Dha Yurt Bülteni - 10 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 10

Başbakan Yardımcısı Kaynak: Depremde can kaybı ve ağır yaralı yokBAŞBAKAN Yarımcısı Veysi Kaynak, Adıyaman'ın Samsat İlçesi'nde meydana gelen depremde ilk belirlemelere göre 2 kişinin hafi yaralandığını, bölgeye arama kurtarma ekiplerinin sevk edildiğini belirterek, evi yıkılanlara barınma...

02.03.2017 17:20

Başbakan Yardımcısı Kaynak: Depremde can kaybı ve ağır yaralı yok

BAŞBAKAN Yarımcısı Veysi Kaynak, Adıyaman'ın Samsat İlçesi'nde meydana gelen depremde ilk belirlemelere göre 2 kişinin hafi yaralandığını, bölgeye arama kurtarma ekiplerinin sevk edildiğini belirterek, evi yıkılanlara barınma imkanı sağlanacağını söyledi.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçe Kaymakamı Çağlayan Aydın'ı ziyaret eden Veysi Kaynak, Samsat'ta meydana gelen depremle ilgili açıklama yaptı. 5.5 büyüklüğündeki depremin hemen ardından artçı sarsıntılar meydan geldiğini kaydeden Kaynak, şunları söyledi:

"Akdamar ve Taşkuyu Köylerinde hasarlı binalar var. 2 tane hafif yaralı var. Allah' şükür ağır yaralı ya da hayatını kaybeden vatandaşımız yok. Ayrıca ağır hasarlı binada henüz bize rapor edilmedi. Adıyaman AFAD İl Müdürümüz oraya hareket halinde. Malatya ve Diyarbakır'dan arama kurtarma birlikleri oraya doğru hareket halinde ve AFAD Başkanımız Halis Bilden ile Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Hasan Aydınlık Beyler de helikopterle olay yerine gidecekler."

"BİNASI HASARLI OLANIN BARINMA İHTİYACI KARŞILANACAK"

Depremin Türkiye şatlarında önemli sayılacak bir deprem olduğunu belirten Veysi Kaynak, şöyle konuştu:

"Deprem ilimiz Kahramanmaraş'ta ve Şanlıurfa'da da diğer komşu illerde de hissedildi. Ama şu an itibariyle çok şükür can kaybı ve ağır yaralı yok, inşallah da olmaz. Tespitler yapıldıktan sonra eğer binalar hasarlı ise oturulamayacak durumda ise hemen onlara AFAD Başkanlığımız gerekli barınma imkanlarını sağlayacaktır."

Haber: Ömer KOÇ- Mustafa KILIÇLI/PAZARCIK (Kahramanmaraş), -

====================================

CHP'li Arık: "CHP'li genç ifadeye çağrılıyor da o müdüre neden bir şey yok?"

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Çetin Arık, "Kayseri'de (Hayır diyenler şeytandır) diye paylaşım yapan okul müdürüne kimse bir şey demiyor, ancak (Biz cumhuriyeti böyle kurduk) diyen CHP Talas Gençlik Kolları başkanımız polis tarafından gözaltına alınıyorö dedi.

Çetin Arık, İŞKUR aracılığıyla belediyelere alınacak olan geçici işçi alımlarında belediyeler arasında adaletsizliklerin olduğunu savunarak, "Bu durumu İŞKUR Kayseri İl Müdürü'ne ilettim, Müdür, bana emir böyle geldi diyor. Sana bu emri kim verdi?" diye sordu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, partisinin Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin ile birlikte basın toplantısı düzenleyen CHP Kayseri İl Başkanı Çetin Arık, dikkat çeken açıklamalar yaptı. Açıklamasında, "Her yerde olduğu gibi Kayseri'de de bir zulüm ve baskı var. Böyle bir çalışıyoruzö ifadelerini kullanan Arık, İŞKUR üzerinden yapılan geçici işçi alımlarında adaletsizliklerin olduğunu savunarak, bu duruma tepki gösterdi.

