Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 1

1)ERDOĞAN: HEDEFİ, VİZYONU OLMAYANLARA HİÇBİR ŞEY EMANET EDİLMEZ CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefi, vizyonu olmayanlara hiçbir şey emanet edilmez. Kargadan başka kuş, yıkmaktan başka bir iş bilmeyen muhalefete, bu ülkenin yönetimi asla verilmez.

28.05.2018 08:14

1)ERDOĞAN: HEDEFİ, VİZYONU OLMAYANLARA HİÇBİR ŞEY EMANET EDİLMEZ

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefi, vizyonu olmayanlara hiçbir şey emanet edilmez. Kargadan başka kuş, yıkmaktan başka bir iş bilmeyen muhalefete, bu ülkenin yönetimi asla verilmez. Bu çapsız muhalefet anlayışıyla da büyük ve güçlü Türkiye inşa edilmez" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim çalışması kapsamında, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in memleketi Isparta'da halka hitap etti. Miting öncesinde ve sırasında bazı kişiler, sıcak hava ve oruç nedeniyle sıkıntı yaşadı. Bu kişiler, alanda bulunan sağlık ekiplerince sedyelerle sağlık çadırına taşındı. Miting öncesi 'güller şehri' Isparta'da, kalabalığın üzerine gül suyu döküldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, mitinginde Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar da eşlik etti. Ispartalılar, miting alanına saat 15.30'da gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı coşkuyla karşıladı. Konuşmasına "Güllerin şehri Isparta, gül kokulu şehir" diyerek, başlayan Erdoğan, Isparta için övgü dolu sözler söyledi. Ramazan ayını kutlayan Erdoğan, kabına sığmayan bir Isparta gördüğünü dile getirdi. 16 yıldır Türkiye'nin kalkınması için gayret gösterdiklerini belirten Erdoğan, çalışmaktan yorulmadıklarını vurguladı. Aşk ile koşanın yorulmayacağını kaydeden Erdoğan, vatana hizmet etmekten yüksünmediklerini belirtti.

'AFRİN'DE 4 BİN 480 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRDİK'

16 yıl önce iktidara gelirken, nasıl heyecanlılarsa bugün de aynı heyecanı yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:   "81 vilayetimize ayrım yapmadan hizmet götürüyoruz. 16 yılda pek çok reforma imza attık. Cumhuriyet tarihinin en büyük hamlelerini gerçekleştirdik. İçeriden ve dışarıdan gelen saldırılara rağmen birlik ve beraberlikten taviz vermedik. Dosta güven verirken hasımların da yüreklerine korku sardık. Şimdi size son rakamı vereceğim. Afrin'de en son olarak geldiğimiz nokta; şu anda 4 bin 480'ini etkisiz hale getirdik. Kuzey Irak'ta 419 teröristi etkisiz hale getirdik. Yurt içinde 405 teröristi etkisiz hale getirdik. Nerede terörist varsa Mehmetçik orada. Bu ülkenin huzurunu kimse bozamaz. Çıraklarla mıraklarla bu iş olmaz. Bu iş kürekle mürekle olmaz. Bunlar 'Afrin'de ne işiniz var?' diyordu değil mi? Biz ne dedik? Bizim ülkemizin sınırlarını taciz edenlere biz asla dur durak bilmeyiz. Üzerine gideriz. Türkiye'nin dost elinin sıcaklığını bilen herkes ülkemizin selameti için dua ediyor. Dünyadaki fakir fukara ülkelere elini uzatan birinci ülke neresi biliyor musunuz? Türkiye. Amerika birinci gözüküyor; ama gayri safi milli hasılaya göre bir numara Türkiye."

'KURLA MURLA BİZİ VURAMAZSINIZ'

Döviz kuru ile ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Çıkmış birileri, 'Kurmuş, şuymuş, buymuş'. Geçin o işleri. Kurla murla bizi vuramazsınız. Bu manipülasyonlarla bizi vuramazsınız. Çıkmış birisi de diyor ki 'Biz Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız'. Öbürü diyor ki 'Yatırımları durduracağız', 'Senin bütçen boş' diyor. ya sen anlamazsın ki bu işten. Ekonomi bizim işimiz. Kaynakları çeşitlendirerek, bu yatırımları biz yaptık biz. Bunlar ne derse desin, biz yatırımlara devam edeceğiz" dedi.

'HER ŞEYİN BÜTÇEDEKİ PARAYLA YAPILMAYACAĞINI BİLEN İKTİDARIZ'

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin 4'üncü köprüye yönelik sözlerini de eleştiren Erdoğan, "Diyor ki 'Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptı. Ben de 4'üncüyü yaptırırım.' ya senin ne haddine? Ne haddine? Bir taraftan 'Şunu yaptırmam, bunu yaptırmam' diyeceksin. Öbür taraftan 'Ben de 4'üncüyü yaptırırım' diyor. 'Milli bütçede para yok' diyorsun. Biz her şeyin bütçedeki parayla yapılmayacağını bilen bir iktidarız. Dünyaya da bunun örneği olduk. Biz geldiğimizde G-20'de miydik ya? Şu anda Türkiye G-20'de. Çıkmış bir tanesi diyor ki 'Cebinde paran var mı?' ya Ispartalıya sor, 'Isparta Şehir Hastanesi'nde hayat nasıl' diye bir sor. Ey bay Kemal, sen SSK'nın genel müdürü olduğun zaman o hastanelerin durumu neydi be? Gel de hastane gör hastane. Hastane görmek istiyorsan Isparta'ya gel. Mersin'e gel. Yozgat'a gel. Hastane görmek istiyorsan Kayseri'ye gel. Gel de gel" diye konuştu.

'24 HAZİRAN BUNLARA HADDİNİ BİLDİRME GÜNÜ OLACAK'

İnce ile Kılıçdaroğlu'nun bir dönem birbiriyle zıtlaştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Genel Başkan ile aday önce bir zıtlaştılar. Bir ara ne diyordu? O zaman adaydı (İnce), henüz seçilmemişti. '1 girdin kaybettin, 2 girdin kaybettin, 3 girdin kaybettin, 4 girdin kaybettin, 5 girdin kaybettin. Kaybettin, kaybettin, kaybettin.' Öyle mi? Ama şimdi enteresan. Tamam, o güzel de o ne diyor şimdi? Ona böyle bir görevlendirme yaparken de 'Gel bakalım Muharrem' diyor. Bakın ne hale geldiler. İşte 24 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacaktır" dedi.

Muhalefetin bir fidanının dahi olmadığını kaydeden Erdoğan, "Ülkemizdeki muhalefet cephesinde bambaşka yeller esiyor. Şahıslar çıkıyor, Türkiye'nin yatırımlarıyla iftihar etmek yerine, önemsiz göstermek için çaba gösteriyor. Çok daha iyisini taahhüt etmek yerine yatırımları yıkmaktan, engellemekten bahsediyorlar. Zaten hayatlarınız boyunca böyle geldiniz. Projeleri durdurmaktan söz ediyorlar. Güzel bir sözümüz var, 'Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmazmış'. Bunların da bu ülkede bir dikili ağaçları olmadığı için yıkmayı, durdurmayı siyaset yapmak zannediyorlar. Böyle köhne bir siyaset anlayışı olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde hızlı trene karşı çıkan bir muhalefet var?" diye konuştu.

'ÇAPSIZ MUHALEFET ANLAYIŞIYLA GÜÇLÜ TÜRKİYE İNŞA EDİLMEZ'

Muhalefetin kafayı Türkiye'nin prestij projelerine taktığını savunan Erdoğan, "Daha şimdiden FETÖ'yü iade etmemek için ipe un serenlerin avukatlığına soyunan birisinden FETÖ ile mücadele etmesi beklenir mi? Telefonda kulağına fısıldanan her şeyi doğru sanan birine dış politika emanet edilir mi? Sağlık hizmetinin, doğum öncesinden ölüme kadar zaten ücretsiz olduğundan dahi habersiz birine sağlık teslim edilir mi? Bunları zaten biz ücretsiz yaptırıyoruz. Hedefi, vizyonu olmayanlara hiçbir şey emanet edilmez. Kargadan başka kuş, yıkmaktan başka bir iş bilmeyen muhalefete bu ülkenin yönetimi asla verilmez. Bu çapsız muhalefet anlayışıyla da büyük ve güçlü Türkiye inşa edilmez" diye konuştu.

'BEN DEĞİL, BİZ ANLAYIŞI İLE ÇALIŞTIK'

Türkiye'de asırlardır hayali kurulan hedeflere kavuşturma siyaseti yaptıklarını belirten Erdoğan, "Biz yıkmaktan değil, ülkemize yeni eserler kazandırmaktan bahsediyoruz. Biz el birliği içinde Türkiye'yi şaha kaldırmanın hayalini kuruyoruz. Eserine bakarsınız o kişinin notunu verirsiniz. Son 16 yılda diğer şehirlerimizle beraber Isparta'mıza çok önemli eserler kazandırdık. Isparta'ya yaptığımız yatırımların toplam tutarı 11 katrilyon. Birileri 'laf, laf, laf'. Biz 'iş, iş, iş'. Farkımız bu. Ekibimizle çok güzel bir kolektif oyun ortaya koyduk. Biz 'ben' anlayışıyla çalışmadık, 'biz' anlayışıyla çalıştık" dedi.

