CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İNSAN KALBİNİ KIRANIN PARTİDE KALEMİNİ KIRARIZ (1)
Haber-Kamera: Gülseli KENARLI - İdris TİFTİKCİ - İstanbul DHA - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşuyor. Güngören Belediyesi'ndeki olaya değinen Erdoğan, "İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız" dedi. Erdoğan, "Kendi nefsinin peşine düşen sadece kendi ajandasına, kariyerine, hesabına odaklanan kişilerden dava adamı olmaz. Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. İnsanları rencide eden kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Kibir en büyük isyandır" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------
-Erdoğan'ın açıklaması=========================
2- KAĞITHANE'DE DEHŞET; 3 KİŞİYİ BIÇAKLADI KOŞARAK KAÇTI
-Şüphelinin kaçması ve onu kovalayan yaralının yere yığılması kameralara yansıdı.
Haber: Murat DELİKLİTAŞ-Kamera: Özgür EREN KAĞITHANE'de, kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi, evde tartıştığı biri kadın 3 kişi bıçaklayarak yaraladı. Olayın ardından yaya olarak kaçan saldırganı yakalamak için peşinden koşan yaralı sokak ortasında yere yığıldı. Şüphelinin kaçması ve onu kovalayan yaralının yere yığılması kameralara yansıdı.Olay, Çağlayan Vatan Caddesi 67/2 numarada saat 10.40 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, binanın 2'nci katında oturan E.K. ile ziyaretine gelen arkadaşları sohbet ederken, bir arkadaşının yanında gelen soyadı henüz belirlenemeyen Ferhat adlı bir kişiyle aralarında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Ferhat, E.K., C.S. ve S.G.'ye bıçakla saldırdı. C.S. sırtından ve sol bacağından, E.K. sağ baldırından, S.G. ise sol baldırından yaralandı. Saldırgan olayın ardından yaya olarak kaçarken, C.S. yakalamak için peşinden koştu. C.S. binanın dışına çıktığında kan kaybı yüzünden fenalaşarak yere yığıldı. Yaralının ilk yardımına yan tarafta bulunan bir butik çalışanı koştu. C.S.'yi yerde yatar şekilde görerek yanına giden çalışan, butikten aldığı kemer ve tişörtle yaraya tampon yaptı. Çevredekilerin haber vermesinin ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlileri yerde yatan C.S'ye olay yerinde ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansla Şişli Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. S.G. ile E.K'ye de evin içinde yapılan ilk müdahalenin ardından kaldırıldıkları hastanelerde tedavi altına alındı. Polis, olaydan sonra yaya olarak kaçan Ferhat adlı saldırganı yakalamak için çalışmalara başladı.
SALDIRGANIN KAÇIŞ ANI KAMERADASaldırının ardından yaşananlar bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, saldırganın binadan çıkıp koşarak kaçması, ardından gelen C.S.'nin yere yığılması görünüyor. Görüntülerde ayrıca, butik çalışanın yaralıyı fark etmesi ve yaraya tampon yaptığı anlar da yer alıyor. Butik çalışanlarından Müslüm Kamacı, iş arkadaşının yardıma koştuğunu hatırlatarak "Saat 11.00 gibi buradan bir kişi koşarak gitti. Ardından bir kişide yere düştü, bıçaklandı. Bizim arkadaşımız yaralıya ilk müdahaleyi yaptı. Ondan sonra polisler geldi. Onun dışından herhangi bir şey olmadı. Yaralıları aldılar götürdüler. Yukarıda 3 kişi herhalde yaralıydı" diye konuştu.