CHP Talas Gençlik Kolları başkanı Bekir Gündoğan'ın 'Cumhuriyeti biz böyle kurduk' afişi nedeniyle polis tarafından ifadeye çağrıldığını ve daha sonra salıverildiğini anlatan CHP Milletvekili Çetin Arık, "Talas Gençlik kolları başkanımızı ifadeye çağırdılar. Gerekçeleri Cumhuriyeti biz böyle kazandık afiş için. Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden ifadeye çağrıldı" şeklinde konuştu.

"OKUL MÜDÜRÜNE NEDEN İŞLEM YAPILMADI'ö

Kayseri'de bir okul müdürünün hayır diyen vatandaşlara yönelik sosyal medya hesabından hakaret ettiğini ifade eden ve bu yöndeki paylaşımların yer aldığı kağıt çıktıları gösteren CHP Milletvekili Çetin Arık, şunları söyledi: "Okul Müdürü Abdullah Yüksel, Hayriye Dabanoğlu Okul Müdürü. Logosu evet, buna dünde razıyım ama Facebook sayfasından paylaşımına bakın. Bakın diyor ki, 'hayır verecekler şeytan' diyor. Benim gençlik kolları başkanım Cumhuriyeti böyle kazandık diye ifadeye çağrılıyor, 'hayır verenler şeytandır' diyen okul müdürü ifadeye çağrılmıyor. Türkiye'de 80 milyon 1 kişiden büyük. Evet dersen 1 kişi, hayır dersen 80 milyon kazanır. Ben Milli Eğitim Müdürünü aradım. Bu konuda suç duyurusunda da bulunacağızö

Görüntü Dökümü

-----------------------

-CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık'ın açıklaması

-Detaylar

Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

=======================================

Buz gibi suya atlayıp kendisini kurtaran başkana teşekkür etti

KOCAELİ Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım'ı ziyaret eden Şenay Ertorun, buz gibi denize atlayarak kendisini kurtaran başkana teşekkür etti.

Dün, 1 Mart 1958 yılında İzmit Körfezi'nde Üsküdar Vapuru'nun batması sonucu yaşamını yitirenler Karamürsel Marina'da düzenlenen törenle anılırken, denize çelenk bırakmak isteyen 3 dalgıçtan biri olan Şenay Ertorun'un fenalaştığını gören Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım kabanını çıkartarak buz gibi suya atladı. Kendisi de dalgıç olan İsmail Yıldırım, Şenay Ertorun'u karaya çıkardı. Bugün Şenay Ertorun, İsmail Yıldırım'ı makamında ziyaret ederek kendisini kurtardığı için teşekkür etti.

İsmail Yıldırım bu olaylarla kendisinin karşılaştığı için müdahalede bulunduğunu belirterek, "Bu sporu yapanlar bilir, böyle şeylerle karşılaşıyoruz. Benim müdahale etmem de bu olaylarla daha önce karşılaştım ve gidişatın nasıl olacağını bildiğim için müdahale ettim. Yukarıya çıktığında heyecandan bilinç kaybına uğrayabiliyor insan. Hemen kendisine ulaştım. Görüntülerde görüldüğü gibi benim yaptığım çok bir şey yok. Sadece yanına yaklaşıp BC denilen denge yeleğini şişirdim ve karaya yönlendirdik. Sualtı çok güzel bir dünya. Orada bambaşka bir dünya var. Bu tarz şeylerin insanları bu spordan uzaklaştırmaması gerekiyor. Türkiye'de kaliteli dalgıç okulları var. Karamürsel'deki dalış derneğinin kurucu başkanıyım. Bir çok kişi burada eğitim alıyor. Şenay Ertorun'un da eğitimlerini alarak bu sporda eğitmen olmasını tavsiye ediyorum. Ben de onun gibi bu spora başladığımda aynı hissettiklerini hissettim" dedi.