'YIKIM İTTİFAKI' BENZETMESİ

Muhalefetin fırsat bulsa şehir hastanelerini de yıkacağını öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerinden şikayetçi olduklarını savunarak, şunları söyledi:

"Onlara tavsiyem; bay Kemal'in SSK müdürü olduğu dönemdeki hastaneleri bir daha inceleyin bakalım. İnşallah önümüzdeki dönemde açacağımız 27 yeni şehir hastaneleriyle bunlara rahatsızlık vermeyi sürdüreceğiz. 'Yıkım ittifakı'nın bizi engellemesine, projelerimizi sabote etmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Şimdi yepyeni bir döneme hazırlanıyoruz. Bu dönem Türkiye'nin şahlanış dönemidir. 24 Haziran seçimleri ülke tarihimizin en önemli seçimidir. ya evlatlarımıza çok daha müreffeh bir ülke bırakacağız ya da IMF kapılarında para dilenen eski Türkiye'ye döneceğiz. Biliyorum, siz buna müsaade etmezsiniz. Kasası boş Merkez Bankası istemezsiniz."

DAVOS'TAKİ ANISINI PAYLAŞTI

Davos'a gittiği bir dönemde IMF Başkanı ile yaptığı görüşmeyi anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"IMF'nin başında bir Fransız vardı, şimdiki Fransız değil. Oturduk konuşuyoruz. Dedim ki 'Siz IMF'nin başındasınız ben de Türkiye'nin başındayım. Sen paranı alıyor musun? Taksitlerini alıyorsun. 'Siz bizi siyaseten yönetemezsiniz. Benim yaptığımı yapıp, bizi yönetmeye çalışırsan kapıdan geri dönersin' dedim. Şaşırdı. Dedi ki 'Biz hesabımızı yapıyoruz'. Bütün borcunu ödedik, bitti. Ondan sonra onlar bizden borç istedi. 5 milyar avro borç istedi. Arkadaşlar sordu 'Verelim mi?', 'Verin' dedim. 'Bugün borç alan, yarın emir alır' dedim, 'Verin'. Şimdi ortaya çıkanlar; el, kol, pençe, divan; bunların huzurunda böyle dururlar. Ama biz bu ahlakla yetişmedik. Bizim yetişme tarzımız farklı. Allah'ın izniyle bunlara hiç fırsat vermeden, Isparta'nın bugüne kadar olduğu gibi yine kalkınmadan, demokrasiden yana tavır alacağına inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerinin sonunda, Isparta'dan rekor oy beklediğini dile getirdi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Kürsü üstünde ve cami minaresindeki polislerin görüntüsü

MOBESE aracının görüntüsü

Alanda vatandaşlara gül suyu sıkılması

Vatandaşların görüntüsü

Rabia ve bozkurt işareti yapan küçük çocuğun görüntüsü

Sıcaktan şemsiye ve parti bayrakları ile korunmaya çalışanların görüntüsü

Rahatsızlananlara sağlık ekiplerinin müdahalesi

Cumhurbaşkanını cep telefonuna çekenlerin görüntüsü

Cumhurbaşkanı vatandaşlara satranç takımı atması

Detaylar

Haber-Kamera: Hasan DEMİRBAŞ-Mehmet KILIÇASLAN/ ISPARTA,

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

======================================================

Muharrem İnce: Parayı alıp, betona gömdüler (EK)

2)CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE YANIT VERDİ

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Bergama'ya gitmek üzere yola çıktı. Bergama'da halka seslenen Muharrem İnce, "Buraya gelirken başka şeyler konuşmak istemiştim ama az önce bir mesaj okudum. Onu sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle yazmış; 'Ben Bergamalıyım şuanda Hakkari'deyim ama 9 yaşındaki ve 13 yaşındaki kızlarım, karım ve anam şu anda meydanda seni bekliyorlar. Ben sana inandım, anam sana inandı, karım sana inandı. Beni mahcup etme başkanım' diyor. Ben de ona dedim ki sana söz bu ülkeyi barıştıracağım dedim" diye konuştu.  Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirilerine şu sözlerle cevap verdi: "Erdoğan bugün bana demiş ki, Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısında çıktı, 4 kere kaybetti. İki kere kaybettim, onu düzelt. Şimdi de 'cumhurbaşkanı adayı' demiş. Sen 1989 yılında Beyoğlu Belediye Başkanı seçilebildin mi? Beyoğlu'na belediye başkanı olamadın ama bak cumhurbaşkanı oldun. 1991'de milletvekili olabildin mi? Demek ki milletvekili de olamadın ama cumhurbaşkanı oldun. Abdullah Gül genel başkan olamadı ama başbakan oldu. Binali Yıldırım, İzmir'e Büyükşehir Belediye Başkanı olamadı ama başbakan oldu. Demek ki siyasette bunlar olabiliyor. Ben de genel başkan olamadım ama cumhurbaşkanı olacağım. Bunda ne var? Bir de Sayın Genel Başkan demiş ki 'Muharrem buraya gel' demiş. Yahu adam benden 15 yaş büyük, genel başkanımız, 15 yıldır birlikteyiz, 'Gel' demiş ne var bunda. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığına aday olacak olan kardeşinin evinin bahçesine Genelkurmay Başkanı'nı helikopterle göndermez. Sen belediye başkanlarına 'çekil bakim oradan' diyorsun çekiliyor. Ne Kılıçdaroğlu 'gel bakim buraya' der, zarif adamdır, ne de İnce bunu kendisine söyletir. Senin yola beraber çıktığın kimse şimdi yok yanında. Bülent Arınç yok, Abdullah Gül yok. Hepsi terk etti seni. Sen ona bak. Ben dedim ki 'birinci köprüyü Demirel yaptı, ikinciyi Özal yaptı üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı 4. köprüyü İnce gelir, yapar' dedim. O da bana cevap vermiş 'köprü yapmak senin haddine mi düştü' demiş. Demirden köprü yapmak kolay, basarsın parayı yaparsın. Ben gönül köprüsü kuruyorum senin bilmediğin şeyi yapıyorum."

İNCE: BENİM İÇİMDE İNSAN SEVGİSİ VAR

CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim çalışmaları için geldiği İzmir'de Bergama'dan sonra Aliağa'ya gitmek üzere yola çıktı. Aliağa'da, 'Emeğin başkentinin insanları' sözleriyle konuşmasına başlayan ve 21 Haziran'da Cumhuriyet tarihinin rekorunu istediğini söyleyen Muharrem İnce, "Sayın Kılıçdaroğlu kendisine rakip olmuş birisine Cumhurbaşkanı adayı ol dedi. Abdullah Gül aday olmak istediğinde Genelkurmay Başkanı'nı helikopterle gönderdin. Biz sana benzemeyiz. Bizde, içimizde vatan aşkı var. Biz insanları alevi-sünni diye, Türk-Kürt diye ayırmayız. Benim içimde insan sevgisi var" dedi.

İNCE, BAŞBAKANA YANIT VERDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın borç aldığı parayı betona harcadığını, kendisinin ise çocuklara, işe harcayacağını söyleyen Muharrem İnce, Başbakan Binali Yıldırım'a da cevap verdi. Muharrem İnce, "Binali Yıldırım demiş ki, hani son başbakan, 'Muharrem İnce bol kepçeden atıyor' demiş. Bomba vardır, kurarsın saati sonra kendi kendini yok eder. Kendi kendini yok eden bir başbakana cevap vermeye tenezzül etmiyorum. Bana bol keseden atıyor diyorlar. Parayı nereden bulacakmışım. Sen 4 milyon Suriyeliye 40 milyar doları nereden bulduysan oradan bulacağım" dedi.

Muharrem İnce; gençlere, yaşlılara, emeklilere yönelik politikalarını Aliağa'da da tekrar etti.

"AÇTIRMA KUTUYU, SÖYLETME KÖTÜYÜ"

CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim çalışmaları için geldiği İzmir'de, Aliağa'dan kent merkezine gitmek üzere yola çıktı. Yol üzerinde Menemen'e uğrayan Muharrem İnce burada halkı selamladı. Vatandaşlar İnce'yi meşalelerle karşıladı. Muharrem İnce daha sonra Çiğli ilçesine geçti. Burada Ahmet Taner Kışlalı Parkı'nın açılışını yaptıktan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iftarına katıldı. Burada vatandaşlara seslenen Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Muharrem İnce, "Türkiye'de umutları tazelemek istiyoruz. En büyük projemiz huzur, bunu yapacağız. Açtırma kutuyu söyletme kötüyü, sen bakanları dövdün tadında bırak. Her kuşun eti yenmez, tadında bırak. Kılıçdaroğlu kibar bir adam öyle kabalık olsun diye bunu yapmaz. İnce de kendisine söyletmez. Aramıza nifak sokmaya çalışıyor" dedi.

Üniversite ligi kuracaklarını ve üniversitenin bulunduğu ilin insanlarıyla o okul arasında bağ kuracaklarını söyleyen Muharrem İnce; gençlere, yaşlılara, emeklilere yönelik politikalarını da tekrar etti.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Bergama meydandan görüntü.

Muharrem İnce'nin konuşmasından görüntü

--------

Aliağa meydanından görüntü

Muharrem İnce'nin konuşmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

-------

Alandan görüntü

Muharrem İnce'nin konuşmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM-Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

==================================================

Akşener: Seçilirsem o sarayda bir gün bile oturmayacağım (EK)

3)'MİLLETİMİN FERASETİNE GÜVENDİM'

İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener Aydın'ın ardından geçtiği Denizli'de Özay Gönlüm Meydanı'ndan halka seslendi. Akşener konuşmasına yoğun yağıştan dolayı geç kaldığı için özür dileyerek başladı. Meydanı dolduran ve yağmura rağmen ayrılmayan yaklaşık 15 bin kişiye teşekkür eden Akşener, "Bu yola beni siz çıkardınız. Eğer aday ol dediğinizde aday olmasaymışım, eğer parti kur dediğinizde kurmasaymışız, bugün seçimlerde nasıl bir tabloyla karşı karşıya olacağımızı görecektik. Ben milletimin ferasetine güvendim. Allah bizi mahcup etmesin" dedi.