Görüntü Dökümü--------------------(GÜVENLİK KAMERASI)-Şüphelinin koşarak kaçması-Bıçakla yaralanan kişinin saldırganın arkasından koşmaya çalışması-Yaralının yere düşmesi-Bir esnafın yaralıya yardım etmesi
(AKTÜEL)-1. Yaralının yerde yatması-Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi-Ambulansların gelişi-Yaralının ambulansa alınması-2. yaralının evden çıkartılıp ambulansa alınması-3. yaralının evden çıkartılıp ambulansa alınması-Ambulansların gidişi -Apartmandan detay görüntü-Polis ekiplerinden detay görüntü-Meraklı kalabalıktan detay görüntü-Caddeden detay görüntü-Müslüm Kamacı ile röportaj
07.12.2019 -13.27 Haber Kodu : 191207096
===========================
3- SİLİVRİ CEZAEVİ İÇİN ALINAN BİLGİSAYARLARI ÇALDILAR
Ali AKSOYER - İstanbul DHA - SİLİVRİ Cezaevi'ne alınan 150 monitör, 150 bilgisayar kasası depodan çalınması üzerine polis inceleme başlattı . Çalınan monitör ve kasaların internet üzerinden satıldığının belirlenmesi üzerine operasyon düzenleyen polis, 16 kişiyi gözaltına aldı. Çalınan bilgisayarların büyük bölümünün ele geçirildiği öğrenildi.
KAMYONLA DEPODAN ÇIKARILDIYaklaşık 20 gün önce meydana gelen olayda, Silivri Cezaevi için alınan 150 monitör, 150 bilgisayar kasasının çalındığı belirlendi. Savcılık talimatıyla polisin başlattığı operasyonda güvenlik kamera görüntüleri incelendiğinde bilgisayar ve monitörlerin bir kamyonla depodan çıkarıldığı tespit edildi. Soruşturma kapsamında çalınan bilgisayar ve monitörlerin internet ortamı üzerinde ilan verilerek satılmaya çalışıldığı belirlendi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler kısa sürede şüphelilere ulaştı. Polis, bilgisayar satmaya çalışan şüphelilerle müşteri gibi buluşma ayarladı.
16 KİŞİ GÖZALTINA ALINDIBuluşma noktasına gelen 4 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin ifadesi doğrultusunda sürdürülen operasyonda aralarında kadınların da bulunduğu 16 kişi yakalandı. Olayla ilgili operasyonlar sırasında çalınan kasa ve monitörlerin büyük bölümüne ulaşıldığı öğrenildi. Yetkililer olayla ilgili operasyonların sürdüğünü gözaltı sayısının artabileceğini söylediler. Öte yandan bilgisayarların cezaevi deposundan çıkarılmasına yardım eden kişilerin tespiti için çalışmaların da sürdüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü: -----------Cezaevinin arşiv görüntüleri
07.12.2019 - 13.08 Haber Kodu : 191207093
============================
4- BAKAN DÖNMEZ ENERJİ VERİMLİLİĞİ TOPLANTISINDA KONUŞTU
* Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez,
"Son olarak doğal gaz dağıtım sektörü için yaptırdığımız ankette, son 1 yıl içinde evinde enerji verimliliği uygulaması yapanlarının oranının yüzde 40'a kadar yükseldiğini görüyoruz"
" Kamunun yıllık enerji gideri yaklaşık 6 milyar lira. Yaptığımız çalışmalar sonucu burada yüzde 40'a varan, yani 2,4 milyar liralık enerji tasarruf potansiyeli söz konusu"
Feridun AÇIKGÖZ/ - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Son olarak doğal gaz dağıtım sektörü için yaptırdığımız ankette, son 1 yıl içinde evinde enerji verimliliği uygulaması yapanlarının oranının yüzde 40'a kadar yükseldiğini görüyoruz" dediİstanbul'da Enerji Verimliliği Derneği İstişare Toplantısı düzenlendi. Toplantıya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de katıldı. Dönmez, "Enerji verimliliğini kısa dönemli bir gider kalemi değil, aksine getirileriyle hem aile bütçesine hem de ülke bütçesine getirileri olan, uzun vadede karlılığı yüksek bir ticari yatırım aracı olarak görmeliyiz. Her sene elektrik ve doğal gazda vatandaş memnuniyetini ölçen anketler yaptırıyoruz. Bu sene ilk defa sorularımız içinde enerji verimliliği uygulamalarını ölçen sorular da oldu. Enerji verimliliği uygulamalarında her sene artan bir grafik söz konusu. Son olarak doğal gaz dağıtım sektörü için yaptırdığımız ankette, son 1 yıl içinde evinde enerji verimliliği uygulaması yapanlarının oranının yüzde 40'a kadar yükseldiğini görüyoruz. İstediğimiz oranda değil ama bu yönde pozitif bir gelişme var." dedi.
"KAMUNUN YILLIK ENERJİ GİDERİ YAKLAŞIK 6 MİLYAR LİRA"Bakan Dönmez, "Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında 2023 sonuna kadar kamu binaları için en az yüzde 15 enerji tasarrufu elde edilmesi gerekiyor. Kamu binalarındaki dönüşüm için Dünya Bankası'ndan yaklaşık 4 milyon doları hibe olmak üzere 200 milyon dolarlık kredi temin ettik. Kamunun yıllık enerji gideri yaklaşık 6 milyar lira. Yaptığımız çalışmalar sonucu burada yüzde 40'a varan, yani 2,4 milyar liralık enerji tasarruf potansiyeli söz konusu." diye konuştu. Bu potansiyelin gerçekleşmesi için de Enerji Performans Sözleşmelerini (EPS) devreye alacaklarını belirten Dönmez, "Enerji Performans Sözleşmeleri ile kamu idarelerinin maliyetlerini, sağladıkları tasarruflar karşılayacak. 15 yıla kadar uzun dönemli sözleşme yapabilme imkanı getirildi. Enerji verimliliği danışmanlık şirketleri kurumlarda etütlerini yapacak ve uygulanacak verimlilik önlemlerini belirleyecek. Uygulama aşamasından sonra, referans tüketimle yeni tüketim arasındaki farkı tahsil edecek ve sistemi süreç sonunda kurumlara devredecek. Aslında, kazan-kazan modelinin en güzel örneği." dedi.Bakan Dönmez şöyle devam etti: "Kampanyayla enerji verimliliğini teşvik ederken, çevreyi koruma ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması gibi konularda da farkındalık artırıcı içerikleri de zamanla paylaşacağız. Enerji verimliliği faaliyetlerini artıracak en önemli başlıklardan biri de finansmandır. Enerji verimliliğinin ticari bir ürün haline gelerek piyasa karşılığının oluşturulduğu yeni nesil modeller üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda, Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde Dünya Bankası ile 200 milyon dolar, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile de 50 milyon avroluk bir çalışma yürütüyoruz. Dünya Bankası ile ayrıca yerel yönetimleri de kapsayan 300 milyon dolarlık daha kapsamlı bir finansman üzerinde çalışıyoruz."
Görüntü Dökümü: --------------------Bakan Dönmez'in açıklamaları-Genel ve detaylar
07.12.2019 - 13.38 Haber Kodu : 19120709807.12.2019 - 13.45 Haber Kodu : 191207102
==============================
(havadan görüntüyle) 5-ÇATALCA'DA FABRİKA YANGINI
Haber-Kamera: Savaş ATAK - İstanbul DHA - ÇATALCA'da dış cephe kaplaması üretimi yapılan bir fabrikada yangın çıktı. Çatalca Elbasan Mahallesi'nde bulunan dış cephe kaplaması üretimi yapılan bir fabrikada saat 11.00 sıralarında yangın çıktı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevkedildi. İtfaiyenin müdahalesi sonucu yangın yaklaşık 1 saatlik çalışma sonucu kontrol altına alındı. Hafif yaralan bir işçiye ambulansta müdahalede bulundu. Yangında fabrikada büyük çapta hasar oluştu.Öte yandan fabrikadaki hasar havadan da görüntülendi.
Görüntü Dökümü;: --------Yangından görüntüler-Yaralı işçi-Söndürme çalışmaları-EK GÖRÜNTÜ (DRONE ÇEKİMİ)
07.12.2019 - 11.51 Haber Kodu : 19120706007.12.2019 - 12.22 Haber Kodu : 19120707507.12.2019 -12.45 Haber Kodu : 191207086
================================
6- TÜRKİYE'NİN GÜVENLİ BÖLGE PLANI, PKK/ YPG'NİN HEDEFİNDE Hilal ÖZTÜRK- Ali LEYLAK- Kubilay ÖZEV/İSTANBUL- ŞANLIURFA, - TÜRKİYE'nin sınırlarını terör örgütlerinden temizleyerek güvenli bölge oluşturmak için gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları bölgelerinde son bir ayda, PKK/PYD-YPG'li teröristler tarafından bombalı araçlarla 9 saldırı düzenlendi. Üç bölgede yapılan saldırılarda, aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 92 sivil öldü, 171 kişi yaralandı. DHA'ya bilgi veren güvenlik kaynakları, terör örgütünün Türkiye'nin güvenli bölge oluşturmaya çalıştığı bölgeyi istikrarsızlaştırmayı hedeflediğini söyledi. Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine sınır komşusu olan Telabyad ile Ceylanpınar'ın karşısındaki Resulayn'da Suriyeli vatandaşlara huzurlu ve güvenli bir ortam yaratmak için çalışmalar sürdürülüyor. Terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin zulmünden kurtarılan siviller, güven içerisinde yerleşim birimlerine yeniden dönmeye devam ediyor. Bu saldırıların önüne geçmek için TSK ve SMO güçleri terörden temizlenen bölgelerde sıkı güvenlik önlemlerini alıyor. Terör örgütü mensuplarından temizlenen bölgede ise Şanlıurfa Valiliği koordinesinde oluşturulan alt yapı, ulaşım, elektrik, su gibi temel ihtiyaçlar giderilmeye çalışılırken, vatandaşların güvenli bölgelere dönüşleri ise hızlandırılıyor. Terör örgütü YPG/PYD-PKK ise bombalı saldırılarla bölgelere geri dönüşün engellenmesini hedefliyor. Suriye'de yalnızca Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde sağlanan insani yaşam koşulları, huzur ve güven ortamının bozulması için bombalı saldırılar yapan terör örgütü, huzursuzluk ve korku salma amacını güdüyor. Terör örgütü bölgede kaos ortamı oluşturmak için özellikle kalabalık sokaklar ve pazar yerlerinde bombalı araçlarla saldırılar düzenliyor.Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları bölgelerinde son bir ayda, PKK/PYD-YPG'li teröristler tarafından bombalı araçlarla 9 saldırı düzenlendi. Üç bölgede yapılan saldırılarda, aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 92 sivil öldü, 171 kişi de yaralandı.
GÜVENLİK KAYNAKLARI DHA'YA BİLGİ VERDİDHA'ya bilgi veren güvenlik kaynakları, yapılan saldırıların temel amacının Türkiye'nin teröristlerden temizleyerek, güvenli bölge oluşturmaya çalıştığı harekat bölgelerini istikrarsızlaştırmayı hedeflediğini bildirdi. Terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin işgali altındaki bu bölgeler Türkiye'nin askeri harekatlarından sonra, tuzaklanan bombalardan temizlenip, güvenli hale getiriliyor. Daha sonra alt ve üst yapı çalışmalarıyla hayatın normale dönmesi amacıyla gerekli çalışmalar yürütülüyor. Ardından o bölgede yaşayan farklı etnik kimliklerden seçilen temsilcilerle yerel meclisler oluşturularak, sağlık, eğitim ve adli hizmetlerin verilebilmesi sağlanıyor. Bu süreçte, terör örgütünden kaçarak Suriye'nin farklı bölgelerine ve Türkiye'ye giden insanlar evlerine geri dönme fırsatı buluyor. Teröristlerin bu bölgelerde hayatın normale dönmesini engellemek amacıyla özellikle bu bölgeleri hedef aldığı belirtildi.
'TERÖRİSTLER BAŞARAMAYACAK SURİYE HALKI EVLERİNE DÖNECEK'Suriye Bağımsız Kürt Rabıtası Başkanı Abdülaziz Temmo, terör örgütü YPG/PKK'nın Resulayn ve Tel Abyad başta olmak üzere Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat bölgelerinde gerçekleştirdiği terör saldırılarıyla masum insanları, doğrudan halkı hedef aldığını belirtti. Temmo terör örgütün PKK/PYD-YPG'nin saldırılarının Suriye halkının evlerine geri dönmesini engelleyemeyeceğini belirterek, şunları söyledi: "Terör örgütü PKK/YPG'nin iki amacı var. Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde güvenlik yok görüntüsü vermek istiyorlar. Suriye halkı geri dönemesin istiyorlar. Ancak Türkiye'deki Suriyelilerin hepsi Suriye hasreti ile dolu. Şehrine geri dönmek istiyor. Çok uzun zamandır Türkiye'de mülteci olarak yaşıyor. Ben biliyorum ki çok fazla aile geri döndü, birçoğu da geri dönecek. Onların yaptığı insanlık değil, bu şerefsizlik, terör. Ama millet şehrine Suriye'ye geri dönecek. TSK ve Suriye Milli Ordusu terör örgütünü mahvedecek."
'HALK DÖNMEYE DEVAM EDİYOR'Tel Abyad ile Resulayn'da gerçekleştirilen bombalı araç saldırılarının bilinçli yapıldığını ileri süren Suriyeli öğretmen Saad Şwış, "Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde gerçekleşen bombalı saldırıların tek hedefi, burada daha önce yaşayan halkın korkup evlerine geri dönmesini engellemek. İnsanlar evlerine, iş yerlerine, topraklarına geri dönmesinler diye bu hain saldırıları bilinçli yapıyorlarö dedi. Ancak bu saldırıların hedefine ulaşmadığını söyleyen Şwış, "Halk artık Tel Abyad'a dönmeye devam ediyor. Suriye topraklarında sınır çizmek isteyenlere orayı ayrıştırmaya isteyenlere karşı Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı oraya huzur getireceği bir kanıtıdır. Bu yüzden bizler Türkiye'nin yanındayız. Bu bölgelere huzur ve güvenin gelmesiyle birlikte elbette ki kendi topraklarıma dönmek istiyorum. Çünkü bir öğretmen eğitim vermeyi sürdürmeli, bir sağlıkçı, bir doktor oranın sağlığını düşünmeli. Bir tarımcı oranın tarımını düşünmelidir. Kendi işimizi, kendi evlatlarımızla topraklarımızda kaldığımız yerden hayatımıza devam etmek bizleri mutlu edecektir" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Kürt Rabıtası Başkanı Abdülaziz Temmo ile röportaj-Suriyeli öğretmen Saad Şwış ile röportaj -Genel detaylar görüntüler
07.12.2019 - 13.12 Haber Kodu : 191207095
============================
7- DURAN KALBİ 'DİRİLTİP' NAKİL BEKLEYEN HASTADA KULLANMAK MÜMKÜN
Özlem YURTÇU KARABULUT- Hüseyin ÇAKMAK/ - ABD'de geçtiğimiz hafta, Duke Üniversitesi'nden doktorlar, kalbi durduğu için ölen kişiden aldıkları kalbi çalıştırarak, başka bir hastaya nakletmeyi başardı. Duke Üniversitesi Kardiyovasküler ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan doktorlar, daha önce İngiltere ve Avustralya'da da yapılan 'kalp ölümünden sonra bağışlanmış kalbin başka bir hastaya nakli' ameliyatını, ABD'de ilk kez gerçekleştirdiklerini söylediler. Prof. Dr. Süha Küçükaksu, durmasına rağmen yeniden çalıştırılan kalbin içine konulduğu cihazın ülkemize getirilmesi için ön görüşmeler yapıldığını söyledi.Türkiye'de, hastaya beyin ölümü tanısı konulmadan duran kalp, nakil için kullanılamıyor. Belli bir süre durup yeniden çalıştırılan kalp de hasar meydana gelmiş olma ihtimaliyle, nakil bekleyen hastaya takılmıyor. Bu cihaz ise, durduktan sonra yeniden çalıştırılabilen kalbin kullanılmasının ve nakil bekleyen birçok kalp hastaya umut olması bekleniyor.Kalp nakli ve yapay kalpler konusunda pekçok ilke imza atan Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi'nden Prof. Dr. Süha Küçükaksu, bu yöntem ile ölen kişinin kalbinin cihaza alındığını, organ yükünden kurtarıldığını, ölenin kendi kanıyla beslenerek, yeniden atabilir hale getirilebildiğini, birtakım özel sıvılarla desteklenip, iyileşmesinin sağlanabildiği ve nakle kadar 8 saat zaman kazandırdığını anlattı. Prof. Dr. Küçükaksu, "Geçtiğimiz günlerde Duke Üniversitesi Kalp Nakli Bölüm Başkanı Dr. Jacob Niall Schroder ve ekibinin gerçekleştirdiği özel kalp nakli hepimizi heyecanlandırdı. Burada, dolaşım ölümü, yani kalbin durmasından sonra tekrar canlandırılarak kullanılması, 'reanimatif' bir kalp donörünün kullanılması, Amerika'da ilk kez başarıldı. Birtakım cihazlarla bu gerçekleştirildi" dedi.
BEYİN ÖLÜMÜ İLE DOLAŞIM ÖLÜMÜ FARKITürkiye'de organ naklinde, beyin ölümünün kriter olarak alındığını vurgulayan Prof. Dr. Küçükaksu, kalp ve solunum durmasına bağlı ölümleri ise şöyle özetledi: "Diyelim ki kalbi duran birine 30-40 dakika kalp masajı ve sunni teneffüs yapıldı ancak herhangi bir kalp veya solunum aktivitesi yoksa, bu kişide dolaşım ölümü gerçekleşmiş kabul ediliyor. Bu aşamadan sonra ülkelere göre değişen belli bir bekleme periyodu var. Amerika'da 5 dakika, Avrupa'da 10 dakika, İtalya'da 20 dakika gibi. Bu süre sonunda 'hands off' yani bütün tıbbi müdahale durduruluyor. Ardından ölen kişinin ya da yakınlarının onayı varsa ki bazı ülkelerde bu onaya da bakılmaksızın, organların çıkarılması için hemen harekete geçiliyor, birtakım cihazlarla (ECMO gibi), vücudun bütün organları beslenmeye çalışılarak çıkarılıyor. Biz Türkiye'de beyin ölümünü kriter olarak alıyoruz. Beyin ölümünün ardından kalbi aldığımızda özel soğuk solüsyonla besliyoruz, kalbi soğuk bir ortamda transporte ediyoruz. Bu sayede kalbi yaklaşık 4 ila 6 saat sonra kullanabiliyoruz. Ama bu süreyi aştığımızda sorunlar ortaya çıkabiliyor."
DAHA ÖNCE AVUSTRALYA VE İNGİLTERE'DE YAPILDIProf. Dr. Süha Küçükaksu, daha önce Avustralya'da ve İngiltere'de de gerçekleştirilen, dolaşım ölümünden sonra kalbin yeniden çalıştırılmasıyla organın nakledilebilmesi işleminin, fizyolojiye daha uygun bir durum olduğunu söyleyerek,"Kalbi durduktan sonra yine soğuk solüsyonlarla, birtakım yerlerine kanüller sokuluyor. Aortasına, atriumlarına, ölmüş kişinin alınan kanı özel oksijenlendirilmiş bir sistemden geçirilerek, kalp perfüze ediliyor (besleniyor). Kalp, perfüzyon sonrasında yavaş yavaş güçleniyor ve kasılmaya, atmaya başlıyor makinenin içerisinde. Bu şekilde 8 saate kadar rahatlıkla nakil işlemi gerçekleştirilebiliyor" diye konuştu.
KULLANILAMAYAN KALPLER BU ŞEKİLDE İŞE YARAYABİLİRBu tekniğin özellikle marjinal donör denilen, 35 yaş üzeri, kısa süreli de olsa (5-10 dakika gibi) kalp durması yaşamış donörlere ait, cerrahların pek de kullanmak istemediği kalplerin kullanılabilmesine imkan sağlayabileceğine işaret eden Prof. Dr. Küçükaksu, sözlerini şöyle noktaladı: "Biz de bu cihazın ülkemize gelmesi konusunda bazı ön görüşmeler içerisindeyiz. Nisan ayında ABD'nin Atlanta eyaletinde lansmanı yapıldı. Biz de oradaydık. Ama tabii ki ekonomik bir boyutu var. Bunlar da halledilirse Türkiye'de kalp nakli donör sayısının bir miktar daha da artacağına inanıyorum. O nedenle Sağlık Bakanlığımızın bu cihazdan belli organ nakli bölgeleri için bir ya da iki tane de olsa temin etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Böylece kalpte donör havuzu da biraz daha genişletilebilir. Bu şansı hiç bulamayan hastalar var."
Görüntü Dökümü: Prof. Dr. Süha Küçükaksu röportajıDuran kalbi canlı tutan Transmedic cihaza ait sosyal medyada paylaşılan görüntüler
Doktorun cihazı anlattığı detay görüntüler
07.12.2019 - 13.10 Haber Kodu : 191207094
Son Dakika › Güncel › DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?