Suda yaşadıklarını hatırlamadığını söyleyen Şenay Ertorun, "Dün korkunç bir olay yaşadım. Kimsenin yaşamasını istemediğim o soğuk suda şok etkisiyle ne olduğunu anlayamamıştım. Suyun altına çelengi indirdiğimizde bir anda nefes alamadığımı zannettim. Nefes alamadım ve suyun üstüne çıkmak istedim. Şoka girmiştim. Karaya çıktığımda başkanımızı gördüm. Suda ne olduğunu hatırlamıyorum. Güçlükle toparlandım" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Şenay Ertorun başkanlık makamına gelmesi

-Başkana teşekkür etmesi

-Başkanla ve Şenay Ertorun ile röp

HABER: ERGÜN AYAZ-KAMERA: FARUK KIYAK/ KARAMÜRSEL(Kocaeli), -

=======================================

5 aylık bebeğin böbreklerinde 1 santimlik taşlar çıktı

AFYONKARAHİSAR'da ailesinin sürekli ağladığı şikayetiyle hastaneye götürdüğü 5 aylık Efsanur Çekmez bebeğin böbreklerinde taş tespit edildi. Her iki böbrekte de yaklaşık 1 santim çapında ve birden fazla tespit edilen taşların ameliyatla alınacağı belirtildi.

Afyonkarahisar'ın Gebeceler Beldesi'nde oturan Mehmet Akif ve Sultan Çekmez çiftinin üçüncü çocuğu Efsanur bebekte 2 aylıkken sürekli ağlama şikayeti baş gösterdi. Bebeğin rahatsızlığını anlayamayan aile Afyonkarahisar ve çevre iller de dahil birçok hastaneye başvurdu ancak bir sonuç elde edilemedi. Aile yaklaşık 10 gün önce Efsanur bebeği Afyonkarahisar'da faaliyet gösteren Park Hayat Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan ultrasonda bebeğin her iki böbreğinde de en büyüğü yaklaşık 1 santim çapında ve birden fazla taş olduğu belirlendi.

Sultan Çekmez, bebeğinin sürekli ağlaması üzerine götürdükleri doktorların ilaç verdiğini belirtirken, 3 ay sonra götürdükleri özel hastanede ise böbreklerinde taş olduğunu öğrendiklerini söyledi. Çekmez, "'Böbreklerinde taş var' deyince şaşırdık. Küçücük bir bebeğin böbreklerinde taş mı olur diye. Ancak çekilen ultrasonlarda bunu gördük. Bize 'irsi' dediler ancak ailemizde böyle bir rahatsızlık yok" dedi.

Baba Mehmet Akif Çekmez de bebeklerinin böbreklerinde taş olmasına şaşırdıklarını aktarırken, önümüzdeki günlerde yapılacak bir dizi operasyonla böbreklerdeki taşların alınacağını kaydetti.

Afyonkarahisar Park Hayat Hastanesi üroloji uzmanı Op. Dr. Şaban Can, "İdrar kanalından girerek böbrek taşlarını temizleme 'Retrograd İntrarenal Cerrahi' uygulamasını uygun gördük. Bu uygulama ile kanala yerleştirilen stent idrar kanalını genişletmekte ve böylece böbrek içine ulaşmamıza imkan vermektedir. 3 hafta sonra sağ böbreğine girip temizleme işlemini yapacağız. Daha sonrasında sol böbreğin temizleme planlamasını yapacağız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

RÖP 1: Sultan Çekmez (Anne)

RÖP 2: Mehmet Akif Çekmez (Baba)

RÖP 3: Suna Çekmez (Abla)

Ev içerisinden detaylar

Efsanur bebekten detaylar

Abla ve kardeşten detaylar

Evin dış görüntüsü

Hastane dış görüntü

HABER- KAMERA: AFYONKARAHİSAR,

========================================

3 yılda 200 kişi tecavüz etti, 6 kişi tutuklandı

AYDIN'da lise öğrencisi 17 yaşındaki S.K., üç yıl önce ablasının erkek arkadaşı Sercan S.'nin tecavüzüne uğradı. Serkan S.'nin görüntülerini çektiği S.K., tehdit ve şantajla üç yıl boyunca 200 kişinin tecavüzüne uğradı. S.K.'nın dört aylık hamile olduğu belirlenince ortaya çıkan tecavüz skandalıyla ilgili olarak, S.K.'nin ismini verdiği 6 kişi tutuklandı.

İddiaya göre Sercan S., kız arkadaşının kardeşi olan Mustafa Kiriş Ortaokulu öğrencisi S.K.'yi, 2014 yılında köpek verme bahanesiyle TOKİ Konutları'ndaki evine götürdü. Sercan S., burada S.K.'ya tecavüz etti. S.K.'nın çıplak görüntülerini çeken Serkan S., üç yıl boyunca S.K.'yı tehdit ederek yaklaşık 200 kişiye para karşılığı pazarladı. Üç yıl boyunca birçok farklı kişi tarafından sürdürülen tecavüz olayı, S.K.'nın hamile kalmasıyla ortaya çıktı. 22 Şubat Çarşamba günü karın ve bel ağrısı şikayetiyle hastaneye giden S.K.'nın dört aylık hamile olduğu anlaşıldı. Sağlık görevlilerinin bilgi verdiği polis ekipleri, olayla ilgili soruşturma başlattı. S.K., psikolog eşliğinde verdiği ifadede, yaşadıklarını tek tek anlattı. S.K.'nın isimlerini verip, şikayetçi olduğu Sercan S., Onur Y., Nail K., Oğuzhan Ö., Mehmet C. ve Çağlar D., polis tarafından yakalandı. Bu kişilerin kendisine tecavüz ettiğini belirten S.K. "Kendileri cinsel ilişkiye girdikten sonra her seferinde yanlarında getirdikleri üçüncü, dördüncü şahıslarla da ilişkiye girdiriyorlardı. 'Elimizde Sercan S. ile ilişkiye girdiğin görüntüler var" diyerek, sürekli beni tehit edip, zorla ilişkiye girdiler. Bazı zamanlar bu kişiler, biz cinsel ilişkiye girerken izliyorlardı. Yaş itibarıyla büyük, amca diyebileceğim kişiler de vardı, lise çağındaki kişiler de vardı. Ters ilişkiye girenler oldu. Ayrıca isimlerini bilmediğim, bazılarını görsem tanıyabileceğim, hatırlamadığım evlerde, arabalarda, Çine yolu üzerinde ve Tralleis Üç Gözler mevkisindeki ıssız yerlerde ilişkiye giren, 200'e yakın şahıstan şikayetçiyim" dedi. S.K., son olarak kendisine Çağlar D.'nin tecavüzüne ettiğini ve ondan hamile kaldığını da ifadesinde söyledi.

Haber: Cem ULUCAN/AYDIN, -

========================================

Eşcinsel yalanıyla yaşlıları dolandırırken yakalandılar

TEKİRDAĞ'ın Saray İlçesi'nde kendilerini eşcinsel olarak tanıtıp, ilişki teklif ettiği yaşlı insanları dolandıran 2 kişi yakalandı, 1 kişi ise aranıyor.

Tekirdağ'ın Saray İlçesi'nde kendilerini eşcinsel olarak tanıtıp özellikle yaşlı erkekleri tuzaklarına düşürüp şantaj yapan 3 kişiden 2'si yakalandı. İddiaya göre, 31 yaşındaki İbrahim B., eşcinsel olduğunu söyleyerek, yaklaştığı özellikle yaşlı erkeklere cinsel ilişki teklifinde bulundu. İbrahim B., teklifini kabul eden kişileri inşaatlar ve tenha yerlere götürürken, burada kendilerini polis olarak tanıtan akrabası İsmail B. ile Gökhan K., devreye girdi. Kendilerini polis olarak tanıtan 2 kişi, "Siz burada ne yapıyorsunuz. Şimdi yandınız. Sizi gözaltına alırız" tehdidiyle yaşlı adamların üzerinde bulunan paraları alıp kayıplara karıştı.

Son olarak dolandırıcılar, aynı yöntemle bir kişiyi Çerkezköy İlçesi'nin Kızılpınar Mahallesi'nde bir inşaata götürüp, üzerindeki paraları aldıktan sonra kaçtılar. Son günlerde bir çok kişinin aynı yöntemle dolandırıldığını belirterek polise başvurmaları üzerine, Saray İlçesi Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Şikayetçilerin eşkallerini alan polis, dolandırıcılardan İbrahim B., akrabası İsmail B.'yi yakaladı. Firarda olduğu belirlenen Gökhan K.'yı yakalamak için polis ekipleri çalışmalarını sürdürüyor.

Dolandırıcıların, aynı yöntemle çok sayıda kişinin üzerinde bulunan paraları aldığı belirlenirken, dolandırılan bazı kişilerin ise polise başvurmadığı belirtildi. Gözaltındaki 2 kişiyle ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Haber: Şaban KARDEŞ/ SARAY(Tekirdağ),-

========================================

400 yıllık ağacın korumaya alınmasını istedi

KÜTAHYA'nın Hisarcık ilçesine bağlı Bey Köyü muhtarı, köy yakınındaki 400 yıllık olduğunu belirttiği meşe ağacının tescillenerek korumaya alınmasını istedi.

Bey Köyü Muhtarı Tuncay Kocabaş, Kıran Harmanı mevkiinde bulunan gövdesi boş olan ve bir insanın içine rahatlıkla girebildiği tarihi meşe ağacının çevre düzenlemesi yapılarak koruma altına alınmasını istedi. Muhtar Kocabaş şöyle konuştu:

"Çevre köylerden hatta civar illerden çok sayıda kişi gövdesi boş olan asırlık meşe ağacını görmeye geliyor ve içine girip hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Meşe ağacının gelecek nesillere tarihsel bir miras olarak kalması için Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescillenerek bakım çalışması yapılmasını istiyoruz. Çünkü bu mevkide yakacak odun için kaçak meşe kesen kişilerin tarihi meşe ağacına da zarar vermelerinden korkuyoruz."

Bey Köy'de oturan Ünal Katıran da, "Bu meşe ağacının zarar görmemesi için mücadele ediyoruz. Devletimizden 4 asırlık ağacının koruma altına alınmasını istiyoruz" dedi.

Haber: Mustafa AKÇAY/ HİSARCIK (Kütahya),

========================================

Açlık grevindeki hayvanseverleri federasyon temsilcileri ikna edemedi

BARTIN'da oturan hayvanseverler Sevim Arkan, Ayşe Kök ve Uğurcan Saban, sokak hayvanlarına şiddete dikkat çekmek için 11 gün önce başlattıkları açlık grevini sürdürdü. Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Başkanı Prof. Dr. Mirat Gürol'un ziyaret edip grevi bitirmelerini istediği hayvanseverler, talepleriyle ilgili somut adım atılmasını istedi.

Tekstil firmasında pazarlama elemanı olarak çalışan Sevim Arkan, ev kadını Ayşe Kök ve lise öğrencisi Uğurcan Saban, 8 belediyenin çöplerini döktüğü İnkum Tepesi'ndeki alanda sokak köpekleri için yaptıkları barınakta geçen 19 Şubat'ta açlık grevi başlattı. Hayvanlara uygulanan şiddetin son bulması için hayvanlara yönelik işlenen suçların Kabahatler Kanunu'ndan çıkarılıp TCK kapsamında düzenlenmesini isteyen hayvanseverler, grevin 6'ncı gününde kendileri için aynı yerde mezar kazdı. 3 hayvansever, barınağın yanında yaptıkları kulübede eylemlerini sürdürdü.

HAYKONFED BAŞKANI ZİYARET ETTİ

Hayvanseverleri, grevin 11'nci gününde HAYKONFED Başkanı Prof.Dr. Mirat Gürol, Federasyon Başkan Yardımcısı Şebnem Aslan ile federasyon İstanbul Koordinatörü Barış Şengül ziyaret etti. HAYKONFED temsilcileri, kulübede sağlıksız koşullarda kalan hayvanseverler ile görüşerek grevi bitirmelerini istedi. Mirat Gürol, "Biz sizin isteklerinizi, taleplerinizi üstümüze alıyoruz. Biz size zarar gelsin istemiyoruz. Mesajınızı aldık. Zaten çalışmalar yapıyorduk, fakat yukarıya ulaşamıyorduk. Şu anda belki ulaşma ihtimalimiz var. Hep birlikte buradan çıkar Ankara'ya gideriz. ve 'grevi şartlı bırakıyoruz' dersiniz" dedi.

'BİZİM CİDDİYETİMİZİ İLETİN'

Hayvanseverlerden Ayşe Kök ise talepleriyle ilgili somut bir adım atılana kadar eylemi sürdüreceklerini söyleyerek, "Şu anda onay makamı burası. Ben açıklamamı yapmışım. Siz gerekli görüşmelerinizi yapın. Bizim ciddiyetimizi iletin. Temsil hakkını size veriyoruz. Ciddiyetimizi iletin. Bu devlet hepimizi muhatap alacak" diyerek açlık grevine devam edeceklerini belirtti.

BASIN AÇIKLAMASI

Federasyon Başkan Yardımcısı Şebnem Aslan, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik içeren kanun tasarısının akademisyenler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri tarafından büyük eleştiri aldığını hatırlatarak şöyle konuştu:

"Şimdi bu tasarının aynı şekilde katliamlarla neticelenecek maddeleri ile TBMM'ye gönderilerek yeniden gündeme getirilme aşamasında olduğu bilgileri tarafımıza ulaşmıştır. Bu tasarı, hayvanların üremelerini kontrol altında tutacak kısırlaştırma tedbirlerini almamak ve ama buna karşılık şehirlerde yaşamalarına da izin vermemek gibi vahim hataları içeren 3 ve 8. maddeleri ile katliamlara sebep olacaktır. Tasarı bu haliyle sokaklardaki kedi ve köpek varlığını yok edecektir. Bu madde ile hayvanlar şehir dışlarına atılacak ve katliamlar başlayacaktır. Kısırlaştırarak sahipsiz hayvan popülasyonunu kontrol etmek yerine, sonu ölümle sonuçlanacak sürgünler olacaktır. Ayrıca 1200'e yakın il, ilçe ve beldede sahipsiz hayvanlar kontrolsüz olarak çoğalacak, bir taraftan da şehir dışlarına atılacaktır. Hayvan sayısının artışında adeta patlama olacaktır. Belediyelere kısırlaştırma yaptırılması konusunda bir yaptırım da getirilmemiştir."

Aslan, hayvan hakları savunucuları olarak söz konusu kanun tasarısının tamamen iptal edilip yeni bir kanun tasarısının Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nda STK'ların, meslek odalarının, üniversite temsilcilerinin de katılımı ile yeniden hazırlanmasını talep ettiklerini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------

-Hayvanseverlerden detay

-(Haykonfed) yetkilerinin gelmesi

-Baraka geçen diyologlar

-Basın Açıklaması

-Hayvanseverlerin açıklaması

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

========================================

Fuat Keyman: Sur'da yaşananları, içimiz cız ederek seyrettik

SABANCI Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman, Diyarbakır merkez Sur İlçesi'nde yaşanan hendek olaylarıyla ilgili yaptığı konuşmasında, "Sur'da yaşananları içimiz cız ederek seyrettik, yaşadık. Yaşananlar hepimizi sarstı. Çatışmalar nedeniyle Türkiye insanı çok büyük acılar çekti, büyük zararlar gördü" dedi.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Karacadağ Kalkınma Ajansı ve Sabancı Üniversitesi'nin ortak hazırladıkları "Diyarbakır Sur'da Yaşanan Olayların Kent Ekonomisine Etkilerinin Analizi Projesi" saha çalışması tamamlandı. Saha çalışmasında elde edilen veriler, Diyarbakır'daki bir otelde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TSO Başkanı Ahmet Sayar, yaptıkları çalışmanın Sur İlçesi'nde yaşananların kent ekonosini nasıl etkilediğini tespit etmeye yönelik olduğunu belirterek, "Umutların artığı, sosyal ve ekonomik yaşamın daha da ön plana çıktığı, çözüm sürecinin bozulmasından sonra, 2015 yılında başlayan Sur ilçemizinde yer aldığı bazı ilçelerde çatışmalar yaşandı. Çatışmaların Diyarbakır ekonomisine etkileri üzerine Karacadağ Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle Sabancı Üniversitesi, İstanbul Politikalar Merkezi ve İnsani Vakfı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz, 'Diyarbakır Sur'da Yaşanan Olayların Kent Ekonomisine Etkilerinin Analizi Projesi' saha çalışmamızı tamamladık. Saha çalışmamızın amacı, Sur İlçesi'nde yaşanan olaylardan sonra, kentte yaşanan ekonomik sorunları tespit etmekti. Saha çalışması kapsamında odamıza kayıtlı Sur ilçemizde 293, Diyarbakır genelinde 709 işletme ve Sur ilçesinde çalışan 207 kişi ile bire bir görüşmeler yapıldı. Analiz çalışması kapsamında, Sur olaylarıyla birlikte işletmelerin istihtam ve cirolarında ne tür kayıplar yaşandığı, çözüm sürecine göre müşteri ilişkilerinde ne tür değişimlerin yaşandığı, pazarlama, finansman ve hizmet sunum aşamalarında ne tür sorunlarla karşılaştıkları, bu sorunların çözümlerine dair beklentilerinin ne olduğu konusunda işletmelerin beyanları alındı" dedi.

"ÇÖZÜM SÜRECİN BİTMESİ TÜRKİYE'YE BÜYÜK ZARARLAR VERDİ"

Sayar'ın ardından konuşan Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve İstanbul Politikalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Fuat Keyman, çözüm sürecinin bozulmasının Türkiye'ye büyük zararlar verdiğini anlattı. Çözüm sürecinde, akil insan heyetinde yer aldığını hatırlatan Keyman, "Şahsım olarak, çözüm sürecinde Ege bölgesinde 'Akil insan' olarak çalışmıştım. Uzun zamandır güneydoğu bölgesinde Kürt sorunu temelinde çalışmalarda bulunuyorum. Çözüm sürecinde umutlarımız çok artmıştı. Fakat çözüm sürecinin sekteye uğraması, daha sonra çatışma ortamı, bu çatışma ortamı içinde Türkiye'de yaşanan olaylar, çözüm sürecinin bitmesi, özellikle Suriye'de yaşanan olaylar, başta bölge halkı olmak üzere Türkiye'ye büyük zararlar verdi" diye konuştu.

"KÜRTLER ÇÖZÜM SÜRECİNE EVET, HENDEKE HAYIR DİYEREK ÇOK ÖNEMLİ MESAJ VERDİ"

Saha çalışmalarının Sur'da neden yapıldığı konusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Keyman, şöyle konuştu:

"Bu çalışmayı Sur'da yapmaya karar verdik. Çünkü çatışma olan alanlarda, çatışmaların başlaması ilk önce o bölgedeki insanlardan, ekonomik hayatan başlamak üzere bölgeden ülkeye yayılan bir şekilde çok olumsuz bir ekonomik hava yaratıyor. Ama aynı zamanda, çatışma çözümündeki sonraki gelişmelerde, eğer bir uzlaşma sağlanacaksa, bir normalleşme yaşanacaksa bunun en önemli koşullardan biri ekonomiyi tekrardan canlandırma, ekonomik sorunlara çözüm bulacak politikaları üretmektir. Çatışma ile ekonomi arasında ikili bir ilişki vardır. Çatışmalar ekonomiyi çok kötü etkiliyor. Ama aynı zamanda çatışmanın çözümünde, ekonomi sorunun çözemeyen yerlerde barışta sürdürülebilir olmuyor. O nedenle ekonominin çatışma sonrasında çok önemli yeri var. Sur, coğrafi ve kültürel olarak çok önemli bir simge. Sur'da yaşananları içimiz cız ederek seyrettik, yaşadık. Yaşananlar hepimizi sarstı. Çatışmalar nedeniyle Türkiye insanı çok büyük acılar çekti, büyük zararlar gördü. Fakat bölgedeki Kürt vatandaşlarımız çözüm sürecine evet diyerek, hendek ve şehir savaşlarına hayır diyerek, ve çok önemli olarak 15 Temmuz darbesine çok net hayır diyerek, çok önemli mesajı verdiler."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Toplantıdan görüntü

-Sayar'ın konuşması

-Keyman'ın konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 10 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement