı ve misafirlerine ikram etmeye başladı.
Düzce'nin Konuralp Mahallesi Şehit Bayram Gökmen Caddesi mevkiinde eko turizm üzerine işletmesi olan Yusuf Yıldız, fındığın toplanıp içinin çıkarılmasının ardından kışlık yakacak olarak kullanılan fındık kabuğundan çay yaptı. Fındık aromalı tadıyla ıhlamuru andıran çayı misafirlerine ikram eden Yıldız, yaptığı ürünün geliştirilerek ülke geneline yayılması için ise Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile iş birliği yapmaya başladı.
'ÇAYDA FINDIK KABUGU KOKUSU VAR'
Çaydan içen Elif Alkanat, fındık kabuğu çayının içilebilir tatta olduğunu ifade ederek "Önce kokusu geldi. İçtikten sonra dilimde kokuyu anımsadım ve ikinci yudumda daha iyi anladım. Kesinlikle mükemmel bir çay olmuş. Daha önce düşünülmemesi ilginç. Fındık kabuğu çayı, bence ilginç ve güzel, yayılabilirö dedi. Yine çaydan tadan Gülden Başar ise "Kesinlikle içilebilir. Ihlamurumsu bir tadı var. Fındığın yaşken yediğiniz aromasını da hissedebiliyorsunuz. İçilebilecek bir kıvamdaö şeklinde konuştu.
'FINDIK KABUĞUNU DEĞERLENDİRMEK İSTİYORUM'
Fındık kabuğu çayının mucidi olan Yusuf Yıldız ise 11 yıldır organik tarım ile uğraştığını ve fındık kabuğunu atmak yerine değerlendirmek istediğini söyleyerek "11 yıl önce organik fındık üretimine başladım. Bu yaprakları ve kabuğu neden yakılsın diye düşündüğüm zaman, kendi kafamda bir tasarı yaptım ve sabaha kadar düşünerek fındık kabuğunu ısıttım. Isıttıktan sonra demlemek aklıma geldi. Demledim ve çay rengi geldi. Bu sefer içtim ve çok güzel oldu. İçtikten sonra beni rahatlattı. Neden fındık kabuğundan çay olmasın diye düşündüm ve demlemeye başladım. Gelen konuklara ikram etmeye başladım. Çaydan konuklarım da tadıyorlar. Bundan sonra ki süreçte laboratuvar aşaması, bunun öğütülüp normal çay şeklinde getirilip neden demlik olarak içilmesin? İçilmemesi içinde bir sebep yok. Biz bunları atıyoruz. Atmamıza gerek yok. Doğadan gelenle yaşamamız lazım. Fındık kabuğunun çay olacağını düşündüğüm için bu çayı buldumö dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
Yusuf Yıldız daldan fındık toplarken
Yusuf Yıldız'ın topladığı fındıkları ayıklarken ve kırarken görüntüsü
Yusuf Yıldız'ın Fındık kabuklarını demliğe atarken ve demlerken görüntüsü
Yusuf Yıldız'ın demlediği fındık kabuğu çayını içen misafirlerin görüntüsü
Çayın görüntüsü
Elif Alkanat ve Gülden Başar ile röp
Yusuf Yıldız ile röp ve detaylar
Boyut : 537 MB
Süre 4 Dakika 48 saniye
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?