"CAHİL DESEM CAHİL DEĞİL, AHMAK DESEM AHMAK DEĞİL"

Akşener, "Ekonomi Bakanı Denizliliydi değil mi?" diye sordu. Bu sırada Akşener'in konuşması kalabalığın yuhalamasıyla kesildi. Akşener konuşmasına şöyle devam etti:

"Dediniz ki: Denizli'ye bela olmasın, milletin başına bela olsun. Sanayi şehrinden gelmiş adam, 'Dolar, döviz ne işe yarar?' diyor. Cahil desem cahil değil, ahmak desem ahmak değil. Burada fabrikalar çökerken, her şeyin dolarla yapıldığı ülkede Ekonomi Bakanı çıkıyor, 'Dolarla bizim işimiz yok' diyor. Burada fabrikalar çökerken, işçi çıkarırken, her girdiğinin dolarla olduğu Türkiye'de sanayi ürünlerinin bütün girdilerinin dolarla geldiği bir ülkede Ekonomi Bakanı çıkıyor, 'Dolarla molarla işimiz yok' diyor. Hadi oradan be, hadi oradan cahil. Yalnız bir şey var. Bunun patronu var ya, o çok kızgın. Bana bir şey diyecek söyleyemiyor. Arada bir 'eyy' diyecek ama kendini tutuyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yorgun bir şoför olarak niteleyen Akşener, "Ben diyorum ki, Sayın Erdoğan yorgun bir şoför, arabayı kullanırken kafası direksiyona küt küt düşüyor. Yorgun bir şoförün sürdüğü arabaya biner misiniz? Ehliyeti yoksa, hem ehliyetsiz hem yorgunsa? Bende diyorum ki; arkadaş yoruldun bıktın, senden biz yorulduk bıktık. Torunlarını dinle, torunlarınla zaman geçir" dedi.

"DÜNYANIN EN ZENGİN LİDERLERİNDEN BİRİ OLDU"

72 il gezdiğini ifade eden Akşener, "Şu an tam 72 il geçtim. Kızım cebinde kaç liran var. 15 yaşında cebinde hiç parası yok, sen 30 yaşındasın cebine 5 lira var. Bana diyor ki sana ne milletin cebindeki paradan sen kendi cebine bak. Patron çok kızdı, suçüstü yakalandı çünkü bir siyasetçinin öncelikle bilmesi gereken şey milletinin geliri, milletinin gençlerinin cebindeki paradır. Biliyorsunuz muhterem, bir yüzükle yola çıktı. Dedi ki 'bu yüzükten başka bir şeyim yok, Tayyip Erdoğan bu yüzükten başka bir mal mülk yapmışsa bilin ki hırsızlık yapmıştır' kendisi söyledi. Dünyanın en zengin liderlerinden biri oldu. Bir sarayda yaşıyorsun, sarayın 500 garsonu varmış, sarayın 13 günlük masrafı satılan şeker fabrikalarının bir yıllık zararına eşit. Haram zıkkım olsun. O saray hepinizin cebinden çıkan paralarla yapılan saray. Canları sıkılmasın diye at binme yerleri var" diye konuştu.

"ERDOĞAN'I KÜÇÜK EMRAH'A BENZETTİ"

Erdoğan'ı küçük Emrah'a benzeten Akşener, "Bu arkadaş büyük çılgın projeler üzerinden gidiyor. Devamlı ağlar. Ben var ya, Tayyip Bey gözümün önüne geliyor ağlayamıyorum. 2002'de seçildiğinden beri küçük Emrah, devamlı bir ağlama hali. Küçük Emrah büyüdü baba oldu bu hala büyüyemedi" dedi.

Ülkede bakan çocuklarının bir baltaya sap olamadığını da ifade eden Akşener, "Şimdi asıl mesele şu. Cebinde hiç parası olmayan halkın çocukları, ama rezidanslarda oturan, trilyonlarla oynayan kumarhanelerden çıkmayan, bir baltaya sap olamamış bakan çocukları var bu ülkede. O bakan çocuklarının yanında değil burada bulunan vatan çocuklarının yanında olacağım. 4,5 milyon insanın borçlarını sileceğiz. Bana soruyorlar. Nereden bulacaksın? O çok açık. Mehmet Şimşek var ya başbakan yardımcısı. Fakir evlerinde iftara gitmek için çok yorulmuş olan. Ben de diyorum ki, Mehmet Şimşek bu lüks arabalara biniyor ya lüks arabalara. Bütün bakanlar ve aileleri biniyor ya, kiralık onlar. Aile boyu lüks araç kiralamasına ödenen para 8 milyar Türk lirası. Yani 2018 bütçesinin yüzde 1'i. Ahan da ben bundan bulacağım kaynağı bundan. İnin aşağı diyeceğim hepsine. 8 milyar TL ile bu dediğim manadaki borçları sileceğim" dedi.

"BU ÜLKENİN GENELKURMAY BAŞKANI YARGILANDI"

Cumhurbaşkanı olduğunda Suriye'nin iç işlerine karışmayacağını belirten Akşener, "Suriye'nin içine elini soktu bizimki. 4 milyon Suriyeliyi gönderdiler bize. Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez Suriye'nin iç işlerine karışmayı bırakacak, aramızı düzelteceğiz. Vatanlarında mutlu şekilde yaşamaları için garantisini alıp göndereceğiz. Bütün bunlar muhteremin Şam'ın Emevi Camii'nde namaz kılacağım sözünden sonra oldu. Biz Allah'ın izniyle Suriye'de iftar açacağız onlarla. Ayrıca, ekonominin içine tükürüldü, dış politikanın içine tükürüldü ama şu FETÖ meselesini konuşmak lazım. Ben 2010 yılındaki referandumda Mehmet Ali Şahin'e gittim dedim ki; böyle böyle olacak yapmayın bu işi. Sakal bıyık olmayınca kimse beni dinlemedi. Sonra ne oldu ordunun içine bir balyoz gibi bir yumruk indi. Bu ülkenin genelkurmay başkanı yargılandı. Mete Han'dan beri dünyanın tek düzenli ordusu darmadağın edildi. Zekeriya Öz'e zırhlı arabalar verildi. Ne istediniz de vermedik dedi. Kozmik odaya girildi. İlker Başbuğ yalvardı ne olur yapmayın. Bu ülkenin sırlarını paylaştık sonra çıktı dedi ki 'milletim bizi affetsin'. Bütün bunlar olurken sen bostan korkuluğu muydun? Dün itibariyle gencecik harbiyeli talebelere en büyüğü 18 yaşında. Defalarca müebbet verdiler. Hulusi Akar niye oturuyor. Madem ki bu gariban çocuklar, bu çocukların anaları bu devlete emanet etti. 15 yaşında bir gencin komutanı yürü dediği zaman, askerliği er yapanlar bilir, erlerin ceza alması mümkün mü. Harbiyeli çocukların ceza alması mümkün mü? Bu çocuklar silah çekti mi? Hayır. Bir tane görüntü yok. Hepsi de oturmuşlar istiklal marşı söylüyor. Buraya kadar sakallı kafalar kel adamlar da onlara vuruyordu. Peki 15 Temmuz bir darbedir. Ona sebep sensin Tayyip Erdoğan. Ordunun içine elini sokmasaydın, genelkurmay başkanını FETÖ'cülere uyup yargılamasaydın. FETÖ'cü generalleri terfi ettirmek için devletin generallerini hapse attırmasaydın, 15 Temmuz olur muydu?  Sen hata yaptın, millet devleti sokaktan topladı. Şimdi bütün bu hataların bedelini bu millet ödüyor. Artık kandırılmak yok, artık kandırmak yok. Yahu kardeşim siz neler verdiniz bunlara? Erdoğan çıktı dedi ki, bugüne kadar ne aldatan olduk ne aldanan olduk. Hangisine inanalım kardeşim? FETÖ kandırdı, Barzani kandırdı, megri megri ağladılar Perwer'le İbrahim Tatlıses'le" dedi.

"BUNLAR ATATÜRK'Ü SİLMEYE ÇALIŞTILAR"

Askeri liseleri tekrar açacağını belirten Akşener, "Bunlar Atatürk'ü silmeye çalıştılar. Gönlünüzden silemediler. İlk iş olarak Kuleli ve Işıklar Askeri liselerini tekrar açacağım. İyi okul kötü okul, devlet okulu özel okul, zengin çocuk fakir çocuk ayrımını eğitimde ortadan kaldıracağım. Ağlayarak beni arayan valiler oldu. Valilere, emniyet müdürlerine, kaymakamlara dediler ki PKK'lı teröristleri görmezden gel. Sonra hendekleri kazdılar. 7 bin 600 şehit verdik. Seninkiler yan gelip yatıyor, bu anaların evlatları şehit oluyor. Bütün bunlar olurken sen bostan korkuluğu muydun? Ne iş yapıyorsun Hulusi Akar? 15 Temmuz'da darbe oldu, buna sebep sensin Tayyip Erdoğan. Ergenekon, Balyoz diyerek generalleri içeri attırdınız, bunları yapmasaydınız 15 Temmuz olabilir miydi? Artık bunları yaptırmak yok, yetti gayri. FETÖ'ye yardım ve yataklık yapanlar vardır ve yargılanacaktır" dedi.

Konuşmasının ardından İYİ Parti Denizli Milletvekili adaylarını tanıtan Akşener ardırdan kentten ayrıldı.

DİNAR'DA KADINLAR YÖRESEL KIYAFETLİ OYUNCAK BEBEK HEDİYE ETTİ

İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Denizli'deki programının ardından Afyonkarahisar'ın Dinar Belediyesi ile partisinin ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar milletvekili adayı Gültekin Uysal ile diğer milletvekili adayları ve partililerin eşlik ettiği Meral Akşener, Dinar Belediye Başkanı İYİ Partili Saffet Acar ve kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Kadınların yöreye özgü bebek hediye ettiği Meral Akşener kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. İftar programının ardından Meral Akşener yer yer yağmurun da etkili olduğu Atatürk Parkı'nda toplanan kalabalığa hitap etti.

'YAĞMUR ALTINDA GECENİN BU SAATİNDE BERABERİZ'

Millet ittifakından bahseden ve kendisinin milletin imzasıyla aday gösterilen tek kadın olduğunu aktaran Meral Akşener, "Ben milletime dayandım, kadınlara dayandım, gençlere dayandım ve sonuç itibariyle milletim beni rakiplerime karşı mahcup etmedi. Milletimin feraseti, milletimin irfanı, milletimin aklı devreye girdi ve sonuç itibariyle karışınızdayım. Şimdi diyorlar ki 'Ya seni televizyona çıkarmıyorlar?' Çıkarmasınlar zorla güzellik olmaz. Yani sarayın ekranları yerine şurada yağmur altında karşılıklı Dinarlı hemşehrilerimle hemhal olmak varken, batsın sarayın ekranları. Ne yapayım ben onu? Sonra da diyorlar ki 'Bazı garip garip işler yap ki haber olasın.' Ne gerek var. İşte haberin aslı burada, yağmur altında, gecenin bu saatinde beraberiz ve milletimin meydanları benim, saray sofralarına ne gerek varö dedi.

Meral Akşener konuşmasının ardından bugün miting yapacağı Afyonkarahisar'a hareket etti.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Alandan görüntü

Yağmurdan ve ıslananlardan görüntü

Akşener'den görüntü

Genel ve detay görüntü

--------

Meral Akşener'in karşılanması

Kadınların hediye vermesi

Meral Akşener'in konuşması

Haber-Kamera: DENİZLİ-AFYONKARAHİSAR,

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

=========================================

Yıldırım: Bazıları ölümden kaçanlara bile tahammül edemiyor (EK)

4)YILDIRIM: EKONOMİMİZ ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLARI BOZACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Isparta'da düzenlenen mitingin ardından Balıkesir'e gelerek Atatürk Stadyumu'nda halka hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önce kürsüye gelen Başbakan Yıldırım, "24 Haziran zaferiyle birlikte bu günlerde ekonomimiz üzerinde oynanan oyunları da bozacağız" dedi.

'DEMOKRASİNİN İDAM EDİLDİĞİ UTANÇ GÜNÜ'

Başbakan Yıldırım, konuşmasından önce kürsüye davet ettiği AK Parti Balıkesir Milletvekili adaylarını tanıttı. Bugünün 27 Mayıs olduğu hatırlatan Başbakan Yıldırım, "Bugün 27 Mayıs, 27 Mayıs sizlere bir şey hatırlatıyor. Demokrasi şehidi Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edildiği gün demokrasinin idam edildiği utanç günü. Bu vesileyle 27 Mayıs'ta idam edilen şehit Adnan Mendres'i, Fatih Rüştü Zorlu'yu, Hasan Polatkan'ı rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun" dedi.

'SON BAŞBAKAN OLARAK SİZLERE HİTAP EDİYORUM'

Başbakan Binali Yıldırım, "Bu ülkenin son başbakanı olarak sizlere hitap etmekten çok mutluluk duyuyorum. 16 yıl boyunca ülkemize birbirinden güzel hizmetleri kazandırdık. Aynı zamanda da bir çok engeli aşa aşa bu günlere geldik. En son 15 Temmuz'da darbe yapmaya, milletin adamını öldürmeye kasettiler yine başaramadılar, başaramayacaklar. O'nun arkasında 81 milyon vatan evladı var. Şimdi de dövizle, dolarla geliyorlar. Yine başaramayacaksınız. Türkiye'nin gücü sizi bozacaktır. Bizim mücadelemiz her bir vatandaşımızı mutluluğunu sağlamaktır. Her bölgemizin huzuru için gece gündüz demeden çalışıyoruzö diye konuştu. Binali Yıldırım, Türkiye'nin tarihi bir değişime hazırlandığını ve ekonominin üzerinde oyunlar oynandığını belirterek, şunları söyledi:

"Artık Türkiye'yi gelecek 5 yıl için kimin yöneteceğine siz karar vereceksiniz. Bu kararınızı 24 Haziran'da sandıkta vereceksiniz. 24 Haziran zaferiyle birlikte bu günlerde ekonomimiz üzerinde oynanan oyunları da bozacağız. Biz de Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları olarak her mücadelede 81 milyon vatan evladının gücünü hissediyoruz. 24 Haziran'da yeni bir bahara, ufka uyanacağız. 24 Haziran güçlü Türkiye'nin doğuşu olacak. Darbeci, ayrımcı zihniyetleri tarihin derinliklerine göndereceğiz. Bu seçimlerde meclis çok önemli. Meclisin de güçlü olması lazım. Kalan 28 günde var gücümüzle çalışacağızö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Başbakan Yıldırım'ın açıklamaları

-Genel ve detay

Haber: Mustafa SUİÇMEZ-Devrim DERİN-Fatih Emrah ERDOĞAN/ BALIKESİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==================================================================

Kılıçdaroğlu: Sanayici, ekonominin kamu yöneticisidir (EK)

5)'SİYASETÇİYE DUYULAN GÜVEN YERLERDE SÜRÜNÜYOR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir Ticaret Borsası ziyaretinin ardından Eskişehir Ticaret Odası'nı ziyaret etti. Burada da konuşan Kılıçdaroğlu erken seçime neden gidildiği konusunda şunları söyledi:

"Seçim zamanında yapılabilirdi. Demek ki bir sorun var ortada. ya toplumun, ya parlamentonun veya şu veya bu şekilde ekonomi dünyasının ya da siyaset dünyasının içine sindiremediği bir olay var. Bir sorunumuz var yani. Dediler ki biz erken seçim istiyoruz. Bütün bu koşullara rağmen erken seçim isteniyorsa o zaman hepimizin düşünmesi gereken bir şey var. Neden erken seçim isteniyor. Neden? Bir başka şey daha var., Hükümet olanlar şunu şunu yapacağız ama 24 Haziran'dan sonra. Hani muhalefet bunu diyebilir 24 Haziran'dan sonra şunları yapacağım. İyi de iktidar niye bunu söylüyor bunu anlayamadım. Kararname çıkarma yetkiniz var, parlamentoda çoğunluğunuz da var. Bunları 24'ünden sonra yapacağız. İyi de niye şimdi yapmıyorsunuz? Beni endişelendiren şu; siyaset kurumu toplumu kandırmaya başlarsa güven kaybeder. ve Türkiye'nin geldiği nokta da biraz acı olacak ama maalesef bu. Siyaset kurumu toplumun gözünde büyük ölçüde güven kaybetmiş durumda. Siyasetçiye duyulan güven neredeyse yerlerde sürünüyor. Nedeni de şu: söylemle eylem arasında derin farklılık. Söylediği ile yaptığı arasında derin bir farklılık var. Dolayısıyla siyaset kurumuna olan güven büyük ölçüde sarsılıyor. "

'TÜRK LİRASI GÜNEŞ GÖRMÜŞ KAR GİBİ ERİYOR'

Kendilerinin özgürlüğü ve demokrasiyi savunduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun iş dünyası için de önemli olduğunu kaydetti. Türkiye'nin dünyada en yüksek faizle borçlanan ülke olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Ekonomide geldiğimiz nokta iç açıcı değil. Türk Lirası güneş görmüş kar gibi eriyor. Değerini kaybediyor. Dünyada en çok değer kaybına uğrayın Türk Lirası. ve 16 yıldan sonra geldiğimiz şu noktaya bakınız. Dünyada en yüksek faizle borçlanan ülke Türkiye. Demek ki bir şeyler yanlış gidiyor. Bir yerde hatanız var. Bu hatayı hepimizin görmezi ve düzeltilmesi lazım."

'AZİZ SANCAR TÜRKİYE'DE ÇALIŞMALI'

Türkiye'nin bölgesinin lideri olmak zorun olduğunu da söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bölgesinin derken sadece Ortadoğu'yu kast etmiyorum. Kafkasların da Balkanların da lideri olmak zorundadır. Türkiye'nin bu potansiyeli vardır. Türkiye beyin göçünü tersine çevirmek zorundadır. Bizim insanımız geleceklerini batıda değil bu ülkede aramalıdırlar. Gençlerimiz geleceklerini başka ülkelerde değil bu ülkede yakalamalılar ve aramalılar. Aziz Sancar Amerika'da değil Türkiye'ye gelmeli üretmeli, Türkiye'de çalışmalı. Bilime sırtımıza dönemeyiz. Bilime sırtını dönen toplumlar hep geri kalmışlardır" ifadelerini kullandı.

BETON EKONOMİSİ

Türkiye'nin artık üetim ekonomisine yönelmesi gerektiğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Ekonomide geldik bir yere takıldık kaldık. 16 yıldır yürüttüğümüz tek ekonomi var, beton ekonomisi. Bol miktarda inşaat yaptık. İnşaat bitiyor adamlar işsiz. Artık üretim ekonomisi, üretmek zorundayız. Katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Biz bütün kadrolarımızla hazırız. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hangi alanda en iyi yetişmiş insan varsa o insanlarla beraber çalışıyoruz. Takım tutar gibi siyasi parti tutmasın kimse. Herkes oturup düşünmeli, Türkiye'nin geleceğini düşünmeli, çocuklarımızın geleceğini düşünmeli" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu daha sonra Eskişehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ni ziyaret etti. Ziyaret basına kapalı olarak gerçekleşti.

İFTAR YEMEĞİNE KATILDI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Anemon Otel'de şehit aileleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu ve oda temsilcileriyle iftar yemeği yedi. Kılıçdaroğlu iftar öncesi yaptığı konuşmada huzur istediklerini söyleyerek, "ülkemizde fakirlik olmasın, fukaralık olmasın, işsizlik olmasın istiyoruz. Dünyanın en güzel ülkesindeyiz. Zaman zaman gerginlikler yaşıyoruz. Zaman zaman kavgalar ediyoruz. Bunları aşmak zorundayız. Bunları aşmak hepimizin ortak görevidir" dedi.

MUHTARLAR İÇİN KANUN TEKLİFİ

Muhtarlar için bir kanun teklifi hazırladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Neden, biliyor musunuz? Sevgili muhtar arkadaşlarım bu topraklarda yapılan ilk seçim Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde bir muhtarlık seçimidir. Tarihi de 1833'dür. O nedenle muhtarlığı kurumsallaştırmamız lazım. Muhtarın bütçesinin olması lazım. Bu çerçevede bir kanun teklifi hazırladık. O kanun teklifini muhtar arkadaşlarımızla beraber hazırladık. İnşallah kısa süre içinde yasalaşır ve muhtarların da bağımsız bir kanunu olmuş olur" diye konuştu.

'ŞEHİT VE GAZİLER ARASINDA AYRIM OLMAZ'

Gaziler ve şehitler arasında ayrım yapılmaması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Beni en çok üzen, derinden yaralayan bir olay var şehitler ve gaziler arasında ayrım. Şehit ve gaziler arasında ayrım olmaz. Gazi bizim gazimizdir, şehit de bizim şehidimizdir. Hangi görüşten kimlikten inançtan olursu olsun bütün şehitleri baş tacı yapmak zorundayız, bütün gazileri toplumun önüne çıkarmak zorundayız. Ayrımcılık olmaz. Ayrımcılık bir toplumu böler, kavganın, kinin tohumlarını eker. Eğer bir şehidimiz varsa o hepimizin ortak şehididir. O şehitler hayatlarını verdiler, canlarını verdiler niçin? Biz evimizde rahat uyuyalım diye, toprağımız bölünmesin diye, kavga etmeyelim diye, ülkemize düşman girmesin diye, ülkemizde nifak tohumları olmasın diye hayatlarını verdiler. Şehit yakınları ve gaziler arasında ayrımcılık olmamalı."

'ASGARİ ÜCRET NET 2 BİN 200 LİRA OLMALI'

Aile sigortası istediklerini de belirten Kılıçdaroğlu, "Her ailenin sigortası olsun ve her ailenin bir geliri olsun. Yoksulların olduğu toplumda huzur olmaz. Bugün 1 milyon 644 emekli 1500 liranın altında para alıyor kimisi 700 lira kimisi 800 lira alıyor. en az emekli aylığının 1500 lira olması lazım. 700 lira ile bir hayat devam etmez. Asgari ücret 2 bin 200 lira net olmalı" dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü'nün çeşitli şampiyonalarda dereceye giren engelli sporcularına birer altın verdi.

6 ÇOCUKLU AİLEYİ ZİYARET ETTİ

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir Anemon Otel'deki iftar yemeğinin ardından Ertuğrulgazi Mahallesi'nde oturan 6 çocuklu Sarıtaş ailesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, bir süre önce bekçilik yaptığı villanın satılması nedeniyle işsiz kaldığı belirtilen 52 yaşındaki Ramazan Sarıtaş ile görüştü. Kılıçdaroğlu'nun Sarıtaş ailesinin ziyaretine Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de eşlik etti. Kılıçdaroğlu bir Sarıtaş ailesinin evinde kaldıktan sonra evin karşısında Gülüm Kıraathanesi'ne giderek burada oturan vatandaşlarla sohbet etti. Kılıçdaroğlu daha sonra karayoluyla Ankara'ya gitmek üzere Eskişehir'den ayrıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Detay görüntüler

-------

-Kılıçdaroğlu'nun konuşması

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN/ ESKİŞEHİR,

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

=====================================================

6)BOZDAĞ: SEÇİM BEYANNAMELERİNDE TERÖRE İLİŞKİN TEK CÜMLE YOK

BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Fethullahçı terör örgütüyle en etkin mücadeleyi yapan yegane hükümet, AK Parti hükümetidir. Bu mücadeleyi yaparken, milletimizin ve devletimizin bekasından başka hesap yapmadık, bundan sonrada da yapmayacağız. Seçim beyannamelerini açıkladılar, teröre ilişkin tek bir cümle yok" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, AK Parti Yozgat Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Bozdağ, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye yönelik eleştirilerde bulundu. İnce'nin televizyonda farklı, sosyal medyada farklı konuştuğunu ileri süren Bozdağ, şunları söyledi:

"Şimdi konuşuyorlar. Büyükelçilerle konuşmuşlar. Televizyonda kendi söylüyor, Sayın İnce. Orada soruyor gazeteciler, 'Erdoğan'ı yargılayacak mısınız veya büyükelçiler size böyle bir şey sordu mu?' Önce 'Hayır' diyor sonra diyor ki 'Evet, sordular'. 1 gün sonra da Twitter hesabında 'Böyle bir şey demedim' diye yalanlıyor. Canlı yayında söylemişsin, söylediğini bu milletin hepsi 'Büyükelçiler bana bunu sordu' diye anlamış. Belli ki zırvalamışsın; ama zırva, tevil götürmez. Maalesef kalktı, ertesi gün Twitter'da yalanladı. Hani eskiden bir laf vardı ya 'Karakolda doğruyu söyler, mahkemede şaşar'. Şimdi bunlar televizyonda doğru söylüyorlar, Twitter'da şaşıyorlar. Sen büyükelçi ile oturmuşsun 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nı yargılayacak mısın?' diye soruyorlar. Sen de onlara Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nı nasıl yargılayacağını anlatıyorsun. Nerede senin bağımsızlığın? Büyükelçilerin gözünün içine bakarak mı Türkiye'yi yöneteceksiniz?"

'TERÖRLE EN ETKİN MÜCADELEYİ AK PARTİ YAPIYOR'

Terörle mücadeleye ilişkin de açıklamalarda bulunan Bozdağ, "Fethullahçı terör örgütüyle en etkin kararlı mücadeleyi yapan yegane hükümet, AK Parti hükümetidir. Biz bu mücadeleyi yaparken, milletimizin ve devletimizin bekasından başka hesap yapmadık, bundan sonrada da yapmayacağız. Bakın, seçim beyannamelerini açıkladılar, teröre ilişkin tek bir cümle yok. Ben soruyorum. Türkiye'nin bölücü terör, PKK, YPG, FETÖ diye bir sorunu yok mu? Türkiye'de DHKP-C veya başkaca terör örgütü yok mu? Ama terörle mücadeleye dair doğru dürüşt bir şey söylemiyorlar. Terör Kanunu'nu mücadeleyi zayıflatacak, terörün elini güçlendirecek şekilde değiştireceklerini söylüyorlar" dedi.

'SİZE NE TÜRKİYE'NİN CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNDEN'

Almanya'nın, HDP mitingine izin vermesine tepki gösteren Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Dün Almanya PKK'lıların seçime dönük miting yapmasına izin verdi. Türkiye'yi engellemek için mevzuat değişikliğine gittiler. Başka ülkelerin Almanya'da seçim propagandası yapmalarına izin vermeyen düzenlemeler yaptılar; ama amaç, Türkiye'yi engellemekti. Dün ne oldu? PKK'lılara miting yapma imkanı verdiler. Türkiye'ye karşı adil, objektif değiller; adil ve objektif görünme ihtiyacı dahi duymuyorlar. 'Türkiye'nin seçiminde tarafız' diyorlar. 'Biz, Recep Tayyip Erdoğan'a kaybettirecek kim varsa ona her türlü desteği tereddütsüz vermeye hazırız ve bakın veriyoruz' diyorlar. Buradan bir kez daha söylüyorum. Biz Almanya'ya, Amerika'ya, Fransa'ya, İsrail'e veya başkaca bir ülkeye cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Bu ülkenin vatandaşları, başka bir ülkenin cumhurbaşkanı için oy kullanmıyorlar. Size ne Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçiminden? Size ne Türkiye'nin parlamento seçiminden? Sizi ne ilgilendirir?" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Bozdağ'ın salona girişi

-Bozdağ'ın konuşması

Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU/ YOZGAT,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

7)BAKAN EROĞLU: TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA SOKACAĞIZ

ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kastamonu'da 6 tesisin temelini atıp vatandaşlarla birlikte sahur yaptı.

Bakan Veysel Eroğlu, Sinop ziyareti sonrası Kastamonu'da toplam maliyeti 188 milyon TL olan 6 tesisin temelini attı. Kastamonu Kuzeykent Pazar yerinde Sahur öncesi düzenlenen programda temel atma töreni öncesi konuşan Bakan Eroğlu, milletin hizmetkarı olduklarını belirterek, "Paradan 6 sıfır attık, IMF'ye olan borcumuzu ödedik. Biz vatandaştan aldığımız vergileri vatandaşa hizmet olarak sunuyoruz. Türkiye daha da büyüyecek. Türkiye dünyada ekonomik olarak 17'inci sıraya yükseldi. Satın alma paritesi açısından dünyada 13'üncü sıraya yükseldi. Ama bu yeterli değil. Cumhurbaşkanımız hedef koydu. 2023 yılında Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacağız" dedi.

"GÜNEYİMİZE TERÖR DEVLETİ KURMAK İÇİN GİRİŞİMDE BULUNDULAR"

Türkiye büyüdükçe önünü kesmek isteyenler olduğuna işaret eden Eroğlu şöyle konuştu:

"Türkiye bu hedefleri koydukça batı çılgına dönüyor. 'Türkiye'nin önünü nasıl keseriz' diye planlar kuruyorlar. Batı plan peşinde, oyun peşinde. Parti kapatma, muhtıra, Gezi hadiseleri hep önünü kesme çalışması. 15 Temmuz'da alçak FETÖ'nün darbe teşebbüsü. En hain darbe girişimi. Sizlerin, aziz milletimizin kahramanlığı ve Cumhurbaşkanımızın cesareti sayesinde darbe bastırıldı. Güneyimize terör devleti kurmak için girişimde bulundular. Fırat Kalkanı ile oyunlarını bozduk, daha sonraki oyunlarını da Zeytin Dalı Harekatı ile bozduk. Bu millet çok kahraman bir millet. Oraya giden askerlerimiz, polislerimiz kahramanca destan yazdı. Planları suya düşünce şimdi yeni planları var. Bu seferki planları Türkiye'yi ekonomik açıdan dize getirmek. Dolarla oynayalım, ekonomiyle oynayalım gibi planları var. Ne oyununuz varsa oynayın. Bu millet kahraman bir millet. İnşallah oyunlarınızı 24 Haziran'da boşa çıkaracaktır. Bu millet feraset sahibi, oyunu gördü. Batının ekonomik dalgalanmaları, hileleri, planları, hesapları varsa Cenab-ı Allah'ın da hesabı var. Bu millet onların hesabından gelecek. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Devlet Bahçeli bu oyunu gördü ve seçimleri öne alarak oyunlarını bozdu. Şimdi sıra sizde. İnşallah 24 Haziran'da bu oyunu bozacaksınız."

Konuşmasının ardından 6 tesisin temel atma törenini gerçekleştiren Eroğlu, 10 aileye gelir getirici tür, 25 aileye de ORKÖY sertifikası verdi. Üreticilere eviz, fındık, erik, elma, kızılcık, karaçam, ahlat, ıhlamur ve Türk fındığı türlerinden oluşan 4 bin adet fidan dağıtan Eroğlu, vatandaşlarla birlikte sahur yaptı. Eroğlu daha sonra Ankara'ya gitmek üzere Kastamonu'dan ayrıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Bakanın tören alanına gelişi

-İstaiklal Marşı

-Bakan Eroğlu'nun konuşması

-Temel atma töreni

Haber-Kamera: Gürkan YILMAZ/ KASTAMONU,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

8)SİLAH ARKADAŞININ KAZA KURŞUNUYLA ŞEHİT OLDU

SİVAS'ın Kangal ilçesinde görevli Jandarma Astsubay Çavuş Mustafa Yerli, arkadaşının silahından çıkan kaza kurşunuyla şehit oldu.

Olay, dün saat 21.30 sıralarında Kangal İlçe Jandarma Komutanlığı'nda meydana geldi. İddiaya göre Jandarma Uzman Onbaşı Mehmet Emin K., tüfeğini temizlemek istedi. Bu sırada kazayla ateş alan silahtan çıkan kurşun karşısında bulunan Astsubay Çavuş Mustafa Yerli'nin (25) göğsüne isabet etti. Ağır yaralanan Yerli, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanede ameliyata alınan Mustafa Yerli yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Hastaneden görüntü

-Hastaneye ambulansla getirilişi

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/ SİVAS,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

9)ERZURUM'DA SİLAHLI KAVGA: 1 ÖLÜ, 2'Sİ 14 YARALI

ERZURUM'da kız kaçırma meselesi yüzünden iki aile arasında çıkan taş, sopa ve silahların kullanıldığı kavgada 1 kişi öldü, 2'si polis 14 kişi yaralandı.

Olay, dün saat 19.30 sıralarında merkez Yakutiye ilçesindeki Aşağı Sanayi Mahallesi'nde meydana geldi. İki aile arasında kız kaçırma meselesi yüzünden kavga çıktı. Yaklaşık 150 kişinin karıştığı kavgada mahalle savaş alanına döndü. Taş, sopa ve silah kullandığı kavgaya polis müdahale etmekte güçlük çekti. Öfkeli kalabalık zaman zaman polisin müdahalesine tepki gösterdi. Kavgada 2'si polis olmak üzere toplam 15 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Asayiş, Çevik Kuvvet Şubesi ekipleri ve TOMA ile yapılan müdahalenin ardından sona eren kavgada yaralananlar, Bölge Eğitim ve Araştırma ile Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'nde kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan durumu ağır olan bir kişi yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Yoldan geçen bazı araçlara da kurşunların isabet ettiği belirlenen kavganın ardından, çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gerilimin sürdüğü mahallede polis ekipleri taraflar arasında yeni bir olay yaşanmaması için geniş güvenlik önlemi aldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Olay yeri

-Yaralının yerde yatması

-Polis ekipleri

-Taşkınlık yapanlara polis müdahalesi

-Yaralının otomobille hastaneye götürülmesi

-Genel, detay

Haber-Kamera: ERZURUM,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================

10)BANDIRMA'DA YAĞIŞLAR CAN ALDI

BALIKESİR'in Bandırma ilçesinde zeytin bahçesini sulamak için evden çıkan ve yağışlar nedeniyle suları yükselen dereye düşen 72 yaşındaki İsmail Çelik'in boğularak yaşamını yitirdi. Yaşlı adamın cansız bedeni vatandaşlar tarafından bulundu.

Bandırma'nın Edincik Mahallesi'nde oturan ve geçimini zeytincilikle kazanan İsmail Çelik dün saat 11.000 sıralarında, zeytin ağaçlarına bakıp sulamak üzere evine 5 kilometre uzaklıktaki bahçeye gitmek üzere evden ayrıldı. Bir anda bastıran sağanak yağmur nedeniyle suları yükselen  Sofu Deresi'ne düşen yaşlı adam boğularak can verdi. Evli ve 3 çocuk babası İsmail Çelik'in cesedi evinin 800 metre uzağındaki sahil kenarında vatandaşlar tarafından tesadüfen bulundu.

Olayla ilgili soruşturmaya başlandı. Cumhuriyet Savcısı'nın yaptığı incelemenin ardından İsmail Çelik'in cesedi, kesin ölüm nedenin belirlenmesi için otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldı

Görüntü Dökümü

------------------------------

Cep telefonu ile olay yerinden görüntü

Haber: Erdem ÖZCAN/Tufan DALGIÇ/ BANDIRMA(Balıkesir)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================================

11)KAÇKARLAR'DAN KAYALIKLARA DÜŞEN DAĞCI ÖLDÜ

RİZE'nin Çamlıhemşin ilçesinde, 3 bin 937 metre yükseklikteki Kaçkar Dağı zirvesine tırmanan ekipteki dağcı Mustafa Önder Sarıer (41), dönüş yolunda iniş yaparken kayalıklara düşerek, yaşamını yitirdi.

Olay, dün saat 12.00 sıralarında, Çamlıhemşin ilçesi Kaçkar Dağı'nın zirveye yakın Kapı mevkisinde meydana geldi. 9 dağcı, geldikleri Mezovit Yaylası'nda kamp kurdu. Dağcılardan 5'i, daha sonra zirve tırmanışı yapmak üzere yola çıktı. Kaçkar Dağı'nın kuzey yamacından zirveye ulaşan dağcılardan Mustafa Önder Sarıer, dönüş yolunda iniş sırasında, henüz bilinmeyen nedenle düştü. Kayalıklara çakılan Sarıer, yaşamını yitirdi. Olayın haber verilmesi üzerine AFAD ekipleri, bölgeye karadan ulaşmak için yola çıktı. Malatya 2'nci Ordu Komutanlığı Hava Arama Kurtarma Birliği'nden de helikopter talep edildi. Bölgeye ulaşan askeri helikopterle Mezovit Yaylası mevkiinden alınan dağcının cesedi Rize Limanı'na getirildi. Dağcının cesedi cenaze aracına konularak otopsi için Rize Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Olayda ölen dağcı Mustafa Önder Sarıer'in 9 kişilik grupla cuma günü Kaçkar Dağı'na çıktıkları ve kamp kurdukları öğrenildi. Dağcı grup dün sabah saatlerinde buzul tırmanışı yaptığı sırada düşerek hayatını kaybettiği öğrenildi.

CESEDİ HELİKOPTERLE ALINDI

Kaçkar Dağı'nda buzul tırmanışı gerçekleştirdikleri sırada düşerek hayatını kaybeden dağcı Mustafa Önder Sarıer'in cesedi askeri helikopterle Mezovit Yaylası mevkiinden alınarak Rize Limanı'na getirildi. Dağcının cesedi, cenaze aracına konularak otopsi için Rize Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.

Olayda ölen dağcı Mustafa Önder Sarıer'in 9 kişilik grupla cuma günü Kaçkar Dağı'na çıktıkları ve kamp kurdukları öğrenildi. Dağcı grup dün sabah saatlerinde buzul tırmanışı yaptığı sırada düşerek hayatını kaybettiği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Helikopterden cesedin indirilmesi

-AFAD Müdürünün açıklaması

Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR-Aytekin KALENDER/ RİZE,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================================

12)DAĞDA UÇKUN OTU TOPLARKEN KAYALIKLARDAN DÜŞEN BİR KİŞİ ÖLDÜ, BİR KİŞİ YARALANDI

VAN'ın Erek Dağı'nda uçkun otu toplarken kayalıklardan düşerek ölen 1 kişi ile kurtarmaya giderken aynı bölgede yaralı olarak mahsur kalan 1 kişi, Mehmetçik ve AFAD ekiplerinin operasyonuyla kurtarıldı.

Olay, dün akşam saatlerinde Merkez İpekyolu ilçesi sınırları içerisinde olan 3 bin 200 rakımlı  Erek Dağı'nda meydana geldi. Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte Samet Tekin ile arkadaşı Adil Okyay, aile bütçesine katkıda bulunabilmek amacıyla kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Erek Dağı'na uçkun otu toplamaya gitti. Samet Tekin uçkun otu toplarken aniden dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikteki kayalıklardan yuvarlandı. Ağır yaralanan arkadaşını kurtarmaya çalışan Adil Okyay da dengesini kaybedip kayalıkların ortasında mahsur kaldı. Tekin, olay yerinde hayatını kaybederden, hafif yaralı olan Okyay, telefonla yetkilileri arayarak yardım istedi.

Olay yerine AFAD ekipleri sevk edilirken, Mehmetçik de helikopterle bölgeye giderek olay yerinde hayatını kaybeden Tekin'in cenazesini ve yaralı Okyay'ı halat ve ip kullanarak kurtardı. 4 saat süren kurtarma operasyonunun ardından Tekin'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi morguna,  yaralı Okyay' da aynı hastanenin acil servisine kaldırarak tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

(CEP TELEFON KAMERASI)

Haber-Kamera: Orhan AŞAN/ VAN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================

13)NEHRE DÜŞEN OTOMOBİLDEKİ SURİYELİ ÖLDÜ

KAHRAMANMARAŞ'ta Ceyhan Nehri'ne düşen otomobilde bulunan Muhammed Loş (43) öldü, oğlu Talha Loş (22) yaralandı.

Olay, dün gece geç saatlerde merkez Onikişubat İlçesi'nin Hasancıklı Mahallesi'nde meydana geldi. Babası Muhammed Loş ile Ceyhan Nehri kenarındaki otomobilde oturan Talha Loş iddiaya göre otomobili çalıştırmak için marşa bastı. Viteste olan otomobil birden hareketlendi ve nehre düştü.

Talha Loş araçtan kendi imkanlarıyla çıkarken, baba Muhammed Loş çıkamadı. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, AFAD, sağlık, ile polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. İtfaiyeye bağlı dalgıçlar nehre girerek Muhammed Loş'a ulaştı. Dalgıç tarafından nehinden çıkarılan Muhammed Loş, sedyeye alındı. İp yardımıyla yukarı çekilen Muhammed Loş, ambulansla götürüldüğü Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Aynı hastaneye götürülen Talha Loş'un ise sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Olayla ilgili soruştudrma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

İtfaiye ve polis araçları

Olay yeri

Nehirdeki otomobil

Nehrin kenarındaki görevliler

Dalgıcın suya girmesi

Muhammed Loş'a ulaşması

Loş'u kenara çekmesi

Aşağıya sağlık ekiplerinin inmesi

Sedyenin iple çekilmesi

Muhammed Loş'un ambulansa taşınması

Ambulansın gidişi

Muhammed Loş'un oğlunun olay yerine gelmesi

Acil servis önü

Acil serviste bekleyenler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================

14)ZIPKINLA DALIŞ KABUS OLDU, İNŞAAT MÜHENDİSİ 20 METREDE ÖLÜ BULUNDU

MUĞLA'nın Bodrum ilçesine iki mil uzaklıktaki Kara Ada'da zıpkınla balık avlamaya giderek tüpsüz dalış yapan iki dalgıçtan biri, sığ su bayılmasına yakalanarak öldü. Ölen dalgıcın cesedini sahil güvenlik ekipleri çıkardı.

Dün akşam saatlerinde Bodrum'a iki mil uzaklıktaki Kara Ada'ya ıpkınla balık avlamak için giden Hasan Hopaç ile inşaat mühendisi arkadaşı 40 yaşındaki Emre Kaya, tüpsüz dalış yapmak için Kaçakçı koyunda denize girdi. Kayalık ve derin bölgede balık avlayan iki arkadaş yaklaşık iki saat dalış yaptı. Birbirlerinden ayrıldıklarını fark eden Hasan Hopaç (39) arkadaşı Emre Kaya'yı göremeyince geri dönüp aramaya başladı. Bir süre sonra yaklaşık 20 metre derinlikte arkadaşının cansız bedenini gören Hopaç şok oldu. Tekneye çıkarak telefon ile sahil güvenlik ekiplerinden yardım isteyen Hopaç arkadaşının bulunduğu yerde bekledi.

Sahil güvenlik Dalış Timi'nin cesedini sudan çıkarılan Emre Kaya'nın cesedi Bodrum Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, Kaya'nın ölüm haberini alan arkadaşları hastaneye akın etti. Olayın ardından Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda ifade veren Hasan Hopaç, "Kayaların arasına bakarak ilerliyorduk, bir süre sonra arkamdan gelen Emre'yi göremeyince dönüp aramaya başladım. Ardından baktığımda Emre suyun dibinde hareketsiz yatıyordu şok oldum, yaklaşık bir yıldır birlikte dalıyoruz çok iyi bir dalıcıydı nasıl olduğunu anlayamadım" dediği öğrenildi.

Sahil Güvenlik KRomutanlığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, Emre Kaya'nın cenazesi otopsi yapılmak üzere Muğla Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Hastane acil servisinden görüntü, sahil güvenlik ekipleri

-Hasan Hopaç sahil güvenlik ekipleri ile

-Emre Kaya'nın arkadaşları

-Kara Ada'dan görüntü

-Emre Kaya'nın dalış videolarından görüntü

Haber-Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

15)GAZİANTEP'TE KAZA: 1 ÖLÜ, 12 YARALI

GAZİANTEP'te minibüs ile çarpışan otomobilin sürücüsü Bektaş Yan (54) öldü, çocukların da aralarında bulunduğu 12 kişi yaralandı.

Kaza, dün akşam saatlerinde Sani Konukoğlu Bulvarı'nda meydana geldi. Bektaş Yan yönetimindeki 27 KD 309 plakalı otomobil ile Murat Koçak idaresindeki 27 LT 781 plakalı minibüs tugay kavşağında çarpıştı. Kazada otomobil sürücüsü Bektaş Yan olay yerinde yaşamını kaybederken, araçlardaki aralarında çocukların da bulunduğu 12 kişi yaralandı. Kazada ölen Baktaş Yan'ın cesedi otopsi için morga kaldırılırken, yaralılar ise sağlık görevlileri tarafından ambulanslarla kentteki hastanelere götürüldü. Ölen sürücünün yakınlarının sinir krizi geçirdiği olay yerinde aksayan ulaşım, hurdaya dönen araçların kaldırılmasının ardından normale döndü.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Olay yeri

Polis ekipleri

Kaza yapan araçlar

Bektaş Yan'ın cenazesi

Cenaze aracı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI/ GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

16)OTOMOBİLİN ÇARPIP KAÇTIĞI KADIN HAYATINI KAYBETTİ

İZMİR'in Buca ilçesinde, plakası ve sürücüsü belirsiz bir otomobilin çarptığı kadın hayatını kaybetti. Polis, kazanın ardından kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlattı.

Kaza, dün saat 21.00 sıralarında Güneş Caddesi Şahin Tepesi Mevkii yakınlarında meydana geldi. Altındağ'dan Buca yönüne giden plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir otomobil, iddiaya göre yolun karşısına geçmeye çalışan kimliği belirsiz bir kadına çarptı. Talihsiz kadın otomobilin çarpmasıyla yaklaşık 50 metre sürüklenirken, sürücü hızla olay yerinden kaçtı. Çevredekiler durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri yaptığı kontrolde kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan araştırmada kadının üzerinde kimlik bulunamadı. Çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alan polis, kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlattı. Talihsiz kadının cesedi, savcının olay yerindeki incelemelerinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi. Polisin kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Kaza yerinden görüntü

Polis ekiplerinden görüntü

Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY/ İZMİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

17)EVDE 18 KÖPEK BESLEYİNCE, EV SAHİBİ VE KOMŞULARIYLA BAŞI DERDE GİRDİ

MUĞLA'nın Milas ilçesinde, evinde 18 köpeği ile yaşayan 1 çocuk annesi Selma Koldaş (56), komşuları ve ev sahibinin tepkisini çekti. Komşuları, köpeklerin havlamasından geceleri uyuyamadıklarını ve köpek pislikleri nedeniyle pencerelerini açamaz hale geldiklerini belirtirken, ev sahibi Ercan Altay ise hayvansever olduğunu belirtse de "Selma Hanım, bana evi tutarken sadece 2 köpeği olduğunu söylemişti. Şikayetlerden artık bıktım. Kendisinden evimi boşaltmasını istedim" dedi.

Zihinsel engeli 1 kız çocuk sahibi Selma Koldaş, 7 ay önce Ercan Altay'a ait 2 katlı binanın alt katındaki daireyi aylık 400 liraya kiraladı. Bahçeli evde, 2 köpeği ile yaşamaya başlayan Koldaş, daha sonra bulduğu sokak köpeklerini de getirip, beslemeye başladı. Koldaş'ın beslediği köpeklerin sayısı kısa sürede 18'i buldu. Koldaş'ın bir bölümünü evinin içinde, diğerlerini ise bahçede beslediği köpekler, başına dert oldu. Köpeklerin havlamalarından ve sokağı pisleterek, kokuya neden olmasından şikayetçi olan komşuları, durumu ev sahibi Ercan Altay'a bildirdi. Altay, gelen şikayetler üzerine kiracısı Koldaş ile bir süre önce görüşüp, köpekleri evden göndermesini istedi. Koldaş ise Altay'ın bu uyarısına olumsuz yanıt verdi. Bunun üzerine Altay, kiracısı Koldaş'tan evi boşaltmasını istedi.

'KÖPEKLERİMİN BUGÜNE KADAR KİMSEYE ZARARI OLMADI'

Mağdur olduğunu ileri süren hayvansever Selma Koldaş, köpeklerinin bugüne kadar kimseye zararı olmadığını belirterek, "Geçtiğimiz günlerde Ankara'ya gitmiştim. Ben evde yokken, evim taşlanmış, pompalı tüfekle ateş edilmiş. Evde zihinsel engelli kızım vardı. Yaşananlardan dolayı çok korkmuş. Ev sahibimiz de komşularımız da köpeklerden rahatsız oldukları için bizi burada istiyor. Engelli kızımla ve köpeklerle nereye gidebilirim ki? Yetkililerden bana bahçeli müstakil bir ev bulabilmem için yardım etmelerini bekliyorum. Kirası neyse öderim" diye konuştu.

Kızı için aldığı engelli maaşı ve evde bakım parası ile geçinen Koldaş, 'Yeni Hayvanları Koruma Kanun Yasa Tasarısı'nın bir an önce yasalaştırılmasını isteyerek, "Bizleri de bu hayvanları da zulümden kurtarın" dedi. Koldaş, içinde bulunduğu durumu sosyal medyadan da paylaşıp, hayvanseverlerden destek istedi.

'EVİ TUTARKEN 2 KÖPEĞİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Kendisinin de hayvansever olduğunu, kedi ve köpek beslediğini anlatan ev sahibi Ercan Altay ise "Koldaş, evimi tutarken 2 köpeği olduğunu, bu nedenle bahçeli ev istediğini söyledi. Hayvanları sevdiğim için sorun olmadığını söyledim. Kendisi taşındıktan bir süre sonra geldiğimde bahçede 10, evin içinde de 8 kadar köpek vardı. 'Bunlar ne?' diye sordum. 'Benim köpeklerim' diye karşılık verdi. Evi tutarken 2 köpeği olduğunu söylediğini hatırlatınca sesini çıkarmadı. 'Ben de hayvan severim ben de kedi, köpek besliyorum ama böyle olmaz' diyerek, uyardım" diye konuştu.

'ŞİKAYETÇİ KOMŞULARI GECE BİLE ARAMAYA BAŞLADI'

Kadının komşularından gelen şikayetlerden bunaldığını dile getiren Altay, "Neredeyse her gün birileri şikayet için aramaya başladı. Köpekler sokaklardan geçenlere saldırıyormuş. Köpeklerden biri komşunun çocuğunu bacağından ısırmış. Koldaş'ın oturduğu evin üst katında başka bir kiracım var. Bahçe ortak kullanım alanı;ancak üst kattaki komşu, köpekler nedeniyle bahçeyi kullanamıyor. Üst kattaki kiracının ayakkabılarını köpekler parçalamış. Yaşananlar üzerine köpeklerden bir veya ikisinin kalabileceğini söyledim ama dinlemedi" dedi.

'ORTAM HİÇBİR CANLININ SAĞLIĞI İÇİN UYGUN DEĞİLDİ'

Köpekler nedeniyle evin içinin de koktuğunu öne süren Ercan Altay, şunları söyledi:

"Evin içerisini gördüğümde şok oldum. Köpeklerin pislikleri temizlenmiyordu. Ortam hiçbir canlının sağlığı için uygun değildi. Bahçedeki ağaçlar kesilmiş, evin içindeki kapılar sökülmüştü. Kapılardan bahçede sökülen ağaçların yerinde köpekler için barınacak yer yapıldığını gördüm. Uyarılarıma aldırış etmemesi üzerine kalan kapıları da ben söktüm. Şu an bahçe kapısı bile yok. Ben kendisini evden çıkarmaya çalışmıyorum. Sadece kendisinden bakabileceği bir, iki köpeği ile yaşamasını istedim o kadar. Hatta kendisine yardımcı olabilmek için birlikte Milas Belediyesi Barınağı'na gittik. Ancak barınak yetkilileri, sahipli oldukları için bu köpekleri alamayacaklarını, zaten yerlerinin de olmadığını söyledi. Ayrıca sürekli burada bulunan köpeklerin değiştiğini fark ettik. Hatta iddiaya göre, sağdan soldan topladığı bu köpeklerden bazılarını çoğaltıp, yavrularını satıyormuş. Yaşanan tüm bu olumsuzlar nedeniyle mahalleli ile imza toplayıp, Kaymakamlık, Belediye ve Milas İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne başvurmamız üzerine evi boşaltacağını söyledi. Ancak daha sonra tüm çabalarına rağmen taşınacak ev bulamadığını ifade etti. Yaşanan durumla ilgili kendisinin diğer yakınları ile görüşmelerimiz oldu. Onlar da bize hak verdiler."

Komşular ise köpeklerden rahatsız olduklarını belirterek, gönderilmesini istedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Evden ve bahçesindeki köpeklerden görüntü

-Selma Koldaş ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Oktay ÇAYIRLI/MİLAS(Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

18)KÜÇÜKKUYU'DAN MİDİLLİ ADASI'NA FERİBOT SEFERİ

ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu Beldesi'nde Gümrük Kapısı açılışı ve Yunanistan'ın Midilli Adası'na gerçekleştirilecek seferler için tören düzenlendi.

Ayvacık ilçesinin Küçükkuyu Beldesine, Çanakkale Boğazı ile Adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan Gestaş Deniz Ulaşım A.Ş. tarafından gerçekleştirilecek, Küçükkuyu-Midilli Adası feribot seferleri için Gümrük Kapısı kuruldu. Hem Gümrük Kapısı'nın açılışı, hem de bugün sabahtan itibaren Midilli Adası'nın Petra kentine başlayacak seferler için beldede tören düzenlendi.

Törene Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Çanakkale Belediye Başkan Vekili Erkan Aygören ile Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan ve çok sayıda davetli katıldı.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan törende yaptığı konuşmada, Çanakkale'nin bir marka kent olduğunu ve bu değerin her geçen gün yeni özellikler ile farklı bir boyuta taşındığını söyledi. Küçükkuyu Gümrük Kapısı ve Küçükkuyu-Midilli Adası seferlerinin de bölgeye artı bir değer katacağını belirten Turan, "Bu gümrük kapısıyla beraber adeta Ege'nin bir gerginlik bölgesi olmasını geride bırakıyoruz. Buranın bir kavga bölgesi olmasını geride bırakıp bir barış denizi olmasını, bir ekonomik gelişim modeli ortaya koymasını, aynı şekilde bu insanların hem Midilli hem Küçükkuyu'daki esnafa, otelciye katkı sağlamasını ümit ediyoruz. Gümrük Kapısı, Küçükkuyu'ya, marka değerine bir ilmik daha atacak. Küçükkuyu'dan gemilere binen misafirlerimiz çok daha kolay ulaşımla direk Petra'ya gidecek. Bunun turizm potansiyelini yukarıya çekeceğini düşünüyoruz" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert ise Türk denizciliğin son 15 yıllık sürede çok önemli mesafeler aldığını belirterek, "Limanlarımızda yerleştirilen yük miktarı 190 milyon tondan 471 milyon tona çıktı. Türk sahipli filomuz 8,9 milyon DWT'den 28.6 DTW milyon tona çıktı. Ro Ro'da 220 bin araç taşırken 542 bin araca ulaştık. 37 tersanemiz 78 tersaneye ulaştı. Denizcilik ekonomisinin çok önemli bir parçası olan ve bölgemizide çok ilgilendiren deniz turizminde, 2 bin civarında ticari yatımız yaklaşık günlük 20 bin denizde yatak kapasitesine ulaştı" diye konuşu.

Törene katılan Petra Belediye Başkanı Antonis Kelayditis de, "Midilli Adası doğası, kültürü, geleneksel köyleri, misafirperver insanları, yemekleri, zeytinyağı meşhur adadır. Hem Türk hem yabancı turistler için çok ilgi çekici bir adadır" dedi.

Konuşmaların ardından kurdele kesilerek Küçükkuyu Gümrük Kapısının açılışı yapıldı. Midilli Adası'nın Petra kentine sefer yapacak olan feribot ile davetliler için sembolik bir tur düzenlendi.

Küçükkuyu'dan Midilli Adası'nın Petra kentine ilk feribot seferinin ise bugün sabah 08.30'da gerçekleştirilecek.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Törenden görüntüler.

Gümrük Kapısından görüntü.

Sefer yapacak feribottan görüntü.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın konuşması.

Törene katılan vatandaşlardan görüntü.

Haber-Kamera: Dilara ERDİNÇ/ AYVACIK(Çanakkale),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement